ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

H. Ceylan Karaca

Hacettepe University, Faculty of Letters, Department of History of Art, Ankara/TÜRKİYE

Anahtar Kelimeler: Kappadokia, Soğanlı Vadisi, Bizans köyü, dynatoslar, Skepides ailesi.

Özet

Soğanlı Vadisi Niğde-Kayseri kentlerini bağlayan ana yolun üzerinde bulunmaktadır. Vadi içerisine kurulan yerleşimin verimli arazisi, kalabalık bir nüfusu barındırmış olması gereken kayaya oyma konutları ve köy kullanımına ait olduğu açık bir 10. yüzyıl yapı kompleksi, yerleşimin bir Bizans köyü olduğunu da gösterir. Vadinin, geç Antik dönem için nadir bir örnek olan kagir kilisesi de, erken Hristiyanlık döneminden beri buranın sahip olduğu ayrıcalıklı konumu örneklemekte, Orta Çağda da devam edecek önemini göstermektedir. Önemli rütbedeki askerlerin 11. yüzyılda vadideki varlığı yazıtlardan anlaşılmaktadır. Görünen o ki, Soğanlı orta Bizans döneminde önemli bir rotanın güvenliğini sağlayan askerî liderlerin yerleşimi olarak planlanmış, onların mülkü haline gelmiştir. Dolayısıyla, 11. yüzyılda doğu sınırına yakın önemli bir yola yerleştirilen askerlerin hem yolu kontrol etmeleri hem de ekonomik refahlarını buradan sağlamaları hedeflenmiş olmalıdır. Bu yaklaşım, Soğanlı Vadisi’nin bir Bizans kırsalı olarak iki önemli işlevini ortaya çıkarır: Vadi, Bizans İmparatorluğu’nun özellikle Orta Çağ Kappadokiası’nda oluşturmaya çalıştığı savunma stratejisinin önemli direnç noktalarından biridir; aynı zamanda, rütbeli askerlere (strategos, domestikos) ve köylülere ait yazıt ve portreler ile farklı işlevlere sahip yapılarıyla vadi orta Bizans dönemine ilişkin önemli arkeolojik, epigrafik ve sanatsal veriler barındırır. Soğanlı ve bir dönemki ‘güçlüleri’, Malazgirt Savaşı sonrasında Türklerin özellikle de Danişmendlilerin kontrolündeki yeni devlet sistemi içerisinde de varlığını sürdürmüştür. Bu çalışma, vadinin özellikle 10. yüzyıl içindeki ‘köy’ kimliğini, buraya yerleştirilen rütbeli askerlerin bölge ve İmparatorluk içindeki etkinlik ve sürekliliğini tartışmayı hedefler. Bu amaçla dönemin askerî, tarihî ve toprak kanun metinleri ile yerleşimdeki mimari ve arkeolojik veriler kullanılacaktır.