ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Hilal Tuğba Örmeci̇oğlu

Akdeniz Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü

Anahtar Kelimeler: Kırsal Alan Modernleşmesi, Köycülük, Numune Köyler, İdeal Cumhuriyet Köyü, Erken Cumhuriyet Mimarisi

Özet

19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başında yaşanan olaylar dünyanın birçok ülkesinde modernist toplumsal dönüşüm amaçlı yeni yönetimler ortaya çıkarmıştır. Bu yönetimlerin vurguladıkları ortak amaçları endüstrileşme-kentleşme ekseninde bir kalkınma olmakla birlikte sahip oldukları toplumsal ve teknolojik alt yapı bunun tam tersidir. Bu nedenle de birçoğunun gündeminde ekonomik, sosyal ve siyasal devamlılıklarını sağlama temeliyle sıkı sıkıya bağlı olan kırsal alan çalışmaları vardır. Bunlardan biri olan genç Türkiye'de ise kırsal alan modernleşmesi çalışmaları Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren gündemde önemli bir yer tutmuştur. Oysaki Kurtuluş Savaşı sonrasında demografik ve ekonomik nedenlerle öncelikli konulardan biri haline gelen kırın modernleşmesi, geç Osmanlı Modernleşme gündeminde eğitim, savunma, sanayi vb. birçok acil reform probleminin arasında kendine oldukça sınırlı bir yer bulabilmiştir. Böylesi koşullar altında Lozan görüşmeleri ile ortaya çıkan ve Türkiye-Yunanistan arasında Batı Trakya ve İstanbul'da yaşayanlar hariç tüm Rum ve Türklerin yer değiştirmesini kapsayan nüfus mübadelesi ise iskân sorununu ülke için en acil imar faaliyetlerinden biri haline getirmiştir. Devlet mübadillerin iskân edilmesi zorunluluğunu kırsal alan modernleşme projesini yeniden ele almak için bir fırsat olarak değerlendirilince ortaya bir iskân çalışmasından çok daha fazla anlamlar taşıyan Cumhuriyet köyü ideali çıkmıştır. Bu çalışmanın amacı, Cumhuriyet'in kurulduğu ilk yıllarda mimarların Türk köyüne ve köylüsüne -dönemin yoğun kullanılan tanımıyla 'halk'a- bakış açısını, belli tercihler ve amaçlar doğrultusunda tasarlanmış yapılı çevrelerin oluşumunu ve mimarinin yeni bir halk yaratma çabalarındaki tavrını ortaya koymaktır. Bu kapsamda, bir yandan iskân baskısı diğer yandan modernleşme kaygıları altında gerçekleştirilen Cumhuriyetin ilk yıllarında köycülük çalışmalarının mekânsal kurgusu ele alınmaktadır. Böylelikle, genellikle kentleşme ve sanayileşmeye yönelik imar faaliyetleri ile bilinen Cumhuriyetin ilk yıllarında modernite projesinin, köy-kent ikileminin de tartışmaya açılması umulmaktadır.