ÖNSÖZ
Augustus'un Monumentum Ancyranum'un birinci caput'unda sözünüettiği olayları iki ana bölüme ayırabiliriz. Birinci bölüme, Caesar'ın öldürülmesiüzerine Octavius'un (Augustus) Italyaya gelişinden ve Antonius'la arasınınaçılmasından sonra, Mutina savaşının bitimine dek gelişen olayları koyabiliriz.Bu olaylara caput'un birinci, ikinci ve üçüncü tümcelerinde değinilmektedir:Octavianus'un (Augustus) özel durumu, ordu kurmak için tekbaşına girişimleri, bu orduyla senatonun hizmetinde Antonius'a karşı savaşması,karşılığında senatodan ayrıcalıklar ve onur ödülleri alması. İkinci bölümdeise, onun artık senatoya başkaldırdığı, askeri güçle kendini konsul vetriumvir seçtirdiği değişik bir dönemin olayları konu edilmektedir. Bucaput'un son tümcesinde değinilen ve İ.Ö. 43 yılının ikinci yarısında gelişenbu olaylar büyük ölçüde Mutina savaşının hemen ardından ortaya çıkan koşullarabağlıdır, ama Mutina savaşı öncesi duruma ve bu savaşın amacına tersdüşer bir biçimde gelişmiştir. Dostlar düşman, düşmanlar dost olmuştur.Augustus'un senatoya karşı tutumundaki değişikliğin de büyük ölçüde etkenolduğu bu olayların ayrı bir makalede kapsamlı bir biçimde incelenmesinindaha iyi olacağı görüşüyle bu araştırmamın konusunu Mutina savaşının sonunadek gelişen olaylarla sınırladım.
Cicero'nun Philippicae söylevleri aynca ad Familiares içinde yer alan, ozamanın komutanlarından (örneğin Lepidus, Plancus, Cornificius, Brutus veCassius) aldığı ve onlara yazdığı mektuplar birinci elden kaynak durumundadır.Bunlar, İ.Ö. 43 yarına değin Augustus, girişimleri ve zamanın olaylarıüzerine yeterli bilgi vermektedir. İkinci elden kaynak olarak Livius'un eserininözeti (Periokhae ya da Epitome) ve Velleius Paterculus'un tarih yapıtıbulunmaktadır. Olasılıkla bu iki yazar büyük ölçüde Augustus'un Am kitabın-dan yararlanmışlardır. Suetonius, Vita Augusti önemli bilgiler vermektedir;ileri gelen, yetkili kişilerin adlan kaynakça olarak belirtilmiştir. Fakatözellikle kronolojik bakımdan tam bir düzen ve bütünlük göstermemektedir. M. Plutarkhos'un Cicero, M. Brutus ve M. Antonius adlı biyografiyapıtları arasında M. Antonius'un yaşamını anlatanı, konumuz için oldukçayararlıdır. Appianos'un Roma iç savaşların' (B.C.) konu eden eseri ve DioCassius'un Roma Tarihi (Hist. Rom.) en değerli kaynaklardır. Bunlardanbirincisi (özellikle B.C. II. 116 - V. 145) büyük ölçüde Asinius Pollio'nun içsavaşlarla ilgili tarih yapıtından, ayrıca Messalla ve Augustus'un yazılarındanyararlanmıştır. Dio Cassius'un Roma Tarihi (XLV. 20 - LVII) olaylarınayrıntılarına girmeden ana çizgilerini vermektedir; yazar olaylara kendigörüş açısından bakmaktadır; her iki tarafın propagandalarına da oldukçayer vermektedir.
I. Annos undeviginti natus exercitum privato consilio et privata impensacomparavi, per quem rem publicam a dominatione factionis oppressam inlibertatem vindicavi. 2. Eo nomine senatus decretis honorificis in ordinemsuum me adlegit C. Pansa et A. Hirtio consulibus, consularem locumsententiae ferendae tribuens et imperium mihi dedit. 3. Res publica ne quiddetrimenti caperet me pro praetore simul cum consulibus providere iussit.4. Populus autem eodem anno me consulem, cum consul uterque in bellocecidisset et triumvirum rei publicae constituendae creavit.
"Ondokuz yaşında, kendi kararımla ve kendi kesemden harcamalardabulunarak bir ordu kurdum; bu ordu sayesinde yönetici siyasal bir kesiminboyunduruğu altında ezilen devleti yeniden özgürlüğe kavuşturdum. Bundandolayı, C. Pansa'nın ve A. Hirtius'un konsüllüğü sırasında Senato benionurlandıran kararlarıyla üyeleri arasına seçti. Bana konsüllük yapmış olanlarlabirlikte oy kullanma hakkı bağışlarken orduya komuta etme yetkisi deverdi. Devlet herhangi bir zarar görmesin diye, benim konsüllerle birliktepro praetor olarak önlem almam' buyurdu. Aynı yıl her iki konsül de savaştaölünce, halk (meclisi) beni konsül ve devleti yeniden kuracak üç adamdanbiri (triumvir) seçti".
C. Octavius, İ.Ö. 23 Eylül 63 günü doğmuştur[1]. Diktatör Julius Caesar'ınkız kardeşi Julia'nın kızı olan Atia'nın oğludur. Babası Octavius İ.Ö. 58 yılındaölmüştür. Julius Caesar Roma senatosunda Pompeius heykelinin dibindeM. Brutus ve C. Cassius önderliğindeki tertipçiler tarafından İ.Ö. 15Mart 44 günü öldürüldüğünde, Octavius askeri eğitim amacıyla Makedonia'dakiApollonia kentinde bulunuyordu[2]. Bu olay sırasında onsekiz yaşın-daydı ve on dokuzuna girmesi için daha altı ay sekiz günü vardı[3]. J. Caesar'ınöldürüldüğünü, vasiyetnamesinde onu evlat edindiğini, yönetimi vevarlığının dörtte üçünü ona bıraktığını öğrenince,[4] harekete geçmiştir.Octavius, annesi Ada ve üvey babası Philippus'un onu böylesine tehlikeli birkalıta sahip çıkmaması için uyarmasına karşın[5], şansını denemeye karar vermiştir. İ.Ö. Nisan 44 de gizlice Brundisium yakınındaki Lupae kasabasınaayak basmıştır[6] ve Gaius Julius Caesar (Octavianus) adını almıştır[7]. Böylecekendini bu yöredeki, özellikle de Brundisium'daki lejyonlara Julius Caesar'ınoğlu ve kalıtçısı olarak tanıtmıştır. Bu davranışı hem onun ilerisi için güttüğüamacını açıklıyordu hem de Julius Caesar yanlısı kişileri kendi yanınaçekmek için psikolojik bir önem taşıyordu. Appianos'un anlattığına göre(App. B.C. 111. 11), her taraftan çok sayıda insan doğrudan doğruya onunyanına J. Caesar'ın oğlu diye koşup gelmeye başlamıştır. Bunlardan kimileriJ. Caesar'ın yakın arkadaşları idi, kimileri ise onun tarafından azat edilmişköleler ve onun askerleriydi. Bu askerler Makedonia'daki orduya araç gereçve para sağlamakla görevliydiler. Başka bir kesim ise öbür yörelerden toplananpara ve vergileri Brundisium'a getiriyordu. Bu yöredeki lejyonlar onuönder olarak selamlamışlar ve ona, eski komutanları J. Caesar'ın öcünü almasıiçin, yardım sözü vermişlerdir. Fakat Octavianus ılımlı bir tavır takınmışve onların önerisini o an için geri çevirmiştir. 18 Nisan'da Cicero ilePuteoli'de buluşmuştur; onu büyük bir ilgi ve saygıyla ağırlamıştır.Cicero'nun amacı onu M. Brutus ve C. Cassius yanlılarına karşı öç hırsıyla değil, uzlaşıcı bir tutumla yaklaşmaya ve Antonius'a karşı birlikte hareket etmeye ikna etmekti. Sonraki olayların gelişiminden anlaşıldığına göre onun başarılı olduğu söylenebilir.
Octavianus Roma'ya doğru ilerledikçe onu destekleyenlerin ve onunyanlıları arasına katılanların sayısı artmıştır. Fakat o koşarcasına yanına gelenve öldürülen önderleri J. Caesar'ın öcünü almasını öneren emekli askerlerin bu arzusunu bastırabilmiştir. Roma'ya ulaşır ulaşmaz, senatoyakendisinin J. Caesar'ın kalıtçısı olduğunu bildirmiştir, senatörlerin ilgi vesevgisini kazanmaya çalışmıştır. Halk önünde coınida curiata yasa önerisini(Lex Curiata) destekleyen uzun konuşmalar yapmıştır. Çünkü o ancak buyasaya dayanarak resmen J. Caesar'ın oğlu olabilecekti. Halka J. Caesar'ın vasiyetnamesindebelirttiği ve her bir Roma vatandaşına verilmesini buyurduğuparayı ödeyeceğine söz vermiştir[8]. Senato ve halka yalnız ölen babasına karşıbir oğlun yapması gereken görevi yerine getirmekte olduğunu söylemiştir veona kendisine yaptığı iyiliklerden dolayı minnettar kaldığını belirtmiştir.Öbür bütün amaç ve planlarını gizli tutmuştur[9]. Bununla birlikte Appianos'agöre (B.C. III. 13), Octavianus, J. Caesar'ın öcünü alacağını açıklarken,Homeros'un 'Ilida adlı yapanda Akhilleus'un, ölen arkadaşı Patroklos içinsöylediği sözleri yüksek sesle ezbere okumuştur[10]. Octavianus, bir yandanAntonius'u J. Caesar'ı kurtarmamakla[11], onu öldürenleri korumakla suçlarken,öte yandan tertipçilere karşı birlikte hareket edip J. Caesar'ın öcünüalmayı önermiştir (App., B.C. ili. 15-17). Bu kim her ne kadar zamanın koşulve olayları gereği bastırabilmişse de sonuna değin öç alma amacım gütmüştür;yeri geldiğinde bunu bir bahane ya da araç olarak kullanmıştır. Buyolla kendine yandaş edineceğini ve güçleneceğini düşünmüştür, çünkü J.Caesar'ın cenaze töreni sırasında çıkan olayların gösterdiği gibi", J.Caesar'ın halk arasında oldukça büyük saygınlığı vardı. Octavianus bu konudada başarılı olmuştur.
Antonius • İ.Ö. 44 yılı Mayıs ayı ortalarında Roma'ya dönünce,Octavianus ondan J. Caesar'ın geride bıraktığı parayı istemiştir; bununla J.Caesar'ın her bir Roma vatandaşma dağıulmasım buyurduğu parayı ödeyeceğinisöylemiştir. Appianos'a göre (B.C. III. 17), Octavianus, "J. Caesar'ın öldürülmesinden hemen sonra, korunması için onun evinden seninkine taşınanhazineden[13], yalvarıyorum, istediğini anı olarak al, istediğini süs eşyasıolarak al, beğendiğini kendine sakla, bize verme. Fakat vasiyetnamede belirtilenparayı halka ödeyebilmem için, lütfen bana J. Caesar'ın planladığıParth savaşı için toplanan altın parayı ver. Bu toplam şimdilik 300.000 kişiyedağıtmak için yeterli. Geri kalan harcamalarım için, eğer yeterince yüreklilikgösterebilirsem, belki senden ya da senin kefaletinle kamu kasasındanödünç para alabilirim; eğer sen bunu verirsen, ben de kendi malımı mülkümübir an önce açık artırmayla satışa çıkaracağım." demiştir. BuradaOctavianus olasılıkla iki ayrı hazineden söz etmektedir; bunlardan birincisi,J. Caesar'ın evinde bulunan, fakat onun ölümü üzerine karısı Calpurnia tarafındanAntonius'a koruması için teslim edilen 4000 talent tutarındaki J.Caesar'ın özel hazinesidir. İkincisi ise Caesar'ın yapmayı planladığı Parth seferiiçin topladığı ve Ops Tapınağı nda saldadığı 700.000.000 sestertius tutarındakiparaydı[14] (Cic., Phil. V. 11; VIII. 26). Antonius 16 Mart'ta J. Caesar'ınöldürülmesinden bir gün sonra, bu hazineyi praetor olan kardeşi Gaius veuibunus olan öteki kardeşi Lucius aracılığıyla Ops Tapınağı'ndan almıştır;bununla ve J. Caesar'dan kalan kimi değerli şeylerle[15]kendi borçlannı ve yakınarkadaşı Dolabella'nınkileri ödemiştir. Cicero'ya göre (PhiL II. 93), 1 Nisan'da40.000.000 sestertius borcu olması gereken Antonius hepsini ödemiş görünüyordu[16]. Gurur kırıcı bir biçimde Octavianus'a devlet hazinesinin boş, sözü edilen (Ops Tapınağındaki) paranın kamu parası olduğu ve J. Caesartarafından harcanmış bulunduğu karşılığını vermiştir; kendisine teslim edilen (4000 talent) paradan önemsiz bir kısmının kendisinde kaldığını, çünkü ileri gelen kişilerin tiran parası diye onu pay ettiğini, kendinde kalan paranın da J. Caesar'ın yararına kararlar alınabilmesi için kullanıldığını, aklı varsa halka para dağıtmamasını, çünkü halka güvenilemeyeceğini, denizin dalgaları gibi her an değiştiğini söylemiştir[17]. Üstelik Octavianus'u nankörIükle suçlamıştır; J. Caesar'ın vasiyetnamesinin senatoda onaylanmasının kendi çabasıyla gerçekleştiğini ileri sürmüştür.Aldığı bu yanıttan sonra Octavianus ilk kez, Antonius'un devlette engüçlü adam olma amacı güttüğünü ve Caesar yanlısı görünmesine karşın,kendi çıkarlarını düşündüğünü anlamıştır; kendisinin ise ancak kaba güçleamacına ulaşabileceğine ve ordu kurması gerektiğine inanmaya başlamıştır.Antonius, Octavianus'a özellikle para konusunda yardımcı olmamıştır,çünkü onun para dağıtarak halkın sevgisini kazanacağından, güçleneceğindenve devlet işlerine karışacağından korkmuştur. Aslında bu yalnızAntonius'un düşüncesi değil, Roma'da yaygın bir görüştü[18].
Bunun üzerine Octavianus, J. Caesar'dan kalıt olarak eline geçen bütünmalı mülkü satarak[19] borç para alarak, dost ve yakınlarının da maddi katkısıyla,vasiyetnameyle ilgili sorumluluklarını yerine getirmiştir[20]. Böylece halkınkendisine duyduğu sevgiyi artırmıştır. Ayrıca, Pharsalus savaşının başladığısabah J. Caesar'ın yaptırmaya söz verdiği Venus Genetrix tapınağınınaçılışı ve tanrıçaya adanışı için düzenlenen gösterilerin giderlerine katılarak,kendisine duyulan bu sevginin daha da artmasını sağlamıştır[21]. Antonius isetribuni plebis aracılığıyla Lex Curiata'nın senatodan geçmesini geciktirerekve başka güçlükler çıkararak, Octavianus'u engellemek için elinden gelenher şeyi yapmıştır[22]. Fakat kendi askerlerinin, Antonius'un Octavianus'la aynıamacı güttüğü, yani J. Caesar'ın öcünün alınması gerektiği biçimindeki uyarılarıüzerine, İ.Ö. 44 yılı Haziran ya da Temmuz ayında, Octavianus'la gerçekçiolmayan bir uzlaşmaya varmıştır[23].
Halk temsilcilerinden (tribuni plebis) birisinin ölmesi üzerine,Octavianus, Flaminius adında birinin bu göreve seçilmesini önermiştir. Fakathalk, Octavianus'un bu görevi aslında kendisi için istediğini, yaşının küçükoluşu nedeniyle aday olamadığını bildiği için, kuraldışı da olsa, oylarını ona vermek istemiştir. Senato buna karşı çıkmıştır, çünkü onun güçlenmesindenve J. Caesar'ı öldürenleri yargılatmaya çalışabileceğinden korkmuştur.Antonius da senatoya yaranmak için ya da başka nedenlerleOctavianus'un bu isteğine karşı çıkmıştır. Octavianus'un ilgili yasalara aykırıdavranmamasını, eğer davranırsa, konsullük görevinin kendisine verdiği bütünyetkileri ona karşı kullanacağını resmen duyurmuştur. Octavianus bunukendisine ve halkın isteğine karşı yapılmış bir hakaret olarak yorumlayarakçok kızmıştır. Böylece araları yeniden açılmıştır[24]. Ayrıca Octavianus'un,Antonius'u öldürmek için bir tertip hazırladığı söyleniyordu. Bunun kulağınagelmesi üzerine, Antonius ondan durumu açıklamasını istemiştir.Octavianus her ne kadar böyle bir şeyin olmadığını söylediyse de, inandırıcıolamamışur[25]. Aralarındaki düşmanlık doruk noktasına varmış ve silah gücünedönüşmüştür. Bunun sonucunda Octavianus'un senatoyla daha yakınilişkiler kurduğunu görüyoruz.
Aşağı yukarı I.Ö. 9 Ekim 44 de Antonius, Makedonia'dan gelen ve senatocakendisine verilmiş olan[26] orduyu komutası altına almak için,Brundisium'a gitmiştir. Bu ordu dört lejyondan oluşuyordu. GörünüşteAntonius'un amacı bunları halk meclisince kendisine verilen GalliaCisalpina eyaletine götürmekti[27]. Cicero'ya göre ise[28], o, geniş çaplı bir kıyımiçin Roma'ya yönelecekti. Yolculuğu sırasında Suessa'da, sonra iseBrundisium'da kimi askerleri öldürtmüştür (Cic., Phil. III. 4; IV. 4; XIII. 18).Bundan amacı ödeneklerinin azlığından yakınan askerlerin ayaklanmasınıya da Octavianus tarafına geçmesini önlemek için gözdağı vermekti.Brundisium'da lejyonları kendi davasına katılmaları için ikna etmeye çalışmıştıve adam başına 100 denarius önermişti. Fakat lejyon askerleri onun, Octavianus'un kendilerine önerdiğinden (500 denarius) daha çok para vereceğini ummuştu; dolayısıyla cimriliğinden dolayı onunla alay edip ayaklanmışlardı[29].Bunun üzerine, Cicero'ya göre[30], Antonius, Makedonia'dan gelenbu dört lejyondan biri olan Mars Lejyonu'nun en seçkin 300 centuriasubayını (yüzbaşı) öldürtmüştü[31]. Bir lejyonda bu kadar centuria subayı olmayacağınagöre, öteki lejyonlardan da kimilerini öldürtmüş olmalıdır.
Bu sırada Octavianus asker toplamaya devam ediyordu. Casilinum veCalatia yörelerinde yerleşmiş bulunan, diktatör J. Caesar'ın emekli askerlerineadam başına 500 denarius söz vererek onları kendi ordusuna katılmayaikna etmiştir[32]. Appianos'a göre (B.C. III. 40 ve 42), Octavianus bu ana dek,aşağı yukarı 10.000 asker toplamıştı, fakat bunların hepsi gerekli araç-gereçletam olarak donatılmamıştı ve düzenli bir cohors (bölük) haline henüzsokulamamıştı, yalnız koruyucu askerler olarak bir sancak altında görev yapıyorlardı.Cicero, Atticus'a yazdığı bir mektupda (ad. Att. 16.8)Octavianus'a değinirken, "Onun (Octavianus'un) amacı Antonius'a karşı savaşmaktır;böylece, bana öyle geliyor ki, birkaç gün içinde silaha sarılacağız"demektedir. Aşağıda tartışacağımız bu görüşün gerçeği ne ölçüde yansıttığınısöylemek güçtür. Cicero'nun önerisi üzerine (Phil. III. 19: quorumconsiliorum Caesari me auctorem et hortatorem et esse et fuisse fateor)Octavianus bu orduyla Roma'ya yürümüştür. Antonius da Roma'ya doğruilerlemekteydi[33]. Octavianus'un kente girişinden sonra, Cannutius adındabir tribunus plebis halk meclisini toplamış, Octavianus da, Antonius'u suçlayanağır bir konuşma yapmıştır[34]. Kenti koruyacağına ve 1 Mayıs 43 gününedeğin ordusunu kent yakınında bu amaçla tutacağına söz vermiştir (Cic.,Phil. III. 27).
Appinos'a göre (B.C. III. 42), Octavianus'un Roma'da Antonius'a karşıyaptığı bu konuşmadan sonra, askerleri, Antonius ve Octavianus arasındakurulu bir birliği desteklemek ya da yalnız Octavianus'u korumak ve J.Caesar'ı öldürenlerden öç almak için geldiklerini düşünerek, eskiden kendikomutanları, şimdi ise konsülleri olan Antonius'a karşı savaş açılmasına kızmışlardır.Kimileri, kendilerininkinden başka silahlarla görevlerini yerine getiremeyeceklerini söyleyerek, kendi silahlarını almak üzere evlerine dönmekiçin izin istemişlerdir. Kimileri ise gerçeği dolaylı olarak açıklamıştır.Octavianus, artık her şey kendi beklentisine ters gittiği için, ne yapacağınıbilememiştir. Bununla birlikte onları kaba güçten çok ikna yoluyla yanındatutabileceğini umarak, onların arzularına boyun eğmiştir; onlardan kimilerinikendi silahlarını getirmeleri için, ötekilerini ise geri dönmemek üzereevlerine yollamıştır. Düş kırıklığına uğradığını belli etmeyerek, geri kalanbütün askerleri toplayıp, onları öven bir söylev vermiştir; onlara yeniden armağanlardağıtmış ve onları daha da çömertçe ödüllendireceğini söylemiştir,çünkü onlardan babasının U. Caesar'ın) askerleri olarak değil de dostlarıolarak ivedi durumlarda yaralanmıştı. Bu sözleri söyledikten sonra, 10.000askerden yalnız 1000 askeri ya da 3000 askeri kendi yanında kalmaya iknaedebilmiştir. Fakat bu askerlerin sayısı konusunda değişik rakamlar söylenmektedir.Bunların dışında, bütün askerler ayrılıp gitmiştir. Fakat evlerinedönenler, tarım koşullarının güçlüğünü, askeri hizmetin kazançlarını,Octavianus'un sözlerini ve onun kendi arzularına gösterdiği hoşgörüyü, ondangördükleri ve hala umdukları iyilikleri düşünmüştür. Bunun üzerine,pişmanlık duymuş ve usulen ileri sürdükleri eski bahaneye bağlı kalarak,kendilerini silahlandırmış ve Octavianus'un yanına dönmüştür. Octavianusyeni elde ettiği parayla hali hazırda Ravenna'yı ve bütün komşu yöreleri dolaşmıştı; devamlı yeni asker toplayarak bunların hepsini Arretium kentine(bugünkü Arezzo) yolluyordu.
Daha sonra, Antonius'un da Roma'ya geldiğini, fakat kente kendisinikoruyacak en seçkin yalnız 1000 askerle girdiğini İ.Ö. 6 Ocak 43 de Piso'nunsenatoda Antonius'u savunurken, Cicero'ya verdiği aşağıdaki yanıttan anlıyoruz.
"Ey Romahlar, Cicero'nun Antonius'a yönelttiği şu çok ağır ve tartışmagötürmez suçlamalara bakın. Fakat bu suçlamalardan başka, Antonius'unRoma kentine bir ordu sevk etmek üzere olduğu, ama Octavianus'un başkabir orduyla daha önce davranıp onu engellediği, onun da korkup kaçtığı biçimindesöylentiler dolaşmaktadır. Nasıl olur da böyle bir düşünce beslemekbir kişiyi vatan haini yapar? Nasıl olur da imperium yetkisi olmayan, gerçektengelip yanı başımızda ordugah kuran bir kişiyi (Octavianus) Cicero düşmansaymaz? Eğer Antonius gerçekten kente gelmek isteseydi, onu bundanne caydırabilirdi? 30.000 düzenli askeriyle o (Antonius), yalnız onun(Octavianus'un) dostluğunu kazanmak amacıyla bir araya geldikten sonra, onun (Octavianus'un) kendilerini savaş için seçtiğini anlar anlamaz, onu terkeden 3000 yarı silahlı, düzensiz askerden mi korktu? Eğer Antonius 30.000 askeriyle gelmekten korktuysa, nasıl oldu da yalnız 1000 erle gelmeyürekliliğini gösterdi?"[35].
Cicero gerçekten senatoda ve halk önünde verdiği, yazıp da onlarınönünde okuma fırsatı bulamadığı Philippicae söylevlerinde, Octavianus'adeğindiği pek çok yerde onu bir kurtarıcı olarak selamlamaktadır;Octavianus'un, Antonius'u ordusuyla kente girmekten ve geniş çaplı bir kıyımagitmekten caydırdığını, hatta korkuttuğunu övgüyle söylemektedir.Ama Piso'nun sözleri eğer gerçeği yansıtıyorsa, Cicero'nun yukarıda belirttiğimizdüşünceyi sık sık ileri sürmedeki amacı, Octavianus'u övmek, yüceltmekve aralarındaki bağları güçlendirmek olabilir; aynca kendi yandaşlarınıAntonius'a karşı güçlü ve etkin göstererek, halkın düşüncesini psikolojik olaraketkilemeye çalıştığı söylenebilir. Öte yandan, eğer Cicero'nun sözlerindegerçek payı varsa, caydırıcı gücün yalnız Octavianus'un ordusuna değil,başka nedenlere de bağlı olduğunu düşünmek doğru olabilir: daha önce belirttiğimizgibi, Octavianus para dağıtarak plebs kesiminin sevgi ve desteğinikazanmıştı. J. Caesar yanlıları da onu destekliyordu; halk J. Caesar'ı öldürenlerekarşı nasıl ayaklandıysa, Antonius'a da isyan edip karşı koyabilirdi,çünkü halk onu sevmiyordu. Ayrıca senato, Pompeius ve Cicero yanlılarıOctavianus'tan çekindikleri halde, böyle bir durumda Antonius'a karşı birliktehareket edebilirdi; çünkü Antonius'un hareketi kendi can ve mallarınayönelikti. Octavianus'un kent dışında ordugah kurmasıyla bu caydırıcı güçdaha da artmıştır. Antonius ise böyle bir eyleme girişirse, kentte tutunamayacağınıanlamış olmalıdır.
Antonius İ.Ö. 24 Kasım 44 de konsullük yetkisini kullanarak senatoyutoplantıya çağırmışhr[36]. Bunda başarılı olamayınca, aynı çağrıyı 28 Kasımiçin yapmıştır. Üç tribuni plebis'in taplanhya gelmesini yasaklamıştır.Cicero'ya göre, Antonius'un amacı Caesar Octavianus'u vatan haini ilan ettirmekti[37].Fakat bu amacı güden bir öneriden ansızın vazgeçip, bunun yerine Lepidus'a resmen teşekkür edilmesini ve onun onurlandırılmasını isteyen bir başka öneri sunmuştur. Toplantı sırasında Mars Lejyonu'nun ve Dördüncü Lejyon'un Octavianus tarafına geçtiği haberini almıştır[38]. En kısazamanda askeri giysilerini giyip Alba'da bulunan askerlerinin ayaklanmasınıönlemeye gitmiştir. Alba'daki lejyonlarıyla uyuşamayınca -zira ona karşı okbile atmışlardı[39]- Tibur'a geçmiştir. Buradaki askerlerine adam başına CaesarOctavianus'un yaptığı gibi 500 denarius vererek, onları hoş tutmaya çalışmıştır.Kasım sonunda ise Gallia Cisalpina'da Mutina kentinde (bugünkü Modena)bulunan Decimus Brutus'un üzerine yürümüştür.
Bu sırada Octavianus'un ordusu, Mars Lejyonu ve Dördüncü Lejyon'unda ona katılmasıyla, en azından 15.000 askere ulaşmıştı, çünkü bir lejyonaşağı yukarı 6000 askerden oluşuyordu. Appianos'a göre (B.C. III. 47), buüstün nitelikli iki lejyondan başka, Octavianus'un yeni askerlerden(acemilerden) kurulmuş bir lejyonu ve emekli askerlerden oluşan iki lejyonuvardı. Bunlar sayıca ve donatımca tam değildiler, yeni toplanan askerlerletakviye ediliyorlardı. Appianos'un verdiği bu bilgiye göre onun ordusundakiasker sayısı için ileri sürülebilecek en büyük rakam ise 25.000 olabilir. OysaAntonius dört lejyona ve bir muhafız alayına sahipti (App., B.C. III. 46).Fakat Cicero, Antonius'un ordusu için gerçekçi olmayan bir rakam ilerisürmektedir; Antonius'un Gallia Cisalpina'ya yarım yamalak bir lejyondanoluşan bir ordu sevketmekte ve kardeşinden takviye beklemekte olduğunusöylemektedir (Phil. III. 31: In Galliam mutilatum ducit exercitum, cum unalegione, et ea vacillante,......... ). Bu dönemin ileri gelen komutanlarındanLepidus'un İspanya'da dört lejyonu, Asinius Pollio'nun iki, Plancus'un daGallia Transalpina'da üç lejyonu vardı. Bütün bunların Antonius'un yanındayer alabileceği sanılıyordu. Octavianus senatodan praetorluk ve imperiumyetkisini henüz almadan, Mars ve Dördüncü Lejyon'lar arasında bir savaşuygulaması yaptırmış ve sonucu sevindirici bulmuştu (App., B.C. III. 48).Dolayısıyla bu lejyonların erlerine adam başına 500 drakhme (sestertius)daha vermiş ve ayrıca bir savaş durumunda başarılı oldukları takdirde, herbirine 5000 drakhme vereceğine söz vermişti. Appianos'un sözlerine göre(B.C. I•I I. 48: g8e Efes, Koıllaccp SongıXeigc 8copec7ov •roiıç gıa0o06povç Icpcalıvezo), Octavianus bu lejyonlan kendine büyük armağanlar ve ödeneklersayesinde bağlayabilmiştir.
Yukarıda Piso'nun Cicero'ya verdiği yanıtta değindiği gibi, bu ana dekCaesar Octavianus'un, Decimus Brutus'un, cumhuriyet yanlısı MarcusBrutus'un ve C. Cassius'un asker toplama ve kendi ordularını kurma girişimleriyasaya aykırıydı; büyük suç unsuru oluşturuyordu. Özellikle Octavianus,yalnız asker toplamak ve ordu kurmakla yasaları çiğnememişti, aynı zamandaAntonius'un ordusunu ayaklanmaya ve komutanlarına ihanete teşvik etmeklekonsüle karşı da büyük suç işlemişti[40] (Cic., Phil. III. 14: sceleratusCaesar, Brutus nefarius, qui contra consulem privato consilio exercituscomparaverunt). Antonius'un 28 Kasım senato toplantısında Octavianus'uvatan haini ilan ettirmek istemesinin temelinde de bu neden vardı. Yalnızkonsül ve senatonun imperium verdiği özel kişiler asker toplayıp ordu kurabilirdive bu orduya komuta edebilirdi. Antonius İ.Ö. 44 yılı konsulü olduğuiçin, devlet ordusu ve hazinesi büyük ölçüde onun yönetimi altındaydı;imperium bakımından rakiplerininki gibi bir sorunu yoktu. Ayrıca Mars veDördüncü Lejyon'lar da konsüle ve komutanlarma karşı gelmekten resmensuçlu durumuna düşüyorlardı[41] (Cic., Phil. III. 14: nam, si ille (Antonius)consul, fustuarium meruerunt legiones, quae consulem reliquerunt,sceleratus Caesar, Brutus nefaıius, qui contra consulem privato consilioexercitus comparaverunt). Cezaları ise ölümdü. Cicero'nun amaçlarındanbiri de Antontius'a karşı cephe alan bütün bu özel güçlerin yasallaşunlmasınısağlamaku. Yine Piso'nun Cicero'ya verdiği yanıtta belirttiği gibi (App.,B. C., III. 55-61) Cicero'nun kendisi de yasaya göre suçlu olan bütün bu güçleridestekleyen kişi durumundaydı.
İ.Ö. 20 Aralık 44 günü yapılan senato taplantısını Cicero üçüncüPhilippica söyleviyle açmıştır. Senatonun gündemindeki en önemli konuİ.Ö. 1 Ocak 44 de göreve başlayacak olan yeni konsüllere (A. Hirtius ve C.Pansa) sağlanacak koruma alayı idi. Cicero bu konuda geç bile kalındığınıileri sürmüştür. Onun görüşüne göre, Octavianus olmasaydı, Antonius genişçaplı bir kıyıma gidecekti ve devlet yıkılacaktı[42]; Mars Lejyonu ve DördüncüLejyon Octavianus'tan yana geçmekle devlete bağlıklarını kanıtlamışlardı[43].Cicero ayrıca Octavianus'un girişimlerinin (ordu kurması ve bu orduya komutaetmesi) senatoca onaylanmasını[44] , hem onun hem de onun ordusunakatılan emekli askerlerin ve lejyonların[45] övülüp ödüllendirilmesini önermiştir.Cicero bu amaçla Octavianus'a yetki (auctoritas) verilmesini deönermiştir, fakat bu auctoritas'ın türünü ve sınırlarını belirtmemektedir.Ona göre, aynı biçimde özel çabayla kendi ordusunu kurup, Antonius'a karşıMutina'da kendini savunan D. Brutus'un girişimleri de senatoca onaylanmalıydı[46];Antonius'un tutumu ve davranışları o denli kötüydü, o denli tranımsıidi ki, onun konsüllüğünün elinden alınması ve kendisinin de vatan hainiilan edilmesi gerekiyordu; senato onun konsüllüğünü geçersiz kılmazsa, bukez ona karşı gelen lejyonlar, emekli askerler, Caesar Octavianus ve D.Brutus konsüle karşı gelmekten suçlu, hatta vatan haini durumuna düşüyorlardı[47];Antonius, Octavianus'un yasal olmayan girişimlerini, bir orduyla konsülekarşı geldiğini senatoya bildirme cesaretini bulamadığı için, vatan hainidurumuna düşmüştü (Phil. III. 2 1). Cicero ya göre Roma devletinin özgürlüğüve esenliği Octavianus'a ve Brutus'a bağlıydı; Octavianus devlete ve senatoyabağlılığını Antonius'a karşı koyarak, onu korkutup kentten kaçırarak,onun amaçladığı toplu kıyım ve öbür girişimlerini engelleyerek kanıtlamıştı;senato, D. Brutus ve Caesar Octavianus'un önderliğinde, arzuladığı fırsatıelde edebilirdi ve daha güçlü bir biçimde hareket edebilirdi; Roma soyu özgüryaşamak için doğmuştu; Antonius bir tirandı; ondan kurtulmak ve özgürlüğekavuşmak için de şimdi ortam uygundu. Cicero bu söylevindeOctavianus'u sı k sık ve gerektiğinden çok övüp yüceltmektedir. Zira onuniçin isteyeceği ayrıcahldar böyle bir övgüyü gerektirmektedir. Cicero bu önerilerinisenatoca oylanacak son biçime sokarken, Brutusla ilgili olana öncelik vermiştir. Onun için üç kez "imperator", üç kez de "consul designatus"[48]ünvanını kullanarak imperium yetkisinin onaylanmasını sağlamaya çalışmıştır;ayrıca J. Caesar'ca D. Brutus ve L. Plancus için önerilen ve onun ölümündenhemen sonra, onun acta'sının yürürlükte kalması senatoca kararabağlanınca, resmiyet kazanan İ.Ö. 42 yılı konsüllüğünün de geçerli olduğunubir kez daha senato kararıyla pekiştirmek istemiştir. GalliaCisalpina'nın D. Brutus ve L. Plancus'un yönetimlerine verilmesini önermeldeAntonius'un bu eyalet üzerinde ileri sürdüğü hak ve yetkileri geçersizkılmak ve dolayısıyla Brutus'un Antonius'a karşı girişimlerini yasallaşurmakamacını gütmüştür. Cicero'nun görüşü başarılı olmuş ve senato D. Brutuslailgili bu öneriyi onaylamıştır. (Phil. IV. 8-9). Cicero bu önerinin ikinci kesiminiOctavianus'a ve onun tarafına geçen Mars Lejyon'uyla DördüncüLejyon'a ayırmıştı. Bu iki lejyonun övülüp ödüllendirilmesi vurgulanırken,Octavianus'un yalnız övüldüğünü görüyoruz (Phil. III. 38-39). Cicero bu durumuhalka verdiği dördüncü Philippica söylevinde doğrulamaktadır(Phil. IV. 2):
"C. Caesar, qui rem publicam libertatemque vestram suo studio,consilio, patrimonio denique tutatus est et tutatur, maximis senatus laudibusomatus est."
(Devleti ve özgürlüğünüzü kendi çabası, kararı ve baba kalıtı sayesindekorumuş ve korumakta olan Caesar (Octavianus) senatonun en büyük övgüleriyle ödüllendirildi).
Cicero bu konuya aynı söylevinde ikinci kez değindiğinde, duruma birazdaha açıklık getirir (Phil. IV. 4):
"Quod autem praesidium erat salutis libertatisque vestrae, si C. Caesarisfortissimorum sui patris militum exercitus non fuisset? Cuius de laudibus ethonoribus, qui ei pro divinis et immortalibus meritis divini immortalesquedebentur, mihi senatus adsensus paulo ante decrevit ut primo quoque temporereferretur."
(Eğer Octavianus'un kendi babasının yiğit askerlerinden oluşan ordusuolmasaydı, esenliğinizi ve özgürlüğünüzü koruyacak ne kalmıştı? Onunhak ettiği övgü ve şeref ödülleriyle ilgili olarak -Ona tanrısal ve ölümsüz hizmetleriiçin tanrıya yakışır övgüler ve şeref armağanları verilmelidir- biraz önce senato benim önerime uyarak "En yakın zamanda konunun ele alınıp görüşülmesine" karar verdi.)
Cicero daha sonra, özel çabasıyla Makedonia'da ordusunu kurup, senato,devlet ve Roma halkının egemenliğini korumaya çalışan MarcusBrutus'un ve onun girişimlerinin aynen Decimus Brutus ve CaesarOctavianus'unki gibi senatoca övülüp onaylanmasını önerirken, İ.Ö. 20 Aralık44 günü Octavianus ve D. Brutus için kendisince sunulan önerinin kabuledilip karara bağlandığını bir kez daha belirtmektedir (Phil. X. 23-24):
"Cui quidem, patres conscripti, vos idem hoc tempore tribuere debetis,quod a. d. XIII. Kal. Jan. D. Bruto, C. Caesari me auctore tribuistis, quorumprivatum de re publica consilium et factum auctoritate vestra estcomprobatum atque laudatum. Quod idem in M. Bruto facere debetis,...."
(Sayın senatörler, 20 Aralık'ta benim önerim üzerine Decimus Brutus'ave C. Caesar'a (Octavianus) ödül olarak verdiğiniz şeyi, -bunların devlet uğrunaaldığı özel karar ve özel eylemleri sizin makamınızca onaylandı veövüldü- aynı şeyi şimdi de buna (Marcus Brutus'a) vermeniz gerekir.)
Cicero'nun bu önerisinin kabul edilmesiyle Caesar Octavianus'un özelordusu ve girişimleri senatonun desteğini kazanmış ve imperium konusundaönemli bir adım atılmış oluyordu.
Octavianus'un ordusunu ve girişimlerini yasallaştırabilmesi için,Cicero'nun sözünü ettiği auctori tas en azından propraetor, en çok da praetorpayesini içermeliydi.imperium yetkisi ise bu payelerle birlikte kendiliğindengeliyordu. Zira yalnız konsüller, diktatörler, atlıların başkanı(magister equitum), praetor ve propraetorlar doğal olarak imperium'a sahiptiler.Appianos'a göre (App., B.C. III. 48), bu sırada Octavianus'un askerleriona lictor ve fasces sağlayarak, onu praetor olması ve imperium yetkisialması için kışkırtmıştır. Bu, senatoya karşı bir uyarı ve kaba güç tehdidi niteliğitaşıyordu. Octavianus her ne kadar askerlerinin bu davranışını önleyebilmişise de, "Yine de senatonun sizin isteğinizi ve benim endişemi bilmesindeyarar var." demiştin Appianos'un anlatımına göre, Octavianus kendi istekleriniaskerlerinin isteği gibi göstermektedir. Daha sonra Octavianuskendisini ordusunun gücüyle konsül seçtirirken de aynı yolu izlemiştir.Onun bu tutumu annesi Adanın ona verdiği öğüdü anımsatmaktadır.Appianos'a göre (App., B.C. III. 14), annesi ona açıktan açığa cesur davranmaktançok işlerinde hüner ve sabır göstermesini öğütlemiştir. Octavianus da bu yöntemi benimsemiş ve böyle davranacağına söz vermiştir: Genelde bu söz Octavianus'un siyasal yöntemiyle uyum içindedir ve onun ölünceye değin izlediği siyaseti özetler niteliktedir:
ituprivEt yE 1.11-1V Eti TEXVI. ı 1 K(XI CCVEÇIKU1(14 1.1C(A.X,OV T] 4)CXVEpCl OpaCTUTITTITCCO XpliGOCCI, Kal. t) Kcitactp bCOCIVEGOCÇ KUsl rcpcgEıv imoax61.1Evoç crtiu.oç.
İ.Ö. 1 Ocak 43 de genel durum şöyleydi: Antonius ordusuyla, D.Brutus'u Mutina'da kuşatmıştı [49]. Octavianus da Antonius'a saldırmak üzereordusuyla oraya ilerlemekteydi[50]. Yeni konsüller A. Hirtius ve C. PansaJupiter Capitolinus tapı nağında senatoyu toplamış ve devlet işleri konusundasenatonun görüşüne başvurmuştu. Cicero dört gün süren bu toplantısı rasında (Phil. VI. 3) beşinci Philippica söylevini vermiştir. Antonius'u vatanhaini ilan ettirmek ve ona karşı resmen savaş açılmasını sağlamak içingösterdiği bütün çabaya karşın[51], senato, Antonius'a elçiler gönderilmesini,onun Mutina kuşatmasını bırakmasını, senato ve Roma halkının egemenliğineboyun eğmesini ve ordusunu Gallia Cisalpina'dan Rubico ırmağınıngüneyine çekmesini, fakat Roma'dan 320 km. (200 mil.) uzak tutmasını buyuran(Phil. VI. 5) bir karar almıştır[52]. Bu toplantı sı rasında Cicero ayrıca D.Brutus'a[53] ve M. A. Lepidus'a[54] devlete bağlılıklarından ve hizmetlerindendolayı teşekkür edilmesini ve bunların övülüp onurlandırılmasını önermiştir.Onun bu önerileri kabul edilmiştir.
Cicero, Octavianus konusunda ise oldukça uzun bir konuşma yapmıştır(Phil. V. 42-51). Onun bu söylevi, Octavianus'un ordu kurup Antonius'akarşı gelmekle, konsullere, senatoya, Roma halkı ve devletine yaptığı iyiliklerdenövgüyle söz etmektedir: Octavianus olmasaydı, Antonius,Brundisium'dan döndüğünde bütün senatör ve devletle bağlı vatandaşlarıöldürecekti; kim onu cinayet ve çapulculuktan alı koyabilecekti? (Phil., V.42). Onu bir tanrı ansızın Roma halkının imdadı na yetiştirdi; Octavianus,yaşı ve içinde bulunduğu koşullar göz önünde tutulursa, GnaeusPompeius'tan bile büyük başarı kazandı: Pompeius daha olgun bir yaşta hazır bir orduya konmuştu; davası çoğunlukça tutulmayan diktatör Sulla'yı veyönetimini desteklemişti. Oysa Octavianus çok genç olmasına karşın, emekliolmak isteyen askerleri silahlandırmıştır; yoktan bir ordu kurmuştur;senatonun, halkın, bütün İtalya'nın tanrıların ve insanların yürekten benimsediğibir davaya sarılmıştır; Antonius'un tiranlığına son vermiştir (Phil., V.43-44). Dolayısıyla senato Octavianus'a imperium yetkisi vermelidir.Imperium yetkisi olmayan biri askeri işleri yürütemez, ordu kurup komutasıaltında tutamaz, savaş yapamaz; o normal yoldan atanmış bir propraetofuntam yetkisine sahip olan bir propraetor olsun; bu yaşına göre büyük bironurdur, fakat bu yalnız onun saygınlığını artırmakla kalmayacak yapmasıgereken işler için de ona güç verecektir (Phil., V. 45). Cicero'nun,Octavianus için yazdığı ve senatonun onayına sunduğu tasarı yalnız yukarıdagördüğümüz imperium yetkisini ve propraetor payesini içermemekte, onaçok büyük başka ayrıcalıklar verilmesini de istemektedir (Phil., V. 46):
"Quod C. Caesar C. f., pontifex, pro praetore, summo rei publicaetempore milites veteranos ad libertatem populi Romani cohortatus siteosque conscripserit, quodque Legio Martia Quartaque summo studiooptimoque in rem publicam consensu C. Caesare duce et auctore rempublicam, libertatem populi Romani defendant, defenderint, et quod C.Caesar pro praetore Galliae provinciae cum exercitu subsidio profectus sit,equites, sagittarios, elephantos in suam populique Romani potestatemredegerit difficillumoque rei publicae tempore saluti dignitatique. populiRomani subvenerit, ob eas causas senatui placere C. Caesarem C. f.,pontificem, pro praetore, senatorem esse sententiamque loco praetoriodicere, eiusque rationem, quemcumque magistratum petet, ita haberi, uthaberi per leges liceret, si anno superiore quaestor fuisset."
(J. Caesar'ın oğlu, pontifex ve propraetor olan C. Caesar (Octavianus),devletin içinde bulunduğu kritik bir anda, emekli askerleri Roma halkınınözgürlüğünü korumaya teşvik ettiği ve onları bir bayrak altında topladığıiçin, Mars Lejyonu ve Dördüncü Lejyon askerleri çok büyük bir istek veçabayla, devlete hizmet amacıyla bir birlik oluşturup, C. Caesar'ın(Octavianus) önderliği ve desteğiyle devleti ve Roma halkının özgürlüğünükorumakta ve korumuş oldukları için, propraetor C. Caesar (Octavianus) birorduyla Gallia Cisalpina eyaletine yardım amacıyla yola çıktığı için, atlılardan,okçulardan ve fillerden oluşan birlikleri, kendi egemenliğinin yanı sıraRoma halkının egemenliği altına soktuğu için, Roma devletinin içinde bu-lunduğu çok kritik bir anda Roma halkının yaşam ve saygınlığına destekolduğu için, senato, J. Caesar'ın oğlu, pontifex ve propraetor C. Caesar'ın(Octavianus) senatör olmasından, senatoda praetor yetkisiyle düşünceleriniaçıklayıp oy kullanmasından, hangi yüksek kamu görevine aday olmak isterse,adaylığının, ilgili yasanın gerektirdiği biçimde, kendisi bir önceki yılquaestor olmuş gibi sayılmasından memnun kalacaktır.)
Cicero'nun bu önerisine göre, Octavianus'un resmen J. Caesar'ın oğluolduğu bir kez daha onaylanacaktı. Kendisine rahiplik verilecekti (pontifex).Senatör olacaktı; unvan bakımından propraetor, fakat gerçekte praetor yetkilerinesahip olacaktı. Yaşı 19 olmasına karşın, 29 yaşına basmış olma koşulunabağlı olan yüksek kamu görevlerine aday olabilecekti. Augustus'un (C.Caesar Octavianus) Ankara Anıundaki sözleri (Monumentum Ancyranum I:eo nomine senatus decretis honorificis in ordinem suum me adlegit C.Pansa et A. Hirtio consulibus consularem locum sententiae ferendae tribuenset imperium mihi dedit. Res publica ne quid detrimenti caperet, me propraetore simul cum consulibus providere iussit) Cicero'nun senatoca kabuledilen bu önerisinin içeriğini bütünüyle kapsamaktadır. Appianos'a göre,senato, ayrıca Octavianus'un yaldızlı bir heykelinin foruma dikilmesine kararvermiştir[55].
Cicero, Octavianus için düzdüğü övgüler ve öneriler yanında, senato veileri gelen kimi kesimlerce duyulan kuşkuları gidermeye ve bazı sorunlarıçözmeye çalışmıştır. Bu sorunlardan biri, Octavianus'un yaşının böylesinebüyük yetki ve görevler için çok küçük olmasıydı; kimi kesimler, örneğinPompeius'çular, özellikle de Brutus ve Cassius yanlıları (tertipçiler) onun buyetkileri dilediğince kullanıp J. Caesar'ın öcünü alabileceğinden korkuyorlardı;senatodaki ileri gelen Antonius yanlıları da düşmanları Octavianus'abu yetki ve ayrıcalıkların verilmesini doğal olarak istemiyorlardı, bu öneriyiengelleyebilmek için, ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlardı. DolayısıylaCicero bu kuşkuları gidermek ve senatoya önerilerini kabul ettirebilmekiçin, aşağıdaki savunmayı yapmıştır (Phil. V. 47-51). Özetlemek gerekirse:
Caesar Octavianus'a, yaşının küçük olmasına karşın, en kısa zamanda enbüyük onur ödüllerinin verilmesini engelleyen hiçbir neden yoktur. Yüksekkamu görevlerine atanma koşullarını içeren yasaya (Leges Annales) konsüllükiçin daha olgun bir yaş koşulu koymuşlardır[56], çünkü delikanlılığın nedenolduğu düşüncesiz, acele ve cüretkar atılımlardan sakınmaya çalışmışlardır.Fakat Caesar Octavianus delikanlılık çağında, yüce erdemiyle yaşınınçok üstünde olduğunu kanıtlamıştır. Dahası, eski Romanların yüksek kamugörevlerine atamayla ilgili yasaları yoktu. Bu yasa çok sonraları, adaylar arasındakiyarışmadan doğmuş ve adayların eşit yaşta olmasını gözetmiştir; erdemlibirçok genci devlete hizmet etmekten alıkoymuştur (Phil. V. 47). Bununyanında genç yaşta yüksek kamu görevlerine seçilen, büyük işler başaran,Roma imparatorluğunun büyümesini ve adının yücelmesini sağlayan kişilerde olmuştur, örneğin eski Romalılardan Rullus'lar, Decius'lar,Corvinus'lar, daha yakın geçmişten ise, konsül Africanus ve T. Flaminius.Başka güzel bir örnek de Makedonian Büyük İskender'dir: delikanlılığındapek büyük başarılar kazanmıştır. Öldüğünde 33 yaşındaydı ve Roma yasalarınınkonsullük için öngürdüğü yaştan on yaş küçüktü. Dolayısıyla erdeminyaştan daha çabuk geliştiği kanısına varılabilir (Phil. V. 48)[57].
Phil. V. 4849:
Caesar Octavianus'u kıskananlar ve karşı olanlar ise onun kendini tutamayacağından,ılımlı davranamayacağından, senatonun vereceği paye veonur ödülleriyle yücelince, yetki ve gücünü ölçüsüzce kullanabileceğindenkorkuyorlarmış gibi yapmacık bir tutum içine giriyorlardı. Gerçek büyük1üğünve ününün bilincinde olan, kendisinin senato, Roma atlı sınıfı ve bütünRoma halkı tarafından sevilip sayıldığını bilen biri, devletin esenliğininkendi ün ve saygınlığından çok daha önemli olduğunu elbette anlar. KeşkeJ. Caesar da gençken, oğlu Octavianus gibi olsaydı! Ne yazık ki, o bütün üstünyeteneklerini ve gücünü senatoya, optimatlara karşı hür insanların katlanamayacağıbir biçimde kullanmıştır. Fakat oğlunun kafa yapısı çok dahafarklıdır. Caesar Octavianus herkesce, her optimatça çok sevilip sayılan birkişidir. Özgürlük umudumuz ondadır; kurtuluşumuzu o sağlamıştır, onuniçin en büyük yetki ve şeref ödülleri istenmektedir ve bu ödüller onu beklemektedir.
Phi 1. V. 50:
Dolayısıyla onun ender basiretine hayranız; onun çılgınlıklarından mıkorkacağız? Kim yararsız bir gücü, kıskançlık uyandıracak bir varsıllığı, aptalcave tehlikeli bir despotluk tutkusunu gerçek ve sürekli bir ün ve saygınlığayeğleyecek kadar budaladır? Octavianus henüz delikanlıyken (puer)bunu anlıyor, yaşı ilerlerse anlamayacak mı? "Fakat bazı çok seçkin ve devletebağlı vatandaşlara düşmandır" deniyor. Böyle bir korku yersizdir. CaesarOctavianus, bütün kişisel düşmanlıklarını devlet uğruna bıraktı, devleti kendineson sözü söyleyecek hakem seçti, devleti kendine bütün plan ve işleriiçin yönlendirici önder seçti. Devleti yıkmak değil, onu güçlendirmek için,kendini onun hizmetine verdi. Bu gencin bütün duygularını açıkca biliyorum.Devleti her şeyin üstünde sevip sayıyor; sizin (senato) otoritenize herşeyin üstünde değer veriyor; optimatların düşünce ve yargılarını her şeydençok benimsiyor; gerçek ün ve saygınlığı her şeyden tatlı buluyor.
Phil. V. 51:
Dolayısıyla ondan korkulacak bir şey değil, daha çok ve daha büyük iyiliklerummamız gerekir. D. Brutus'u kuşatmadan kurtarmak için yola çıkmışbir adamın (Octavianus)[58] ailesiyle ilgili acıları (J. Caesar'ın öldürülmesindenduyduğu acıları ) sürekli anımsayacağından ve bunun onu çok etkileyipona devletin esenliğini unutturabileceğinden korkmanız yersizdir. Ey senatörler,üstelik size, Roma halkına ve devletine güvence verme yürekliliğini degösteriyorum -eğer kendimi zorunlu hissetmeseydim, elbette böyle bir şeyiyapmaya cüret edemezdim, son derece büyük bir meselede düşüncesizce veacele hareket etmekten doğabilecek kötü bir ünden sakınmaya çalışırdım.Ey senatörler, C. Caesar'ın (Octavianus), bugün nasıl bir yurttaş ise, her zamanöyle bir yurttaş olacağına; özellikle onun nasıl bir yurttaş olmasını istiyorsakve diliyorsak, onun da öyle bir yurttaş olacağına söz veriyorum, kefiloluyorum, güvence veriyorum:
Promitto, recipio, spondeo, patres conscripti, C. Caesarem talemsemper fore civem, qualis hodie sit, qualemque eum maxime velle esse etoptare debemus.
Cicero, Brutus'a yazdığı birmektupta (ad Brutum I. 18: pro aclulescenteac paene puero...; vix videbar quod promiseram praestare posse.[59]) "Bir delikanhya da henüz çocuk biri için....; verdiğim sözü tutabilmek bana güç geliyor"diyerek pişmanlık duyduğunu açıklamakta ise de, onun böylesine büyükbir sorumluluk üstlenebilmesi için, Octavianus'tan aynı biçimde, senatoya,optimatlara, Roma halkının özgürlüğüne ve devlete bağlı kalacağına,onların gösterdiği yoldan gideceğine, onların çıkarlarını kendi kişisel sorunlarınınüstünde tutacağına söz almış olmalıdır. Bu, aynı zamanda Cicero'-nun kendisine pater (baba) diye hitap eden Octavianus'a ne kadar çok güvendiğinive aralarının ne denli iyi olduğunu da göstermektedir. Bütün bunlarakarşın, Octavianus daha sonra bu sözlerine zıt düşen bir yolu seçecektir,Cicero'yu ise baş düşmanı Antonius'un eline, öldürmesi için, teslim edecektir.Plutarkhos'un düşüncesine göre[60], yeryüzünde o ana dek işlenmiş enacımasızca ve barbarca bir toplu kıyım' gerçekleştirecek üçlüden (triumviri)biri olacaktır.
Cicero, Octavianus'la ilgili önerisinin ardından, Dördüncü Lejyon'unOctavianus'tan yana geçmesini sağlayan Lucius Egnatuleius'un övülüp ödüllendirilmesini,ilgili yasaların şart koştuğu yaştan üç yıl önce, istediği yüksekkamu görevine aday olabilmesini, görevi üstlenip yürütmesini sağlayacak biröneride bulunmuştur (Phil. V. 52). Caesar Octavianus'un ordusuyla ilgiliolarak da senatonun şöyle bir karar alması gerektiğini savunmuştur:
"Pontifex ve propraetor olan Caesar'ın (Octavianus) komutası altınagirip Roma halkının özgürlüğünü ve senatonun egemenliğini koruduklarıve korumakta oldukları için, emekli askerler (milites veterani) ve onlarınçocukları zorunlu askeri hizmetten muaf tutulmalıdırlar; konsüller, C. Pansa ve A. Hirtius, bunlardan biri ya da her ikisi uygun görürse, Lex Iulia ya aykırıbir biçimde emekli askerlerin yerleştirildiği kolonilerde ve ayrıcaCampania'da ne kadar toprak kaldığını araştırmalıdırlar ve bu topraklarıCaesar'ın (Octavianus) ordusuna katılan emekli askerlere dağıtmalıdırlar;aynı biçimde Mars Lejyonu ve Dördüncü Lejyon askerleri, ayrıca konsul C.Pansa, ve A. Hirtius komutası altına giren ve adlarını açıklayan -zira bunlarsenatonun egemenliğini ve Roma halkının özgürlüğünü canları gibi sevipsayarlar ve saydılar da- İkinci ve Otuzbeşinci Lejyon askerleri ve.çocuklan zorunluaskeri hizmetten muaf tutulmalıdırlar; bu lejyonların askerleri savaşsonunda terhis edilmelidirler."
Cicero'nun önerisinde geri kalan kısmı özgün biçimiyle şöyle devamediyordu:
"Quantamque pecuniam militibus earum legionum in singulos C.Caesar pontifex, pro praetore, pollicitus sit, tantam dari placere; utique C.Pansa, A. Hirtius consules, alter ambove, si eis videretur, rationem agrihaberent, qui sine iniuria privatorum dividi posset; iisque militibus, LegioniMartiae et Legioni Quartae ita darent, adsignarent, ut quibus militibusamplissime dati, adsignati essent." (Phil. V. 53).
(Senato şundan memnun olacaktır: Pontifex ve propraetor olan C.Caesar Octavianus o lejyonların askerlerine adam başına ne kadar para sözverdiyse, o kadarı (devlet kasasından)[61] ödenmelidir; konsül C. Pansa ve A.Hirtius, bunlardan biri ya da ikisi eğer uygun görürse, özel kişilere haksızlıkyapmaksızın dağıtılabilecek topraklan belirlemelidir; ve şimdiye dek askerleriçin ödül olarak belirlenip verilmiş olan en büyük miktarda toprağı şu askerlereyani Mars Lejyonu'na ve Dördüncü Lejyon'a tahsis edip verilmelidirler.)
Appianos, İ.Ö. 1 Ocak 43'te başlayıp aynı ayın dördüncü gününe deksüren bu senato toplansında Octavianus için alınan kararı özet olarak vermektedir(App. B.C. III. 51):
Onlar (senatörler) ona (Octavianus) altın yaldızlı bir heykel dikilmesini,onun şimdi bile senatoda konsüller arasında düşüncesini açıklayıp oy kullanmasını;ve yasanın öngördüğü yaştan on yıl önce konsüllüğe aday olabilmesini(Kal yvclo w riv avrov b:344cıv taç imattıcolç .ı' STI ttjv bnatEICCV OCUTTIV μmevcut TOU vogob OccacTov eı/ tecrı Seıca); Antonius'tan onun (Octavianus) yanına geçen lejyon askerlerine, başarılı olmaları koşuluyla(Octavianus) ne kadar para söz verdiyse, o kadarının kamu hazinesinden ödenmesini oylayıp karara bağladı[62].
Appianos'un belirttiği gibi, senatonun bu kararı alması, aynı zamandaAntonius'un vatan haini ilan edilmiş olduğu biçiminde yorumlanmıştır(App., B.C. ili. 51-52; Cic., Phil. Vİİ. 10).
İ.Ö. 43 yılı Asia (Anadolu) eyalet valisi C. Trebonius Suriye'ye gitmekteolan P. Dolabella'ya Izmir'e girmesi için izin vermemişti. Dolabella ani birbaskınla onu ele geçirmişti; J. Caesar'ın öcünü almak amacıyla Trebonius'ukorkunç bir işkenceyle öldürmüştü[63]. Haberin alınması üzerine konsül C.Pansa İ.Ö. 43 yılının Mart ayı ortalarında senatoyu toplantıya çağırmıştır.Cicero bu toplantı sırasında onbirinci Philippica söylevini vermiştir; kendidamadı Dolabella'nın vatan haini ilan edilmesini[64], Suriye eyalet valiliğininde C. Cassius'a verilmesini[65] öneren bir konuşma yapmıştır. Konuşması sırasındaCicero, Caesar Octavianus'a verilmesini sağladığı yetkilerden ötürükendisine yöneltilen eleştiriye de karşılık vermek için fırsat bulmuştur:
"At enim (nam id exaudio) C. Caesari adulescentulo imperiumextraordinarium mea sententia dedi. Ille enim mihi praesidiumextraordinarium dederat; cum dico cmihi', senatui dico populoqueRomano. A quo praesidium res publica ne cogitatum quidem tantumhaberet, ut sine eo salva esse non posset, huic extraordinarium imperiumnon darem? aut exercitus adimendus aut imperium dandum fuit; quae estenim ratio, aut qui potest fieri, ut sine imperio teneatur exercitus? Nonigitur, quod ereptum non est, id existimandum est datum; eripuissetis C.Caesari, patres conscripti, imperium nisi dedissetis. Milites veterani, quiillius auctoritatem, imperium, nomen secuti pro re publica arma ceperant,volebant sibi ab illo imperari; Legio Martia et Legio Quarta ita secontulerant ad auctoritatem senatus et rei publicae dignitatem, utdeposcerent imperatorem et ducem C. Caesarem. Imperium C. Caesari bellinecessitas, fasces senatus dedit. Otioso vero et nihil agenti privato, obsecrote, L. Caesar (cum peritissimo homine mihi res est), quando imperiumsenatus dedit?" (Phil. XI. 20).
(Fakat, -zira o eleştiri kulağıma geldi- ben kendi önerimle genç C.Caesar'a (Octavianus) olağanüstü askeri yetki (imperium) verdim. Evet,çünkü o bana olağanüstü bir koruma sağladı; "bana" demekle senatoyu veRoma halkını kastediyorum, Beklenmedik bir anda devletin kendisinden odenli büyük koruma elde ettiği -Bu koruma olmasaydı devletin esenliği deolanaksızdı- bir kimseye olağanüstü askeri yetki vermemeli miydim? Ya onunelinden ordusunu almallydım ya da ona askeri yetki (imperium) vermeliydim.İmperium olmaksızın bir ordu bulundurmanın bir yolu var mıdır, olabilirmi? Dolayısıyla alınmayan bir şey verilmiş sayılamaz: Ey senatörler, siz C.Caesar'a (Octavianus) imperium vermemiş olsaydınız, komuta yetkisini ondanalmış olacaktınız. Kendilerini onun otoritesine (auctoritas), askeri yetkisine(imperium) ve adına bağlayan, devlet uğruna silaha sarılan emekli askerleryalnız onun (Octavianus) tarafından komuta edilmek istiyorlardı.Mars Lejyonu ve Dördüncü Lejyon senatonun egemenliğine ve devletin saygınlığınakendilerini öylesine adamışlardı ki, onlar da komutanları ve önderleriolarak C. Caesar'ı (Octavianus) istiyorlardı. Savaş yapma zorunluluğu C.Caesar'a (Octavianus) imperium sağladı, senato da ona fasces[66] verdi. Fakat,L. Caesar[67], lütfen söyle bana, -çünkü benim alışverişim seninledir ve sen deçok deneyimli biri olduğuna göre- hiçbir işi olmayan, hiçbir şey yapmayan sıradanbir kişiye senato ne zaman imperium vermiştir?)
Cicero'nun C. Caesar Octavianus'a karşı tutumu, ondan beklentileri vebu amaçla ona, yaşına göre olağanüstü sayılan paye ve yetkiler, ordusu içinde maddi ve manevi yardım sağlamaya çalışması ve bunda başarılı olması,yukarıdaki pasaj ve aktarmalarda gördüğümüz gibi, derinlemesine bir yorumgerektirmeyecek denli açıktır. Augustus'un, Monumentum Ancyranum yazıtındasözünü ettiği "eo nomine senatus decretis honorificis in ordinemsuum me adlegit C. Pansa et A. Hirtio consulibus, consularem locum sententiaeferendae tribuens et imperium mihi dedit. Res publica ne quiddetrimenti caperet, me pro praetore simul cum consulibus providere iussit."bütün bu paye ve yetkiler, yaşının çok küçük olmasından yel Caesar'la olanyalunlığından doğan karşıt görüşlere ve engellemelere karşın, Cicero tarafindansağlanmıştır. Cicero, bu ayrıcalıkları ona sağlarken, ayrıca onun çokbüyük suç unsuru oluşturan ordusunu ve girişimlerini de onun düşmanlarınakarşı savunmuş ve yasallaştırmıştır. Bununla birlikte, Appianos'un anlattığınagöre, Octavianus kendisine verilen bu ayrıcalıklarla yetinmemiş, dahafazlasını istemiştir; senatoya karşı kuşkucu ve kötümser bir gözle bakmıştır.Appianos'a göre (B.C. III. 64), Octavianus senatoca M. Brutus, D. Brutus veCassius'a büyük eyaleder, ordular ve ayrıcalıklar verilmesine luzmış ve şöylebir kanıya varmıştın Senatörler onun heykelinin dikilmesini[68], ona senatodaön sırada (konsül düzeyindekiler arasında) bir sandalye ve praetorluk unvanıverilmesini onaylamakla işin doğrusu onun elinden özel ordusunu almışlardıve böylece ona bir çocuğa davranıldığı biçimde davranmışlardı(onu aldatmışlardı); çünkü bir praetor'un, konsüller yanında iken, hiç yetkisiyoktu; yalnız Antonius'tan onun yanına geçen askerlere (Mars ve DördüncüLejyon'lar) ödüller verilmesi, onun ordusuna yazılan emekli askerlerebir hakaret demekti; savaş ise onun için bir yüzkarası olacaktı, çünküAntonius'a karşı olanlar onu yok edene dek bu plandan (Octavianus'u araçolarak kullanma) yararlanacaklardı. Birinci olasılık: Appianos,Octavianus'un bu biçimdeki düşüncesini Antonius'un ya da Antonius yanlısıyazarların anı ya da tarih kitaplarından aktarmış olabilir[69]. İkinci olasılık:Octavianus (Augustus) kendi anı kitabında[70] senatoya karşı tutumunun de-ğişmesini açıklarken, nedenini bu biçim bir yorumla desteklemiş olabilir;Appianos da onun görüşünü aktarmış olabilir. Klasik çağ tarihçileri genellikle,Octavianus'un iç savaşlar sırasındaki -özellikle 43-42 yılları arasındaki tutumunave yaptığı işlere kötümser bir gözle bakmaktadırlar[71]. Aynı bakışaçısı sık sık Appianos'ta da görülmektedir: Appianos onun kişiliğini, şüp-heci, içi dışı bir olmayan[72], erk tutkusuyla yanıp tutuşan biri olarak tanıtmaktadır.Kaynağı her nereden gelirse gelsin, Octavianus'un bu yorumuya da düşüncesi gerçeklerle bağdaşmamaktadır ve verdikçe daha da isteyenbir çocuğun davranışını anımsatmaktadır. Önce, ona verilen ünvan ve yetkilero günün koşulları, yasalar ve yaşı göz önüne alındığında olağanüstüydü(Phil. XI. 20: C. Caesari adulescentulo imperium extraordinarium measententia dedi huic extraordinarum imperium non darem?) veAugustus'un (Octavianus) kendisi bile Monumentum Ancyranum'da övüni;rbiçimde bunlardan söz etmektedir. İkinci olarak onun propraetor unvan veyetkisini konsülünkilerle karşılaştırması ve hor görmesi mantığa aykırıdır veonun senatoya karşı çok kötümser tutumunu açıklar. Senatonun ona konsüllükvermesi olanaksızdı; çünkü bu unvan ve görev yalnız seçimle elde edilebilirdi,ilgili yasa gereği aday 43 yaşında olmalıydı. Üstelik İ.Ö. 43 yılı konsülleriC. Pansa ve A. Hirtius göreve başlamışlardı. Atama yoluyla konsül(consul suffectus) olabilmesi için de, normal yoldan seçilmiş olan konsüllerdenbirinin istifa etmiş ya da başka nedenlerle görevinden ayrılmış olmasıgerekiyordu. Böyle bir durum da henüz yoktu. Dolayısıyla pro praetore senatonunatama yoluyla ona verebileceği en büyük unvandı, çünkü praetor'lukda yalnız seçimle elde edilebilirdi. Bununla birlikte o uygulamada birpraetor'un bütün yetki ve görevlerini üstleniyordu. Propraetor olarakimperium yetkisi vardı; eyalet valiliği de yapabilirdi; konsüllerden sonragelen, sayıca az, en güçlü kişilerden biri oluyordu; senatoyu toplama ve yasaönerme yetkisi vardı; yargıçlık yapabilirdi.
Senato ödüllerinin yalnız Mars ve Dördüncü Lejyon'ları kapsadığı, oysakendisinin (Octavianus) topladığı emekli askerlere verilmediği, dolayısıylabunların hor görüldüğü biçimindeki düşüncesi de gerçeklerle bağdaşmamaktadır.Şimdiye dek yukarıda Cicero'dan aktardığımız birkaç söylevde,senatoya yapılan önerilerde emekli askerlerin de ödül kapsamı içine alındığınıgördük (bk. Phil. V. 53). Appianos (B.C. III. 51) ödüllerin yalnız Marsve Dördüncü Lejyonu kapsadığını söylemekle yanılgısını göstermektedir.Ayrıca aşağıdaki örnekler ödüller verildiğini doğrulamaktadır:
"Itaque his praemia promissa sunt, illis persoluta. Fruantur illi suis, persolvanturhis, quae spopondimus; id enim deos immortales speroaequissimum iudicare" (Cic., Phil. M. 39).
(Böylece bunlara ödüller söz verildi, ötekilerine ise ödendi. Onlar(emekli askerler) aldıkları ödüllerin tadını çıkarsınlar, bunlara ise söz verdiğimizödüller ödensin; bundan böyle umarım ölümsüz tanrılar bunun enadil şey olduğu yargısına varırlar).
"Atque etiam censeo, patres conscripti, quae praemia militibuspromisimus nos re publica recuperata tributuros, ea vivis victoribusquecumulate, cum tempus venerit, persolvenda; qui autem ex iis, quibus illapromissa sunt, pro patria occiderunt, eorum parentibus, liberis, coniugibus,fratribus eadem tribuenda censeo" (Cic., Phil. XIV. 35).
(Sayın senatörler, şunu da öneriyorum: askerlere, devletin eski düzeninekavuşmasından sonra ödenmek üzere söz verdiğimiz o ödülleri yaşayanve zafer kazananlara fazlasıyla ödeyiniz, çünkü artık ödeme zamanı gelmiştir;ödemek zorundayız; kendilerine ödül vaadedilmiş, fakat vatan uğruna ölmüşolanların ödülleri aynen onların ana-babalarına, çocuklarına, karılarına yada kardeşlerine verilmelidir, bunu öneriyorum.)
Daha sonra aynı önerinin yazılı olarak oylanmak üzere senatoya sunulduğunugörüyoruz (Cic., Phil. XIV. 38):
''..................iiiiiiutique, quae praemia senatus militibus ante constituit ea solvantureorum, qui hoc bello pro patria occiderunt, parentibus, liberis, coniugibus;fratribus, isque tribuantur, quae militibus ipsis tribui opporteret, si vivivicissent, qui morte vicerunt".
Bütün bu özgün kaynaklar göstermektedir ki, senato, Decimus Brutus,Marcus Brutus ve kendi yandaşlarının yanısıra, Caesar Octavianus'un da ordusunumaddi ve manevi açılardan desteklemiştir. Onun askerlerine, sankidevlete ait askerlermiş gibi toprak ve para sözü vermiş ve bu sözünü yerinegetirmiştir. Bu konuların gerçekleşmesine Cicero senatoda öncülük etmiş vebaşarılı olmuştur. Octavianus'un (Appianos'un aktardığı biçimde) düşüncesiise yanlış ve yersizdir. Dio Cassius'a inanacak olursak, üstelik senato,Octavianus'un özel ordusunu kurarken, askerlere ödediği ve onları donatmakiçin harcadığı bütün parayı Roma kenti kasasından almasını onaylamıştır.(Dio Cassius, Hist. Rom. XLVI. 29, 3: Kat TO ta Xprwtata cx totç- • •cstpattonatç avaXaıcet, icapa uç noXecoç, °TL 81-1 Kat xed:Yeautov brcEp•atyrriç napecncevaae actıa; kaf3c-iv).
Senatonun Octavianus'a propraetor unvam, imperium yetkisi ve senatonunön sırasında bir sandalye vermekle özel ordusunu onun elinden aldığıbiçimindeki düşünceye ise iki açıdan bakılabilir. Öncelikle, Octavianus'unordu kurmaktaki amacı Antonius'a karşı koymak ve onunla savaşmaktı;çünkü onu kendisine en büyük engel olarak görmüştü. Dolayısıyla değişenbir şey yoktu. O şimdi devlet ordularıyla birlikte Antonius'a karşı daha güçlüolarak savaşacaktı. Öte yandan propraetor unvanı ve imperium almakla ordusuve girişimleri yasallaşmıştı ve kendisi bir yüksek kamu görevlisi olmuştu.Dolayısıyla senatonun karar ve buyruklarına uyması gerekirdi. Gerçekten deonun ordusunun (Mars ve Dördüncü Lejyonlarm) I. Mutina savaşı sırasındakonsüllerin (C. Pansa ve A. Hirtius) komutası altına verildiğini görüyoruz[73].Octavianus bu savaş sırasında askeri bir birlikle yalnız ordugahı korumuştu.Öte yandan kuramsal olarak geçerli olan bu durum uygulamada hiç de öyleolmayabilirdi. Bu ordu kendisinindi, onu istediği gibi kullanabilirdi. Gerçeğibir örnekle açıklamak gerekirse: o, Mutina savaşından sonra yalnız kendiözel ordusunu değil, devlet ordusunu da (senatoyu dinleyeceği yerde)senatoya karşı kullanabilmiştir.
Cicero, Octavianus için propraetor unvanını ve praetorgar arasında(praetorio loco: Phil. V. 46) düşüncesini açıklayıp oy kullanmasını önermişti.Öneride ve önerinin senatoca onaylanması üzerine Cicero ona heppro praetore unvanıyla hitap etmiştir. Cicero onüçünciı Philippica söylevinde,Antonius'u mektubunda Octavianus'a hitap ederken pro praetoreunvanını kullanmamakla suçlar (PhiL XIII. 22: "Antonius Hirtio et Caesari"-Neque se imperatorem neque Hirtium consulem nec pro praetoreCaesarem). Aşağıdaki aktarmalar onun, Octavianus'tan sözederken, bu unvanıkullanmaya ne denli önem verdiğini gösterebilir:
PhiL XIII. 39: cumque üs pro praetore Caesar.
Phil. XIV. 6: ad litteras... quae sunt a consulibus et a pro praetoremissae...
Phil XIV. 22: ex litteris enim C. Pansae, A. Hirtii consulum, C. Caesarispro praetore...
Phil. XIV. 37: cumque C. Caesar pro praetore, imperator, consiliodiligentiaque sua castra feliciter defenderit.
Bu tür örnekler çoğalulabilir. Fakat bizce önemli olan sorun şudur:Cicero, Octaviarms'un senatoda oturacağı yeri, konuşma ve oy kullanma sırasını`praetorio loco' diye belirtirken, Augustus (Octavianus) Ankara Anıtı'ndabunlar için `consularem locum' sözünü etmektedir. Kimi Eskiçağ yazarlarıda bu durumu doğrular gibi görünmektedir:
Livius, Periokhae (ya da Epitome), 118: C. Caesari qui privatus reipublicae arma sumpserat, propraetoris imperium a senatu datum est cumconsularibus ornamentis adiectumque ut senator esset;
Appianos, B.C.. III. 51: Kat yywriv autov empepeıv ev toıç ıntocrucoıçij4511 imateiav ociyrıjv genevaı TOt) völ.tob ei5(060V ETE01 86coc...
Appianos'un 'yasanın gerektirdiğinden on yıl önce konsüllüğe(μnorrewıv) aday olabilmesini onayladılar sözü gerçekle doğrudan doğruyabağdaşmamaktadır. Octavianus 19 yaşındaydı ve yirmi dokuz yaşındaymış gibiişlem görecekti (bk. Cic., Phil. V. 46):
"ob eas causas senatui placere, C. Caesarem C.f., pontificem, propraetore, senatorem esse sententiamque loco praetorio dicere, eiusquerationem, quemcumque magistratum petet, ita haberi, ut haberi per legesliceret, si anno superiore quaestor fuisset".
(Bu nedenlerden senato, J. Caesar'ın oğlu, pontifex ve propraetor C.Caesar'ın (Octavianus) senatör olmasından; praetor yetkisiyle (ya dapraetor' lar sırasında) düşüncelerini açıklayıp oy kullanmasından; hangi yüksekkamu görevine aday olmak isterse, adaylığının ilgili yasanın gerektirdiğibiçimde kendisi bir önceki yıl quaestor olmuş gibi sayılmasından memnunkalacaktır).
Bu öneriye göre, Octavianus henüz quaestofluk yapmamasına karşın,yapmış kabul edilecekti. Praetofluğa aday olabilecekti. Çünkü 29 yaşpraetor olabilmek için en alt sınırdı; bu nedenle senato'nun bu yaş sınırınıon dokuza indirmesi, başka deyişle yaşını on yıl büyütmesi yani yirmi dokuzaçıkarması gerekiyordu. Cicero, durumun çok ivedi olması ve seçimin uzunzaman alacağı düşüncesiyle, senatoca verilebilecek propraetorluğu önermiştir.Öneriyi veren ve bu olağanüstü ayrıcalıkları "ben verdim" diye övünenCicero olduğuna ve senato da bunu kabul ettiğine göre, bizim Cicero'nunsözlerini ölçü olarak almamız daha doğru olabilir.Yİrmİ dokuz yaş praetorolabilmek için en alt sınırdı; oysa ilgili yasa konsül adaylarının en azındankırküç yaşında olmasını öngörüyordu. Octavianus'un durumunda, eğer bu'on yıl öncelik' konsüllük için de geçerli idiyse, o ancak on dört yıl sonra,yani gerçek yaşı otuz üç olunca, konsüllüğe aday olabilecekti. Önce, öneri vetartışmalarda o an için konsüllük söz konusu olmamasına karşın,Appianos'un bundan söz etmesi yersiz görünmektedir; kaynakça olarakOctavianus (Augustus) yanlısı bir tarihçiden yararlanırken, olasılıkla böylebir aktarma da bulunmuş olabilir. Ya da Appianos konsüllüklepropraetorluğu kimi yakın özelliklerinden dolayı karıştırıyor ya da eşdeğergörüyor olabilir. Çünkü her ikisi için de Yunanca, co-rpocuryk ya da kimizaman propraetor ve proconsul için <İ3cvnatpocuryoç' sözcüğü kullanılabilmektedir;her ikisinin de farklı ölçüde olmakla birlikte imperium 'u vardır;sayıca farklı olmasına karşın, her ikisine de lictor'lar tarafından eşlik edil-' c mektedir vb[74]. Dolayısıyla bir önceki tümcedeki ',ev toıç wcoettıcoTç" sözü`konsüller arasında' değil de genel olarak `consul, proconsul vepropraetorlart içeren en üst düzeydeki yüksek kamu görevlileri arasında'anlamında kullanılmış olabilir. Aynı açıklama Augustus'un MonumentumAncyranum'daki `consularem locum' için de geçerli olabilir; yine Livius'unPeriokhae (Epitome)'ındaki "cum consularibus ornamentis" sözü genellemeolarak "en üst düzeydeki kişilere ait nişanlarla" anlamında kullanılmış olabilir.
Senato Antonius'a karşı yapılacak savaşın yönetimini konsüllere veCaesar Octavianus'a vermiştir[75]. Octavianus aslında Antonius'a karşı savaşı,yukarıda gördüğümüz gibi, yalnız başına ve çok daha önce başlatmıştı, amahenüz bir meydan savaşı yapmamıştı, bundan dolayı ve onun bu savaşı sürdürebilmesiiçin, senato ona yukarıda sözünü ettiğimiz olağanüstü ayrıcalıklarıvermişti. Senato ayrıca Lepidus'un ve Alpler ötesi Gallia'nın bir kesiminiyöneten Lucius Munatius Plancus'un konsüllere yardım etmesini buyurmuştu,fakat bu komutanlar o an için yansız bir tutum yeğlemişlerdir.Octavianus olasılıkla Mart öncesi konsül A. Hirtius'la birlikte Mutina'yadoğru yola çıkrnıştı[76]: (Cic. Phil. X. 15: Quid ergo agunt nunc tot exercitus,nisi ut obsidione Brutus liberetur?; Phil. X. 1 6: alter (Octavianus) virtutisrobore firmior quam aetatis cum istis ipsis veteranis ad D. Brutumliberandum est profectus; Phil. X 21: Hunc (Antonium) A. Hirti, C. Caesarisexercitus insecuti sunt, post Pansae dilectus urbem totamque Italiamerexit;). Onun ve A. Hinius'un ordusu savaş öncesi, örf gereği dini anımdangeçmişti (Phil. XII. 8: pudet optimi exercitus qui coniunctus est exduobus, qui iam lustratus, qui profectus ad Mutinam est). Bu sırada C. Pansaise yeni asker toplayıp onlara yetişebilmek için elinden geleni yapıyordu[77].1.45. 43 yıh Mart apıun sonunda ya da Nisan ayının başında konsül C. Pansa,daha önce Mutina'ya hareket etmiş olan görev arkadaşı A. Hirtius'la veCaesar Octavianusla buluştu. Böylece konsül C. Pansa, konsül A. Hirtius,Caesar Octavianus ve Mutina'da kuşatma altında bulunan D. Brutus'un ordularıhep birlikte Antonius'unkinden daha büyük bir güç oluşturuyordu.Servius Galba'mn Cicero'ya yazdığı bir mektupta anlattığı gibi (ad faım.10.30), İ.Ö. 15 Nisan 43'de, Forum Gallorum, bugünkü adıyla Castel Francodenen yerde devletin ordulanyla Antonius arasındaki ilk çatışma yer aldı[78].Bu savaş sırasında Octavianus'un Mars Lejyonu konsül C. Pansa'mn komutasıaltına, Dördüncü Lejyon'uyla emekli askerlerden oluşan VII. Lejyon'uda konsül A. Hirtius'un komutası altına verilmişti[79] (Phil. XIV. 26: Pansadignus imperator legione Martia, digna legio imperatore; Phil. XIV. 27:Qııid dicam de Hirtio? qui re audita e castris duas legiones eduxit incredibilistudio atque virtute, Quartam illam, quae relicto Antonio se olim cumMartia Legione coniunxit, et Septimam, quae constituta ex veteranis....).Konsül A. Hirtius'tan gelen ve senatoda okunan (Phil. XIV. 1) bir mektuptananlaşıldığma göre, Octavianus meydan savaşına katılmamış[80], yalnız birkaçcohors birliğiyle (olasıhkla cohors praetoria) ordugahı korumu§ ve busırada ordugaha yapılan bir saldınyı da püskürtmüştür (Phil. XIV. 28: Hicergo adulescens maximi animi, ut verissime scribit Hirtius, castra multarumlegionum paucis cohortibus tutatus est secundumque proelium fecit).Appianos'a göre ise, Octavianus cohors praetofia birliğiyle Antonius'uncohors preatoria birliğine karşı savaşmıştır. Fakat bütün askerlerini yitirmiştir[81].Konsıll Pansa ise böğrûne saplanan mızraklardan öldürücü iki yaraalmış ve savaş alanından Bononia kentine taşınmıştır[82] (Phil. XIV. 26:duobus periculosis vulneribus acceptis sublatus e proelio....).
Antonius'un ilk Mutina savaşında yenildiği haberi kesin olarak 20 Nisan'dasenatoya ulaşmıştır. Ertesi gün Roma kentinin praetor'u M.Comitus'un senatoyu toplaması üzerine, P. Servilius savaşın bittiği anlamınagelen, askeri giysilerin çıkarılıp her zamanki giysilerin giyilmesini ve bu üçkomutan (C. Pansa, A. Hirtius ve Caesar Octavianus) adına tannlara Şükrantöreni (supplicatio) yapılmasını önermiştir (Phil. XIV. 1; XIV. 11 ve 24).Cicero bu toplantı sırasında XIV. Philippica söylevini vermiştir. Önce P.Servilius'un birinci önerisine karşı çıkmıştır (Phil. XIV. I-10); onun ikinciönerisini ise büyük bir coşkuyla desteklemiş ve bu Şükran töreni için P.Servilius'un önerdiği gün sayısının artırılmasını istemiştir; son yirmi yıliçinde adına supplicatio düzenlenen komutanlara imperator unvanı da verildiğiiçin, senatonun bu üç komutana öncelikle imperator unvanını vermesigerektiğini ileri sürmüştür (Phil. XIV. 11). Bir iç savaşta bir vatandaşakarşı kazandığı yengiden dolayı bir komutana supplicatio yapılması Romatarihinde hiç görülmemiş bir olaydı (Phil. XIV. 23), bununla birlikteAntonius bir vatan hainiydi, ona bir dış düşmanmış gibi davranılabilirdi.Cicero bu üç komutan adına yapılacak supplicatio 'nun 50 gün sürmesiniönermiştir (Phil. XIV. 29: Decerno igitur eorum trium nominequinquaginta dierum supplicationes;). Bu gün sayısı, dış düşmanlara karşıkazanılan yengiler nedeniyle düzenlenen supplicatio 'tarla karşılaştırıldığında,ender bir durum gösteriyordu; bir iç savaş sonucu imperator unvanıverilmesi için de aynı şey söylenebilir, çünkü senato bir komutana imperatorunvanı vermekle onun kazandığı yengiyi onaylamış oluyordu; böyle bir komutanise yengi töreni (ovatio ya da triumphus) kudayabilirdi. O ana dekyengi törenleri ise yalnız dış düşmanlara karşı kazanılan yengi sonucu düzenlenmişti.
Cicero, Octavianus'a imperator unvanının verilmesi için şunları nedenolarak göstermiştir: önce Octavianus kendi ordusunu kurup devletiAntonius'un ilk kötülüklerinden, bir daha suç işlenmesine firsat vermeyecekbiçimde kurtarmışur; Antonius tarafından Mutina'da kuşatılmış olan D.Brutus'a yardım etmek üzere yola çıkmıştır ve böylece vatan sevgisinin, babasıJ. Caesar'ın öldürülmesinden dolayı duyduğu özel acı ve kinden dahaönemli olduğunu kanıtlamıştır (Phil. XIV. 4):
"Caesar cum exercitu per se comparato, cum primis pestibus rempublicam liberasset, ne quid postea sceleris oriretur, profectus est adeundem Brutum liberandum vicitque dolorem aliquem domesticum patriaecaritate".
Cicero bu düşüncesini, Octavianus için imperator unvanını önerirken,yeniler (Phil.XIV. 25):
"Quid? Caesarem deorum beneficio rei publicae procreatumdubitemne appellare imperatorem? Qui primus Antoni immanem etfoedam crudelitatem non solum a iugulis nostris, sed etiam a membris etvisceribus avertit".
(Neden? Tanrıların devlete bir nimet olarak verdiği Caesar'a(Octavianus) imperator demekte çekingenlik mi göstereyim? O ki, ilk olarakAntonius'un alçak ve çılgınca zalimliğinden yalnız bizim boğazımızı değil,uzuvlarımızı ve iç organlarımızı da kurtarmıştır.)
Cicero üçüncü kez bu konuya değindiğinde düşüncesini daha ayrıntılıaçıklamaktadır (Phil. XIV. 28):
"An vero quisquam dubitabit appellare Caesarem (Octavianus)imperatorem? Aetas eius certe ab hac sententia neminem deterrebit,quandoquidem virtute superavit aetatem. Ac mihi semper eo maiorabeneficia C. Caesaris (Octavianus) visa sunt, quo minus erant ab aetate illapostulanda; cui cum imperium dabamus, eodem tempore etiam spem eiusnominis deferebamus; quod cum est consecutus, auctoritatem decreti nostrirebus gestis suis comprobavit. Hic ergo adulescens maximi animi, utverissime scribit Hirtius, castra multarum legionum paucis cohortibustutatus est secundumque proelium fecit. ha trium imperatorum (sc. A.Hirtius, C. Pansa, C. Caesar Octavianus) populi Romani virtute, consilio,felicita.te uno die locis pluribus res publica est conservata".
(Herhangi bir kimse gerçekten C. Caesar Octavianus'a imperator demektetereddüt edecek mi? Onun erdemi yaşından üstün olduğuna göre, yaşınınküçüklüğü elbette hiç kimseyi böyle bir karardan alıkoymayacaktır.Ben her zaman onun, yaşına göre kendisinden beldenilmesi gerekenden çokdaha büyük iyilikler yaptığını düşünmüşümdür; ona imperium yetkisini verirken,o zaman umudumuzu onun adına bağlıyorduk; o ise adını (yani bizimumudumuzu) simgelerken, yaptığı işlerle (ona yetki sağlayan) kararımızınne denli doğru olduğunu kanıtladı. Böylece bu yüce ruhlu delikanlı, A.Hirtius'un en gerçekçi biçimde mektubunda belirttiği gibi, birçok lejyonunordugahını birkaç cohors birliğiyle korumuştur ve başarılı bir savaş yapmıştır.Böylece bu üç komutanı n (trium imperatorum) ve Roma halkının erdemi,yargısı ve mutlu alın yazısı sayesinde bir günde ve birkaç yerde devletinesenliği korunmuştur.)
Cicero bu düşüncesini son kez yazılı bir öneri olarak senatoya sunar(Phil. XIV. 37):
"Cumque C. Caesar pro praetore, imperator, consilio diligentiaque suacastra feliciter defenderit, copiasque hostium, quae ad castra accesserant,profligarit, occiderit: ob eas res senatum existimare et iudicare eorum triumimperatorum virtute, imperio, consilio, gravitate constantia, magnitudineanimi, felicitate populum Romanum foedissima crudelissimaque servituteliberatum".
(Propraetor ve imperator C. Caesar Octavianus yeteneği ve özeni sayesindeordugahını başarılı bir biçimde savunmuştur; ordugaha saldıran düşmanbirlilderini bozguna uğratmış ve öldürmüştür; bu nedenlerden senato,bu üç imparatorun erdemi, komutanlığı, yeteneği, metaneti, kararlılığı, yüceruhluluğu ve mutlu alın yazıları sayesinde Roma halkının çok alçakça veacımasızca bir kölelikten kurtulduğu düşüncesine ve yargısına varmıştır.)
Dio Cassius (Hist. Rom. XLVI. 38 .1: ocirroxpCcropeç TC Kataap,K aı'T01. i_ınü gocXeaCci.ıevoç), Octavianus'a, savaşmadığı halde, askerleri vesenato tarafından imperator dendiğini ileri sürmektedir. Kimi zamanımızaraştırmacıları (örneğin Merivale, Rom. Emp. caput. 25), Cicero'nun,Octavianus'u C. Pansa ve A. Hirtius'la aynı düzeyde tutup imperator unvanıönermesinin abartılmış bir övgüden başka birşey olmadığını söylemektedirler.Bunun yanında Octavianus'un Mutina ve Philippi savaşlarısı rasındakitutumundan dolayı korkaklıkla suçlandığını görüyoruz (Suetonius, VitaAugusti, 10. 4); fakat bu suçlama M. Antonius'tan gelmektedir.Octavianus'un Mutina'da birinci çarpışmaya ön sırada katılmamasının nedeniolasılıkla savaş yönetmek için yeterince deneyiminin olmamasıdır.Daha sonraları da Octavianus'un meydan muharebelerine sağlığı ve başkanedenlerden dolayı katılmadığını, savaşı uzaktan yönettiğini görüyoruz; örneğinPhilippi savaşına arkadaşının gördüğü bir düş yüzünden (Plut.Antonius XXII) katılmadığını Octavianus'un kendisi otobiyografı kitabındabelirtmiştir. Oysa sağlığının çok kötü oluşu nedeniyle katılamadığını düşünmekdaha doğru olur (Plut. Antonius, XXII-XXIII). Octavianus birinci Mutina savaşına katılmamış olsa bile, ordusunu konsüllerin emrine vermişolması yine de Cicero'nun bu övgüsüne, supplicatio'ya ve imperator unvanınadeğer olduğunu kanıtlayabilir, çünkü, yukarıdaki kaynaklardan anlaşıldığıgibi, onun Mars Lejyon'u, Dördüncü Lejyon'u ve emekli askerlerdenoluşan Yedinci Lejyon'u birinci Mutina savaşının kazanılmasında baş rolüoynamışlardı, dolayısıyla kazanılan yenginin saygınlığı bir ölçüde lejyonlarmsahibine de atfedilebilirdi.İ.Ö. 27 Nisan 43 de ikinci Mutina savaşı yapılmıştır. Antonius tam biryenilgiye uğramıştır ve Alpler'in ötesine çekilmek zorunda kalmıştır[83]. Bu savaşsırasında konsül A. Hirtius ve bir önceki çarpışmada ağır bir biçimde yaralanmışolan konsül C. Pansa da birkaç gün sonra ölmüştür. Appianos'unanlattığına göre, Octavianus, Hirtius'un ölüsünü Antonius'un karargahındankaçırıp kurtarmıştır ve daha sonra ordugahı kısa bir an için bile olsa elegeçirmiştir (App., B.C. III. 71); sonunda yengiyi kazanan Octavianus'un ordusuolmuştur (bcp6tovv ot ToZ) Kotiaapoç Tij
Sonuç olarak şu görüşler ortaya çıkmaktadır:
Asıl adı Octavius olan, Julius Caesar tarafından evlat edinilmesi üzerine,Gaius Julius Caesar Octavianus adını alan, daha sonra İ.Ö. 16 Ocak 27'dekendisine Roma senatosunca Augustus adı da verilen ve günümüzde bu adladaha yaygınca tanınan Roma imparatoru, ilk kez ordu kurduğunda on dokuzyaşında olduğunu Ankara Anıtı'nda belirterek, bununla övünmekte veokuyucu üzerinde etkili olmaya çalışmaktadır. Gerçekten de bu yaş, Romasiyasi ve askeri yaşamında böylesine büyük bir girişim için o zamana değinkarşılaşılmayan bir yaşur; Roma siyasi yaşamında ona güvenilmesi zor bir çocukgibi balulmasına ve ondan kuşku duyulmasına neden olmuştur; onunbüyük isteklerini çabucak elde etmesini engellemiştir. Ama onun, batılinançlı olmasına ve böylece ayağını denk almasına karşın, yaşının çok üstündeolgunluk, taktik ve sabır sergileyen, bunun yanında hırslı, kararlı veakıllı, eski Roma törelerine de bağlı bir kişi olduğu görülmektedir. Ayrıca şugerçeği de gözönünde tutmama gerekir: Onun yanında Julius Caesar yanlısıbirçok deneyimli komutan ve danışmanlar da bulunuyordu; onlar düşünceve önerileriyle onun başarılı olmasına büyük katkıda bulunmuştur. Hattâ,Octavianus ve M. Antonius'un kendi komutanları aracılığıyla başarıya ulaştıklarıgörüşü Eskiçağ yazarları arasında yaygındır[84]. Bunun yanında Roma-daki siyasi ortam Julius Caesar düşmanı kimi senatörleri bile, örneğinCicero'yu, M. Antonius'a karşı onunla işbirliğine zorlamış, böylece askeri vesiyasi güç kazanmasında ona yardım etmiştir.
Octavianus'u özel ordusunu kurmaya iten güç, devleti belirli bir kesiminboyunduruğundan kurtarmak değil, koyu bir Julius Caesarcı gibi görünmesinekarşın, Julius Caesar'ın geride bıraktığı kaht ve koltuğa oturmak isteyenM. Antonius'la aralarında gelişen kişisel düşmanlığı silah yoluyla çözümlemekisteğiydi. O sırada konsül olan M. Antonius onun bu kişisel hak ve isteklerinigeri çevirmekle kalmamış, onun kamu yaşamında güçlenmesini dedurmadan engellemişti. Octavianus kendi kişisel kararıyla (privato consilio),yani resmi olmayan yollardan ordusunu kurmakla yalnız yasaları çiğnememiş,öte yandan en büyük kamu görevlisi olan consul'e ait devlet askerlerinikomutanlarına karşı başkaldırmaya kışkırtmakla ve büyük para karşılığındaonları kendi komutası altına çekmekle, Roma yasalarına göre cezası ölümolan bir suç işlemiştir (Cicero, Phil. III, 14: Nam si ille consul, fustuariummeruerunt legiones, quae consulem reliquerunt, sceleratus Caesar(Octavianus), Brutus nefarius, qui contra consuleın privato consilioexercitus comparaverunt). Ne ilginçtir ki, Cicero'nun yasal olmayan bir eylemi,yasalara karşı suç işlendiğini açıklamak için kullandığı aynı sözcükleri,Augustus'un kendisi Ankara Anıtı'nda övünerek kullanmaktadır: exercitumprivato consilio coınparavi.
Privata iınpensa, "Kendi kesemden harcamalarda bulunarak" sözüne gelince,Octavius, Julius Caesar'ın öldürülmesi üzerine, Apollonia'dan Italya'yadönmesiyle ordu kurması arasında nakit para sıkıntısı çekmiştir. O an içinJulius Caesar'ın özel ya da resmi hazinesinden mirasçı olarak nakit parasağlayamamıştır. Çünkü Antonius bu hazinenin çok büyük bir kısmını zimmetinegeçirmiştir. Octavianus'un geliri ve gördüğü destek şu yollardan olmuştur:
1 -Julius Caesar'dan miras kalan taşınmaz malların satılmasıyla elde edilenparanın 3/4 ünü, mirasçı olduğu senatoca resmen onayladıktan sonra,alabilmiştir
2 - Öteki iki kalıtçıya düşen 1/4 payı onlardan borç almıştır.
3 - Başka kaynaklardan faizle borç para almıştır.
4 - Caesar yanlısı kimseler parasal katkıda bulunmuşlardır.
5 - Bunlara ek olarak ordusunu kurduktan ve senatonun yanındaAntonius'a karşı ilk girişimlerine başladıktan sonra, Cicero'nun sayesindedevlet kasasından oldukça büyük ölçüde parasal yardım görmüştür.Appianos'a göre, ordu kurarken harcadığı tüm parayı Roma kentinin kasasındanalmıştır.
6 - Ordu kurarken, askerlerine paralarının hepsini peşin ödememiş, gerikalan paralarını başarılı olmaları durumunda ileride ödeyeceğine söz vererekborçlanmışur. Askerlere söz verdiği bu para da sonradan Cicero sayesindedevlet kasasından ödenmiştir. Buna ek olarak konsül Antonius'a başkaldırıpOctavianus'un komutası altına giren lejyonlara söz verilen paralarınve ödüllerin de çok büyük bir kısmı yine aynı yolla devlet kasasından ödenmiştir.
7 - Caesar'ın komutası altında çalışmış er ve subaylarla ona minnetborcu olanlar öldürülen komutanlarının öcünü almak için, gönüllü olarakOctavianus'un ordusuna katılmışlar ya da katkıda bulunmuşlardır.
Octavianus, "Bu ordu sayesinde yönetimdeki siyasal bir kesimin boyunduruğualtında ezilen devleti yeniden özgürlüğe kavuşturdum" sözüyle, konsülAntonius'a ve onun yanında resmi ya da resmi olmadan görev alan kişilerekarşı ilk silahlı girişimine değinmektedir. Ama elimizdeki kaynaklardabu küçük ordusuyla onun, M. Antoniusia bir silahlı çatışmaya girdiği konusundahiçbir kesin belge yoktur. Cicero bile Octavianus'u devleti, senatoyu,senatörleri ve halkı yıkım ya da toplu kıpmdan kurtaran ve M. Antonius'unvurduğu boyunduruktan kurtarı p özgür kılan kahraman olarak sunarken,onun M. Antonius'la İ.Ö. 44 yılının ikinci yarısında ve Mutina savaşının başlangıcınadek herhangi bir zamanda silahlı bir çatışmaya girdiğinden sözetmez. Cicero Philippicae söylevlerinde Octavianus için, Augustus da AnkaraAnı unda kendisi için bu konuda övgü dolu aynı sözleri kullanmasına karşın,öyle görünüyor ki, İ.Ö. 44 yılını n sonuna dek Octavianus bu küçük ordusuylaM. Antonius'a karşı tek bir askeri güç değil, Roma'da oluşan caydırıcıetkenlerin yalnız bir parçası olmuştur; bu küçük ordusuyla bir gövdegösterisi yapmaktan öteye gitmemiştir. Cicero'nun ve Augustus'un sözleri bubakımdan gerçekle bir ölçüde bağdaşmasına karşın, büyük ölçüde abartılmıştır.Nitekim, yukarıda değindiğimiz gibi, Piso'nun İ.Ö. 6 Ocak 43 günüsenatoda Cicero'yu eleştiren konuşması da bizi böyle düşünmeye yöneltmektedir.
Eo nomine (bu nedenle) yani "yönetimdeki siyasal bir kesimin boyunduruğ-u altında ezilen devleti yeniden özgür luldığım için" anlamında kullanılmıştır.Cicero da, yukarıda değindiğimiz gibi, senatodan Octavianus içinpropraetor'luk ve imperium yetkisi isterken, aynı nedeni ileri sürmüştür.Ama Cicero'nun ona onurlandı rıcı övgülerin yanısıra propraetor'luk veimperium verilmesini istemesindeki ana amacı onu kendi yanındaAntonius'a karşı bir güç ve bağlaşık olarak kullanmaktı[85]. Octavianus'un oana dek Antonius'a karşı yaptığından çok yapabilecekleri göz önüne alınarakbu paye ve yetkilerin ona verilmesi amaçlanmıştı[86]. Nitekim Phil., XI., 20de imperium C. Caesari belli necessitas, fasces senatus dedit tümcesinden,Antonius'a karşı savaşın zorunlu olması üzerine ve bu savaşın koşulları gereğiC. Caesar Octavianus'a imperium yani askeri yetki verildiği anlaşılmaktadır.
Talihin ne ilginç bir cilvesidir ki, Octavianus (Augustus) yönetimdekiAntonius'a ve yandaşlarına karşı kendi ordusunu kurup devletin yanında savaşmasınakarşın, bunların boyunduruğundan devleti kurtardığını iddia etmesinekarşın, aradan bir yıl geçmeden, II. Mutina savaşının hemen ardındanAntonius'la birlik olup, onun yeniden devlet yönetiminin başına kendisiylebirlikte gelmesini, düşmanlarından Proscriptio yoluyla amansız bir biçimdeöç almasını ve devlete kendi isteklerini zorla benimsetmesini sağlamıştır.