ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Nicole Kançal-ferrari̇

Anahtar Kelimeler: Kırım Hanlığı, Bahçesaray, Hansaray, Hazire

Han saray[2]:

Kırım Hanlığı’nın payitahtı olan Bahçesaray’da bulunan Hansaray’ın kuruluşu ile ilgili olarak elimizde son derece az bilgi mevcuttur. Kaynaklara göre, ikinci Kırım Hanı olan I. Mengli Geray Han 1500 yılından sonra bir saray inşaatına başlar. Bunu, sarayın en eski bölümü olarak kabul edilen “Demir Kapı”nın üstündeki kitabe de doğrular. Bu kitabe, Mengli Geray Han’ı sarayın kurucusu olarak gösterir. Kitabenin tarihi 909 H (1503-1504 M)’dur. Bu kapı, muhtemelen geniş bir araziye inşa edilmiş bulunan birbirinden bağımsız köşklere açılıyordu. Sarayda yaşam mekanları birkaç avlu etrafında kurulmuştur. Eskiden sarayın bir darphanesi olduğunu da biliyoruz.

Bu sarayın inşasıyla birlikte, eskiden Kırım Hanları tarafından avlak olarak kullanılan Bahçesaray vadisi ve çevresi, yavaş yavaş bir başkente dönüşür. İlk olarak XVI.yy’ın ortalarında I. Sahip Geray Han sarayda ikamet etmeye başlar ve göçebe hayata veda eder.

Sarayın bu ilk düzeni ile ilgili bilgileri Bronievski ve Evliya Çelebi’den almaktayız. Bronievski[3], sarayın birkaç taş binadan ibaret olduğunu yazmak-tadır. Ayrıca saraya bağlı olan camiden de bahsetmektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde ise, sarayın bir dere kenarında inşa edildiğini, dört kapılı bir duvar ile çevrili olduğunu, sarayın darphanesi, mutfakları, kileri vs. bulunduğunu yazmaktadır[4]. Evliya Çelebi ayrıca sarayın çeşitli görünüşleri (köşk) olduğunu anlatmakla ve Kara Hadım Ağalar tarafından korunan Harem bölümünden de bahsetmektedir. Kısaca, bu ilk sarayın alıştığımız Türk- İslam saray geleneğine bağlı olduğu açıktır.

Bu saray, 1736’daki Rus işgali sırasında tamamen tahrip edilir. Başta Divanhane, cami ve kütüphane olmak üzere önemli mekanlar yakılır, saray du-varları bile yıktırılır. 1740-1743 arasında şehir ve saray Osmanlı desteğiyle tekrar inşa edilir. Sultan I. Mahmut hem para, hem de yok olan kütüphane için kitap gönderir. Para ve malzeme ile beraber, muhtemelen İstanbul’dan ustalar da göndermiştir.

Bu çalışmalar sırasında saray genişletilir ve belirgin bir Osmanlı karakteri kazanır. Özellikle avlu düzeni Edirne ve Topkapı saraylarındakine benzemektedir. Kendisini çeşitli küçük köşkler, bahçeler ve zengin su mimarisinde olduğu gibi her yerde hissettiren bu Osmanlı etkisi, daha sonraki dönemlerde yapılan değişikler ve tamiratlara rağmen kaybolmamıştır.

Bahçesaray’daki Hansaray, bugün ayakta kalabilen sayılı Türk saray külliyelerinden birisidir.

1783 senesinde, Kırım Hanlığı ortadan kaldırıldıktan sonra, Hansaray restore edilmiş, birçok değişikliklere uğratılmış ve sonunda müzeye dönüştürülmüştür. Saray, Rus çarları tarafından resmi devlet davetleri için bile kullanılmıştır.

Kırım’daki Osmanlı etkisi çok erken tarihlerde başlamaktadır. I. Mengli Geray Han zamanında, Kırım Hanlığı Osmanlı himayesine girmiştir[5], Böylece kurulan bağlantı, kuvvetli ilişkiler sağlamış ve Kırım Hanlığı’nın siyasi düzenini ve günlük hayatını etkilemiştir. Devlet yönetme şekli ve toprak dağıtım düzeni (Tımar) Osmanlı örneğine çok benzemektedir. Han ve ailesinin de Osmanlı sarayı ile yakın bağlantıları vardır. Han’ın bir oğlu genelde bir çeşit rehin olarak Osmanlı sarayında yaşamakta idi ve burada Osmanlı eğitimi görür ve İstanbul’daki kültürel hayata katılırdı. Padişah istediği zaman da bu rehin han oğlunu Kırım’a, yeni Han olarak gönderirdi. Bu şekilde Kırım’da tahtta oturan Han bir dereceye kadar Osmanlı devletine muhtaç idi. Öte yandan İstanbul’da eğitilen hanedan mensubu hem aldığı eğitim sayesinde, hem de Osmanlı Devleti tarafından tahta oturtulabileceğinden Osmanlı Devletine bağlı kalırdı. Tahttan indirilen Hanlar aileleriyle beraber Rumeli’de (Trakya ve bugünkü Bulgaristan bölgesi) ikamete mecbur edilirdi. Rumeli’de kendilerine tahsis edilen çiftliklerde oturur, vakıflar da kurabilirlerdi. Mazul han ve ailesine Osmanlı tarafından maaş bağlanırdı. Daha ağır durumlarda Hanlar Ege adalarına da sürgüne gönderilebilirlerdi (Midilli, Sakız, Rodos). Bu Hanedan mensuplarının her zaman tekrar Kırım’a göreve gönderilebilme ihtimali vardı[6].

Altın Orda’dan kalan kuvvetli miras, kendisini özellikle hukukta ve kabile aristokrasisinde gösterse de, Kırım’daki kültürel hayat Osmanlı sarayındakini takip etmektedir. Resmi yazışmalardaki Kıpçak şivesinin Osmanlıca’ya kayması da bunun bir göstergesidir. Geray ailesi tarafından desteklenen veya Geray ailesi için yaratılan sanat ve mimari eserleri de, Osmanlı sanatını takip etmektedir.

Osmanlı’nın Avrupa’ya açılışı ve Batıdan gelen ve giderek artan sanat ve kültür etkileri Kırım’da da hissedilmiştir. Kırım’daki etkiler sadece Osmanlı’dan dolaylı olarak değil, Avrupa’dan Kırım’a gelen elçi ve seyyahlar aracılığı ile de doğrudan girmiştir. Kırım Geray’ın Hanlık döneminde (1758-1764), sarayın bir resim koleksiyonu vardı. Han’ın kurduğu orkestra konserler verirdi ve sarayda yer alan ilk tiyatroda Molière’den oyunlar oynanmıştır. Kırım Geray zamanında Bahçesaray’da elçi olarak bulunan Baron François de Tott, Kırım Geray'ın Fransız mutfağına hayran olduğunu ve yemeklerin Baron’un aşçısı tarafından pişirilmesini istediğini yazmaktadır[7]. Bu yeniliklere de mutfakta yemek pişirme sırasında şarabın ilk defa kullanılmaya başlanması da dahildir. Bu şaşırtıcı yenilikler sadece sarayla sınırlı idi ve halkı pek etkilemezdi.

HAZİRE:

Bu hazire, Hansaray’ın camisine aittir ve aynı zamanda sarayın mezarlığıdır. Bu mezarlık, son derece önemli bir alandır. Bilinen Türk saray ve mezar mimarisinde benzeri yoktur. Bu tarihi alanın, sanat tarihi incelemesinin yanı sıra, sosyal tarih açısından da incelenmesi gerekmektedir.

1996 senesinde Kırım’a gidişimde, hazireyi ayrıntılı olarak inceleme fırsatım oldu. Bu incelemeler sırasında bütün mezar taşlarının fotoğraflarını çektim ve çoğunun estampajlarını aldım[8]. Bu makale, incelemelerin ilk neticesidir ve başka araştırmalara bir kapıdır.

Kendi araştırmalarımın yanı sıra, Dombrovskiy, Borzenko ve Negri tara-fından 1848 senesinde Odessa’da yayınlanmış makalelerden de yararlandım[9]. Adı geçen makale, 1839’da yapılmış bir araştırmaya dayanmaktadır. Bu, hazire hakkında yayınlanmış en kapsamlı makaledir ve burada belirtilen taşların bir kısmı bugün mevcut değildir[10].

Hansaray’ın haziresi, caminin kıble tarafında yer almaktadır. Hazirede iki kubbeli, bir tane de açık türbe bulunmaktadır. Hazirenin bitişiğinde bulunan bahçenin sonunda bir türbe daha vardır. Bu çok zarif, muhteşem türbenin Kırım Geray Han’ın genç yaşta ölen eşi Dilara Bikeç’e ait olduğu söylenir.

Bu türbelerin yanı sıra, Hansaray’ın dışında Bahçesaray şehrinde de kubbeli bir türbe bulunmaktadır. Çok kötü durumda olan bu yapının mimarisi enteresandır. Türbenin küçük, güzel, duvarlarla çevrili bir haziresi vardır. Gülbün-i Hanan’a göre, I. Selamet Geray Han Ö.1019 (M1610) ve oğlu Resmi Bahadır Geray Han’ın Ö.1050 (M1640) türbeleri Bahçesaray’da, Hansaray’ın dışındadır. Büyük bir ihtimalle bu türbe bu iki hanın mezar anıtıdır. Bugün türbede herhangi bir kitabe bulunmamaktadır ve kaynaklarda da bugüne kadar durumu aydınlatacak bilgiye rastlanmamıştır.

Eski resim ve gravürlerde gördüğümüz kadarı ile, hem Dilara Bikeç türbesi, hem de bu isimsiz türbenin etrafında düzensiz olarak konulmuş mezar taşları bulunmaktadır.

Ama eski dönemlerin asıl mezarlık bölgesi Bahçesaray’ın biraz dışında, Eski Yurt’tadır. Eski Yurt’ta bugün hala üç türbe ve bir kümbet mevcuttur. Evliya Çelebi de Eski Yurt’tan bahsederken, bu yerin hem bir mezarlık bölgesi, hem de bir ziyaret yeri olduğunu söylemektedir[11].Bugün bu bölgede tek bir mezar taşı bile kalmamıştır.

Gülbün-i Hanan’a göre, II. Mehmet Geray Han’ın ö.992(M1584) türbesi Eski Yurt’tadır.

Hansaray içinde bulunan iki türbe muhtemelen XVI. yy’dan kalmadır. İkisi de Osmanlı tarzında sekizgen gövde üstünde kubbeli yapılardır. İkisinde de herhangi bir kitabe yoktur. Kaynaklardan, türbelerden birisinin I. Devlet Geray Han'a ait olduğunu öğrenmekteyiz. Kaynaklara göre, türbelere toplam dört Han defn olunmuştu: I. Devlet Geray Han 980 (1572-73), II. Gazi Geray Han 1016 (M1607), III. İslam Geray Han 1064 (M1654), IV. Mehmed Geray Han 1080 (M1669)[12]. Bugün türbelerin içi perişan haldedir. Altı mermer kabir hariç, bütün kabirler ortadan kaldırılmıştır. Ahşap sandukalar ve kumaş örtüleri kaybolmuştur ve yerlerde kırık sanduka parçaları vardır. Türbelere defn olunan Hanların mezar taşları mevcut değildir. (Türbedeki han mezarlarına taş konulup konulmadığını bilmiyoruz). Türbelerin ne zaman boşaltıldığı tam olarak belli değildir. XIX. yy’ın sonu, XX. yy’ın başı olması muhtemeldir. Türbelerin asıl düzeninin ve Hanların kabirlerinin ne tarzda olduğunu bilememekteyiz. Elimize, tahminen XIX. yy’ın sonuna ait olan ve bir türbenin içini gösteren eski bir fotoğraf geçti. Bu fotoğrafta türbelerin birinin içindeki sandukaların yerlerinde ve sağlam oldukları görülmektedir. Ancak Dombrovskiy’nin makalesine göre türbeler tahrip edilmiş ve kabirler kaldırılmıştır. Dombrovskiy levhalar üstüne yazılı isimlerden bahseder. Bu levhalar da bugün yok olmuştur. Böylece türbelerin bu makalenin yayınlanmasından önce boşaltıldığı anlaşılmaktadır.

Bu iki türbenin yanında hazirede açık bir türbe mevcuttur. Bu türbe II. Mengli Geray Han'a aittir. Efsaneye göre, vebadan ölen Han’ın kabri, bula-şıcı bir hastalıktan öldüğü için, hazirenin diğer mezarlarından ayrı tutulmak istenmiştir. Bu kabrin başka ilginç bir özelliği de kitabesinin Farsça olmasıdır.

Hazirenin geçirdiği tarihi macera, hazireden sağlıklı araştırma sonucunu almamızı zorlaştırmaktadır. 1920 senelerinde Kırım’da, başta yarımadanın doğu tarafında, hanlığın ilk başkenti Eski Kırım (Solhat) ve Bahçesaray yanındaki Eski Yurt’ta yapılan kazılar sırasında bulunan mezar taşları Hansaray’a getirilmiş ve türbelerin önünde açık hava müzesi şeklinde sergilenmiş veya depolara konulmuştur[13]. Dilara Bikeç türbesi ve Hansaray dışında Bahçesaray’da bulunan ikinci türbedeki mezar taşlarının bazıları da saraya getirilmiştir. Stalin döneminde de kırılmaktan korumak amacıyla bazı taşlar rasgele hazireye atılmıştır (Resim 1,2). Ayrıca 1970’li yıllarda, sağlam kalabilmiş bazı kabirler Rus turistler tarafından demir çubuklarla kırılmıştır. Bu üzücü olaydan sonra mezar taşlarının bazıları tamir görmüşse de, bu restorasyon pek bilimsel bir şekilde yapılmamıştır. Birçok kabir taşı yanlış şekilde birleştirilmiş ve bu durum bizim çalışmamızı daha da zorlaştırmıştır.

Bulduğumuz taşlara dayanarak çıkarttığımız birçok istatistiki bilgiyi aşağıda vermekteyiz.

Hazirede bulunan en eski mezar taşı 1848’te yayınlanan makaleye göre H1001 (M1592/93) tarihlidir ve Ferah Sultan'a aittir. Bizim bulduğumuz en eski taş ise Nureddin[14] Maksud Geray Sultan’ındır ve H1109 (M1697/98) tarihini taşımaktadır. En geç taş ise H1220 (M1805/1806) tarihlidir ve el-Hac Muhammed Şah Beğ isimli bir şahısa aittir.

Bugün hazirede bulunan mezar taşları böylece XVII. yy’ın sonu ve XIX. yy’ın başı arasındaki dönemden kalmadır. Bu durum bizi iki sonuca ulaştırabilir: Türbeler dışındaki defn merasimleri ancak XVII. yy’ın sonunda başlamış olabilir, ikinci ihtimal ise, yer yetersizliğinden eski kabir taşları kaldırılıp, yerlerine yenileri konulmuş olabilir, yani eski kabirlerin üstüne yenileri gömülmüş olabilir. Osmanlı’da, özellikle İstanbul’da buna benzer durumlarla karşılaşılır. Önceden esas mezarlık bölgeleri, Bahçesaray’a yakın iki mahalle olan Eski Yurt ve Salacık’ta idi. Bu iki bölgede bugün bile türbe binaları bulunur. Bugün, saray bölgesinin içinde bulunan hazire dışında, Kırım’da hiçbir mezarlık veya tek bir mezar taşı kalmamıştır[15].

Dombrovskiy’nin XIX. yy’da yaptığı envanterde 93 mezar taşı mevcuttur. 1996 senesinde bunların ancak 59’unu bulabildik. Bizim tespit ettiğimiz 10 mezar taşı, XIX. yy’ın envanterinde yoktur. Bunlardan sadece bir tanesinde isim ve tarih bulunmaktadır.

Geray ailesine ait mezar taşları - türbeler de dahil - 49’dan 38’e düşmüştür. Biz 1848 makalesinde bulunmayan bir taş tesbit ettik. Geray ailesi dışındakilere ait olan taşlar 44 adet idi, bugün 20 adedi mevcuttur. Haziredeki toprak seviyesi yükseldiğinden bazı kabirler bugün tamamen toprağa gömülüdür. 1929 senesindeki şiddetli bir yağmurda hazirenin dağ yamacına bakan duvarı yıkılmış, bütün hazire toprakla dolmuş ve kabirler toprak altında kalmıştır. Büyük bir ihtimalle iyi bir yüzey araştırması veya küçük bir kazı çalışmasıyla, daha fazla taş bulmak mümkün olacaktır.

KABİRLERİN HAZİREDEKİ YERLERİ:

Mezar taşlarının asıl yerlerini bulmak çok zordur, çünkü kabirlerin büyük bir kısmının yeri değişmiştir. Biz, çok zahmetli bir çalışmayla mezar yerlerini tek tek tespit etmeye çalıştık ve bu tespitin sonuçlarını ekteki haritada vermekteyiz. (Çizim: 1)

Hazire, caminin kıble tarafında yer almaktadır. Hazirenin kapladığı alanın sınırları düzensizdir. Güney doğu tarafında ahırlar bulunur. Caminin doğusunda ise arka bahçe ve ona bitişik, bahçeden girişi olan bir çifte hamam yer almaktadır. Bu hamam, şehirdeki halka da açık idi. Hazirenin batı duvarlarının pencereleri sarayın ana avlusuna açılır. Güney doğu duvarı meyilli bir çizgi ile kuzey doğu duvarı ile birleşir. Bu köşede, şimdi veya kaynaklarda herhangi bir bina, dere, tepe veya benzer bir engelin mevcudiyeti bilinmediğinden, duvarın bu ilginç düzeninin neye dayandığına dair bir açıklama bulamadık.

Sekizgen iki türbe, hazirenin batı tarafında, yani caminin karşısında yer almaktadır. Açık türbe de doğu duvarının önünde caminin tam kıble tarafında bulunur (Resim 3).

Bugün hazireye cami ve türbeler arasından ana avludan girilir. İkinci bir kapı, hazire ve caminin arka bahçesini birbirlerine bağlamaktadır. Böylece hazireye hem avludan, yani sarayın içinden, hem de hamam/cami bahçesinden girilebilmektedir. Bu ikinci kapı ise daha küçüktür ve halkın girmemesi için muhtemelen kapalı tutulurdu. Hazirede çok sayıda selvi ağacı vardır. Bugün küçük yollar kabirlerin arasında geçer.

Hazire girişinde hemen sağlı sollu muhteşem kabirlere rastlanır (Resim 4): sağda Saadet Kalgay (29)[16] ve Arslan Geray Han (31) ve biraz ileride hazirenin en güzel kabri olarak kabul edilen Kırım Geray Han'ın (32) mezarı görülür. Solda, caminin kıble duvarına neredeyse bitişik Hacı Selim Geray Han’ın kızı Ferah Sultan (22), ve Arslan Geray Han’ın oğlu olan Kalgay Selim Geray (28) yaunaktadır. Sonraki kabir, Hacı Selim Geray Han’a (19) aittir. Bu kabirden sonra onun oğlu Arslan Geray Sultan (21) defn olunmuştur. Aynı Han’ın bir başka oğlu, Kalgay Adil Geray’ın kabri (8) türbeler arasında yer almaktadır. Türbeler arasında ayrıca Nureddin Maksud Geray’ın (1) ve Sahib Geray Sultan’ın (23) mezarı bulunur. Bu son kabir ise, üslup bakımından çok farklıdır ve belki de başka bir yerden getirilmiş olabilir. Camiye yakın olan türbenin önünde de Ayvaz Geray Sultan’ın (4) kabri yer almaktadır. Cami duvarı ve türbeler arasında bu saydığımız kabirler dışında, planda görüldüğü gibi, bazı mezarların ya şahideleri kırık veya değiştirilmiş veyahutda mezar taşları sonradan konulmuştur. Yerinde duran kırık lahitlerden anlaşıldığı üzere, büyük bir ihtimalle türbelerin önünde, cami duvarından açık türbeye kadar uzanan alanda kabirler yan yana yer almaktaydı. Hazirenin güney doğu arka bölgesinde ve camiye uzak olan türbenin önünde bu tahmin ettiğimiz düzen kısmen korunmuştur. Hazirenin güney doğusundaki bölgede, bir iki istisna hariç, Geray ailesine ait kabirler bulunmaktadır.

Camiye uzak olan türbenin önünde, Geray ailesinden olmayan, ama ya sarayda bir görevi olan, veyahut önemli bir aileye mensup şahıslar defnedildi. Bunların arasında bir serhazinedar (44) ve bir divan Ağası (37) bulunmaktadır. Biz aşağıda ayrıca aile bağlantılarını belirtmeye çalıştık.

Üçlü bir mezar grubu özellikleri ile dikkat çekicidir: ortada Hacı Ali Paşa (37), solda oğlu Selâmet Beğ (38) ve sağda oğlu İslâm Beğ (39) yatmaktadır (Resim 5). Hacı Ali Paşa’nın iki oğlu birisi Ferah Kerman’da olmak üzere H1150 (M1737) Rus saldırısı sırasında şehit düşmüşlerdir. Yan yana olan bu üç mezar, bize İstanbul'dan alıştığımız aile sofalarını hatırlatmaktadır. Aynı zamanda bu grup, bize mezarlığın asıl düzeni hakkında bir fikir vermektedir. Hazirede, muhtemelen sadece Han ailesi ve sarayda çalışan yüksek memurlar defn olunmuştur.

Bugün cami duvarı ve türbelerin önüne konulan, aslında bu hazireye ait olmayan mezarlar ve yanlış birleştirilmiş şahideler, hazirenin genel karakterini tamamen değiştirmiştir.

TESPİT EDEBİLDİĞİMİZ GERAY AİLESİ NE AİT OLMAYAN ŞAHIS-LARIN AİLE BAĞLANTILARI:

Ali Paşa 1146 (1738-34)

Ali Paşa Ağa-yı Azam Divan-ı Han-ı alişan 1146 (1733-34)
Mübarek Sultan Beğzade bint-i el-Hac Ali Paşa 1145 (1732-33)
Selâmet Beg bin el-Hac Ali Paşa 1150 (1737-38)
İslâm Beg bin el-Hac Ali Paşa 1150 (1737-38)
Ḥūri Han Beg-zade Uht-i el-Hac Ali Paşa 1153 (1740-41).

Abdülveli Paşa

Silahdar Ali Ağa bin Abdülveli Paşa 1192 (1778)
Zeynep Sultan Hanım bint-i Abdülveli Paşa 1204 (1789-90)
el-Hac Muhammed Şah Beg bin el-Hac Abdülveli Paşa 1220 (1805-06)

Kasım Paşa 1151 (1738-39)

Kasım Paşa bin Gazi Beg 1151 (1738-39)
Mustafa Beg bin Kasım Paşa 1150 (1737-38)

Ali Ağa 1184 (1770-71)

Ali Ağa bin Timur Ağa 1184 (1770-71)
Mahbube Sultan Hanım bint-i Hacı Ali Ağa 1202 (1787-88)
Züleyha bint-i Ali (Ali Ağa?) 1184 (1770-71)
Murtaza bin Halil Ağa 1171 (1757-58)
Kel Muhammed bin Murtaza
Murtaza Mirza

İstatistiksel yıllık ölüm sıklığı: En fazla mezar taşı H1150 (M1737/38) senesine aittir. Bu seneden kalma taşların sayısı yedidir. H1153 (M1740/41) ve H1154 (M1741/42) senelerinden dört, H1170 (M1756/57) senesinden Geray ailesine ait beş taş mevcuttur. Bu seneler dışında, az çok eşit bir taş sayısı vardır; genellikle yıl başına iki mezar taşı mevcuttur. Bu istatistik çok sı-nırlı olmakla birlikte, yine de Hanlığın Rus işgali altında kaldığı dönemlerde (1738-1741) ölümlerde bir artış olduğunu göstermektedir.

ÜSLUP:

Haziredeki mezar taşları üslup bakımından büyük farklılıklar göstermektedir. Kırım Hanlığı'ndan önceki döneme ait olan ve sonradan bu hazireye getirilen taşlar tek başına bir araştırma konusudur ve bizim incelediğimiz dönemin dışında olduğundan araştırma dışı bırakılmıştır. Biz burada Kırım Hanlığı döneminden kalma kabir taşlarını incelemekteyiz. Yukarıda belirttiğimiz gibi, hazirenin asıl düzeni dışarıdan getirilen ve mezarlığa konulan taşlar yüzünden değiştirilmiştir. Yine de 1848’de yayınlanan makaleye baktığımızda, bugün hazirede bulunan kitabeli ve tarihli taşların çoğunluğunun en azından XIX. yy’ın ilk yarısından beri orada olduğu görülmektedir. Böylece üslupta göze çarpan büyük farklılıklar, sadece başka yerlerden gelen ve sonradan tesadüfen mezarlığa konulan taşlara bağlanamaz. Hazire, eskiden beri bir üslup farklılığı göstermiştir.

Üslup açısından mezar taşlarını şimdilik iki gruba ayırabiliriz: Osmanlı üslubunu takip eden taşlar ve bu taşlardan farklı olanlar.

İlk önce Osmanlı üslubunda olmayan kabirleri inceleyeceğiz: Mezar taşlarının bazıları, büyük başlık taşıyan tek bir şahideden ibarettir (Resim 6). Bu şahideler, Osmanlı taşlarından alıştığımız yassı, ince formda değil, dikdörtgen şahide olarak tasarlanmış, bazen de kitabe iki veya daha çok yüze nakşedilmiştir. Şahidelere göre bazen çok büyük olan başlıklar, bazılarında uzaktan hakiki bir baş gibi görünmekte ve hazirede ilginç bir görüntü oluşturmaktadır. Tek şahideden ibaret olan taşların benzerlerine daha eski dönemlere ait olan ve sonradan hazireye getirilen taşlar arasında rastlanır. Yine de eski dönemlere ait şahideler daha küçük ve zariftir. Bu tek şahideli büyük başlıklı taşlar belki Kırım’da mevcut olan daha eski geleneklere dayanan bir formun devamıdır. Bu canlı şahideler, taş heykelleri (balbal, taş nine) hatırlatmaktadır. Ama yüz veya başka vücut organlarını hatırlatacak herhangi bir belirti yoktur. Şahidelerin bu figüratif karakteri yine başka bir menşei aratmaktadır[17]. Bu taşlar, ilk bakışta kaba görünse de, gelişmiş bir form göstermekte ve mutlaka bir geleneğe bağlı kalındığı izlenimi vermektedir. İlginç olan, bu şahidelerin bir tanesinin, Geray hanedanına ait olmasıdır (Resim 7): Mübarek Geray Sultan (3). Bu durum, beraberinde yeni bir çok soruyu da getirmektedir. Kitabelerini okuduğumuz diğer şahısların benzer şahideleri Geray ailesinden değildir: Osman Mirza (34), Uruk oğlu (42).

Başka bir kabir tipi daha vardır: Bu kabirler lahit şeklindedir, baş ve ayak şahideleri ya yoktur, ya da şahideler lahitten bağımsız olarak sonradan içine konulmuştur (Resim 8). Bu kabirlerin çoğu bugün şahidesizdir. Lahitlerin ön ve arkalarının üst kısmı bir üçgen oluşturmaktadır ve klasik Yunan formlarını hatırlatmaktadır. Kabirler açık tekne lahit şeklindedir. Bu kabirlerin üst kısmını yivli bordürler dolaşmakta, yan ve ön taraflarını gelişmiş çok güzel rozetler süslemektedir. Genel olarak bu tür kabirlerin süslemeleri Osmanlı tarzında yapılmış olanlardan çok farklı değildir. Bir tanesinde kılıç tasviri bile vardır. Dikkat çekici bir özellik ise, kullanılan taşın kalitesinin farklılığıdır. Osmanlı üslubunda yapılan kabirlerin hepsi mermerden yapılmış ve az tahrib olmuşlardır. Buradaki lahitler ise farklı, yerli taştan yapılmış ve endişe edilecek kadar bozulmuştur.

Bu mezarların kitabeleri olmadığından, ne zamandır bu hazirede olduklarını bilmek mümkün değildir. Bu kabir tipi muhtemelen Osmanlı tarzının sadeleştirilmiş şeklidir.

Belki de üslup ve form farklılıkları bir atölye meselesi idi, yani her atölyenin kendine ait üslup ve tercihleri vardı. Belki de saray için çalışan sanatkarlar dışarıya çalışanlardan çok farklı idi.

OSMANLI GELENEĞİNE BAĞLI OLARAK YAPILAN MEZARLAR

Osmanlı üslubunda yapılan mezar taşları da farklılıklar göstermektedir. Bazıları lahit tipindedir, bazıları da sadece bir şahideden oluşur. Geray ailesine ait mezar taşları en kaliteli olanlardır.

En eski örnekler türbelerde bulunmaktadır. Bu kabirler lahit şeklindedir ve birer baş ve ayak şahidesine sahiptirler. Şahidelerdeki kitabelerde boya izleri bulunmaktadır (siyah, kırmızı, yaldız). Lahitlerin üst kısımlarında bitkisel bordürler yer almaktadır, yan ve ön/arka taraflarında ise rozetler ve çok güzel çiçekli vazolar tasvir edilmiştir. Şahidelerde süslemeler azdır, kitabenin üstünde sade bordürler bulunur. Başlıkların bir tanesi eski bir kavuk, ikisi mücevveze, bir tanesi de küçük bir kâtibi sarıktır. Türbeler dışında tek bir şahidenin mücevveze bir başlığı bulunur; Nureddin Tohtamış Geray Sultan (15).

Haziredeki kabirler genellikle basittir ve çok fazla süsleme gösterme-mektedirler. Tek belirgin özellik başlıktır. Erkek kabirlerinin başlığı genelde kâtibi tipindedir. Hanedan mensubu olmayan ama sarayda çalışan memurların taşları da bu tip başlığa sahiptir. Bu memurların en önemlileri şunlardır: Hacı Ali Paşa, Ağa-yı Azam-ı Divan-ı Han Alişan (1146/1733-34), Osman bin Hacı Bekir, Serhazinedar-ı Hazreti Han-ı Kırım, (1156/1743-44), Bahadır Ağa, (1188/1774-75). Şahideden kırılmış muhteşem bir başlık da sahipsiz olarak bir kabrin üstüne konulmuştur (Resim 9). Selimi veya yusufi tipindeki bu başlıkta, üç tane farklı sorguç vardır. Bu çok özel başlık muhtemelen bir hana aittir[18]. Baş şahideleri süsleme olarak genellikle sadece kitabenin üstünde bir bitkisel süsleme göstermektedir. Sonsuzluğu simgeleyen rozetlere de sıkça rastlanır.

Kadın kabirlerinde, uzun, ince şahideler kullanılmış, başlıklar yüksek ve dar tutulmuştur, İstanbul’daki kadın kabirlerinde de aynı üslubu görebiliriz. Bazen kitabeleri şahidelerin çeşitli taraflarında yer almaktadır. Şahidelerin bir tanesinde, II. Selim Geray Han’ın kızı Ferah Geray Sultan’ın (22), çok güzel bir kolyesi vardır ve başlığı çiçekle süslüdür (Resim 10).

Baş ucuna konulan kitabeli bir şahideden oluşan bu kabir tipi, Osmanlı’da da sıkça görülür. Hansaray haziresinde ise mermerden yapılmış bu şahideler yukarıda bahsettiğimiz kitabesiz lahitler içine konulmuştur. Haziredeki kabirlerin genellikle lahit şeklinde olmaları, bizi bu sonuca da götürebilir: Bazı şahıslar için sadece şahide kıymetli taş olan mermerden yapılmış, lahit kısmı ise başka bir usta tarafından yerli taştan yapılmış olmalıdır. Başka bir ihtimal ise, normal taştan yapılmış kitabesiz lahitler ve önceden kalma sahipsiz lahitler, üstüne şahide konularak tekrar kullanılmışlardır. Bütün bu sorulara şu anda geçici cevaplar vermek zorundayız.

Osmanlı tarzında yapılmış lahit şeklindeki kabirler daha zengin süslemeler göstermektedir. Ön, arka ve yan taraflarında genellikle rozetlere rastlanır, muhteşem bitkisel süslemeler, vazoda çiçekler (gül. Çelebi lalesi), meyve sepetleri vs. de görülebilir.

Lahitlerin üst kısımlarını stilize edilmiş çiçek bordürler (Lotus, Rumi, Palmet) dolaşmaktadır. Muhteşem tasvirlerin iyi bir örneği de hurma ağacı tasviridir. Hurma ağacından düşmekte olan hurmalar bile gösterilmiştir (Resim 12).

Bazı lahitlerin yan taraflarında kılıç veya hançer tasvirleri vardır[19]. Tür-belerde Mengli Geray Sultan’a (T6) ait lahdin üstündeki kılıcın sapı siyaha boyanmış (Resim 11), Devlet Geray Sultan'ın (T2) kabrinin üstündeki hançer ise yaldızlıdır, tutamağı siyahtır (Resim 13). Bu kabirler, hazirenin asıl ihtişamının birer örneği olabilir.

Çok erken döneme ait olan türbelerdeki kabirlerin dışında, hazirenin en güzel mezarları şüphesiz II. Selim Geray Han (19) ve Kırım Geray Han'ındır (32). Caminin kıble tarafında yer alan II. Selim Geray Han'ın lahdinde, yan taraflardaki üst bordürlerde bitkisel süsleme yerine kitabe metninin bir kısmı yer almaktadır (Resim 14). Bu bordürön altında, lahitde farklı boyutlarda toplam sekiz rozet bulunmaktadır. Bu rozetlerin arasında da tek-rar bir pano içine alınmış yan taraflarda dörder, ön ve arka tarafta ise ikişer çiçekli vazo tasvir edilmiştir. Bu vazolar, İstanbul’dan tanıdığımız, Batılılaşma döneminde yaygın olarak kullanılan, gövdesinin alt kısmı ikiye bölünmüş va-zolardır. Açmış çiçekler ise yapraklı dallarla beraber gösterilmiştir. Çiçeklerin her yaprağı büyük bir gerçekçilik ile her ayrıntıyı vererek yüksek kabartma olarak işlenmiştir. Çiçeklerin bu muhteşem canlılığını rozetler de göstermektedir ve ışık/gölge etkisi işçiliğin kalitesini daha da belli etmektedir. Baş şahidenin üst kısmında gül ile süslenmiş kavuk, onun altında da stilize bir bitkisel süslemenin yanı sıra, kitabenin hemen üstünde bir mukarnas frizi yer almaktadır. Şahidenin yan taraflarında kaset halinde nişler açılmıştır. Ayak şahidesi de son derece ilginçtir: Ayak şahidesi sekizgendir, her sekiz tarafında da kaset halinde nişler açılmıştır. Nişlerin üst tarafında bir Lotus bordürü bulunur ve şahidenin üst kısmında bir top yer almaktadır. II. Selim Geray Han’dan 22 sene sonra ölen Kırım Geray Han’ın kabri daha ilginçtir ve yeni dönemin akımlarının bir göstergesidir (Resim 15). Yeniliklere açık olan ve saraya bir çok yenilik getiren bu Han’ın kabri kişiliğini yansıtmaktadır. II. Selim Geray Han’ın mezarına nazaran daha alçak kabartma olarak işlenen bu kabrin alt kısmında, yanlarda üçer, toplam sekiz rozet bulunur. Rozetlerin yanındaki çiçekli vazolar Hacı Selim Geray’ın lahdindeki büyük canlılık gösteren çiçek tasvirlerinden farklıdır. Bu defa kalın çerçeveli kasetler içine alınmış güller ve Çelebi Laleleri daha soluk bir etki bırakmaktadır (Resim 16). Lahdin üst bordürünün etrafında dolaşan klasik motifleri o döneme ait duvar süslemelerinde de görebiliriz. Yine de bu kabir son derece önemli yenilikler göstermektedir. Kabrin üstünde durduğu podest iki kademelidir, bu da bize Batılılaşma döneminde sevilen yükseltme olayını hatırlatır. İstanbul’daki camilerde merdivenler ile yaratılan bu yükseltme etkisi, burada çok basit bir şekilde iki kademeli olarak ortaya konmuştur. Mezarın baş şahidesinin kitabesinin üstünde akant yapraklarından oluşan klasik bir süs-leme bulunur. Esas ilginç olan kitabenin alt kısmıdır. Kitabenin içinde bulunduğu kasetin yan çerçevesinin üst kısmı birer sütuncuk oluşturmaktadır. Alt kısmında ise kitabenin şekli değişir ve bir levhaya dönüşür. Bu levhanın üç tane deliği vardır ve bu deliklerin içinden bir kumaş geçmektedir. Bu kumaş bir meyve kasesi oluşturur ve içine iki tarafta da armut konulmuştur. Bu ilginç ve zarif tasarım, Kırım Geray Han’ın içinde bulunduğu yeni sanat ortamına muhteşem bir son nokta koymaktadır. Bu Han’ın geniş ilgi alanı, Kırım’ın o dönemde geçirdiği sıkıntılar göz önüne alındığında daha da şaşırtıcıdır. Müzik, tiyatro ve görsel sanatlarda yepyeni yaklaşımları olan bu hükümdarın devlet görevlerinin yanında önem verdiği kültürel ortamı nasıl yarattığının en güzel örneğidir.

Hazirenin bu muhteşem kabirleri bize hemen Osmanlı topraklarında bulunan Han kabirlerini hatırlatmaktadır. Bugüne kadar gelebilen bu mezarların en güzelleri Çatalca’dadır.

HAZİREDE BULUNAN MEZARLARIN ENVANTERİ:

Biz burada Hansaray’daki hazirede bulunan kabirlerin tam bir listesini vermekteyiz. Bu liste hem kaynaklara göre hazirede bulunan kabirleri gös-termektedir, hem de bugün varolan taşların bir listesidir:

Gülbün-i Hanan'a göre: Gülbün-i Hanan[20], bize türbelerde defn edilen Hanları bildirmektedir. Bu kabirler 1848‘de yayınlanan raporda mevcut değildir. Onları biz de bulamadık. Hanların kabir yerleri ile ilgili Gülbün-i Hanan'daki bilgi genellikle güvenilir kabul edildiğinden, biz bunları burada vermeyi uygun gördük. Hazirede defn olunan II. Selim Geray Han’ın mezarı hakkındaki bilgi doğrudur ve kabri bugün de mevcuttur.

TÜRBELERDE[21]:

I. Devlet Geray Han, 980 (1572/73)

II. Gazi Geray Han, Bora, şaban 1016 (Kasım-Aralık 1607)

III. İslam Geray Han, şaban 1064 (Nisan-Mayıs 1654)

IV. Mehmet Geray Han, cemaziyülahir 1080 (Ekim-Kasım 1669)

MEZARLIKTA

el-Hac Selim Geray Han 1116 (1704-1705)[22]

HAZİREDE YER ALAN KABİRLERİN LİSTESİ:

1848'de yayımlanan listede yer alan ve tarafımızdan bulunamayan me-zarları italik karakterle yazdık.

CAMİYE YAKIN OLAN TÜRBE:

Devlet Geray Sultan Gazi ibn Mübarek Geray Sultan ibn Devlet Geray Han 1041 (1631/32)

Mahmud Geray ibn Selim Han 1100 (1688/89)

Kaya Hanım Selim Han'ın kızı 1130 (1717/18)

Azamet Geray Sultan Nureddin 1102 (1690/91)

İKİNCİ TÜRBE:

Mengli Geray Sultan ibn Gazi İslam Geray Han ibn Selamet Geray Han 1067 (1656/57)

Hüsam Geray Gazi Geray Sultan 1090 (1679/80)

HAZİRE:

GERAY AİLESİNE MENSUP OLAN ŞAHISLAR:

Devlet Geray Sultan bin Bahadır Geray bin Selamet Geray Han 1054 (1741-1742)

Gazi Muhammed Geray 1086 (1675-76)

Muhammed Geray Sultan Hanoğlu 1101 (1689-1690)

Maksud Geray Sultan Nureddin 1109 ( 1697-1698)

Zeynep Sultan bint-i Şahin Geray Sultan 1131 (1718-1719)

Mübarek Geray Sultan bin Devlet Geray Han 1135 (1722-1723).

Atike Sultan bint-i İslâm Geray Sultan 1136 (1723-1724).

Sultan bint-i İslâm Geray Sultan 1136 (1723-1724) [23]

Ayvaz Geray Sultan 1137(1724-1725)

Baht Geray Sultan Hacı Selim Geray Han-zade Devlet Geray Han-zade, gurre-i şevval 1141 (Nisan - Mayıs 1729)

Devlet Geray Sultan bin Hacı Geray 1146 (1733-1734)

Hacı Geray Sultan 1146 ( 1733-1734)

Adil Geray Kalgay Selim Geray Han-zade 1147 (1734-1735)

Azamet Geray Sultan ibn Devlet Geray Han 1147 (1734-1735)

Feth Geray Sultan bin Mehmed Geray Sultan 1150 (1737-1738)

Salih Geray Sultan bin Saadet Geray Han 1150 (1737-1738)

Safiye Sultan bint-i Devlet Geray Han 1150 (Ml737-1738)

Şehid Numan Geray Sultan bin Saadet Geray Han 1151 (1738-1739)

II. Mengli Geray Han 9 Ramazan 1152 [24] (10 Aralık 1739)

Selim Geray Sultan bin Toktamış Geray Sultan 1153 (1740-1741)

Toktamış Geray Sultan Nureddin bin Mengli Geray Han zilkade 1154 (Ocak - Şubat 1742)

Fatma Sultan bint-i el- Hac Selim Geray Han 1154 (1741-1742).

Fatma Sultan bint-i Selamet Geray Han 1154 (1741-1742).

Selim Geray Sultan Nureddin bin Kalgay Baht Geray Sultan 1158
(1745)[25]

Tohtamış Geray Sultan ibn İnayet Sultan 1161 (1748).

Mümin Geray Sultan bin Saadet Geray Han 1161 ( 1748).

II.Selim Geray Han bin Kaplan Geray Han bin el-Hac Selim Geray Han 20 cemaziyülâhır 1161 (17 Mayıs 1748)[26].

Ahmet Geray Sultan bin Devlet Geray Han bin el-Hac Selim Geray Han 1164 (1750-1751).

Arslan Geray Sultan ibn Selim Geray Han 1165 (1751-1752)

Ferah Sultan Hani bint-i Selim Geray Han 1167 (1753-1754)

Sahib Geray Sultan bin Baht Geray Sultan 1168 (1754-1755)

Murad Geray Sultan 1170 (1756-1757)

Hacı Geray Sultan bin Saadet Geray Han 1170 (1756-1757)

Bahadır Geray Sultan bin Devlet Geray Sultan 1170 (1756-1757)

Rukiye Hanım Han kerimesi 1170 (1756-1757)

Selim Geray Sultan Kalgay ibn Arslan Geray Han 1173 (1759-1760)

Saadet Geray Kalgay ,1176 (1762-1763)

Bahadır Geray Han-zade 1177 (1763-1764)

Arslan Geray Han muharrem 1181[27] (Mayıs-Haziran 1767)

Kırım Geray Han zilkade 1182[28] (Mart-Nisan 1769))

Adil Geray Sultan bin Maksud Geray Sultan 1185 (1771-1772)

Bahadır Gcray Sultan Nureddin Nureddin Maksud Geray Sultan’ın oğlu gurre-i şevval 1192 (Ekim - Kasım 1778)

HANEDAN MENSUBU OLMAYAN ŞAHISLARIN KABİR TAŞLARI:

Ferah Sultan ı Hani 1001 (1592-93)

Melek Sultan bint-i Kadı 1100 (1688-89)

Hacı Kenan ibn Ah 1111 (1699-1700)

Adil Şah Ağa bin Devlet Ağa 1120 (1708) D 54 )

Esma Sultan bint-i Muhammed Şah Ağa 1128 (1715-16)

Osman Mirza bin Adil Şah Ağa 1138 (1725-26)

Melek Sultan 1142 (1729-30)

Dadı Kadın 1145 (1732-33)

el-Hac Derviş Ağa 1145 (1732-33)

Mübarek Sultan Beğzade bint-i el-Hac Ali Paşa 1145 (1732-33)

Ali Paşa Ağa-yı Azam-ı divan-ı Han-ı alışan 1146 (1733-34)

Mustafa Beg bin Kasım Paşa 1150 (1737-38)

Selamet Beg bin el-Hac Ali Paşa 1150 ( 1737-38)

İslam Beg bin el-Hac Ali Paşa 1150 (1737-38)

Amine Hacı 1150 (1737-38)

Kasım Paşa bin Gazi Beg 1151 (1738-39)

Ahmed Şef, 1152 (1739-40)

Adil Ağa 1152 (1739-40)

Han Beg-zade Uht-i el-Hac Ali Paşa 1153 (1740-41)

Mahmud Beg bin Veli Şah Rodoslu 1153 (1740-41).

Uruk oğlu bin Şah Mirza 1153 (1740-41)

Hatice bint-i Abdullah 1155 (1742-1743)

Osman bin Hacı Bekir Serhazinedar-ı hazret-i han-ı Kırım Zilhicce 1156 (Ocak - Şubatl744)

Kırık 1163 (1749-50) isimsiz.

Hüsni Bikec 1164 (1750-51)

Toğu Şah Bikec bint-i Abdurrahman 1164 (1750-51)

Murad Şah bin Osman Mirza 1165 (1751-52)

Ziyade Sultan-ı Hani 1166 (1752-53)

Murtaza bin Halil Ağa 1171 (1757-58)

Kırık 1174 (1760-61) isimsiz

Muhammed Emin Hacı Ahmed Ağa'nın oğlu 1175 (1761-62)[29]

Zûleyha bint-i Ali 1184 (1770-71)

el-Hac Ali Ağa bin Timur Ağa 1184 (1770-71 )[30]

Gazi Mirza bin Devlet Şalı Mirza Şirin 1187 (1773-74)

Bahadır Ağa Hacı Baki Ağanın oğlu Cemaziyülâhır 1188 (Ağustos-Eylül 1774)

Azamet Ağa bin Arslan Gazi Ağa 1191 (1777)

Silahdar Ali Ağa bin Abdülveli Paşa 1192 (1778)

Kırık 1193 (1779) isimsiz.

Bahtlı Haniş bint-i Salih Beg 1197(1782-83)

Mahbube Sultan Hanım bint-i Hacı Ali Ağa 1202 (1787-88)

Zeyneb Sultan Hanım bint-i Abdülveli Paşa 1204 (1789-90)

el-Hac Muhammed Şah Beg bin el-Hac Abdülveli Paşa 1220 (1805-06)

Murtaza Mirza

Kel Muhammed bin Murtaza

Esma Sultan , 140 (Tarih tam değil.)

Kırık , isimsiz, tarihi olmayan bir taş

Molla Fettah[31].

Kırık, 1115 (1703-04)

Kırık, 1136 (1723-24)

Kırık ,1166 (1752-53)

Kırık, 1174 (1760-1761)

Kırık, ..5 (2?).

Kırık, tarihsiz ve isimsiz üç taş.

MEZAR TAŞLARININ KİTABELERİ[32]

Parantez içindeki kısımlar bugün okunmuyor; taş kırık veya siliktir. Bu satırlar Donıbrovskiy’den aktarılmıştır.

Yukarıdaki listede italik olarak yazılan ve bugün kaybolan kabirlerin ki-tabeleri, hazireyi bir bütün olarak tanıtmak amacıyla yine aynı makaleden transkripsyonla aktarılmıştır.

KIRIM HANEDANI:

Türbe:

Devlet Geraysultan

1. )Yüz

Merḥūm Devlet Gerāy
Sulṭān Ġāzi ibn Mübārek
Gerāy Sulṭān ibn Devlet Gerāy
Ḫān Ruḥı-çün Fātiḥa

2. ) Yüz
Terk idüp bu fāniyi
Çün eyledi ‘azm-i beḳā
... [33]idüp ġazāsın
Ehl-i diller cem’ idüp
Didiler tārihini
Ruḥına raḥmet dā’imâ
Cemaziyü'l-evvelin ğurresinde
Vefāt eyledi sene 1041 (1631-32)
Mahmud Geray

1. )
Mahmud Gerāy ibn Selîm Ḫān-ı felek-câh
Nâzende o pîrâye-i iklîl-i necâbet
Bu teng-serâdan şıkıhıp cân-ı ‘azizi
Pehnā çemen-i ḫulda göçüp eyledi rıḫlet
Oldı mütevari nihān-Ḫāne-i gayra
Ol mihr-i muraşşa'ınla matla'-ı devlet
Bir gene idi kim "ahd şebâbında zemine
Defn eyledi bu çerh-i füru'mâye-tabî'at
Erbâb-ı dilim bahtı şem'-i hayâtın
Hayfa ki söyündürdi esip bâd-ı musibet
2. ) (1100)[34] (1688-89)

Kaya Hanım

[el-hac] Selim Ḫānın idi duḫter-i pāki
Fevtin işidüp didi ḫavf eyledi [cānım]
Çün dār-ı fenā-yı köhneden yüz tutdı ḫarâbâta
'Ākil olan [ādem diye...kām]
Hîç olmadı ta'mîr felek ki ola tāriḫ
[Bu] köhne bina o dünyāyı koydı Kaya Ḫanım
Sene (1130) (1717-18)

Azamet Geray Sultan

Nūr-ı basar Selim Ḫān Nureddin
Ya’ni 'Azamet Gerāy o Sulṭān-ı güzin
Rıḫlet idicek behişte didim tāriḫin
Mevlā ide cây-gāhı ḫuld-ı berîn
Sene 1102 (1690-91)

Mengli Geray Sultan

[Bin altmış
Yedi tāriḫinde]
Dār-ı beḳāya rıḫlet itdi
Mengli Gerāy
Sulṭān
İbn-Gazi
İslâm Gerāy Ḫān ibn Selāmet Gerāy
Ḫān (sene 1067) (1656-57)

Hüsam Geray Sultan

Merḥūm
Ve mağfūr
Hüsām Gerāy
Ğâzi Gerāy
Sulṭān ruḥı-çün
Fātiḥa
Sene 1090 (1679-80)

Devlet Geray Sultan

Sulṭān-ı Merḥūm
Devlet Gerāy bin
Bahādır Gerāy bin
Selāmet Gerāy Hān
Rūḥına Fātiḥa
Sene
Erbaa ve ḥamsin ve elf
(1054)/(1644-45)

Gazi Muhammed Geray

Ebu-l-feth Gāzi Muhammed Gerāy
Fenādan beḳāya idüp azm-i rāh
Kodı cümle ġavġa-yı dehr-nūmay
Behre cûy-i na’im Allah
Nice ehl-i diller gelüp bir yere
Anın içün iderken hezār vāh vāh
Biri ḳalḳup ol dem didi tāriḫin
Muhammed Geraya behişt ola cāh
Sene 1086 (1675-1676)

Muhammed Geray Sultan

Şevketlü ḫān hazretleri oğlı
Merḥūm Muhammed Gerāy Sulṭān
Rūḥı-çün Fātiḥa
Sene 1101 (1689-1690)
Maksud Geray Sultan, Nureddin
Nışfet-i menkabe Makşūd Gerāy Sulṭān kim
Terk idüp 'ālemi itdi heves-i ...
Dâ’imā Rūḥı olup ni'met-i didār ile şād
Ola hem-şoḥbeti ḥūri ve yeri firdevs-i berîn
Gûş idüp fevtini Dürrî didi tāriḫ-i tamām
Azm-i adn eyleye Makṣūd Gerāy Nūreddîn
Rūḥı-çün Fātiḥa sene 1109 (1697-1698)
Zeynep Sultan

el-merḥūme ve'l-maġfūre
Zeynep Sulṭān bint-i
Şāhin Gerāy Sulṭān
Rūḥı-çün
el-Fātiḥa
Sene
1131 (M1718-1719)

Mübarek Gerāy Sultan

sağ:
el-merḥūm
ve’l-maġfūre
Mübârek Gerāy
Sulṭān
bin Devlet
sol:
Gerāy Ḫān
Rūḥı-çün
el-Fātiḥa
tāriḫ sene
(11) 35 (1722-1723)

Atike Sultan

Merḥūme
ve maġfūre
'Atike Sulṭān
bint-i İslām
Gerāy Sulṭān
rūḥı-çün
Fātiḥa
(Sene 1136) (1723-1724)

Ferah Sultan

Dilā dehr-i fenāya itme raġbet
Çekersin ‘ākibet bir gün nedāmet
Görürsün bî-vefādır dünyâ
Yüzine gülerek ider mezellet
Nice şehler ki geldi bu cihāna
Heme eylediler 'ukbāya rıḫlet
Ferâh Sulṭān-ı Ḫāni nûr-ı Sa’ādet
Ki terk itdi bize çekdirdi hasret
On iki yaşına irdikde nā-gāh
O da cām-ı ecelden tatdı lezzet
Kanı ol nev-nihāl-i bāğ-ı rıdvān
Kanı ol gevher-i dürr-i nezāfet
Kanı ol serv-i bōstān-ı melāhat
Kanı ol lü’lü'-i le'ālā-yi hikmet
Cihānın hālini görüp o ḫûrşid
Seḫāb içre nihān oldı bi-minnet
---
Kuşūrı’n ’afv idüp Hakk ide rahmet
Gelüp uçdu dil ana tāriḫ
Makām oldı Ferâh Sulṭāna cennet
Merḥūme ve maġfūre
Ferah Sulṭān bint-i
İslām Gerāy Sulṭān
Rūḥı-çün Fātiḥa
(Sene 1136) (1723-1724)

Ayvaz Geray Sultan

Ziyāretden murād olan du'ādur
Du’ānız rūh-ı mevtāya ğıdādur
Du’ā eylen ki makbul ola tāriḫ
'Ayvaz Gerāy Sulṭān hayâtından cüdādır
Rūḥına Fātiḥa
Sene 1137 (1724-1725)

Baht Geray Sultan

Merḥūm ve mağfūr
Hacı Selîm Gerāy
Ḫān-zāde Devlet
Gerāy Ḫān-zāde
Baht Gerāy Sulṭān
Rūḥı-çün el- Fātiḥa
ğurre-i şevvāl
Sene 1141 (Nisan-Mayıs 1729)

Devlet Geray Sultan

Hüve'l-ḫallāku’l-bāki
Bir cevān-ı nāzeninin
Meskenidir bu mezār
Ḫāke yek-sān eyledi
Nāzik tenini rüzgâr
Merḥūm Devlet Gerāy
Sulṭān bin Hācı
[Gerāy Rūḥına Fātiḥa]
Sene 1146 (1733-1738)

Hacı Geray Sultan

Hüve'l-ḫallāku’l-bākî
El çeküp bezın-i cihāndan
Fānîdür dünyā diyü gülşen-i
Firdevse gitdi bākîdür ‘ukbā diyü
Düşdi lafzen bir tāriḫi bin
Yüz kırk alu senesi cān atup
Gitdi cennet-i me’vā diyü
Merḥūm Hācı Gerāy Sulṭān
Rūḥına Fātiḥa
Sene 1146 (1733-1734)

Adil Geray Kalgay

Ḫān Selim Gerāy’ın zāde-i Cem-pāyesi
Mülk-i bekāyı[35] koyup eyledi ukbāyı cāy
Kişverine Kırım'ın dehrde kalgay olup
[Mesned-i 'adni sezā eyleye 'Âdil Gerāy][36]
(Sene 1147) (1734-1735)

Azamet Geray Sultan

Sene bin yüz kırk yedi şafer ayında
'Azamet Gerāy Sulṭān ibn Devlet Gerāy Ḫān
Mansıbı Or Begi iken idüp rıḥlet
Koydı dünyā-yı dūnı ol sulṭān
Cennet-i firdevs ana makām olsun
[Hem] ola mūnisi hūr ile ğılmān
Kim ki bir [Fātiḥa] eydüp bağışlarsa
Rūḥına rahmet eyleye Rahmān
el-Fātiḥa
Sene 1147 (1734-1735)

Feth Geray Sultan

[Merḥūm]
Fetḥ Gerāy
Sulṭān
bin Meḥmed
Gerāy
Sulṭān
rūḥına
el-Fātiḥa
Sene 1150 (1737-1738)

Salih Geray Sultan

Hüve'l-ḫallāku’l-bākî
el-merḥūm ve’l-magfūr
Şālih Gerāy Sulṭān
bin Sa’ādet Gerāy Ḫân
Rūḥı-çün
el-Fātiḥa
Sene 1150 (1737-1738)

Safiye Hani

[Birvücūd-ı nâāzenînün merkaddidür bu mezār
Ḫāke yeksān eyledi nāzik tenini rüzgār]
Bint-i Devlet Gerāy Ḫān Sāfiye
Sulṭān Ḫāni Rūḥına Fātiḥa
Sene 1150 (1737-38)

Şehid Numan Geray Sultan

Hüve'l-ḫallāku’l-bākî
el-merḥūm ve’l-magfūr
Şehîd Nu'mān Gerāy
Sulṭān bin Sa’ādet
Gerāy Ḫān [rūḥı-çün]
el-Fātiḥa
Sene 1151 (1738-1739)

II. Mengli Geray Han

Ḫān-ı ḫuceste zāt
Ve neseb-i Menglî Gerāy
Peyreven şad ez Serāy
Sepenc-i fenā revān
Tārîheş āmed in
Cu muhabbet-i ebed bedîd
Şād Menglî Gerāy be
Sîl-i bekā revān
Sene 1152 (1739-1740)

Selim Geray Sultan

el-merḥūm Selim Gerāy
Sultan bin Toḫtamış
Gerāy Sultan Rūḥına
Fātiha
Sene 1153 (1740-1741)

Tohtamış Geray Sultan Nureddin

el-Fātiḥa
Merḥūm ve mağfūr Nūreddîn
Toktamış Gerāy Sulṭān bin
Mengli Gerāy Ḫān 'aleyhi'r-rahmeti ve’l-ğuf'rān
rūḥına Fātiḥa
Şehr-i zilka’de sene 1154 (Ocak - Şubat 1742)

Fatma Sultan

Merḥūme Fātma Sulṭān bint-i
el-Hāc Selim Gerāy Ḫân Rūḥına
el-Fātiḥa
Sene 1154 (1741-1742)

Fatma Sultan

Merḥūme Fātma Sulṭān bint-i
Selāmet Gerāy Ḫân Rūḥı-çün
el-Fātiḥa
Sene 1154 (1741-1742)

Selim Geray Sultan Nureddin

Hüve’l-ḫallāku’l-bākî
Merḥūm ve mağfūrun leh
Nūreddîn Selim Gerāy Sulṭān
Bin Merḥūm kalğay-ı sābık
Baht Gerāy Sulṭān
Rahmetu'l-lāhi te’ālā
Bi -hürmeti'l-fātiḥa
Sene 1158 (1745)

Toktamış Geray Sultan

Okıyalar Fātiḥa ey rahmeten li'l-'ālemîn
Turağı cennet ola fı-makām-ı emin
Tohtamış Gerāy Sulṭān-ı ibn
'İnāyet Sulṭān-ı Ḫāni rûhına
Rızāen li'l-lāhi te’ālā el-Fātiha
Sene 1161 (1748)

Mümin Geray Sultan

Hüve'l-ḫallāku’l-bākî
el-merhûm ve'l-mağfûr
Mü'min Gerāy Sulṭān...
Bin Sa’ādet Gerāy Ḫān
Rûhına
el-Fātiḥa
[Sene 1161] (1748)

II. Selim Geray Han

Hüve'l-ḫallāku’l-bākî

Merḥūm ve mağfūrun leh Selim Gerāy Ḫān
Bin Merḥūm Kaplan Gerāy Ḫān
Bin Merḥūm el-Ḥāc Selîm Gerāy Ḫān
Rahimehumu'l-lāhi te’ālā bi hürmeti’l-Fātiḥa
Sene 1161 (1748)

yan levhalarda:
Rızāsın itsin Hakkın
Didiler ana hoş geldin
Cihan bāğını mülk itmen
Dimezler divāne boş geldin
el-mevtu ke'sun kullu hayy şāribuhu
el-kabru me'vā kullu nass dāhi luhā

Ahmet Geray Sultan

Hüve'l-ḫallāku’l-bākî
Merḥūm ve mağfūr Ahmed Gerāy Sulṭān
Bin Merḥūm Devlet Gerāy Ḫān bin
el-Ḥāc Selim Gerāy Ḫān
Rahimehumu'l-lāhi te’ālā bi hürmeti’l-Fātiḥa
Sene 1164 (1750-1751)

Arslan Geray Sultan

el-merḥūm ve'l-maġfūreun leh
Arslan Gerāy
Sulṭān ibn Selim Gerāy Ḫān
Rahmetu'l-lāhi te’ālā
Rūḥı-çün el-Fātiḥa
Sene 1165 (1751-1752)

Ferah Sultan

Hüve'l-ḫallāku’l-bākî
Merḥūme ve maġfūre
Ferah Sulṭān Ḫāni
Bint-i Merḥūm Selim Gerāy
Ḫān Rūḥı-çün
Allah rızāsı içün el-Fātiḥa
Sene 1167 (1753-1754)

Sahib Geray Sultan

el-merḥūm Şāhib
Gerāy Sulṭān
Bin Baht Gerāy
Sulṭān el-merḥūm
Rûhı-çün
el- Fātiḥa
Sene
1168 (1754-1755)

Murad Geray Sultan

Kılup rıḥlet fenādan bekāya 'azm idüp cānı
Ümîd idüp Hudādan çün hernân lutf-ı ihsānı
Görenler çengin anın Mecūsî 'askeri ile
Şecâ'atde nazîri yok sanasın Kahramān-ı şānî
Gazā rāhında vücūdın çü bezi idüp sebilüllāh
Cezāsın vir şehîd-i Kerbelādan add idüp anı
Selātîn-i Kırım'dan ol Murād Gerāy Sulṭān
Şecâā 'atle sehavede bahādırlık idi şānı
Günāhın cürmini mahv it behiştinle idüp mesrūr
Ana huld-ı berin içre virüp hūr-ı müselmānî
Şehid oldukda ... Ḫübperî didi tāriḫ
[Makāmını idüp firdevs hem eyle lutf-ı rahmāni
Sene 1170) (1756-1757)

Hacı Geray Sultan
Hûve'l-ḫallāku'l-bākî
el-merḥūm ve'l-maġfūre
Hacı Gerāy Sulṭān bin
Sa’ādet Gerāy Ḫān
Rūḥına el-Fātiḥa
Sene 1170 (1756-1757)

Bahadır Geray Sultan

Hüve'l-ḫallāku'l-bākî
el-merḥūm ve'l-maġfūre
Bahādır Gerāy Sultān bin
Devlet Gerāy Sulṭān
Rūḥı-çün el-Fātiḥa
Sene 1170 (1756-1757)

Rukiye Hanım, Han Kerimesi.

Hüve'l-ḫallāku'l-bākî
el-merhûme ve’l-maġfūreun lehā
Ḫān kerîmesi
Rukiye Ḫanım rūḥına
el-Fātiḥa
Sene 1170 (1756-1757)

Selim Geray Sultan Kalgay

Kalgay Selîm Gerāy Sulṭān
İbn Arslan Gerāy Ḫān
Didi dünyāya meyl itmen
Bekā olmaz olur yeksān
Cihānın cāhına kimse
Sakın aldanmasın zîrā
Benim gibi gider bir gün
Gerekse pîr gerek şıbyan
Ḫudānın āyet-i Kur’ān
İçinde gör nedir tāriḫ
Bî-şübhe buyurdu [Allah]
Kullu men 'aleyhā fān
Sene 1173 (1759-1760)

Saadet Geray Kalgay

Silk-i nesl-i Ḫān-ı Cengizāndan bir gevheri
Eyledi hāke fütāde rūz-gār-ı kine-zāy
Nice cevher idi Sa’ādet Gerāy Kalgay-ı Kırım
İn vakt-i Baht Gerāy Sulṭān-ı 'ādil-i hüb-rāy
Ol defin zîr-hāk oldukça ola zîb-i baht
Vālid-i āli-tebār'ı Al-i Cengiz içre rāy

Rahmetu'l-lāhi 'aleyhim cümle ahdād-ı o
Ber merkadîm saltanat dāred merdân-ı Hudâ
Haindi bende didi tāriḫin sāl-i rıḫletin
Bu sa’ādetle kurre-i cennetde ola cilve-cāy
Sene 1176 (1762-1763)

Bahadır Geray

Zāde-i ḫān-ı Kırım ya'nî Bahādır Gerāy
Tıfl iken āh cān atup mülk-i beḳāyı itdi cāy
Mülk-i fenādan geçüp uçdı cinān bāğına
Gelmemişe döndi ol tā'ir-i cennet-rāy
Azm-i cinān idüp ol mürğ-i behişti be-cān
Dîde-i nāsdan nihān oldı mişl-i hümā
Gülşen-i cennetde işitdikçe şafā ber-murād
Devletle vālidin eyleye dā’im Hudā
Sāl-i vefatın didim mu'cemle āh idüp
Cenneti hulda kadem başdı Bahādır Gerāy
sene 1177 (1763-1764)

Arslan Geray Han

Hüve'l-hayyu'l-bākî
Esfırā-yı muğāzî Şehsüvār-i arsa-i hîcā
Ser-efrāz olmuş idi Al-i Cengiz'e dilîrāne
Dem-i şimşir-i hūn-āşāmına Mirrîh dil-teşne
Nice teşbihi mümkin bu şalâbede Nerîmāne
Pelengān-ı zamāne heybetinden cān virirlerken
Çıkınca şevket ū ferr ile meydāna hizebrāne
Hitāb-ı müstetab-ı irci'î ye māsadak düşdi
Karalar giyûp âlem başlasın çāk-ı girîbāna
Cevher-i mışra'-ı dil-keşle Hıfzî didi bir tāriḫ
Sezâdır cennetü’l-me'vā hele Arslan Gerāy Ḫāna
Sene 1181 (1767-1768)

Kırım Geray Han

Hüve'l-hayyu'l-bākî
Kırım Gerāy-ı ğazā-pişe ḫānı 'ālîşān
Ki misli olmadı meşhūd-ı çeşm-i çarh -ı kebûd
Bu taht-gāh-ı fenādan çün eyledi rıḥlet
Konağı menzil-i ukbā ola bi-emr-i Vedūd
Didim du’ā ile tāriḫ-i cevherini idüp
Kırım Gerāy olasın tāc-dār-ı dār-ı ḫulüd
Sene 1183 (1769-1770)

Adil Geray Sulan

Hüve'l-Hayyu'l-bākî
el-merḥūm ve'l-magfūr
Âdil Gerāy Sulṭān bin
Makṣūd Gerāy Sulṭān
Ruḥı-çün el-Fātiḥa
Sene 1185 (1771-1772)

Bahadır Geray Sultan Nureddin

Ey mezārın seyr iden ehl-i fenā
Gel okı iḫlâşla eyle du'a
Nūreddîn Makṣūd Gerāy
Sulṭānın oglı Merḥūm
Nūreddîn Bahâdır Gerāy
Sulṭān Rūḥına Fātiḥa
Gurre-i şevvāl
Sene 1192 (Ekim - Kasım 1778)

Hanedan mensubu olmayan şahısların kabir taşları:

Ferah Sultan

Hüve'l-bākî
Merḥūme ve maġfūre
Ferâh Sulṭān-ı Ḫāni
Rūḥı-çün
el-Fātiḥa
Sene 1001 (1592-93)

Melek Sultan

Merḥūme ve maġfūre
Melek Sulṭān bint-i
Kāzı Rūḥına
el-Fātiḥa
Sene 1100 (1688-89)

Hacı Kenan

Ser-bevvâābin-i der-gāh- ālî
Merḥūm Hacı Ken’ān ibn
‘Ali Rūḥına Fātiḥa
Sene 1111 (1699-1700)

Adil Şah Ağa
el-merḥūm
ve'l-maġfūre
’Âdil Şah Ağa
Bin Devlet Aga
Rūḥı-çün
el -Fātiḥa
Sene 1120 (1708-09)

Esma Sultan

el-merḥūme ve’l maġfūre
Esma Sulṭān bint-i
Muhammed Şāh Ağa
Rūḥı-çün
el-Fātiḥa
Sene 1128 (1715-16)

Osman Mirza
el-merḥūm
ve'l-maġfūre
[Osmān Mirza bin]
’ Ādil Şāh [Ağa]
Rūḥı-çün
[el-Fātiḥa]
Sene 1138 (1725-26)

Melek Sultan

Bir nāzeninin merkaddidür bu mezār
Hâke yeksān eyledi nāzik tenini rüzgār
Merḥūme Melek Sulṭān Rūḥına
el-Fātiḥa
Sene 1142 (161729-30)

Dadı Kadın

Merḥūme ve maġfūre
Dadı Kadın Rūḥı-çün
el-Fātiḥa
Sene 1145 (1732-33)

Derviş Ağa

Hem-demi îmān-ı Kur'ān makâmı fırdevs ola
Hak Ta'âlâ rahmet ide bî-nihāye
Cān-ı gönülden tefekkür eyleyüben hālini
Eyleyen kabrin ziyaret okıya bir Fātiḥa
Merḥūm ve mağfūr el-Hāc
Derviş Ağa rūḥına
El-Fātiḥa
Sene (1145) (1732-33)

Mübarek Sultan

Bint-i el-Hac 'Ali
Paşa Merḥūme Mübārek
Sulṭān Beg-zāde
Rūḥı-çün Fātiḥa
Sene 1145 (1732-33)

Ali Paşa

Aga-yı a'zām-ı dîvān-ı
Ḫān-ı 'ālişān el-merḥūm
El-magfūr el-Hāc 'Ali
Paşa rahmetu”l-lāhi aleyh
Rūḥı-çün el-Fātiḥa
Sene sitte ve erba'în ve mi’e ve elf
(1146) (1733-34)

Mustafa Beg

el-merḥūm
Mustafa Beg bin
Kāsım Paşa
Rūḥına Fātiḥa
Sene 1150 (1737-38)

Selâmet Beg

Hüve'l-ḫallâku'l-bākî
el-merḥūm ve'l mağfūr eş-şehîd-i
Fî-sebîlillâh Selāmet Beg el-Hāc
'Ali Paşa fi-muhārebe-i Ferah Kerman
Beyt-i Selāmet Beg şehid oldı ruḥına
Eylen du'ā hem şefâ'atin naşîb ide
Bize Bâri Ḫudâ sene ḫamsin ve
mi’e ve elf
Sene 1150 (1737-38)

Îslam Beg

Hüve’l-ḫallâku’l-bākî
el-merḥūm ve'l mağfūr eş-şehîd-i fi
Sebîlillâh İslām Beg bin el-Hāc
'Ali Paşa fi muhârebe-i dāhili'l-Kırım
Beyt-i zaḫm-ı küffārı ... soldı anın
Ğonca-gül (i) ol sḫ'at çıkdı kafesden
Kim anın cḫn bülbüli uçdı Rūḥına Fātiḥa
Ve hamsin ve mi'e ve elf
Sene 1150 (1737-38)

Amine Hacı

Merḥūme ve maġfūre
Âmine Hacı
Rūḥına el-Fātiḥa
Sene 1150 (1737-38)

Kasım Paşa

Merḥūm ve mağfūr
Kasım Paşa
Bin Gāzi Beg
rūḥına
el-Fātiḥa
(Sene 1151) (1738-1739)

Ahmed Şefi

’Ukbā bāki cihān fāni
Ta'ālā Allah ider ihsānı
Aşhāb-ı yemine didi ḥūri...
Cinān-ı müştak sana...
Bu tāriḫ-i...
Ahmed Şefi' olsun âmin sene
1152 (1739-40)

Adil Ağa

'Âdil 'Ağa
Bakmayan çeşm-i başîrede mezārım taşına
Bilmez ol hālim benim tā gelmeyince başına
Ömrini sorar isen ol merd erin
Henüz gelmemişdi seksen beş yaşına
[Hüda virmiş] bu oldı ana tāriḫ
[Ki bir lāzım kişiydi ḫān umurına işine]
(Sene 1152) (1739-1740)

Huri Han Begzade

el-merḥūme Ḥūri Ḫān
Beg-zāde Uht-i el-Hāc
'Ali Paşa Rūḥına
el-Fātiḥa
Sene 1153 (1740-41)

Mahmud Beg

Merḥūm Mahmūd Beg bin
Veli Şāh Rodoslı
Rūḥına Fātiḥa
Sene 1153 (1740-41)

Uruk oğlu

el-merhûm
Uruk oğlı
Bin Şāh Mirza
(Rūḥı-çün)
Fātiḥa
Sene
1153 (1740-41)

Hatice Bint-i Abdullah

[El-merḥūme]
[Ḫātice]
Bint-i [’Abd]ullah
[Rū)hına
(Fātiḥa]
Sene 11 (55) (1742-43)

Osman bin Han Bekir

el-Fātiḥa
el-merhūm ve'l mağfūr
Alā rahmeti rabbi’l-ğafur
Osmān bin Hācı Bekir
Ser-hazîne-dār-ı hazret-i Ḫān-ı
Kırım ğafarallahu lehümā
Sene 1156 (Ocak-Şubat 1744)
Māh-ı zi'lhicce

İsimsiz

el-merḥūm ve’l mağfūr
el-muhtaç Alā rahmeti rabbihi
el-ğafūrullah
el- Fātiḥa
Sene 1163 (1749-50)

Hüsni Bikec

Okuyalar Fātiḥa ey
Rahmetü'l-'ālemîn
Durağı cennet ola
Fî-makām el Merḥūme
el-maġfūre Hüsni
Bikec Merḥūmenin
Rûhına el-Fātiḥa
Sene [1164] (1750-51)

Toğu Şah Bikec

el-merḥūme
ve’l maġfūre
Toğu Şāh
Bikec bint-i
'Abdurrahman
Ruḥına el-Fātiḥa
Sene (1164) (1750-51)

Murad Şah

Merḥūm Murād Şāh bin
Osman Mirza
Rūḥına el-Fātiḥa
Sene 1165 (1751-52)

Ziyade Sultan

Hüve’l-ḫallāku'l-bākî
Merḥūme ve maġfūre
Ziyāde Sulṭān-ı Hāni
Rūḥı-cün
el-Fātiḥa
[Sene] 1166 (1752-53)

Murtaza bin Halil Ağa

Hüve'l-ḫallāku'l-bākî
Okıyalar Fātiḥa rahmetü'l-'âlemîn
Durağı cennet ola fi makām-ı emin
Merḥūm ve’l- mağfūr Murtazā
bin Halil Ağa Rūḥı-cün
el-Fātiḥa
Sene 1171 (1757-58)

Muhammed Emin

Hüve’l-ḫallâku'l-bākî
Merḥūm ve’ mağfūr ul-muhtāç
Alā rahmeti Rabbi'l-ğafūr
el-Hāc Ahmed Ağanun
Oğlu Muhammed Emin rūḥı-cün
el-Fātiḥa
Sene 1175 (1761-62)

Zûleyha Bint-i Ali

Merḥūme ve maġfūre
Züleyhâ bint-i 'Ali
Rūḥına Fātiḥa
Sene 1184 (1770-71)

El -Hac Ali Ağa bin Timur Ağa

Hüve'l-hayyı'z-zî lā-yemūt
Böyle buldum bu cihānı sanki bir zıll-ı hayāl
Ol sebebden kimse hālimden benim itmez su'âl
Ben didim el-hükmu’llah rāzıyım her emrine
Çün ezelden böyle takrir eylemiş Ẕül-celāl
Merḥūm ve mağfūr
el-muhtāc ālā rahmet-i rabbihi'l-gafūr
el-Hâc 'Ali Ağa bin Timūr Ağa
Rūḥına el-Fātiḥa
Sene 1184 (1770-71)

Gazi Mirza

El-merḥūm ve'l mağfūr
Gāzî Mirza bin Devlet Şāh
Mirza Şirin rūḥı-cün
el-Fātiḥa
Sene 1187 (1773-74)

Bahadır Ağa

Bakmayan çeşm-i basiretle mezārım taşına
Bilmez ol halim benim tā gelmeyince başına
Hacı Bāki Ağanın oğlı
Merḥūm ve mağfūr Bahādır
Ağanın rūḥına Rızau'llahu Ta'āla
el-Fātiḥa
Cemâziyülāhir sene 1188 (Ağustos - Eylül 1774)

Azamet: Ağa

el-merhûm ve'l mağfūr
el-muhtâc alā rahmet-i rabbihi'l-ğafûr
Eş-şehîd 'Azamet Aga bin
Arslan Gazi Ağa rûhı-çün
el-Fātiḥa
Sene 1191 (1777)

Silahdar Ali Ağa

el-merhūm ve'l mağfūr
Silahdâr 'Ali Ağa ibn
Abdül-velî Pāşā
Rūḥına el-Fātiḥa
Sene 1192 (1778)

İsimsiz

el-merhūm ve’l mağfūr
el-muhtāc alā rahmet-i rabbihi’l-ğafūr
Allah rızāsı-cün
el-Fātiḥa
Sene 1193 (1779)

Bahtlı Haniş

el-merhūme ve'l mağfūre
Bahtlı Ḫaniş bint-i
Sâlih Beg rūhı-cün
el-Fātiḥa
Sene 1197 (1782-83)

Mahbube Sultan Hanım

Hüve'l-ḫallāku'l-bākî
Gülşen-i dünyāda bir gül idim soldum meded
Gülsitân-ı -ı cennet içre kıl mekānım yā Şamed
El-merḥūme ve'l maġfūre Mahbūbe Sulṭān
Ḫānım bint-i Hūcı 'Ali Ağa Rūḥı-çün
Rızāu'llah
el-Fātiḥa
Sene 1202 (1787-88)

Zeynep Sultan

el-Fırāk el-fırāk
Dilerem Allahdan kabrim tolu nūr eyle
Daḫi yoldaşımı hem ğılmân-ıle hūr eyle
el-merḥūme ve'l maġfūre Zeyneb Sulṭān
Ḫanım bint-i 'Abdülveli Paşa rūḥı-çün
el-Fātiḥa
Sene 1204 (1789-90)

el-Hac Muhammed Şah Beg

Hüve'l-ḫallāku’l-bākî
Ziyāretden murād bir du'ādır
Bugün bana ise yārın sanadır
el-merḥūm ve'l maġfūre el-Hāc
Muhammed Şāh Beg bin el-Hāc
Abdülveli Paşa rūḥına
(el-Fātiḥa sene 1220) (1805-06)

Buradan itibaren taşlar ya tarihsiz ya da isimsizdir.

Murtaza Mirza

Merḥūm Murtazā Mirza
bin eş-şehid

Kel Muhammed bin Murtaza

el-merḥūm ve'l maġfūre
Kel Muhammed bin
Murtazā rūḥına
el-Fātiḥa

Esma Sultan

el-merḥūme ve'l maġfūre Esma
Sultan rühi-cün
el-Fātiḥa
Sene 140?

Kırık

el-merḥūm ve'l mağfūr
el-muhtāc alā rahmet-i rabbihi'l-ğafūr
Rūhi-cün
el-Fātiḥa
Sene

Mollah Fettah

Fenādan eyledi bekaya rıḫlet
Kabrin cennet
Merḥūm ve mağfūr
Molla Fettah rūhi-cün
Fātiḥa
Sene

Kırık

Fi-sene (jams ve aşr ve mi’e ve elf
Rūḥına Fātiḥa
Sene
1115 (1703-04)

Kırık

Rūḥı-çün
Fātiḥa
Tāriḫ
Sene
1136 (1723-24)

Kırık

Rūḥı-cün
el- Fātiḥa
Fi Cemâziyelâḫir
Sene 1166 (1752-53)

Kırık
Fātiḥa
1174 (1760-61)

Kırık

İlâhi rahmetin...
Makāmın cennet eyle bu...
Ma'sürn yedi ....idi Sulṭān
Rūḥuna Fātiḥa
Sene ..5.

Kırık

----
----
----
Bugün bana
Yann sana
Bu dünyā
---

Kırık

Hüve’l- ḫallākul1-bāki

Kırık

el-merḥūme
Ve’l maġfūre

SONUÇ:

Bu araştırmanın ilk amacı, her gün kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Hansaray haziresini tanıtmaktır. Hem bugün varolan, hem de kaybolan mezar taşlarının kitabe metinlerini vermekle de önemli bir envanter çalışması ortaya koyduğumuza inanıyoruz. Buradaki malzemenin tarihçilerin ve edebiyatçıların ilgisini çekeceği kesindir. Kitabe metinlerinin yanında, kabirlerin form ve üslupları da ilk defa burada ayrıntılı olarak tanıtılmaktadır. Burada tanıulan bu mezar taşları, Türk ve İslam sanatı çalışan uzmanları Kırım- Orta Asya ve Kırım- Osmanlı arasındaki kültürel ve sanatsal bağlantıları araştırmaya yönlendirecektir.

Bahçesaray’daki Hansaray, saray-cami-hazire ilişkisi ile tek bir örnek oluşturmaktadır. Osmanlı Sultanlarının sarayında hiç bir mezar veya mezar anıtı yer almamaktadır. Bildiğimiz kadarıyla Türk-İslam saraylarında da durum genellikle böyledir. İstisnai olarak Bakü’deki Şirvanşah Sarayı’nda ve Doğubayezit İshak Paşa Sarayı’nda yine saray duvarlarının içinde kümbetler yer almaktadır.

Üslup çeşitliliği ve farklılığı, zengin form ve süsleme repertuarı ile bu hazire, Kırım Hanlığının içinde bulunduğu kültürel ortamın bir aynasıdır. Bir taraftan kabirler Orta Asya ve eski Türk geleneklerine bağlılık göstermektedir, öbür taraftan da Geray ailesinin mezar taşları Osmanlı sanatı ile yakınlığın bir simgesidir. Bu kabirler Kırım Hanlığı ve Osmanlı Devleti arasındaki sıkı bağlantının en iyi örneğidirler.

Türbe:

Tl.) Mahmud Geray 1100 (1688-89)
T2.) Devlet Geray Sultan 1041 (1631-32)
T3.) Kaya Hanım 1130(1717-18)
T4.) Azamet Geray Sultan 1102 (1690-91)
T5.) Şahideleri yoktur.
T6.) Mengli Geray Sultan 1067 (1656-57)
T7.) Hüsam Geray Sultan 1090 (1679-80)

Hazire:

1. ) Maksud Geray Sultan Nureddin, 1109 (1697-1698)
2. ) Mübarek Geray Sultan 1135 (1722-1723)
3. ) Atike Sultan 1136 (1723-1724)
4. ) Ayvaz Gcray Sultan 1137 (1724-1725)
5. ) Baht Geray Sultan gurre-i şevval 1141 (Nisan - Mayıs 1728-1729)
6. ) Devlet Gcray Sultan 1146 (1733-1734)
7. ) Hacı Geray Sultan 1146 (1733-1734)
8. ) Adil Geray Kalgay 1147 (1734-1735)
9. ) Azamet Geray Sultan 1147 (1734-1735)
10. ) Feth Geray Sultan 1150 (1737-1738)
1 l.) Salih Geray Sultan 1150 (1737-1738)
12. ) Safıye Sultan 1150 (1737-1738)
13. ) Şehid Nuınan Geray Sultan 1151 (1738-1739)
14. ) II. Mengli Geray Han 9 Ramazan 1152 (10 Aralık 1739)
15. ) Toktamış Gcray Sultan Nureddin Zilkade 1154 (Ocak - Şubat).
16. ) Selim Geray Sultan, Nureddin 1158 (1745)
17. ) Tohtamış Geray Sultan 1161 (1748)
18. ) Mümin Gcray Sultan 1161 (1748)
19. ) II.Selim Gcray Han 20 cemaziyülahir 1161 (17 Mayas 1748)
20. ) Ahmet Geray Sultan 1164 (1750-1751)
21. ) Arslan Geray Sultan 1165 (1751-1752)
22. ) Ferah Sultan 1167 (1753-1754)
23. ) Sahib Geray Sultan 1168 (1754-1755)
24. ) Murad Geray Sultan ,1170 (1756-1757)
25. ) Hacı Geray Sultan 1170 (1756-1757)
26. ) Bahadır Geray Sultan 1170 (1756-1757)
27. ) Rukiye Hanım Han kerimesi 1170 (1756-1757)
28. ) Selim Geray Sultan Kalgay 1173 (1759-1760)
29. ) Saadet Geray Kalgay 1176 (1762-1763)
30. ) Bahadır Geray 1177 (1763-1764)
31. ) Arslan Geray Han muharrem 1181 (Mayıs-Haziran 1767)
32. ) Kırım Geray Han zilkade 1182 (Mart-Nisan 1769))
33. ) Bahadır Geray Sultan Nureddin gurre-i şevval 1192 (Ekim-Kasim 1778)
34. ) Osman Mirza 1138 (1725-26)
35. ) Deniş Ağa 1145 (1732-33)
36. ) Mübarek Sultan Beğzade 1145 (1732-33)
37. ) Ali Paşa Ağa-yı Azam-ı divan-ı Han-ı ahşan 1146 (1733-34)
38. ) Selamet Beg 1150 (1737-38)
39. ) İslam Beg 1150 (1737-38)
40. ) Kasım Paşa 1151 (1738-39)
41. )Adil Ağa 1152 (1739-40)
42. ) Uruk oğlu 1153 (1740-41)
43. ) Hatice 1155 (1742-43)
44. ) Osman bin Hacı Bekir Serhazinedar-ı hazreti han-ı Kırım Zilhicce 1156 (Ocak-Şubat 1744)
45. ) Hüsni Bikec 1164 (1750-51)
46. ) Toğu Şah Bikec 1164 (1750-51)*
47. ) Murtaza bin Halil Ağa 1171 (1757-58)
48. ) Muhammed Emin 1175 (1761-62)
49. ) Hacı Ali Ağa 1184 (1770-71)
50. ) Gazi Mirza 1187 (1773-74)
51. ) Bahadır Ağa Cemaziyelâhir 11*88 (Ağustos - Eylül 1774)
52. ) Mahbube Sultan Hanım 1202 (1787-88)
53. ) El-Hac Muhammed Şah Beg 1220 (1805-06)
54. ) Molla Fettah *
55. ) 1115 (1703-04)*
56. ) 1136 (1723-24)
57. ) 1166 (1752-53)*
58. ) 1174 (1760-61)*
59. ) (11?)..5.. (2?)

















* ile işaretlenmiş olanlar kırık kitabe parçalarıdır ve mezarlıkta rastgele bir yere konulmuşlardır.

Dipnotlar

  1. Bu çalışmanın bir özeti 1999 senesinde Hollanda’da Utrecht şehrinde yapılan XI. Uluslararası Türk Sanatı Kongresine bildiri olarak sunuldu. Oradaki bildiri başlığı şöyle idi: “The Art of the Khans of Crimea and it’s Relation to Ottoman Art: The Cemetery of the Khan's Palace in Bahçesaray.” Kongre bildirileri ileride internette yayımlanacakur.
  2. Hansaray hakkında genel ve daha geniş bilgi için bkz. Oktay ASLANAPA, Kırım ve Kuzey Azerbaycan'da Türk Eserleri. İstanbul. 1979, ve Nicole KANÇAL-FERRARİ, “Hansaray”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1997. S. 521-524. Bu maddede ayrıca Rusça kaynaklar başta olmak üzere çok geniş bir bibliyografya mevcuttur. Ayrıca "Bahçesaray’daki Hansarayı'nın Yerleşim Düzeni ve Mimarisi” adlı doktora tezi ile bu konudaki araştırmalarıma devam etmekteyim.
  3. Martin Bronievski, Kırım. Çev. Kemal Ortaylı, Ankara, 1970.
  4. Evliya Çelebi, Seyahatname. VII, Tarih Encümeni Külliyatı. İstanbul Devlet Matbaası, 1928, s. 596-600.
  5. Muzaffer ÜREKLİ, Kırım Hanlığın Kuruluşu ve Osmanlı Himayesinde Yükselişi (1441- 1569). Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü, Ankara 1989. Burada bu himaye ayrıntılarıyla İncelenmekte ve Kırım Hanlığının ve Osmanlı Devletininin farklılıkları da gösterilmektedir. Teferruatlı bilgiyi bu iki kısa makalede bulmak mümkündür: Halil İNALCIK, “Kırım Hanlığı", Türk Dünyası El Kitabı, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü, Ankara 1976, s.943-954, ve "Giray” , İslam Ansiklopedisi, İV, İstanbul 1948. s.783-789.
  6. Kırını Hanlarının ve ailelerinin tarihi için bkz. Halim Geray Sultan, Gülbûn-i Hânân, Necm-i istikbal Matbaası. İstanbul 1327. Tekrar baskısı Doç. Dr. Sadi CÖGENLİ ve Doç. Dr. Recep TOPARLI, Erzurum 1990.
  7. Baron François de TOTT, Mémoires sur les Turcs et les Tatars. 3. Cilt, Amsterdam. 1875. Bu kitap Türkçe olarak da yayınlandı: Baron de TOTT, Türkler ve Tatarlara dair Hatıralar, Çev. Mehmet Reşat Üzmen, İstanbul. Tercüman 1001 Temel Eser No. 89. Yakında ise bu kitap tekrar yayımlandı: François de TOTT, Türkler ve Tatarlar arasında. Milliyet Yayınları, İstanbul, 1996, s. 129.
  8. Bu hazirenin analizi. Yüksek Lisans tezim olan daha geniş bir araştırmanın bir parçası olarak başladı: Nicole KANÇAL-FERRARİ, Kırım Hanlarının İmar Faaliyeti ve Mezar Taşları. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 1997. Osmanlı toprağında bulunan eserler (Anadolu, Trakya, Bulgaristan, Rodos) yakında tarafımdan yayınlanacaktır.
  9. F. DOMBROVSKİY-A. BORZENKO-A. NEGRİ, "Bahçisarayskaya arabskaya i turetskaya natpisi hanskogo dvortsa meçeti klatbişça", Zapiski odesskago obşçestva istorii i drevnostey. Odessa. 1848. Bu makale, Hansaray ve Bahçesaray şehrinin ve Çufutkale'nin bütün kitabelerini içermektedir. Bazı hataları varsa da, bugün kitabeler hakkındaki araştırmalar için en önemli kaynak oluşturmaktadır. Bana Yüksek Lisans Tezimin çalışması için 1996 senesinde bu makaleyi gönderen Sayın Aydoğan Demir Bey'e minettarım. Aydoğan Bey’in ayrıca Kırım Hanların mezarları ile ilgili bir makalesi vardır: “Çeşme Mezar Taşları ve Tarihi Önemi", Tarih ve Toplum, Sayı 155, Cilt 26. Kasım 1996, s. 9-17.
  10. Bu makale için 1996 senesine dayanan araştırmalar esas olarak alınmıştır. Sonbahar 1999'da tekrar bir ziyaret sırasında bazı taşların - özellikle küçük parçalar ve başlıklar - başka bir yere alındığını ya da kaybolduğunu fark ettik. Aynca 1999 gidişimde müzenin büyük depolarına girme fırsatımız oldu. Bu depolara çok sayıda mezar taşı ve kırık parça düzensiz bir şekilde konulmuştu. Biz, ileride bu depolarda bir envanter çalışması yapmayı hedeflemekteyiz.
  11. Evliya ÇELEBİ, Seyahatname, VII-VIII, s. 597-599, Bahçesaray ve çevresinden bahsederken, Evliya Çelebi de Hanların eski ve yeni sarayları hakkında önemli malumat vermektedir.
  12. Halim Geray Sulun, age. s. 52,63,97,105.
  13. Eski Kırım'dan getirilen taşlar en eski taşlardır. Bu mezar taşları Anadolu’da Ahlat ve Gevaş'takilere benzemektedir ve küçük sanduka veya lahit şeklindedir.
  14. Kırım’da kullanılan bazı resmi ünvanlara bir açıklama gerekmektedir: Kırım'ın devlet reisi Han 'dı. Hanzadelere Sultan denirdi. Kalgay bir nevi veliaht demektir: “Rivayete göre Mengli Geray sefere hareket edeceği zaman kendisine 'Kırım’da kimi bırakacaksın' diye sormuşlar, o da 'Büyük oğlum Mehmet Geray kalgay’ demiş. Bu tâbir sonradan Kırım Hanları veliahdlarına alem olmuştur. Kalgayların merkezi Akmescit idi." İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, III, 2. Kısım, Ankara, 1995. s. 36. Nureddin, Kırım Hanlığında ikinci veliahdlık mansıbı karşılığı olan rütbe Han ve Kalgaydan sonra merânbde üçüncü mansıb olmaktaydı. II. Mehmet Geray Han zamanında bu rütbenin veya makamın ortaya çıktığını görüyoruz. Bkz. Muzaffer ÜREKLİ. a.g.e., s. 74.
  15. 2001 yılındaki araştırına gezimizde Salacık-Çufutkale yolu üzerinde Gazi Mansur olarak adlandırılan bir müslüman mezarlığının varlığından haberdar olduk. Bu mezarlıkta Kırım hanlığından önceki dönemlerden XVIII. yy’a kadar birkaç kabir bulunmaktadır. Ayrıca türbe kalıntıları da mevcuttur. Gazi Mansur ziyaretgâhını Evliya Çelebi de zikr etmektedir.
  16. Parantez içindeki rakamlar, kabirlerin haritadaki yerlerini gösterir.
  17. Utrecht’te yapılan kongre sırasında, Hedda Reindl Kiel bana, Bulgaristan’da bu büyük başlıklı şahide tipinin bir benzerini gördüğünü söyledi. Bu konuyu takip ederken, hakikaten ilginç bulgular elde ettim. Özellikle çok sayıda resim içeren bir makale bazı şaşırtıcı detay benzerlikleri yüzünden dikkatimi çekti: Lubomir MİKOV, “Monuments Funéraires Anthropomorphes des Musulmans en Bulgarie du Nord-Est", İslam Dünyasında Mezarlıklar ve Defin Gelenekleri II, Uluslararası Kollokyumun Bildirileri Kitabı İstanbul, 28-30 Eylül 1991, Türk Tarih Kurumu Yayınları, İstanbul, 1996, s. 189-198.
  18. Bu muhteşem başlığı 1999 senesindeki ziyaretimiz sırasında bulamadık.
  19. Bu kılıç ve hançer sembolizmi hakkında bkz. Yaşar ÇORUHLU, "Orta Asya'dan Anadolu'ya Lahit veya Taş Sandukalarda Görülen Hançer-Bıçak Tasvirlerin Sembolizmi", 1. Eyüp Sultan Sempozyumu Tebliğler, İstanbul. 1998, s.60-70.
  20. HALİM Geray Sultan, Gülbün-i Hanan, İstanbul 1327. (Haz. Sadi Cöğenli, ve Recep Topallı), Erzurum 1990.
  21. HALİM Geray Sultan, a.g.e. s. 52. 63, 105, 97.
  22. HALİM Geray Sultan., a.g.e., s.118.
  23. Bu tarihe ait olan isimsiz bir taş var.
  24. Halim Geray Sultan., a.g.e., s.167.
  25. Bu taş tarafımızdan bulunup, 1848 senesinin makalesinde yer almamaktadır.
  26. Halim Geray Sultan, a.g.e., s.173.
  27. Halim Geray Sultan, a.g.e., s. 175.
  28. Halim Geray Sultan, a.g.e., s.182. Kırım Geray Hanın mezar taşın üstündeki tarih ise 1183’tür.
  29. 848 raporunda 1185.
  30. 848 raporunda 1185.
  31. Buradan itibaren sıralanan taşlar tarafımızdan tespit edilip, 1848 raporunda yer almamaktadır.
  32. Bugün varolan mezar taşlarının metinleri kitabelerinden okundu. Okunuşlarda bana büyük destek veren Doç. Dr. Hüsamettin Aksu ve arkadaşım Dr. Fatma Meliha Şen’e yardımlarından ötürü burada yürekten teşekkür etmek isterim. Özellikle Farsça olan II. Mengli Geray Han'ın kabir kitabesinin okunuşu tamamen hocam Doç.Dr. Hüsamettin Aksu'ya aittir.
  33. …: taş silik veya kırık olduğundan yazı okunmuyor.
  34. Parantez ( ) içinde yazılan kelime veya satırlar mezar taşlarında okunmuyor. Silik olan metin makaleden okunup tamamlandı.
  35. "Beka" kelimesi "fena" olmalı.
  36. Taşın bu kısmı kırık olduğundan okunmuyor. Fakat makalede verilene de okunabilen harfler uymuyor.

Şekil ve Tablolar