ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Yaşar Yücel

Anahtar Kelimeler: Türkiye Tarihi, Osmanlı Tarihi, Yakın Doğu Tarihi, XIV. Yüzyıl, XV. Yüzyıl, Timur Anadolu İstilası, 1393-1394

Özet

Araştırmamıza konu olan Türkiye ve Yakın-Doğu üzerinde 1393/94 Timur tehlikesi meselesine girerken bu meselenin daha kolay bir şekilde anlaşılmasını sağlamak için, Timur ve imparatorluğu hakkında kısaca bilgi vermeği uygun gördük. Orta çağın sonlarında önemli bir mevkii işgal eden, adını taşıyan imparatorluğun kurucusu ve ilk zamanları hakkında pek fazla birşey bilinmiyen Timur, nisan 1336'da Semerkand'ın güneyinde Keş'de doğmuştur. Genellikle, Timur devri tarihçileri onun soyunu Cengiz Han sülalesine bağlama gayreti içindedirler. Ancak aynı kaynaklardaki mevcut bilgiler göstermektedir ki, Timur, Barlas oymağına mensub ve idareleri altında bulunan Keş şehri etrafında yurt tutmuş Maveraünnehirli asil bir aileden gelmektedir. Timur daha 25 yaşında genç bir adam iken kendini tanıtmak imkanını elde edebilmiş ve 1361'lerde Maveraünnehir bölgesindeki siyasi olgular nedeni ile ilk kez siyasi hayata atılmıştır. Ancak başlangıçtan itibaren temkinli hareket etmeği benimsemiş bulunduğundan, bölgede anarşik ortamın doğmasına sebep Tuğluk Timur idaresindeki İli Moğollarına karşı ümitsiz bir kahraman olmak istememiş, barışçı ve uzlaştırıcı bir politika izlenmesi düşüncesini ortaya atmıştır. İşte bu davranışıdır ki Keş'i kendisine kazandırmış, nihayet 33 yaşında iken Belh'i de hâkimiyet sahasına aldıktan sonra, bölgenin tek hakimi durumuna gelmiştir. Emir Hüseyin'in öldürülmesinden sonra da 137o'de Semerkand'a gelerek resmen hükümdarlığını ilan etmiş olan Timur'un, kendisini Cengiz Han'ın ve Çağatay'ın takipçisi olarak tanıtmak istediğine dair Zafernâmelerde kayıtlar bulunmaktadır 5. Herhalde bu, o günün siyasal ve sosyal şartları içinde bölge topluluklarının sempatisini kazanmak için ortaya atılmış bir iddia olmalıdır.