ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Melih Arslan

Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Anahtar Kelimeler: Büyük İskender, Tetradrahmi Definesi, Durmaz Koleksiyonu, Alexander III, Sikke, Arkeoloji

Bu define, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi koleksiyoneri. Sn. Mehmet Durmaz[1] Koleksiyonu'ndadır. 11-42 envanter numaralarıyla kayıtlı bulunan definede, 32 adet gümüş tetradrahmi bulunmaktadır. Sikkelerin büyük çoğunluğunun doğu darphanelerinde, pek azının da batı darphanelerinde basılmış olduğu tespit edilmiştir. Definede, Alexander III (Büyük İskender)’ün kendi döneminde bastırılmış pek az örneğine karşın, definenin çoğunluğunu İskender’in hemen sonrasına ait posthumous (hatıra) İskender sikkeleri oluşturmaktadır[2].

Define sikkelerinin ön yüzlerinde, aslan postu bir başlık giymiş genç Herakles başı ve arka yüzlerimle ise Zeus, tahtta sola oturuyor, sağ elinde kartal ve sol elinde asa tutmaktadır.

M.Ö. 336 yılında kral olan İskender, yeni gümüş sikkeler bastırmıştır. Bu gümüş sikkelerdeki en önemli yenilik, bu sikkelerin yerel Makedonya ağırlık ölçüsüne göre değil, Attika ağırlık ölçüsünde basılmış olmasıdır. Bu şekilde İskender, kendi gümüş sikkelerini dönemin en yaygın ticari sikkeleri olan Atina ‘baykuşlu’ tetradrahmileriyle doğrudan değiştirilebilir hale getirmişti; yani İskender gümüş sikkeleri Atina gümüş tetradrahmileriyle aynı değerde kabul ediliyordu. İskender gümüş sikkesi tüm Akdeniz dünyasında geçerli bir para olmuştu. Birkaç on yıl içinde İskender’in ve ardıllarının (diadokhlar) tasarrufunda olan zengin metal kaynakları sayesinde bu gümüş para, Atina sikkelerini piyasadan sürdü ve İskender İmparatorluğu’nun en önemli ticari parası durumuna geldi; ünü imparatorluğun sınırlarının ötesine taştı. Öyle ki, 5 yeni İskender Tetradrahmisinin değeri 1 altın statere eşit sayıldı. Bu da gösteriyor ki, bu yeni tip tetradtahmiler çok değerli bir para idi.

İskender para reformunun en ilginç özelliği, yeni tipler seçmiş olmasıydı. Makedonya krallarının mitolojik atası olan Herakles, Makedonya’da uzun zamandır bir sikke tipi olarak kullanılıyordu. Tahıla oturan Zeus ise babası Philip II’nin tetradrahmilerinin ön yüzünde ayakta betimlenen Zeus’un bir versiyonuydu. Fakat Makedonya ile olan çağrışımlar bir kenara, bu tiplerin herkesçe tanınmış olması ve çekicilikleri nedeniyle de seçildiklerine kuşku yoktur. Zeus ve Herakles’i her Helen tanıyor ve saygı gösteriyordu. Herakles, soygunculara ve barbarlara karşı dövüşerek cennete gitmeye hak kazanmış bir kahramandı. Zeus ise Panhellen tanrıların en büyüğü olup, tanrıların ve insanların babasıydı. Daha geç dönemlerde bu tipler, İskender’ in doğu objelerine yönelmesine paralel olarak, doğu figürleriyle özdeşleştirilmeye başlandı. Herakles, Malkart ya da Gılgamış’la özdeşleştirilirken, oturan Zeus da doğunun yerel tanrısı Baal ile benzeşiyordu[3]. Böylece ön yüzdeki genç Herakles portresi ile kendisini ve arka yüzdeki Zeus tipi ile de kendisinin tanrılar soyundan geldiğini ifade etmeye çalışmaktadır. Bu sikke tipi İskender ile başlamış, onu takip eden tüm krallar tarafından da kullanılmıştır. Bu para tipi Makedonya’dan Hindistan’a kadar olan coğrafi bölgede en revaçta para olarak 200 yıl boyunca kullanılmış ve tedavülde kalabilmiştir. Bu tipi en son kullanan kral, Pontus Kralı Mithradates VI (M.Ö. 120-63) olmuştur. Görüldüğü üzere bu para tipi, klasik dönem baykuş tasvirli Athena tetradrahmilerinden sonra, tüm Helenistik dönem içinde değerinden bir şey kaybetmeyen para birimi olmuştur. Günümüzdeki Amerikan dolarının dolaşımı ve değerli oluşu gibi bu sikke tipi de antik dünya’da çok saygı görmüştür.

Define sikkelerinin üpleri hiç değişmez ama arka yüz yazı lejandlarında üç farklı kralın adını görmekteyiz. Bunlar: Alexander III, Büyük (M.Ö. 336- 323), Philip III, Arrhidaios (M.Ö. 323-317) ve Seleukos I, Nikator (312-281) olmaktadır. Görüldüğü üzere define sikkeleri, Makedonya kralı Büyük Alexander ile başlamakta ve onun ölümünden sonra kısa bir süre Makedonya kralı olan üvey kardeşi, Philip III, Arrhidaeus ile devam etmekte ve Seleukos I, Nikator ile son bulmaktadır.

İskender’in çocukluk arkadaşı ve doğu seferinde hep yanında olan en yakın komutanlarından biri olan Seleukos, onun ölümünden sonra dörde bölünen büyük İskender İmparatorluğu topraklarının çok geniş doğu bölümünü (Anadolu’nun doğusundan başlayıp, Arap Yarımadası üst kısmı, İran, Afganistan’ı da içine alan kara parçası) Makedonya Krallığının Babil satrabı olarak yönetmiştir. İskender’in öldüğü ve üvey kardeşi Philip III’ün tahtta çıktığı Babylon’dan ayrılıp, Makedonya’ya geçmesi ve daha sonra İskender’in annesi Olympias tarafından 317 yılında öldürülmesi üzerine Makedonya tahtında karışık bir dönem başlamıştır. Bir süre Babil’den uzaklaşıp, Baktria Satrabı olan Seleukos 312 yılında Babylon’u tekrar ele geçirmiş ve kendi adıyla tanınan Seleukos Krallığını kurmuştur. Birçok kaynak bu krallıktan Seleukos Krallığı veya Syria Krallığı olarak bahsetmektedir.

Definedeki sikkelerin en erken tarihli olanları, 336-323 tarihlerinden Amphipolis (kat. no. 1) ve 325-323 tarihlerinden Babylon (kat. no. 15-16) darplı olanlardır ki, bu üç sikke İskender’in yaşadığı dönemdendir. En geç tarihli sikkeler ise, 295 tarihli Seleukos I döneminden Seleukeia ad Tigrim baskılı (kat. no. 31-32) iki sikkedir. Philip Arrhidaeus’un iki sikkesi, 323-317 yılları arasından olup, Babylon darphanesinde (kat. no. 29-30) basılmışlardır.

Büyük İskender’in ilk sikkelerinde genetivus formda yalnızca İskender'in adı (ΑΛΕΞΑΝΔΡΟΥ) yazılıydı (bkz., kat. no. 1-13, 15-16, 28). Yaklaşık 329 yılında Cilicia’nın Myriandrus (İskenderun) şehrinde basılan sikkelerde isminin yanına kral (ΒΑΣΙΛΕΩΣ) unvanı da eklendi[4]. O zamandan itibaren bu yeni yazı biçimi bazı başka darphanelerce de benimsendi (bkz., burada kat. no. 14 , 17-27, 29-32), fakat İskender’in yaşadığı süre içerisinde hiçbir zaman yaygınlık kazanmadı. Mısır’daki Ptolemaioslar’dan başlayarak, Diadokhlar, bastırdıkları sikkelerde hem unvan hem de isim kullandılar. Bu adet onların halefleri tarafından da sürdürüldü [5]. Unvan sikkenin sağ boşluğuna ve isim ise Zeus’un oturduğu tahtın altına yerleştirilmiştir. Arados ve Amathos 328 yılında bu yeni lejandı benimsemişlerdir. Fakat şurası da ilginç bir gerçektir ki ΒΑΣΙΛΕΩΣ (kral) unvanının kullanımı çeşitli darphanelerde yöneticilerin inisiyatifine bırakılmıştı. Büyük darphanelerden Amphipolis 325’te Babylon 324’te ve Tarsus 323’te unvanı benimsediler. Komşu darphaneler çoğu kez farklı uygulamalara gittiler; Pella, Damascus, Byblos, Sidon ve Ake gibi birkaç darphane unvanı İskender hayattayken asla kullanmadılar[6].

İskender sikkelerinin arka yüzlerinde, İsim ve unvanın dışında, çoğu kez kısaltılmış memur (magistrat) isimlerinin baş harfleri, monogramlar (iç içe geçmiş harfler), era senesini (bölgesel yıl) gösterir harf rakamları ve çeşitli simgeler yer almaktadır. Bazen darp yerine ilişkin ilk birkaç harften oluşan kısaltmalar veya monogramlar sikkenin hangi darphanede üretilmiş olduğu teşhisini kolaylaştırır. Örneğin Sidon’da basılmış İskender ve Ptolemaios sikkelerindeki ΣΙ ; Ptolemaiosların Kıbrıs’taki Salamis’te basılmış sikkelerindeki ΣΑ, Kition’da basılmış sikkelerinde KI ve Paphos’ta basılmış sikkelerindeki ΠΑ gibi. Sikke boşluğuna yerleştirilmiş çeşitli nesnelerin, ufak resimlerinden oluşan ve ana tiple doğrudan ilişkisi bulunmayan yöresel simgeler de sikkenin basıldığı yeri teşhis etmede yardımcı olurlar. Örneğin Side’nin narı, Rodos’un gülü gibi simgeler sikkenin basıldığı darphaneyi bulmamızı kolaylaştırırlar. Bu türdeki sembolleri barındıran sikkeleri biz konuşan sikkeler olarak tanımlamaktayız. Bu tip sikkelere ilişkin iki örnek, Durmaz Definesi'nde de bulunmaktadır. Konuşan sikkeler için ilk örneğimizi 7 adet Carrhae sikkesi (bkz., kat. no. 5-11) oluşturmaktadır. Carrhae (Harran) sikkelerinin arka yüzünün sol boşluğunda bulunan hilâl (ay) sembolü, öteden beri bu şehirde ünlü Sin Tapınağını, dolayısıyla şehrin Ay Tanrısının kült merkezi olduğuna dair bir işarettir. Bu antik kent Ay Tanrısı Sin’in, daha sonraları adı Mên olan tanrının Mezopotamya’daki en önemli tapınım merkeziydi. Şehrin Roma dönemi sikkeleri üzerinde de yine yarımay (hilâl) betimlemesinin sıklıkla kullanılmış olduğunu görmekteyiz[7]. İkinci örneğimiz burada bir tek sikkesi olan Salamis’tir. Salamis sikkesinin (bkz., no. 4) arka yüzünde gemi dümeni betimlemesi bulunmaktadır ki, bu simge, liman kenti olan Salamis’in denizcilikteki ününün bir göstergesidir.

Hellenistik dönemde her bir darp serisinden doğrudan sorumlu olan yetkili memurları (magistratları) sikke üzerinde göstermek bir gelenek haline gelmiştir. Şehir magistratları (ki çoğu kez yıllık seçiliyordu) ve kralı sikke basımından sorumlu memurlar, kontrolü altında basılan sikkelere kendi adlarını ya da adlarının ilk birkaç harfini koyuyorlardı.

Sikke üzerindeki monogramlar ve sembollerde aynı şekilde bu memurlar tarafından konuluyordu. Buradaki örneklerdeki gibi, krâli darplarda isim tam yazılmaz, ismin bir iki harfi veya monogram şeklindeki yazılışı görülür. Müstakil şehir darplarında memurların isimleri tam, hatta soy isimleriyle birlikte yazılmaktaydı. Bazı sikkelerde darp yerini işaret eden kısaltma harfler, monogramlar ve simgeler olmadığı zaman, bilim adamı çeşitli sikke serilerinin analizini yapmakta çok zorlanmaktadır.

Sidon ve Ake’de basılan sikkeler üzerinde her yılın era tarihleri bulunduğu için biz bu sikkelerin ne zaman basıldıklarını kesin bir şekilde saptayabilmekteyiz. Örneğin bu definemizde bulunan iki Ake sikkesinden biri 314/3 (kat. no. 13) ve diğeri 306/5 (kat. no. 14) tarihini taşımaktadır.

İskender sikkelerinin ön yüzündeki Herakles başı realistik (insana özgü) özellikler taşıdığından, birçok bilim adamı, sikkenin kalıbını hazırlayan sanatçının gerçek niyetinin İskender’in idealize portresini resmetmek olduğunu varsaymaktadırlar. İskender’in hayatta iken basılan tetradrahmilerinden ziyade ölümünden sonra basılan hatıra sikkelerinde bu durum daha belirgindir.

İskender drahmi ve tetradrahmilerinin arka yüzündeki Zeus’un tasvirlerinde zaman içinde iki farklı betimleme göze çarpar. Bazı serilerin basımlarında Zeus, taht üzerinde değil, arkalıksız bir sandalye (tabure) üzerinde oturur şekilde resmedilmiştir (bkz., kat. no. 1, 2, 3, 13,14). Bu tarzdaki Zeus betimlemelerinin, İskender’in hayatta iken basılan sikke serilerinden olduğunu düşünüyoruz. Çünkü kataloğumuzdaki en erken tarihli sikke betimlemelerinde Zeus, tahtta değil, bir tabure (kat. no. 1, 2) üzerinde oturmaktadır. Bu iki sikkemiz, İskender’in hayatta iken bastırmış olduğu sikkelerdendir. Fakat kataloğumuzun 3, 13 ve 14 numaralı sikkelerinde de Zeus tabure üzerinde oturur şekilde resmedilmiştir. Bu üç örnek, İskender'in ölümünden sonraki basımlar olup, 314, 310 ve 306 tarihli basımlardır. Sardes ve Ake darphanesine ait, bu üç örnekteki sikkelerimizin kalıp ustaları, İskender’in ölümünün üzerinden henüz 15, 20 yıl geçmiş olmasına rağmen eski stildeki Zeus betimleme tipinden vazgeçememişlerdir.

İskender paralarındaki ikinci bir farklı tasvir şekli, Zeus’un bacaklarına ilişkindir. Erken basımlarda bacaklar yan yana (paralel) şekilde dururken (kat. no. 1, 2, 15 ve 16), daha sonraki serilerde sağ bacak geride (kat. no. 3- 14, 17-32) çapraz şekilde durmaktadır. Definemizde, Zeus’un bacaklarının paralel olarak tasvir edildiği sikkeler (no. 1,2, 15 ve 16), İskender’in hayatta iken basılan en erken tarihli serilerindendir. Diğer 28 sikke ise, kesişen bacaklar serisinden olup, daha geç tarihlidirler.

Yaklaşık 326/5 yıllarında doğu’da iki darphane (Alexandreia ve Side) İskender Gümüş Sikkeleri basmaya başladı. Mısır’daki Alexandreia çok güzel bir sikke serisi ile üretime başladı. Burada basılan tetradrahmilerin arka yüzündeki Zeus, kesişen bacakları ile daha esnek pozisyonda resmedilmiştir; ön yüzdeki Herakles başı da insani özellikler taşıdığından, birçok bilim adamı, sikkenin kalıbını hazırlayan sanatçının gerçek niyetinin İskender’in idealize portresini resmetmek olduğunu varsaymaktadır. Bu darphanenin yeni stili, diğer darphanelerce de taklit edildi: ilk önce 325/4’de Sidon, 323’de Babylon ve 322/1’de Ake, Zeus’un bacaklarının kesişen pozisyonda resmedilmesini uygulamışlardır. Fakat, kesişen bacakların İskender imparatorluğunun tüm darphanelerinde benimsenmesi ve uygulanması 315/310 tarihlerinden sonra olmuştur[8].

Durmaz Definesi’nde Bulunan Darphaneler

1- ) Amphipolis - Macedonia, kat. no. 1-2 = 2 adet

2- ) Sardes - Lydia, kat. no. 3 = 1 adet

3- ) Salamis - Kıbrıs Adası, kat. no. 4 = 1 adet

4- ) Carrhae - Mesopotamia, kat. no. 5-11=7 adet

5- ) Bilinmeyen Doğu veya Carrhae (?), kat. no. 12 = 1 adet

6- ) Ake - Phoenicia, kat. no. 13-14 = 2 adet

7- ) Babylon - Babylonia, kat. no. 15-27 ve 29-30 = 15 adet

8- ) Ecbatana - Persia, kat. no. 28 = 1 adet

9 ) Seleuceia ad Tigrim - Babylonia, kat. no. 31-32 = 2 adet

Yukarıdaki listeden de anlaşılacağı üzere, bu definemizde ismi bilinen sekiz ayrı darphane ve bilinmeyen bir darphanenin (liste 5, kat. no. 12) varlığı tespit edilmiştir. Darphane listesini batıdan doğuya doğru bir sıralamayla yaptık. Kataloğumuzda bu sıralama içinde verilmiştir.

Definemizdeki kalıp ilişkilerinin incelenmesi ancak, iki darphanenin sikkeleri üzerinde mümkün olmaktadır. Çünkü definede ayın tarihlerden olan yalnız iki darphane sikkeleri çoğunluk olarak bulunmaktadır. Bu iki darphane, Babylon ve Carrhae darphaneleridir. 7 sikkesi olan Carrhae’nin 6, 7 ve 8 numaralı sikkelerinin önyüz kalıpları aynıdır. 9 numaralı sikkenin de, bu üç sikkedeki ön yüzlerin kalıbından üretilmiş olması mümkündür. Arka yüz kalıplarının hepsi farklı olmakla beraber, 7 ve 9 numaralı sikkeler, kesin olmamakla beraber aynı kalıptan üretilmiş olabilir.

Babylon darphanesinin 15 sikkesinden 13’ü İskender’in adını (kat. no.15-27) ve 2 sikke Philip III’ün adına basılmışlardır. Ancak hiçbirinin ön yüz ve arka yüzleri aynı kalıptan üretilmemiştir. Diğer 7 darphanenin basımları bir ve nadiren iki sikke ile sınırlıdır. Bu yüzden kalıp ilişkileri açısından incelenmesinin bir anlamı olmaz. Zaten bunların hiçbirinin kalıp benzerlikleri de bulunmamaktadır.

İskender’in Yaşadığı Sürede Sikkesini Basmış Olan Darphanelerin
Listesi

1- ) Amphipolis-Makedonya

2- ) Aigai-Makedonşa

3- ) Pella-Makedonya

4- ) Lampsakos-Mysia

5- ) Abydos-Troas

6- ) Kolophon-İonia

7- ) Magnesia-İonia

8- ) Miletos-İonia

9- ) Sardes-Lydia

10- ) Side-Pamphylia

11- ) Tarsos-Kilikia

12- ) Myriandros-Kilikia

13- ) Amathos-Kıbrıs

14- ) Kition-Kibrıs

15- ) Paphos-Kibrıs

16- ) Salamis-Kibns

17- ) Daniaskos-Syria

18- ) Hierapolis-Syria

19- ) Ake-Finike

20- ) Byblos-Finike

21- ) Karne-Finike

22- ) Marathos-Finike

23- ) Sidon-Finike

24- ) Babylon-Babylonia

25- ) Susa-Susiana (Persia)

26- ) Memphis-Mısır

27- ) Alexandria-Misir

Yukarıda görüldüğü üzere İskender hayattayken 27 kent darphanesinde sikkelerinin bastırılmış olduğu tespit edilebilmiştir. Bunlardan Makedonya’daki üç darphane (Amphipolis, Pella ve Aigai) babası tarafından kurulmuştu. Pella İskender krallığının başkenti, Amphipolis ise en büyük ticaret merkezi konumunda olduğu için en çok sikke bastıran bir darphane hüviyetini Babylon ile birlikte sürdürmüştür. Aigai kenti dini bir merkez olup, birkaç tetradrahmi örneğinin dışında daha çok altın para bastırmıştır. Bu darphanelerden Anadolu’nun batısındaki Lampsakos, Abydos, Kolophon, Miletos ve Sardes gibi darphaneler başlangıçta drahmi basmışlar, sonra tetradrahmi’ye geçmişlerdir. Suriye’deki Hierapolis ise, tek bir tetradrahmi örneğiyle tanınmaktdır.

Antik dünyada İskender drahmileri ve tetradrahmileri basmış darphanelerin sayısı bugüne kadar 100 civarında tespit edilmiştir. Bu sayıya ismi bilinmeyen darphaneler dahil değildir. Bunlar her coğrafi bölgede bulunmaktadır. Bu tür definelerin buluntularının yayımlanmasıyla bu problemlerin çözümü daha da kolaylaşacaktır. Biz burada İskender drahmisi ve tetradrahmisini basmış tüm darphanelerin bir listesini vermedik. Sadece yukarıda onun yaşadığı dönemde sikke bastırmış olduğu darphanelerin bir listesini verdik. Ölümünden sonra onun adıyla sikkesini bastırmış diğer 73 ve bu listedekilerde dahil tüm darphanelerini gösterir haritaları burada yayımlamaktayız (bkz., haritalar: 1-6). Böylecc ilgilenen kişilerin hangi antik coğrafi bölgede, hangi şehrin İskender sikkesi basmış olduğunu öğrenmesi ve akılda tutması daha kolay olacaktır.

Antakya civarında bulunduğu söylenen bu definenin, 200 kadar sikkeden oluştuğunun söylenmiş olmasına karşılık, ancak 32 adetinin toplu olarak 1992 yılında Sn. Mehmet Durmaz tarafından satın alınmış olduğunu bilmekteyiz. Define, bölünmüş olsa bile, bu haliyle, Büyük İskender’in para politikasının detaylarını ve onun ardından gelen krallarca da bu politikanın büyük ölçüde sürdürülmüş olduğunu bu define sayesinde bir kez daha görmekteyiz.

Sonuç olarak bu define sikkeleri İskender’in yaşadığı zamandan (336- 323) başlayıp, onun ölümünden kısa bir süre sonrasında da (30-40 yıl) tedavülde kalmış sikkelerden oluşmaktadır. En son tarihli sikkemiz 295 yılına tarihlendiğine göre, bu define 290 yıllarında, yani Seleukos I (312-281) henüz iktidarda iken toprağa gömülmüş olmalıdır.












Kaynaklar

  • Katalog ve Metin İçinde Geçen Kısaltmalar:
  • a.g.y. : adı geçen yayın
  • mong. : monogram
  • mongrl : monogramlar
  • <em>(SB)</em> : Sol Boşlukta
  • <em>(TA)</em> : Taht (tabure) Altında
  • SEÇİLMİŞ FAYDALI KAYNAKÇA ve KISALTMALARI
  • Afyon (1976) Afyon Hoard, before 1976: CH 3 (1977), no. 30
  • Ain-Tab Ain-Tab (Aintab) hoard: IGCH 1542; references to seyrig, Trésors, no.13
  • AJN American Journal of Numismatic
  • Akçakale Akçakale hoard: G. L. Rider and N. Olcay, “Un trésor de létradrachmes d’Alexandre trouvé à Akçakale en 1958”, RN 1988: 42-54, pl. v-x.
  • Akkar Akkar hoard: IGCH 1559; references to Seyrig, Trésors, no. 18
  • Aleppo (1893) Aleppo hoard, 1893: IGCH 1516
  • Aleppo (1930) Aleppo hoard, 1930: IGCH 1562
  • ANS The American Numismatic Society, New York
  • ANSMN American Numismatic Society, Museum Notes
  • Armenak Armenak hoard: IGCH 1423; references to M. Thompson, The "Armenak" hoard (IGCH 1423), ANSMN 3I (1986): 63-106, pl. vi-xxvi
  • Asia Minor (1964) Asia Minor hoard, 1964: IGCH 1437
  • Asia Minor (1973/4) Asia Minor hoard, 1973/4: CH 1 (1975), no. 56
  • Babylon (1900) Babylon hoard, 1900: IGCH 1774; references to K. Regli ng, “Hellenistischer Miinzschatz aus Babylon”, ZFN 38 (1928):92-132, pl. viii-xiii
  • Babylon (1973) Babylon (Mashtal, Baghdad) hoard, 1973: CH 4 (1973), no. 33
  • Bataşani Bataşani hoard: CH 2 (1976), no. 65
  • BMC Arabia, etc. G. F. Hill, Arabia, Mesopotomia and Persia (Nabataea, Arabia Provincia, South Arabia, Mesopotamia, Babylonia, Assyria, Persia, Alexandrine Empire of die East, Persis, Elymais, Characene), London, 1922 (Catalogue of Grek Coins in the Brit ish Museum)
  • BMC Cyprus G. F. Hill, Cypn is, London, 1901 (Catalogue of Grek Coins in the British Museum)
  • CH Coins Hoards
  • Demanhur Demanhur hoard: IGCH 1664; references to E. T. Newell, “Alexander Hoards II, Demanhur”, 1905, New York, 1923 (NN'M 19)
  • Ayrıca şurada: O. Zarvos, “Additions to the Demanhur hoard of Alaxander tetradrachms", NC 1980: 185-188
  • Diyarbakır (1955) Diyarbakır (Diyarbekir) board, 1955: IGCH 1735; (1975), references to Seyrig, Trésors, no.4
  • Ehrhardt, Amphipolis C. Ehrhardt, “A catalogue of issues of tetradrachms from Aınphipolis, 318-294 BC”, JNFA 4 (1976): 85-89
  • Gordion V (1961) Gordion V hoard, 1961: IGCH 1405; references to D. H. Cox, "Gordion hoards 111, IV, V, and VII ANSMN 12 (1966): 19-55, pl. iii-xxi, at 33-51
  • Haymana Haymana hoard: G. L. Rider and N. Olcay, “Le trésor de Haymana", RN 1988: 55-63, pl. xi
  • IGCH M. Thompson, O. Merkhohn and C. M. Kraay (eds), Inventory of Grek Coin Hoards, New York, 1973
  • JHS Journal of Hellenic Studies
  • JIAN Journal International d’Archélogie Numismatique
  • JNFA Journal of Numismatique Fine Arts
  • JNG Jahrbuch für Numismatik mid Geldgeschichte
  • Kirazlı Kirazlı hoard: IGCH 1369; references to G. Le Rider and N. Olcay, 'Le trésor de Kirazlı (prés de d’Amasya): IGCH 1369’, Anatolia Antiqua/Eski Anadolu, Recueil de Travaux publiés par llstilut français d'Etudes Anatoliennes d’Istanbul (ed. B. Rémy), İstaııbul/Paris, 1987 (Varia Anatolica 1)
  • Kirikhan Kirikhan hoard: CH 1 (1975), no. 87A and 87B: references to Seyrig, Trésor, no. 23 (‘Cilicie’)
  • Larnaca Larnaca hoard: IGCH 1472; references to Price, ‘Greek coin hoards’, 1-8
  • Latakia (1759) Latakia hoard, 1759: IGCH 1544; references to seyrig, Trésor, no. 11
  • Kuft Kuft hoard: IGCH 1670; D. Nash, “The kuft hoard of Alexander III tetradrachms”, NC 1974, 14-30; O. Zervos, “Newell’s manuscript of the Kuft hoard", ANSMN 25 (1980): 17-90, pl. iii
  • Meydancıkkale Meydancıkkale (Gülnar) CH 7 (1985), no. 80 A. Davesne - G. Le Rider, Le Trésor de Meydancıkkale (Glide Tracée, 1980), Paris 1989 (Institut français d’Études Anatoliennes, Gülnar 2)
  • Merkholm (1991) O. Merkholm, Early Hellenistic Coinage from the Accession of Alexander to the Peace of Apamea (336-188 B.C.) Edited by. P. Grierson and U. Westermark, Cambridge/New York 1991; aynı eser için bkz., "Erken Helenistik Çağ Sikkeleri Büyük İskender'in tahta çıkışından Apameia Barışı’na kadar (İ.Ö. 336-188) ” [çeviri: Oğuz Tekin] Homer Kitapevi, İstanbul 2000
  • Mosul (1862-3) Mosul hoard, 1862-3(?): IGCH 1756
  • Müler L. Müller, Numismatique d'Alexander le Grand, suivi d’un appendice contenant es monnaies de Philip II et III, Copenhagen, 1855
  • Mylasa Mylasa hoard: IGCH 1289
  • NC Numismatic Chronicle
  • Newell, ‘Ake’ E. T. Newell, The Dated Alexander Coinage of Sidon and Ake, New Haven/Oxford, 1916 (Yale Oriental Series; Researches 2): 7-38, pl. i-v.
  • Newell, ‘Cypriote’ E. T. Newell, “Some Cypriote Alexanders , 'Salamis’ at 306-316, pl. xiii-xv.
  • Newell, ‘Demenhur’ E. T. Newell, Alexander Hoards II. Demenhur, 1905, New York, 1923 (NNM 19
  • Newell, ESM E. T. Newell, The Coinage of the Eastern Seleucid Mints from Seleucus I to Antiochus III, New York, 1938 (ANS Numisinatica Studies 1)
  • Newell, WSM E. T. Newell, The Coinage of die Western Seleucid Mints from Seleucus I to Antiochus III, New York, 1941 (ANS Numismatica Studies 4): 37-43
  • Newell, Reattribution E. T. Newell, “Reatuibution of certain tetradrachms of Alexander the Great “,New York, 1912
  • NNM Numismatic Notes and Monographys, New York (ANS)
  • Oylum (1993) E. Özgen et A. Davesne, ‘Le Trésor de Oylum Höyüğü’, Trésor et circulation monétaire en Anatolie antique, (ed. M. Amandry - G. Le Rider), Paris 1994: 45-59
  • Price (1991) M. J. Price, The Coinage in the Name of Alexander the Great and Philip,
  • Arrhidacus: A British Museum Catalogue (London/Zurich, 1991)
  • Prokesch-Osten (1) [A.] von Prokesch-Osten, Liste des Alexandres de ma colection qui ne se trouvent pas dans le catalogue de Mr. L. Müller’, NZ 1 ( 186911870]), 31-64
  • Prokesch-Osten (2) [A.] von Prokesch-Osten, ‘Suite des monnaies inédites d’or et d'argent d’Alexandre le Grand’, NZ 3 (1871 [1873]), 51-72
  • Seyrig (1950) H. Seyrig, ‘Notes on Syrian Coins’, NNM 119, New- York, 1950
  • SNG Cop Sylloge Nunnnorum Graecorum. The Royal Collection of Coins and Medals, Danish National Museum [9] Mecedonia 2: Alexander 1-Alexander III, Copenhagen, 1943 (nos. 478-1066)
  • SNR Schweizerische Numismatische Rundschau
  • Susa II (1948/9) Susa II hoard, 1948/9: IGCH 1799; references to Le Rider, Suse, 243-4
  • Susa V (1933/4) Susa V hoard, 1933/4: IGCH 1804; references to Le Rider, Suse, 246-8
  • Susiana (1965) Susiana hoard, 1965: IGCH 1806; references to A. Houghton and G. L. Rider, Tin trésor de monnaies hellénistiques trouvé près de Suse’, RN 1967, 111- 127, pl. iv-x
  • Syria (1959) Syria hoard, 1959: IGCH 1535; references to Boehringer, Chronologie, 158-61
  • Syria (1960) Syria hoard, 1960: IGCH 1533; references to Seyrig, Trésor, no. 3
  • Tarik Darreh Tarik Darreh hoard: : CH 7 (1985), no. 78; references A. Houghton, 'Tarik Darreh (Kangavar) hoard’, ANSMN 25 (1980), 31-44, pl. iv-v
  • Tell Halaf Tell Halaf hoard: IGCH 11763
  • Tell Kotchek Tell Kotchek hoard: IGCH 1773; references to Seyrig, Trésor, no. 15
  • Turkey(1973/4) Turkey hoard, 1973/4: CH 1 (1975) no. 56
  • Thompson 'Sardes’ M. Thompson, Alexander’s Drachm Mints, 1. Sardes and Miletus, New York, 1983 (ANS Numismatic Studies 16), Sardes at 5-42, pl. i-xx
  • Urfa Urfa hoard: IGCH 1772; references to Price, ‘Greek coin hoards’, 10-4, pl. iv
  • Winterthur H. Bloesch, Griechische Miinzen in Winterthur, 1. Spanien, Gallien, Italien, Moesien, Dakien, Sarmatien, Thrakien, Makedonien, Hellas, Inseln, Winterthur, 1987
  • Woggoner 'Babylon' N. M. Woggener, The Alexander mint at Babylon (Doctoral Dissertation, Columbia University, 1968)
  • Woggoner ‘Seleucia’ N. M. Woggener, “The early Alexander coinage at Seleucia ad Tigrim”, ANSMN 15 (1969): 21-30, pl. iii-v
  • ZIN Zeitschrift fur Numismatik

Dipnotlar

  1. Bu değerli defineyi yayınlamama izin verdiği için, Sn. Mehmet Durmaz’a teşekkür ederim. Ayrıca bilgisayardaki metin düzenlemeleri ve haritaların çizimi için Sn. Oğuz Bostancı ya şükranlarımı sunarım.
  2. Price (1991), sf. 85-502.
  3. Merkholm (1991), sf. 47.
  4. Merkholm (1991), sf. 32; (bunun için bkz , H. Seyrig, Notes on Syrian Coins', NNM 19. NewYork, 1950).
  5. a.g.y., sf. 32.
  6. a.g.y.. sf. 36.
  7. M. Arslan, 'Mezopotamya Bölgesi Şehir Sikkeleri’, AMM 1996 Yıllığı, Ankara 1997.
  8. Merkholm (1991), sf. 56.
  9. E. T. Newell, The Coinage of the Eastern Seleucid Mints, p. 12.4.
  10. N. M. Waggoner, 'The early Alexander coinage at Selencia on the Tigris', ANSMS 15 (1969), p. 21-31.

Şekil ve Tablolar