ALFRED Friendly, Beaufort of the Admiralty, The Life of Sir Francis Beaufort, 1774-1857, ( = İngiliz Deniz Kuvvetlerinden (Amiral'likten ) Beaufort, Sir Francis Beaufort'un hayaltı, 1774-1857), London, Hutchinson a. Co. Ltd. 1977; 362 sahife, ciltli; fiatı 15 dolar.
Yurdumuzun herhangi bir köşesi hakkında bir araştırma yapıldığında başvurulan kaynaklardan biri de, o yerlerden geçmiş olan yabancı seyyahların yayınladıkları seyahatnamelerdir. Ne yazık ki bu tür kitapların ne tam bir koleksiyonu yapılmış ne de eksiksize yakın bir bibliyografyası düzenlenebilmiştir. Bu arada şuna da işaret edelim ki, bazı seyahat notları da bugüne kadar yayınlanmadan kalmıştır. İngiliz donanması subaylarından olup Amiral rütbesine kadar yükselen Sir Francis Beaufort yurdumuzun bir bölgesi ile ilgili bir seyahat kitabı yayınlamış olan yazarlardan biridir. Amerika B. D. nde çıkan Washington Post gazetesinin yabancı ülke muhabirlerinden olan ve 1967 Arap-İsrail savaşma dair yazdığı röportajı ile Pulitzer ödülünü alan Alfred Friendly işte bu İngiliz denizcisinin hayat hikâyesini ve çalışmalarını tanıtan kalın bir kitap meydana getirmiştir[1].
Francis Beaufort adından da anlaşıldığı gibi, Fransız asıllı bir soydan iniyordu. Protestan olan Beaufort’lar İngiltere'ye sığınmak zorunda kalmışlar ve burada yerleşmişlerdir [2]. Francis 27 Mayıs 1774 de dünyaya gelmiş ve 14 yaşında iken, Dublin’de David Bates’in Military and Marine Academy’sine öğrenci olmuştur. Daha çocuk yaşlarında astronomi bilimine büyük ilgi gösteren Beaufort. Dublin’de Trinity College'de Astronomi profesörü Dr. Henry Ussher’in derslerine birkaç ay devam etmiş, nihayet 20 Mart 1789’da ilk defa olarak denize açılmıştır. Beaufort’un bütün tahsil hayatı bundan ibaret kalmıştır, Vansittard adlı bu yelkenlinin kaptanı Lestock VVilson’un o sıradaki yedi yaşındaki kızı Alicia, yirbeş yıl sonra, Beaufort’un eşi olacaktır. Uzak Doğu denizlerinde dolaşan Vansittard’da, kaptan Wiison'un himayesinde yetişen genç denizci, Sumatra yakınlarında, su yapan gemiyi bırakmak zorunda kalmış ve böylece denizin acımasızlığını henüz onbeş yaşındayken yakından tanımıştır. Yurduna dönen Beaufort az sonra Lotona gemisi’nde asteğmen (midshipman)olarak görevlendirilir. Burada da o çağın gemilerinin personelinin karadan nasıl devşirildiğini öğrenir. Kaptan (sonra Amiral) Stopford’un kumandasındaki Aquilon gemisinde ise Batı Akdeniz limanlarını dolaşır, bu arada İtalya’nın Antik Çağdan kalan ören yerlerini tanıma imânını elde eder. Bu arada astronomi bilgisini zenginleştiren inceleme ve araştırmaları da ihmal etmeden sürdürür. 1793 den itibaren İngiliz .Amiralliği, Akdeniz deniz ticaretinde kendi tüccar gemilerinin emniyetlerini sağlamak kaygusundadır. 1793 Şubatında Fransızlarla savaş başlamış ve Fransa limanlarına ambargo konmuştur. Bunun neticesi olarak 1794 Haziranında Fransız donanması ile yapılan çarpışmada Beaufort da bir deniz savaşma katılmış olur. Phaeton gemisine atanan genç denizci, bununla da Atlantik'de 1795’den 1799’a kadar dolaşır, birçok küçük Fransız yelkenlisini ganimet olarak ele geçirirler. Beaufort 1796’da teğmenliğe terfi eder. Bu sırada 22 yaşındadır.
Genç deniz subayının gemideki kütüphanesini astronomi, matematik kitapları yanında Shakespeare’in eserleri dizisi ile çok sayıda din eserleri doldurmaktadır. Mektuplarından anlaşıldığına göre, Pope, Dryden, Gibbon, Smolett, Malcsherbes, Montesquieu, Mme de Staci, Voltaire, Diderot. D’Alembert, Adam Smith'in kitaplarını da okumuştur. Ancak Beaufort bu sıralarda anlaşılmayan bir cilt hastalığından da şikâyetçidir. Başvurduğu bazı hekimler bunu cüzzam (lepra) olarak teşhis ederler. Sonra bunun scrofula olabileceğini öğrenir. Friendly'nin işaret ettiğine göre, bu sıralarda henüz tanınmayan, bir metabolizma bozukluğundan meydan gelen ve alkol alındığında vücudun güneşe maruz kalan yerlerinde patlak veren kabarmalar halinde beliren porphyria cutanea tarda'dır. 1799 yazında Beaufort Phaeton un ikinci kaptanı olur. Gemi, Osmanlı devletine elçi olarak gönderilen Lord Elgin ile eşini ve kalabalık bir elçilik yardımcılarını İstanbul’a götürecektir. Beaufort, gemisinde yolcu olan elçiden pek memnun olmamıştır. Fakat Anadolu'nun Batı kıyılarındaki Antik ören yerleri onu fazlasiyle ilgilendirir. Lord Elgin bu yerlerden eski eser toplamağa girişmiştir [3]. Bu “mermer” 1er dolu sandıkları İstanbul'a indirdikten sonra Phaeton,Akdeniz'e, eski görevi olan "karakol” yapmağa döner. 27
Ekim 1800'nda Beaufort üç direkli bir İspanyol brikini yakından savaşarak ve kendisi de üç yara alarak ele geçirir. Ancak bu döktüğü kan, onun cilt hastalığına iyi gelir.
Beaufort 1801’de İngiltere’ye dönmüş, fakat kendisine yeni bir görev verilmemiş, emekli maaşı, yaralandığında ikramiye aldığı gerekçesi ile kesilmiştir. Bir takım mücadelelerden sonra tekrar hizmete alınan denizci, Ümid burnu ve Hindistan’a seyahatlar yapmış, ve bu arada rüzgâr gücünü ölçme hesaplarına girişmiştir. Modern meteoroloji ve denizcilik (navigasyon) bilimlerinin esaslarını kurma yolunda ilk adımları atmıştır. Beaufort, Woolwichgemisi ile Amerika, Hind ve Çin sularında uzun seyahatler yapmış, 1808’de Akdeniz’de dolaşmış, nihayet 1809 mayısında üç direkli 18 toplu Blossom gemisine atanmıştır. Bu arada denizcilik ile ilgili projeler düşünüyor, bunları başta Edgeworth olmak üzere teknoloji ile uğraşanlara aktarıyordu. Nihayet 30 Mayıs 1810 da Danimarka’dan ganimet olarak ele geçirilerek İngiliz donanmasına mal edilen 32 toplu Frederickssteen fırkayetnine kumandan olarak atanır.
İngiliz Amiralliği, Doğu .Akdeniz’de Anadolu’nun Güney kıyılarının tam bir deniz haritasının gerekliliğini duymuştu. 1810 Mayıs’ında Beaufort bu kıyıların haritasını çizmek ve portulanlarını yapmakla görevlendirildiğinde nihayet kabiliyetine uygun bir iş almış oluyordu. Anadolu’nun Güney kıyıları o yıllara kadar yabancı seyyahların pek azı tarafından gezilmiş görülmüş ve bu yerlere dair ancak bir iki seyahatname yazılmıştı [4]. Bu bölge için kullanılan Jean Baptiste d’Anville’in 1780 de yayınlanan haritası yeterli olmaktan uzaktı [5].Beaufort 1811 yılı yazında çalışmalarına başladı.
Friendly’nin kitabının 18. bölümü Frederickssteen: Terra Incognita(s. 182-192), 19 bölümü Frederickssteen: A Matter of Mercy(s. 193-201) ve 20. bölümü Frederıckssteen: Survey to Syria(s. 202-217);başlıkları ile Güney Anadolu kıyılarında yapılan incelemelere dairdir. Beaufort’un burada aldığı etraflı notlar, sonra yayınladığı Karamama başlıklı kitabını yazmağa yarayacaktır. Denizci, Hidrografi bilimini ilgilendiren çalışmaları yanı sıra, büyük bir dikkatte arkeolojik kalıntıları eski kitabeleri de not ediyor, bunların resimlerini ve plânlarını çiziyor, kopyalarını alıyordu. Fakat bu eski kalıntılara zarar verdikleri için Türkleri de itham etmekten geri kalmıyordu. Friendly’nin tesbitine göre, Kaş (Antiphellus)’un biraz doğusundan, İskenderun’un kuzeyine kadar, işaretlediği şehir, akarsu, koy ve körfezleri, eski adlarını teşhiste Beaufort sadece yedi yerde, modern haritalara ters düşmüştür, "tik Avrupalı için yüzde doksan isabet gerçekten inanılmaz bir başarı idi...".
Beaufort, Kaş (Antiphellus), Kckova, Andraki, Finike’den geçerek Adrasan burnunu dolanır, burada Tahtalı dağ (Olmpos da Deliktaş'a gider, ve yanar denilen volkanik ateşin yanına kadar uzanır; hatta bunun birde resmini çizer. Ancak Antalya’da mahalli ileri gelenler arasındaki bir çatışmaya bulaşmaktan kendini alamaz. Frederickssleen 1812 yılı başında İzmir’e döner, Akdeniz de biraz dolaşıp bir süre sonra Beaufort Anadolu'nun güney kıyılarındaki incelemelerine yeniden başlar, tik uğradığı Antalya’da önceki yıl katıldığı olaydan dolayı,şehrin içine girmesine izin verilmezse de, Beaufort Side’de rahatça çalışmak imkânını elde eder. O sırada hiçbir insanın yaşamadığı bu ören yerinin ilk plânını çizer, 15240 kişilik olduğunu hesapladığı büyük tiyatrosunun krokisini çıkarır; görülebilir durumdaki belli başlı antik yapılarını inceler, notlar alır. Bu işleri yaparken Beaufort artık bir denizci değil, sanki bir arkeoloji uzmanıdır.
Alanya (Alâiyc)’nin topografyası onu çok ilgilendirir, fakat kaleye çıkmayı deneyen denizcilerin karşılaştıkları kötü muamele onu hayli endişelendirir. Bazı İngiliz şatoları ile kalesi arasında benzerlik gördüğü Anamur'dan sonra Beaufort’un gemisi Silifke'nin iskelesi olan Ağa limanı, sonra Korgos ve Kız Kalesi, Tarsus’a uğrayarak Ayaş ( = Yumurtalıkla varır. Burada kıyıda çalışmalar yaptığı sırada bir derviş’in tahrik ettiği köylülerin hücumuna uğrar ve yaralanır; hatta genç bir denizci de öldürür. Az sonra Frederickssken, Malta'ya yelken açar. Bu sırada Beaufort'un yarası iyice iltihaplanır, hatta kendisi öleceğine inanır. Güney Anadolu seyahatinin bu acı hatırası Malta'da ciddi tedavi görür ve az sonra iyi olur.
1812 Ekiminde İngiltere’ye dönen Beaufort, Lestock Wilson'un kızı Alicia ile bu sırada evlendikten başka, Anadolu kıyılarında 1811-1812 de yaptığı incelemelerin raporunu ve haritasını hazırlamağa girişir. Beaufort’un Güney Anadolu kıyısı için çizdiği deniz haritası bugüne kadar-yenilikler ve düzeltmelerle-hâlâ kullanılmaktadır[6]. Haritasına ek olarak hazırladığı, kıyıların fizikî durum, limanlar, demiryerleri, kayalar, kaleler, akıntılar ve erzak-su temin edilebilir yerler hakkındaki küçük kılavuz ise 1820 de yayınlanmıştır[7]. Beaufort asrıca Karamania başlığı altında, Güney kıyılarına dair bir seyahatname, hazırlamağa girişmişti.
Bunun baskısı Amirallik ile arasında çıkan anlaşmazlıklar yüzünden tehlikeye girmiş, ve kitap ı8t6 Mayısında tamamlanarak 1817’de yayınlanmıştır. Friendly, bu“....ondokuzuncu yüzyılın İngiliz seyahatnamelerinin en başında yer alan ....” kitabın, 1820 de ikinci baskısının yapıldığını yazmaktadır ki, bu hususta yanıldığını sanıyoruz.
Friendly’nin Beaufort hakkındaki kitabının yurdumuz ile ilgili kısmı burada biter. Karamania nın yazılışı ile 1829 arasında geçen 14 yıl ise Beaufort sıkıntılı aile problemleri ile uğraşmaktadır. 1814’de doğan ilk çocuğunun az sonra ölümü üzerine, bir kız bekleyen Beaufort ona Anatoliaveya Karamama adını vermeği tasarlamıştı. Ancak bu tasarısı gerçekleşmemiştir. 1819, 1820, 1826’da doğan kızlarına bu adlardan birini vermemiştir. Beaufort, Hidrografya dairesinin başına geçmeği istiyordu. 1823'de bu daire başkanı Thomas Hurd un ölümünün ertesi günü daha "... cesedi soğumadan..." boşalan yere talip olduğunu bildirmiş, fakat bu isteği geri çevrilmişti. Fakat 1829’da Royal Astronomical Society'ye üye seçilmiş, Society for the Diffusion of Useful Knotıledge'in yayınlarının harita işlerini yapmağı üslenmiş, ve 1840 yılına kadar, 172 harita bastırmıştır. Nihayet 14 Mayıs 1829 da Hidrografya Dairesi (Hydrographic Office)başkanlığına atanmıştır.
Dünyanın her tarafındaki denizlerin haritalarını hazırlamak, kontrol etmek, bütün denizcilerden gelen bilgileri işlemek, kıyısı olan memleketler ve yabancı hidrografi uzmanları ile yazışmak, İngiliz donanmasının meteoroloji aletleri ile gemilerin kronometre işlerine bakmak onun görevi olmuştu. Onun idaresi altında gelişen Seyir ve Hidrografi araştırması yapan gemiler filotillası, 1855’de 17 parçayı bulmuştu. Bu filotillada görev yapanlar arasında, Doğu Akdeniz'de, bilhassa Adalar denizinde Beacong emisinde çalışan ve kendisi gibi arkeolojiye meraklı iki subay: Fidward Forbes ve Thomas Spratt anılabilir[8]. 1841’de Beacon gemisi, Anadolu’nun Güney-Batı bölgesindeki araştırmalarıyla tanınan, Sir Charles Feilows’u Xanthos’a götürmek ve orada iki yıl önce bulunan Harpiler ve Nereidler anıtı denilen mezar anıtlarının mermerlerini İngiltere’ye nakletmek görevini yüklendi. Beaufort’un Hidrografi Dairesi Başkanlığında kaldığı süre içinde 1446 deniz haritasının yayınladığı da Friendly tarafından tespit edilmiş bulunuyor.
Beaufort’un çalışmaları İngiltere dışında takdirle karşılanıyor ve kendisi birçok ilim kuruluşlarına üye seçilirken, Danimarka Kralı ona altın bir kronometre, ve Maskat Sultanı ise murassa bir kılıç gönderiyordu. Deniz haritaları yanı sıra, her gün için güneşin, ayın ve başlıca yıldızların yerlerini bildiren ve kronometre ile Haydel's quadrant(irtifa alma aracı) yardımıyla
Reis'inki olmak üzere İngiliz ve Fransız dillerinde Türkiye’nin güney kıyıları hakkında deniz kılavuzları yayınlanmıştır. Cumhuriyet döneminde bir Türk deniz subayı tarafından düzenlenen Türk kıyılarının kılavuzları da uzun yıllar denizcilere yardımcı olmuştur, bunlardan Akdeniz kıyıları için olanı hk. bkz. Ahmet Rasim, Anadolu. Karaman, Finike ve Kilikya sahilleri kılavuzu Marmaris fenerinden Payas’a kadar (B. Erkânıharbiye, XII. Deniz Şubesi) İstanbul 1930.bir geminin açık denizdeki yerini bulmağı sağlayan Deniz Yıllıkları (Nautıcal Almanac )'nı da yayınlamağa başlayan Beaufort, 1833’den itibaren de med ve cezir durumlarını gösteren Admiralty Tide Tables'ların yanına geçmişti. Bugün hâlâ denizcilikte geçerli olan işaret, sembol, kısaltmalar da yine Beaufort tarafından 1835 de Abbreviations used in Admiralty Charts başlıklı bir yayın ile tespit edildi.
Friendly’nin kitabının 27., 28. ve 29. bölümleri Beaufort’un Hidrografi Dairesi başkanı olarak uğraştığı çeşitli konular hakkındadır. Bunların içinde, Amerika’nın kuzeyinden bir geçit ararken kaybolan kaptan John Franklin olayı ve onu aramak için Beaufort tarafından gönderilen birçok gemi hakkındaki bilgiler yer alır. Beaufort 1854 yılında emekliliğini istemiş, fakat o sırada başlayan Kırım savaşı yüzünden bu istek kabul edilmemiştir. Halbuki, ailesindeki problemler dışında Beaufort birçok rahatsızlıklardan şikâyetçi idi. Ancak, son yıllarında aktif hizmet dışı olarak Tuğamirallik (Rear Admiral)payesi verildi. Kendisi bunu "San Amirallik" olarak adlandırmıştı. Nihayet 17 Aralık 1857’de bu dünyadan göçmüştür[9].
Ondört yaşından itibaren okul ile hiçbir ilgisi kalmayan, denizciliği tamamen pratik olarak öğrenen ve tamamen kendi kendisini yetiştirerek gemi seyri (naıigation)’u bir bilim haline getiren Beaufort’un çalışmaları bugün bile denizcilere faydalı olmaktadır[ l0]. Yayınladığı deniz haritaları ise her geminin vazgeçilmez yardımcılarından sayılırlar. Bugün çok düzeltilmiş ve tamamlanmış yeni baskıları olan bu haritaların köşelerinde onun adını okumak mümkündür. Friendly bu ilgi çekici denizcinin hayatını basılı kaynakların yanı sıra, çeşitli arşivlerde toplanan mektuplardan, raporlardan, yazışmalardan ve Beaufort’un hatıra defterlerinden derlemiştir. Şüphesiz onun Osmanlı Devleti sularındaki faaliyeti ile ilgi vesikalar Türk arşivinde de varır. Fakat Friendly bunları arayamamıştır. Beaufort, seyir ve hidrografi ile ilgili yenilikler ile birlikte gemicilik tekniğine dair buluşların da yaratıcı olmuştur. Nitekim demir teknelerin yapılması ile değişen pusula düzenlemesini düşünmüş, deniz haberleşmesinde şifreleri de esaslara bağlatmıştır. Grenwich ve Ümid burnu'ndaki büyük observatorıum’lar yine onun zamanında kurulmuştur.
Beaufort’un denizciliği bir ilim dalı yapması ile ilgili bilgiler bizim konumuzun dışında kalmaktadır. Fakat onun Anadolu kıyılarının ilk defa yerinde incelemelere dayanan doğru bir haritasını çizmesi ve bir de seyahatnâme yayınlaması bizleri daha yakından ilgilendirir. Friendly'de, Güney Anadolu’yu seven bir kişi olarak bunu duymuş ve kitabında da belirtmiştir [11]. Karamania, ilk olarak 1817’de basılmış[12], sonra elimizdeki nüshadan anlaşıldığına göre t8ı8'de ikinci baskısı yapılmıştır. Friendly ikinci baskısının 1820’de yapıldığını bildirirken neye dayandığını bilmiyoruz. Bu arada şuna da işaret edelim ki, bu kitabın bir almanca baskısı da 1821’de yapılmıştır [13]. Friendly, bu seyahatnameden üç bölüm boyunca bahsetmekle beraber, bunun Güney Anadolu'nun arkeolojisi bakımından bir değerlendirilmesine girişmemiştir. Sadece Beaufort'un hatıra defterinden bazı krokileri yayınlamıştır. Bunlar, Patara'da Büyük kapı (s. 191), Telmessos (Kaş)'da bir Lykia lâhdi (s. 194), Olympos’da Yanartaş (s. 196), Side tiyatrosunun plânı ve yanında buranın 15240 kişilik oturma yerine sahip olduğunun hesapları (s. 207), Anamur’da Mamuriye kalesinin genel görünüşü, basit bir plânı ile kitabesi (s. 211), Silifke batısında Korgos (Korykos) önündeki Kızkalesinin plânı (s. 213) ve Silifke kalesinin esas kapısının resmi ile kapı üstündeki Ermenice kitabenin tamamı (s. 214). Karamania'da ise şu resimler vardır: Patara kapısı (s.I); Lykia lâhdi (s. 17); Yanıktaş (s. 35); Bodrum kalesi ve liman haritası (s. 89) [14], Antalya’nın surlarındaki Latin armalarından ikisi (s. 113)[15] Antalya'nın genel manzarası (s. 126-127 arası), Side’nin Antik surlarının kesiti ve iç mimarisi (s. 139), Side’nin haritası (s. 146-147 arası), Side tiyatronun oturma kademeleri kesiti ile tiyatro binasının üçte birinin plânı ve kesiti (s. 150-151 arası), Alâiye (Alanya)’nın genel manzarası (s. 163), Anamur’un genel manzarası (s. 181), Selintos’un genel manzarası (s. 186-187 arası), Silifke kale kapısı ve Ermenice kitabesi (s. 202), Mamuriye kalesinin genel manzarası (s. 202-203 arası), Pompeiopolis’in plânı (s. 249). Beaufort’un hatıra defterindeki bütün resimlerin yayınlanması çok faydalı olurdu. Nitekim Side tiyatrosunun onun çizdiği kroki ile modern rölövesinin karşılaştırılması[16], Silifke kalesindeki kitabe [17], Mamuriye kalesinin kitabesi veya Kızkalesinin plânının yine yeni plân [18] ile karşılaştırılması. Beaufort’un ne kadar meraklı ve dikkatli olduğunu açıkça belli eder [l9]. Bu denizci kıyıda sıralanan bütün ören yerlerini dikkatle incelemiş, bunların özelliklerini kısa da olsa anlatmış, antik kitabeleri kopya etmiş ve bunları isteyenlere vermeğe hazır olduğuna işaret etmiştir. (Karamania, s. 246, not) [20]. Bizim bir kaç yıl önce etraflı surette yayınladığımız Akkale denilen harabe hakkında yazdıkları (Karamama, s. 253-254), Beaufort’un dikkatli müşahedelerine bir örnek olduğu kadar, bu önemli kalıntının 170 yıl önceki durumunu da belirttiği için değerlidir[21]. Aynı şeyi başka yerler içinde söylemek mümkündür.
Friendly’nin kitabı, akademik hiçbir öğrenim görmediği halde, astronomiden, epigrafyaya kadar her dalda araştırmalar yapabilecek kadar kendini yetiştirmesini bilen ve benzerlerine ancak geçen yüzyılda rastlanan bir insanın, Dünya denizcilik tarihine büyük yararlan dokunmuş bir araştırıcı ve denizcinin hayatım, çeşitli orijinal ve hiç yayınlanmamış kaynaklara dayanarak tanıtırken, onun Anadolu arkeolojisi ile tarihi coğrafyasına yaptığı hizmeti de ortaya koymaktadır[22]. Güney Anadolu kıyılarını aynı Beaufort gibi seven Friendly’ye bu yayınından dolayı teşekkür ederken, onun Beaufort’un hatıra defterlerindeki Anadolu kıyıları ile ilgi kroki ve notlarını, bugünkü durum ile karşılaştırarak yayınlamasını beklediğimizi de söylemek isteriz.
Prof. Dr. SEMAVİ EYİCE