Soloi-Pompeiopolis, Mersin ilinde Mezitli ilçesinin Viranşehir beldesinde yer alır. Antik kaynaklarda kentin yeri, Kilikia Thrakheia (Dağlık Kilikia) ile Kilikia Pedias (Ovalık Kilikia) arasında sınır oluşturan eski Lamas Çayı’nın (Bugün Limonlu Çayı) doğusu olarak belirtilmiştir. Kent, Ovalık Kilikia’nın da batı sınırı kabul edilir.[1] Klaudios Ptolemaios Geographika adlı eserinde kentin koordinatlarını 67°15’ 36°40’ olarak verir.[2] Kentin bulunduğu Kilikia Bölgesi’nde dikkati çeken en önemli coğrafi unsur Orta Toroslardır. Kilikia ovasına dökülen ırmaklar Torosları dört beş parçaya ayırır. Daha batıda Bolkar ve Aladağ dizileri arasından geçen Kydnos (Tarsos Çayı veya Berdan Çay) ırmağı, geçtiği yol boyunca Kilikia Kapısı denilen Gülek Boğazı’nı oluşturur. Kilikia Kapıları (Kilikiai Pylai) olarak adlandırılan Gülek ve Sertavul geçitleri ile Anadolu, Mezopotamya, Suriye ve Akdeniz arasında bir geçit yolu olan Kilikia, bu coğrafi durumu nedeniyle her dönemde stratejik bir nokta olmuştur.[3] Soloi da konumu itibariyle Kilikia’daki bir liman kenti olarak hem ekonomik hem de stratejik açıdan önem kazanmıştır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin Sikke Koleksiyonu’nda yer alan ve Soloi-Pompeiopolis (Ovalık Kilikia) kenti adı altında kayıtlı, yedi tanesi gümüş, yirmi yedisi bronz olan yayımlanmamış 34 sikke, çoğunlukla kentin tarihi boyunca bastığı sikkelerden örnekler içerir. Bu çalışmada söz konusu 34 sikke incelenmiştir. Sikkeler çoğunlukla satın alma yoluyla müzeye kazandırılmış olup, buluntu yerlerine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmamaktadır.[4]
1. Kentin Tarihine Genel Bakış
Soloi-Pompeiopolis’in kuruluşu MÖ. I. binyılın başlarından itibaren devam eden Hellen kolonizasyon hareketine tarihlenir. Önceleri bir Fenike yerleşimi olan kentin adı Fenike dilinde “Kayalar şehri” anlamına geliyordu.[5] Bu Fenike yerleşimi daha sonra Hellen kolonisi haline gelmiştir.[6] Soloi’un kahramanlar çağlarına ait olan mythoslarla destekli göçler olarak tarih yazımında yer alması, kentin kuruluşunun MÖ. VIII.-VII. yüzyıllarda gerçekleştiğini işaret etmektedir.[7] Beloch, kentin kuruluşunu yaklaşık MÖ. 700 yılları olarak belirlemiştir.[8]
Soloi, Rhodos’dan, adanın doğu kesiminde kalan Lindos kentinden gelenler tarafından koloni haline getirilir. Kentin Fenike’den sonra bir Rhodos kolonisi olduğu Antik kaynaklarda sıkça ifade edilir.[9] Polybios aralarında Soloi’un da bulunduğu toprakların Bergama Kralı Eumenes’e verilmesi tartışılırken, Rhodosluların Roma Senatosu’na gelerek Soloi halkının da kendileri gibi bir Argos kolonisi olduğunu ve Soloiluların Roma’dan özgürlüklerini, Rhodosluların yardımıyla almalarının doğru olacağını anlattıklarını söyler.[10] Bunun nedeni muhtemelen Soloi’da Rhodoslu pek çok kişinin yaşamasıdır.[11]
Arkeolojik veriler de kentin bir Rhodos-Lindos kolonisi olduğuna işaret etmektedir. Rhodos kuşlu kâseleri, boyalı seramik parçaları, Ionia kapları ve Erken Korinth seramiği parçaları Soloi’un Rhodos-Lindos kolonisi olarak MÖ. VII-VI. yüzyıllarda Hellen dünyası ile yoğun ilişkiler içinde olduğunu göstermektedir.[12]
Kilikia bölgesi, Perslerin Anadolu’nun büyük bir kısmını elde ettiği MÖ. VI. yüzyılın ortalarına kadar, önce Babil Krallığı’nın işgalinde, daha sonra da Lydia Krallığı’nın denetiminde kalır. Assur ve Babil egemenliklerinin sona ermesi ve ardından ortaya çıkan merkezi otorite boşluğu süreci içinde, Syennesis denilen yerel bir krallık bölgeyi yönetmeye başlar.[13] I. Dareios (MÖ. 521-485) zamanında, Kilikia Persler tarafından ele geçirilir. Soloi bu dönemde Persler için önemli bir liman kenti olur.[14] MÖ. VI. yüzyılın ortalarından MÖ. IV. yüzyılın son çeyreğine yani Büyük İskender’in gelişine kadar bölge Pers egemenliğinde kalır.
Anadolu’daki Pers egemenliği Makedonia Kralı Büyük İskender’in Doğu Seferi ile son bulur.[15] Arrianos’un aktardıklarından anlaşılıyor ki İskender Tarsos’ta bir süre kaldıktan sonra Pers taraftarlığını sürdüren Soloi üzerine yürür.[16] 333 yılında Soloi’u hâkimiyetine alan İskender, Perslere karşı sempatisinden dolayı kenti 200 talanton para cezasına çarptırır.[17]
İskender’in ölümünden sonra komutanları arasında başlayan mücadelede, Soloi önce Pleistarkhos’un, sonra da Demetrios’un kontrolüne geçer.[18] Demetrios ile Seleukos arasındaki mücadelenin MÖ. 283 yılında Demetrios’un ölümüyle sonuçlanması üzerine Soloi, Seleukosların egemenliğine girer. MÖ. 281 yılında Seleukos ile Lysimakhos arasında yapılan Kyrupedion Savaşı’nda Lysimakhos’un yenilgisi bölgede MÖ. 188’e kadar sürecek Seleukos hâkimiyetini başlatır.[19] Kent, bu dönemde bir süre Ptolemaioslarla Seleukoslar arasında el değiştirse de en parlak çağını uzun süre hâkimiyetinde kaldığı Seleukoslar zamanında yaşar ve Seleukos Krallığı’nın Tarsos’tan sonra en önemli sikke darp merkezi olur.[20]
Seleukos Krallığı’nın yıkılmasından sonra merkezi otoritenin dağılması neticesinde Isauria ve Dağlık Kilikia’da ‘korsan’ denilen denetimsiz güçler ortaya çıkmaya başlar. Bölgedeki korsan faaliyetlerine son vermek için, Roma tarafından görevlendirilen Pompeius Magnus, Kilikia’yı zaptederek korsanlığa son verir. Korsanlardan sağ kalanların bir kısmını Soloi’a yerleştirerek kentin onarımına yardım eder.[21] Ayrıca Soloi’a “Pompeius’a ait kent” anlamında “Pompeiopolis” adını veren Pompeius kendi adına sikke de darbettirir. Pompeius, Soloi’a özgür kent statüsü (civitas libera) verir.[22] Bu olay sonucu kentte Pompeius erası MÖ. 66 yılı Ekim ayında başlar.
2. Soloi-Pompeiopolis’te Sikke Darbı Işığında İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ndeki Soloi-Pompeiopolis Sikkeleri’nin Değerlendirilmesi
a. Klasik Dönem
Soloi-Pompeiopolis kentinin MÖ. c. V. yüzyılın ortalarından itibaren ağırlıklı olarak gümüş sikke bastığı görülmektedir. Kent ilk dönem sikkelerini Pers standardında ΣOΛΕΩN ve ΣOΛIKON olarak basar.[23] Kilikia kentlerinde kullanılan ve “Pers” olarak adlandırılan bu sistemin Pers ağırlık sisteminden esinlenilerek üretildiği ve Atina sikkeleri ile değişimde kolaylık sağlaması için oluşturulduğu düşünülmektedir.[24] Pers egemenliğinde olmasına rağmen kendi adına sikke darbettirmesi büyük ölçüde özgürlüğünü koruduğunu göstermektedir.[25]
Kilikia bölgesi darpları üzerindeki Hellence ve Aramice lejandları inceleyen Casabonne, sikkeler üzerinde Hellence lejandların üç farklı formda yer aldığını tespit eder. Birincisi, ΣOΛΕΩN örneğinde de gördüğümüz genetif çoğul formda, Mallos kentinde istisnai bir durum olarak -TAN, -THΣ son ekleriyle yer alır (MAΛΛOTHΣ). Son olarak Nagidos, Kelenderis, Soloi ve Holmoi gibi kentlerin sikke lejandlarında -IKON son eki de görülmektedir (ΣOΛIKON). [26] Waddington, genetif çoğul ile biten lejandların kentlere ait bir tür yerel otonominin işareti olduğunu ve neutrum tekil lejandların dışarıdan bir otoritenin, yani Pers satrabının varlığını ifade ettiğini ileri sürer.[27] Ancak bu varsayımı her kent için doğrulamak çok kolay değildir. Soloi genetif çoğulu kullanırken neden Kelenderis, Holmoi, Tarsos ve Mallos’un genetif çoğulu hiç kullanmamış olmaları konusunda hala tatmin edici bir cevap bulunmamaktadır. Hellen lejandlarının seçilmesinde kültürel (gelenek, lehçe) ve ekonomik nedenler etkili olmuş olmalıdır. Bunlar tam olarak bilinmeden lejandların neden farklılık gösterdiğini bilmek mümkün değildir.[28]
Soloi’un bastığı ilk sikkelerde en eski tip okçu figürü, okçu başı ve diz çökmüş okçu olarak karşımıza çıkar.[29]
Diz çökmüş okçu/Amazon ikonografyası uzun süre tartışma konusu olmuştur. Okçu erkekten Amazon’a kadar çeşitli yorumları içeren bu ikonografi tartışması Babelon, Imhoof-Blumer, Robinson, Bovon ve Casabonne tarafından değerlendirilmiştir.[30] Varılan son noktada bu bir Amazondur ve Strabon’un da belirttiği gibi Kilikia’da öldürülen Kimmer kralı ile alakalıdır.
Bu tip V. yüzyılın üçüncü çeyreğinde yani yaklaşık MÖ. 465 yılına doğru basılmaya başlamıştır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bulunan beş sikke bu döneme aittir (kat. no. 1-5). 1 ve 2 no’lu sikkerlerde ön yüzde okçu betimi ve arka yüzde de üzüm salkımı resmedilmiştir. Okçu figürü yarı diz çökmüş, başında konik bir tiara, iki eliyle bir yay/ok tutarken, yayını sınarken veya tuttuğu oka/yaya doğru bakar vaziyette, oktanlığı/sadağı yanında asılı olarak görülmektedir. 3, 4 ve 5 no’lu sikkelerde okçu yahut Amazon başı yer alır. Bu sikkelerde okçu başı, kulakları hizasında küçük kanatlarla süslü konik bir tiara takarken görülmektedir. Bu gruptaki sikkelerden 2 no’lu sikkenin arka yüzünde ethnikon ΣOΛΕΩN ya da ΣOΛIKON olması gerekirken [A]ΓXIAΛ[A] olarak okunabilmektedir. Pers standardında basılan bu sikke tipolojik olarak bir Soloi sikkesidir. Ancak lejand Hellence “Ankhiala” olarak okunmaktadır. Dolayısıyla bu sikkenin Soloi sikkesi olmadığı ancak kentin hemen yakınında Arrianos ve Strabon’un bahsettiği Ankhialos olarak bilinen yerleşime ait olduğu düşünülebilir.[31] Literatürde bu sikke ile birbirine çok yakın zaman diliminde basılan, ancak Aramice lejand taşıyan ve Soloi’a atfedilen sikkeler konusunda iki ayrı tartışma mevcuttur.[32] Robinson sikkelerin Soloi’a ait olduğunu ileri sürerken, Casabonne Aramice lejandlı bu sikkelerin Soloi’a değil, ayrı bir yerleşim yeri olarak Ankhialos’a ait olduğunu savunur.[33] Diğer yandan Forlanini ise, Ankhialos’un Soloi’un eski yerel adı olduğunu dolayısıyla sikkelerin aynı kente ait olduğunu ileri sürer.[34] Dolayısıyla söz konusu sikke, üzerinde düşünülmesi gereken pek çok soruyu beraberinde getirmektedir.[35]
Klasik dönem sikkelerinin arka yüzünde, çoğu zaman kare incusta filizli ve yapraklı olmak üzere çeşitli şekillerde betimlenmiş üzüm salkımı görülür. Üzüm salkımı Küçük Asia’da Tralleis, Nysa, Ephesos, Philadelphia, Temnos gibi pek çok kentte kullanılan bir semboldür.[36] Bu durum Dionysos kültü ile ilgilidir. Kentin Hellenistik dönem ve Roma İmparatorluk dönemindeki sikkelerinde de Dionysos tipi görülmektedir.[37]
Okçu figürü MÖ. IV. yüzyılın başında yerini Tanrıça Athena tipine bırakır.[38] Söz konusu sikkeler MÖ. 380’e tarihlenen iki definede (IGCH 1259 ve CH VIII, 91) karşımıza çıkmaktadır.[39] Farklı kataloglarda tarihlendirmeler değişiklik göstermektedir.[40] Müzedeki iki sikke bu döneme tarihlidir (kat. no. 6-7). Kent tanrıçası olan Athena, müzedeki örneklerde de, bu dönem sikkelerinde genel olarak görüldüğü gibi sorguçlu ve griffonlu olarak Attika tipi miğferle betimlenmiştir.[41] Sikkelerin arka yüzünde kare incusta filizli üzüm salkımı yer almaktadır. Attika tipi miğfer ile görülen Athena tipi MÖ. c. IV. yüzyılın ikinci çeyreğinde sona erer. Bu dönemde Kilikia bölgesindeki özerk bir krallık olan Syennesis kralı, Kyros’un Kilikia kapılarından geçmesine engel olmadığı, ona gösterdiği ilgi ve yardımlardan dolayı, Pers yönetimi tarafından cezalandırılır. Tacı ve tahtı elinden alınarak, özerk Kilikia Krallığı tam bağımlı olarak Persepolis’e bağlanır. Böylece MÖ. 401’den itibaren Syennesis Hanedanı ve Kilikia Krallığı sona erer.[42] Kilikia bölgesindeki bu özerk krallığa son verilmesinden sonra Soloi, Mallos kentinde de görüldüğü gibi ön yüzde boynunda aslan postundan başlık ile Herakles ve arka yüzde Pers tiarası ile sakallı satrap başının yer aldığı sikkeler basar.[43]
MÖ. IV. yüzyılın II. yarısında Soloi, Athena tipi sikkelerini yeniden basmaya başlar.[44] Tipolojide görülen en belirgin değişiklik daha önce kullanılan Attika miğferinin yanı sıra Korinth miğferinin de yer almasıdır. Ayrıca kentin bu dönem sikkelerinde magistratus isimleri görülmektedir. Müze koleksiyonunda bulunan iki bronz sikke bu döneme tarihlenmekte ve ön yüzlerinde Attika miğferli Athena başı, arka yüzde ise üzüm salkımı bulunmaktadır (kat. no. 8-9). Farklı dönemlerde görülen Tanrıça Athena tipi, Soloi’u kuran Lindoslularla ilişkilidir. Lindos’ta güçlü bir Athena kültü vardı. Athena Lindia Tapınağı da bunun önemli bir göstergesidir. Soloi’a yerleşen Lindoslular Athena kültünü burada da sürdürmüş görünmektedir.[45] Gladiss’e göre MÖ. IV. yüzyıla tarihlenen yazıtta geçen Athenadotos adı kentte Athena kültünün varlığını kesinleştirmektedir.[46] Son olarak Soli Höyük’te yapılan arkeolojik kazılarda bulunan Arkaik döneme ait kaplama levhaları akropolde bir Hellen tapınağının varlığına işaret etmektedir. Kent tanrıçası Athena olduğundan tapınağın da Athena’ya ait olduğu ileri sürülmektedir.[47]
b. Hellenistik Dönem
Bu dönemdeki Soloi sikkeleri üç kısıma ayrılır. Bunlardan ilki Büyük İskender’e ve Balakros’a ait sikkeler, ikincisi kente ait sikkeler, üçüncüsü Hellenistik krallıklara ait sikkelerdir.[48] Hellenistik dönemde genel olarak gümüş ve bronz sikke basılmıştır.
Büyük İskender ve Balakros’a ait sikkelerden sonra[49], Soloi kendine ait sikkeleri MÖ. III. yüzyılın başından itibaren yeniden basmaya başlar. Bu sikkeler I. Yüzyıla kadar devam eder.[50] İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ndeki onsekiz sikke, kentin MÖ. II. ve I. yüzyıllarda bastığı sikkelerdir (kat. no. 10-28). Müzedeki sikkelerin ön yüzünde dönemin sikke tipolojisine uygun olarak Korinth veya Attika miğferli Athena, Artemis, Şehir tanrıçası (Tykhe) ve Helios görülür. Athena ve Artemis kentin sütunlu caddesindeki sütun başlıklarında betimlenen tanrıçalar arasında yer almaktadır.[51] Yine, daha sonra imparatorluk dönemi sikkelerinde de arka yüzde görülen Helios tipi, kenti kuranların “Tanrı Helios’un yeri” olan Rhodos’tan (Lindos) geldiklerini düşündüğümüzde şaşırtıcı olmaz. Müzedeki sikkelerden 20 ve 24 no’lu sikkeler üzerinde gül kontrmarkı bulunmaktadır. Kontrmarklar bilindiği gibi sikkenin değerinde yapılan değişikliği ya da sikke basan otoritedeki değişikliği gösterdiği gibi, propaganda amaçlı da basılabiliyordu. Buradaki basılma nedeni net olmamakla birlikte, Rhodos’un sembolü olan gülün kontrmark olarak seçilmesi, yine Soloi’un bu kentle olan bağlantısını akla getirmektedir.[52] Çünkü tam da MÖ. II. yüzyılda Rhodos gülü sadece kontrmark olarak değil, bahsedildiği gibi arka yüz tipi olarak da karşımıza çıkar. Rhodos’un klasik sikke tiplerinden ön yüzde Helios başı ve arka yüzde Rhodos gülü Soloi sikkelerinde MÖ. II. yüzyıldan itibaren yer almaya başlar.[53] Kentin Rhodos ile olan bağlarını bu şekilde sikkelerine yansıtması MÖ. 190 yılındaki Magnesia Savaşı ve ardından taraflar arasında imzalanan Apameia Barışı ile bağlantısını düşündürmektedir. Zira Polybios, aralarında Soloi’un da bulunduğu toprakların Eumenes’e verilmesi tartışılırken, Rhodosluların Roma Senatosu’na gelerek kendilerinin Soloi halkıyla akrabalık bağlarının dikkate alınmasını ve Soloiluların Roma’dan özgürlüklerini, Rhodosluların yardımıyla almalarının doğru olacağını anlattıklarını söyler.[54] Belki de Soloi, özellikle bu dönemde sikkelerinde Rhodos ile olan bağlarına yer vererek, Rhodosluların kendilerine verdiği desteğin haklılığı konusunda bir çeşit propaganda yapmayı hedeflemişti.
c. Roma Dönemi
Kentin Erken Dönem Roma sikkeleri Pompeius Magnus’un bastığı sikkelerle başlar. Sikkelerin arka yüzünde Pompeius’a veya Pompeiopolis halkına ait anlamına gelen, ПОΜΠΗΙANΩN, ПОΜΠΗΙΟΠΟΛΕΙΤΩΝ, ПОΜΠΗΙΟΠΟΛΙΤΩΝ, yazılıdır. Pompeius döneminde basılan bu sikkelerin tipolojik karakteristiği ön yüzünde Pompeius başı, arka yüzde ise elinde çelenk ile betimlenen Nike figürü ya da Nike tutan oturan Athena tipidir.[55] Sikkelerde ayrıca memur adları da bulunur. Pompeius kentin kurucusu olarak ön yüzde ölümünden sonra da (Tiberius, Domitianus, Nero ve Marcus Aurelius dönemlerinde) basılmıştır.[56] Bu sikkelerde sikkenin basıldığı tarih yer alır.[57]
İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ndeki iki sikke ön yüzde Pompeius başı, arka yüzde çelenkle sağa ilerleyen Nike figürünü taşır ve Pompeius döneminde basılmıştır (kat. no. 29-30). 31 no’lu sikkenin ön yüz tipi ise Marcus Antonius’u da çağrıştırmaktadır. Ancak sikke üzerinde Marcus Antonius dönemini işaret eden herhangi bir tarih okunamamıştır. Bu sikkedeki ön yüz SNG Levante Cilicia cildindeki 877 no’lu sikke ile büyük benzerlik göstermektedir. Ancak SNG cildindeki bu sikkenin arka yüzünde oturan ve elinde Nike tutan Athena figürü yer almaktadır. BMC kataloğunda 53-54 numaralı sikkelerinde, ön yüz portreleri Hill tarafından Marcus Antonius’a atfedilmiştir.[58] Ancak, Boyce Roma Cumhuriyet döneminde basılan Pompeiopolis sikkelerinde tamamen Pompeius başının basıldığını dolayısıyla bunun Marcus Antonius olamayacağını savunur.[59] Ayrıca Pompeius şehrin kurucusu olarak Roma İmparatorluk döneminde kentin Marcus Aurelius sikkelerinin ön yüzünde de yer almıştır.[60]
Soloi-Pompeiopolis’in yarı otonom imparatorluk dönemi sikkeleri İmparator Nero (MS. 54-68) ile başlayıp Trebonianus Gallus (MS. 251-253) ile biter. Domitianus dönemine kadar olan sikkelerinde magistratus isimleri görülmektedir. Geç dönem sikkelerinde değer birimi Aς (=6 assaria) yer almaktadır.[61]
Soloi-Pompeiopolis’in bronz olarak bastığı Roma İmparatorluk dönemi sikkelerinin ön yüzünde impartorların baş ya da büstleri ile imparatorların isim ve unvanları yer alır. Kent sikkelerinde arka yüz tipi olarak Athena, Apollon, Artemis, Asklepios-Hygieia, Dionysos, Helios, Poseidon, Sounias, Şehir Tanrıçası/Tykhe ve Zeus tipleri görülür.[62] Arka yüzde çoğul genetif olarak halkın adı (ethnikon) ΠOMΠHIOΠΟΛEITΩN ve bazen de ΠOMΠHIOΠΟΛITΩN olarak okunmaktadır. Roma kent sikkeleri Nagidos kazısında 1 adet[63], Anamur Müzesi’nde 6[64], Hatay Müzesi’nde 6[65], Silifke Müzesi’nde 16 kadar Hellenistik ve Roma dönemine tarihli Soloi sikkesi tespit edilmiştir.[66] Son olarak Antiokheia’da yapılan kazılarda Soloi’un Roma dönemine tarihli sikkeleri ele geçmiştir.[67] Bu durum Soloi sikkelerinin Kilikia Bölgesi ve civarında dolaşımda olduğuna işaret eder.
Müze koleksiyonunda bir adet sikke Roma İmparatorluk dönemine tarihlenmektedir. Sikke üzerindeki aşırı korozyon nedeniyle kesin olarak dönem tespitini yapmak güçtür (kat. no. 32). Ne var ki ön yüzdeki lejanddan okunabildiği kadarıyla Trebonianus Gallus’a ait bir sikke olduğu tahmin edilmektedir. Arka yüzde ise, muhtemelen ayakta duran bir Dionysos betimi bulunmaktadır.
Son olarak, kataloğun sonunda yer alan 33 ve 34 no’lu sikkelere mevcut kataloglarda rastlanılmamıştır. Bu sikkelere, Silifke, Anamur, Mersin müzeleri sikke koleksiyonlarında[68], Soloi kazılarında[69] ve bölgedeki diğer kazılarda (Elaiussa Sebaste, Nagidos) bulunmuş sikkeler arasında da rastlanılmamıştır.[70] Bu nedenle ön ve arka yüz olmak üzere bir bütün olarak düşünüldüğünde bu sikkelerin nadir oldukları anlaşılmaktadır. 33 no’lu sikkede ise kentin Roma dönemi lejandı olan ΠOMΠHIOΠΟΛEITΩN sadece bir kaç harf olarak tespit edilmektedir. Ön yüzde Artemis, arka yüzde ise büyük bir üzüm salkımı bulunan bu bronz sikkenin tipolojisi, Soloi’un MÖ. II.-I. yüzyıllarda bastığı sikkelerle benzerlik gösterir ve sikkenin bu dönemde basılmış olabileceğine işaret eder.
34 no’lu sikkede ise herhangi bir lejand okunamamıştır. Lejand görülmemesine rağmen tipolojik açıdan değerlendirildiğinde sikke bir Soloi darbıdır. Bu sikkenin ön yüzünde altı ışınlı yıldız, arka yüzde ise Dioskurların başlıklarının ortasında bir bereket boynuzu betimlenmiştir. Yıldız sembolü özellikle Dioskurlarla birlikte bu dönem sikkelerinde arkayüz tipi olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Bu sikkelerde Dioskurların başlıkları üzerinde sekiz ışınlı yıldız tasvir edilmiştir (kat. no. 16-19). Bilindiği gibi, mitolojiye göre Zeus’un ikiz oğulları Kastor ve Polydeukes gökyüzünde birer yıldıza dönüştürülerek ölümsüzleştirilir. Altı ışınlı yıldız arka yüz tipi olarak Pompeius dönemi sikkelerinde görülür.[71] Yine Pompeius adına basılan sikkelerin ön yüzünde Pompeius başının arkasında altı ve sekiz ışınlı yıldız bulunmaktadır.[72] Sikkenin ön yüzünde bulunan altı ışınlı yıldız Soloi’un Roma İmparatorluk dönemi sikkelerinde arka yüz tipi olarak da sıklıkla kullanılmıştır.[73]
Sonuç
Bu çalışmada İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bulunan yayımlanmamış 34 sikke incelenmiştir. Müzedeki Soloi sikkeleri sayıca çok fazla olmamakla birlikte, sikkeler Soloi’un bastığı Klasik dönem sikkelerinden Roma eyalet darplarına kadar geniş bir zaman dilimine yayılmakta ve kentin uzun süren sikke basma geleneğini büyük ölçüde yansıtmaktadır. Sikkelerin buluntu yerlerinin bilinmemesi bir sirkülasyon çalışmasını mümkün kılmamakla beraber gerek çevre müzelerde gerekse kazılarda Soloi sikkelerinin tespiti kent sikkelerinin bölgede dolaşımda olduğuna işaret eder. Yine de daha detaylı bir sirkülasyon çalışmasına ihtiyaç vardır.
Soloi kentinin tarihsel gelişimi ve politik yaşamı konusunda da bilgiler sunan müzedeki Soloi sikkelerinden şüphesiz en önemlileri, bu çalışma kapsamında şu ana kadar yapılan araştırmalarda başka örneklerine rastlanmayan 2, 33 ve 34 no’lu sikkelerdir. Bu sikkeler görünüşe göre nadirdir. Ancak ünik olduklarını ileri sürmek erken bir kanı olacaktır. Bu nedenle özellikle söz konusu sikkelerin durumunun belirlenmesi için gerek müzelerden gerekse numismatik alanındaki akademik çevreden gelecek eleştiri ve katkılar önem taşımaktadır.
KATALOG
Öy. : Sola diz çökmüş okçu/Amazon, yanında sadak, sağ boşlukta Satyr başı (?), (sikke kırık).
Ay. : ΣOΛΕ.
Üzüm salkımı; sol boşlukta sinek. Kare incus, noktalı bordür.
1. Env. No: 8717; AR Stater 10.35 17/21 mm (Resim 1).
SNGAul.Kilikien 5858.
Öy. : Okçu/Amazon, sola yarı diz çökmüş, sol bacağı ileride, iki elinde yay, yanında sadak.
Ay. : [A]ΓXIAΛ[A].
Üzüm salkımı, sağ boşlukta sinek. Kare incus, noktalı bordür.
2. Env. No. : K.D. 650-1787, AR Tetrobol 3.16 12/13 mm (Resim 2).
Babelon, a.g.e., Nr. 538. Ay. ΣOΛΕΩΝ.
SNG France 2 Cilicie 123. Ay. ΣO.
Öy. : Okçu/Amazon başı, sola, küçük kanatlarla süslenmiş sivri uçlu başlık ile.
Ay. : ΣOΛΕΩN.
Üzüm salkımı; sağ boşlukta sinek.
3. Env. No. : KD. 98a-710 AR Obol 0.65 8/9 mm (Resim 3).
4. Env. No. : 8720 AR Hemiobol 0.29 6 mm (Resim 4).
5. Env. No. : 8721 AR Hemiobol 0.27 6/7 mm (Resim 5).
SNGAul.Kilikien 5860.
SNG Levante Cilicia 42.
Öy. : Athena başı, sağa; griffonlu ve sorguçlu Attika miğferi ile.
Ay. : Σ[O]ΛI.
Üzüm salkımı, diagonal kare incus.
6.Env. No. : 8718 AR Stater 9.67 20 mm (Resim 6).
SNG France 2 Cilicie 167.
SNG PfPs 1119.
SNG Levante Cilicia 43-45.
7. Env. No. : 8719 AR Obol 0.64 9 mm (Resim 7).
BMC Cilicia 20.
Babelon, a.g.e., Nr. 1433.
Öy. : Athena başı, sağa, çalılı, griffonlu Attika miğferi ile.
Ay. : ΣO[---].
Üzüm salkımı.
8. Env. No. : K.D. 762-1773 AE 1.66 13 mm (Resim 8).
9. Env. No. : 13539 AE 1.70 12 mm (Resim 9).
SNG Levante Cilicia 856.
Öy. : Athena başı, sağa.
Ay. : ΣOΛEΩN.
Yıldırım üzerinde kartal, solda monogram.
10. Env. No. : K.D. 938-199 AE 2.87 15 mm (Resim 10).
11. Env. No. : K.D. 757-260 AE 2.69 14/15 mm (Resim 11).
12. Env. No. : K.D. 762-1720 AE 2.48 13/15 mm Ay. Solda monogramlar. (Resim 12).
13. Env. No. : K.D. 762-1721 AE 2.69 17/18 mm Ay. Solda monogramlar. (Resim 13).
14. Env. No. : 8723 AE 2.65 14/15 mm (Resim 14).
15. Env. No. : K.D. 650-1314 AE 6.25 14/15 mm Ay. Üstte monogram (Resim 15).
SNG Levante Cilicia 861.
SNG Levante Cilicia 864.
Öy. : Şehir tanrıçasının örtülü ve sur taçlı büstü, sağa.
Ay. : ΣOΛEΩN EP.
Dioskurların başlıkları, üzerinde birer yıldız. Alt boşlukta monogram veya harfler.
16. Env. No. : 8724 AE 8.62 22 mm Ay. ΣOΛEΩN. Monogram (Resim 16).
17. Env. No. : 14423 AE 5.56 21/22 mm (Resim 17).
18. Env. No. : K.D. 650-1312 AE 3.97 18/20 mm (Resim 18).
19. Env. No. : K.D. 1523/47 AE 5.68 19 mm (Resim 19).
SNG Levante Cilicia 866-868.
SNG PfPs 1123. Ay. Lejand kaide üzerinde.
SNGAul.Kilikien 5879.
Öy. : Athena büstü, sağa.
Ay. : ΣOΛEΩN.
Üzüm salkımı
20. Env. No. : K.D. 762-1774 AE 2.64 15/16 mm Öy. Solda kontrmark, gül. (Resim 20).
21. Env. No. : 13540 AE 4.31 15 mm Ay. ΣO, monogram (Resim 21).
22. Env. No. : 13636 AE 1.69 13 mm (Resim 22).
SNG Levante Cilicia 856.
Öy. : Athena başı, sağa.
Ay. : ΣOΛEΩN.
Dionysos, boğa boynuzları ile, sakallı, ellerinde kantharos ve thyrsos. Sağ boşlukta baykuş, solda, monogram.
23. Env. No. : K.D. 762-1775 AE 4.94 18/19 mm (Resim 23).
SNG Levante Cilicia 862.
SNG PfPs 1121.
Öy. : Artemis büstü, sağa, omzunda sadak.
Ay. : ΣOΛEΩN.
Athena, ayakta, sola, ellerinde kalkan ve yıldırım.
24. Env. No. : 8725 AE 7.47 22 mm Öy. Solda monogram ve kontrmark, gül. Ay. Σ. Solda monogram (Resim 24).
25. Env. No. : K.D. 762-1723 AE 7.59 21/23 mm Ay. Solda monogram (Resim 25).
26. Env. No. : K.D. 762-1722 AE 9.49 22/23 mm Ay. Solda monogram. (Resim 26)
27. Env. No. : 650-1315 AE 7.70 22 mm (Resim 27).
SNG Levante Cilicia 859-860.
SNG PfPs 1120.
Öy. : Işın taçlı Helios başı, sağa.
Ay. : ΣOΛEΩN.
Athena, oturur vaziyette, kalkana dayanmış, elinde Nike.
28. Env. No. : 8726 AE 12.24 26/27 mm (Resim 28).
SNGCop. 244.
BMC Cilicia 45.
SNG Levante Cilicia 873-874.
Öy. : Pompeius başı, sağa.
Ay. : ПОΜΠΗΙΟΠΟΛEΙΤΩΝ.
Nike, elinde palmiye dalı ve çelenk.
29. Env. No. : 8727 AE 6.98 19 mm Ay. ПОΜΠΗΙ---, sağ boşlukta monogram; (Resim 29).
30. Env. No. : 8728 AE 6.87 20/21 mm Ay. [----]ΠΗΙΟ[----].sağ boşlukta monogram (Resim 30).
31. Env. No. : 8729 AE 5.77 18/21 mm Ay. ПОΜΠΗΙΟΠΟΛΙΤΩΝ. (Resim 31).
SNG Levante Cilicia 880-882.
Öy. : AV CE Γ OVIBI[----].
İmparator büstü, sağa (Trebonianus Gallus ?).
Ay. : ПОΜΠΗ--ΠΟΛIΤΩΝ.
Dionysos, ayakta, cepheden, solda monogram.
32. Env. No. : 8731 AE 17.24 30/31 mm # (Resim 32).
SNG Levante Cilicia 897, 1173.
SNG France 2 Cilicia 1255.
Öy. : Artemis başı, sağa.
Ay. : Π---ΗΙΟΠ--------ΩΝ.
Üzüm salkımı.
33. Env. No. : K.D. 650-1311 AE 1.59 13/14 mm (Resim 33).
Öy. : Altı ışınlı yıldız: noktalı bordür.
Ay. : Lejand yok ya da silik.
Dioskurların başlıkları, ortada bereket boynuzu, noktalı bordür.
34. Env. No. : K.D. 757-753 AE 1.29 13/14 mm # (Resim 34).