ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Şerif Baştav

Anahtar Kelimeler: Ali Paşa, Macarca, Türkçe, İngilizce, Macaristan, Osmanlı

Ali Paşa'nın hayatı ve mektupların özelliklerine dair bilgi içeren bir önsözden sonra (VIIXVI), 209 Macarca mektup aynen neşrediliyor (1-263), kısa bir lugatçada (265-268) metinlerde geçen başlıca Türkçe terimlerin İngilizce tercülmeleri veriliyor, (269-270)'de bibliyografya yer alıyor, (271-277)'de mektuplarda kullanılan şahsa adlan sıralanıyor ve (279-295)'de coğrafi isimlerin cetveli var.

Macaristan'da Türk hâkimiyeti devri kültürünü birçok eserde canlandıran, bu devrin Türklerini sevgi ve saygı ile anlatan Sündor Taküts. Ali Paşa'ya özel bir itibarda bulunur ve onu Buda paşalarının en iyilik sever şahsi olarak görür. Bazılarına göre Sündor Takâts'ın iddiaları mübalağah görünürse de, Sündor Taküts Ali Paşa'nın mektupları üzerinde esash araştırmalar yapan ve onları en iyi tanıyanlardan biridir. Buda Beylerbeyi Ali Paşa hakkında bu devir olayları ile ilgili olarak PCÇUi ve Naima tarihlerinde pek az bilgiye rastlanır, zira Osmanlı kaynakları . İmparatorluğun serhat kumandanları hakkında fazla bilgi vermezler. Halbuki Buda paşalarının şahsiyet ve kabiliyetleri göz önünde tutularak Bâblali'nin bu mevkie en iyi adamlarını gönderdiği, devletin en üst kademelerinde uzun zaman hizmet eden rical arasından seçilerek tayin edildikleri bilinmektedir. Ali Paşa'nın bu mevkie gelmeden önceki meslek hayatı hakkında fazla bilgiye sahip bulunmuyoruz.

Ali Paşa hakkındaki bilgiler, burada neşredilen Macarca mektuplarla ziyadesiyle artıyor. Ali Paşa. 1602'den başlamak üzere Buda Beylerbeyi bulunuyor ve bu sıfatıyla 1606 Zsidvatorok Muahedesi'nin imzalanmasında büyük yararlık gösteriyor ve bu hizmetlerinden dolayı I. Ahmet tarafından vezirlik rütbesine layık görülüyor. Zsidvatorok Muahedesi, hem Osmanlı İmparatorluğu'nun hem de Habsburgların işine gelen, her iki imparatorluğu yıpratan harplere son vererek, nisbi bir sulh ve sükün devresi açan bir andlaşmadır. Birçok noksanı bulunmasına ve bir sürü meseleyi pürüzler halinde bırakan bir muahede olmasına rağmen. artık bir duraklama devresine giren Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk defa dilip olduğu bir andlaşma vasfina haizdir. Diğer taraftan bu muahede, tecrübeli devlet adamlarının güvenilir beşeri bir anlayış ve açık bir görüşle hareket ederek, tam bir idrak ile her iki tarafın hukuki durumunu kavramaya çalışan, seleflerinin taraflar ve kibirli tutumlarını hiç olmazsa resmi münasebetlerde terk ederek müzakereleri olumlu bir sonuca bağlamıştır.

Buda paşalar' Viyana ile Macarca mektuplaşmış ve bunda ısrar etmişlerdir. Daha önce Lâtince ve Almanca cereyan eden mektuplaşma. 1565-1566dan sonra yalnız Macarca'dır. Burada neşredilen 209 mektup, Zsidvatorok Muahedesi öncesi devrinin başhca kaynaklarını oluşturduktan başka, onu takip eden yılların da başlıca kaynaklarıdırlar. Ayrıca bu mektuplar, 17. yüzyılın ilk yarısı Macar mektup türü bakımından da kıymetli bir Corpus teşkil eder. Mektupların çoğu Türklere sadık, hatta ihtida eden Balüzs adında bir katip tarafından yazılmıştır. İşlenmiş bir üslup ve hatasız bir gramere tanıklık eden mektuplar, o devirde zaruri olarak kullanılan Türkçe terimler dışında Türk tesiri göstermezler. Bu haliyle mektupların dilinin Balüzs'a. ifade tonu ile içeriğinin ise Türk âmirlerine ait olduğu şüphesizdir.

Bu mektuplardan 176'sını şahsen Ali Paşa göndermiş Paş tir. Bunlardan 12'si Serdar Murat a ile Ali Paşa'nın babası Mâbil Efendi isimleri ile ilgilidir. Bu şahısların kendilerine bağlı askeri, idari ve adli işlerde ortak sorumluluk taşıyan kimseler oldukları âşikârdır. Uzun süren muharebelerden sonra akdolunan Zsidvatorok Muahedesi, Ali Paşa'nın üstün gayretleri ile meydana geldiğinden bu muahede hükümlerinin işlerlik ve süreklilik kazanması hususunda çok titiz davranıyordu.

Ali Paşa, Buda'da Macar krallarının sarayında oturuyor ve devleti Habsburglara karşı temsil etmekle kalmayarak Eker, Temeşvâr, Bosna, Kanizsa'da ona bağlı bulunuyordu. Bunun dışında 31 mektup, O'nun maiyetinde çalışan ve O'nu temsil eden en mahrem arkadaşlarının im- zalarını taşımaktadır. Muhaberenin büyük bir kısmı Ali Paşa ile Habsburgların ilgili makamları arasında cereyan etmiştir. Nitekim mektuplardan 23'ü Arşidük Mathias'a yazılmıştır. Ali Paşa, günlük işler konusunda Viyana Harp Meclisi'ne yazıyor. Bundan başka kraldan sonra en yüksek mevki olan Palatin (Nâdor)e yazıyor. Daha az önemli işler konusunda direkt mahalli makamlar ve kumandanlarla yanşıyor. Ali Paşa müttefiki Erdel Prensi Bocskai'ye yazdığı mektuplarda nazik ve mültefit davranıyor, ona ve adamlarına hitap ederken kibar ve diplomatiktir.

Ali Paşa'nın Macarca yazdığı mektupların, burada neşredilenlerden çok daha fazla olması gerekiyorsa da, mahalli makamlara hitap eden mektupların çoğu kaybolmuştur veya bir kısmı hâlâ taşra arşivlerinde ortaya çıkarılmayı beklemektedir. Zira Ali Paşa, Buda'da canla başla çalışmış, kendini muhitine sevdirmiş ve kendisi de Buda'yı seven bir idarecidir. Ali Paşa, Buda'da en uzun zaman kalmak fırsatını bulan devlet adamlarından biridir. Zira, Buda eyaleti 1543 ile 1686 yılları arasında geçen 143 yılda 98 değişik kişi tarafından idare edilmiştir. Ortalama vazife süreleri bir buçuk yıl ise de bazıları mükerrer olarak görev yapmışlardır.

Elbette mektuplardan hükümdarları veya Viyana Harp Meclisi'ne yazılanlar ihtimamla okunmuş, gerektiğinde hemen Almanca'ya çevrilmiş ve ardından da ilgili depolarda, arşivlerde korunmuştur. Nitekim Viyana'daki Devlet ve Saray Arşivinde (Haus-Hof Und Staatsarchiv) Turcica bölümünde Ali Paşa'nın 135 mektubu muhafaza edilmiştir. Macar Devlet Arşivi'nin dört ayrı bölümünde de, Ali Paşa'nın mektupları bulunmaktadır.

Bayerle, bu eseriyle başarılı ve metodik bir çalışma örneği vermiştir. Üstelik Ali Paşa'nın sulhü koruma gayretleri, tebaasına ve genellikle insanlara karşı yaklaşımının insani ve koruyucu olduğunu ortaya koyması gözden kaçmamaktadır. Bu cihet üzerinde özellikle durmak istiyoruz. İlk defa Ali Paşa'nın mektupları üzerinde çalışan, hem Ali Paşa hem de bu devrin Türkleri hak- kında sempati izhar eden Sândor Takâts'ın bir kısım Türkçe'ye de tercüme edilen 1928'de yaz-dığı eserlere mukabil, Macaristan'da Türk hâkimiyeti devrinin en selâhiyetli uzmanı Lajos Feke- te'nin katı tutumunu anlamak biraz zordur ve ona göre o zaman için Türklerle Macarlar arasında her neviden bir dostluğun meydana gelmesi mümkün değildir (bak. Ludwig Fekete, Türkische Schriften aus dem Archive des Palatins Nikolaus Esterhâzy 1606-1645, Budapest 1932, LV, LVI). Bayerle'nin nedense kaydetmeyi unuttuğu diğer Buda Paşalarının Macarca Mektupları Koleksiyonunu kaydetmek de faydalı olacaktır: A Budai Basak Magar Nyelvü Levelezese I, 1553 - 1589, Szerkeszti Takâts Sândor - Eckhart Ferenoz-Szekfil Gyula, Budapest 1915. Bu eserde neşredilen 448 mektuptan 348'i Haus-Hof und Staatsarchiv'in Turcica serisinde muhafaza edilmiş ve diğerleri başka arşivlerden sağlanmıştır.

Bütün bu mektuplar, o devir tarihinin en güvenilir kaynaklarını oluştururlar. Burada saydığımız az sayıda eser, bu sahada daha yapılması gereken büyük çalışmaların bulunduğunu göstermesi bakımından son derece önemlidir.

PROF. DR. ŞERİF BAŞTAV