ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Mehmet Çayırdağ

Anahtar Kelimeler: Kayseri, Yazır Köyü, Anadolu Selçuklu Devleti, Yazır Camii

kayserinin YAZIR KÖYÜ'NDE

BİR SELÇUKLU mescidi: YAZIR CAMİİ

MEHMET ÇAYIRDAĞ

Kayseri'nin merkez köylerinden,şehrin 15 km kuzeyinde olan Yazı[1] Köyünde, bugüne kadar yıkılmadan kalmış bulunan cami, şimdiye kadar ilgililerce görülememiş ve bu sebeple herhangi bir neşriyata da girmemiştir. Bu yazımızda bilinmeyen bu küçük mescidi tanıtacağız.

Mescidin kapısı üzerinde bulunan 80x60 cm ebadındaki mermer kitabede, dört satır halinde


yazılıdır. Tercümesi: Bu cami mescid'in iman Büyük Sultan Gıyaseddin'in devleti günlerinde Abdurrahman'ın oğlu, Allah'ın rahmetine muhtaç zayıf kul Fahraver tarafından altıyüz altmış sekiz senesinde (1269/70) emredildi.

Görüldüğü gibi mescit Anadolu Selçuklu sultanlarından III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında[2] Fahraver isimli bir şahıs tarafından İnşa ettirilmiştir. Kitabede yer darlığı sebebi ile sultanin esas ismi olan Keyhüsrev ve yazılması adet olan babasının ismi Kılıç Arslan (IV) yazılamamıştır. örnekleri bazı kitabelerde görüldüğü gibi bina "mescid-i câmi" (cemaatla namaz kılınan yer) olarak isimlendirilmiştir. Devrinin kitabelerinde cami ve mescid ayrı ayrı ve tek olarak yazılmaktadır. Mescidi yaptıran Abdurrahman'ın oğlu Fahrâver hakkında bir bilgi bulunamamıştır. Küçük kitabelerde görüldüğü gibi bina "mescid-i câmi" (cemaatla namaz kılınan yer) olarak isimlendirilmiştir. Devrinin kitabelerinde genellikle cami ve mescid ayrı ayrı ve tek olarak yazılmaktadır. Mescidi yaptıran Abdurrahman'ın oğlu Fahraver hakkında bir bilgi bulunamamıştır. Küçük bir köye Selçuklu döneminde bir mescit yapılması ve bunun da bugüne kadar kalabilmiş olması gerçekten dikkat çekicidir.

Caminin mimarisine gelince; bina bazı tamirler görmüş ve ilaveler yapılmış olmasına rağmen asliyetini büyük ölçüde muhafaza etmektedir. Dikdörtgen bir plana sahip olup ortada devşirme dört mermer sütun ve sütun başlığına basan kemerlerle câmi harimi, kıble duvarına paralel üç şahına ayrılmıştır (bk. plan). Üzeri, kemerlere yaslanan ahşap hatıllı düz toprak damla örtülmüştür. Akıntıyı önlemek için sonradan bunun da üzeri betonla kaplanmıştır. Sütunlar ve başlıklar çeşitli tarzda olup binaya eski yapılardan nakledilmiştir. Caminin dağa doğru kuzey yukarısında bulunan mezarlığın batı kenarında, şimdi kalıntıları görünen eski bir kiliseden bahsedilmektedir. Binadaki devşirme malzemenin bir kısmı bu kalıntıdan temin edilmiş olmalıdır. Zaten çevrede Türk dönemi öncesi eski yerleşimi gösteren bazı mimarî parçalar bulunmaktadır. Câmi köyde meyilli bir araziye oturtulmuş, bu sebeple dağ tarafında bulunan kuzey duvarı dolgu sebebi ile sağır kalmıştır. Bina içten sıvalı olup güneyde, mihrabın iki yanında, sonradan genişletilmiş iki büyük, doğu ve batıda da birer küçük pencereleri bulunmaktadır. Arkadaki sütunlardan itibaren harimin bir kısmı bölünerek üst kısmı kadınlar mahfeli, altı da kışlık mescit yapılmıştır. Minber ve kürsü yeni olup mermer malzeme kullanılmıştır.

Caminin orijinal taş mihrabı sonradan kat kat boyanmıştır. Kullanılan yumuşak taş sebebi ile bazı kısımları aşınmış olmakla birlikte asliyetini muhafaza etmektedir. Yarım altıgen kesitli mihrap nişinin içinde uğur motiflerinden oluşan geometrik tirizin meydana getirdiği küçük dekoratif kemeri bulunmaktadır. Nişin iki yanında derin zikzak motifli ve lokmalı başlıklı sütunçeleri vardır. Mihrap derinliği beş sıra mukarnasla taçlanmıştır. Bu mukarnasların altında, nişin üst hizasında Kur'an'dan bir kelimenin tekrar edildiği yazı filizi bulunmaktadır. Yazılar bozulmuş ve boyanmış olduğu için okunması mümkün olamamıştır. Mihrabın etrafındaki motif çerçevelerine gelince, en dışta yarını yıldızlardan meydana gelen bir bordür, bunun yanında içe doğru pahlı satıhta geometrik bir örgü, bundan sonraki geniş satıhta sekizgenler ve sekiz kollu yıldızlardan oluşan girift bordür bulunmaktadır. Mihrabın kavsara kemerini lotus (nilüfer) çiçeği firizi dolaşmaktadır. Klasik Selçuklu tarzındaki mihrabın elemanları itibariyle döneminde birçok örnekleri olduğu gibi, bilhassa niş içindeki geometrik motifli kemeri ve mukarnas altı firizi ile Konya Hacı Ferruh Mescidi mihrabına benzerlik göstermektedir[3].

Camiye kuzey-batıdaki cümle kapısından girilmektedir Kapı İçten üç dilimli kemerlidir. Sonradan değişen dış yüzü kaş kemerli olup, 18 ve 19. yüzyıl Kayseri konaklarındaki kapı süslemelerinde kullanılan basit çarkıfelek ve rozetlerle süslenmiştir[4]. Kapı üzerinde yukarıda zikredilen kitabe bulunmaktadır.

Batı duvarının dışından taş merdivenle, Kayseri'de mahalle mescitlerinde örnekleri çokça görülen dört ayaklı kule (köşk, minber) minareye[5]ve dama çıkılır. Kapı önündeki tek şerefeli uzun minare yakın zamanlarda yapılmıştır.

Cami genel olarak dıştan aralan derzli kesme taşlarla yapılmış olup bir çok tamirler geçirmiştir. Halkın bildiği son üç tamir birinci dünya harbi esnasında, I969'da ve I975'te yapılmıştır. Güney cephede duvar arasında boydan boya uzanan ahşap bir kiriş bulunmaktadır. Bu cephede Hicri 1261 tamir tarihini havi, köfeki taşa yazılmış küçük bir kitabe daha vardır. Dış cephede orijinal taşlarda, aynı dönem Selçuklu yapılarında görülen taşçı İşaretleri bulunmaktadır[6].

Cami önünde, suyu, hayvanların su içtiği yalaklara sürekli akan, geçen asra ait bozulmuş mermer kitabeli bir çeşme bulunmaktadır.


Dipnotlar

  1. Yazır Oğuzlann 24 boyundan biri olup Bozoklar'ın Ayhan kolundandır. Daıngaları Y ve X şeklindedir, Prof. Dr. Faruk Sümer, Oğuzlar (Türkmenler), Ankara 1972, s. 241-243 ve levhalar. Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde aynı isimde köyler bulunmaktadı r. Kayseri'deki Yazı r Köyü'nün yanı nda yine Oğuz boy isimleri olalı Kızı k, Salur ve Karaev(Ii) köyleri bulunmaktadır.
  2. III. Gıyaseddin Keyhüsrev Moğol tahakkümü dönemi Anadolu Selçuklu sultanlarından olup babası IV. Rükneddin Kılı ç Arslan'ı 1266 yılı nda öldürülmesi üzerine küçük yaşta tahta çıkarılmış, 1284 yılı na kadar 18 yıl sözde saltanatta bulunarak bu tarihte 28 yaşları nda babası gibi öldürülmüş, yerine II. Gıyaseddin Mesud geçirilmiştir. Devri Moğol işgali, Memluklu Sultam Baybars'ı n Anadolu seferi, Hatiroğlu ve sahte Selçuklu sultan' Cimri (Alaaddin Siyavuş) isyanlan gibi karşılıklarla geçmiştir, Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İst. 1971, s. 531-584.
  3. Ömür Bakırer, Onik re Ondördüncii Yüzyıllarda Anadolu Mihrapları, Ankara 1976, s. 137-139, şek. 16, res. 48, 49, 50.
  4. Necibe Çakıroğlu, Kayseri Elleri, İst. 1952; Prof. Dr. Vacit İmamoğlu, Geleneksel Kayseri Etleri, Ankara 1992.
  5. Dr. İlhan Özkeçeci, Kayseri Cami Miınarisinde Minber Minareler, Kayseri 1993.
  6. Karşı laştı rma için bakı nız. Mehmet Çayırdağ, "Kayseri'de Selçuklu ve Beylikler Devri Binaları nda Bulunan Taşçı işaretleri," Türk Emogralya Dergisi. 1982, s. XVII, s. 79-108; Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, Orhun 'dan Anadolu:ya Türk Damgalan, İst. 1989

Şekil ve Tablolar