ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Necip Bilge

Anahtar Kelimeler: Mustafa Kemal Atatürk, İnkılaplar, Laiklik, 1924 Anayasası

Özet

İncelememizin konusu, layik devlet kavramının ve buna bağlı olarak layik hukuk düzeninin açıklanmasıdır. Bu açıklamayı yaparken, Türk toplumuna Atatürk'ün armağanı olan layikliğin, memleketimizdeki tarihsel gelişimi üzerinde kısaca durmanın ve hukuk düzenini layikleştirmenin İslam dinine aykırı düşmeyeceğini, dinsel kaynaklara dayanarak, saptamanın da yararlı olacağına inanıyoruz. Uzun zamandan beri "Hasta Adam" diye anılan ve Birinci Dünya Savaşı sonunda çöken Osmanlı imparatorluğunun üzerinde, Türk milleti tarafından kurulan yeni Türk Devletinin ilk cumhurbaşkanı ve layik cumhuriyet yönetiminin ateşli savunucusu olan ölümsüz Ata'yı anmak için düzenlenen bir toplantıda LAYİKLIK konusunu ele alışımızın nedeni şudur: 1924 Anayasası'nın 2. maddesine 1937 yılında eklenen ve 1961 Anayasa'sının yine 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin niteliklerinden birisi olarak belirlenen Layiklik, yeni Anayasa'mızın 153. maddesinde işaret edildiği üzere, cumhuriyetin ve devrim kanunlarının temelini oluşturmaktadır. Bu önemli niteliğinden ötürü, layiklik; cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, memleketimizin siyasal ve sosyal sorunlarının odak noktalarından birisi olma durumunu hâlâ korumaktadır. Bu nedenle de, layiklik kavramı üzerinde çeşitli çevrelerde, çeşitli spekülasyonlar yapılarak, büyük çoğunluğu Müslüman olan halkımızın din duyguları, Anayasa'nın metnine ve ruhuna aykırı biçimde sömürülmektedir. Bu arada hemen belirtelim ki, yasal olan ve olmayan toplantılarda veya gösteri yürüyüşlerinde, layiklik ilkesine aykırı olarak ortaya atılan sloganlar ve dolaylı veya dolaysız olarak yapılan propagandalar, birkaç yıldan beri gittikçe tırmanan silahlı şiddet eylemleri kadar toplumun huzurunu bozmakta, devletin varlığını, ülkenin ve milletin bütünlüğünü sarsacak boyutlara ulaşmaktadır.