Bilindiği gibi, 1988 yılında bir proje ile başlattığımız yüzey araştırmaları ile tespit ettiğimiz Çorum İli'nin 50 km. güneydoğusunda bulunan Ortaköy'de; 1990 yılında kazı çalışmalarımız başlamış ve çok önemli bir Hitit kenti bilim dünyasında yerini almıştır. Bu bildiride, Ortaköy Hitit kentinin, çağındaki ismini açıklamak istiyorum.
Bugüne kadar yapılan kazı çalışmaları ile, Hitit çağına ait büyük bir yapı kompleksi ortaya çıkarılmış ve bu yapıda çivi yazılı Hitit arşivine ait, şu anda sayıları 2500ü geçen tablet ve tablet parçası bulunmuştur. Arşive ait tabletler ve fragmanlar bu monümental binanın üst kat yıkıntıları arasında ele geçmiştir. Bugüne kadar üç ayrı arşiv mekanına ulaşılmıştır.
Tabletlerin çoğu çok ufak parçalar halindedir ve şimdiye kadar 550 adedi kazı çalışmaları sırasında olmak üzere 650 tablet parçası birleştirilmiştir. Büyük bir ihtimalle, yapının da sonu olan büyük bir yangın sırasında tabletler oldukça zarar görmüştür. Ele geçen tablet ve fragmanların tümünün transkripsiyonları yapılmıştır. Tabletler dini, siyasi, askeri, fal ve idari konuları içermektedir. Arşivin büyük bir çoğunluğunu mektuplar teşkil etmektedir.
Hititçe mektuplar içerisinde:
1. Büyük Kral (majeste)'ın, görevlilere gönderdiği mektuplar,
2. Görevlilerin, Büyük Kral (majeste)'a gönderdikleri mektuplar,
3. Görevlilerin birbirlerine gönderdikleri mektuplar, yer almaktadır. Ayrıca, kırık olmaları nedeniyle ya göndereni ya alıcısı ya da her ikisi de tespit edilemeyen mektuplar bulunmaktadır.
Ele geçen tabletlerde, bu mektupları alan ya da gönderen görevlileri incelediğimiz zaman:
a) Büyük Kral (majeste)'dan mektup alan ve Büyük Kral (majeste)'a mektup gönderenlerin 10 kişi,
b) Büyük Kral (majeste)'dan mektup alanların 10 kişi,
c) Büyük Kral (majeste)'a mektup gönderenlerin 23 kişi,
d) Birbirlerine mektup gönderenlerin 19 kişi olduğu görülür.
Yani, alıcısı ve göndereni belli olan mektuplarda 62 görevli tespit edilmiştir. Mektuplar içerisinde başka bir çok görevli ve şahıs isimleri bulunmaktadır. Burada mektup alan ve gönderen görevli isimleri söz konusudur.
Bazı tabletlerde genellikle iki çizgi çekilerek ikinci bir mektup, hatta nadiren üçüncü bir mektup da yazılmıştır.
Görevlilerin majesteye yazdıkları mektuplar büyük bir grup oluşturmaktadır. Oran verilecek olursa bu grubun, tüm mektupların 3/4'ünü teşkil ettikleri görülür.
Büyük krala hitaben yazılmış bu kadar çok görevli mektubunu incelediğimizde; bu mektupların bir kısmının Ortaköy'de görevli kişilere ait, bir kısmının görev nedeniyle o anda bulundukları başka bir yerden danışacakları konularda Ortaköy'e; ya Büyük Kral (majeste) 'a ya da Ortaköy'de bulunan diğer görevlilere yazan kişilere ait, bir kısmının da Büyük Kral (Majeste)'ın Ortaköy'de olması nedeniyle Ortaköy'e yazan başka yerde görevli olan kişilere ait olduklarını görmekteyiz. Bir Majeste mektubunda; Büyük Kral, Kuikuisanduwa'ya ve orada bulunan görevlilere hitaben bir talimat vermektedir. Tam olan bu tablette: "İşte bak! haswarag haluna dağı ile 001 bir tablet getirdi. O tablette ne yazıyorsa, aynı şekilde yapınız." demektedir. Büyük Kral'ın bundan başka Kuikuisanduwa'ya hitaben 7 mektubu daha bulunmaktadır. Çeşitli mektuplarda olmak üzere, Kuikuiganduwa ile birlikte şu görevli isimlerini görmekteyiz: Malaziti, Kunuwa, Purra, Duwa, Muğu, Itrimug, Zuwa, Lahhija, Palla... Bir başka mektup ise; yine Kuikuisanduwa'ya GAL GESTIN'den yani ordu komutanından yazılmıştır.
Diğer bir mektup ise; Kunuwa'dan üç görevliye ara-[ ] Kuikuianduwa ve ljuhhutti'ye hitaben yazılmıştır.
Ayrıca, Kuikuisanduwa'nın Büyük Kral'a hitaben yazılmış bir mektubu da söz konusudur. Bundan daha sonra bahsetmek istiyorum.
Kuikuianduwa'ya; hem Büyük Kral hem ordu komutanı (GAL GESTIN) hem de bir başka görevli (Kunuwa) yazdıklarına göre, bu şahıs Ortaköy'de görevlidir. Yani adresi Ortaköy olmalıdır.
Bir diğer görevli olan Kunuwa'ya Büyük Kral'dan iki, kendisinin de Büyük Kral'a hitaben dört mektubu bulunmaktadır. Bu mektupların birinde Kunuwa mektubuna: "Mejeste'ye, efendime söyle! kulun Kunuwa şöyle (der): hkamatıa şehri hakkında her şey afiyettedir ve düşmandan korunmuştur." diye başlamaktadı r. Bir başka tablette ki; bu mektup çok kişi tarafından yazılmıştır (kırık olduğu için isimlerini tespit edemiyoruz.): "Ayrıca, işte bak! İskamahalı görevlileri Kunuwa'nın huzuruna gönderdik, herhangi eksik ya da kırılan bir şey varsa bakacağız ve Majeste'me onu da bildireceğiz." denilmektedir. Kunuwa diğer bir mektubuna da "Ülkede durum iyidir. Düşmandan korunmuştur." diyerek başlamaktadır.
Görevliler, Kunuwa ve KuikuiSanduwa ile birlikte, görevli Lahhiia'nm da Majeste'ye hitaben mektubu bulunmaktadır. Büyük Kral'ın da Lahhiia'ya hitaben mektupları vardır.
Majeste'nin yani Büyük Kral'ın bir mektubunda bu üç görevliye bir arada hitap etmesi, üçünün de Ortaköy'de görevli olduklarını göstermektedir.
Görevli Ziti'den Majeste'ye hitaben iki mektup bulunmaktadır. Birinci mektubunda: "Majeste'ye, efendime söyle! Kulun Ziti şöyle (der): Kammama şehri ile ilgili her şey iyidir, düşmandan korunmuştur." demektedir. İkinci mektubunda ise: "ülke içerisinde her şey iyidir." dedikten sonra ikinci paragrafta Kammama şehri ile ilgili bir olay hakkında bilgi vermektedir.
Görevli Uittarna'nın Majeste'ye hitaben iki mektubu vardır. Mektuplardan birinde: "Majeste'ye, efendime söyle! Kulun Uittarna şöyle (der): "Tiwara şehrinde her şey afiyettedir, düşmandan korunmuştur".
Görevli Hitri de bir mektubunda: "Majeste'me, efendime söyle! Kulun Hitri şöyle (der): Kaltara şehrinde her şey afiyettedir, düşmandan korunmuştur."demektedir. Görevli Sahurunuwa'da Majeste'ye hitaben mektubuna: "Ülkede her şey iyidir, düşmandan korunmuştur". diyerek başlamaktadır, diğer bir mektubunda ise: "Majeste'ye, efendime söyle! Kulun Sahurunuwa şöyle der: Galzana şehrinde her şey afiyettedir, düşmandan korunmuştur." demektedir. Mektuplarında Galzana, Kammama, İskamaha şehirleri ile ilgili konulara rastlanmaktadır.
Büyük Kral'dan Purra'ya hitaben, yapması gereken işlerle ilgili özellikle dini, altı mektup vardır. Ayrıca, Malaziti ve Kuikuisanduwa ile birlikte Purra'ya Majeste'nin mektupları bulunmaktadır. Ayrıca, Purra'ya aynı tablette üç ayrı görevliden yazılmış üç mektup vardır. Birinci mektupta isim belli değil (kırık), ama SES.DUG.GA-JA diye hitap ettiği için görevli olmalıdır. İkinci mektup Akiia'dan. Üçüncü mektup ise, AMAR-ti (hubuti)'den. Yani, Purra hem Majeste'den hem de başka görevlilerden mektup alması nedeniyle Ortaköy'de görevli olmalıdır yani, onun da adresi Ortaköy'dür.
Ortaköy'de görevli bir başka kişi de Suppiluliuma'dır. "Ülke içerisinde her şey iyidir, gözetleme yeri düşmandan korunmuştur." gibi mektupları bulunmaktadır. Majeste'nin de kendisine hitaben: "Mursili'yi Majeste'nin huzuruna acilen gönder" diye kısa bir mektubu vardır.
Majeste'nin kendisine hitaben yazılmış üç mektubu bulunan görevli de Kuwaiaziti'dir. Tespit edilen diğer bir görevli de Malaziti'dir.
Majeste'nin çok kişiye birden hitap ettiği mektuplarından, bu görevlileri bir hiyerarşi sırasına göre şöyle dizebiliriz:
*Malaziti, Kuikuisanduwa, Purra, Duwa, İtrimuğ, Murğili ve Zuwa.
* Kunuwa, Kuikuisanduwa, Labbija.
* Kuikuisanduwa, Purra.
* Malaziti, Kuwaiaziti ve Kunuwa.
Bir görevli mektubunda ise, şu sırayı tespit edebiliyoruz: Kunuwa, Kuikuisanduwa, Hitri, Hatalla, Lullu, Walwanu.
Bu görevlilerin, idare bölgelerinde bulunan şehirler hakkında gerekli bilgileri verdikleri, onların durumlarından bahsederek istediklerini bildirdikleri mektuplarında, "ülkede durum iyidir, afiyettedir, düşmandan korunmuştur." diye söz ettikleri "ülke" acaba neresidir?
Kunuwa, Zananna ve Zuzutiia tarafından Majeste'ye hitaben yazılan bir mektubun Rs. 12. satırında:
Ayrıca, işte bak! Majeste'nin, efendimizin huzurundan gelen X (isim kırı k), bize şifahen şöyle söyledi: "Saraydan bana şöyle emir verilmiştir: içeride sunmak için (acele olarak) Sapinuwa'ya getirsinler." Mektubun devamında:" Hatalla burada yok. Bize ne söylendi ise, ben (Kunuwa) Zananna ve Zuzutija (bu konuyla) ilgilendik" denilmektedir.
Bir diğer mektupta ki, bu mektubun baş kısmı kırıktır, yalnız AS-ME "işittim" fiilinden bir majeste mektubu olduğu anlaşılmaktadır. Bu mektubun Rs. 22. satırında Majeste görevliye hitaben:
"Bana şöyle yazdın:" Sapinuwa'da dokuma
çok [ ]ve gel
X konusunda [ ] ve onları dokumalar
koyulmuş [olsun?
Devam eden paragrafta: "körlerin konusunda bana yazdın:
"Malaziti[ ] körler [ ] ve onlara
Mektubun sol kenarında da "ve onları Kuwaiaziti'ye" diye okunmaktadır. Bu şahıslar Ortaköy'de görevlidirler. Ayrıca mektupta Kammama, Palbuia, İkamalia şehirleri ve Zuliya nehri gibi Sapinuwa'ya çok yakı n yerler konusunda bilgi vardır.
Görüldüğü gibi mektupta körler konusundan bahsedilmektedir. Sapinuwa şehrindeki değirmenlerde çalıştırılan körler ile ilgili olarak, Maşat mektuplarından bilgi edinmekteyiz[1]. Kikarğa'dan Tabazzili'ye hitaben yazılmış 58 no'lu (Mşt. 75/56), bir Maşat mektubunda: "Körler ile ilgili konuda bana yazdın. Bütün körler Sapinuwa şehrine yukarı götürüldüler. Burada 10 tane kör değirmende bırakıldı ve işte bak! Onları araştırdım. Senin bana, isimleriyle yazdığım körler burada yoklar. Eğer yazacaksan Sapinuwa'da Sarpa'ya yaz. Bütün körler oradadır".
59 no'lu (Mşt. 76/52), ğarpa'dan BEL MADGALTTye ve Tarbuni'ye hitaben yazılmış diğer bir Maşat mektubunda ise: "İşte bak! Körler Şapinuwa'dan, değirmenden kaçtılar. Onlar oraya geldiler. Bu tablet size ulaşınca körleri yakaların ve sağ salim tekrar getirin." denilmektedir[2].
Bir Ortaköy mektubu, kraliçeden Majeste'ye hitaben yazılmıştır. Sıhhat, sağlık ve iyi dileklerin belirtildiği ilk paragraftan sonra: "Majeste'ye, efendime belirttim ve Zitbara şehrine hareket ettim. Sonradan [ ] ve bana beyler dediler: "Hatila şehri [ ]kaldım (geceledim.). Şimdi Zitbara şehri[ ]
Mektubun gerisi kırıktır; ama mektubun fal içerikli olduğu anlaşılmaktadır.
Arka yüzde (baş kısmı kırık) yine sağlı k, sıhhat, iyi dilek ifade eden bir bölüm başlamakta, bu da ikinci bir mektubun başladığını göstermektedir. Bu ikinci mektubun en az iki kişiye yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu mektupta:
"Sen bize [ m... ] tabletler için yaz [dın ] lişte bak! üç kere hazır[landı?] ve işte bak! onları [ önceden gönderdik."
Devam eden paragrafta:
"Şausa[at] tis'in, fŞilalluhi için kaleme aldığı tableti Walwanu Şapinuwa şehrine götür[ecek]lişte bak! ona yazdık ve onu getirdiği zaman, onu ulaştırsınlar."
Devam eden paragrafta:
"Sen, Pijamatarnu, amirim 3 koyunu Hattua'ya sevkettin ve [ ve bana Kuwaiaziti şöyle söyledi:"
Metnin devamında, kurban ve fal bakıcıları geçmektedir.
Kraliçe; mektubundan da anlaşılacağı üzere başka yerdedir ve Majeste'ye, Ortaköy'e yazmaktadır.
Majeste'nin Ortaköy'de oturduğunu, Ortaköy'de ele geçen tabletlerdeki çeşitli yerlerden Majeste'ye yazılmış olan görevli mektuplarının çokluğu göstermektedir (3/4). Ayrıca, bu hususu Kuikuisanduwa'ya ve Purra'ya hitaben Majeste'nin yazmış olduğu bir mektupta: "Ayrıca, sen Purra, Kasapurijanza kurbanını sonradan say ve ben majeste oraya geldiğim zaman..." ifadesinden de anlamaktayız. Bir fragmanda ise:
"DUTUSI I-NA URU Sapinuwa" yani; "Majeste Sapinuwa'da" ibaresini görmekteyiz.
Ayrıca, Majeste'ye hitaben yazılmış bir görevli (Mala- D [ ] mektubunda, "Majeste, efendim bana şöyle yazdın: "Filancalı X'i (kırık)", Sapinuwa'ya Majeste'nin huzuruna acilen gönder." demektedir. Mektubun devamından bu görevlinin işleri tamamlayamadığı için Majeste'ye şimdilik ön bilgi verdiğini görmekteyiz.
Ayrıca, Gassu ve Pipappa'ya hitaben yazılmış 20 no'lu (Mşt. 78/157) Maşat mektubu[3] Majeste tarafından Sapinuwa'dan yazılmış olmalıdır: ,su tablet size ulaşınca, şu 1701 askeri İsupitta'dan acele olarak sevkediniz ve onları iki gün içerisinde acele olarak Sapinuwa şehrine Majeste'nin huzuruna getiriniz.".
Görülmektedir ki, Sapinuwa şehrinde Büyük Kral oturmakta, siyasi, idari, dini ve askeri işlerini yürütmektedir.
Maşat ile Ortaköy arası yani Tapigga ile Sapinuwa arası mesafeyi incelediğimizde iki gün olduğunu görmekteyiz.
Majeste'ye yani, Büyük Kral'a hitaben gönderdikleri mektuba Malaziti ve Kunuwa şöyle başlamaktadırlar: "Sapinuwa ülkesinde her şey iyidir, afıyettedir".
inşaat ile ilgili olan bu metnin devamında "Suppiluliuma gönderecek" ibaresini de görmekteyiz. Bu kişilerin hepsi Ortaköy'de görevlidir.
Daha önce belirttiğimiz gibi Kuikuianduwa ve Lalibila Ortaköy'de görevlidirler. Bir diğer Ortaköy mektubu ise şöyle başlamaktadır:
ANA DUTUSI BELI-NI QIBI-MA
UMMA kuikuisanduwa [x - x] lia Ü Lahhija İR M" -KA-MA INA KUR URU Sapinuwa -kan anda human SIG5-in
Kulların Kuikuisanduwa, [ x-x-] lia ve Lahhila şöyle (der):
Sapinuwa ülkesi içerisinde her şey afiyettedir.
Mektubun devamında, 370 askerin Zallara şehrinden geldiklerinden ve onları mabetlere yerleştirdiklerinden bahsetmektedirler. Zitharalı askerler konusunda da yazdıktan sonra İttuma şehrine yardım ile ilgili konuda bilgi vermekte ve "beyimiz durumu böyle bil" diyerek mektubu bitirmektedirler.
Bir diğer Ortaköy mektubu da şöyledir:
[UMMA DUTU] SI-MA
[ANA X-X]-wa LU URU-Sapinuwa
[ka-a-ğa]-mu Zuzzubbağ
[URU ha-]ak-ga-mi-is-sa-az
[LU]KUR memian hatrait
"Majeste şöyle (der):Sapinuwalı [Kunu]wa'?ya söyle!
İşte bak! Zuzzuhha Hakmis şehrinden düşman konusunu bana yazdı."
Orta Hitit dönemi kraliyet çiftlerinden Tasmisarri ve Taduhepa ile doğrudan veya dolaylı olarak ilintili bulunan itkalzi -Hititçe: ais Suppiihhuwas- "ağız temizleme" ritualleri; Boğazköy'den ele geçmiş, genellikle tümü Hurrice olan metinleri içermektedir[4]. Bu metinler, ahlaki, ananevi, iç temizlikle ilgilidir. Kolofonlardaki ifadeye göre, itkalzi grubu Sapinuwa'dan gelmiştir. Bir metnin kolofonunda (KUB XXIX 8)" 10. tablet (seri) bitmiştir. İtkalzi rituali "ağız yıkama". Majestelerinin emri üzerine bunu Zithara şehrinde hasat zamanı gerçekleştirdik". ifadesi bulunmaktadır[5]. Başka metin kolofonlarında da ayrıca, serinin Sapinuwa şehrindeki orijinal bir önıeğe göre çoğaltıldığı (?) belirtilmektedir (KBo XXI 43, KBo XXVII 97 (+)KBo XXVII 91) ve Supinuwa'dan getirilmiş olan 22 tabletten biz bunu yaptık" ifadesi görülmektedir[6].
Anlaşılmaktadır ki seri, Sapinuwa kökenli örneklere göre düzenlenmiştir.
KBo XXVII 108+KUB XXI 44 Vs.!! 24-25 de gapipuwa şehri ve ülkesi merkezi bir anlam taşımaktadır. Burada Sapinuwa ülkesine ve Hani ülkesine ait olan ordular söz konusudur.
KBo XV 75+KBo XXXIII 26+KBo XXIII 33; Vs. II 27-28 de Sapinuwa=Hattu (Hatti) ile sentaksik paralel bir konstrüksiyon içindedir. Oysa metnin duplikatında yalnızca Sapinuwa'dan söz edilmektedir. (Dup. KUB XLVII 26, KUB XXXII 32, KUB XXXII 21 Vs. II 6) Yani, burada Sapinuwa ülkesi bariz bir şekilde Hatti ülkesinden ayrılmaktadır. Hattusa'nın tarihi geçmişine bağlı olarak -Gaskalar tarafından tahribatı- Samuha'da olduğu gibi, Sapinuwa'run da inşa edilen bir saraya bağlı olarak geçici bir rezidans olması söz konusudur. Hattusa ile iletişim halinde olan bir yönetim merkezi olduğu kesindir. Öyleki itkalzi serisinin kolofonlarının da kanıtladığı gibi, Sapinuwa Hattusa'ya nakledilen Hurrice metinlere sahipti. İtkalzi metinleri, gapinuwa menşeylidirler. Sapinuwa, Hattusa'daki, Hurri altımlarından etkilenmekle kalmayıp, kendine ait olan ve buradan Hattusa'ya intikal eden bir Hurrice belge birikimine sahipti.Sapinuwa Hurrice belgelerde de sık sık sözü edilen bir şehirdir[7].
Sapinuıva, Boğazköy metinlerinde iki ayrı Hurrice-Hititçe metin grubu ile daha ilişki içindedir. Bunlar nehir ve kaynaklara yönelik rituallerdir. Killtteki Hurri etkisi Hurri kökenli bayram rituallerinden anlaşılmaktadır (KBo XV 62, KBo XX 123, KUB X11 44, KUB XXXII 26).
Ortaköy Arşivi'nin aşağı yukarı dörtte birini Hurrice tablet ve tablet fragmanları teşkil etmektedir. Bunların büyük bir grubunu itkalzi ritualleri oluşturmaktadır. Bu metin grubu Boğazköy'de 10. seri ile son bulurken, Ortaköy'de bulunan bir itkalzi ritualinin kolofonunda "DUB 11 KAM 4uppaia4 it-ka[ 1 ibaresini okumaktayız.
Ortaköy tabletlerinde değişik kolofonlar ile de karşılaşmaktayız. Böylece, Ortaköy itkalzi ritmi metinleri ile, Boğazköy serisinde büyük bir ilerleme kaydedilecektir.
Bu senden başka, Ortaköy Arşivi'nde Hititçe-Hurrice ritualler (kimisi kaynaklara yönelik), tanrı listeleri önemli bir yer tutmaktadır. Hurrice tam bir tabletin altında Hititçe "heuwağ memiianas" yani "yağmur konusu" notu da ilgi çekicidir. Birçok Hurrice metinde URU Sapinuwabina ya da URU Sapinuwabinipi ibaresini görmekteyiz. Ortaköy tabletlerinde Sapinuwa şehri sık sık geçmektedir.
Boğazköy metinlerinde, Tata şehri;Sgulupassi ve Sapinuwa şehirleri yakınındadır. İtkalzi rituallerinde 'Tata şehrinin kaynakları" ibaresi geçmektedir. Ortaköy tablederi içerisinde dini bir metinde, “DINGIR MES URU Tata" ibaresini görmekteyiz.
Boğazköy Arşivi'nden tanıdığımız Hurrili katip AMAR-ti "Uubuti" Ortaköy tabletlerinde geçmektedir. Büyük Kral'ın LUS ANGA (rahip) ve Hubuti'ye bir mektubu ele geçmiştir. Ayrıca, bir tablette ikinci bir mektup olarak: "Katiplerin başı şöyle (der): Sevgili oğullarım, Piiamatarhu'ya, Ijubudye ve tüm arkadaşlara söyle!"
Bu mektup Ortaköy'ün bir yazan yeri olduğunu ve bir yazım grubunun burada bulunduğunu göstermektedir.
Kısaca, bu kadar Hurrice, Hurrice-Hititçe tabletler ve fragmanların bulunması Ortaköy'ün Hurrice belge birikimine sahip olduğunu göstermektedir.
Boğazköy metinlerinden, KBo XIV 142'de Sapinuwa şehrindeki sarayın insanlarından bahsedilmektedir. Hattusa'da Halpa kökenli Tesup ve Hepat kültünün yeniden düzenlenmesi ile ilgili olan bu metinde, külde ilgili teslimatlardan sorunlu kentler arasında, Sapinuwa'ya da bir şehrin koruması verilmiştir. Bir yönetim belgesi olan kadınlar listesinde (KBo X 10) de Sapinuwa sarayının önemi görünmektedir. Ayrıca KBo XXIV 128 den Sapinuwa'da dini inşaatların yapıldığını ve tahkimatlı bir kent olduğunu görmekteyiz.
Ortaköy tablederi içerisinde çevre kentlerden askerler istendiği ve getirildiği (Hanhana'dan 600, Zithara'dan 370) ve bir kısım metinlerde inşaatlar ile ilgili konular olduğunu görmekteyiz. Hatta gelen askerlerin mabetlere yerleştirildiklerinden bahsedilmektedir.
Ortaköy arkeolojik kazı çalışmaları ile duvar genişlikleri 2 m., kimi yerde yükseklikleri 2 m.'ye yakın duvarlarıyla ve şu anda 23 mekan' açığa çıkarılan temel yapısı ile ve en az iki ya da üç katlı olabilecek (25 X 100 m2.1ik bir alan içerisinde) monümental bir yapı açığa çıkarılmış bulunmaktadır. Çevrede yaptığımız ön araştırmalar ile de bina komplekslerinin devam ettiği ve bir plato üzerinde 2,5 X 3 km2'yi kapsayan bir alanda bir Hitit kentinin bulunduğu tespit edilmiştir. Etrafı yüksek dağlarla çevrilidir ve bu dağların üstlerinde de dini ya da askeri amaçlı yapılanma izleri mevcuttur. Boğazköy metinlerinden Sapinuwa şehrinin çok sayıda tanrısal dağları bulunduğunu görmekteyiz (KUB XV 62). Bu dağlardan bilhassa Haluna Dağı ile ilgili konular Ortaköy tabletlerinde yer almaktadır. Boğazköy metinlerinde Yemin Tanrıları listelerinde Sapinuwa şehrinin Fırtına Tanrısını (KUB XIX 50, KUB XL 53, KBo XX 19, KBo XXII 47, KBo I 4) görmekteyiz. Genel olarak Sapinuwa'nın erkek tanrıları (KBo XX 123), tanrıları (KUB V 1) Sapinuwa tanrıları için verilen bağışlar (KBo XX 123) ayrıca Sapinuwa'nın tanrıları ile ilgili fal metinleri (KUB V 1, KBo XVI 97) bulunmaktadır.
Ortaköy tabletleri içerisinde bir fal metninde Sapinuwa şehrinin kurbanları, bir ritual metinde de Sapinuwa şehrinin iki Fırtına Tanrısı için yapılan tören söz konusudur. Yine, bir dini metinde Sapinuwa şehrinin tanrıları söz konusudur. Hurrice-Hittitçe yazılı bir ritualde:
URU sulupassiqan
LU MES DINGIR MES URU Sapinuwa "Sapinuwa'nın erkek tanrıları" geçmektedir.
Bir Boğazköy metninde (KBo XX 123) "Sulupassi şehri tanrıları, Zuliia nehri yakınında, tanrı Nupatik ve Sapinuwa'nın tanrıları kutlandılar" ifadesi bulunmaktadır.Sulupassi şehri Ortaköy metinlerinde, Ortaköy ile çok ilişkilidir ve yakın bir mesafede bulunmaktadır. Ortaköy fal ve dini metinlerinde DINGIRM" URU Sulupassi geçmektedir. Zuliia nehri yani Çekerek ise, Ortaköy'e 5 km. uzaldıktadır. Bir Ortaköy metninin kolofonunda şu ibare yer alır:
Uzun tablet bitti.
Majesteleri Sulupassi şehrinde
kurban sunduğu zaman.
Boğazköy metinlerinden gerek KUB L 108 deki fal metninde (ki bu metin kuzey bölgesine seferler ile ilgili KIN ve KUS falıdır.) gerekse, Hurri menşeyli rituel metinlerde, Sapinuwa'nın, Hanziwa, Kammama, İskamaha, Suppiluiia,Sapantalliia, Sulupassi, Waratta, İttuma, Malazziia gibi şehirlere ve Zulija nehrine çok yakın olduğu görülmektedir. Yine Boğazköy metni, KUB XXII 51 ve devamında bir güzergah çizilmektedir. II. Mursili devrine ait olan bu belgede Sapinuwa II. Mursili'nin ordularını denetlediği askeri bir üs olarak da görülmektedir (KBo VII 17+KUB XVI 13).
Bu güzergâh: apinuwa, Hanziwa, uppiluliia, Sabumia, Dahada, Kuwari, Kammama gibi.
I. Suppiluiuma'nın kaynaklarından bildiğimiz kadarıyla İstahara ve Kammama Sapinuwa'ya çok yakındır. Bir Boğazköy metninde (KBo XXIII 27) ve Sapinuwa'daki Hurri kayıtlarında da bu şehrin Hanziwa'ya yakınlığı anlatılmaktadır.
Ortaköy tabletlerinde de bu coğrafi konum aynıdır. Örneğin bir majeste mektubunda İD URU Hanziwa ile ilgili bir kurban meselesi söz konusudur. Ayrıca bir diğer metinde, ki baş tarafı kırık, muhtemelen bu bir majeste mektubu olmalıdır. Bu mektupta majeste kurban sunacağı şehirleri saymakta ve bir yol çizmektedir. Bu metin Ortaköy'de iki nüsha olarak ele geçmiştir. Bu bakımdan Ortaköy'de yazılmış olmalıdır. Başlangıç noktası Ortaköy'dür ve bu metinde Sapinuwa'ya yakın coğrafi konumda bir yol çizilmektedir. Mesela bir yol, İskamaba'dan 1.Wıaittena dağı, Hanziwa ve Anziliia'ya; diğer birkaç yol Kammama'dan Anziliia'ya diğer bir yol da Gagadduwa'ya gibi.
Majeste'ye bir görevli tarafından yazılan metinde de, bu görevli Majeste'nin kendisine verdiği emirler çerçevesinde fal bakılacak şehirleri saymakta ve daha incelenmesi gereken şehirler varsa acele olarak kendisine bildirmesini istemektedir.
Yani. Ortaköy tabletlerindeki coğrafi konum, Boğazköy tabletlerindeki Sapinuwa'mn coğrafi konumu ile aynı paralelliği göstermektedir.
Ortaköy metinlerinde Maşat ve Boğazköy'de olmayan yeni yer ve şahıs isimleri geçmektedir. Bunların dışında Boğazköy'de geçmeyen ama Maşat'ta geçen şahıs ve yer adları da bulunmaktadır. Örneğin:
Yer adı: Galzana, KaAepura, Tahazzimuna gibi, şahıs adı: Zilapija, Walwanu, Tabazzili,sarla- DKAL, Pihapzupi, Piiamatarhu, Taksa gibi.
Görüldüğü gibi; bu büyük ve önemli Ortaköy Hitit şehri, Hitit Büyük Kralına rezidanslık yapan, idare bölgesinde birçok şehir bulunan, başkent Hattua ile iletişim halinde olan, idari, siyasi, askeri ve dini bir merkez olan Sapinuwa'dır.
Bugüne kadar Sapinuwa şehri, birçok bilim adamı tarafından Boğazköy'ün güney ve güneydoğusuna Huni bölgesine yakın olarak lokalize ediliyordu. Ortaköy Sapinuwa identifikasyonundan sonra bu bölge için yapılan tarihi-coğrafya çalışmalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekecektir.