ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

MAHMUT H. ŞAKİROĞLU

Gli Studi sul Vicino Oriente in Italia dal 1921 al 1970.

I - L'Oriente Preislamico, Roma 1971, 183 Sayfa.

II - L'Oriente Islamico, Roma 1971, 436 Sayfa.

[= İtalya’da 1921 senesinden 1970’e kadar Orta Doğu’ya dair yapılan araştırmalar. I - İslâmiyet öncesi Şark. II - İslâmiyet Devrinde Şark].

Elimizdeki bu iki ciltlik eser Roma’daki meşhur Şark Enstitüsü (Istituto per L’Oriente)’nün kuruluşunun 50. yıldönümü vesilesiyle yayınlanmıştır. Her ne kadar başlıkta İtalya’da denilmişse de, bu ülke dışında basılanlar da sırası gelince işaret edilmiştir. Bu eser şimdiye kadar alıştığımız bibliografya çalışmaları gibi alfabe sırasına göre yapılmış bir kataloglama değildir. Sahalarında mütehassıs olanlar, ilgilendikleri konuların 1921 senesinden sonra elli yıl içinde nasıl işlendiğini aydınlatmakta ve meydana gelen fikir mahsullerinin de tam künyelerini vermektedirler. Şark dünyasına dair sorunların canlandığı anlarda, yayınların da çoğaldığını görüyoruz. Buna da Libya sorununu Türk tarihi açısından bir örnek olarak gösterebiliriz. Bu asrın başında bizim elimizde olan Libya, İtalyanların hücumuna uğrayınca kaybedilmiş ve aynı yıllarda İtalya’da bu ülke hakkında muhtelif yayınlar yapılmıştır. İkinci Cihan Harbi sıralarında da bu topraklara ait yayınlar çoğaldığı gibi, günümüz tarihçileri tarafından da çeşitli zamanlarda işlenmektedir.

Şark dünyasına ait araştırmaları kapsayan İtalyanca bibliografya kitaplarının sayısı az değildir [1]. Bu yayınlar sayesinde, daha ilk çağlardan itibaren Ortadoğu ülkeleri ile yakından temas kuran İtalya’nın fikir ürünlerinden haberimiz oluyor[2].İki cilt olarak, yayınlanan elimizdeki bu eserin “İslâmiyet öncesi Şark” başlığını taşıyan birinci cildi, eski şark âlemini ilgilendirdiği için üzerinde durmuyorum. Kalınca bir cilt olarak, “İslâmiyet Devrinde Şark” başlığı taşıyan ikinci kısım, bazı paragraflarında Türk kültür ve tarihini ilgilendiren, sayısı az da olsa, bibliografik kayıtlar kapsadığı için tanıtmayı uygun gördüm. Gerçi Türk âlemini ele alan müstakil bir araştırma yoktur. Sebebinin ne olabileceğini burada tartışmayı yersiz buluyorum. Şimdilik ciltteki sırayı izlemeyi ve hangi alanların işlendiğini, belli başlı hususiyetleri, uzun zamandan beri toplamağa devam ettiğim notlarımın bir kısmını katıp işaret etmeyi yeterli gördüm.

ALESSANDRO BAUSANİ, Cinquant’anni di islamistica (S. 1-26). Zamanımızın belli başlı İran tarihi ve edebiyatı mütehassıslardan olan müellif, İslâm kültürüne dair yapılan en önemli eserlerden başlayarak, İtalya’daki faaliyetleri özetlemektedir. On ciltlik, 7000 sayfa tutarında hicri ilk kırk yılı kapsayan büyük bir İslâm tarihi (esas başlığında Annali dell’IsIam) ve 1517 senesine kadar gelen bir İslâm tarihi kronolojisi [orijinal başlığı Chronographia Islamica, ossia riassunto cronologico della storia di tutti i popoli musulmani dall'anno I all’anno 922 della Hiğrah (622-1517 m] meydana getirmeğe başaran Leone Caetani [İslâm Tarihi, Hüseyin Cahid Yalçın yarafından dilimize çevrilerek, 1924 senesinde on küçük cilt halinde ilk kısımlar bitirilip kalan 30 cilt Maarif Vekâletine verilmiş (İ. Habib, Avrupa Edebiyatı ve biz c. 2 [İst. 1941] S. 546 vd). Bir aralık Ankara’daki Maarif Vekâleti binasında yandığı hakkında bir rivayet yayınlanan bu müsveddeler acaba Türk Tarih Kurumu kitaplığının çev. 136 numarasındaki eser midir? Tahkik edemedim (bk. Uluğ İğdemir, Cumhuriyetin 50. yılında Türk Tarih Kurumu, Ank. 1973 S. 83)] ve Michele Amari (ileriye bk.) gibi iki büyük İslâm tarihi mütehassısının bu asrın ilk yıllarında başlattıkları ve Carlo Alfonso Nallino, Giorgio Levi della Vida, Michelangelo Guidi tarafından devam ettirilen ananeye değiniyor (S. 7). Bu gelişmeyi devam ettirenlerden Francesco Gabrieli, gene bir arap - islâm tarihi mütehassısı olan babası Giuseppe Gabrieli’nin yolunda yürüyerek yetişmiştir. F. Gabrieli’nin ilmi faaliyeti on sene evvel adına yayınlanan bir armağan kitabında etraflıca ele alınmıştır (A Francesco Gabrieli. Roma 1964). Bu tarihden sonra da yeni eserler vermekten geri durmayan müellif, İngilizceye de çevrilen Maometto e le grandi conquiste arabe [Hz. Muhammed ve büyük arap fütûhatı] Milano 1968, ve Storici arabe delle crociate [Haçlı seferlerinin arap tarihçileri] Torino 1967 2. bs. adlı eserlerinden başka, kitap tanıtmaları ve konferans bildirileri yanı sıra sair tutumları ile yayın faaliyetine devam etmektedir. 1955 senesinde vefat eden Ettore Rossi de İslâm, hatta Türk tarih ve kültürüne ait çok sayıda değerli eser kaleme almıştı. Bu çok cepheli doğubilimi mütehasısının ölümünden sonra meslekdaşları tarafından yayınlanan nekrolojilerin yanı sıra, memleketimizde de bir tane yayınlanmıştı (bk. JANOS ECKMANN, “Ettore Rossi, 1894- 1955” İÜEF Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi c. VII s. 1/2 (1956) S. 125-131).

Diğer müellifler de, arap-islâm kültürünün muhtelif yönlerine ışık tutmuşlardır, ki diğer bölümlerde de ele alınacağı için prof. Bausani fazla teferruata inmemiştir.

UMBERTO RIZZITANO, Gli studi di storia araba (S. 27-64). Arap tarihine dair araştırmaları ile tanınan müellif, 1935 senesinde yayınlanan G. Gabrieli’nin Bibliografia degli studi orientalistici in Italia dal 1921 al 1934 adlı değerli klavuzundan sonra yayınlanan şarka ait bibliografları kayıt ettikten başka (S. 27 n. 1), Leone Caetani’nin başlattığı yeni devir ilmi arabiyat araştırmalarının kronolojik sırasını vermektedir. Keza müellif yalnız kitaplarla kalmamış, ilmi dergilerdeki önemli makaleleri de haklarında yazılmış tenkitler ve cevapları da okuyanların bilgisine sunmak için derlemesinde ayrı ayrı göstermiştir. İtalyan arap-islâm devri mütehassısları faaliyetlerini daha çok Hz. Muhammed ve Dört Halife Devri üzerine toplamışlardır. İlk sayfalarda işaret edilen bu hususu sonradan gelen Abbasî devri ve Akdeniz’deki arap hâkimiyeti devrine ait araştırmaların sıralanışı izliyor (S. 46-53) ki Sicilya adasında süre gelen arap hâkimiyetine dair yerli kaynakların Michele Amari’nin [Aslında aşırı bir Sicilya’lı olan bu zat, doğduğu ve yetiştiği adanın kıta İtalya’dan ayrı olduğunu ispat etmek sevdası ile arapça öğrenmeğe kalkışmış ve kısa zamanda edindiği bilgisi ile kaynak eser yayınlayacak seviyeye ulaşmıştı. Floransa Devlet Arşivi’ndeki arapça belgelerin ilmi yayın şerefi de bu zata aitdir. bk. J. Reychman and A. Zajaczkowski, Handbook of Ottoman - Turkish Diplomatics, The Hague - Paris 1968 S. 81] Storia dei Musulmani in Sicilia adlı temel [ilk baskı üç cild olub, sonradan C. A. Nallino tarafından yapılanı beş cild tutmaktadır. Kısaltılmış bir edisyonu E. Vittorini tarafından I Muslumani in Sicilia başlığı ile Milano’da (1942) yayınlandı] eserinden sonra kimler tarafından işlendiğini de öğreniyoruz. Haçlı seferinde ait arap kaynakları Gabrieli’nin yukarıda adı geçen kitabında ele alındığı gibi, Memlûk Sultanlığına ait bazı araştırmalar yapılmış[3], Lübnanlı Dürzi Emiri Ma’anoğlu Fahreddin’e dair kitaplar yayınlanmıştı[4]. İtalyan araştırıcıların devamlı ilgi duydukları Kuzey Afrika konuları bu müellif tarafından ele alındığı gibi, daha sonraki sayfalarda da tekrar edilmiştir. Sayın Rizzitano, 1625 senesinde Venedik Senato’suna verilmek üzere kaleme alınmış, ancak 1937 senesinde Padova şehrinde neşredilmiş bir rapordan bahisten (G. B. Saivago, Africa, ovvero Barbaria) sonra, müteveffa Ettore Rossi'nin, Malta Şövalyeleri tarihine dair yazdıklarının yanısıra (S. 57) diğer doğubilimciler ile tarihçilerin eserlerini sıra ile veriyor (S. 57-59). İtalya yarımadasına yakın olan Libya, Cezayir (Algeria), Tunus (Tunisi) hakkında yapılmış araştırmaların yanı sıra, Mehmed Ali Paşa devri Mısır tarihi ile, Süveyş Kanalı açılışı ve onu izleyen senelerde Mısır ve şark dünyasını ilgilendiren sorunların hangi kitaplarda ele alındıklarını, yazanların şahsiyetleri ve ilmi faaliyetleri ile beraber öğreniyoruz (S. 63-66).

SALVATORE BONO, Gli studi sulla storia del Magreb dal secolo XVI al 1830 (S. 69-98). Bu müellif Akdeniz’de uzun yıllar büyük bir deniz korsanlığı faaliyeti içinde bulunmuş olan Berberi korsanları hakkında kaleme aldığı eserleri ile tanınmıştır. Uzun zamandan beri devam ettirdiği anlaşılan bu konuda toplayabildiklerini, en ince teferruatına kadar, kitab başlığının sınırını kestiği seneleri çok aşarak, incelemeğe çalışmıştır. İlk satırlarda, 1911 senesine kadar İtalya’da bu konuda yapılan yayınların kısırlığına dikkati çekiyor (S. 69 vd. not. 1, bibliografyayı ihmal etmeden). Halbuki diğer Avrupa ülkelerinde bu konu, birkaç cilde ayrılmış eserler halinde incelenmiştir (S. 71 not. 1 ve 2). İtalyanların Libya’ya saldırıp Türkiye’den ayırdıktan sonra, kurulan enstitüler ve bazı ilmi dergilerin yanısıra bunun desteği ile yayınların da sayısının arttığı görülüyor (S. 72 vd. da bulunan dipnotları). Bu konuya da günümüzde ilmi yön veren Ettore Rossi’dir. 1915-1917 senelerinde askerlik görevi için Libya’da bulunurken arapçasını ilerletmiş, 1920-1922 senelerinde bu sefer çevirmenlik görevi ile tekrar gelince, sonraki araştırmalarında kullanacağı malzemeyi toplamaya başlamıştı. 1928 senesinde tamamladığı ve türk kaynaklarından da geniş ölçüde yararlandığı "Storia di Tripoli e della Tripolitania dalla conquista araba al 1911" başlıklı kitabı ölümünden çok sonra ancak 1968 senesinde, Istituto per l’Oriente’nin yayınları arasında ilim adamlarının yararına sunuldu. Bu kitabın yayını da, Maria Nallino ve Francesco Castro’nun gayretlerinin bir sonucudur. Bu yayını haber veren Bono, ayrıca bu kitap hakkındaki, sayısı bir hayli görünen, eleştirileri de kendi görüşü ile beraber işaret etmiştir (S. 89 n. 56). Türk tarihinin bir parçası olan Trablusgarb hakkında, papaz Costanzo Bergna, Rodolfo Micacchi, Francesco Coro’nun kitap ve makaleleri dolaylı da olsa, Akdenizdeki Türklerin siyasî ve sosyal dünyasını aydınlatmaktadır. Bu isimler dışındaki müellifler tarafından meydana getirilen yayınların tanıtımı, Türk kaynaklarından yararlanıldığı takdirde, ortaya daha değerli eserlerin çıkabileceğini öngörmektedir. S. 76 - 80 arasındaki bu bibliyografya, bir Türk sülâlesi olan KARAMANLI’lann Akdenizdeki faaliyetini büyük ölçüde aydınlatmağa yaramaktadır. Memleketimizde bu konuda, Fuad Ezgü tarafından kaleme alınan İslâm Ansiklopedisi'ndeki maddeden başka [c. VI S. 311-316] müstakil ilmi bir çalışmaya rastlamadım. Aziz Samih İlter tarafından yayınlanan iki ciltlik Şimali Afrikada Türkler adlı eser [İstanbul 1937, 221 +256 S.] bu konuya hiç de yabancı olmadığımızı gösteren değerli bir emek ürünüdür. [Trablusgarb hakkında türkçe en son ilmi araştırma için bk. İslâm Ansiklopedisi, c. 12/1 (cüz. 125) S. 445a - 452a. Ettore Rossi tarafından ilk yayında kaleme alınmış olan bu madde Cengiz Orhonlu tarafından tâdil ve ikmâl edilmiştir]. Günümüz tarihçileri tarafından, Kuzey Afrika ülkelerine ait konular, ele alınmağa devam etmektedir. 1964 senesinde Turino şehrinde I corsari barbareschi başlığı akında yayınlanan kitabında hiç el değmemiş arşiv malzemesinden yararlanan müellif, türk denizlerinin faaliyetini geniş bir şekilde işlemektedir. Evvelki araştırmaların özetini yapan bu bölüm müellifinin kısaca ortaya koyduğumuz bu derlemesi, Türk tarihi için en yararlı olanıdır kanısındayım. Akdeniz ve Ege Denizindeki Türk denizcileri hakkında Prof. M. Tayyib Gökbilgin tarafından “Belgeler” dergisinin 2. ve 9/12. sayılarında Venedik Devlet Arşivindeki türkçe belgelerden yaptığı yayının önemi apaçık ortada görülmektedir. Tenenti’nin Venezia e i Corsari (Bari 1961) adlı kitabı 1580 - 1615 seneleri arasını epey aydınlatmaktadır [bu kitabın geniş bir özeti bk. Ş. Turan, Belleten XXXI/124 (1967) S. 663 - 670]. Satırlarımı, Napoli’de Istituto Universitario Orientale tarafından yayınlanan, Studi Magrebini (Mağrib araştırmaları) dergisinin mevcudiyetini işaret etmekle tamamlarken, 3. cildinde Aldo Gallotta’nın “Le Gazavat di Hayreddin Barbarossa” adlı makalesini (S. 79-160) kaydetmekle yetiniyorum (basıma verirken gördüğüm haberi için bk. Fahir İz, “Barbaros Hayreddin Paşa Gazavatnamesi üzerinde yeni bir araştırma”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı, Belleten. 1972, Ankara 1973, S. 81-86, 87-92 S. arası foto).

PAOLO MİNGANTE, Studi sulle vicende politiche del mondo arabo nel XX. Secolo (S. 99- 108). Oriente Moderno gibi belli başlı bir şark mecmuasının yayınladığı İtalya’da, arap dünyası ile daimî sosyal ve iktisadî bağlantı olduğu için, son devirlere ait önemli araştırmaların bulunması tabiîdir. Amadeo Giannini tarafından toplanan belgelerin kaynak bir eser kalacağı herkes tarafından takdir edilmektedir. Mısır, Suriye gibi XX. asırda epey olaya sahne olan toprakların yanında Yemen, Irak, Suudî Arabistan ve sair arap ülkelerine ait mühim araştırmaların bibliografyası verilmektedir. Derleyenin yaptığı sıralamaya sathîce göz atacak olursak, ikinci Cihan Harbi sıralarında Mısır’da meydana gelen mühim siyasî olaylar (S. 100 - 102), Suriye’deki Fransız idaresine ait araştırmalar ve Hatay davası (S. 102 vd.), Irak (S. 103)’dan sonra sıra ile Filistin ve Yahudi sorunları ile, Yemen, Suudî Arabistan ve Kuzey Afrika ülkeleri gelmektedir.

LAURA VECCİA VAGLİERİ, Gli studi di lingua e grammatica araba, (S. 109-129). Arapça dil, gramer ve hattâ edebiyatına dair kıymetli eserleri ile tanınan derleyici, Birinci Cihan Harbinden sonra İtalyanlar tarafından kaleme alman gramer kitaplarının kaydı ile araştırmasına başlamaktadır. İtalya dışında da basılan bu gramerler, daha çok arap ülkelerinde yaşayan İtalyan kolonilerinin orta öğretimdeki ihtiyacını karşılamak içindi. Bu okul gramerleri yanı sıra, çeşitli arap lehçelerine ait yapılanları da sıkı bir tenkit süzgecinden geçiriyor. Bu derleyici, Istituto per L’ Oriente yayınları arasında çıkan arapça gramer kitapları ile geniş bir şöhret yapmıştır. 1966 senesinde birinci cildini yayınladığı Arapça-İtalyanca lügatinin 1969 senesinde ikinci cildini de bitirmiştir ki, üçüncü ve son cildinin de yakında biteceğini haber veriyor [Oriente Moderno dergisinin son sayılarının kapağında bitip satışa verildiğini gördüm]. Sonraki sayfalarda yapıldığı ve yapılacağı haber verilen eserler arasında, tanınmış arap coğrafyacılarından al-İdrisî’nin Rocerin kitabı (Kitab-ı Rocer)[5] adlı eserininin IsMEO ve Napoli Şarkiyat Üniversitesinin İlmî sorumluluğu ve Leyden’deki Brill yayınevinin malî desteği ile yayını İle, Torino şehrindeki UTET yayınevince yürütülen başta Kur’an olmak üzere İslâm düşüncesine ait kitaplardır. Arap dünyasına dair diplomatik ve epigrafi çalışmaları çok az olduğu son yapraklarda itiraf ediliyor (S. 127 vd). Zamanımız araştırıcısı Giovanni Oman, sikkeler alanındaki yayınları, İtalyan müzelerindeki koleksiyonları incelemiştir (S. 128 vd. n. 02 ve 83, ayrıca ileriye S. 323 e bk).

CLELİA SARNELLİ CERQUA, Il contributo italiano agli studi di dialettologia araba (S. 131-139). Klâsik arapçanın dışında, konuşulan günlük lisanının muhtelif müelliflerce ne zamanlar işlendiğini nakleden bu bölüm, Carlo Alfonso Nallino’nun Mısır’daki 1893 senesinde başlayıp, iki cilt halinde yayınladığı eseri ve Libya’daki arapçaya dair sayısı pek bol olan araştırmaya ayrılmış (S. 132-135). Müteveffa Ettore Rossi Yemen arapçasına dair makaleleri ve kitabı ile bu çalışmalara katılmıştı (S. 135 vd.). Arapça lehçelerdeki balıkçılık (ittioniminia)[6] terimlerini G. Oman Ittioniminia dei paesi arabi del Mediterraneo, Firenze 1966, başlıklı kitabında toplamıştır. Hakkında kaleme alınan yazıları derli toplu bu kitabın 137. sayfasında öğrenmekle beraber, Oman’ın bu konuda yazdıkları ve yazacaklarını da haber veriyor. Arapça belgelere dair az sayıda araştırmanın haberi ile bu bölüm bitiyor.

MARİA NALLİNO, Gli studi di letteratura araba (età classica e decadenza) (S. 141-157). Klâsik ve gerileme devri arap edebiyatına dair, İtalyan arabiyatçılar tarafından bir hayli değerli eserler yayınlanmıştır. Bu derlemenin son sayfalarına konan dip notlarda (S. 152-157) bu eserlerin künyeleri verilmektedir. Sıra ile ele alınan edebiyat tarihi (S. 141-143), İslâmiyet öncesi şiir (S. 143 vd), Hz. Muhammed devri şâirleri (S. 144), Emevî’ler (S. 144-146), Abbasî’ler (S. 146 vd) devri şiiri bölümlerine ve ayrıca Sicilya ve İspanya’da yetişmiş arap şairlerine de yer verilmiş. F. Gabrieli’nin dört defa basılan “Arap Edebiyatı Tarihi” [(Storia della Letteratura araba) 1951, 1956, 1959 ve 1967 yıllarında bazı değişikleri de kapsayarak yayınlanmıştır] yanısıra, A. Bausani ve U. Rizzitano’nun da edebiyat tarihleri vardır (ilki F. M. Pereja’nın ayrıca Beyrut’da fransızca bir çevirisi yapılan Islamologia [Roma 1951] S. 594- 624), İkincisi de “Storia delle letterature dell’Oriente” [Milano 1969] de S. 1-242 yayınlanmıştır). Diğer araştırmaları buraya sığdırmak yersizdir. Nesir üzerinde yapılan araştırma ve incelemeleri de girişin son satırlarında öğreniyoruz. (S. 148-151).

VIRGINA VACCA, Gli studi della letteratura araba contemporanea, (S. 159-181). Çağdaş arap edebiyatı hakkında araştırmalar başlığı taşıyan bu bölüm bir evvelkinin devamıdır. Şahıslar ve ülkelere göre yapılan sıralamalarda, zeyil olarak Dante’nin İlâhî Komedya adlı tanınmış eserinin arapça çevirileri (S. 177 vd) ile, İtalyanca yazan arap müelliflere yer verilmiştir. Dante’nin Hz. Muhammed ve Hz. Ali’yi Cehennem’deki bir bölüme yerleştirmesi, İslâm ülkelerinde ve hatta bizde menfî bir tepkinin uyanmasına yol açmıştı. Fakat yaşadığı devirde (1265-1321) İslâm dünyasına dâir ilmî araştırmaların henüz ilerlememiş olması, bu mutaassıb şairin şuurunda İslâm peygamberini bir din bozguncusu olduğu fikrini uyandırmıştı. Bununla beraber, Selâhaddin Eyyûbî ve bazı İslâm âlimlerini takdir etmesi, lehine bir his uyandırmıştı. Dante’nin İslâm tasavvufundan yararlandığına dair uzun zamandan beri yayınlar yapılmaktadır. “Biblioteca Apostolica Vaticana”nın son katalogunda Enrico Ccrulli’nin uzun zamandan beri devam ettirdiği ilmî faaliyetine ilâve olarak yeni bir kitap çıkardığını gördüm.

RENATO TRAINI, I fondi di manoscritti arabi in Italia (S. 221-276), 50 sayfayı aşan bu derlemede, İtalya’daki arapça yazmalar bölümlerinin tarihî geçmişleri incelenmektedir. Bu makale satırlarında da tekrar edilen kanaata göre, şark bu arada arapça yazmalara sahip olma yönünden İtalya kütüphaneleri, Avrupa’dakilere nazaran fakirdir. Bununla beraber acaba önemli nüshalar yok mudur? Türk tarihi açısından ele alacak olursak, güzel bir Dedem Korkut ile Âşık Paşazâde nüshalarının Vatikan kütüphanesinde [bk. E. Rossi, Elenco dei manoscritti turchi della biblioteca vaticana, Vaticani-Barberiniani-Borgiani-Rossiani-Chigiani, Città del Vaticano 1953, S. 24 vd, S. 87 vd. Aynı müellif “Kitab-i Dede Qorqut” u 1952’de Vatikanda yayınladı] bulunması, Kitâb-ı Bahriye’nin, P. Kahle tarafından yayınlanan kısmının[7], Bologna kütüphanesinde bulunan nüsha esasına göre olduğuna ve Hezârfen Hüseyin Efendinin Telhis ûl-beyân adlı eserinin en güzel nüshasının Venedik’de S. Marco kitaplığında olmasına (bk. R. Anhegger, Türkiyat Mecmuası X [1951/53] S. 368 n. 17 ve 369) her halde dikkat etmişizdir. Muhtelif kütüphanelere giren nüshaların geçirdiği evreleri kısaca inceleyen müellif zeyil kısmında, arapça elyazmalara sahip kütüphanelerin isimlerine ve cild sayılarına değindikten sonra (S. 254-260), Bologna Üniversitesi kütüphanesinde bulunan arapça yazmaların karşılaştırılmalı bir listesini veriyor (S. 261-276).

GIOVANNI OMAN, Vestigia arabe in Italia, (S. 277-190). Bu sayfalarında müellif İtalya’da pek az işlenen bir konuya değiniyor. Olayların akışını, edebî ve tarihî eserlerden öğrenmenin yanı sıra, şâir maddî delillerin neler olduğunu târif ediyor. Yukarki satırlarda (S. 322) bilvesile, faaliyetinden bahsettiğimiz müellif, genel bir girişten sonra, epigrafi (S. 279-283), meskûkat (S. 283-286) konuları üzerinde duruyor. Sardunya ve Sicilya adalarında ele geçen malzemenin tanıtılmasından sonra, epigrafiye dair malzemenin azlığına çeşitli ihtimaller ileri sürülüyor. Arap harfli mezar taşları ve cami kitabeleri zamanın ve İtalya yarımadasındaki mutaassıp katoliklerin tahribinden kendisini kurtaramamıştı. Bu bölümden bahsedeceğim nokta [S. 284. vd. da], 1953 senesinde Osmanlı Türklerine ait birkaç paranın ele geçmesidir. Ele geçen sikkelerin maddî tavsifini müellif başka bir araştırmasına havale ediyor.

BIANCAMARIA SCARCIA AMORETTI, L'Onomastico Arabicum, un esempio di collaborazione internazionale, (S. 291-306). Uluslararası bir işbirliği örneği gösterilen Onomasticon hakkında 1966 senesinde başlanılan ve halen de devam eden çalışmalar özetleniyor, özel isimlere dair Leone Caetani’nin bir cildini yayınladığı kitabından sonra, devam ettirilmesi için bıraktığı notları geliştirmek suretiyle yürütülmekte, bunların yanında da, yeni görüşler eklenmektedir. İtalya’da “Accademia dei Lincei”, Fransa’da da “Institut de Recerche et d’Histoire des Textes” tarafından günümüzde deruhde edilen bu çalışmanın, İtalya’daki faaliyetini buradaki satırlardan öğreniyoruz (S. 296). Fransızlar tarafından G. Vajda’nın önderlik ettiği fişleme de muhtelif kaynaklar üzerinde devam ettirilmektedir (S. 298 vd). Bu çalışmanın özelliğinden birisi de, ilim âleminde kullanılan transkripsiyondan ayrı olarak yeni bir sistemin getirilmesidir. Ayrıca yapılacak kısaltmalar, bazı künyelerin kod numaraları halinde gözler önüne serileceğini gösteriyor (S. 301-304). İlk bakışta kullanılman zor görünüyor ise de, kayıt eden uzun referanslar yapmaktan kurtulacağı gibi, bazı mühim temel kaynaklara âşinâ olanlar da, aradığı konuyu veya şahsı, kısa tariflerden sonra kolaylıkla bulabilir, örnek tablolar (S. 304-305 arasında) yeterli bilgiyi verebilmektedir.

ANGELO PIEMONTESE, Cinquant’anni di persianologia (S. 307-408). Adeta başlı başına büyük bir bibliografya hacminde olan bu derleme son senelerde İran tarih ve kültür sahasında bir hayli yeni eser yayınlanan İtalya’da, “Elli yıllık araştırmalar” başlığını taşımasına rağmen, daha önceki seneleri de kapsayıp İran edebiyat ve tarihi hakkında yapılan çalışmaları teker teker saymaktadır. Konunun yalnız geçmiş süresini değil müelliflerin karakterlerini de tasvirden geri durmamaktadır. Geçen asırda I. Pizzi’nin başlattığı, günümüzde de Alessandro Bausani’nin otorite olduğu İran edebiyatı çalışmaları, bu ülkede bir hayli ilerlemiş durumdadır. Türk kültür dünyası ile yakın ilgisi olan İran medeniyetinin, İtalyan araştırıcılar tarafından incelenmesi, İslâmlık öncesi ve sonrası tarzında ikiye ayrılmakla, yanıbaşında hatta uzun asırlar İran’da hüküm sürmüş Türk medeniyeti nedense ihmal edilmiştir. Halbuki önceleri Luigi Bonelli, Ettore Rossi ve günümüzde Alessio Bombaci çeşitli araştırmalarında bu eksikliği gidermeye çalışmışlardı. Adı geçen zatlar üç büyük şark diline olan hâkimiyetleri ile karşılaştırmaları selâhiyetle başarmışlardır. İran tarihini ilgilendirmekle beraber, türk dünyasına da yeni bilgiler getiren yakın zamanda çıkmış bir kitaba Belleten sütunlarında temas etmiştim[8]. Bundan başka “Istituto Italiano per il Medio ed Estremo Oriente” tarafından yapılmış bazı yayınlar elimizdedir. En önemlisi 17. asrın ilk yarısında Türkiye ve İran’da bulunmuş Pietro della Valle’nin İran mektuplarının yeniden bastırılmasıdır. İki cilt plânlanan bu neşrin birinci cildinin basımı tamamlanmıştır, 26 Nisan 1973 tarihinde tertiplenen İran-Venedik ilişkilerine ait bir serginin katalogu da bugün elimizde bulunmaktadır; Maria Francesca Tiepolu, La Persia e la Repubblica di Venezia. Mostra di Documenti dell’Archivio di Stato e della Biblioteca Marciana di Venezia, 1973, 78 S. İtalyanca, 41 S. Farsça. Farsçaya çevirenler Iraj Anvar ve Gh. Rowshani. Bu satırlarda konuyu daha fazla uzatmanın yararlı olmayacağı kanısındayım. Satırlarımı, derleyicinin sayısı 102’ye ulaşan dip notlarından başka rakamlar ile yürüttüğü bibliografyasının (S. 387-408) 392 tane olduğunu ve alfabetik olarak sıralandığını kaydetmek ile yetiniyorum.

FRANCESCO CASTRO, Gli studi di diritto islamico, (S. 409-436). İslâm hukukuna dair yapılan araştırmaları derleyen bu zat, eseri yayınlayan enstitünün bir çok yayınına imzasını atmış, faal bir şahsiyetdir. Bu derlemesinde detaylı bir tasvire gitmeden, müelliflere göre ele alınan konuların yayını esas olan bir sıralamasını vermektedir. Hukuk kavramının bir toplumdaki önemine değinmeyi bile burada gerekli görmüyorum. Fakat tarihimizi incelerken karşımıza çıkan birçok kavramların açıklanmadan kalması, sayısı yeterli olmayan yayınlar hâriç tutulursa, Türk Hukuk Tarihinin geçirdiği safhaların lâyıkıyla incelenmemiş olması mühim eksikliklerden birisidir. Cumhuriyetimizin ilânı ile beraber Hukuk Fakültesinde “Türk Hukuk Tarihi” dersleri konmuş, merhum Fuad Köprülü, kurduğu dergilerden ikisine “Turk Hukuk Tarihi” ismi (birisinde İktisat başlığı vardı) vermiş ise de, yayına devam edilmemesi fikir dünyamızda boşluk bırakmıştır. Uzun asırlar çeşitli ülkelere varlığını kabul ettiren Türk devletinin, o ülkelerde hukukî sahada neler bıraktığım, bunların yarattığı sosyal ve ekonomik etkilerin neler olduğunu incelemek Türk tarihçilerine düşer. Halbuki Libya’daki hukuk ve vakıf gibi konular İtalyan bilim adamları tarafından incelendi. İslâm hukuku araştırıcıları, yakın ilişki kurdukları ülkelerin hukuk tarihine büyük önem vermişler ve epey araştırma yayınlamışlardır. Bunların bir kısmının künyelerini bu derlemede görüyoruz.

*
* *

Bu satırları bitirmeden evvel bir konuya değinmek istedim. Şark ülkeleri ile her zaman çeşitli alanlarda maddî ve manevî alâkasını devam ettiren İtalya’nın acaba bu eser hazırlandığı sırada Türkiye’yi ilgilendiren yayınları toplayacak ve sonraki araştırıcılara devredecek bir çalışma yapılamaz mıydı? Yukarki satırlarda haber verdiğimiz bibliografya kitabı (n. 1) bazı araştırmaları müellif isim sırasına göre derli toplu bir araya getiriyor. Kelime anlamıyla türkolog olmayan, fakat doğu ve hattâ türk sorunlarını muhtelif zamanlarda ele almış müellifler hiç mi zikre şayan değildi? Prof. A. Bombacı’nin ilerde (S. 328) künyesini verdiğim araştırmasının ilk satırlarında Avrupa’daki Türk kavramının neler olduğu üzerinde durulmuştur. Bugünkü Türkiye tarihinin İtalya yarımadası ile ilişkileri, Anadolu Selçukluları zamanında, 13. asırda başlamaktadır. Bu ilişkilerin en basit bir özetini çıkarmaya kalkışmak bile uzun bir mesâiyi gerektirmektedir. Tekrar elimizdeki kitaba dönünce, başlangıç sınırı olan 1921 senesinde kaleme alınmış ve Türkiye’yi ilgilendiren bir bibliografya kitabının mevcudiyetini en önce kaydediyorum (R. PARIBENI, Saggio di bibliografia anatolica, Venezia 1921, 238 S.). Kaldı ki, “Oriente Moderno” dergisinde Türkiye bölümü hiç bir zaman eksik olmadığı gibi, ihmal edilmiyecek araştırmalar, kitap tanıtmaları yapılmıştır. Müteveffa Ettore Rossi 1937 senesinde İstanbul'da toplanan İkinci Türk Tarih Kongresinde “Türk-İtalyan Bibliografyası” hazırlanması için bir teklif ileri sürmüştü (İkinci Türk Tarih Kongresi, İstanbul 20-25 Eylül 1937. İstanbul 1943, S. L). Bu temennisini gerçekleştirmek için ilk kayıtları vermiş (op, cit. S. 418-421, buradaki metinden daha değerli malzeme ne yazık ki pek mâruf olmayan İtalyanca ayrı basımda mevcuttur), İtalyan Ansiklopedisi’ndeki Türkler (Turchi) maddesinde önemli kayıtlar koymuştu.

İlk satırlarda uzun süredir topladığım Türk-İtalyan münasebetlerine ait notlarımı yayınlama olanağı bulduğumu kaydetmiştim, böylece elimizdeki kitabın eksikliğini bir parça gidermek istedim. Bunun için aşağıdaki satırlarda yayınladığım bibliografya denemesi, bu konuda benim ilk yayınım olduğundan eksiklikleri bulunacağını biliyorum. İtalyan neşriyatı devamlı olarak kütüphanelerimizce takıp edilmemektedir. Birçok değerli dergi ve sair süreli yayınları koleksiyon halinde bulamıyoruz. Zaman zaman elime geçen muhtelif bibliografya ve tanıtma yazıları yoluyla elde edebildiğim notlarımı bu yazıyı fırsat bilerek bir araya getirmeye çalıştım. Böyle bir çalışmanın bir İtalyan türkolog hatta kütüphaneci tarafından daha detaylı kaleme alınması ilerki çalışmaları bir hayli kolaylaştıracaktır. İtalyan türkologlardan Luigi Bonelli’nin Türk fikir âlemine dair ilmi faaliyeti asla ihmal edilemez. Bu âlimin çoğu ilk defa kendisi tarafından işlenen konuların kronolojik bîr sırasını, Ettore Rossi’nin ki ile birlikte bekliyoruz.

ANCHİERİ, ETTORE. Costantinopoli e gli Stretti nella politica russa ed europea dal trattato di Qufuk Kainargia alla convenzione di Montreux, Milano 1948, 268 Sayfa.

ARMAO, ERMANNO[9]. In giro per il Mar Egeo con Vincenzo Coronelli, Firenze 1951, 426 Sayfa.

BABINGER, FRANZ[10]. “Relazioni visconteo-sforzesche col la Corte ottomana durante il sec. XV.” Atti del Convegno di Studi su la Lombardia e l’Oriente. Milano 11-15 giugno di 1962, Milano 1963, S. 8-30.

BABINGER, F. “Lorenzo dei Medici e la corte ottomana,” Archivio Storico Italiano a. CXXI (1963) disp III, S. 305-361.

BABINGER, F. “Maometto il Conquistatore e gli Umanisti d’Italia”, Venezia e l'Oriente fra tardo Medioevo e Rinascimento, Firenze 1966, S. 433-449.

BARBERA, GIUSEPPE, Elementi italo-siculo ven. gena, nei linguaggi arabo e turco, Beyrut 1940, IX-255 Sayfa.

BERTELE, TOMMASO[11], Il palazzo degli ambasciatori di Venezia a Costantinopoli e le sue antiche memorie, Bologna 1932.

BOMBACİ, ALESSİO, “L’Impero Ottomano”, Nuove Questioni di Storia Moderna, Milano 1964, S. 557-600.

BERTOLI, MARIA ESTHER, “Il card. Giulio Alberoni e il principe Francesco II. Rakoczi”, Nuova Rivista Storica XLIV (1960) S. 560-582.

BRIENZA, MARIO, “Un riflesso della battaglia di Vienna del 1683”, Archivio Storico per la Calabria e Lucania, Roma 1955, S. 101-119.

CACCAMO, DOMENİCO, “Eugenio IV. e la crociata di Varna”, Archivio della Società romana di storia patria serie III, anno LXXIX (1956) Roma, fase. I-IV S. 35-87.

CANDIDA, L. La Turchia, Roma 1942.

CASTELLANİ, P. EUTİMİO[12] OFM. Archivista della Custodia della Terra Santa, Catalogo dei firmani ed altri documenti legali emanati in lingua araba e turca corcernenti i santuari le proprietà i dritti della Custodia di Terra Santa conservati nell'archivio della stessa custodia in Gerusalemme, Gerusalemme [Kudüs], Tipografia dei PP. Francescani, 1922 168 Sayfa.

CATALUCCİO, FRANCESCO, “Diplomazia di guerra e negoziati di pace sulla spartizione dell’Asia Ottomana (1915-1923)” Archivio Storico Italiano (1966) disp. II S. 208-249.

CESSİ, ROBERTO, “La caduta di Costantinopoli nel 1453”. Atti del Reale Istituto Veneto di Scienze, Lettere ed Arti, Tomo XCVII parte II (1938) S. 551-575.

DALLEGGİO d’Alessio, E.,[13] Relatione dello Stato della Cristianità di Pera e Constantinopoli, obediente al Sommo Pontefice Romano. Manoscritto della prima metà del XVII secolo, annotato e pubblicato da E. D. D'A., Costantinopoli [Istanbul] 1925,

DE LEONE, ENRİCO. L'Impero Ottomano nel primo periodo delle riforme ( Tanzimat) secondo fonti italiane, Milano 1967, 362 Sayfa.

DUJCEV, IVAN. Avvisi di Ragusa. Documenti sull'impero Ottomano nel secolo XVII, sulla guerra di Candia. Roma 1935.

FASULO, UMBERTO, “Lo sbarco dei Turchi a Sorrento (1558)”. Rivista Araldica 1958, S. 244-246.

GOLUBOVİCH, P. GİROLAMO, OFM., “La questione de’ Luoghi Santi nel periodo, degli anni 1620-1638. Nuovi documenti dall’incarto dell’ambasciatore Filippo di Harlay, Comte di Cesy”, Archivium Franciscanum Hisloricum, a. XIV (1921), f. I-III, S. 209-242. fas. IV, S. 461-497. [Müellif ve bu konudaki yayınları için bk. S. 13 n. 12],

KİSSLİNG, H. J, “Francesco Gonzaga ed il Sultano Bajezid II”, Archìvio Storico Italiano, Anno CXX (1967), disp. I S. 34-68. [türkçeyc müellif tarafından çevirisi için bk. “Sultan Bayezid II ve Françesko II. Gonzaga”, Türkiyat Mecmuası c. XV (1968) S. 47-73].

LA CAVA, ALFONSO, “Il sacco turchesco in Manfredonia nel 1620”, Archivio Storico per le Provincie Napolatene, Napoli a. XXVI (1940) S. 60-104.

LEODRISII CRIBELLI, De expeditione Pii Papae II. adverses Turcos, A cura di Giulio Zimoto, Bologna 1951, XLII-193 Sayfa.

LOPEZ, ROBERTO, “Il principio della guerra veneto - turca nel 1463”, Archivio Veneto. Serie V. t. 15 (1934). S. 45-131.

MALGERİ, F., La guerra Libica 1911-1912, Roma 1970, 429 Sayfa.

MARTORİ, T., La costituzione turca, Firenze 1947.

MULTESE, PAOLO, La terra promessa. La guerra italo-turca e la conquista della 1911-1912, Milano 1968, 377 Sayfa.

MATTEUCCİ, P. GUALBERTO OFM., Un glorioso convento francescano sulle rive del Bosforo. Il S. Francesco di Galata in Costantinopoli. 1230-1697, Edizioni Studi Francescani Firenze-Roma, 1967, 417 sayfa. [Hakkında yazdığını haber tarzında bir makale İÜEF Tarih Enstitüsü Dergisi (sayı 2 [Ekim 1971) S. 345 vd.)’ndedir].

MERCATİ, ANGELO, “Le due lettere di Giorgio di Trcbisonda a Maometto II”, Oriente Christiana (1943) S. 65-99.

MİGLİORİNİ, E, “Un nuovo stato mediterraneo. Il Hatay” Bollettino della Società Geografia Italiana (1939). S. 169-182.

MONCALLERO, G. L., “La politica di Leone X e di Francesco I nella progettata crociata contro i Turchi e nella lotta per la sucessione imperiale. ”, Rinascimento (1957) s. 61-109.

MORMORİO, GİUSEPPE, “Cornelio Magni c un esercito turco del’ 600” L'Universo (1957) S. 839-846.

PALL, FRANCİS[14], I rapporti italo-albanesi intorno alla metà del secolo XV (Documenti inedite introduzione e note storico - critiche).” Archivio Storico per le Provincie Napoletane. Serie III. v. IV (1965). S. 123-226.

RASCHİNİ, PİO, “La flotta papale alia Prevesa (1538)”, Rivista di Storia della Chiesa in Italia anno V. n. s. 1 (1951) S. 53-74.

PASTİNE, ONORATO, La politica di Genova nella lotta veneto-turca dalla guerra di Candia alla pace di Passarovitz. Genova 1938.

PASTİNE, ONORATO, Genova e L'Impero Otomano nel sec. XVII, Atti della Società Ligure di Storia Patria; v. LXXIII, Genova 1952, 188 Sayfa.

PASERO, CARLO, La partecipazione bresciana alla guerra di Cipro e alla battaglia di Lepanto (1570-1573), Brescia 1954, 160 Sayfa.

PIUS II Enea Silivio Piccolomini, Lettera a Maometto II (Epistola ad Mahometum), a cura di Giuseppe Toffanin. Napoli 1953, LVII-194 Sayfa.

QUARTİ, GUİDO, La battaglia di Lepanto nei canti popolari dell'epoca, Milano 1930, 318 Sayfa.

QUARTİ, GUİDO, La guerra contro Turco in Cipro e a Lepanto 1570-1571, Venezia 1935 775 sayfa.

QUARTİ GUİDO, "Assedio della capitale di Cipro. Nicosia 1570”, Rivista di Cultura Marinara, a. XV. Roma (1940). S. 84-122, 570-595.

QUAZZA, GUİDA, “La Politica orientale sarda nei dispacci del Tecco (1850-56)”, Rassegna storica del Risorgimento XCVIII (1961) S. 663-680.

RUNCİMAN, S, La caduta di Costantinopoli trad, di Marisa Luisa de Luigi Rotondi Milano 1968, 204 sayfa.

SASSI, FERRUCCİO, “Le campagne di Dalmazia durante la guerra di Candia (1645- 1648), Archivio Veneto, serie V. t. XX (1937) S. 211-250, t. XXI (1937) S. 60-100.

SERRA, ALESSANDRO, “Relazioni del Castriota con il papato nella lotta contro i Turchi (1444-1468)”, Archivio Storico Italiano (1956) S. 713-733, (1955) S. 33-63.

SORANO, G, Il papato, l'Europa cristiana e i tartari, Milano 1939, 386 Sayfa.

SPERDUTİ, GİUSEPPE, Aspetti giuridici della questione di Alcssandretta, Milano 1939, 336 Sayfa.

STELLA, ALDO, “Gianandrea Doria e la "Sacra Lega" prima della battaglia di Lepanto". Estratto dalla Rivista di Storia della Chiesa in Italia, anno XIX n. 2 (1965), 29 Sayfa.

TAMBORRA, ANGELO, Gli stali italiani, l'Europa e il problema turco dopo Lepanto, Firenze 1961, VIII-98 Sayfa.

TAMBORRA, A, “Russia e Santa Sede all’epoca di Pietro il Grande”, Archivio Storico italiano (1961) dis. II S. 200-240.

TASSO, ANTONİO, La questione degli Stretti. I Dardaneli, Milano 1955, 336 Sayfa.

THİRİET, FREDDY, “Una proposta di lega antiturca tra Venezia, Genova e Bisanzio nel 1363, ‘‘Archivio Storico Italiano, (1955), S. 321-334.

VALENTİNİ, GİUSEPPE, “Appunti sul regime degli stabilimenti veneti in Albania nel sec. XIV e XV”, Studi Veneziani Vili (1966), S. 195-265.

Arnavutluk (Albania) tarihine ait Venedik Devlet Arşivinde bulunan belgelerin yayınına girişen bu din adamı, İskender Bey (Skanderbeg) devrinden bahseden bir Vatikan Arşivi belgesini yayınlamıştır; Il "Liber Brévium" di Callisto III. La Crociata l'Albania e Skanderbeg, Palermo 1968, 227 Sayfa. Venedik Arşivindeki belgeler kitabını Prof. Halil tnalcık’ın kütüphanesinde görmüş fakat not etmeyi ihmal etmişim. Son zamanlarda Vatikan Arşivinde Arnavutluğa ait belgelerin yayınlandığını kataloglarda gördüm fakat inceliyemedim.

ZACHARİADOU, ELİSABETH Λ. “Ertogrul Bey. Il sovrano di Teologo (Efeso)”, Atti della Società Ligure di Storia Patria, n. s. vol. LXXIX/l S. 155-161.

Z. E. A. “The first Serbian campaigns of Mehmed II (1454, 1455), Annali dell'istituto Orientale di Napoli n.s v. XIX S. 834-840.

***

L. Veccia Vaglieri, İtalyan doğubilimcilerin eserlerinin tam bir bibliografyasının hazırlanmakta olduğunu bildiriyor (c. II S. 129). Çok yararlı olacağına şüphe etmediğimiz bu eseri şimdiden merakla bekliyoruz. Bu enstitü çağdaş türk hikâyecilerinden yapılan çevirilerden başka ve merhum M. Fuad Köprülü’nün Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası’nın I. cildindeki (1936) “Bizans müesseselerinin osmanlı müesseselerine te’siri hakkında bazı mülâhazalar" adlı çok uzun [S. 165-313] makalesinin (sonradan ayrıbasımı da kitap halinde yayınlandı) çevirisini ‘‘Alcune osservazioni intorno all'influenza delle istituzioni bizantine sulle istituzioni ottomane", [1953 174 Sayfa] başlığı altında, medeniyet tarihimizi yakından ilgilendirdiği için yayınlamıştır. Hazırlanması sürdürülen yeni kitapta Türkiye kısmı herhalde ihmal edilmez.

EKLER

I.

Bu tanıtmamın hazırlanmasını bitirdikten sonra inceleme fırsatını bulduğum “Studi Veneziani” dergisinin XII. cildinde [Venedik'teki Giorgio Cini vakfına bağlı iki kültür enstitüsü, (Istituto di Storia della Società e dello Stato Veneziano ve Istituto “Venezia e l’Orienti”) tarafından çıkarılır], tanınmış bizantolog Prof. Agostino Pertusi'nin çok mühim bir makalesini gördüm: I primi studi in occidente sull'origine e la potenza dei Turchi (Türklerin menşei ve gücüne dair garpta yapılan ilk araştırmalar), S. 465-552. Türk kavramının hangi müellifler tarafından işlendiği etraflı bir şekilde açıklanmaktadır. Makale hakkındaki kanaatlerimi fırsat bulabileceğim başka bir araştırmama bırakıyorum. Ayrıca makalenin biraz değişik fransızca bir çevirisi de yayınlanmıştır: “Premières etudes en occident sur l’origine et la puissance des turcs”, Bulletin, Association Internationale d'Etudes du Sud-Est Européen (XI) 1972, S. 49-94. Yalnız bu makale dipnotlarında ilk defa gördüğüm önemli kayıtları buraya aktarıyorum: FRANZ BABİNGER, “Pio II e l’Oriente Mussulmano”, Accademia Senese degli Intronati. Enea Silvio Piccolomini, Papa Pio II. Atti del Convegno per il quinto centenario della morte, Siena 1968, S. 1-13. F. GAETA, “Sulla “Lettera a Mametto” di Pio II.,"Bulletino dell'istituto Storico Italiano per il Medio Evo. c. 77(1965) S. 146-224. L. GUALDO ROSA, “Il Filelfö e i Turchi. Un inedito storico dell’Archivio Vaticano” Annali della Facoltà di Lettere e Filosofia dell' Unireristà di Napoli XI (1964- 1968) S. 109-165. JEAN AUBİN, Turcica III (1971) S. 103’de haber tarzında bir yazısı vardır.

“Studi Veneziani” dergisinin bu sayısında işlenen bir konu da Edirne’nin Türkler tarafından fethedilmesi tarihidir. Ele geçen bazı Bizans devri kayıtları yeni bîr inceleme konusu olmuştur: ELİZABETH A. ZACHARİADOU, The conquest of Adrianople by the Turks, S. 211-217. Ankara savaşı arifesinde Timur hakkında bazı haberleri kapsayan Venedik belgeleri de ayrı bir makalede işlenmiştir: GEORGE T. DENNİS, Theree reports from Crete on the situation in Romania, 1401-1402, S. 243-265.

II.

Her sayısını merakla beklediğim “Studi Veneziani” dergisinin ΧIII. (1973) cildinde Momcilo Spremic’in “I tributi veneziani nel Levante nel XV secolo” [XV. asırda Venediğin şarkda ödediği haraçlar] makalesinde (S. 221-251), F. Thiriet, N. Jorga ve Sathas’ın türk tarih araştırıcıları tarafından da sık sık kullanılan belgelerinden yararlanılmış, S. Ljubic’in de Zagreb şehrinde geçen asır sonlarında Venedik Devlet Arşivi’nden derleyip yayınladığı belgelerin de katılması ile güzel bir araştırmanın ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Tanıtmalar faslında M. Aymard’ın bir kaydı (S. 709-712) bana bazı ipuçları verdi. Sergio Anselmi’nin “Venezia, Ragusa, Ancona tra Cinque e Seicento. Un momento della storia mercantile del Medio Adriatico” [Onalti ve onycdinci asırlar arasında Venedik, Raguza, Ancona. Orta Adriatik’de bir ticaret tarihi devri] makalesinden haberim oldu. Ancona şehrindeki “Deputazione di Storia Patria per la Marche” adlı kurumun “Atti e Memorie” adlı bülteninin [Serie Vili. Vol. VI (1968-1970)] bir aynbasımı elime geçti [yayını 1972’de. S. 41-102]. Bunu fırsat bilerek, Renzo Paci’nin La “Scala" di Spalato e il Commercio Veneziano nei Balkanı fra cinque e seicento [Spalato (türkçe belgelerde İsplit) iskelesi ve onalti ve onyedinci asırlarda Balkan yarımadasında Venedik ticareti], Venezia 1971, 161 S. adlı kitabını elde ettim (S. Anselmi’nin Studi Storici a. ΧIII n. 2 (1972) de [S. 408-412] yazdığı tanıtma ile). Adriyatik Denizi kenarındaki çok canlı ticaret limanı Ancona’da büyük bir türk tüccar topluluğundan haber veriliyor. Müstakil bir araştırma konusu olmayan bu soruna ait bazı izlerin Paci [S. 72 “Şehir çok güzel, her milletden ve daha çok yunanlı ve türk tüccar ile dolu” cümlelerinden sonra S. 105’de “Fondaco dei turchi”] varlığını belgelendiriyor. P. Earle’nin [“The Commercial Development of Ancona, 1479-1551”, The Economic History Review s. Il c. XXII (1969) n. I, S. 28-44] makalesinin genişletilmiş şeklidir. Sergio Anselmi’nin daha detaylı bir araştırmasının anahatlan olan bu makalesi yalnız başlıklara kanmamak gerektiğini çok güzel ispat etmektedir.

III.

Prof. A. Pertusi’nin makalesinin yayını anında çıkan bir türkçe kitap lehimizdeki kanaatleri taşıyan yabancı dillerdeki eserlerden bazı sayfaları dilimize kazandırmıştır. Bir edebiyatçı güzü ile işlenen bu kitabın yararı münakaşa edilemez: Bilgegil, Prof. Dr. M. Kaya, Rönesans çağı cihan edebiyatında türk takdirkârlığı, Erzurum 1973, 246 Sayfa.

MAHMUT H. ŞAKİROĞLU

Dipnotlar

  1. Müşterek mesâi sonucu yayınlanan bir tanesi [Contributo italiano alla conoscenza dell'Oriente. Repertorio bibliografico dal 1935 al 1958. Firenze 1962, 277 S.] 1842 senesinden itibaren yayınlanan bibliografyaların son halkasıdır. Yalnız İtalyan doğubilimcilerinin eserlerini tanıtmak için hazırlandığı kaydediliyor. Giriş’de Turcologia kısmının tanınmış türk dili ve tarihi mütehassısı Alessio Bombacı tarafından hazırlandığı notu var. Az bir sayfayı işgal eden bölümde (S. 203-209) Ettore Rossi, Luigi Bonelli ve Alessio Bombaci’nin yayınları yanında bir kaç araştırmaya rastlıyoruz. Ancak bir Türk davası olan Hatay meselesinin L’Islam bölümünde bulunmasının doğru olmadığını zikretmem lâzımdır (s. 179 daki S. Nava ve E. Nune’nin araştırmaları).
  2. Bu konu hakkında bir hayli yayın bulunduğu gibi, uluslararası kongreler de düzenlenmiştir. İtalyan Akademisi (Accademia Nazionale dei Lincei) tarafından da yürütülen bu faaliyetin basılı olanlarından ikisini kaydediyorum: La Persia e il mondo Greco-Romano. Ayrıca, La Persia nel Medioevo. Sıra ile, 1965 ve 1970 senelerinde toplanan bu iki kongrenin tebliğlerinden İkincisine ait kısa bir tanıtma hazırlamaktayım.
  3. RITA ROSE DI MEGLIO, “Un decreto di nomina alla niyâba di Tripoli di Siria al tempo del sultano mamelucco Kushqadam (1461-1467)” Rivista degli Studi Orientali, XLII (1967) S. 229-240. FRANCESCO GABRIELI, “Venezia e i Mamelucchi”, Venezia e l’Oriente fra tardo Medioevo e Rinascimento. Firenze 1965. S. 417-432. MARIA NALLINO. “L'Egitto dalla morte di Qa’it Bay all’avvento di Qânsüh al-Gûri (1496-1505) nei “Diarii” di Marin Sanudo”. Rendiconti dell'Accademia Nazionale dei Lincei. Serie VII, XX (1965) S. 414-453.
  4. P. PAOLO CABALI, Fahkrad-din II. Principe del Libano e la corte di Toscana 1605-1635, Roma, c. I 1936. c. 2 1938 de. Bu eserin birinci cildinde Floransa arşivindeki bazı türkçe belgelerden de yararlanılmıştır. İkinci cildinde belgelerin arapça çevirisi bulunmaktadır. Ma’an-oğlu Fahreddin, Toskana dukalığa ile giriştiği işbirliğinden dolayı, bir çok batılı müellifler tarafından incelenmiştir. Daha 18. asırda Mariti adında bir İtalyan papazı onun hakkında müstakil bir eser yazmıştır. Almancaya da çevrilen bu eser, Hammer’in Osmanli Tarihi’nin kaynaklarındandır. Ma’an-oğlu hakkında yazılan en son İtalyanca bir araştırma: MARTINIANO RON-CAGLIA, “Fahr ad-din al-Ma‘ni e la corte di Toscana. Nuovi Documenti (16071631)”, Al-Machnq. Revue catholique orientale, année LVII fasc. 4/5 (1963), S. 521-566. Halen Lübnan’da ikâmet eden bu müellif Şark dünyasına ait avrupa belgelerini yayınlarken, Venedik Devlet Arşivinde, Kudüs’deki Kutsal Yerler’e [ileriye S. 328 n. 12 bk] dair olanları da yayınladı ; La Repubblique de Venise et les Lieux Saints de Jerusalem. Documents inédits du XVe au XIXe. S. tires des Archives privées du Couvent de St. François de la Vigne de Venise, Beyrut 1972, 220 S. Bu kitabın arka kapağında “La Républi-que de Venise et la Porte Ottomane. Documents inédits du XVIIe siècle tirés des Archives de l’Etat de Venise” başlıklı kitabının da basılmakta olduğu yazılıdır.
  5. Meydana getirdiği coğrafya kitabı ile haklı bir üne kavuşan bu müellifin eseri müteaddid araştırmalara konu olmuştur. Eserin esas bağlığı; Nüzhat ül-Alüştak. Sicilya Kralı II. Roger adına yazılması, yukarda gösterilen başlıkla tanınmasına yol açmıştır [İA. c. III s. 211]. Memleketimizde de tanınan bu müellifin hayat ve eserine ait görebildiğim kayıtları buray'a aktarıyorum: A. A. ADIVAR, Osmanlı Türklerinde ilim, İstanbul 1943 S. 125. FAIK SABRÎ (DURAN), “Îdrisî’nin büyük dünya haritası”, Hayat c. 3 (1927) S. 289-294. The Encyclopedia of Islam [III (1971) S. 1032-1035]da G.Oman’ın geniş bibliografya ile ele almasından başka, İslâm Ansiklopedisi (V-2)’ndeki maddede zikredilen nüshalara ilâveten Şumnu nüshası da O. Keskioğlu tarafından görülmüştür ( Vakıflar Dergisi, VII S. 136. H. 963/M. 1556 tarihinde istinsah edilmiş bir nüshadır).
  6. Venedik şehrindeki Giorgio Cini vakfının kültür kısmınca yürütülen Akdeniz Dil Atlası (Atlante Lingustico Mediterraneo) çalışmaları, balık isimleri üzerinde de ciddiyetle durmaktadır. Memleketimizden de bu faaliyete katılan A. Caferoğlu iki ayrı makalesinde, Türkiye tarafından yapılan katkıyı haber vermektedir: A. C. “Türkiye Balık Adları”, İÜEF Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi c. X (1960) S. 111-132. A. C. “Atlante Linguistico Mediterrane o,” ay. dergi c. XI (1961) S. 10-18.
  7. P. Kahle, Piri Reis Bahriye, Das türkische Segelhandbuch für das Mittelandischen Meer vom Jahre 1521. Berlin-Leipzig. 2 cilt ( 1926). Bu eser hakkında Μ. Fuad Köprülü’nün iki tanıtma yazısı vardır: Hayat c. I (1927) S. 234 vd. ayrıca Türkiyat Mecmuası c. II (1928) S. 506-508.
  8. Michele Membrè, Relazione di Persia (1542). bk. Belleten c. XXXVI S. 107-115. Bu kitap hakkında hazırladığım tanıtmayı vatanî görevim arifesinde bitirdiğim için, bazı notlarımdan istediğim gibi yararlanamadığım başka, tashih hataları da yaptığımı ne yazık ki bittikten sonra fark ettim. Eksik ve hatalı bıraktığım noktalara tekrar dönüyorum: 1-S. 107’de, 3. satırda yayınlayanın soyadı Cordona değil Cardona’dır. Prof. Manlio Cortelazzo’nun tavassutu ile, bu kitapdan sonra iki ciltlik bu eseri de bana haber aldığımdan kısa bir zaman sonra tedarik eden müellife bu vesileyle teşekkür ederim. 2 - Aynı sayfada no. 2 de E. Alberi’nin yayınladığı seride Türkiye’yi ilgilendiren relazione cildlerinin yayın tarihi sıralaması şöyledir; 1840- 1844-1855. Yanlışlıkla koyduğum 1885 tarihi serinin o sıralarda devam eden ciltlerinden birisidir. Relazione'ler günümüzde, İtalya’nın Torino şehrindeki “Bottega d’Erasmo” adlı yayınevi tarafından temsilciler eliyle Senato’ya veriliş tarihi sırasına uygun bir şekilde tekrar yayınlanmaktadır. Şimdiye kadar İngiltere hakkındakiler bir cilt, Almanya’ya dair olanlar da üç cilt halinde yayınlanmıştır. Yayıne-vinden yakın bir geçmişte edindiğim bilgiye göre, şimdi Fransa’ya ait olanların hazırlığı yapılmakta, Türkiye relazione’leri yayınlanma sırasını beklemektedir. 3-S. 110. 1550 senesinde Venedik devletinin şark dilleri tercümanı atanan Membrè’nin, pek çok türkçe belgeyi italyancaya çevirdiğini, Venedik Devlet Arşivi’nde mevcut Libri Commemoriali adlı seride görmüştüm. Predelli tarafından yapılan basılı nüshadan çıkardığım notlarımı kaybettiğim ve bütün aramalarıma rağmen bu ciltleri tekrar tetkik edemediğim için gerekli künyesini ve sayfa numaralarını veremiyorum. Fakat genel başlık: R. Predelli, I Libri Commemoriali della Repubblica di Venezia. Regesti ( 1239-1787)'dir. Venedik’te 1876-1914 tarihleri arasında 8 cilt olarak basılmıştır. Venedik’e yollanan sayısı bir hayli çok türkçe belgenin çevirisini kapsadığı için, mühim kaynaklardandır. Venedik tarihi üzerinde kaynak yayını ile tanınan “Deputazione di Storia Patria per la Venezia” nezdinde ısrarla yaptığım başvurmalarda, yer değiştirmek için kitapları sandıklara konan bu kurumun, eski kitapları birkaç senedir satmadığı haberi geldi. Türk tarihinin yerli ve yabancı kaynaklarını büyük maddî fedakârlıklar ile toplamağa kalkışan muallim M. Cevdet (İnançalp) haber aldığı bu kitapları tedârik etmeğe uğraşmış fakat getirtememiş (bk. O. Ergin, Muallim M. Cevdet'in hayatı, eserleri ve kütüphanesi, İst. 1937, S. 523). 4-Gene aynı satırlarda, Membrö’nin bir doğu haritasına katkısından söz ederken, haritanın Tunuslu Hacı Ahmet adlı coğrafyacıya ait olduğunu ve Venedik şehrindeki San Marco kütüphanesinde bulunduğunu kaydetmemişim. Memleketimizde bu harita hakkında yapılan çalışmalar için bk. A. SAYILI, “üçüncü Murad’ın Mücessem Yer Küresi” (Belleten, c. XXV) başlıklı makalesinin 40t. sayfası ve not 12. 5 - S. 115’de Scarcia’nın makalesinin başlığı bir tashih hatası sonucu anlaşılmaz bir şekil olmuştur. Doğrusunu tekrar ediyorum: La Persia tra Uzun Hasan e Tahmasp 1434-1572. Birkaç satır sonraki Romusio’nun Ramusio olması gerektiği erbabınca kolaylıkla anlaşılabilir. Il Veltro dergisinin İtalya-İran ilişkilerine ayrılan bu sayısının (Anno XIV. n. 1-2 (1970)) 39-60 sayfaları arasında, Türk tarihini yakından ilgilendiren başka bir makale daha vardır: GIUSEPPE CARACI, Viaggiatori italiani in Persia nel medioevo. İran’a Ortaçağ boyunca İtalyan seyyahlar tarafından yapılan seyahatleri kronolojik sıra ile inceleyen müellif Anadolu’ya ait kayıtları kısa da olsa zikretmiştir. Konunun türk tarihi açısından tekrar ele alınmasını arzulamaktayız.
  9. İzmir doğumlu olduğunu söyliyen müellif bu kitabında İtalyan coğrafyacı V. Coronelli’nin Batı Anadolu ve 17. asırda Türk idaresi altındaki topraklara dair verdiği bilgilerin tahlilini yapmakta, yeni yayınları da ilâve etmektedir. Yer isimleri yönünden çok faydalı bir eseri hizmete sunan müellif ayrıca zengin kütüphanesinde bulutlan Şark’a ait kitapların tahlilî bir katalogunu da hazırlayıp yayınlamıştır: Catalogo ragionato della mia biblioteca. Opere di consultazione. Venezia - Albania- Oriente Mediterraneo, 1953 Sayfa. Firenze 318 Sayfa. Müellif için kısa bir haber, bk. W. Sperco, “E, Armao”, TTOKB n. 120 (Ocak 1952) S. 37 vd.
  10. Müteveffa Franz Babinger, âşinâ olduğu İtalyan kaynaklarından epey yararlanmış ve pek çok İtalyanca makale kaleme almıştı. 1961 senesine kadar yaptıklarına topluca sahibiz: Franz Babinger Schriftenverzeichnis 1910 bis 1961. München 1962. 51 sayfalık bu bibliografya, “Aufsatze und Abhandlungen zur Geschichte Südosteuropas und der Levante” adı altında mezkûr müellifin makalelerini bir araya toplayan dizinin birinci cildinden ayrıbasımdır. Yukarda zikrettiğimiz makalelerinden başka Kanunî Sultan Süleyman devrine ait nâdir bulunan bir metnin de fotokopi yayınını İtalyanca giriş, önsöz ve dizin ile hazırlamıştır: Luigi Bussano. Costumi et i modi particolari della vita de' Turchi. Ristampa fotomeccanica dell'edizione originale (Roma, 1545) corredata da una introduzione, note bio-bibliografiche ed un indice analitico a cura di F. B. Monaco di Baviera. 1963. XI-132 Sayfa. Babingcr’in Fatih Sultan Mehmed hakkmdaki monografisinin daha mufassal çevirisi İtalya'nın Torino şeh rindeki G. Einaudi yayınevi tarafından 1957 ye 1967 senelerinde basılmıştır. Müteveffa, Roma’daki İtalyan Ansiklopedisi bürosu tarafından yayınlanan Dizionario Biografico degli Italiani adlı külliyatda “Angiolello (Degli Angiolelli) Giovanni Maria” (c. 2. S. 275-278) “Bassano, Luigi” maddelerini yazmıştı. Daha sonraki cildlerde bizim de ilgileneceğimiz başka madde yazıp yazmadığını Ankara’da bulamadığım için bilmiyorum. 1961 senesinden sonraki yayınlarını kapsayan bir bibliografyasının henüz hazırlanmadığını öğrendim. Beş makalesini topladığı bir kitabında ["Spatmittelalterliche fränkische Briefschaften aus dem grossherrlichen Seraj zu Stambul”, München 1963, 144 Sayfa] birinci makalenin başlığı “Lorenzo dei Medici und der Osmanenhof’dur. İtalyanca aslının tam veya ilaveli bir çevirisi midir? Şahsen sahib olamadığım için buraya ihtiyatla kaydediyorum.
  11. Bu değerli eserin müellifinin yakında vefat ettiğini “Studi Veneziani” dergisinin XII. cildinde öğrendim. Nekrolojisini aynı derginin 743-749. sayfalarında Giovanni Gorini yazmıştır.
  12. Kudüs şehrindeki Kutsal Yerler muhafazasına görevli Françeskan tarikatının nezdinde bulunan İslâm devri belgelerinin bir kataloğudur. Müellifin o zaman Kutsal Yerler Muhafızlığının (Custodia della Terra Santa, mahiyeti hk. bk. Custodia di Terra Santa 1342-1942, Gerusalemme [Kudüs] 1951. Muhtelif makaleler) arşivisti olduğu anlaşılıyor. Yedi bölüme ayrılan bu katalogda 15. sayfadan sonraki belgeler Osmanlı-Türk idaresi devrinde verilenlerin mahiyeti, boyutları, milâdî tarihi ve İtalyanca bir özetinden sonra hicrî tarihini de, bulundukları kutu ile işaret edilmektedir. 1523 senesinden 1902 senesine kadarki türkçc belgelerin numarası 84 den 2644 e kadar devam etmektedir. Türk belgebilimi üzerinde çalışanların nedense şimdiye kadar ihmal ettikleri bu kitap, Sina yarımadasında bulunan meşhur Santa Catherina, Ortodoks mezhebi manastırındaki belgeleri inceleyen iki eserin bibliografyasına girmiştir : HANS ERNST, Die mamlukisehen Sultansurkunden des Sinai-Klosters, Wiesbaden 1960. KLAUS SCHWARZ, Osmanische Sultansurkundcn des Sinai-Klosters in türkischer Sprache, Freiburg 1970. Kısa bir müddet evvel çıkan, Kanunî Sultan Süleyman devrine ait bir belge klavuzu kitabı, Castellani’nin özetlediği belgelerin tarihsel sıralamasını verdiği gibi [JOZEF MATUZ, Herrscherurkunden des Osmanen sultans Süleyman Prächtigen. Ein chronologisches Verzeichnis, Freiburg 1971], Freiburg Üniversitesinin şarkiyat seminerinde Türkçe fermanların fotoğraflarının iki ciltlik bir albümde olduğu [157. sayfada] kaydediliyor. Memlûk Sultanları tarafından verilen belgeler, metnin fotokopisi, matbaa harfli yayını ve İtalyanca çevirisi ile Kudüs’dc yayınlandı. Fakat kapak kısmı ve genel giriş bir türlü yayınlanmadığı için kullanılması güven verici olmuyor. / Doğu ülkelerindeki Kutsal Yerleri korumak ve hristiyanlığı yaşatmak için Françeskan tarikatının faaliyeti asırlardan beri devam eder. Kurucuları Assisi’li S. Francesco, Mısır Sultanını tanassur ettirmek için uzun bir seyahati bile göze almış fakat dinî münazarayı kaybederek ülkesine geri dönüp kurduğu tarikatın ikna yolu ile bu işe devam etmesini vasiyet etmişdi. 1219 yılında Sultan Melik el-Kâmil nezdindeki bu teşebbüsün fikir yönü L. Massignon tarafından incelenmiştir (Opera Minora, Beyrut 1963 II, S. 482 vd.). Dante’nin İlâhî Komedyasının Cennet faslının XI, ceato’sunda tebcil edilen S. Francesco’nun muakkıplarının misyonerlik faaliyetlerini incelemek bu satırlarda imkânsızdır. G. Golubovich “Collegio S. Bonaventura” tarafından (önceleri Floransa civarındaki Quaracchi [Ad Claras Aquas]’de olan bu enstitü bir kaç sene evvel Roma civarındaki Grottaferrataya taşınıp yayınını sürdür-mektedir) yayınlanan ve savılan yirmi cildden fazla tutan “Biblioteca Bio-Bibliogra- fica della Terra Santa e dell’Oriente Francescano” başlıklı büyük seride, misyonerlerin faaliyetleri ve raporlarını ilim âlemine sunmuştur, [ayrıca bk. S. 319 n. 4].
  13. “Beyoğlu ve İstanbul'da yaşayan, Papa’ya tâbi hristiyan cemaat hakkında rapor. Onyedinci asrın birinci yarısına ait elyazması”. / Şimdi Atina’da yaşayan kitabın müellifi, Paris’de bulduğu İtalyanca metnin yayınını hazırlamış. Bu ‘‘relatione" ler Venedik temsilcilerininki gibi devletin siyasî ve malî kudretini tasvir etme yönünden çok uzaktır. Fakat İstanbul’un ve Anadolu’nun sosyal durumu hakkında verilen bilgiler oldukça yararlıdır. Metnin kimin tarafından yazıldığım saptanamaması karşısında, G. Hofmann bu probleme bir çözüm getirmiştir; Il Vicariato apostolico di Costantinopoli 1433-1830, Roma 1935, S. 18 n. 3
  14. İtalyan asıllı bir romen tarihçi olan müellif, türk tarihini ilgilendiren bazı İtalyanca makaleler kaleme almıştı. Elimdeki notları yayınlama fırsatını bulduğumdan, burada sıralıyorum: / I - “Ciriaco d’Ancona e la crociata contro Turchi” Bulletin Historique del'Acade-mie Roumaine, XX (1937) S. 1-60. / II-“Marino Barlezio. Storico umanista”. Melanges d'histoire generale IL Cluj (1938) S. 135-318. [Bu iki önemli makale Halil İnalcık tarafından (Fatih devri üzerine tetkikler ve vesikalar I, Ankara 1959) incelenmiştir] / III - “Le condizioni e gli echi internazionali della lotta antiottomana del 1442- 1443, condotta da Giovanni di Hunedoara”. Revue des etudes sud-est européennes t. III (1965) n. 3-4 S. 433-463. / IV-“Considerazioni sulla partecipazione veneziana alla crociata antiottomana di Nicopoli (1396)”, Revue des etudes sudest européennes t. VII (1969) n. 1 S. 187-197.