ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Aynur Özfırat

Anahtar Kelimeler: Kuzey Suriye, Höyük, Tell Ahmar, Kazı

GUY BUNNES (Ed.) Tell Ahmar 1988 Season, Leuven 1990, Abr-Nahrain Supplement Series, Volume 2, Publications of the Melbourne University Expedition to Tell Ahmar, Volume İ. ı si sayfa, 64 adet fotoğraf, plan, keramik çizimi ve tablo, 7 bölüm ve ek. Kuzey Suriye'nin en önemli höyüklerinden biri olan Tell Ahmar'da ilk kazı 1928-1931 yılları arasında bir Fransız ekibi tarafından gerçekleştirilmişti ki, tanıtmaya çalıştığımız rapor bu ilk kazının yürütücüleri olan François Thureau-Dangin, Maurice Dunand, Lucien Cavro ve Georges Dossin'in anısına kaleme alınmıştır. Sonuçları 1936 yılında yayınlanan bu ilk kazıda, çok düzenli olmamakla birlikte, Ubeyd, İlk Tunç Çağ IVA (Hipoje) Demir Çağ IİII ve IIİIIIA (Assur sarayı ve bir kent kapısı), Demir Çağ IIIB (yalnızca Akhaimenid mezarları), Hellenistik ve isl'ami tabakalar belirlenebilmişti. Kentin en çok tanınan özellikleri ise zengin buluntularla dolu ve 3. binyılın sonlarına ait hipojesi ile Yeni Assur dönemine ait eyalet sarayıdır.

Tell Ahmar hakkında bugüne kadar kabul edilen en yaygın ve benimsenen görüş, Yeni Assur yazıtlarında adına oldukça sık rastladığımız Ahuni tarafından yönetilen Arami Krallığı Bit Adini'nin başkenti Til Barsip olduğu; adının da M.Ö. 856'da Assur kralı III. şalmaneser'in zaptından sonra Kar-şalmaneser olarak degiştirildigi yolundadır. Krallıgı n sonuna kadar eyalet merkeziydi ve Assur Krallığı'nın en önemli devlet görevlisi Turtanu tarafından yönetiliyordu.

1987 yılında Melbourne Üniversitesi'nden Guy Bunnes'in başkanlığında Sajur ve Yukarı Fırat vadilerinde yapılan araştırmanın sonucunda Fırat üzerinde inşa edilecek Tişrin Barajı'nın suları altında kalacak olan bu çok önemli höyükte yeniden kazı yapılmasına karar verilmiştir. Tanıtmaya çalıştığımız kitap bu kurtarma kazısının 1988'de gerçekleştirilen ilk sezontinun raportıdur[1] Bölümler Farklı yazarlar tarafından ele alınmıştı r. Her bölümde ilgili çizimler, kataloglar, fotoğraflar ve bibliyografyalar ayrı ayrı yer alır.

G. Bunnes'in kaleme aldığı birinci bölümde projenin amaçları, yerleşimin topografik durumu, ilgili yayınlar ve kazı sistemi hakkında bilgi verilir. Fı rat'ın doğu kıyısında ve 30 x lo km.lik bir ovada yer alan höyük "Akropor (The Main Teli), "Middle City" ve "Lower City" olmak üzere üç ana kısımda incelenmiştir. Fırat'ı n alüvyonlan nedeniyle şimdi 18 m. yükseklikte olan, üzerinde köy evlerinin yer aldığı akropol orijinalde 25 m. idi ve boyutları 250 x 150 m. civanndadı r. Yine kısmen modern köy ve mezarlarla kaplı durumdaki "Akropor ve "Lower City" arasındaki "Middle City" ise ı o ya da 15 m. kadar yüksekliğe ve 350 m. kadar da genişliğe sahiptir. "Lower City" yarım daire biçiminde ve 12oo m. çapındadır.

Yine G. Bunnes tarafından yazılan ikinci bölümde "Area A" olarak adlandırılan "Akropordeki kazılar anlatılmıştır. Bu alanda stratigrafiyi belirlemenin dışında eski Fransız kazısıyla da ilişki kurulmaya çalışılmıştın İlk Tunç Çağı tabakaları için hipojenin hemen alt kısmında ı 'den 8'e kadar numaralandırılan açmalarda kazı yapılmıştır. A,B,C,D olarak isimlendirilen toplam dört ana tabakanın (A ve B ikişer evreli) varlığı belirlenen kazılarda ele geçen buluntular Hama K ve Amuq G ile karşılaştırılır. Orta Fırat bölgesinden Toroslar'a değin uzanan homojen bir kültürün parçası olarak kabul edilen bu dönem 3. bin yılın ilk yarısına tarihlenir. Bu alandaki çalışmalar ilk başta kısmen toprağa gömülü olmakla birlikte bir kısmı açıkta olan büyük bir taş grubunda yoğunlaştırmıştı. Ancak kısa bir süre sonra bunun Fransız ekibinin bulup l'hypoOe" olarak adlandırdıkları ve fakat planlarda yerini belirtmedikleri büyük oda mezar olduğu anlaşılmıştır. Doğu-batı yönündeki mezar dıştan 8 m., içtense 5.50 m. uzunluğundadır. Burada 1989 sezonunda kazı yapılacağı ve daha detaylı ölçülerin verileceği belirtilir. Duvarlar hâlâ, kapı eşiği ile birlikte güneybatı köşede, girişte ve orta kısmında 2 m. yüksekliktedir. Üstünü örten taş levhalardan biri de iki parça halinde mezar odasına düşmüş bir halde bulunmuştur. Kuzeye dogru giden bir duvarın hipojenin doğu kısa duvarının devamı olabileceği kabul edilir. Bu nedenle mezar odasının şimdiye kadar fark edilmemiş bir yapını n parçası olduğu düşünülür.

3. bölümde A. Jamiesen "Arca A"dan ele geçen keramiği inceler. Keramikler mal gruplarına göre değil, teknik, biçim ve bezeme bastıkları altında toplanmış, mal grupları da bu başlı klann altında incelenmiştir. Doğal olarak en kuvvetli paralellerinin Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu'da bulunduğu belirtilen bu alan keramiğinin az sayıdaki Geç Uruk/Jemdet Nasr malzemelerini izleyen İlk Tunç Çağı I-II'nin uniform materyali olduğu belirtilir. Orta Fırat bölgesinin diğer merkezlerinde olduğu gibi Tell Ahmar'da da en yaygın keramik grubu "reserved slip ware"dir. Metallic ware ve ağız kenarı üçgen tutamaklı malları n bulunmayışı tarihlemeye oldukça yardımcı olur.

G. Wightman'ı n yazdığı 4. bölümde "Area B" yani "Middle City"deki sondaj anlatılı r. 4.50 x 2.50 m.lik bu sondajda 1.5o m. derinliğe inilmiştir. Çok az mimari kalıntıya rastlanan sondajı n malzemesi-büyük kısmı Orta ve Geç Roma dönemine (M.S. 2-5. yüzyı l) ait olmak üzere-Yeni Assur'dan Bizans'a değin uzanır.

A. Roobaert ve M. Trokay'ın kaleme aldığı 5. bölümde "Middle City"nin batısından ele geçen üç adet yüzey buluntusu incelenir. Bunlardan beyaz kireç taşı ndan yapılmış döküm kalıbı Orta Tunç Çağına; beyaz taştan kozmetik kasesi ya da paleti M.Ö. 8-6. yüzyıllar arasına konmuş; bazalt bir turnetin üst kısmı ise her dönemde bu türde aletler kullanıldığından kesin olarak tarihlenememiştir.

6. bölümde yine A. Roobaert 1908'de D.G. Hogarth tarafı ndan keşfedilen ve 1931 yı lı nda G. Dossin'in kazmış olduğu üzerinde yazı t bulunan kapı aslanları ndan batıdakini inceler. Keşfedildiği güne kıyasla kötü durumdaki arslan üzerindeki Turtanu Samsi-ilu'ya alt yazıtı n -genellikle kabul edilenin aksine-daha sonra yazılmış olduğuna inanılmıştı r.

F. Hill ve A. Khalia Kazi'nin yazdığı 7. bölümde modern Tell Ahmar Kiıyü tüm yönleriyle anlatılır.

Ekte ise D.N. Jamiesen "Area A"dan ele geçen İlk Tunç Çağ keramiklerinin analiz sonuçlarını verir.

Tanıtmaya çalıştığımız eser her ne kadar önemli bir yenilik getirmiyorsa da, yalnızca bir dönemlik bir kazı çalışması raporu olması açısından dikkat çekicidir ve bu açıdan da övgüye layıktır. Özellikle henüz tarihlenmesi konusunda bir görüş birliğine varılamamış olan ünlü Til Barsip hipojesinin yeniden ele alını p, höyük üzerindeki yerinin iyi bır biçimde belirlenmiş oluşu ile olasılıkla daha büyük bir mimari kompleksin parçası olduğuna ilişkin kanıtları n belirlenmesi ve son olarak eski Fransız kazısında saptanmış Ubeyd ve İlk Tunç Çağ tabakaları arasındaki boşluğun kısmen doldurulmuş olması çalışmanı n en yararlı sonuçlarını oluşturmaktadır.

Daha önce kazılmış olmasına karşın, Suriye'nin önemli höyükleri arasında yer alan Tell Ahmar'ın düzenli bir stratigrafisinin saptanamamış olması büyük bir eksiklikti. Melbourne Üniversitesi Klasik ve Yakın Doğu Çalışmaları Bölümü elemanlarının böyle bir görevi yüklenmiş olmaları son derecede sevindiricidir. Devam eden Teli Ahmar kazılarının Suriye arkeolojisinin kimi sorunlarına yeni çözümler bulacağını ümit ederim.

(M.A.) AYNUR ÖZ/IRAT

Dipnotlar

  1. Aynca 1988 yılı kazılarının kısa sonuçları için bkz. G. Bunnes, "Melbourne University Excavations at Tell Ahmar: 1988 Season" Actes de la XXXVMme Rencontre Assyriologique İnternationale Gand 1989, Mesopotamian History and Environment, Occasional Publications I, 1991.