İskitli okçuların özellikle M.ö.5. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Atina şehrinin düzenini sağlayan bir polis gücü olarak kullanıldıkları bir gerçektir[1]. Yakın geçmişte yapılan çalışmalar sonucunda İskitli okçuların Atina'ya tam geliş tarihinin belirlenmesinin zor olduğu ortaya konmuştur[2]. Bu okçuların Atina’ya geliş tarihiyle ilgili yorum yapılabilecek tek gözlem, Atinalı politikacı ve mahkeme konuşması yazarı Andokides (M.ö.440-390)’in Peri tês pros Lakedimonious eirênês (Spartalılarla Barış Hakkında)[3] başlıklı konuşmasında geçmektedir. Andokides Spartalılarla barış yapmanın demokrasiyi zedelemeyeceğine dair tarihten örnekler verirken şöyle bildiriyor.
(3) Şimdi biz Euboea'da savaşıp Megara, Pegae ve Troezen'i elimizde tutarken barış yapmayı arzuladık ve Spartalıların Atina’daki resmî temsilcisi [proxenos] olması sebebiyle meclis tarafından Atina'dan on yıllığına sürgün edilip Khersones [Gelibolu Yarımadası]’ e sığınmış olan Kimon'un oğlu Miltiades'i,[4] Spartalılarla yapılacak ateşkes mütarekesine gönderebilmemiz için geri çağırdık. (4) O zaman bizimle Spartalılar arasında elli yıllığına bir barış antlaşması yapıldı, ve bu barış şartlarına iki taraf da on üç yıl uydu. Atinalılar! İlk önce bu olayın gerçeklerini gözden geçirmemize müsaade edin. O zamanda Atina demokrasisi çökertilmiş miydi ? Hiç kimse bunu ispatlayamaz. Ancak ben bu barış sonucunda elde edilen faydaları size anlatabilirim. (5) İlk olarak biz bu sürede Piraeus'u surlarla çevirdik, sonra şehrin kuzeyindeki uzun surları inşa ettik; o zaman sahip olduğumuz eski ve deniz şartlarına uygun olmayan triremesler yerine, ki bunlarla Pers kralını ve barbarları yenip Hellenlerin özgürlüğünü sağladık, yüz tane yeni triremes inşa ettik, ve o zaman ilk defa üç yüz kişilik atlı süvari kuvveti oluşturup üç yüz tane İskitli okçu satın aldık[5]. Spartalılarla yapılan barış sonucunda Atina demokrasisinin gücü ve şehir için bu faydalar sağlandı [6].
Kimon'un geri çağrılması ve ateşkes antlaşmasının imzalanması M.ö.457 yılında Atinalıların Tanagra yenilgisinden sonraki bir zamana rastlamaktadır[7]. Belli bir yıla değil, fakat bir döneme işaret eden yukarıda aktardığımız kaynağı dikkate alırsak, biz sadece İskitli okçuların M.ö.457’ den sonraki bir dönemde getirildikleri yargısını çıkarabiliriz. Bu makalede yukarıda belirtilen (dn.2) modern eskiçağ tarihçilerinin şimdiye kadar öngörmediği belli gerekçelerle beraber bu okçuların M.ö.457 yılından hemen sonraki bir dönemde getirilmiş olabileceklerini savunacağız.
Atinalılar bu okçuları özellikle niçin M.ö.457’ den hemen sonra kullanmaya ihtiyaç duymuş olabilirlerdi? Andokides'in yukarıda aktarılan gözlemlerini yakından incelediğimizde, Spartalılarla yapılan barış döneminde Atina'da gelişen yeni oluşum ve kurumlardan bahsedildiği görülmektedir. Uzun kale duvarlarının inşası, yeni bir donanma ve atlı gücünden oluşan askerî teşkilâtın oluşturulması ve aynı zamanda artan paranın Akropolis'de biriktirilmesi Atina şehrinin ve onun demokratik kurumlarının gücünü artıracaktı. Bütün bunlara destek olarak özellikle İskitli okçuların getirilmesi büyük bir olasılıkla Atina demokrasisinin gücünün istikrarı, korunması ve gelişmesi için zarurî olmalıydı. Konuyla ilgili tek gözlemi yapan Andokides’in İskitli okçuların getirilmesinden söz etme gereğini duyması da bu bağlantının bir sonucu olabilirdi. Nitekim yukarıda belirtildiği gibi (dn.1), bu okçuların getirildikten sonra Atina demokratik mekanizmalarının düzgün bir şekilde işletilmesi için kullanılması, bu teoriyi desteklemektedir.
Bu bağlamda dikkati çeken nokta, M.ö.457 yılının hemen öncesi ve sonrası dönemde Atina’da yeni demokratik reformların gerçekleştirilmesi ve aynı zamanda bir takım oligarşi taraftarı Atinalıların Spartalılarla işbirliği yaparak Atina'nın demokratik kurumlarını yıkmaya yönelik iç tehditlerinin artmasıdır. Kimon ve taraftarlarının Atina’da eski aristokratik yönetimi canlandırma arzularına rağmen, Ephialtes'in Perikles’in de desteğini alarak M.ö.462/1 yılında aristokratik Areopag meclisinin görevlerini sınırlandırmayı başardığı, diğer bir deyimle adam öldürme, kundakçılık ve bazı dinî suçlar dışında hukukî görevlerinin büyük bir bölümü yanında hükümet denetimiyle ilgili bütün güçlerini Beşyüzler Meclisi olarak bilinen meclise devrettiği bilinmektedir[8]. Ephialtes’in M.ö.461 yılındaki şüpheli ölümünden hemen sonraki dönemde Perikles jüri görevinde bulunanlara nominal bir maaş ödenmesini sağlamıştır. Devlet görevi, jüri hizmeti ve hatta ekkl∂sia meclisine katılanlar için ödeme yapılması radikal demokrasinin en önemli karakteristik özelliklerinden biri olacaktı[9]. M.ö.458/7 yılında Solon’un varlıklı sosyal sınıflarından üçüncüsü olan zeugitai üyelerinin de arkh¨n olabilmesinin önü açıldı[10]. Bu reformlardan hemen sonra M.ö.457 yılında Spartalılar Attika’nın kuzey sınırında Boeotia'da bir orduyla konumlarını sağlamlaştırdıkları zaman, bir grup Atinalı demokrasiye son vermek ve yapılma aşamasında olan uzun surların inşasını önlemek için Spartalıların bu gücüyle işbirliği yapma hazırlığı içindeydi[11]. Aynı yılda Aeschylus Eumenides başlıklı tiyatro oyununda bir iç savaş tehlikesine işaret etmektedir[12]. Bu geçiş dönemiyle ilgili sorunun ne kadar ciddî olduğunu kesin olarak kestirmek zor olsa da, aynı yıldaki Sparta karşısında Tanagra yenilgisi nedeniyle Atina’daki iç savaş tehlikesi gerçekten ciddî boyutlara ulaşmış olabilirdi. Neticede Atina devleti iç siyasetinde çok daha sağlam bir demokratik hükümet oluşturma veya dış destekli oligarşi taraftarlarına meydanı bırakma konusunda bir karar verme eşiğine gelmiş olabilirdi.
Atina devleti yeni oluşturulmakta olan ve oligarşi taraftarlarından tepki aldığı görülen demokratik kurumları daha da kuvvetlendirme yönünde karar aldı. Bu aşamada Atinalılar devlete yönelik iç savaş tehlikesinin ciddiyetini göz önüne alarak tarafsız, güçlü, güvenilir, sadık, emirleri yerli yerine getirebilecek[13] ve iç politik gelişmelerden etkilenmeyen İskitli okçular gibi özel bir yabancı güç kullanma arayışı içine girmiş olabilirlerdi.
İskitli okçuların Atina devletinin demokratik mekanizmalarının korunması maksadıyla kullanılmalarına, Peloponnesos Savaşı sırasında (M.ö.431-404) eski Atina komedisi şairlerinden Aristophanes (M.ö.447/6- 386 veya 380?) tarafından yazılan bazı oyunlarda yer verilmektedir. İlgili oyunlarda bu okçuların rahatsızlık yaratan konuşmacıları meclisten (ekkl∂sia) uzaklaştırmaları esnasında konuşmayı yapanların çoğunun Sparta ile barış taraftarı olmaları veya bu amaç doğrultusunda konuşmaları ve aynı zamanda bunların meclis dışında Sparta ile barış taraftarı olanlara karşı kullanılmaları gerçekten ilginçtir[14]. Atina sosyal ve politik hayatının keskin bir gözlemcisi olan Aristophanes özellikle Sparta’dan gelen dış oligarşi tehdidine karşı[15] Atina demokrasisini korumak maksadıyla getirildiklerini göz önüne alarak oyunlarındaki İskitli okçuları bu belirtilen maksatlar doğrultusunda kullanmış olabilirdi.
SONUÇ
İskitli okçular M.ö.457 yılından hemen sonraki dönemde yeni oluşturulmuş olan Atina demokratik reformlarına yönelik Sparta destekli iç oligarşik tehdide karşı kullanılmak istenmeleri neticesinde getirilmiş olabilirlerdi. Bu okçuların bu yönde kullanılma ihtiyacıyla getirildiklerinin yansımaları Aristophanes’in oyunlarında da muhtemelen ima edilmektedir.