1980 yılından bugüne Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, Gülpınar Beldesi sınırları içerisinde yer alan Apollon Smintheus kutsal alanında sürdürülmekte olan kazılarda iki ayrı alandan küçük bir grup oluşturacak sayıda pişmiş toprak heykelcik ele geçmiştir.
Eserlerin bir bölümü 1986 yılı kazı sezonunda Apollon Tapınağı'nın güneydoğusunda yer alan bir alanda sürdürülen çalışmalar sırasında ortaya çıkarılmıştır. Gülpınar Beldesi sakinlerinden Hilmi Özak'a ait tarlada yürütülen çalışmalar sırasında geç Roma veya erken Bizans dönemine tarihlendirilebilecek bir yapı kalıntısına rastlanılmıştır. Anılan yapının temellerine gizlenmiş olan küçük bir kuyu içerisinden pişmiş toprak heykelciklerle birlikte daha geç dönem seramiği de gün ışığına çıkarılmıştır[2]. Burada ele alınan pişmiş toprak heykelciklerin diğer bölümü tapınak alanının 500-600 m. kadar kuzeybatısında yer alan ve yörede Pazardere mevkiinde Karşılartepe olarak adlandırılan tepe üzerinde 1989 yılında sürdürülen çalışmalar ile ortaya çıkarılmıştır[3]. Günümüzde zeytin ağaçlarının yaygın olarak bulunduğu, yoğun biçimde tarımsal faaliyetlerin sürdürüldüğü tepe üzerinde ve çevre alanlarda 1989-1991 yılları arasında yürütülen kazı çalışmaları sırasında toplam 36 adet mezarın temizliği gerçekleştirilmiştir. Büyük ölçüde tahribata uğrayan , üzerleri pişmiş toprak ve taş plakalarla örtülü, etrafları yine taş ve pöhrenklerle sınırlandırılmış basit mezarlardan pişmiş toprak heykelciklerin ya-nında, cam şişeler, kandiller, terra sigillata açık kap formları, bronz ve fıldişi- kemik objeler sağlam ya da parçalar halinde ele geçmiştir[4].
Gülpınar Kazılarından bugüne kadar çıkmış olan heykelcik ve parçalarının tamamı insan figürlerine ait parçalardır. Eserleri heykelcikler, onlara ait gövde parçaları ve diğer parçalar ile başlar olmak üzere üç başlık altında toplayabiliriz. İlk gruba dahil edebileceğimiz burada üç heykelcik bulunmaktadır (No.1-3). Heykelciklerden ilki (No.l) ayakta duran giyimli bir kadını temsil etmektedir. Kadın figürü sol elinde meyve türünde bir objeyi tutarken sol göğüsünü açıkta bırakacak biçimde vücudunu saran himationun bir kenarını diğer eliyle yukarı doğru kaldırmaktadır. Kadın heykelciği bu pozu ve giyimi ile antik dönemin önemli eserlerinden Venüs Genitrix tiplemesini andırmaktadır[5]. Venüs Genitrix tiplemesini pişmiş toprak heykelcik olarak MÖ IV. yüzyıldan itibaren tanımaktayız.[6] Anılan Aphrodite tipi gerek büyük boyutlu plastik yontulara gerekse de pişmiş toprak heykelciklere ilham kaynağı olmuştur[7]. Gülpınar'dan ele geçmiş olan bu kadın heykelciği Venüs Genitrix tipini yansıtmaktadır[8].
Diğer heykelcikler arasında oturan giyimli kadın heykelciği (No.3), iki vücut parçası ile (No.4,5) benzer ikonografiye sahiptir. İlkinde oturan kadın figürü giyimli, son iki parçada da çıplak olarak betimlenmiştir. Hellenistik dönem boyunca gerek giyimli gerekse çıplak olarak oturur biçimde betimlenmiş bu türden kadın heykelcikleri çok sevilerek kullanılmışlardır[9]. Hellenistik dönem öncesi örneklerinde görüldüğü gibi bu figürlerin büyük bölümünde bacaklar ve ayaklar biribirine bitişik olarak yapılmışlardır[10]. Kollar bazen vücut ile birlikte verilirken bazı örneklerde de sonradan gövdeye ilave edilmişlerdir. Oturur biçimdeki bu türde heykelcikler Pottier ve Reinach tarafından "Oriental Aphrodite", Thompson tarafından da "Hierodouloi" olarak adlandırılmışlardır[11]. Heykelciklerin oturur biçimde betimlenmeleri Kıbrıs ve Korinth'de kutsal cariyelerin ahşap banklar üzerinde beklemelerini ya da tapınak.pronaoslarında kutsal hazine sandıkları üzerine oturmalarını hatırlatmaktadır[12]. Oturan ve giyimli olarak betimlenmiş olan bu türden kadın heykelciklerinde giysinin iki biçimde verildiği görülmektedir. Bunlardan ilki ayak bileklerine kadar uzanan, vücudu sıkıca saran ve boyun çevresinde enli bir bandın yer aldığı chitondur[13]. Diğeri ise iyi bir Mısır keteninden yapılmış bol cüppe niteliğindedir[14]. Kadın heykelcikleri sanki bir tiyatro kostümü içinde gibi görünmeleri nedeniyle Sieveking tarafından Isis kültünde tiyatro oyunları icra eden kızlar olarak yorumlanmışlardır[15]. Çıplak olarak betimlenen kadın heykelcikleri ise Nil'in sularında temizlenen çıplak rahibeler olarak düşünülmüş ve aynı külte bağlanmıştır[16]. Higgins’e göre bu türde heykelcikler daha çok Smyma, Myrina, Priene, Troia gibi Batı Anadolu şehirleri ile Delos ve Samothrake gibi Ege adalarında ortaya çıkarılmışlardır[17].
Giyimli kadın heykelciğinin (No.3) benzerlerini Hellenistik dönemden çeşitli merkezlerden tanımaktayız[18]. Assos'dan çıkmış olan bir heykelcik giysisi ile heykelciğimize yakınlık göstermektedir[19]. Heykelcik vücut parçalarından ilki (No.4) pek çok merkezden tanıdığımız üzere oturan çıplak bir kadın heykelciğine aittir[20]. Diğer vücut parçası da ilki gibi oturan bir kadın heykelciğine ait olmalıdır. İlkinden farklı olarak göğüsler arasında bazı oturan giyimli kadın heykelciklerinde de rastladığımız gibi madalyon türünden bir süsleme objesi görülmektedir[21].
Oturan ve kithara çalan kadın heykelciği (No.2) büyük boyutlu heykeltıraşlık eserlerinden de tanıdığımız üzere bir Musa olmalıdır[22]. Kithara ya da lyra çalan Musa bazen Erato bazen de Terpsichore olarak kimlikleştirilmiştir[23]. Ancak vazo resimlerindeki yazıtların da işaret ettiğine göre her müzik aletinin farklı Musa tarafından kullanılabileceği görülmektedir[24]. Herkulaneum'dan bir duvar resmi ise bize Musalar ve onların atributları hakkında bilgi vermektedir[25]. Bu bulguların ışığı altında Kithara Erato ile Lyra ise Terpsichore ile özdeşleştirilmektedir[26]. Heykelciğimiz ile aynı tipoloji içine dahil edebileceğimiz erken örnekleri özellikle Myrina eserleri arasında görebilmek mümkündür[27].
Gövde parçaları içerisinde ilki vücut üst bölümü ile korunmuş olan çocuk heykelciğidir (No.6). Figür yukarıya doğru kaldırdığı sağ kolu, kanatı ve hafif sağa çevrilmiş başı ile bir çocuk Eros’dur[28]. Diğer bir parçada (No.7) korunmuş olan ve bir kadın ile erkek figüründen oluşan grup akla ilk olarak Eros-Psyche ikilisini getirmektedir[29] . Diğer bir olasılık olarak Dionysos-Ariadne çifti de düşünülebilirse de Eros ile Psyche'nin burada betimlenmiş olması güçlü bir olasılıktır[30].
Heykelciklere ait vücut parçaları içerisinde birbirine bitişik iki bacak parçası (No. 14) oturan, çıplak bir kadın heykelciğine ait olmalıdır[31]. Birbirine bitişik olarak betimlenmiş olan bacaklar arasındaki birleşme perdesi dikkat çekicidir[32]. Belirgin bir birleşme perdesine sahip olmayan ve bizim parçamıza benzeyen örnekler de mevcuttur[33]. Diğer bir bacak parçası (No.15) ise bir çocuk bacağı olarak belki Eros (?) figürüne ait olabilir[34].
Pişmiş toprak heykelciklere ait başlar saç tuvaletleri ve dekorasyonunda kullanılan objelerle birbirinden farklı özellikler göstermektedir. Saç stilini, alın üzerinde ve başın arkasında yapılan düzenlemeler şeklinde ele almak mümkündür. Knidos saç stili alın üzerinde uygulamalar arasında sıklıkla karşımıza çıkan bir düzenlemedir. Adını ünlü Aphrodite heykelindeki düzenlemeden alan bu saç stilinde alın üzerinde ikiye ayrılan saçlar bir bant yardımıyla bastırılmakta ve ense üzerinde gevşek bir küme bırakılmaktadır[35]. Pişmiş toprak heykelciklerde bu saç stilinin en eski şekline MÖ 250 yılları civarında rastlanmaktadır[36]. MÖ 3.yüzyıl örneklerinde geriye doğru hafif kıvrımlanan saçların başın her iki yanında ve kulaklar üzerinde küçük kümelenmeler oluşturduğu gözlenmektedir[37]. MÖ 2. yüzyılın erken safhasında kulaklar üzerinde kümeler belirginleşirken, başın arkasında yığın oluşmaya başlar[38]. Kadın başları arasında Knidos saç stilinin MÖ 2. yüzyıl uygulamalarına yaklaştırılabilecek iki örnek bulunmaktadır (No. 9,10). Yüzeyindeki aşınmaya karşın diğer bir başı da (No.8) bu gruba dahil etmek olanaklıdır. Kadın başları arasında alın üzerindeki düzenleme ile Knidos saç stiline yaklaştırılabilen ancak başın yanlarındaki düzenlemeler ile farklı olan uygulamalar söz konusudur. Bunlardan ilkinde (No.l) saçlar başın yan tarafında değil bazı Aphrodite heykelciklerinde de rastlandığı gibi omuzlara dökülmektedir[39]. Diğer iki örnekte (No.2,12) saçın başın yanlarında iri bukleler halinde düzenlendiği görülmektedir[40].
Hellenistik dönemde karşılaşılan saç düzenlemelerinden biri de Lampadion bağ olarak adlandırılan uygulamadır. Bu bağ türü ileriye doğru uzanan gevşek kıvrımlar için kullanılmıştır. Genel olarak enseden ve yanlardan toplanan saçların başın üzerinde kümelenmesi ile oluşan bir bağ stilidir. Başın üzerine kümelenen saçların uç kısımları alın üzerindeki saç bandı tarafından bastırılmaktadır. MÖ 4. yüzyılda bir meşale alevi gibi ileriye doğru uzatılan kısım kalın bir küme halini almıştır[41]. MÖ 3. yüzyıl boyunca bu şeklini koruyan bağ MÖ 2. yüzyıl ortasından sonra şeklini kaybetmeye başlar ve kuyruk ya da küme gevşeyerek başın üzerine doğru yayılır[42]. MÖ 2. yüzyıl ortasından sonra eski geleneği devam ettiren bazı örneklerin yanında geleneğin bozulmaya başladığı, başın arkasında kısa bir kuyruğa dönüşen örnekler de bulunmaktadır[43]. Kadın başları arasında iki örnek (No.8,11 ) bu bağ stilinin gelişimi içerisinde irdelenebilir. İlkinde (No.8) ense kısmındaki topuz ile birlikte saçın uç kısımlarının alın üzerinde band içerisine sokulması neticesinde ortaya çıkan benzer bağ stili söz konusudur[44]. Diğer baş ise (No.11) yüzeyindeki yıpranmaya karşın alın üzerinde taşınan band ve geriye doğru kaymaya başlamış saç kümesi ile bu sınıf içine dahil edilebilecek bir örnek olarak gözükmektedir.
Saçlar ile ilgili diğer bir düzenleme fiyonk bağ olarak adlandırılan stildir. Başın üzerinde taç gibi duran ve saç bitimlerine bir fiyonk şekli verilmesiyle oluşan bu bağ stili gerçek şeklini Lampadion bağ stilinden alır ve MÖ 4. yüzyılın geç döneminde onun bir varyasyonu olarak ortaya çıkar[45]. Bu bağ stilinin MÖ 4. yüzyıldaki en önemli iki temsilcisi Apollon Belvedere ve Capitol Aphrodite'sidir[46], Genelde alın üzerindeki düzenlemelerde Knidos saç stili ile birlikte kullanılan fiyonk bağlar bazı örneklerde görüldüğü gibi kavun dilimi saç stili ile birlikte de kullanılabilmektedir[47]. MÖ 1. yüzyıldan itibaren fiyonk bağ stili adeta bir kelebeğin kanatları biçimine dönüşürek stilize bir forma kavuşurken bağ kısmı da belirginleşir[48]. Kadın başları arasında birinde (No.9) ensede sivrileşen topuz kısım ve başın üzerinde saçların yığılmasına işaret edebilecek bir kalıntı görülmektedir. Bu saç stilini Lampadion bağ ile fiyonk stili arasında düşünmek olanaklıdır. Kadın başında kısmen izlenebilen bu durumdan yola çıkılarak onun Myrina, Troia ve Prienc'den bazı başlarla benzerliği kurulabilir[49].
Kadın başlarında saçlarda alın üzerinde ve başın arkasında yapılan dü-zenlemeler ile ortaya konulan stillerin yanında dekorasyona yönelik süsleme objeleri de kullanılmaktadır. Bunlardan ilki sade süssüz saç bandıdır. Saç bantları Hellenistik dönem boyunca popüler bir süsleme objesi olmuştur. Mısır'da Ptolemaioslar tarafından sevilerek kullanılan saç bantlarının enli olan örneklerini Ptolemaios III ve Ptolemaios IV ile Cleopatra VII'de görmekteyiz[50]. Saç bantlarının MÖ 4. yüzyıldan beri görülen örneklerinde saçlar alın üzerinden itibaren bandın olduğu yere kadar ortadan ikiye ayrılmaktadır. Kadın başları arasında ikisinde (No.8,11) ensiz saç bantları görülmektedir.
Hellenistik dönem içinde yaygın olarak kullanım gören başka bir süsleme objesi ise çelenklerdir. Bunlar meyva ve bitkisel çelenkler ile ince çelenkler olarak karşımıza çıkarlar. Venüs Genetrix tipli kadın heykelciğinin (No.l) başında ince bir çelenk taşınmaktadır. Hellenistik dönem boyunca halka ya da simit şeklindeki ince çelenkler çoğu kez kavun dilimi saç stili ile birlikte kullanılmış olarak karşımıza çıkmaktadırlar[51]. MÖ 2. yüzyılda küçük tipler hakim olup çelenklerin kalınlıkları artarken şekilleri de eskisi gibi yassı değildir[52]., İnce çelenkler zaman içerisinde değişiklik geçirerek başın etrafını çevirirler ve yuvarlatılmış türban halini alırlar[53]. Bu dönemde çelenk ile birlikte alın üzerinde tercih edilen düzenleme Knidos saç stilidir. MÖ 1. yüzyıl içinde ince çelenklerin formunda bozulma başlar. Çelenkler artık başın etrafını çevirmezler ve kulaklar hizasına kadar gelirler. Kadın heykelciğinde (No.l) görülen hafif basık biçimli ve kulaklar hizasına kadar yarım yapılmış ince çelenk MÖ 1. yüzyıl içindeki örneklerden başlayarak izlenebilir[54].
Hellenistik dönemde sıklıkla saçın süslemesi amacıyla karşımıza çıkan stéphane hilal biçimli bir taçtan oluşmaktadır. Genelde sade olan bu süsleme objesi ilk olarak görüldükleri Klasik dönemde tanrıçaların poloslarından ayrılamaz bir forma sahipti[55]. Çoğunlukla Knidos saç stili ile birlikte kullanılan stéphaneler alçak ve yüksek formda olmak üzere iki ana gruba ve pekçok tipe ayrılmaktadırlar. Yüksek forma sahip olanlar çoğunlukla giyimli ya da çıplak olarak oturur biçimde betimlenmiş olan kadın heykelciklerinde karşımıza çıkmaktadırlar. Bu tür heykelciklerde görülen yüksek stéphaneler zig zag ve güneş ışınları gibi motiflerin yanında ajur tekniğinde işlenmiş olan örneklere de sahiptirler[56]. Kadın başlarından birinde (No. 10) stéphane görülmektedir. Kırılma sonucu detaylarını ve kenarlarını yitirmiş olan stéphane tepe kısmında üçgenleşen kısmı ile MÖ 5. yüzyıldan bazı örnekleri hatırlatmaktadır[57]. Ancak Hellenistik dönemde Myrina’dan örnekler yardımıyla kadın başında görülen türden stéphanenin formu hakkında bir fikir sahibi olunabilir[58].
Eserlerin tarihlendirilmesinde genel stilistik özelliklerin yanında aynı kontekstden gün ışığına çıkarılmış olan eserler de fikir vermektedir. Öncelikle çıplak ya da giyimli olarak ve oturur biçimde betimlenmiş olan kadın heykelciklerini ele alırsak ( No.3, 4, 5) bu türde heykelciklerin Hellenistik dönem boyunca özellikle Doğu Yunan atölyeleri tarafından yoğun biçimde üretildikleri görülmektedir[59]. MÖ 3. yüzyıl sonu ile 2. yüzyılın başında vücut hatlarının verilmesinde belirsizleşmenin başlaması ile etin işlenişindeki ilgisizlikle birlikte Mithridates Savaşları öncesinde MÖ 1. yüzyılın ilk çeyreğindeki örneklerde dejenerelik gözlenmektedir[60]. MÖ 1. yüzyılda çıplak olarak betimlenen örneklerde göğüsler küçülmüş, omuzlar çok daralmış ve omuzdan kalça kısmına kadar olan vücut bölümünde bel ayrımı ortadan kalkmıştır[61]. Giyimli oturan kadın heykelciği ile çıplak kadın heykelciği gövde parçaları (No.3, 4) gösterdikleri vücut oranları ile MÖ 2. yüzyılın ortası civarına ait olmalıdır. Diğer vücut parçası ise (No.5) kıyaslanabilen örnekler aracılığı ile biraz daha geç bir tarihe verilebilir[62].
Aynı mezardan ele geçmiş üç heykelcik (No.l, 2, 6) Hellenistik dönem örneklerine göre vücutlarda hacimliliği yitirmiş ve yassılaşmıştır. Aynı mezarda beraber gün ışığına çıkarılan çeşitli formlardaki cam buluntular heykelcikler için de kabul edilebilecek bir tarih olan MS 1. yüzyıl veya biraz daha sonrasını vermektedirler[63]. Dağılmış durumdaki bir mezardan ele geçen pişmiş Eros-Psyche betimletileli levhacık da (No.7) beraber bulunan terra sigillata tabağın verdiği tarihe göre MS 1. yüzyıl içinden olmalıdır[64].
Kadın başları arasında Lampadion bağ stilli baş (No.8), başın arkasında oluşmuş kümelenmenin geriye doğru kayması ile bağ stilinin karakterini yitirmeye başladığı düşünülebilir. Gerçek, bozulmamış Lampadion Bağ stilinin MÖ 4. ve 2. yüzyıl ortası arasında görüldüğü düşünülürse bu baş için 2. yüzyılın ortasından sonraki bir tarih uygun gözükmektedir[65]. Saç tuvaletinde geç Lampadion Bağ ve erken Fiyonk Bağ stili arasındaki bir stili yansıtmakta olan kadın başı (No.9) Troia ve Myrina'dan iki örnek ile kıyaslanabilir[66]. Kadın başı Troia örneğinden daha geç ancak Myrina örneğine göre de daha erken bir tarzı yansıtıyor olmalıdır.
İki kadın başı (No.12, 13) yalnız gösterdikleri stil aracılığı ile değil beraber ortaya çıkarılan mezar buluntularının yardımıyla da tarihlendirilebilmektedir. Bunlardan ilki (No.12) günlük kullanıma ait Roma dönemi kapları ve terra sigillata kase ile birlikte aynı mezarda bulunmuştur. Kasenin bize verdiği tarih MS geç 1.yüzyıl - erken 2. yüzyıl arasıdır[67]. Diğer kadın başı (No. 13) ile birlikte aynı mezardan kandil, cam ve terra sigillata kaplar gün ışığına çıkarılmıştır. Bu buluntu grubu içindeki kandiller MS 1. yüzyılın ikinci yarısı ile 2. yüzyılın başı arasına verilmektedirler[68]. Cam ve sigillatalar için de önerilen tarih yaklaşık aynı zaman dilimini kapsamaktadır[69]. Diğer kadın başlarından birinde (No.10) Knidos saç stili ile birlikte alçak bir stéphane göze çarpmaktadır[70]. Stéphanenin gösterdiği form özellikleri MÖ 2. yüzyılın sonları civarını düşündürmektedir. Kadının ovalleşmeye başlamış yuvarlak yüz formu da bize tarihilendirme konusunda yardımcı olabilir. Dolgun yuvarlak yüz formları en güzel örneklerini MÖ 3. yüzyıl içinde vermişlerdir[71]. Özellikle Pergamon’dan birkaç eserde bu karşımıza çıkmaktadır[72] Dejenere olmuş yüz şekillerinin Mithridates Savaşlarından önce son bulduğu da bilinmektedir[73]. Bu noktadan hareketle kadın başı MÖ 2. yüzyılın sonu ile 1. yüzyılın başı arasından bir tarihe verilebilir.
Lampadion bağ stili içinde değerlendirdiğimiz diğer bir kadın başı (No.11) aynı bağ stiline sahip gözüken diğer baş ile (No.8) kıyaslanabilir[74] . Buna göre kadın başı bu bağ stilinin göstediği gelişim için erken bir örnek olarak MÖ 2. yüzyıl ortası civarına verilebilir.
Vücut parçaları içinde bir Hieorodoulos’a ait olması muhtemel çift bacak parçası (No. 14) özellikle Troia ve Delos’dan örneklere benzerlik göstermektedir[15]. Bu örnekler ışığı altında bu parça MO 3.yüzyıl sonu ile 2. yüzyıl başı arasına tarihlendirilebilir. Diğer vücut parçaları da (No.15,16,17) benzer niteklikleri ile aynı tarihlerden olmalıdırlar.
KATALOG
1. Giyimli Kadın Heykelciği :
Gülpınar-Smn Nekropolü 1989 çalışması- III B8 mezarı
Çanakkale Müzesi Env.No. 5772
Yükseklik : 16,5 cm.
Genişlik : 6,7 cm.
Derinlik : 3,4 cm.
Koyu devetüyü renkli hamurlu heykelcik kırık parçalarının birleştirilmesi ile kısmen tamamlanmıştır. Ayakta duran giyimli olan kadın figüründe baş üzerinde halka biçimli türban taşınmaktadır. Saçlar alının üzerinde üçgenleşerek ikiye ayrılmakta ve boyunun iki yanından omuzlara dökülmektedir. Yüz detayları siliktir. Vücudun büyük bölümünü örtecek biçimde bir himationa sarınmıştır. Sol göğüs açıkta bırakılmıştır. Sağ el ile giysinin bir kenarı yukarıya doğru kaldırılmakta diğer kenarı ise sol kolun bilek kısmının etrafından aşağıya doğru dökülmekledir. Olasılıkla sol elde meyve türünde bir obje tutulmaktadır.
2. Oturan Kadın Heykelciği :
Gülpınar-SMN Nekropolü 1989 çalışması- III B 8 mezarı
Çanakkale Müzesi Env. No.5771
Yükseklik : 12,6 cm.
Genişlik : 4,5 cm.
Derinlik : 3,8 - 6,1 cm.
Koyu devetüyü renkli hamurlu heykelcik kaide kısmındaki kırıklar dışında sağlamdır. Yüzeyde aşınma mevcuttur. Kayalık olarak nitelendirilebilecek bir zemin üzerinde oturan ve giyimli kadın heykelciğinde zemine yakın bölümdeki elbise kıvrımlarında boya izleri bulunmaktadır. Alın üzerinde düz, yanlarda bukleler halinde verilen saç tuvaletine sahiptir. Altta chiton onun üzerinde himationa sarınmış olan kadın figürü sağ eli ile kithara çalmaktadır. Heykelciğin işlenmemiş sırt kısmında bir buhar deliği görülmektedir.
3. Oturan Kadın Heykelciği :
Gülpınar- Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükseklik : 11,1 cm.
Genişlik : 2,1 - 2,9 cm.
Derinlik : 1,8 - 4,4 cm.
Pembemsi devetüyü renkli hamurludur. Dört kırık parçanın birleştirilmesi ile tamamlanmıştır. Baş kısmı ve kolları eksiktir. Vücudunun her iki yanında kolların monte edilebilmesi için yuvalar mevcuttur. Oturur pozisyondaki kadın figürü göğüslerin altından kuşak aracılığı ile sıkılan uzun bir chiton taşımaktadır.
4. Oturan Çıplak Kadın Heykelciği Parçası :
Gülpınar- Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükseklik :4,7 cm.
Genişlik : 2,1 cm-2,5 cm.
Derinlik : 1,8 cm.
Açık kiremit rengi hamurludur. Heykelciğin kolları ve baş kısmı ele geçmemiştir. Vücut alt bölümü kırıktır. Vücudun sol tarafında kol için oluşturulmuş bir yuva mevcuttur. Çıplak betimlenmiş vücut üzerinde herhangi bir giysi kalıntısı gözükmez.
5. Oturan Çıplak Kadın Heykelciği Parçası :
Gülpınar- Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükseklik : 4,1 cm.
Genişlik : 2,7 cm.
Derinlik : 1,3 cm.
Koyu kiremit rengi hamurludur. Heykelciğin gövde ön kısmına ait bir parçadır. Parçada boyun kısmının altından bel kısmına kadar olan vücut ön bölümü korunabilmiştir. Çıplak betimlenmiş vücudun ön bölümünde göğüsler arasında madalyona benzeyen bir obje yer almaktadır.
6. Çocuk Heykelciği Parçası :
Gülpınar-SMN Nekropolü 1989 çalışması- III B8 Mezarı
Çanakkale Müzesi Envanter No.5773
Yükseklik : 5 cm.
Genişlik : 6,9 cm.
Derinlik : 2,7 cm.
Koyu devetüyü hamurludur. Heykelciğin pek çok parçası eksiktir. Kanatlı çocuk Eros'un betimlendiği heykelciğin üst bölümü kısmen korunmuştur. Sağ kanat ve yukarıya kaldırılan sağ kol ile baş kısmı korunabilmiştir.
7. Pişmiş Toprak Levhacık Parçası :
Gülpınar-SMN Nekropolü 1989 çalışması-IV B Sondajı
Çanakkale Müzesi Envanter No.5786
Yükseklik : 6,5 cm.
Genişlik : 4,5 cm.
Dış çerçevesi kırık olan levhacık üzerinde birbirine sanlmış vaziyette betimlenmiş iki figüre ait gövde kalıntısı mevcuttur. Her ikisi de çıplak olan figürlerden sağdaki figür erkek, soldaki ise kadındır. Baş kısımları ve ayak bölümü kırıktır.
8. Kadın Başı :
Gülpınar -Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükseklik: 3,3 cm.
Genişlik : 2,2 cm.
Derinlik : 2,4 cm.
Devetüyü hamurludur. Yüz detayları aşınmış durumdadır. Ovale yaklaşan yüzü, sığ bir alın kısmı vardır. Küçük sivrice bir çenesi bulunmaktadır. Alın üzerinde saçları bastıran enli bir saç bandı görülmektedir. Saç başın üzerinde yüksek bir kabartı yaptıktan sonra arkada sivri bir topuz haline sokulmuştur.
Gülpınar-Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükseklik : 4,4 cm.
Genişlik : 2,4 cm.
Derinlik :3,7 cm.
Açık kiremit rengi hamurludur. Başın yüzeyinde aşınma mevcuttur. Ovale yaklaşan yüze, küçük dudaklara sahiptir. Saçlar başın gerisinde topuz oluşturduktan sonra yukarıya doğru toparlanmıştır. Başın her iki yanında saç kıvrımları gözlenmektedir.
10. Kadın Başı :
Gülpınar-Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükseklik: 4,4 cm
Genişlik: 2,8 cm
Derinlik: 3,6 cm
Açık kiremit rengi hamurludur. Ovale yaklaşan yüz kısmına, küçük dudaklara sahiptir. Yukarıda üçgenleşen geniş bir alın yapısı vardır. Alın üzerinde üçgen oluşturacak biçimde düzenlenen saçlar başın arkasında sivri bir topuz oluşturmaktadır. Baş üzerinde alçak bir stéphane taşınmaktadır. Başın her iki yanında küpeler görülmektedir.
11. Kadın Başı :
Gülpınar-Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükseklik : 3,3 cm.
Genişlik :2,3 cm.
Derinlik : 2,7 cm.
Açık kiremit rengi hamurludur. Başın detayları aşınmıştır. Ovale yaklaşan yüzü, küçük dudakları ve burunu vardır. Başın üzerinde ensiz bir saç bandı taşınmaktadır. Sol kulakta küçük bir küpe bulunmaktadır.
12. Kadın Başı:
Gülpınar - SMN Nekropolü 1989 çalışması- IA2 Mezarı
Çanakkale Müzesi Envanter No.5716
Yükseklik: 6,1 cm
Genişlik: 1,8 cm
Kırmızımsı kiremit rengi hamurludur. Başın yalnızca ön kısmı korunmuştur. Ovale yaklaşan yüz formuna, sığ alın kısmına, dolgun yanaklara ve etlice çene kısmına sahiptir. Başın her iki yanında iri bukleler halinde verilmiş saç tuvaletine sahiptir.
13. Kadın Başı:
Gülpınar-SMN Nekropolü 1989 Çalışması-III Al Mezarı
Çanakkale Müzesi Envanter No.5736
Yükseklik : 3,6 cm.
Genişlik :2,7 cm.
Derinlik : 3,3 cm.
Kiremit rengi hamurludur. Yuvarlağa yakın yüze, küçük dudaklara ve çeneye sahiptir. Alın kısmı sığtır. Saçlar baş üzerinde ince kıvrımlar halinde izlenmektedir.
14. Çift Bacak Parçası:
Gülpınar-Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükseklik :4,6 cm.
Genişlik :2,4 cm.
Derinlik: 2,4 cm.
Açık Kiremit rengi hamurludur. Birbirine biüşik bacaklar üzerinde hilal biçimli belki sandalet bağı izleri mevcuttur.
15. Bacak Parçası:
Gülpınar-Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükselik :3,3 cm.
Genişlik : 1,2 cm.
Açık Kiremit rengi hamurludur.
16. Bacak Parçası:
Gülpınar-Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükselik :3,8 cm.
Genişlik :2,4 cm.
Koyu devetüyü rengi hamurludur.
17. Omuz-Kol Parçası:
Gülpınar-Hilmi Özak Tarlası 1986 A Sondajı
Yükselik :4,3 cm.
Genişlik :1,6 cm.
Açık devetüyü rengi hamurhıdur.