Ayaklıkırı Köyü Tire ilçe merkezinin batısındadır. Yakınında bulunan Hasançavuşlar[1], Kurşak, Kumtepe ve Darmara[2] köyleri ile civarlarında nekropol alanları, tümülüsler ve yerleşimlere ait yapı kalıntıları saptanmıştır. Söz konusu lagynos Tire Müzesi'ne 779 envanter numarası ile kayıtlıdır ve Tire'nin Ayaklıkırı Köyü'nde bulunmuş olup Fahri Bulgurcu tarafından müzeye hediye edilmiştir.
Tire'nin Ayaklıkırı Köyü'nde bulunmuş olan bu lagynos 13, 1 cm. yüksekliğe, 3 cm. ağız çapına ve 6, 3 cm. kaide çapına sahiptir. Kiremit rengi ve mikalı hamuru vardır. Hafif dışa çekik ağızlı, ince-uzun boyunlu ve yivli kulpludur. Gövdenin en geniş yeri ortadadır. Kaide halka biçimlidir. Omzunda fırça vuruşlarıyla yapılmış oranj renkte girlandlar, gövdenin en geniş yerinde kalın bir bant ve gövde altında ince tek bir bant yer alır. Kaide tek bir bant halinde boyanmıştır. Büyük bir kısmı kireçle kaplı olan lagynos tamdır.
Dekorları açık renk zemin üzerine koyu renklerle yapılan seramikler vazo ressamlığının Hellenistik Dönemdeki yeniliğidir. Bu tür dekorasyon Akdeniz'de yaygındır[3]. Süsleme, fildişi astar üzerine dekoratif resim stilinde yapılır. Bu stilde süslenen başlıca form lagynos olduğu için süsleme "lagynos tarzı" olarak da adlandırılır. Karadeniz kıyılarından Batı Anadolu kıyılarına, Delos ve Kıbrıs'tan Mısır'a kadar geniş bir alanda bu tarz süslemeye sahip seramikler görülür[4].
Beyaz zeminli seramiğin çıkış yeri sorusu henüz cevaplanamamıştır. Stil ve teknik bir çok yerdeki geç klasik beyaz zeminli seramiklere bağlanır[5]. Seramik ihraç eden bir merkez olan Kırım'ın bu stilin çıkış yeri olduğu düşünülmektedir[6]. Diğer bir görüş, kaynağın doğu Akdeniz bölgesi ve özellikle buradaki thymiaterion formları üzerindeki süslemeler olduğu biçimindedir [7]. Bu tip süsleme M.Ö.2.yüzyılda yaygındır [8].
Lagynos formu doğu Yunan kökenlidir[9]. Doğu Akdeniz'de en az iki ayrı üretim yeri kabul edilmektedir. Bunlardan bir tanesi yüksek kalitede ve destekli krater, pyxis gibi çok sayı da form çeşidine sahiptir. Formların yayılım alanı, bu üretim yerinin Pergamon ya da civarı olduğunu gösterir [10]. Pergamon ithalleri çeşitli merkezlerde ele geçmiştir. Diğer üretim yeri olarak Kıbrıs düşünülmektedir[11]. Form Kıbrıs'ta da yaygındır ve burada klasik dönemden beri izlenen form ve dekorasyon geleneği vardır[12]. Lagynoslara Kıta Yunanistan, Suriye, Filistin ve Kuzey Afrika'da az rastlanması buralarda üretilmediklerini gösterir.
Bununla beraber form erkendir. Hellenistik dönemde gövde, bazen yuvarlak bazen keskin köşeli veya dikdörtgene yakın dış hatta sahiptir. Uzun ince boyun, kalınlaşmış dudak, düz ya da yuvarlak kesitli dikey kulp vardır [13]. Leroux, formun az ya da hiç kronolojik gelişim taşımadığını söyler. Formu, lagynosun tarihi için bir işaret değildir. Fakat bununla beraber Westholm'un bu noktayla ilgili önerisi farklıdır[14]. Westholm, gelişmede paralel eğilimler saptar: bir kısmında gövde yüksek alt kısım ve alçak üst kısımdan oluşurken, diğerlerinde bu iki kısım eşittir ve karina ikisini birleştirir. Gelişimin sonraki evresinde form şişmanlar, kaide genişler ve alt yarı konik olmaktan silindir olmaya doğru gider. Geç tip giderek basıklaşır ve karina hala keskindir. Westholm boynun ve ağzında kronolojik önem taşıdığını kabul eder. Leroux, lagynosların M.Ö.3.yüzyılın sonuna doğru yapılmaya başlandıklarını, M.Ö.1.yüzyılın ortalarında hâlâ kullanıldıklarını belirtir[15]. Atina'da en erken lagynoslar M.Ö.3.yüzyılda görülmeye başlanmıştır[16]. Bu yüzyılda Kıbrıs'ta da görülürler[17]. Fakat M.Ö.2.yüzyıla kadar sık değillerdir[18]. M.Ö. 1.yüzyılın ilk yarısında da kullanılmaya devam ederler fakat erken Roma konteksderinde rastlanmazlar[19]. En geç örnek Antikythera batığındadır[20] ve M.Ö. 1.yüzyıl ortalarından sonra değildir.
M.Ö.2.yüzyılda yaygın olan beyaz zeminli seramiklere ait örnekler Pergamon'da en erken M.Ö.2.yüzyılın ilk yarısına[21] Ephesos'da M.Ö. 200 civarına [22] verilir. Pergamon'da Zeus Sunağı'nın altından beyaz zeminli seramiklere ait parça gelmemiştir. Asklepieion'dan gelen parçalar M.Ö.2.yüzyılın ilk yarısına aittir. Bu tür Pergamon'da M.Ö.2.yüzyıldan önce biliniyor değildir[23]. Ephesos'da bu tür süslemeye sahip kaplara ait parçalar M.Ö.200 civarındandır. [24]. Diğer merkezlerde de M.Ö.2.yüzyılın başından önceye verilen örnek yoktur. Beyaz zeminli seramik grubunun şimdiye dek saptanabilen en erken örneği Metropolis' te bulunmuş ve sikkelerle M.Ö.3.yüzyılın ikinci çeyreğine tarihlenmiş bir hydria'dır [25].
Samos'da Kastro'da ve Heraion'da bu tür seramiğe ait parçalar bulunmuştur[26]. Priene, Tarsus, Antiokheia, Samaria ve Karadeniz'deki Mirmeki'de az sayıda parça vardır[27]. Kıbrıs ve Samos'da da bu tür seramik ele geçmiştir[28]. Tarsus ve Antiokheia'dan ise çok az parça bilinmektedir [29].
Edebi kaynaklar ve İskenderiye'deki bir parçanın omzundaki yazı lagynosların şarap testisi olarak festivallerde kullanıldığını gösterir[30]. Lagynoslar kutlama, festival, davet, şölen gibi özel durumlarda kullanılır[31]. Ephesos'da Prytaneion'da bulunması formun kutlamalarla ilgisini gösterir[32].
Dekor genellikle boyunda ve omuzda yer alır, natüralist motiflerden oluşur ve empresyonist stildedir[33]. En çok bilinen konular Dionysos çemberi, oval çelenkler, kithara, syrinx, trigonos, harp gibi müzik aletleri, çizgilerle doldurulmuş oval objeler (müzik aleti olabilir), amphora, lagynos, kantharos, yunus, vazoyu çevreleyen sarmaşık ve defne çelenkleriyle kurdelelerdir [34]. Ayak halkaları paralel çizgilerle dekore edilir. Renk sarıdan oranja, kahverenginden kırmızı ve siyahımsı kırmızıya kadar değişir. Süslemelerde merkez ve taşra ayırımı izlenir. Batı Anadolu'da Menderes Bölgesi, Delos, iskenderiye, Kyrenaika ve Kırım'daki buluntular kalitelidir[35].
Pergamon'da süslemenin kronolojik dizisi saptanmıştır[36]. Burada dekorasyon stili çizgiselden resimsele doğru gelişir. İzlenimci tasvirler çoğu kere natürmort hissini verir[37]. Lagynos, kanne, tabak, destekli krater, thymiaterion ve pyxis formları bu tarzda süslenir. Süslemelerde fırçaya alınan malzeme miktarına ve darbenin kalınlığına bağlı olarak turuncudan kahverengiye ve siyaha kadar değişen tonların elde edilebilme imkanı dekorun resimsel karakterini aranır. Dekorasyonun bu stilinin paralelleri Attika'daki Batı Yamacı Seramikleri üzerinde de izlenir [38]. Burada da resim elemanları izlenimci bir etki verirler. Beyaz zeminli seramikler üzerindeki tasvirler Hellenistik dönem duvar resimleriyle ilişkilidir[39]. Her ikisinde de çizgiselden resimsele doğru bir değişim vardır.
Ayalıkırı Köyü'nde bulunmuş olan lagynosun omuzundaki girland dekorunun benzeri Metropolis'te bulunmuş olan pyxis formundaki bir urnenin gövdesi üzerinde de[40] görülür. Fırça vuruşlarıyla yapılmış girlandlara Samos'da bulunmuş Pergamon'dan ithal iki lagynos parçası üzerinde de rastlanır[41]. Pergamon'da Asklepieion'da bulunan iki lagynos parçasından birinde firça vuruşlarıyla yapılmış girland vardır[42]. Pergamon parçaları Argos'da mezar kompleksinden gelen malzemeyle karşılaştırılarak M.Ö.2.yüzlyılın ikinci yarısına tarihlenmiştir[43]. Dekorasyonlarında kurdelelerle tutturulmuş girlandlar kullanılan beyaz zeminli seramik örneklerine Tomis'de de rastlanmaktadır[44]. Buradaki örnekler M.Ö.2.yüzyılın ortalarına tarihlenen bir mezarda ele geçmiştir[45]. Pergamon'da tabaklarda birbirine kurdelelerle bağlanmış girlandlar, firça ile yapılmış diller, tek merkezden çıkan yapraklar ve aralarında fırça vuruşlarıyla yapılmış lekeler vardır[46]. Aynı motifler lagynos omuz parçaları üzerinde de görülür[47]. Pergamon'daki bu parçalar M.Ö.2.yüzyılın ilk yarısına verilir[48]. Pergamon'da Asklepieion'da tiyatro sondajından gelen lagynos omuz parçaları üzerinde tek merkezli yaprak kompozisyonları, girlandlar ve müzik aletleri vardır[49]. Parçalar M.Ö.2.yüzyıl ortasına veya biraz sonrasına tarihlenir[50]. Benzer süslemelere sahip beyaz zeminli seramikler Pergamon'dan Olbia'ya da ithal edilmiştir[51]. Fırça vuruşlarıyla yapılmış girlandlara Labranda buluntularında da rastlanır [52].
Tire'nin Ayaklıkırı Köyü'nde bulunmuş olan bu lagynosu geç özellikler taşıyan formu, dekorasyon özellikleri ve benzer dekora sahip kesin tarihli örnekler yardımıyla M.Ö. 2.yüzyılın ilk yarısına tarihlemek yanlış olmasa gerektir. Dekorasyondaki yoğun Pergamon etkileri de karşılaştırmalı örnekler için bu merkezin dikkate alınmasını gerekli kılan Pergamon, beyaz zeminli seramik üreten bir merkez olarak düşünülmektedir. Ayrıca Pergamon bu zamanda, özellikle Batı Anadolu üzerinde, hem idari ağırlığı olan bir kent hemde bir sanat merkezidir. Bu lagynos aynı zamanda henüz araştırılmamış bir bölge açısından da önem taşımaktadır.