ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Talât Tekin

Anahtar Kelimeler: Kuzey Moğolistan, Uygur, Anıt, Taryat, Terhin, Kitabe

Kitabenin bulunuşu: .

Son yıllarda Moğolistan’da “runik” harfli irili-ufakh birçok türkçe kitabe bulunmuştur. Bunların en önemlilerinden biri Taryat veya Terhin kitabesidir. Dört parça halinde ele geçen bu kitabenin ilk parçası Moğol arkeologu Ts. Dorjsurcn tarafından Moğol Halk Cumhuriyeti’nin Arkhangay (Kuzey Hangay) aymağının 1 aryat bölgesinde, Hangay dağlarının kuzey-batı kısmında, Terhin ırmağı vadisinde toprağa çakılı olarak bulunmuştur. Mongolist Kh. Lubsanbal- dan ile M. Şinekhüü’den ve türkolog B. Bazilkhan ile S. G. Klyaştor- nıydan oluşan karma Moğol-Sovyet bilimsel heyeti 1969 y'hnda kitabe parçasının bulunduğu yerde kazılar yapmış ve kitabeye kaide vazifesini gördüğü anlaşılan bir taş kaplumbağa heykelini meydana çıkarmıştır. Nihayet, 1970 yılında aynı yerde kazılara devam eden iki arkeolog, N. Ser-Odjav ve V. V. Volkov, toprak altından kitabenin diğer iki parçasını da çıkarmışlar ve böylece görevi tamamlamışlardır. Üç parça halindeki kitabe ile taş kaplumbağa heykeli Moğol Halk Cumhuriyeti’nin başkenti Ulan-Bator’a nakledilmiş ve Bilimler Akademisine bağlı Tarih Enstitüsü’ne konulmuştur.

Kitabenin bulunduğu yer:

Taryat veya Terhin kitabesi, Klyaştornıy’ın verdiği bilgilere göre, Terhingol ırmağının Terhin-Tsagan-nur gölüne döküldüğü yerin 12 km batısında, Terhingol ırmağının bir kilometre kuzeyinde ve Tarbagatay (kuzey-batı Hangay) dağlarının sarp yamaçlarının iki kilometre kadar güneyinde bulunmuştur. Kitabe, hemen tümüyle toprağa gömülü olarak, 47 m çapında ve 1,4 m yüksekliğinde yapma bir tepeciğin güney-batısındaki bir tümsekten çıkarılmıştır. Aynı yerde kazılara devam edilmişse de kitabenin dahil olduğu arkeolojik kompleks ortaya çıkarılamamıştır.

Kitabenin ölçüleri:

Kitabe parçalarının uzunlukları, sırasiyle 70 cm, 90 cm ve 75 cm olup kitabenin toplam uzunluğu 2.35 m’dir. Kitabenin genişliği üstte 27 cm, altta 37 cm, kalınlığı ise 20 rm’dir. Taryat (Terhin) kitabesi, böylece, üst kısmı alt kısmından daha dar olan bir dikdörtgen prizması biçimindedir.

Anıtın kaidesi olan taş kaplumbağa heykelinin boyu 1,17 m, cni 85 cm, yüksekliği de 38 cm’dir. Kaplumbağa heykeli üzerinde içine kitabenin yerleştirildiği oyuk 21 cm uzunluğunda, 30 cm eninde ve 20 cm derinliğindedir.

Gerek kitabe gerekse kaplumbağa heykeli açık külrengi granitten yapılmıştır. Kaplumbağa heykeli sanatkârane bir şekilde yontulmuş olup sağ tarafına runik harflerle bunı j>(a)r[a)t(ı)'fma böke tutÇa)m “bunu yaratan (veya “yapan)” Böke Tutam(dır)” cümlesi ile " biçiminde bir damga hakkedilmiştir.

Üç parça halindeki anıtın her tarafı kitabe ile kaplıdır. Anıtın en üst parçasının ön (doğu) ve arka (batı) yüzlerinde 7’şer satır bulunmaktadır. Orta parçanın aynı yüzlerinde 8’cr, en alt parçasının aynı yüzlerinde de 9’ar satır vardır. Anıtın daha dar olan sağ (güney) ve sol (kuzey) yüzlerinde de 6’şar satır bulunmaktadır. Anıttaki satırların toplam sayısı, böylece, 30’dur. Kitabeye hakkedilmiş olan runik harflerin boyları 3 ilâ 3,5 cm derinlikleri de 2 ilâ 2,5 mm arasında değişmektedir.

Kitabe üzerine yayınlar:

Taryat (Terhin) kitabesi ilk olarak Moğol dilcilerinden M. Şinehüü tarafından yayımlanmıştır[1]. Şinchüü yayınında kitabenin sadece bir yüzünün (batı yüzünün) fotoğrafları bulunmaktadır. Ne var ki bu fotoğraflar ya kötü çekilmiş veya kötü basılmış olduğundan pek işe yaramamaktadır. Ancak müellif kitabında runik harfli orijinal metnin kendi eliyle hazırlamış olduğu kopyalarını üç kez vermektedir: üç kitabe parçasının ayrı ayrı metinleri (ss. 53-58), kitabenin bütün olarak metni (ss. 59-64), nihayet ayrı ayrı her satırın metinleri (ss. 66-92). Kitapta böylece üç kez verilen orijinal metinde bir-iki tutarsızlık varsa da Şinehüü’nün kopya ettiği metin, genel olarak, güvenilebilir ve anlam çıkarılabilir bir metindir. Şinehüü her satırın runik harfli orijinalini, daha sonra da Latin harfleriyle harf çevrimini (transliteration) ve yazı çevrimini (transcription) vermiştir. Müellif bundan sonra her satırın, sırasiyle, Klasik Moğolca, Modern Moğolca (Halha) ve Rusça çevirilerini vermektedir. Şinehüü yayını, ayrıca, kitabedeki türlü kelime ve unvanların açıklamaları (ss. 96-166) ile sözlük (ss. 168-195), dizin (ss. 197-201) ve bibliyografya (ss. 2 214) bölümlerini içeriyor.

Şinehüü, kitabe metnini şu sıra ile vermiştir: batı (a), kuzey (b), doğu (v) ve güney (g). Ne var ki bu sıra pek doğru görünmüyor, çünkü kitabenin doğu yüzü kuzey yüzünün devamı değildir. Ayrıca, kitabeyi yazan veya yazdıranın kimliğini bildiren cümle de kuzey yüzünde, sondan bir önceki satırdadır. Buna göre, kitabe metninin doğru sırası şöyle olmalıdır: Doğu, güney, batı ve kuzey.

Şinehüü, kitabenin birçok yerini yanlış okumuş ve yanlış anlamıştır.

Taryat (Terhin) kitabesi ikinci olarak Sovyet türkologlarından S. G. Klyaştornıy tarafından “hazırlık yayını” Çpredvaritel'naya publı- katsiya) kaydıyla makale şeklinde yayımlanmıştır[2]. Klyaştornıy kitabenin bulunuşunu hikâye ettikten ve ölçülerini verdikten sonra Terhin kitabesinin paleografik bakımdan Eski Lygur runik yazısının ilk evresine ait özellikleri taşıdığını ve harflerin Şine-Usu kitabesi ile Sevrey kitabesindeki harflere benzediğini kaydediyor (s. 85). Bundan sonra kitabenin muhtevasından ve Şine-Usu kitabesi ile paralellik gösteren kısımlarından söz eden müellif, kitabede zikredilen en son tarihe (yılan yılı = 753) bakarak, Terhin kitabesinin bu tarihten biraz sonra dikilmiş olacağı yargısına varıyor (s. 87).

Klyaştornıy da kitabe metnini, Şinehüü gibi, batı-kuzey-doğu- güney sırasına göre vermektedir (ss. 90-92). Bu sıra, kanımızca, yanlıştır (yuk. bkz.).

Klyaştormy’ın makalesi Terhin kitabesinin müellif tarafından hazırlanmış kopyasının fotokopisini ihtiva etmektedir (ss. 88, 89). Bu metinle Şinehüü metni arasında yer yer önemli farklar göze çarpıyor. Kitabe yerinde görülüp incelenmedikçe bu farklar konusunda

herhangi bir fikir ileri sürmek tabiatiyle zordur. Ancak, her iki kopyadaki ortak kısımlarla metnin gelişi bazı düzeltmeler yapma olanağını vermektedir.

Kitabenin tarihi ve kimin adına dikildiği:

Taryat (Terhin) kitabesi 753 yılında dikilmiştir. Kitabeyi yazdır- tan ve diktiren Moğolistan’daki Uygur devletinin (745-840) ikinci hükümdarı Moyun Çor’dur. Moyun Çor (747-759), bilindiği gibi, Uygur devletinin kurucusu Kül Bilge Han’ın (745-747) oğludur ve unvanı El-etmiş Bilge Kağan'dır. Taryat (Terhin) kitabesinin Batı yüzündeki ilk satırda şöyle denilmektedir: t(e)ngride bolm(t)ş (e')l-(e)t- m(i)ş b(i)lge q(a)'f(a)n (e]l-b(i)lge q(a)tun q(a)'f(a')n (a)t(ı)x q(a)tun (a)t(ı)y (a)t(a')n(ı)p ötük(e)n k(i)dÇi')n uçınta tÇe'jz (b(a)şınta örg(i)n [(a)nta (e')t(i')td(i')m çil] (a)nta yÇa)r(a)t(ı')tdÇı')m “Tanrı’dan olmuş, El-etmiş Bilge Hakan ve El-Bilge Hatun, Hakan unvanını ve Hatun unvanını alıp ötüken’in batı ucunda, Tez (ırmağı) başında, hükümdarlık çadırını (orada kurdurdum, ordugâh çitlerini) orada yaptırdım” (Terhin, Batı 1). Ayrıca, kitabenin kaidesi olan taş kaplumbağa heykelinin sağ gerisinde bulunan V şeklindeki damga Moyun Çor’un anısına 759 veya 760’ta dikilmiş olan Şine-Usu kitabesinin son satırının sonuna hakkedilmiş damgaya çok benzemektedir. Bundan başka, Taryat (Terhin) kitabesinin doğu yüzünün sağ üst köşesine hâkkedilmiş ) şeklindeki damga Şine-Usu kitabesinin kuzey yüzünde bulunan üç damganın birincisiyle aynıdır. Bütün bunlara ek olarak, Taryat (Terhin) kitabesinin Doğu yüzünde (6., 7., 8. ve 9. satırlar) hikâye edilen askerî faaliyetlerin aynı veya pek az farklı cümlelerle Şine-Usu kitabesinin kuzey yüzünde (6., 8., 9. ve 10. satırlar) hikâye edilmiş olması da Taryat (Terhin) kitabesinin Moyun Çor tarafından diktirilmiş olduğunu kesin şekilde kanıtlamaktadır.

Şine-Usu kitabesinden öğrendiğimize göre, Moyun Çor hükümdarlığı zamanında iki kitabe daha diktirmişti. Bunlardan birincisi, Moyun Çor Kaplan yılının (750) ikinci ayının 14’ünde Kem (Yenisey) ırmağı kıyısında Çik kavmi ile savaştıktan sonra ötüken’e dönüp .. .z b(a)şı (a)n/a” yayladığı yani yaz aylarını geçirdiği zaman (750 yazında) dikilmişti:.. (a)nf(ı)/> b(a)rs yılqa çik t(a)pa yond(ı)m (.) (e)kint(i') (a)y tört y(e')g(i)rmike k(e)mde toqıd(ı)m (.) ol _y[ıZ?] .....................................

[if(i)h/]ı ç.. (a)nr[a] . .z (a)nta q(a)s(ı)r(d)q ordu örgli'jn (a)nta it(i')td(j)m (,) çıt (a~)nta toqıtd(ı)m (.) y(d)y (a)ntay(a)yl(a)d(ı)m, y(a)qa

(a)nta y(a)q(a)l(a)d(ı)m (.) b(e)lgüm(i)n bit(i)g(i)m(i)n (a)ntay(a)r(a')- t(i)td(ı)m... “öylece Kaplan yılında Çik (kavmine) doğru sefer ettim. İkinci ayın on dördünde Kem (Yenisey)’de (Çik’lerle) savaştım. O (yıl?) tabi oldular ... Orada, .. z (ırmağı) başında, karargâhımı ve hükümdarlık otağ(ımı) orada kurdurdum, ordugâh çitlerini orada koydurttum. Yazın orada yayladım, (otlak olarak) oradaki yakaları yaka edindim. Damgalarımı ve kitabemi orada vurdurdum ve yaptırttım..(Şine-Usu, Doğu, 7*8). Aynı olaylar Taryat (Terhin kitabesinde, şöyle hikâye edilmektedir:... ç(a)y(a)n (a)<(ı)y q(d)tun ld)t(ı)~( (aW<î}nWP ötük(e)n k(i)d(i)n uçınta örg(i)n [a()n/a (<)/(«)/</(w)m (,) çıt] (a)nta y(a)r(a)t(ı)td(ı)m (.) b(a)rs yılqa (,) yıl(d)n yılqa (e)ki yıl y(a)yl(a)d(ı)m (Terhin, Batı 1-2). Bu parçadan, Moyun Çor’un Kaplan yılında (750), ötüken’de Tez ırmağı başında yayladığı, Şine-Usu kitabesinde buna paralel olan parçadan da orada üzerinde damga bulunan bir kitabe diktirdiği anlaşılmaktadır. Şimdi Terhin kitabesi yardımı ile Şine-Usu kitabesinde Ramstcdt’in sadece son harfini okuyabildiği Tez ırmanının adını tamir edebiliriz: t(e)z b(a)şı \a)nta...

Yine Şine-Usu kitabesinden öğrendiğimize göre Moyun Çor, bu tarihten iki veya üç yıl sonra, her hâlükârda Tavşan yılından (751) sonra, yine ötüken’de, fakat bu kez başka bir yerde, “.in^(i)^” başında, Iduk Baş’ın batısında, labaşve Tukuş (veya Tokuş) ırmakları kavşağında yaylamış, hükümdarlık otağını orada kurdunmuş, ordugâh çitlerini orada koydurtmuş ve “bin yıllık, on bin günlük” kitabesini ve damgalarını yassı taş üzerine orada yazdırtmış ve vurdurtmuştur: Z(a)₺(ı)n(a)n yıl biş(i)nç (a)jç[a] t(e)g........................ -qa ötük{e)nyış b(a)şı (ajnta..

ing(i)z b(a)şı (a)nta ıduq b(a)ş kid(i)nte y(a)b(a)ş tuq(uş) b(e)lt(i)rinte [(a)nta] y(a)yl(a)d(ı)m (.) örg(i)n (a)nta y(a')r(a)t(ı)td(ı)nı (,) çıt (a)nta toqıtd{ı)m (,) bıng yıll(ı)q tüm(e)n künlÇik) bitÇi)g(i)m(i)n b(y)lgüm(i)n (a)nta y(a)sı t(a)şqa y(a)r(d)t(ı)td(ı')m... (Şine-Usu, Doğu, 8.-10. satırlar). Taryat (Terhin) kitabesinde buna paralel olan parça şeyledir: . . .ulu yılıqa ötük(e)n ortusınta (,) (a)s-öng(ü)z b(a)ş (,) q(a)n ıduq b(a)ş k(i)d(i)ninte j(a)yl(a)d(!)m (.) örgin bunta y{a)r{a)t{ıt{i)m (,) çıt bunta toq(ı)td(ı)m (.) bıng yıl(l)ıq tüm(e)n künl(ik) b(i)t(i)g(i)m(i)n b(e)lgüm(ı)n bunta y(a]sı t(a)şqa y(a)r(a)t(ıt)d(t}m, (,) tulquu t(a)şqa toqıtd(y)m (Terhin, Batı, 2. 3. satırlar). İki kitabedeki bu hemen hemen aynı parçalardan açıkça anlaşıldığı gibi Moyun Çor’un Şine- , Usu kitabesinde sözünü ettiği kitabe Taryat (Terhin) kitabesinden başkası değildir. Ancak, Taryat (Terhin) kitabesinde bu kitabenin ulu yılqa, yani Ejderha yılında (752) yazdırılıp diktirildiği yolundaki ifade biraz şaşırtıcıdır. Çünkü aynı kitabede bir önceki satırda Moyun Çor, Kaplan (750) ve Yılan (753) yıllarının yaz aylarını Tez başında geçirdiğinden söz etmektedir. Şimdi, eğer Taryat kitabesi Ejderha yılında, yani 752’de yazdırılıp diktirildi ise, Uygur hakanı aynı kitabede bundan bir yıl sonra meydana gelen bir olaydan nasıl söz edebilmektedir? Bu şaşırtıcı durum bence şöyle aydınlatılabilir: Taryat (Terhin) anıtının yapımına ve kitabenin yazımına gerçekten 752’de başlanmıştır. Fakat, savaşlar ve diğer askerî faaliyetler sebebiyle kitabenin tamamlanması ancak 753 yılında mümkün olmuştur. Böylece, kitabenin hiç değilse yukarıdaki alıntının bulunduğu batı yüzü ile kuzey yüzü 753 yazında yazılmış olmalıdır.

Kitabenin İçeriği:

Uygur hükümdarı Moyun Çor tarafından diktirilen ikinci kitabe olan Taryat (Terhin) kitabesinin doğu yüzünde Köktürk ve Uygur tarihi hükümdarın ağzından hikâye edilmektedir. Ancak kitabenin bu yüzü tahribata uğramış olduğundan satırların başında 75-80 harflik kısımlar okunamamıştır. Satır sonlarından anlaşıldığına göre kitabenin bu yüzünde önce Köktürk tarihi, hükümdarların adları (Yolluğ Kağan, Bumın Kağan) anılarak özetlenmekte, adı okunamayan üçüncü kağanla birlikte bu hükümdarların “iki yüz yıl” hüküm sürdükleri belirtilmektedir. Bu iki yüz yıllık süre ile 6. yüzyıl ortalarından 8. yüzyıl ortalarına kadar devam eden Köktürk imparatorluğunun kastedildiği açıktır. Bundan sonra Moyun Çor kendi atalarının 80 yıl hüküm sürdüklerini ve ülkelerinin ötüken ile Tegres olduğunu belirtiyor (Doğu, 3). Daha sonra Moyun Çor, 28 yaşında iken, yani 741 tarihinde, Köktürk’leri bozguna uğrattığını kaydediyor (Doğu, 5). Bundan sonraki 6., 7., 8. ve 9. satırların okunabilen son kısımları Şine-Usu kitabesinin kuzey yüzünün okunabilen baş kısımları (6., 7., 8. ve 9. satırlar) ile hemen hemen aynıdır. Bu satırlarda, babası Kül Bilge Han’ın Moyun Çor’u Köktürk prensi Ozmış Tigin üzerine gönderdiği, Moyun Çor’un Ozmış Tigin’in kuvvetleri ile Kügür’de, Kömür Dağ’da ve Yar ırmağı kıyılarında savaştığı, Köktürkleri bozguna uğrattığı ve Köktürk boylarını kendisine tabi kıldığı anlatılmaktadır. Ozmış Tigin ’in hükümdar olarak Köktürk tahtına geçtiğiniöğrenen Moyun Çor, Koyun yılında, yani 743’te, yeniden Köktürklcr üzerine yürüyor ve Maymun yılında (744) Köktürk ordusunu büyük bir bozguna uğratarak hükümdarı ve Hatun’unu tutsak alıyor (Doğu 8,9, Güney 1, 2, 3 = Şine-Usu, Kuzey g, 10). Şine-Usu kitabesine göre bu Köktürklerin hakimiyetlerinin sonu olmuştur. (Kuzey, 10). Ancak, Terhin kitabesinin güney yüzündeki 2. ve 3. satırlardan öğrendiğimize göre, Uygurlar, Köktürklere sadık bazı kuvvetlerle, özellikle Oğuzların İğdir boyundan Bülük’ün kumandası altındaki kuvvetlerle, bir süre daha savaşmak zorunda kalmışlardır. İt yılında (746) Üç-Karlukların Uygurlardan ayrılıp On-Oklara tabi olmalarından sonra, Domuz yılında (747) Moyun Çor’un babası Kül Bilge, kağan unvaniyle Köktürklerden boşalan tahta oturmuştur. Bu olay, Terhin kitabesine göre, şöyle cereyan etmiştir: Kül Bilge’ye sadık yüksek rütbeli bazı devlet büyükleri dokuz buyruk, generaller, Aınga’lar ve “kara bodun” yani halk veya “avam”dan bazı temsilciler Kül Bilge Han’a gelip önünde dikilerek “Ecdadımızın şanı ve şöhreti söz konusudur, ötüken sizin elinizde. (Kağan olun ve ülkeyi) yönetin!” diye ricada bulunuyorlar. (Güney, 4-5). Kül Bilge’nin bunun üzerine kağan unvanını aldığı ve “birini” yabgu atadığı anlaşılıyor (Güney 5). Şine-Usu kitabesindeki cümle şöyledir: t(a)y bilge tutugÇu)^y{a)byu (a)t(a)dı (Kuzey 11-12). Terhin kitabesinde buna tekabül eden cümle ise, Şinehüü’ye göre, örg(ı)n (a)ntay(a')byu (ajtÇajdı (Güney 5). Şinehüü’nün örg(ı)n okuduğu bu kelime gerçekte pekâlâ dört harfli öc(ü)m(i)n, yani “beni, kendimi” olabilir. Kelimenin bulunduğu kısmın tahribata uğradığı anlaşılıyor. Nitekim KIyaştornıy bunu okuyamamıştır. Kitabeyi görüp yakından incelemeden kesin bir sonuca varmak imkânsız ise de ben Şinehüü’nün örg(T)n “taht” okuduğu bu kelimenin öc(û')m(ı)„ olacağına kuvvetle inanıyorum. Çünkü Kül Bilge Han’ın ölümünden sonra Uygur elinde “taht” için Tay Bilge Tutuk ile Moyun Çor arasında çetin bir mücadele başlamış, bir iç savaş çıkmıştır. Bu mücadeleyi Moyun Çor kazanır. Terhin kitabesine göre “kara bodun”, yani “halk” veya halk temsilcileri Sıçan yılında, yani 748’de, “ecdat mezarhğı”nda Moyun Çor’un huzuruna çıkarak ona “Ecdadımızın mezarları sizin mülkiyetinizde bulunuyor, (kağanlık sizin hakkınızdır)” demiş ve Moyun Çor’u Tengride Balmış El-etmiş Bilge Kağan unvaniyle kağan, eşini de El-Bilge Katun unvaniyle katun ilân etmişlerdir (Terhin, Güney 4-6).

Böylece halk tarafından kağan seçilen Moyun Çor karargâhını Kaplan yılında (750) ötüken’in batısında, Tez ırmağının başında kurmuş, Yılan yılında da (753) yaz aylarını burada geçirmiştir (Batı 1-2). Moyun Çor Ejderha yılında, yani 752’de, ötüken ortasında, As-öngüz ve Kan (Han) Iduk zirvelerinin batısında yaylamış, ordugâh ve karargâhını burada kurmuş “bin yıllık on bin günlük” kitabesi ile damgalarını da “yassı ve yekpâre bir taş” üzerine burada hakkettirmiş ve diktirmiştir. Bu kitabenin Taryat (Terhin) kitabesi olduğuna şüphe yoktur.

Kitabenin Batı yüzündeki 3. satırda Moyun Çor yukarıdaki Kök Tengri (Mavi Gök) ve aşağıdaki Yağız Yer'in lutuf ve yardımları ile el-törü, yani “devlet”, sahibi olduğunu, doğudan batıya kadar dünyanın dört bucağındaki halkların kendi hizmetinde oldukları m belirttikten sonra göçebe bir hayat sürdürdüğü ülkesinin tanımına geçiyor. Moyun Çor’un konup göçtüğü vadiler ve ektirdiği tarlalar ötüken ile Tegres elinde, sekiz kollu Selenge ırmağı ile Orkun, Tuğla, Sebin (Seben?), Karağa (= Hara gol), Teledü (Teldü?) ve Burgu (Buruğu?) ırmakları boylandır (Batı 4). Yaylası ötüken’in kuzey yamaçları, batıda Tez başı ile doğuda Kanyuy (= Hanuy) ve Kü- nüy (= Mo. Hünüy, Hüniyn-gol) ırmakları arası, iç tlga'sı, yani has vadileri ise kuzeyde Ongı Tarkan Süy, güneyde Altun Yış (Altay dağları), batıda Kögmen (Sayan) dağları, doğuda da Költi (Kül- ti?) ile sınırlı olan bölgedir (Batı 5).

Kitabenin bundan sonraki kısımları, yani Batı yüzündeki 6., 7., 8. ve 9. satırlarla Kuzey yüzünde artık Moyun Çor değil, fakat kitabeyi yazan Bilge Kutluğ Tarkan Sengün (Kuzey 5) konuşmaktadır. Batı 6’da Moyun Çor’a tabi boyların sayısının 60 olduğu belirtildikten sonra büyükten küçüğe doğru yüksek rütbeli kumandanlarının unvan ve adları kaydediliyor. (Batı 6, 7, 8 ve 9) Bunlar arasında 5,000 kişilik bir kuvvete kumanda eden Işbara Sengün Yağlakar’ın adı özellikle dikkati çekmektedir (Batı 7). Bu kumandanın, anısına bir kitabe (Suci kitabesi) diktirilen ve en son rütbesi Buyla Kutluğ Yargan olan Kırgız asıllı Yağlakar Kan Ata ile bir ve aynı kişi olması kuvvetle muhtemeldir.

Kitabenin kuzey yüzünde iki çigşi’nin adı anılmakta ve Oğuz Çigşi’nin yapılan savaşlarda 100 generalle 10.000 kişilik bir halk, yani “teba” kazandığı ifade edilmektedir (Kuzey 1). Bundan sonra Moyun Çor’un süvarilerinin Dokuz Tatar ve On Yedi Az’lardan oluştuğu, buyruk'}arının, yani kumandanlarının Tongra ve Ede boylarından, general ve iınga’larının da Uygurlardan olduğu belirtilmekte ve kitabenin yazıldığı sırada Turgak Başı Kağas Ataçuk’un hükümdar için 300 turgak, yani “karakol” inşa ettirdiği kaydedilmektedir (Kuzey 2). Bu yüzün 3. ve 4. satırlarında Tarduş yabgusu ile Tölis şadının kumandanları ve boyları zikredilmektedir. Beşinci satırdan kitabeyi yazan ve yapanın Bilge Kutluğ Tarkan Sengün, kitabede adları geçen boy ve şahıs adlarını bir bir okuyup yazdıranın da iki kayınbiraderi (?) olduğunu öğreniyoruz. Son satırda ise kitabenin yazdırılıp diktirilmesi emrini veren iki kişinin ad ve unvanları belirtiliyor.

Yazı-Yazım ve Dil özellikleri:

Terhin kitabesinde kullanılan runik harfler Şine-Usu kitabesindeki runik harflere benzemektedir. Bu benzerlik, özellikle t1 ve nt işaretlerinde daha çok belirgindir.

Başlıca yazım özellikleri de şunlardır:

  1. Şine-Usu kitabesinde olduğu gibi /§/ için ayrı bir işaret yoktur; 51 ve 52 harfleri hem /s/ hem de /ş/ seslerini göstermek için kullanılır;
  2. Art ünlülü sözlerdeki -mış eki genellikle -ms2 şeklinde yazılır;
  3. Art ünlülü sözlerdeki /İt/ ses grubu genellikle it çift-ünsüz işareti ile gösterilir;
  4. Söz içi ve sonundaki oq/uq ses grupları genellikle oqfuq işareti ile, ökfük ses grubu da ök/ük işareti ile yazılır (türk kelimesi daima türük şeklinde yazılmıştır);
  5. /iç/ ses grubu iki kez işareti ile gösterilmiştir: içr(e}ki (B 6), iç buyruq (B 6);
  6. Baş ideogramı ([X])> üçü de boy adında olmak üzere, üç kez kullanılmıştır (K 3, 3 ve 4);
  7. ilk hecedeki /i/ ünlüsünün, Orhon kitabelerindeki uygulamaya aykırı olarak, sık-sık yazılmadığı görülür: b(ı)lge, b(i}ç(i}n, b(i)t(i')g- (i')m(j)n, vb;
  8. ilk hecesinde kapalı /e/ bulunan sözler genellikle ünlü işaretsiz yazılır: (e)/, b(e)ş, b(e)r-, y(e)ti, t(e)~ vb. gibi.

Kitabede göze çarpan belli-başh dil özellikleri de şunlardır:

  1. Türk dilinde söz başında bulunmayan /§/ sesi yerine /ç/ kullanılması: ç(a)d “şad” (K 4, 4);
  2. Yüklem bağlayıcısı olarak kullanılan 1. kişi zamiri, Tunyukuk kitabesinde olduğu gibi, /b/ iledir: qon(a)r köf(e)r b(e)n (B 4);
  3. ön ünlülü sözlerdeki /lg/ ses grubunun ünsüzleri arasında /i/ türemesi eğilimi vardır: bilge yerine b(T)lige (K 6’da iki kez), ilg(e)rü yerine (i)lig(e)rü (B 5); aynı eğilimin art ünlülü sözlerdeki /lq/ ünsüz takımında da görüldüğü söylenebilir :yılqa (üç kez) ^yılıqa (altı kez);
  4. “Batı” anlamına genellikle kid(i)n kelimesi kullanılır; çtınya “batıda” kelimesi yalnız bir kez kullanılmıştır (G 3);
  5. zarf-fiil eki yalnız iki kez kullanılmıştır: tur(u)y(ı)n (G 4, 5);
  6. /jgın “prens” ve sengün “general” kelimelerinin çokluk şekilleri -t eki, er kelimesinin çokluk şekli de -en eki ile yapılır: Z(ı)^(ı)t(ı)m(i)n “prenslerimle” (K 2), s(e)ngüt (K 2, G 4), (e)r(r)n (B 7, 7).

METİN

Doğu

Di: ... (yaklaşık 75 harf) yol(lu)y q(a)y(a)n ................................ bumın q(a)y(a)n üç q(a)y(a)n ol(u)rm(ı)ş (e)ki yüz yıl ol(u)rm(ı)ş D 2: ... (yaklaşık 72 harf) bod(u)nı q(a)z(a) b(a)rm(ı)ş uçfmış? bir?] (e)ki (a)tl(i)y(ı)n tüke b(a)rm(ı)ş q(a)d(ı)r q(a)s(a)r (e)bdi b(e)rs(i)l y(a)t(ı)z oy(u)z

D 3: ... (yaklaşık 80 harf) (e)çüm (a)pam s(e)k(i)z on yıl ol(u)rm(ı)ş ötük(e)n (e)li t(e)gr(e)s (e)li (e)k(i)n (a)ra orqun üg(ü)zde D 4: ... (yaklaşık 82 harf) yıl ol(u)r<m(ı)ş> (a)nta .... yıl b(a)rm(ı)ş (a)t(ı)m(ı)n üze köök t(e)ngri (a)sra y(a)y(ı)z y(e)r y(a)na

D 5: ... (yaklaşık 80 harf) .. -nt(a)r (a)t(a)nt(ı)m s(e)k(i)z ot(u)z y(a)ş(ı)ma yıl(a)n yılqa türük (e)l(i)n (a)nta buly(a)d(ı)m (a)nta (a)rt(a)td(ı)m

D 6: ... (yaklaşık 75 harf) (a)tl(ı)y(ı)n y(a)m(a)şdı bınga yondı ozm(ı)ş t(i)g(i)n ud(a)ry(a)nta yonyur t(e)di

D 7: ... (yaklaşık 50 harf) irt(i)m q(a)ra qum (a)şm(ı)ş küg(ü)rde köm(ü)r t(a)yda y(a)r üg(ü)zde üç tuyl(u)y türük bod(u)nqa y(e)t(i)nç (a)y tört y(e)g(i)rmike

D 8: ... (yaklaşık 75 harf) (a)nta toqt(a)rt(ı)m q(a)n[ın (a)lt(ı)m] (a)nta yoq boltı türük bod(u)n(u)y (a)nta (i)çg(e)rt(i)m (a)nta y(a)na

D 9: ................ t(a)q(ı) ozm(ı)ş tig(i)n q(a)n boltı qoony yıhqa yorıd(ı)m

Güney

G 1: (e)k(i)nti ... (yaklaşık 68 harf) b(i)ç(i)n yıhqa yorıd(ı)m_________ (yaklaşık 25 harf) süng(ü)şd(ü)m (a)nta s(a)nçd(ı)m q(a)nın (a)nta

G 2: tutd(u)m [q(a)tunın (a)nta (a)lt(ı)m] ... (yaklaşık 40 harf) (a)nta kisre b(a)şı k(e)lti t(a)qıvu yıhqa( yorıd(ı)m yıll(a)d(ı)m b(e)ş(i)nç (a)y üç y(e)g(i)rmike q(a)l(ı)şdı

G 3: süng(ü)şd(ü)m (a)nta s(a)nçd(ı)m .. b(e)g ... (yaklaşık 25 harf) -t(i)m içg(e)r(i)p igd(i)r bül[ük] b(e)n (a)nta

k(i)sre ıt yıhqa üç q(a)rluq y(a)bl(a)q s(a)q(ı)n(ı)p t(e)ze b(a)rdı qur(ı)ya on oq(q)a

G 4: kirti (a)nta [iç(i)k]di ... (yaklaşık 20 harf) [ö]lt[i] ... üç q(a)rluq l(a)yz(ı)n yılqa toq(u)z t(a)t(a)r toq(u)z buyruq [b]ı[ng] s(e)ngüt q(a)ra bod(u)n tur(u)y(ı)n q(a)- ng(ı)m q(a)nqa öt(ü)nti (e)çü (a)pa (a)tı

G 5: b(a)r t(e)di ötük(e)n (e)li s(i)zde (e)b(i)r ti[di? öz(ü)m(i)n?] (a)nta y(a)byu (a)t(a)dı (a)nta k(i)sre küsgü yıhqa sinl(e)gde küç q(a)ra bod(u)n t(e)m(i)ş sin s(i)zde küç q(a)ra sub (e)rm(i)ş q(a)ra bod(u)n tur(u)y(ı)n q(a)y(a)n

G 6: (a)t(a)dı t(e)ngride bolm(ı)ş (e)l (e)tm(i)ş b(i)lge q(a)y(a)n (a)t(a)dı (e)l b(i)lge q(a)tun (a)t(a)dı q(a)y(a)n (a)t(a)n(ı)p q(a)tun (a)t(a)n(ı)p ötük(e)n ortusınta (a)s öng(ü)z b(a)ş q(a)n ıduq b(a)ş k(i)d(i)nin örgin bunta (e)ti(t)d(i)m

Batı

B i: t(c)ngride bolm(ı)ş (e)l (e)tm(i)ş b(i)lge q(a)y(a)n (e)l b(i)lgc q(a)tun q(a)y(a)n (a)t(ı)y q(a)tun (a)t(ı)y (a)t(a)n(ı)p ötük(e)n k(i)d(i)n uçınta t(e)z b(a)şınta örg(i)n [(a)nta (e)t(i)t- d(i)m çıt] (a)nta y(a)r(a)t(ı)td(ı)nı b(a)rs yılqa yıl(a)n yılqa (e) ki yıl

B 2: y(a)yl(a)d(ı)m ulu yılıqa ötük(e)n ortusınta (a)s öng(ü)z b(a)ş q(a)n ıduq b(a)ş k(i)d(i)nintc y(a)yl(a)d(ı)m örgin bunta y(a)r(a)t(ıt)d(ı)m çıt bunta toq(ı)td(ı)m bıng yıl(l)ıq tüm(e)n künl(i)k b(i)t(i)g(i)m(i)n b(e)lgütn(i)n bunta

B 3: y(a)sı t(a)şqa y(a)r(a)t(ıt)d(ı)m tulquu t(a)şqa toqıtd(ı)m üze kök t(e)ngri y(a)rl(ı)q(a)duq üç(u)n (a)sra y(a)y(ı)z y(e)r ig(i)t(t)ük üç(ü)n (e)l(i)m(i)n törüm(i)n (e)t(i)nt[(i)m] öngre kün tuys(u)qd(a)qı bod(u)n k(i)sre (a)y tuys(u)qd(a)qı bod(u)n

B 4: tört bul(u)ngd(a)qı bod(u)n (i)ş küç b(e)rür y(a)y(ı)m bül(ü)k yoq bol[tı ötük(e)n (e)li t(e)gr(e)s Çe)li] (e)k(i)n (a)ra ıly(a)m t(a)r(ı)yl(a)y(ı)m s(e)k(i)z s(e)l(e)nge orqun tuyla s(e)b(i)n t(e)l(e)dü q(a)r(a)ya buryu ol y(e)r(i)m(i)n sub(u)m(ı)n qo- n(a)r köç(e)r b(e)n

B 5: y(a)yl(a)y(ı)m ötük(e)n quzı k(i)d(i)n uçı t(e)z b(a)şı öngd ü)- ni q(a)nyuy küün(ü)y b2z .... iç-(ı)ly(a)m ötük(e)n y(i)ri onyı t(a)rq(a)n süy y(a)y(ı) bod('u)nqı q(a)y(a)nyı b(i)rig(e)rü uçı (a)ltun yiş k(i)d(i)n uçı kögm(e)n (i)lig(e)rü uçı költ[i]

B 6: t(e)ngride bolm(ı)ş (e)l-(e)tm(i)ş b(i)lge q(a)n(ı)m içr(e)ki bod(u)nı (a)ltm(ı)§ iç buyruq b(a)şı ın(a)nçu b(a)ya t(a)rq(a)n ul(u)y buyruq toq(u)z bolm(ı)ş b(i)lge t(a)y s(e)ngün ongı b(e)ş yüz b(a)şı kül(ü)g ongı öz ın(a)nçu b(e)ş yüz b(a)şı ul(u)y öz ın(a)nçu

B 7: ur(u)ngu yüz b(a)şı ul(u)y ur(u)ngu töl(i)s b(e)gl)e)r oylı bıng b(a)şı töl(i)s kül(ü)g (e)r(e)n t(a)rduş b(e)gl(e)r oyh bıng b(a)şı t(a)rduş kül(ü)g (e)r(e)n t(a)rduş ışb(a)ras b(e)ş bıng (e)r b(a)şı ışb(a)ra s(e)ngün y(a)yl(a)q(a)r

B 8: ... (yaklaşık 50 harf) toq(u)z yüz (e)r b(a)şı tuyq(u)n ul(u)y t(a)rq(a)n buquy bınga

B 9: ... (yaklaşık 30 harf) bod(u)nı bınga q(a)y(a)s (a)t(a)çuq bod(u)nı bınga

Kuzey

K 1: t(e)ngr(i)m q(a)n(ı)m t(i)k(i)m t(e)g (e)l(i)g tutdı [(e)b(i)rti?] ... (yaklaşık 25 harf) qutl(u)y çigşi (a)q(ı)nçu (a)lp b(i)lge çigşi ...... q(a)n (a)ruq oy(u)z bod(u)n (a)ltı yüz s(e)ngüt bir tüm(e)n bod(u)n q(a)zy(a)ntı

K 2: t(e)ngri q(a)n(ı)m (a)tl(ı)yı toquz t(a)t(a)r y(e)ti y(e)g(i)rmi (a)z buyruq tongra (e)de s(e)ngüt bınga uyy(u)r bod(u)nı t(i)g(i)t(i)m(i)n bu bit(i)dükde q(a)n(ı)ma tury(a)q b(a)şı q(a)y(a)s (a)t(a)çuq b(e)gz(e)k(er) çigşi bıla b(a)ya t(a)r- q(a)n üç yüz tury(a)q tur(u)tdı

K 3: t(e)ngr(i)m q(a)n(ı)m oyh b(i)lge t(a)rduş ul(u)y b(i)lge y(a)byu qutl(u)yı (i)s(i)g y[ir?] qutl(u)yı ... buyruqı (a)z s(ı)pa t(a)y s(e)ngün bod(u)nı tongra (e)de .... -ıq baş q(a)y (a)b(a) baş üç q(a)rluq bunça bod(u)n y(a)byu bod(u)nı

K 4: t(e)ngr(i)m q(a)n(ı)m oyh b(i)lgc töl(i)s ul(u)y b(i)lge ç(a)d qutl(u)yı qutl(u)yı ud(u)ry(a)n buyruqı ç(a)b(ı)ş s(e)ngün bod(u)nı toq(u)z b(a)y(ı)rquu (a)q baş q(a)y (a)b(a) b(a)sm(i)[l?] toq(u)z t(a)t(a)r bunça bod(u)n ç(a)d bod(u)nı

K 5: ... (yaklaşık 15 harf) bit(i)gme bunı y(a)r(a)t(ı)yma bilge qutl(u)y t(a)rq(a)n s(e)ngün bunça bod(u)n(u)y (a)tın yolın y(a)yma (a)lum-çisi (e)ki yur t(e)di qutl(u)y b(i)lge s(e)ngün ur(u)şu qutl(u)y t(a)rq(a)n s(e)ngün ol (e)ki yur

K 6: y(a)rluq(a)dı b(a)y(ı)rquu t(a)rduş b(i)lige t(a)rq(a)n qutl(u)y y(a)yma t(a)by(a)ç soyd(a)q b(a)şı b(i)lige s(e)ngün uz(a)l öng (e)rk(i)n

Taş kaplumbağa heykeli üzerindeki kitabe:

Aum _y(a)r(fl)/(ı)yma böke tut(a')m

METNİN ÇEVİRİSİ

D1: ... (yaklaşık 75 harflik boşluk) Yolluğ Kağan, (îştemi Kağan?) ve Bumın Kağan hükümdar olmuşlar. İki yüz yıl hüküm sürmüşler.

D 2: ... (yaklaşık 72 harflik boşluk) boyları (birliği) terkedip gitmiş, (bir?) iki atlı (dan ibaret kalıp?) tükenip gitmişler. Kadir, Kasar, Ebdi, Bersil, Yatız, Oğuz.

D 3: ... (yaklaşık 80 harflik boşluk) Atalarım seksen yıl hüküm sürmüşler. (Yurtları) ötüken yurdu, Tegres yurdu (imiş). (Bu) ikisinin arasında, Orkun ırmağında,

D 4: ... (yaklaşık 82 harflik boşluk) yıl hüküm sürmüşler). Aradan . . . . yıl geçmiş. Adımı yukarıda Mavi Gök aşağıda Yağız Yer yeniden

D 5: ... (yaklaşık 80 harflik boşluk)... ntar atandım. Yirmi sekiz yaşımda, Yılan yılında, Türk yurdunu o zaman karıştırdım ve o zaman bozguna uğrattım.

D 6: ... (yaklaşık 75 harflik boşluk) atlı ile (bize) katıldı. Bin kişilik askeri birlik yürüdü. (Babam Kül Bilge) “Ozmış Tigin Udar- gan’dan (bize doğru) yürüyor” dedi, “(git ve ) onu (tutsak) al!” dedi.

D 7: ... (yaklaşık 50 harflik boşluk) vardım. Kara Kum'u aşmış. Kügür’de, Kömür Dağ’da ve Yar Irmağında üç tuğlu Türk halkına yedinci ayın on dördünde

D 8: ... (yaklaşık 75 harflik boşluk) orada dövdürttüm ve mağlûp ettim. Hanlarını tutsak aldım.) (Ordusu) orada yok oldu. Türk halkını orada kendime tabi kıldım. Oradan tekrar

D g; ............... ve Ozmış Tigin Han oldu. Koyun yılında (üzerine) yürüdüm.

Güney

G 1: ikinci olarak .. . (yaklaşık 68 harflik boşluk ) Maymun yılında yürüdüm... (yaklaşık 25 harflik boşluk) savaştım ve orada (hepsini) mızraktan geçirdim. Hanlarını orada

G 2: tuttum, (Hatununu orada tutsak aldım) ... (yaklaşık 40 harflik boşluk). Ondan sonra başları geldi.......................................................................... Tavuk yılında (yine) sefere çıktım. Bir yıl geçirdim. Beşinci ayın on üçünde baş kaldırdılar.

G 3: Savaştım ve orada (hepsini) mızraktan geçirdim... bey ... (yaklaşık 25 harflik boşluk) (Kendime) tabi kılıp İğdir Bül(ük) ................... Üç Karluk’lar düşmanca emeller besleyip kaçıp gittiler ve batıda On-Ok’lara

G 4: dahil oldular ve orada (onların yönetimi altına gir)diler... (yaklaşık 20 harflik boşluk) öldüler... Üç-Karluk’lar Domuz yılında Dokuz-Tatar’lar................... dokuz buyruk, bin general ve halk (huzurunda) ayağa kalkarak babam Han’a (şöyle) maruzatta bulundular: “Atalarımızın adı (ve şöhreti)

G 5: var (yani, “atalarımızın adı ve şöhreti söz konusudur), ötüken yurdu sizde. (Kağan olun ve ülkeyi) yönetin!” de(diler. Beni) orada yabgu atadı. Ondan sonra Sıçan yılında (ecdat) mezarlığında güç(lü) halk (şöyle) demiş (idi): “Atalarımızın) mezarları sizde. (Muhtaç olduğunuz) kudret Kara Su’dur” (dediler). Halk, (böylece) ayağa kalkarak (beni) kağan

G 6: atadı, Tanrı’dan-olmuş, Devlct-kurmuş Bilge Kağan atadı, (eşimi de) El-Bilgc (Halkın bilgesi) Hatun atadı. Kağan unvanını alıp ötüken ortasında, As-öngüz zirvesinin, Kan-Iduk zirvesinin batısında, hükümdarlık otağını burada kurdurdum.

Batı

B 1: Tanrı’dan-olmuş, Devlet-kurmuş Bilge Kağan, El-Bilge Hatun, Kağan unvanını ve Hatun unvanını ahpÖtüken’in batı ucunda, Tez (ırmağı) başında, hükümdarlık otağını (orada kurdurdum, ordugâh çitlerini) orada yaptırttım. Kaplat, yılında ve Yılan yılında (orada) iki yıl

B 2: yayladım. Ejderha yılında ötüken ortasında, As-öngüz zirvesinin ve Kan-Iduk zirvesinin batısında yayladım. Hükümdarlık çadırını burada kurdurttum ve ordugâh çitlerini burada vurdurttum. Bin yıllık, on bin günlük kitabemi ve damgalarımı burada

B 3: yassı taş üzerine yazdırttım (harf, yaptırttım), yekpâre taş üzerine kazdırttım. Yukarıda Mavi Gök lütfedip buyurduğu, aşağıda da Yağız Yer besleyip doyurduğu için, halk ve devlet sahibi oldum. İleride gün doğusundaki halklar, geride ay doğusundaki halklar

B 4: dört bucaktaki halklar benim hizmetimdeler. Düşmanım Bülük yok oldu, (ötüken yurdu ile Tegrcs yurdu) arasındaki vadilerim ve tarlalarım şunlardır: sekiz kollu Selenga, Orkun, Tuğla, Sebin (Seben?), Teledü (Teldü?), Karağa, Burgu. Bu topraklarım (üzerinde) ve bu sularım (boyunca) konup göçerim.

B 5: Yaylam ötüken’in kuzey (yamaçlarının) batı ucu, Tez (ırmağı) başı. Doğusu Kanyuy (=Hanuy) ve Künüy (= Huni) (ırmakları) îç otlağım ötüken; kuzeyi Ongı Tarkan Süy, düşman (imin) ki, Kağan’ınki, güney ucu Altay dağları, batı ucu Köğmen (= Tannu-Tuva dağları), doğu ucu Költi (dağları?).

B 6: Tanrı’dan-olmış, Devlet-kurmuş Bilge Han’ımın kendisine tabi boyların sayısı altmış. İç Buyruk Başı: İnançu Bağa Tarkan; Ulu Buyruk (Baş Kumandan): Tokuz Bolmış Bilge Tay Sengün; Ongı (yâvcr?): beş yüz (kişilik kuvvet) başı Külüg Ongı; öz inançu: beş yüz (kişilik kuvvet) başı Uluğ Öz İnançu;

B 7: Urungu (Muharip): Yüzbaşı Uluğ Urungu; Tölis Bey’lerinin oğulları Binbaşılar: Tölis’in ünlü erleri; Tarduş Beylerinin oğulları Binbaşılar: Tarduş’un ünlü erleri; Tarduş Işbaralar: beş bin er(lik kuvvet) başı Işbara Sengün Yağlakar

B 8: ... (yaklaşık 50 harflik boşluk) dokuz yüz cr(lik kuvvet) başı: Tuykun Uluğ Tarkan Bukuğ Bınga

B 9: ... (yaklaşık 30 harflik boşluk) halkı (kuvveti): bin kişilik müfreze; Kağas Ataçuk; halkı (kuvveti): bin kişilik müfreze.

Kuzey

K 1: Tanrım Han’ım ülkeyi ve boyları sağlam bir dikiş (?) gibi (sıkıca) tuttu ve (yönetti?) ... (yaklaşık 25 harflik boşluk) Kutluğ Çigşi, Akıncı Alp Bilge Çigşi Han, yorgun(?) Oğuzları ele geçirdi. (Onlardan) yüz general ve on bin (kişilik) bir halk (kuvvet) kazandı.

K 2: Tanrı Han’ımın süvarisi Dokuz Tatar’lar ve On Yedi Az’lar (dan oluşuyor). Buyruk\ar (kumandanlar) Tongra ve Ede (boylarından), generaller ve iınga’lar (da) Uygur(lardan)dır. Prenslerimle birlikte bu (kitabeyi) yazdığımız zaman Kara kollar Başı Kağas Ataçuk ve (?) Begzeker Çigşi Buyla Bağa Tarkan, Han’ım için, üç yüz karakol inşa ettirdi.

K 3: Tanrım Han’ımın oğlu Bilge Tarduş Ulu Bilge Yabgu’dur. Kutluğ'u İsig (?) ...; Kutluğ'u ...’ Buyruk'u Az Sıpa (?) Tay Sengün; boyları Tongra, Ede, ... -Baş, Kay, Aba-Baş(?), Üç-Karluk... Bunca boylar Yabgu boyları.

K 4: Tanrım Han’ım oğlu Bilge Tölis Ulu Bilge Şad’dır. Kutluğ'u ; Kutluğ'u Udurgan, Buyruk.'u Çabış Sengün, boylan Dokuz-Bayırku, Ak-Baş, Kay, Aba, Basmıl(?) ve Dokuz-Tatar. ... Bunca boylar Şad boylan.

K 5: ... (yaklaşık 15 harflik boşluk) (bunu) yazan, bunu yapan Bilge Kutluğ Tarkan Sengün(dür). Bunca boyları, onların adları ve sanlarını Yağma (?) mültezimleri (?) olan iki kayınbirader (?) söyledi. Kutluğ Bilge Sengün ile (?) Kutluğ Tarkan Sengün(dür) o iki kayınbirader.

K 6: (Kitabenin yapımı ve yazımı için şunlar) emir verdi: Bayırku Tarduş Bilge Tarkan Kutluğ ve Yağma-Tabgaç-Soğdak (işleri) başı Bilge Sengün Uzal Öng Erkin.

Taş kaplumbağa heykeli üzerindeki cümlenin çevirisi: Bunu yapan Böke Tutam(dır).

AÇIKLAMALAR

  1. D ı.joZ(/ay): Ş(inehüü) ve K(lyaştornıy) yolıy okuyorlar. Bu isim, büyük bir ihtimalle, Kül Tigin ve Bilge Kağan kitabelerini yazan Göktürk prensinin adı ile birdir. Bilindiği gibi, bu prensin adı Kül Tigin kitabesinde çift ll işareti ile yazılmıştır: yoll^u)^ (bkz. Thomsen, Inscriptions de 1'Orkhon dichiffrees,s. 120). “Talihli” anlamına gelen yolluy kelimesi Uygur metinlerinde geçer: atlı-ç yolluy “talihli”. Kelime modern Türk dillerinde de yaşamaktadır: Tuv. çolduy “talihli, mutlu”, Nog. yollı, Kklp. collı ay. Bu kelime, kişi adı olarak daha çok kullanılan qutluy kelimesi ile aynı yapıda ve aynı anlamdadır.
  2. D 1. bumın: Her iki hecenin ünlüsü yazılmıştır. Kelime Bugut kitabesinde de böyledir.
  3. D 1. üç q(a)-ç{a)n: Bu ibare bumın kelimesinden önceki 9-10 harflik boşlukta unvaniyle birlikte başka bir Göktürk kağanının adının bulunduğunu göstermektedir. Bu isim, 8 harfli iş t (e) mı q{a)y{a)n olabilir.
  4. D i. (e)ki yüz yıl ol(u)rm(ı)ş: Bu cümledeki “iki yüz yıl” 6. yüzyıl ortasından 8. yüzyıl ortalarına kadar süren Göktürk imparatorluğunun ömrüne tekabül etmektedir.
  5. D 2. bod(u)nı q(a)za b{d)rm{ı)ş: İlk kelime Ş’de bodun\ K ikinci kelimeyi qıza okuyor ve “kızarak” diye anlıyor. Ş ise bütün cümleyi “Halk ölüp gitmiş” diye çeviriyor. Metin doğruysa, burada qazaq “hür, serbest, başıboş, tek başına” sıfatının kendisinden türediği bir qaz- fiili ile karşı-karşıya olabiliriz. Ancak böyle bir fiil şimdiye kadar hiçbir yerde tesbit edilmiş değildir.
  6. D 2. tüke b(a)rm(ı)ş: Fiil tüke- olduğuna göre bu ibare şaşırtıcıdır ve gramere aykırıdır. Bu fiilin zarf şekli Şine-Usu’da bulunuyor: .. .-in b(a)rfa tük(e)p t(e)ze- ... (Güney, a). Acaba Ş ve K kelimenin son harfini yanlış mı okudular?
  7. D 2. q(a)d(ı)r q(a)s(a)r (ejbdi b(e)rs(i)l y(a)t(i)z • Bu boy adlarından İkincisi Çin kaynaklarında K'o-sa şeklinde tesbit edilen Uygur federasyonuna bağlı Qasar (Hazar?) boy adı ile bir ve aynı olmalıdır (bkz. J. Hamilton, “Toquz-oyuz et On-Uyfur”, JA 1962, s. 43). Dördüncü ad, Bizans kaynaklarında bir Hun-Bulgar boyu olarak zikredilen Barsil ile birleştirilebilir.
  8. D 3. /(e)gr(«)j (e)/t: K bu ibareyi, bundan önceki ötüken (ejli ibaresiyle birlikte, “ötüken ülkesi ve civarı” diye anlıyor (s. 93). Bence bu doğru değildir, çünkü bundan sonra (e)A(t)n (a)ra “ikisinin arasında” ibaresi geliyor. Tegires veya tegres'in bir özel ad, yer adı olduğu açıktır. Aynı ad Şine-Usu kitabesinde de geçmektedir: t(e>)Sr(e')s ili (Kuzey 2). Ancak, Ramstedt de bu ibareyi anlıyamamış ve bu kelimeyi “çevre, etraf” anlamındaki tegre kelimesi sanmıştır (bkz. Ramstedt 1913, s. 43, not 2).
  9. D 4. ol(u')r<m{ı)ş> : Kelime kitabede UBr'ntA şeklindedir. Ş bunu oluranta, K ise olurınta okuyor. Her iki okuma da doğru değildir. Çünkü, Eski Türkçede, Modern Azerî’de bulunan {-AntA} fiil şeklinin mevcut olması imkânsızdır. K’nın okuyuşu ise şekilce izah edilemez. Bence, hakkâk burada -mış ekini yazmağı unutmuş, onun yerine, bunu izleyen (a)nta kelimesini yazmıştır.
  10. D 4. (a)t(ı)m(ı)n: K bu kelimeyi atamın “babamı” okuyor. Bu doğru olamaz. Çünkü “baba” anlamındaki kelime bu dönemde qang idi!
  11. D 5. yıl(a)n yılqa : “Yılan yılında”, yani 741’de.
  12. D 5- türük: Ş ve K bunu türk okuyorlar. Kelime sonundaki ök[ük işareti bu kelimenin ancak türük okunabileceğini gösterir.
  13. D 6. y(a)m(a)şdı: K bu kelimeyi, yanlış olarak, yumşadı “yolladı” okuyor. Bu kelime yama- fiilinin iştaşlık-ortaklık çatısından başka bir şey değildir; anlamı da “katılmak, iltihak etmek”tir. Krş. YUyg. yamaç- “katılmak, iltihak etmek, birleşmek ”, özb. yamaç- ay. Bundan önceki (fl)//(ı)y(ı)n kelimesi de (a)/Z(ı)y “atlı, süvari” kelimesinin vasıta (instrumental) halidir.
  14. D 6. bıngayorıdı: Bu cümle Şine-Usu’daki süyandı cümlesine (Kuzey 6) paraleldir.
  15. D 7. Bu parça Şine-Usu, Kuzey 8’de üç tuyl{u)y türük bod(u)n ibaresine kadar aynen mevcuttur.
  16. D 8. toqt(a)rt(i)m: Ş bunu tuqıtartım, K ise toqıtırtım okuyor. Her iki okuma da yanlıştır.
  17. D 8. (i)j:g(e)rt(ı)m; Ş bunu içgirtim okuyor ki yanlıştır.
  18. D 9. Şine-Usu, Kuzey 9’da buna tekabül eden parça şöyledir: ozm[ı)ç tig(i)n q(a)n bolm(ı)ç qonyyılqayorıd(ı')m.
  19. D 9. t(a)q{ı): K’da yok.
  20. D 9. qoony yılıqa: “Koyun yılında”, yani 743’te. ikinci kelimeyi Ş ve K yılqa okuyorlar. Kelime ıq harfi ile yazıldığından ancak yılıqa okunabilir.
  21. G 1. b(i)çÇi)n yılıqa: “Maymun yılında”, yani 744’te. Ş ve K ikinci kelimeyi yılqa okuyorlar.
  22. G 2: \q(a)tunın (a)nta [a')ltÇı)m] : Bu cümle Şine-Usu, Kuzey 10’dan alınmıştır.
  23. G 2: t{a)qıyuyılıqa: “Tavuk yılında”, yani 745’te.
  24. G 2: q(a)l(ı')çdı: Ş bunu “sıçrayarak gitti” diye çeviriyor; K ise kelimeyi aqlaçdı okuyor ve “toplandı” diye çeviriyor. Bence bu kelime qah- “yükselmek, sıçramak” fiilinin ortaklık çatısı qalıç- tır ve buradaki anlamı “başkaldırmak, isyan etmek”tir.
  25. G 3. igd(i)r: Ünlü Oğuz boyu İğdir. Ş ve K bunu Igder okuyorlar. İkinci hece ünlüsü için bkz. MK, I, 57.
  26. G 3. bül[ük]: ıgd(i)r kelimesinden sonra gelen üç harfi gerek Ş gerekse K böl. . okuyor ve bunu böl- fiili olarak anlıyorlar. Bu doğru olamaz. Bence igd(i)r boy adından sonra gelen bu üç harf bir kişi adı olacaktır. Bu adı B 4’te y(a)f(y)m bülük yoq Ao/[/ı] cümlesindeki kişi adı Bülük ile bir ve aynı sayıyorum. İğdir boyu lideri Bülük'ün Moyun Çor’un başlıca düşmanı olduğu ve onu çok uğraştırdığı anlaşılıyor.
  27. G 3. ıtyılıqa: “Köpek yılında”, yani 746’da.
  28. G 3-4. üç q(a)rluq... kir ti: Bu parça Şine-Usu, Kuzey 1 ı’de aynen vardır.
  29. G 4. l(a)yz(ı)n yıhqa: “Domuz yılında”, yani 747’de.
  30. G 4. tur(u)y(t)n: Ş bu kelimeyi toryan, K da turyan okuyor. K’ya göre bu kelime El-etmiş Bilge Kağan’ın özel adıdır (s. 95). Bu doğru olamaz. Çünkü bu satırda bu kelimeden sonra q (a)ng(ı)m q(a)nqa öt(ü)nti ibaresi gelmektedir. Burada konuşan kişi Moyun Çor olduğuna göre K ın Turyan'ı olsa olsa Moyun Çor’un babasının adı olabilirdi. Kaldı ki bu da imkânsızdır. Çünkü bundan sonraki satırda Moyun Çor halkın kendisini kağan seçtiğini şöyle ifade ediyor: q(a)ra bod(u)n tlLrr1yint q(a)f(a)n (a)t(a)dı. Bence bu kelime bir özel ad veya unvan değil, fakat tur- fiilinin {-(I)yln} ekli zarf şeklidir: tur(u)y(t)n ayağa kalkarak”. Bu zarf-fiil eki için krş. bulm(a)y(i)n “bulmayıp, bulmayarak” (Tunyukuk, Batı 2), bol(u)y(ı)n ..“olarak” (Tunyukuk, Batı 7) vb. (krş. Tekin 1968, ss. 183, 184).
  31. G 5. ötük(e)n: Ş bu kelimeyi iki kez üfiÜkri1 (ss. 54, 65), bir kez de ÜPgri1 şeklinde veriyor. K’a göre ise kelime yani tegires (veya tegres)ÜT. (s. 88 ve 92). Kitabeyi göremediğimiz için kesin bir şey söyliyemiyeceğiz. Ancak, Moyun Çor bundan sonraki 6. satırda ‘ötüken ortasında” kağan unvanını aldığını söylediğine göre söz konusu kelimenin ötük(e)n olması ihtimali daha kuvvetlidir.
  32. G 5. s{i)zde: K’da yok.
  33. G 5. (r)A(i)r Ş Pr*?! harf dizisini berti “verdi” okuyor. K ise aynı diziyi bert(t)i okuyup “bozguna uğrattı” diye tercüme ediyor. Kelime berti okunacaksa önceki kelimenin s(i)zke olması gerekirdi. Ayrıca bu takdirde ö7ûA(r)n (e)/ı yerine öMt(r)n (*)/in beklenirdi. K ın bert- “incitmek” fiiline verdiği anlam da yakıştırmadır. Bence burada iki kelime vardır: (e)A(i)r ü[</ı] “devlet işlerini) çevir, yönet dedi”.
  34. G 5. [4ç(fi)m(»)n]: Ş’nün metninde örg(i)n “taht”; K’da yok. Bu kelimenin bulunduğu kısmın tahribata uğradığı anlaşılıyor. Keli meden sonra (a)nta y(a)b-çu Ça)tÇa)dı ibaresi geldiğine göre dört harfli bu kelimenin ö^(ü)m(t)n olması ihtimali kuvvetlidir. Ancak, Şine-Usu kitabesinde buna tekabül eden kısımda t(a)y (bilge tutuq(tîYç y(a)b-çu (a')t(a')dı cümlesi bulunuyor (Kuzey 11-12). Kül Bilge’nin Tay Bilge Tutuk’u ölümünden önceyabgu atadığı kesindir. Acaba, bu atamadan memnun olmayan Moyun Çor, babasının ölümünden az önce ona kendisini de yabgu mu tayin ettirmiştir? Böyle olması kuvvetle muhtemeldir, çünkü Kül Bilge’nin ölümünden sonra Moyun Çor Uygur tahtı için Tay Bilge Tutuk ile şiddetli bir mücadeleye girmiş, Uygur elinde iç savaş çıkmıştır.
  35. G 5. küsgü yılıqa: “Sıçan yılında”, yani 748’de.
  36. G 5. sinl(e'')gde: Ş bunu sin eligde okuyor ve “sen, ülkende” diye çeviriyor (ss. 91, 92), ki şüphesiz yanlıştır. K kelimeyi esinligde okuyor (s. 92) ve “esenlikte” diye anlıyor (s. 94). Bu okuma ve tercüme de doğru değildir. Bence bu kelime “mezarlık” anlamındaki jıa/eg’dir. Eski Anadolu Türkçesi metinlerindeki sinle “mezarlık” kelimesi şüphesiz ki daha eski bir sinleg'e gider. Kelimenin kökü olan sin “mezar” Uygur metinlerinde tesbit edilmiştir ve Gabain’in işaret ettiği gibi Çinceden alınma ödünç sözdür (krş. Çince tr’ı» “kabir, türbe”). Kelimenin DTS ve Clauson’da art ünlü ile sın şeklinde okunması yanlıştır. Bilindiği gibi, sin kelimesi Eski Anadolu Türkçesi metinlerinde daima sin ile yazılmıştır.
  37. G 5. küç q(a')ra bod(u)n: Bu ibarede küç “güç, kuvvet” kelimesinin sıfat olarak kullanılmış olması şaşırtıcıdır.
  38. G 5. t(e}m(i)ş: Ş ve K bu kelimeyi elmiş okuyorlar ki yanlıştır.
  39. G 5- <l(a')ra sub : “Kara Su”, yani “Kara Irmak” veya “Kara Göl”. Acaba bu Kuzey-Batı Moğolistan’da, Altay bölgesindeki har us nuur “Kara Su gölü” ile bir ve aynı olabilir mi?
  40. G 6. (a)s öng(Ü)z b(a)ş q(a')n ıduq b(a)ş: İlk iki kelime kitabede bitişik yazılmıştır. Belki de bu yüzden Ş bunu şöngüz K da şüngüz okumuştur. Ancak bu okuyuşlar kabul edilemez, çünkü ilk harf 52 değil, j1 işaretidir. Kelime ön ünlülü olsaydı ilk harfin de s2 olması gerekirdi. Bence burada iki kelime bulunuyor: (a)s veya (a)ş ve öng(u)z veya üng(Ü)z- Ben. (a)s ve öng(Ü)z şekillerini tercih ediyorum, çünkü as, âs “ak, beyaz” demektir (krş. MK as, âs “kakım, beyaz kürklü ermin”), öng(u)z de “renk” anlamındaki öng kelimesinden -z eki ile türemiş olabilir (krş. Uyg. meng “ben, benek”, mengiz “yüz, beniz”). Böylece, (a)s öng(ü)z b{a)ç “beyaz renkli zirve” anlamına gelebilir. K’ın bu ibarenin sonundaki b(a)ç kelimesini bundan sonra gelen q(a)n kelimesi ile birleştirmesi de bu bakımdan doğru değildir. Burada ötüken ortasındaki iki zirveden bahsediliyor. İkinci zirvenin adı q(a)n ıduq b(a)f'tır ki bu da “Han(ın) Kutsal Tepesi” veya “Kutsal Han Tepesi” diye anlaşılabilir.
  41. G 6. (e) ti (t) d (i) m : Ş bunu iddim okuyor ki yanlıştır.
  42. B 1. t(e)ngride bolm(ı)ş (e)l-(e)tm(i)ç b(i)lge q(a)y(a)n: Kül Bilge Kağan’ın oğlu ve Moğolistan’daki Uygur devletinin (745-840) ikinci hükümdarı Moyun Çor’un kağanlık unvanı. Tengride balmış “Tanrıdan olmuş” deyimi Göktürk kağanlarının unvanından alınmıştır. El-etmiş “halkı düzene sokmuş, devlet kurmuş” deyimi de Ongin kitabesinde iki kez geçmektedir: (e)l(e)tm(i)ş y(a)b-çu, (e)l-(e)tm(i)ş (a)t(a)m (bkz. Clauson 1957, s. 177 ve Tekin 1968, s. 255).
  43. B 1. (ejl-bÇijlge q(a)tun: Moyun Çor’un eşi Katun’un unvanı. Bu unvan da Göktürk’lerden alınmıştır. Bilindiği gibi, Bilge Kağan’ın annesinin unvanı il bilge q(a)tun idi (bkz. Kül ligin, Kuzey 11, Bilge Kağan, Doğu 10).
  44. B 1. tÇe)z b(a)şınta: Bu ibaredeki Tez, Kuzey-Batı Moğolistan’daki Tes (Tuvaca Tes, Mo. Tes) ırmağının orijinal adı olmalıdır. Bu ırmak Bulnayn Nuruu sıradağlarının kuzeyinde bulunan Sangiyn Dalay Nuur gölünün batısından çıkar ve Tannu-Ola dağlarının güneyindeki Uvs Nuur gölüne dökülür.
  45. B 1 örg(i)n: “Taht, hakan otağı” anlamındaki bu kelime örgi- “yükseltmek” fiilinden -n ile türemiş bir isimdir. Fiil Şine-Usu kitabesinde geçer: (e)/ örginin {a)nta örg(i')p(e)n... (bkz. Raınstedt 1913, s. 31 ve 53). Bu fiilin Moğolcası ergü-, örgü-, örgin isminin Moğol- cası da ergüge(n), örgüge{n)'dir.
  46. B 1. [(a)nZa (e)/(i)/</(z)zn çıt] (a)nta: Ş ve K bu satırda örg(t)n ile (a)nta arasındaki boşluğu doldurmuyorlar. Bu boşluk Şine- Usu, Doğu 9’da buraya tekabül eden örg(i)n (a)nta y(a)r(a)t(ı''ltd(ı)m çıt (a)nta toqıtd(ı)m yardımı ile yukarıdaki şekilde doldurulabilir. Terhin kitabesinde çıt için yaratıl- kullanıldığına göre örgin için etit- fiilinin kullanılmış olabileceğini düşünebiliriz, örgin etit- deyimi için krş. Şine-Usu, Doğu 8: örg(i)n (a)nta it(ı)td(i)m.
  47. B i. b(a)rsyılqa: “Kaplan yılında”, yani 750’de.
  48. B ı. yıl(a)n yılqa: “Yılan yılında”, yani 753’te.
  49. B 2. ulu yılıqa: “Ejderha yılında”, yani 752’de. Çinceden Eski Türkçeye geçmiş olan lu veya luu (<Çince lung ‘ ejderha ) kelimesi burada ilk kez öntüreme /u/ ile ulu şeklindedir. Kelimenin bu şekli bazı Türk dillerinde bugün de yaşamaktadır: Kırg. ulü al “ejderha yılı” Tuv. ulu “ejderha”, Kzk., Kklp. uluw aynı, Sarı Uyg. ulu, olu, lu aynı.
  50. B 2-3. örgin bunta... y(a)sı t(a)fqa y(a)r(a)l(ı')td(t)m: Bu parça bunta yerine (a)nta kelimesi kullanılarak Şine-Lsu, Doğu 9*10 da aynen tekrarlanmıştır.
  51. B 3. tulquu: Ş ve K bunu tolqu okuyor ve bu kelimeyi tol- “dolmak” fiilinin bir türevi sayıyorlar. Bu doğru olamaz. Bence bu kelime Kırg. tulqu “bütün, yekpare”, Tuv. dulgu “yekpâre kelimeleri ile bir ve aynıdır.
  52. B 3. ig(i)t(t)ük: Ş bunu yanlış olarak igitik okuyor.
  53. B 3. (e)/(i)m(i)n törüm(i)n: Ş bu ibareyi yanlış olarak elmen törümen okuyor.
  54. B 3. (e')t(i')nt[(i)m] : Kelime gerek Ş gerekse K tarafından hazırlanmış kopyalarda t2n2t2I şeklindedir ve müelliflerce etinti okunmuştur. Ne var ki bu doğru olamaz. Metin t. kişi ağzından olduğuna göre bunun (e)t(i)nt(i)m olması gerekir.
  55. B 4. tört bul(u)ngd(a)qı bod(u)n: Son kelime Ş metninde bod(u)nı'dır. Ancak bu doğru olamaz. Ş, büyük bir ihtimalle, bunu izleyen s2 harfini, yani (i); kelimesini, i sanmıştır.
  56. B 4. (i); küf b(e)rür: îlk kelime için yuk. bkz. K’da bod(u)n ile küf kelimeleri arasında sadece üstüste iki nokta vardır. Büyük bir ihtimalle K s2 işaretini ayırma işareti sanmıştır. Çünkü Orhon Türkçesinde küf ber- diye bir deyim yoktur; yaygın olan deyim iş küç ber- deyimidir. Ş son kelimeyi ebirür okuyor. Küf ebir- diye bir deyime şimdiye kadar hiçbir metinde rastlanmamıştır.
  57. B 4. j(a)Y(ı)m bülük: Bu ibare gerek Ş gerekse K tarafından yanlış anlaşılmıştır, iğdir boyundan (veya o boyun lideri) Bülük, Moyun Çor’un başlıca düşmanlarından biriydi. G 3’te sözü edilen lgd(i)r Bül[ük] aynı kişidir (bkz. not 26)
  58. B 4. yoq bol[tı................ ] (e)A(t')n (a)ra: K (a)ra’dan önceki kelimeyi s(e)k[i)z okuyor. Sekiz ora gibi bir ibare tuhaf ve anlamsızdır. K’ın s(e)k(i)z okuduğu kelime (e)k(i)n olmalıdır. Nitekim Ş bunu ekin okuyor. Buna göre bol [/;] ile (e)k(İ)n arasındaki 8-9 harflik boşluk da ötük(e~)n t(e)gr(e)s ile doldurulabilir. Krş. E 3’teki ötüken (e)li t(e)gr(d)s (e)li (e)k(i)n (a)ra...
  59. B 4. ıly(a)m t(a)T(ı)yl(a)y(ı)m : Ş bu ibareyi tiyim. Tarıy alyım okuyor ve yanlış anlıyor (s. 69). K da ilk kelimeyi tiyim okuyor ve bunu “sürüm” diye çeviriyor (s. 92). “At sürüsü” anlamındaki kelime Eski I ürkçede ılyt değil, jrtZçı’dır. Bence bu kelime tarıylay “tarla" ile koşma (hendiadyoin) oluşturan bir söz olmalıdır. Bu kelime ılya olabilir ve I ürk dillerinde yılya, ctlya vb. söylenişleriyle yaşıyan kelime ile birleştirilebilir: Tat., Bşk.yılya “ırmak”, Nog.yılya “ırmak, çay, vadi, ova , Kırg. ctlya “ırmak yatağı”, vb. Türkçe yılya kelimesinin Moğolcada da karşılığı vardır (cilya “vadi, ırmak yatağı, çukurluk”) ve büyük bir ihtimalle Türkçeden geçmiştir. Türkçe yılya kelimesinin önsesi türeme olmalıdır. Bu doğruysa, ılya kelimesi MK’deki ıl- inmek, alçalmak’ fiilinden —ça ile yapılmış bir isim sayılabilir; ayrıca krş. Kırg. ıldıy “aşağı, aşağıya”, Kklp. ıldıy, “alçak arazi, ova” Çuv. yılım “ırmak kıyılarındaki alçak arazi ve otlak” <*z7ım, Trk. (SDD) yılım “yar, yamaç, alçalan arazi”, yılma “yamaç, iniş”, ytl- mala— yamaçtan aşağıya inmek, alçalmak”, vb. Bu verilere göre söz konusu kelimemizi “vadi, ırmak kıyılarındaki otlak” diye anlamak yanlış olmayacaktır.
  60. B 4. s(e)k(i)z s(e)l(e)nge: “Sekiz Selenga”, yani “sekiz kollu Selenga”.
  61. B 4. r(«)i(ı)n t(e)lÇe)dü q(a')r(a}ya buryu: Irmak adları. K ilk iki kelimeyi birleştirerek sebentürdü okuyor (s. 90). Runik l2 ile r2 birbirine çok benzer. Ş de ilk kelime Üg^’dür: ögiiz okuyor ve “ırmak’ diye çeviriyor (s. 69). Bu ırmaklardan üçüncüsünü gerek Ş gerekse K qarya okuyorlar. Bence kelime q(a)r(a)ya okunmalı ve bugünkü Haraa \Haraa gool) ile birleştirilmelidir. Sonuncu ırmak da bugünkü Buruyu gool ile birleştirilebilir.
  62. B 4. ol y(e)r(i)m(i)n sub(u)m(ı)n qon(a)r köç(e)r b(e}n: Ş bu cümleyi yanlış okuyor ve yanlış tercüme ediyor: ol yermen subman (min) qonur küç er ben (s. 69). K aynı cümleyi ol yer ekin subımın qonar köçürben şeklinde yanlış okuyor (s. 90). K’ın ekin okuduğu harf dizisindeki k harfi aslında m olmalıdır (Ş'de doğru olarak zn’dir). Böylece, daha önceki y2 r2 ile beraber y(e')r(i)m(i)n doğrudur. Ayrıca köç-ür değil, köç-er.
  63. B 5. y(a)yl(a)y(ı)m: Ş’nün yaylıyım okuyuşu yanlıştır.
  64. B 5. y(a)nyuy Aüirn(«)j b2z-..-: Ş metninde ilk kelime qnç- t/y’dur. Ş bunu qunçuy okuyor ki yanlıştır (s. 70). Kelime ancak q(a)nçuy okunabilir. K’da bu ibare yerine qon\a)r köç(iİ)r b(e)n varsa da (s. 90) bu imkânsızdır. Çünkü Moyun Çor burada “yayla”sının doğu sınırlarını (öngdüni “doğusu”) belirliyor. Bu sebeple öngd(ü)ni kelimesini takip eden bu harf dizileri coğrafi adlar olmalıdır. Ş’nün qnçUy harf dizisinde sandığı harf gerçekte ny olabilir (bu iki harf birbirine çok benzer). Bu doğruysa, q(a)nyuy kelimesi bugünkü Hanuy ırmağının adı ile birleştirilebilir. Hanuy ırmağı ötüken’in doğusundadır. Küün(ü)y de bugünkü Huni (Mo. Hünüy, genitifi Hüniyn) ırmağı ile bir ve aynı olabilir.
  65. B 5. ı;-(ı)/y(a)m.- K’da fZ’ym; K bunu çaldım okuyor ve yanlış tercüme ediyor. Ş iç alyım okuyor ve yanlış çeviriyor. Bence ibare iç-(t)ly(d)m okunmalı ve “iç otlaklarım, has vadilerim” diye anlaşılmalıdır.
  66. B 5 j(i)n-- Ş’de y?/. Ş bunujnp okuyor ve önceki ötük(e)n kelimesine bağlıyor. Kelime K’da _y2r2/’dir. K bunu yeri okuyor ve önceki ötük(e)n kelimesi ile birlikte “ötüken yeri” olarak anlıyor. Bence iç-Çı'jlyÇa'jm ötük(e)n başlıbaşına bir cümledir. Söz konusu kelime ise “kuzey” anlamındaki ir kelimesinin j’li şeklidir. Böylece j(t)n kelimesi “kuzeyi, kuzey tarafı” anlamınadır. Çünkü bundan sonra “iç-ılya”nın b(i)rig(e)rü “güney”, k(i)d(i)n “batı ve (ı)/(g(e)rü “doğu” sınırları belirtilmektedir.
  67. B 5. onyı /(a)ry(a)n süy: Ş bu ibareyi “Onyı Tarkan”ın ordusu” diye çeviriyor (s. 70). K’ın metninde ikinci kelime PZl. . .’dir. K bunu atla[ndi] ve son kelimeyi de sü iy okuyor (s. 90) ve “ötüken yerinden Onyı benim isteğim üzerine yola çıktı. Ordu ile takip et, halkı topla!” diye çeviriyor (s. 92). Bence bu okuma ve tercüme doğru değildir. Çünkü Moyun Çor burada kendi iç ılya sının sınırlarından söz ediyor. Bu sebeple burada bir yer adı karşısındayız demektir: Onyı t(a)rq(a)n süy. Sonucu kelime belki de Moğolcada “gelin’in ailesine verilen hediye ’ (bu bir arazi de olabilir) anlamındaki süy ile bir ve aynıdır.
  68. B 5-y(d)y(ı) bod(ıi)nqı: K’dayyybxUdln. . K bunu yıy bodun okuyor (s. 90) ve “halkı topla!” diye anlıyor (s. 92). Bence y(a)y(ı) bod(u)nqı “düşman(ım olan) halkınki” doğrudur.
  69. B 5. qla)y(a)nyı: K okuyamıyor. bod(u)nqı'dan sonra q{a)y(a)n- yı şaşırtıcıdır. Acaba Ş -qı ekindeki q harfini y mı sanmıştır? Bununla beraber, -qt/-ki ekinin -yı/-gi şekli de vardır.
  70. B 5. Ad7/[i]: K’a göre yFüFt1 = yölet. K bunu “savun, koru!” anlamında bir emir sayıyor (s. 92). Doğru değildir. Yukarıda da işaret ettiğim gibi bu kelimenin de coğrafi bir ad (dağ, göl veya ırmak) olması gerekir.
  71. B 6. {a)ltm{ı]ş: K bunu alılmış okuyor ve yanlış tercüme ediyor.
  72. B 6. toq(u)z bolm(ı)ş: K bu ibareyi, önceki ul(u)y buyruq ile birlikte, “bütün ulu buyrukları dokuz imiş” diye anlıyor (s. 93). Bence bu doğru değildir. Burada önce unvan, sonra da bu unvanı taşıyan veya makamı işgal eden kişiler (kumandanlar) birer birer anılmaktadır. Bu sebeple ben Toq[u)z Bolm(ı)ş’ı kişi adı sayıyorum.
  73. B 6. ongı: K’da b(i)lge t(a)y s (e) ngün' den sonra tutuq, Ş'de ise ongı vardır. Bunlardan tutuq dört harfli ongı ise üç harflidir. Kitabeyi göremediğimiz için kesin bir şey söyliyemiyeceğiz. Ancak kendi metnindeki tutuq unvanını bilge tay sengün ile birleştiren K bundan sonra b(e)ş yüz b(a)şı ile birlikte bütün ibareyi “Bilge Tay-sengün-tutuk, bcşyüzbaşı” diye çeviriyor (s. 93) ki doğru olmasa gerekir. Çünkü Tay-sengün “Büyük general” ve “Tutuk” gibi yüksek unvanlar taşıyan bir kumandanın beş yüz kişilik bir kuvvetin başı olması düşünülemez! Ş’nün ongı’sından sonra b[e)ş yüz b(a)şı kül(üg ongı ibaresi geldiğine göre bu okuyuş daha doğru görünüyor. Ongı küçük bir askeri rütbe olmalıdır.
  74. B 7. ışb(a)ras : K’da ışb(a)rış (s. 91). Unvan ışb(a)ra olduğuna göre bunun çokluk şekli (Soğdca?) ışb(a)ras olmalıdır. Kelime Şine-Usu Güney 2’de ışb{a)r[a)s şeklinde ünlüsüzdür: ışb{a)r{a')s t(a)rq(a)t “Işbaralar ve Tarkanlar”.
  75. B 7. ışb(a)ra s(e)ngüny(a)yl(a)q(a)r: 5, 000 kişilik bir kuvvetin başı olan bu kumandan belki de anısına Suci kitabesinin dikildiği Kırgız asıllı _>’(a)Y/(fl)y(a)r q(a)n (a)ta ile bir ve aynı şahıstır (bkz. Ramstedt 1913, ss. 4-9).
  76. B 8. tuyq(ü)n: Bu kelimeyi Ş tuyuçun, K da toyqan okuyor. Kişi adı olduğundan ben bunu tuyq(u)n okuyor ve Kırg. tuyyun “bir tür ak doğan” ile birleştirmek istiyorum. Kırgızca tuyyun gençlere ve kahramanlara lâkap olarak da kullanılır.
  77. B 9. (a)t(a)çuq: “Babacık” anlamındaki bu kelime büyük bir ihtimalle bir bınga'ya kumanda eden Q,(a)Y(a)i in lâkabıdır.
  78. K 1. t(i)k(i)m t(e)g (e)l(i)g tutdı (e)birti: Ş’de ilk kelime t2mr2, yani t (e)m (i)r’dir. K’a göre ise bu kelime t2Am’dir. K bunu tekim okuyor ve “çok ” diye çeviriyor. Ancak “çok” anlamındaki kelime tekim değil, telim dır \ K’ın okuyuşu doğruysa kelime Z(i)Â:(i)m “dikim, dikiş” olabilir ve hemen sonra gelen gibi kelimesi ile birlikte anlamlı olur. K bu t(e)g kelimesini sonraki l2g ile birlikte teglig okuyor “sürüden ayrılmış, sapıtmış (harf, kör)” diye çeviriyor (s. 93). Bu okuma ve tercüme bence yanlıştır. Dördüncü kelime Ş’de BUPn1 = tutundur. Ş son kelimeyi de birti okuyor. Ancak tut(u)n birti veya tut(a)n birti gibi şekiller Türkçe için şaşırtıcıdır. Acaba ibare tuta birti midir? Ben K’ın metnini doğru kabul ediyor ve son kelimeyi (K’da Z>2j2= beş) Ş’den farklı olarak (e)birti “çevirdi, yönetti” okuyorum. G 5’teki (e) b (i)r aynı fiilin emir şekli olmalıdır: ötük(e)n (e)li s(i)zde, (e)b(i)r h[<û] “ötüken ile sizde; yönetin! dedi”.
  79. K 1. (a)q(ı)nfu: Bu kelimeyi Ş qunçu, K da qançu okuyor. aqınçu kelimesi MK’da vardır ve “geceleyin düşmanı basan asker” anlamınadır (I, 134).
  80. K 1. q(a)n (a)ruq oy(u)z bod(u)n (a)ltı: Ş’de ikinci kelime rxdxI. Ş bunu ardı okuyor ve q(a)n kelimesi ile birlikte “Han yoruldu” diye tercüme ediyor. Ayrıca, Ş’de bod(u)n yerine [pg]p kelimesi vardır. K metni yukarıdaki gibi vermekte ve böyle okumakta ise de (a)ltı “aldı, zaptetti” kelimesini “6” anlıyor ve sonraki yüz s(e)ngüt ibaresi ile birlikte “altı yüz general” diye çeviriyor (s. 93). “Yorgun Oğuzlar”ın 600 generalleri bulunması ve bunların Moyun Çor tarafından tutsak alınması bana abartmalı ve gerçeğe aykırı gibi geliyor. Bence burada iki cümle vardır: birincisi (a)ltı ile, İkincisi de q(a)z'f(a)ntı ile sona ermektedir.
  81. K 1. s(e)ngüt: Ş bu kelimeyi yanlış olarak söngüt okuyor ve bunu yine yanlış olarak bir kavim adı sanıyor. Oysa kelime j(e)ngun’ün -t eki ile yapılmış çokluk şeklidir.
  82. K 2. tongra (e)de: Gerek Ş gerekse K bu iki kelimeyi tongrada okuyor ve bir kelime sayıyorlar. Oysa kelime d2 iledir! Tongra Uygurların ünlü boylarından biridir. Ede Çin kaynaklarında A-tie şeklinde kaydedilmiş olan boy olabilir.
  83. K 2. t (i) g (i) t (i) m (i) n: Ş bunu tegit men okuyor ve yanlış anlıyor.
  84. K 2. q(a)n(ı)ma: K bunu qantm a okuyor ve “ey Han’ım!” diye tercüme ediyor. Oysa bu kelime q(a)n(ı)m kelimesinin datif halidir.
  85. K 2. tury(a)q: Bu kelime Kutadgu Bilig’de iki yerde geçmektedir (608 ve 2536) ve “nöbetçi, muhafız” anlamınadır. Burada ise daha çok “nöbetçi/muhafız karakolu” anlamınadır.
  86. K 2. tur(ut)dı: Ş ve K turdı okuyorlar. Bu doğru olamaz, çünkü burada ettirgen fiile ihtiyaç vardır. Bu ise ancak tur(u)t- “diktirmek, inşa ettirmek” olabilir. Kelime içindeki /td/ ünsüz çiftinin tek bir harf ile Çt veya d) yazılması mümkündür ve birçok örnek gösterilebilir: (e)ti(t)d(i)m (G 6),y(a)r(a)t(ıt')d(ı')m (B 2), vb. gibi.
  87. K 2. bıla: Bu kelime buyla unvanının değişik bir söylenişi olmalıdır.
  88. K 3. b(i)lge t(a)rduş ulÇu)y b(i)lge y(a)byu: Moyun Çor’un Tarduş’lar üzerine yabgu atanan oğlunun unvanı. K’ın metninde t[a)rduş yerine t(a)rq(a)n, ul(u)y yerine de qutl(u)y vardır!
  89. K 3. qutl{u)yı: K’ın metninde Z1/1y; K bunu atlıy okuyor ve “ünlü, namdar” diye çeviriyor, (ss. 91 ve 93).
  90. K 3. (i)s(i)g y(e)r (?); Ş’nün metninde ayırma işaretinden sonra sadece s2gy2 harf dizisi vardır. K’ın metninde ise y2 harfinden sonra r2 görülüyor. K bunu önceki kelimeye (qutluyı kelimesine) ait olduğunu sandığım I harfi ile birlikte isig yer okuyor ve “sıcak yer” diye tercüme ediyor. Bu mümkündür, ancak ibare (a)Z/(ı)Yi (i)s(i')g y(e)r Ça)tlÇı)yı şeklinde olursa doğrudur.
  91. K 3. qutl(ıi)yı: K’da txlxyl, yani atlıyı: isig yer atlıyı (s. 91). K bunu “çöllü yüksek şahsiyetler” veya “İsig Yer’li yüksek şahsiyetler” diye çeviriyor (s. 93).
  92. K 3. buyruqı: K’da bunun yerine bxyxrx\quübxUdxnxI (s. 89). K bunu bayarqu bodunı okuyor (s. 91). Kitabeyi görmeden kesin bir şey söylemek mümkün değilse de Ş’nün metni daha tutarlı ve anlamlı görünüyor. Çünkü burada da, bundan önceki satırda olduğu gibi, yüksek unvanlı şahsiyetler qutluy-ı, buyruq ı tarzında bir bir sayılmaktadır: buyruqı (a)z s(ı)pa t(a)y s(e)ngün.
  93. K 3. (a)z s(ı)pa t(a)y s(e)ngün : Ş bu ibareyi az aş apa tay sengiin okuyor (s. 76). K’da, yukarıda da belirttiğimiz gibi, (a)z kelimesinden önce bod(u)nı vardır. K ibareyi az aşpa tay sengiin okuyor ve “Az’- lardan Aşpa Tay-Scngün” diye tercüme ediyor (s. 93). Aşpa gibi bir kişi adı Türkçe olabilir mi? /şp/ ünsüz grubu Eski Türkçenin fonolojik yapısına aykırıdır. Bence (a)z boy adından sonraki kelime kişi adı (krş. iğdir biiliik), s(ı)pa olabilir. MK’da “bir yaşında tay” anlamına bir sıp kelimesi vardır. Bunun a ile genişletilmiş şeklinden başka bir şey olmayan sıpa “bir yaşında eşek yavrusu” Türkçede ve Azerîde yaşamaktadır.
  94. K 3. tongra (e) de: Ş ve K’da tongrada (bkz. not 82).
  95. K 3. .. .-ıq baş q(a)y (a)b(a) baş: Ş bu ibareyi aq baş aqı ay babaş okuyor ki doğru sayılamaz. K’da .. .-ıq yoktur. Geri kalan harf dizisini K baş qaybaş okuyor ve önceki tongrada kelimesi ile birlikte “Tongra boyundan Baş Qaybaş” diye tercüme ediyor (s. 93). Bence bu harf dizisindeki adlar kişi adı değil, boy adlarıdır. İlk baş ideo- gramından sonraki iki harf q(a)y okunabilir. Qay ünlü bir Türk boyunun adıdır (bkz. MK.) Bundan sonraki b'baş dizisini de pekâlâ (a) b (a)-baş okuyabiliriz. Buradaki aba kelimesi MK’daki Oğuz boyu Ava/Yava/ l'aııa liva/liva ile birleştirilebilir.
  96. K 4. b(i)lge töl(i)s ul(u)y b(i)lge ç(a)d: Moyun Çor’un Tölis’ler üzerine çad (şad) atanan öbür oğlunun unvanı. K’da yok.
  97. K 4. qut(lu)yı: .......... qutl(u)yı ud(u)ry(a)n : K’da qutl(u)yı kelimeleri yok; ikinci qutluyı kelimesinden önce de bod(u)nqa var. Son kelimeyi Ş ııdaryan, K da Oduryan okuyor. Kelime türlü şekillerde okunabilir. Kişi adı olduğu kesindir. Kül Tigin kitabesinin kuzey yüzündeki Ud(a)r S(e)ngiin adı ile karşılaştırılabilir (KT, Kuzey 12).
  98. K 4. buyruqı ç(a)b(ı)ş s(e)ngiin: İlk kelime K’da yok. Ş ilk kelimeyi buyurtup, son iki kelimeyi de iç baş sengün okuyor ki yanlıştır. Çabış kelimesi “ordu kumandanı, kağan’ın başkumandanı” anlamı ile Tunyukuk kitabesinde geçer: b(i)lg(e)si ç(a)b(ı)şı b(e)n ök (e)rt(i)m T I, Batı 7). Burada ise çabış kişi adı olarak geçmektedir.
  99. K 4. (a)q baş q(a)y (a)b(a) b(a)sm(i)l: Ş ibareyi aq baş aqı ay babaş okuyor, (s. 77). K’da ilk iki kelime yok. Geri kalan harf dizisi ise qylrxAbxslmsv dır. K bunu qayra basmış okuyor (s. 91) ve daha önceki toq(u)z b(a')y(ı')rquu (K toquz bayarqu okuyor) ile birlikte “Dokuz- Bayarku tabi kılmış” diye çeviriyor (s. 93). Son kelime her iki müellife göre iVın^’tır. Ben son harfin aslında Z2 olduğunu sanıyorum (runik J* ile Z2 birbirine çok benzer). Böylece bu basmil okunabilir ve Basmıl kavim adı ile birleştirilebilir.
  100. K 5. b(i)t(i)gme: K’da bunun yerine ntAt2 g2d2I harf dizisi var. K bunu anta tegdi okuyor. Böyle bir ibare burada yersiz görünüyor, çünkü bunu bunı y{a)r{a)t{ı)yma “bunu yapan” izlemektedir. Bence Z>(ı)Z(i)£me doğrudur, hattâ önüne bunı kelimesi ilave edilebilir: ... bunı] b(i)tÇi)gme bunı y(a)r((a)t(ı')yma.
  101. K. 5. y(a)yma (a'jlum-çısi (?): Ş ayrı bir kelime gibi yazılmış olan fûı’nin çigsi (yani çigşi) yerine bir yazı yanlışı olduğunu sanıyor (s. 78). K ibareyi yayma lum çişi okuyor (s. 91) ve “Yağma ve (A)lum- çisi’ye karşı” diye tercüme ediyor (s. 93). Bununla birlikte K bu ibare konusunda kararsızdır. Lum ve Çisi'nin iki ayrı ad olabileceğini düşündüğü gibi ibarenin “Yağma halkından Alumçi” diye anlaşılabileceğimde ileri sürüyor. Bence bu ibarede alımçı “alımcı, vergi tahsildarı, devlet alacaklarını tahsil ile görevli resmî şahıs” kelimesinin (bkz. Clauson, s. 146) m’den önceki ünlüsü yuvarlaklaşmış değişik bir söylenişi ile karşı karşıya olabiliriz:yayma alumçisi “Yağma halkının borçlarını, vergilerini tahsil ile görevli şahıs”. Erken bir ünlü yuvarlaklaşması şaşırtıcı olmakla birlikte imkânsız değildir.
  102. K 5. (y) ki yur t (e) di: Ş bu ibareyi ekiyor tidi, K ise ekiyorıtdı okuyor. K’ın okuyuşu kabul edilemez, çünkü son kelime t2 ve d2 iledir. Her iki müellif burada yon- fiilinin bulunduğunu sanıyor ki bu fiil burada tamamiyle yersizdir. Çünkü burada kitabede anılan boy adlarının okunup yazdırılmasından söz ediliyor. Bence ikinci kelime yur okunmalı ve “kayın birader” anlamındaki Eski Türkçeyurç ile birleş- tirilmelidir. Yurç kelimesi Kül Tigin kitabesinde geçer: ong tutuqyurçin...
    Ong Tutuk’un kayın biraderini...” (KT, Doğu 32). Yurç kelimesindeki —ç küçültme eki olabilir, (krş. ataç<ata-ç). Bu kelimenin modern Türk dillerindeki türlü şekilleri için bkz. Clauson 1972, s. 958.
  103. K 5. ur(u)şu veya urşu: Ş ve K bu kelimeyi bir kişi adının parçası sayıyorlar. Ş bunu önceki K da sonraki isme bağlıyor. Bence bu kelime burada “ve” anlamında bağlayıcı olarak kullanılmıştır: uruş-u veya ünlü düşmesi ile urş-u. Her iki ismin Qutluy ile başlaması

    (Qutluy Bilge Sengün, Qutluy Tarqan Sengün) bu görüşü kuvvetlendirmektedir. Ancak böyle bir bağlayıcının şimdiye kadar hiçbir yerde tesbit edilmemiş olduğunu da hatırlatmak isterini. Benzer yapıda sözler için krş. MK qarşı, qarşu (<qarış- “karşılaşmak, karşı gelmek, karşı çıkmak”), CC körşü “yakın, komşu”< kör üş-, vb.
  104. ol {e) ki yur: Bence cümle bu ibare ile bitmektedir. K son kelimeyi yine /o/ ile yor okuyor ve bunu yon- fiilinden emir sayıyor. Fiil iki heceli olduğundan bu görüş kabul edilemez.
  105. K 6. y(a')rluqÇa)dı: Bu kelimedeki yuvarlak /u/ ünlüsü şaşırtıcıdır. Acaba Ş ve K runik ıq harfini oq[uq işareti mi sandılar? K’ın runik harfli metninde kelime oq/uq harfi ile olduğu halde K bunu yarlıqadı okuyor (s. 91).
  106. K 6. baliğe: Bilge kelimesi bu satırda iki kez böyle yazılmıştır. /lg/ ünsüz takımı arasında ünlü türemesi için krş. Çi')lig(e')rü (B 5). Hiç değilse bu kitabeyi yazanların diyalektinde /Ig/ ünsüz takımı arasına ünlü sokma eğilimi bulunduğu anlaşılıyor. Aynı eğilimin /lq/ ünsüz takımı bulunan kelimelerde de müşahede olunduğu söylenebilir :yılqa yerine yılıqa (6 kez; bkz. D 9, G 1, 2, 3, 5, B 2).
  107. K 6. uz(a)l: Ş bunu uzul, K da ozıl okuyor. Ben, uzal- “uzun sürmek” fiilini göz önünde bulundurarak ve böyle emir şeklinin kişi adı için uygun olacağını düşünerek uzal okuyorum.
  108. K 6. (e)rA(i)n.- Bu kelime Kül Tigin, Bilge Kağan ve Küli Çor kitabelerinde geçen irk(i)n unvanının değişik bir şekli olmalıdır, (krş. Clauson, s. 225). Bundan önceki öng kelimesini bu unvanın bir parçası olabilir: öng (ejrkÇi'jn, yani “ön Erkin”.

aba bir boy adı (K 4)

aba-baş bir boy adı (K 3)

al- almak, zaptetmek

a.-yıl (D 6)

a.-tı (K t)

alp kişi adı

aqınçu a. bilge (igşi (K 1)

altmış 60 (B 6)

ahun altın (Altay dağlarının adı) (B5)

alumfi alımcı, devlet alacaklarını taahsil eden görevli (?)

a.-si (K5)

anı onu (D 6)

anta orada, 0 zaman; ondan (D 4, 7> 8; G 1, 3, 4, 5)

a. kisre (G 2, 3, 5)

apa ata, ced, ecdat (G 4)

a.-m (D 3) efü a. (D 3, G 4)

aqtnçu akıncı, baskıncı (unvan)

a. alp bilge çigşi (K t) ara arasında

ekin a. (D 3, B 4)

artat- bozmak, bozguna uğratmak a.-dım (D 5)

aruq yorgun, bitkin, bîtap

a. oyuz bodun (K t)

as-öngüz ötüken’de bir zirve

a. baş (B 2, G 6)

asra aşağıda (D 4, B 3)

aş- aşmak

a.-mış (D 7)

at ad, unvan

a.-ı (G4)

a.-ıy (B t, 1)

a.-m (K5)

a.-tmın (D 4)

ata- unvan vermek

a.-dı (G5, 6, 6, 6)

ataçuq babacık (lâkap)

qayas a. (B 9, K 2)

atan- unvan verilmek, unvan almak

a.-tp (G6, 6, B 1)

a.-tim (D 5)

atlıy atlı, süvari

a.-ı (Ka)

a.-m (D 2, 6)

ay ay

a. tuysuqdaqı (B 3)

beşinf a. (G 2)

yetinç a. (D 7)

az Az kavmi

a. sıpa tay sengün (K 3)

yeti ye gır mı a. (K 2)

5, baya bir unvan bıla

b. tarqan (K 2)

ınançu b. tarqan (B 6)

bar var (G 5)

bar- varmak, gitmek, geçmek

b. -mış (D 2, 2, 4)

qaza b.~ (D 2)

tüke (tükep?) b.- (D 2)

bars Kaplan (yıl adı)

b. yılqa (B 1)

baş zirve, doruk; baş, lider; ırmak başı as-öngüz b. (B 2, G 6)

qan ıduq b. (B 2, G 6)

b.-ı (B 6, 6, 7, 7, 7, 7, 8; G 2; K 2, 6)

b.-ınta (B 1)

beş yüz b.— (B 6, 6)

bıng b.-ı (87,7)

if buyruq b.-ı (B 6)

turyaq b.-ı (K 2) yüz

b.-ı tB 7)

bayırqu ünlü Uygur boyu Bayırku

b. tarduş (K 6) toquz

b. (K 4) beg bey (G 3)

6.-Zer (B 7, 7) begzeker kişi adı (?)

b. figşi bıla baya tarqan (K 2)

belgü damga, nişan

b.-min (B 2) bitig b. (B 2)

ben ben (G 3, B 4)

qonar köfer b. (B 4)

bersil bir boy adı (D 2)

ber- vermek

b.-ür (B4) ij küf b.- (B 4) beş beş

b. bıng (B 7}

b. yüz (B 6, 6)

beşinç beşinci

b. ay (G 2)

bıla Buyla (unvan)

b. baya tarqan (K 2)

bıng 1000 (B 2, G 4)

b. başı (G 7, 7) beş b. er başı (G 7)

bınga 1000 kişilik birlik, müfreze; bu birliğin başı, kumandanı (D 6; B g, 9; K-2)

sengüt b. (K 2)

tuyqun uluy tarqan buquy b. (B 8)

biçin Maymun (yıl adı)

b. yılıqa (G 1)

bilge unvan

b. qayan (B 1, G 6)

b. qanım (B 6)

b. tarduş uluy b. yabyu (K 3)

b. tölis uluy bilge çad (K 4)

b. qutluy tarqan (K 5)

b. tay sengün (B 6)

aqınçu alp b. çigşi (K 1)

qutluy b. sengün (K 5)

bilige aynı unvanın değişik bir şekli

b. tarqan çutluy (K 6)

b. sengün uzat öng erkin (K 6)

biti- yazmak

b. -dükde (K 2)

b.-gme (K 5)

bitig yazı, kitabe

b.-imin (B 2)

b. belgü (B 2)

bir bir

b. tümen (K 1)

birigerü güney

b. uçı (B 5)

bodun boylar, halk; maiyet (?)

bir tümen b. (K i) bunça

b. (K 3, 4) oyuz

b. (K 1) qara

b. (G 4, 5, 5) -daqı

b. (B 3, 3, 4)

b .-t (D 2, B 6, 8, 9, K 2, 3, 3, 4, 4)

b-~qa (D 7)

(B5)

b.-uy (D 8, K 5)

bol- olmak

b.-mış (B 1, 6, 6; G 6)

b.-tı (D 8, 9), b.-tı (B 4)

qan b.- (D 9)

tengride b. — (B t, 6; G6)

yoq b.— (1)8, B 4)

bu bu, bunu

b. bilidükde (K2)

bulya- karıştırmak, karışıklık çıkarmak b ,-dım (D 5)

bulung köşe, bucak, yön, cihet

b.-daqı (B 4) bumın ilk Göktürk kağanı T’u-men

b. qayan (D 1) bunça bunca, bu kadar

b. bodun (K 3, 4, 5) bunı bunu

b. bitigme (K 5)

bunta burada (G 6; B 2, 2, 2)

buquy bir unvan

tuyqun uluy tarqan b. bınga (B 8)

buryu ırmak adı (B 4)

buyruq kumandan (unvan) (K 2)

if b. başı (B 6) toquz b. (G 4) uluy b. (B6) b.-ı (K 3, 4)

bülük kişi adı

yayım b. (B 4)

iğdir /ıü/[üA] (G 3)

çabış kişi adı

ç. sengün (K 4)

çod şad (unvan)

bilge tölis uluy bilge ç. (K 4)

f. bodunı (K 4)

çıt çit, ordugâh etrafına çekilen dikenli (?) Ç‘t (B 2)

f. toqıt- (B 2)

(igşi bir unvan (< Çince ts'yek syi) aqmçu alp bilge ç. (K 1)

begzeker ç. bıla baya larqan (K 2)

qutluy f. (Kı)

ebdi bir boy adı (D 2)

ebir- (devlet işlerini) çevirmek, (devleti) yönetmek?

e. ti [di?] (G 5)

e.-ti (K 1)

ecü ata, ced, ecdat (G 4)

e.-m (D 3)

e. apa (D 3)

ede bir boy adı (K 2, 3)

eki iki (D 2; K 5, 5; B 1)

e. yıl (B 1)

e. yüz (Di)

e.-n ara (D e, B 4)

el yurt, ülke, memleket, devlet

e.-i (De, 3; G 5)

e.-iç (K 1)

e.-imin (Be)

e.-in (D 5) ötüken e.-i (D 3, G 5)

tegres e. i (D 3)

tegres e.-i (D 3)

türük e.-i (D 5)

e. törü (B 3)

el-bilge unvan (Moyun Çor’un eşinin) e. çalun (G 6, B i)

el-etmiş unvan (Moyun Çor’un)

tengide balmış e. bilge qayan (G 6, B 1)

tengride balmış e. bilge qanım (B 6)

er er. asker

beş bıng e. (B 7)

toçuz yüz e. (B 8)

er- olmak (cevher fiili)

e.-miş (G 5)

eren erler, askerler, yiğitler külüg e. (B 7, 7)

erkin unvan

uzal öng e. (K 6)

et- düzenlemek, tanzim etmek, yapmak el e. (G 6, B 1, 6)

etin- edinmek

e.-tim (B 3) el törü e.- (B 3)

elit- yaptırmak, yaptırtmak e.-dim (G 6)

ıduq kutsal, mukaddes (zirve adında) çan ı. baş (B 2, G 6)

ılya vadi, ırmak kıyısı, ırmak ı.-m (84,5)

t. tanylay (B 4)

if 1. (B3)

ınançu bir unvan

1. baya tarqan (B 6)

öz ı. (B6)

yüz başı uluy öz ı. (B 6)

ışbara bir unvan (<Sansk. isuara “bey, prens”)

1. sengün yaylaçar (B 27)

ışbaras Işbara unvanının çokluk şekli tarduş ı. (B 7)

ıt Köpek (yıl adı)

ı. yılığa (G 3)

if iç; has, kağana mahsus

i. buyruç başı (B 6)

i. ılyam (B 5)

içger - kendisine tabi kılmak

«•-’> (G3)

i.-tim (D 8)

içreki has, hakana ait

i. bodunı (B 6)

iğdir Oğuzların iğdir boyu

i. İü/[üÂ] (Gj)

igit- beslemek, doyurmak

i.-tük üçün (B 3)

iligerü ileri, doğu

i. uçı (B5)

ir- takip etmek, ardına düşmek (?)

i.-tim (D 7)

isig (?) kişi adı (?) qutluyı i. (K 3)

iş, hizmet

i. küf ber- (B 4)

kel- gelmek

k.-ti (G 2) kidin geri, batı

k. uçı (B5, 5)

k. uçınta (B 1)

k. -in (G 6)

k.-inte (B 2)

kir- girmek, dahil olmak

k.-ti (G4)

kisre geride, batıda; sonra

k. ay tuysuqdaqı (B 3)

anta k. (G 2, 3, 5) küf- göçmek

k.-er ben (B 4)

qon- k.— (B 4)

kögmen Tannu-Tuva dağları (B 5)

kök mavi

k. tengri (D 4, B 3)

Aö/Z[i]? ötüken’in doğusunda bir yer veya dağ (B 5)

kömür Kara-Kum ile ötüken arasında bir dağ

k. tayda (D 7)

küf güç, kuvvet; güçlü (S 5, 5, B 4)

iş k. ber- (B 4)

kügür yer adı (Kara-Kum ile ötüken arasında bir göl?)

k.-de (D 7)

külüg ünlü, namdar

tarduş k. eren (B 7)

tölis k. eren (B 7)

külüg kişi adı

k. ongı (B 6)

kün güneş, gün

k. tuysuqdaqı (B 3)

künlik günlük

tümen k. (B 2)

künüy ötüken’in doğusunda bir ırmak

(B5)

küsgü Sıçan (yıl adı)

k. yılıqa (G 5) layzın Domuz (yıl adı)

l. yılqa (G 4)

oy(ıi)l veya oy(ı)l oğul

o.-t (B 7, 7, K 3, 4)

oyuz Oğuzlar, Dokuz Oğuzlar (D 2)

0. bodun (Ki)

ol 0

0. eki yur (K 5)

0. yerimin subımın (B 4)

olur- tahta oturmak, hükümdar olmak,

hüküm sürmek

o.-mış (Di, 1,3), o.-<mış> (D 4)

on on

sekiz 0. yıl (D 3)

on-oq On-Oklar, Batı Türkleri

o.-qa (G 3)

onyı askerî bir rütbe (?)

0. tarqan süy (?) (B 5)

ongı askerî bir rütbe (B 6, 6)

külüg 0. (B 6)

orqun Orhon ırmağı (B 4)

0. ügüzde (D 3)

ortu orta

o.-sında (G 6, B 2)

otuz otuz

sekiz 0. (D 5)

ozmış kişi adı (son Göktürk hakanı)

ö. tigin (D 6, 9)

öl— ölmek

[5] it [i] (G 4) öng ön (?) (unvanda)

ö. erkin (K 6)

öngdün ön taraf, doğu

ö.-i (B5)

öngre önde, doğuda

ö. kün tır;suqdaqı (B 3)

öngüz (bkz. as-öngüz)

örgin hakan otağı, taht (G 6, B 1, 2)

ö. etit- (G 6)

ö. yaratıt- (B 2)

ötüken ötüken (G 6, B 1, 2, 5)

ö. eli (D 3, G 5)

ötün- rica etmek, arz etmek

ö.-ti (G 4)

öz has (unvanda)

ö. ınançu (B 6)

uluy ö. ınançu (B 6)

qadır bir boy adı (D 2)

qa-;an kağan, hakan (G 5, 6, B i)

bumın q. (D 1)

el-etmiş bilge q. (G 6, B 1

) yolluy ç. (D 1)

öf ?• (D 1)

çayanyı kağan'a ait (B 5)

gayas kişi adı

ç. ataçuç (B 9, K 2)

çalış- isyan etmek, başkaldırmak ç.-dı (G 2)

çan han, hakan (D 9, K 1)

ç. ıduç baş (G 6, B 2)

ç.-ım (G 4, B 6, N 1, 2, 3, 4)

q.-ıma (K 2)

ç.-rn (D 8, G 1)

q.-qa (G 4)

.çang baha

q.-ım (G4)

çanyuy ötüken’in doğusunda bir ırmak (Hanuy ırmağı?) (B 5)

çara kara, avam

q. bodun (G 4, 5, 5)

kü( ç. bodun (G 5)

Çara sub Kara-Su (ırmak veya göl adı) (G 5)

çara çum Kara-Kum, Gobi’nin kuzeybatısı (?) (D 7)

çaraya ırmak adı (Mo. haraa gool) (B 4)

çarluç Karluk’lar

ûf ?• (G 3, 4, K 3)

çasar bir Uygur boyu (D 2)

çatun unvan, Kağan’ın eşi (G 6, B t)

el-bilge ç. (S 6, B 1)

çay bir boy adı (K 3, 4)

çaz- boyu, ülkeyi terketmek, bağımsız olmak için kaçıp gitmek(?) ç.-a bar- (D 2)

çaryan- kazanmak

?•-* (Kı)

çon- yerleşmek, kamp kurmak ç.-ar (B4) ?•“ küf- (B4)

çony Koyun (yıl adı)

q. ydıça (D 9)

çum kum (özel adda)

çara ç. (D 7)

çurıya geride, batıda (G 3)

çutluy kişi adı

q. bilge sengün (K 5)

q. figşi (Ki)

ç. tarçan sengün (K5)

bilge ç. tarçan sengün (K 5)

çutluy unvan

bilige tarçan q. (K 6)

ç.-ı (Ke, 3, 4, 4)

çuz dağın kuzey yüzü ve yamaçları ?•-« (B5)

sanç- mızraklamak

s.-dım (G 1, 3)

saçın- düşünmek

*•-»# (G 3)

yablaç s- (G 3)

sebin (seben?) ırmak adı (B 4)

sekiz sekiz

s. on (D 3)

s. otuz (D 5)

s. selenge (B 4) selenge Selenga ırmağı

sekiz s. (B 4)

sengün general (< Çince ts'iang - kün) çabış s. (K 4)

ışbara s. yaylaçar (B 7)

bilge çutluy tarçan s. (K 5)

bilige s. uzal öng erkin (K 6)

çutluy bilge s. (K 5)

çutluy tarçan s. (K 5)

tay s. (B 6, K 3)

sengüt Sengün unvanının çokluk şekli s. bınga (K 2)

[4]ı[n$]j. (G4) sıpa (?) kişi adı

az s. tay sengün (K 3)

sin mezar, kabir (<Çince ts'in) (G 5)

sinleg mezarlık, kabristan

s.-de (G5)

siz siz

s.-de (G5, 5)

soydaç Soğd kavmi

yayma tabyaf s. başı (K 6)

sub su, ırmak

gara s. (G 5)

j. umm (B 4) _>*r J- (B 4)

süngüş- savaşmak

s. -düm (G 1, 3) süy yer adı (?)

onyı larqan s. (B 5)

tabyaç Çin, Kuzey Çin (K 6)

tay dağ

t. -da (D 7) kömür t. (D 7)

taqı ve (D9) taqıyu Tavuk (yıl adı)

t. ytlıqa (G 2)

tarduş Uygur devletinin batı kısmı

t. begler aylı (B 7)

t. bilige tarqan qutluy (K 6)

t. ışbaras (B 7)

t. külüg eren (B 7)

bilge t. uluy bilge yabyu (K 3)

tarıylay tarla t.-ım (B 4)

ılya t. (B 4)

targan unvan bıla baya t. (K 2)

bilge qutluy t. (K 5)

bilige t. qutluy (K 6)

ınançu baya t. (B 6)

onyı t. süy (B 5)

qutluy t. sengün (K 5)

tuyqun uluy t. (B 8)

taş taş t.-ça (B 3, 3)

tatar kavim adı toguz t. (G 4; K 2, 4)

tay-sengün < Çince ta tsiang-kün “büyük general” az sıpa t. (K 3)

toguz bolmış bilge t. (B 6)

te- demek, söylemek t.-di (D 6, 6, G5)

t.-miş (G5)

teg gibi

tikim t. (K l)

tegres ötüken’e yakın bir bölge, Uygur

yurdu

t. eli (D 3)

teledü (teldü?) ırmak adı (B 4)

tengri gök, Tanrı, İlâhî

t. ganim (K 2)

kök t. (D 4, B 3)

t.-de (G6, B 1,6)

t.-m (K 1, 3,4) tez Tez ırmağı (Tuv. Tes)

t. başı (B 5)

t. başınla (B 1) tez- kaçmak

t.-e (G 3)

t.-e bar- (G 3)

ti- demek, söylemek

ft[rf.?] (G5)

tigin prens

azmış t. (D 6, 9) tigit prensler

t.-imin (K 2) tikim (?) dikiş

/. teg (K 1) tongıa Tongra, Uygur boyu (K 2, 3)

toqıt- vurdurtmak; hakkettirmek

t.-dım (B 2, 3)

bitig belgü t.- (B 3)

çıt t.- (B 2)

logtar- dövdürtmek, yenilgiye uğratmak

t.-tim (D 8)

toquz dokuz

t. bayırgu (K 4)

t. buyruq (G 4)

t. tatar (G4; K 2)

t. yüz (B 8) totuz-bolmış kişi adı

t. bilge tay sengün (B 6)

tölis Uygur devletinin doğu kısmı

t. begler (B 7)

t. külüg eren (B 7)

tört dört

t. bulungdagı (B 4)

t. yegirmi (D 7) törü kanun, devlet

t.-min (B 3)

eZ t. (B 3)

tayla Tola (Mo. Tuul) ırmağı (B 4)

tuyluy tuğlu

üç t. türük bodunça (D 7)

tu-suç doğu, gündoğar tarafı

t.-daqı (B3, 3)

ay t. (B 3)

kün t. (B 3)

tulçu bir parça, yekpare

t. taşça (B 3)

tur- ayağa kalkmak

t.-uyın (G4, 5)

turyaç gözetleme karakolu (K 2)

t. başı (K 2)

üç yüz t. (K 2)

turut- diktirmek, inşa ettirmek

t-d. (K 3)

tut- tutmak; yönetmek

t.-dı (K t)

t.-dum (G 2)

tuyçun kişi adı

t. uluy tarçan buçuy bınga (B 8

) tüke- tükenmek, bitmek

t.-p (D 2) (bkz. not 6)

t.-p bar- (D 2)

tümen on bin

t. künlik (B 2)

bir t. bodun (K 1)

türük Türk, Göktürk (D 5, 7, 8)

t. elin (D 5)

t. bodunuy (D 8)

üç tuyluy t. bodunça (D 7)

uc, nihayet

“•-« (B 5. 5> 5. 5)

u. -mta (B 1)

uç- uçmak, kaybolup gitmek

u.[-mıj?] (D 2)

udaryan yer adı

u.-ta (D 6)

uduryan kişi adı

qutluyı u. (K 4)

ulu Ejderha (yıl adı) (<Çince lung)

u. yılıça (B 2)

uluy ulu, yüksek, yüce

u. bilge çad (K 4)

u. bilge yabyu (K 3)

u. buyruç (B 6)

u. öz ınançu (B 6)

u. tarçan (B 8)

uluy kişi adı (?)

yüz başı u. urungu (B 7)

ur(u)şu ve (K 5) uyyur Uygur

u. bodunı (K 2) uzal kişi adı

u. öng erkin (K 6)

Üf üç

ü. çay an (D 1)

fi. çarluç (G 3, 4)

fi. tuyluy türük bodunça (D 7)

ü. yegirmike (G 2)

fifün için (B 3, 3)

ügüz ırmak

fi.-de (D 3, 7)

orqun ü. (D 3)

yar ü. (D 7).

üze yukarıda, üstte; üzerine, üzerinde ü. kök tengri (B 3)

atımın ü. (D 4)

yabyu unvan (G 5; K 3, 3)

bilge tarduş uluy bilge y. (K 3)

yablaq fena, kötü

y- saçın- (G 3)

yayı düşman (B 5)

y.-m (B4)

yayız yağız, kızılımsı kahverengi

>• yer (D 4, B 3) yaylaçar kişi adı

ışbara sengün y. (B 7)

yayma kavim adı (K 5, 6)

yamaş- katılmak, iltihak etmek y.-dı (D 6)

yana yeniden, tekrar (D 4, 8) yar ırmak adı

y. ügüzde (D 7)

yarat- yapmak, yaratmak >.-r;-üia (K 5)

yaratıt- yaptırtmak y.-dım (B t, 2, 3)

fit>.- (B 1)

bitig belgü y.~ (B 2-3)

orgin y.— (B 2)

yarlıça- lütfetmek, ihsan etmek (aş. bkz.) y—duq (B3)

yarluça- emir vermek (yuk. bkz.) y.-dı (K 6)

yası yassı (B 3)

yaş yaş, yıl

y.-ıma (D 5)

yatız boy adı, kavim adı (D 2) yayla- yaslamak, yazı geçirmek y.-dım (B 2, 2) y.-dım (B 2, 2)

yayla-; yayla ju-ım (B5) yegirmi yirmi (K 2) y.-ke (1) 7, G 2) tart y. (D 7) fif y. (G 2) yeti y. az (K 2)

yer yer, toprak, ülke (D 4)

y.-imin (B 4)

y. sub (B 4)

yeti yedi

y. yegirmi (K 2)

yetinf yedinci

v. ay (D 7)

yıl yıl (D 1, 3, 4, 4; B 1)

biçin y.-ıqa (G t)

ıty.-ıqa (G 3)

qony y.-ıqa (D 9)

küsgü y.-ıqa (G 5)

taqı-;u y.-ıqa (G 2)

ulu y.-ıqa (B 2)

bars y.-qa (B 1)

layzın y.-qa (G 4)

yılan y ,-qa (D 5, B 1)

yılan Yılan (yıl adı)

i y. yılqa (D 5, B 1)

yılla- yıllamak, yılı geçirmek y.-dım (G 2)

yıllıq yıllık

bıng y. (B 2)

yir kuz tarafı, kuzey

_>•-« (1*5)

yiş dağ, ormanlı dağ

altım y. (B5)

yol ün, unvan

y.-ın (K5)

al y- (K 5)

yollu-; kişi adı

qa-;an (D 1)

yoq yok

y. bol— (D 8, B 4)

yon- yürümek, sefere çıkmak

y.-dı (D 6)

y. -dım (D 9, S 1, 2)

y. -yur (D 6)

yur kayın birader (?) eki y. (K 5)

ol eki y. (K 5)

yüz yüz (sayı)

y. sengüt (K 1)

beş y. (B 6, 6)

eki y. (Dı)

toquz y- (B 8)

üf y. (K 2)

,y. başı (K 2)

Taş kaplumbağa üzerindeki kitabe böke kişi adı veya lâkap bunı bunu

tutam (tutum?) kişi adı

yaratr;ma yapan, yaratan

YER ADLARI DtZİNÎ

(A)ltun yiş Altay dağlan (B 5)

(A)s-öng(ü)z b(a)ş ötüken ortasında bir dağ zirvesi (G 6, B 2) Buryu veya Bur(u)yu ırmak adı (= Mo. Buruğu gool?) (B 4)

Kögm(e)n Tannu-Tuva dağları (B 5)

Âo/t[ı’?] ötüken’in doğusunda bir dağ veya dağ sil; silesi (B5)

Köm(ü)r t(a)y Gobi’nin kuzey-batısında, Kara-Kum ile ötüken arasında bir dağ (D 7)

Eüg(û)r Gobi’nin kuzey-batısında, Kara-Kum ile ötüken arasında bir göl veya ırmak (= Mo. Kügür nayur?) (D 7)

Aüün(ü)y ötüken’in doğusunda bir ırmak (= Mo. Huni, Hüne, Hüniyn gool) (B 5) Onyı T(a)rq(a)n süy (?) ötüken’in kuzeyinde bir yer (?) (B 5)

Orqun ügüz, Orqun Orhon ırmağı (D 3, B 4)

Otük(e)n Hangay dağlarının kuzey-batı kısmı, Orhon ile Tez (Tesiyn) ırmağı arasındaki (?) bölge (D 3; G 5, 6; B 1, 2, 5, 5)

Q_(a)n Iduq b(a)ş ötüken ortasında bir dağ zirvesi (G 6, B 2)

Q(a)nyuy (?) Selenga’nın kollarından Hanuy (B 5)

Q_(a)ra-qum Gobi’nin kuzey-batısı (?) (D 7)

Q_(a)ra sub Kuzey-Batı Moğolistan’da bir ırmak veya göl (= Mo. Har us nuur?) (G 5)

Q.(a)r(a)Y<z ırmak adı (= Mo. Haraa gool?) (B 4)

S(e)A(i)n veya S(e)b(e)n ırmak adı (B 4)

5(e)Â'(i); S(e)l(e)nge “Sekiz kollu” Selenga ırmağı (B 4)

T(e)gr(e)s ötüken’in doğusunda (?) bir bölge, ötükcn’le birlikte Uygurların ana yurdu (D 3)

T(e)l(e)dü veya T(e)ldü ırmak adı (B 4)

T(e)z Kuzey-Batı Moğolistan’da bir ırmak (Tuvaca Tes)

Tuyla veya Tuy(u)la Tola (Mo. Tuul) ırmağı (B 4)

Ld(a)ry(a)n ötüken’in doğusunda veya güney-doğusunda bir dağ (?) (D 6)

Z(a)r üg(Ü)z Gobi’nin kuzey-batısında, Kara-Kum ile ötüken arasında bir ırmak (D 7)

BOY VE HALK ADLARI

(A)b(a): Tölis Şad’ına bağlı bir boy. Kâşgarh’nın Ava, Tava, Yauıa, Iva, Yıva şekillerinde tesbit ettiği Oğuz boyu ile bir ve aynı olabilir (K 4)

(A)b{a)-baş: Tarduş Yabgu’suna bağlı bir boy (K 3)

(A)k-Baş: Tölis Şad’ına bağlı bir boy (K 4)

B(a)sm(i)l (?): Uygurların Basmıl boyu (K4); Tölis Şad’ına bağlı.

B(a)_y(ı)rçuu: Uygurların ünlü boylarından biri (K 6)

B(e)rs{i)l: Bizans kaynaklarında Hun-Bulgar boyları arasında anılan BarııZ’larla bir ve aynı olabilir (D 2)

(E)bdi veya B(e)di, B(i)di: D 2

(£)<?«: Çin kaynaklarında T’ie-le boylan arasında zikredilen A-tie boyu (Mau-Tsai, s. 243 vb) ile bir ve aynı olabilir mi? (K 2, K 3)

-tq-baş: Tarduş Yabgu’suna bağlı boylardan biri (K 3)

İgd(i)r: Ünlü Oğuz boylarından İğdir (G 3)

Q_{a)d{ı)r veya Q_(a)d(u)r: Çin kaynaklarında Hunların torunları T’ie-le’lere bağlı boylardan biri olarak zikredilen K'o-la boyu (Mau-Tsai, s. 128) ile bir ve aynı olabilir mi? (D 2)

Q(a)s(a)r: Çin kaynaklarında K'o-sa şeklinde geçen Qazar {Hazar) boyu (D 2) Q.(a)y: Kâşgarlı’nın da kaydettiği bir Türk boyu (K 3, K 4)

Oy(u)z: Oğuzlar, Dokuz-Oğuzlar (D 2)

On-oq: On-Ok’lar, Batı Türkleri (G 3, K 3)

Soyd(a)q: İranlı kavimlerden Soğdlar (K 6)

T(a)b-f(a)f: Çinliler, Çin ülkesi (Kuzey Çin ve halkı) K 6)

T(a)rduş: Göktürklerde ve Uygurlarda ülkenin batı kısmındaki boyların tümüne verilen ad (B 7, K 3, 6)

Toq(u)z B(a)y(ı)rquu: Dokuz boylu Bayırku’ların genel adı (K 4)

Toq(u)z T(a)t(a)r: Dokuz boylu bir Moğol halkı (?) (G 4, K 2, K 4)

Tongra: Uygurların ünlü boylarından biri (B 7, K 4)

Tölis: Göktürk ve Uygurlarda ülkenin doğu kısmındaki boyların genel adı (K 4) Türük; Türük bod(u)n: Göktürkler (D 5, D 7, D 8)

Uyy(u)r: Uygurlar (K 2)

Q_(a)rluq: Üç Karluk’lar; kitabede Tarduş Yabgusuna bağlı boylar veya halklar arasında zikrediliyor (G 3, G 4, K 3)

Y(a)yma: Bir Türk boyu veya halkı (K 5, K 6)

Y(a)t(ı)z veya Y(a)t{a)z: Çin kaynaklarında T’ie-lerc bağlı boylardan biri olarak zikredilen Ye-tie boyu (Mau-Tsai, s. 127, 586) ile aynı olabilir (D 2)

T(e)/ı>'(e)g(i)nni (A)z: 17 boydan oluşan Az’lar (K 2)

RÜTBE VE UNVANLAR

(A)q(t)nfu: Akıncı, baskıncı (?) (K i)

(A)lum-fi (?): Alımcı, yani devlet alacaklarını tahsil eden (?) (K 5) B(a)ya T(a)rq(a)n: Bir Tarkan rütbesi (B 6)

B(e)g (?): Bey (G 3)

Bıla: Buyla unvanının değişik bir söylenişi (K 2)

Bıng b(a)^f. Binbaşı (B 7)

Bınga: Aynı addaki askerî birliğin kumandanı (?) (K 2)

Z?U4(u)y: Yüksek bir rütbe, kumandan (B8)

Buyruq: Yüksek bir askerî rütbe, kumandan (G 4. K 2, K 4) Ç(a)d: Şad unvanının değişik bir söylenişi (K 4, K 4)

Çıçşı: Yüksek bir rütbe (<Çince) K t, K 2)

(E)l-b(i)lge Q(a)tun: Moyun Çor’un Hatun’unun unvanı (G 6, B 1)

(E)rk(i)n: Yüksek bir rütbe (K 6)

7n(a)nfu: Yüksek bir rütbe (B 6, 6, 6)

/fb(a)ra: Yüksek bir rütbe (B 7); çokluk şekli /fb(a)ras (B 7)

İf Buyruq b(a);r. Hassa Başkumandanı ( ?) (B 6)

Ongı: Bir askerî rütbe (B 6, B 6)

Öz /n(a)nfu: Yüksek bir rütbe (B6, B 6)

Q.(a)y(a)n: Kağan. Hakan (D 1, G 5, G 6. B 1, B 5)

Q.(a)n: Han, Hakan (D 8, I) 9, G 1, G 4, G 6, K 1, K 2, K 3, K 4)

Q.(a)/un: Katun, Hatun, Hakan’ın eşi (G 6, G 6, B 1, B 1)

Qu/Z(u)y: Yüksek bir rütbe (K 3, K 4)

S(e)n£ün: General (<Çincc tsiang-kün) (B 6, B 7. K 4, K 5, K 5, K 6): çokluk şekli j(e)n£îtt (G 4, K 2)

T(a')rq(a)rr. Tarkan (B 5, B 6, B 8, K 2, K 5, K 5, K 6)

T(a)^5(e)nçön: Büyük general (<Çince Ta tsiang-kün) (B 6, K 23)

T(e)ngride bolm(ı)j (E)l-(e)tm(i)f B(i)lge Q,(a)y(a)n: Moş un Çor’un unvanı (G 6, B 1) T(i)g(t)n, Tig(i)n: Prens (D 6, D 9); çokluk şekli t(i)g(i)t (K 2) 7ary(a)ç A(a)şt: Gözcü karakolları başı (K 2)

Ul(u)'f Buyruq: Başkumandan (B6)

Z7(b)Y T(a)rq(a)n: Büyük Tarkan (B8)

Ur(u)ngu: Askerî bir rütbe (B 7, B 7)

T(a)byu: Tabgu, Kağan’dan sonra en yüksek rütbe (G 5, K 3, K 3)

Yüz b(a)ft: Yüzbaşı (B 7)

~nt(a)r: Moyun Çor’un prens iken aldığı rütbelerden biri (D 5)

KÎŞÎ ADLARI

(Unvanlarıyla birlikte)

(J)9(0"f« Wp (B(i)lge Çigşi (K t)

(A)z S(ı)pa T(a)y S(e)ngün: Yabgu AuıruÂ’lanndan (K 3)

B(a)/(ı)roau T(a)rduş B(i)lige T(a)ra(a)n Qutl(u)y (K 6)

B(e)gc(e)A(e)r Çigşi Bıla B(a)'şa T[a)rq(a)n (K 2)

Bilge Qutl(u)y T(a)rq(a)n S(e)ngün: Kitabeyi yazan (K 5)

B(i)lige S(e)ngûn Uz(a)l Öng (E)rk(i'jn: (K 6)

B(i)lge T(a)rduş Ul(u)'f B'.hlge Y(d)b';u (K 3)

B(i)lge Töl(i)s L’l(u)'( B(i)lge Ç(a)d (K 4)

Hunim Q(a)v(a)n: tik Göktürk kağanı T’u-men (ölümü 552)

Buluk (B 4). BflZ[rît] (Gj): iğdir boyuna mensup bir lider; Moyun Çor’un başlıca düşmanlarından (G 3, B 4)

Ç(a'}b(ı)ş S(e)ngün: Tölis Şad’ımn AınraA’larmdan (K 4)

In(a)nşu B(a)'(a T(a)rq(a)n: tç Buyruk başı (B 6)

Işb{a)ra S(e)ngün Y {a')yl(a)q(a)r: 5000 kişilik bir ordunun başı (B 7)

Kül(ü)g Ongı: 500 kişilik bir birliğin başıf B 6)

Ozm(ı)ş Tig(i)n: Prens Ozmış, son Göktürk kağanı (D 6, D 9)

Q(a)Y(a)ı (A)t(a)(uq: Bınga kumandanı (B 9)

Qutl(u)'( B(i)lge S(e)ngün (K 5)

Qu//(u)Y Çigşi (Ki)

Qut/(u)y T(a)rq(a)n S(e')ngün (K 5)

Toq(u)z Bolm(t)ş B(i)lge T(a)y Sl.e'jngiin: Uluv Buyruq (Başkumandan?) (B 6)

Ttıya(u')n Ul(u)'{ T(a)rq(a)n Buq(u)y Bınga: 900 kişilik kuvvetin başı (B 8)

Ud(u)r'ş(a')n: Tölis Şad’ımn aut/ay’lanndan (K 4)

T7(u)y ÖzIn(a)nşu: Yüzbaşı (B 6)

t7(u)v Ur(u)ngu: Yüzbaşı (B 7)

Yol(lu'}'{ Q_(aY;(a)n: tik Göktürk (?) kağanlarından biri (D 1)

Böke Tut(a)m: Taş kaplumbağa heykelini yapan sanatçı (heykelin sağ yüzünde)

KISALTMALAR VE BİBLİYOGRAFYA

CC = K. Gronbech, Komanisches Wörterbuch. Türkischer Wortindex zu Codex Cuma- nicus, Kobenhavn 1942.

Clauson 1957 = Gerard Clauson, “The Ongin Inscription”, JRAS (1957), ss. 177-192.

Clauson 1972 An Etymological Dictionary of Pre - Thirteenth - Century Turkish, Oxford 1972.

Çuv. = Çuvaşsko - russkiy slovar', (pod red. XI. Ya. Sirotkina) Moskva 1971.

DTS = Drevnelyurkskiy slovar', (Redaktorı V. XI. Nadelyayev, D. M. Nasilov, E. R. Tenişev, A. XI. Şçerbak) Leningrad 1969.

Hamilton, James R., “Toquz - Oyuz et On - Uy vur”, (1962), ss. 23-64.

Kklp. = Karakalbaksko - russkiy slovar' (pod. red. Prof. N. A. Baskakova), Xfoskva '958.

Kırg. = K. K. Yuhaoin, Kirgizsko - russkiy slovar', XIoskva 1965.

MK Divanü lügati’t-türk, I, I, III ve Dizin, (Besim Atalay), Ankara 1940-1943.

XIau - Tsai Liu Mau - Tsai, Chinesischen Nachrichten zur Geschichte der Ost - Türken (T’u-küe), VViesbaden 1958.

Orkun, H. N., Eski Türk Fazılları, I, 11, III, IV, İstanbul 1936-1941.

Nog. fogaysko - russkiy slovar' (pod. red. N. A. Baskakova), Moskva 1963.

özb. = Uzbeksko - russkiy slovar' (pod. red. S. F. Akabirova, Z. M. Magrufova, A. T. Hocahanova), Moskva 1959.

Ramstedt 19*3 = G.J. Ramstedt, “Zvvei uigurische Runeninschriften in der Nord - Mongolei”, JSFOu, XXX (1913).

SDD Türkiyede Halk Ağzından Söz Derleme Dergisi, I, II, III, İstanbul 1939- >947-

Sari Uygur = Tenİşev, E. R., Stroy Sarig - Tugurskogo yazıka, Moskva 1976. lekin 1968 Talât I ekin, A Grammar of Orkhon Turkic, Indiana University Publications, Uralic and Altaic Series, Vol. 69, Bloomington 1968.

Tiiomsen, V., Inscriptions de l'Orkhon dechiffrees (= MSFOu N), Helsingfors 1896. Tuv. Tuvinsko - russkiy slovar’ (pod. red. A. A. Pal’mbaha), Moskva 1955.

Y. Uyg. lygursko - russkiy slovar' (sostavil E. N. Nacip), .Moskva 1968.

Dipnotlar

  1. Şinehüü, M., Tariatın orhon bifgiyn fine dursgal (= Orhon yazılı yeni Tariat kitabesi), Studia Archaeologica, Instituti Historiae Academiae Scientiarum Reipublicae Populi Mongolici, Tomus VI, Fasc. i, Ulaan - Baatar 1975.
  2. Klyaştornıy, S. G., “Terhinskaya nadpis", Sovyetskaya Tyurkologiya, 1980, No. 3, ss. 83 - 95.

Şekil ve Tablolar