STRATİGRAFİ
Salat Tepe’de üst yerleşim katmanlarının açığa çıkartılması için tepe üzerindeki düzlükte çalışılmış, vadiye bakan güney yamacında, aşınma ve toprak kaymaları meydana gelen kesimdeki yapı katları 2.5 m. eninde bir yamaç açmasında araştırılmıştır.
Tepe Üzeri Açmaları
Üst kesimdeki yapılaşmanın açığa çıkartılması amacıyla tepe düzlüğünün güney ve batı kenarları ile merkezinde açılan K 12-13, L 12-14 ve M 13 açmaları kazılmıştır. K 13, L 12-13 ve M 13 açmalarında kazılan ondört basit toprak mezarlara ölüler doğu-batı doğrultusunda dorsal yatırılmıştır. K 13 açmasındaki bir erişkin mezarının bir Ortaçağ duvarı altında kalması, bazı mezarların Ortaçağın başlarına ait olabileceğini, bebek ve çocukların basit ziynet eşyaları ile gömülmesi de Erken İslami Dönem ve öncesine tarihlenen Girnavaz mezarları[1] ile çağdaş olabileceğini düşündürmektedir.
En üst seviyedeki duvar kalıntıları (I. Yapı Katı), L 12-13 ve K 13 açmalarında saptananan bir kerpiç yapıya aittir (Çizim 1). Güney kesimi korunmamış olan yapının bağlandığı çakıl taban üzerinde 5.-6. yüzyıllara tarihlenen Ortaçağ seramik parçaları, pişmiş toprak kandiller ile demir ve tunçtan üretilmiş çeşitli buluntular ele geçmiştir. Bu tabanın bir parçası da L 14 açmasında saptanmıştır. Tabanın alt yapısını sağlamlaştıran sert toprak dolgu tabakasının L 13 açmasındaki bölümünde ele geçen boyalı seramik parçaları MÖ. 2. bine tarihlenmektedir (Çizim 8:1-8). Dolgu tabakasının üzerini kapladığı II. yapı katının Hellenistik çağa ait olması, bu parçaların dolgu malzemesi ile birlikle taşınmış olabileceğini düşündürmektedir. Tepe üzerinde bu tabakaya ait tandır, kül çukurları, ocaklar ve erzak çukurları açığa çıkarılmıştır.
Ortaçağa ait ocak ve çukurların bozduğu II. Yapı Katı taş temelli duvar ve ocak kalıntıları ile, daha derindeki III. Yapı Katı da bir taş döşeme, bir ocak kalıntısı ve kül çukurları ile temsil edilmekledir (Çizini 2). M 13 açmasındaki ocak içinde Hellenistik Çağa ait 5 in situ çömlek ele geçmiştir (Çizim 10:1-4). Bu tabakalara ait duvarlar sert kil taban üzerine inşa edilmiştir. II.-III. yapı katlarına ait duvarlar arasındaki karışık topraktan toplanan seramik ve öğütme taşlan, MÖ. 1. binden Ortaçağa kadar süren zaman dilimine tarihlenmektedir. Bu malzeme Ortaçağ yapılarına temel oluşturan dolgunun yapımı sırasında erken dönemlere ait tabakaların tesfiye edildiğini düşündürmektedir.
L 12-13 ve K 13 açmalarında saptanan erzak çukurları iki farklı seviyeye aittir (Çizim 3). Ağız seviyeleri yüksekte saptanan çukurlar diğerlerine göre tlar çaplı ve trapez biçimlidir. Bunların ağızları I. yapı katına ait sert kil dolgu tabakası ile Haşlanmıştır. Ağızları bunlardan yaklaşık 35-45 cm. derinde saptanan çukurlar daha geniştir ve sarı kil dolgu içine çan biçimli kazılmışlardır. Bazı çukurlarda buğday, arpa ve baklagil tohumları, L13 açmasındaki bir çukurun tabanı kenarında karbonlaşmış saman kalıntıları ele geçmiştir. Anadolu’da halen kullanılan erzak çukurları[2] genellikle yağmurdan en az etkilenecek tepe üstlerine açılmaktadır. Çukurların içine konulan malzemenin hava ile temasının engellenmesi için ağızları dar kazılmakta ve kenarları samanla beslenmektedir. Çukurlara ürün yerleştirildikten sonra ağızları kil ile kapatılarak içine nem ve hava girişi engellenmekte, böylece çukurun içerisinde kalan oksijen tükeninceye kadar küf ve çeşitli haşerelerden oluşan faunanın tahıl üzerinde yapacağı tahribat en aza indirgenmektedir. Bazı çukurlarda sadece Hellenistik Çağ seramiği (Çizim 10: 6) bulunması, bunların II. ve III. tabakalarla çağdaş olduklarını göstermektedir. Bazı çukurlarda karışık malzeme ele geçmesi ise. bunların kullanımlarının bitiminden sonra içlerinin molozla dolmasından kaynaklanmaktadır.
K 12-13 açmaları ile L 12 açmasında açığa çıkan kerpiç yapı (IV. Yapı Katı) (Çizim 4), mezarlar ve erzak çukurları ile tahrip edilmiştir. Yapının inşasında kullanılan yassı kare kerpiçler standart boyudarda üretilmişlerdir. K 12 açmasının kuzey kesiminde yer alan 2.40 m. kalınlıktaki kerpiç duvar, L 12 açmasının güneybatı kesiminde belirlenen başka bir duvara bağlanmaktadır. K 12 açmasının güney kesiminde açığa çıkartılan, su düzeyine uygun inşa edilmiş kil ve kerpiç platform, geç dönemlerde ocak ve kül çukurları ile bozulmuştur. Bu platform, taş temeli bulunmayan kalın kerpiç duvarın güneye kaymasını engellemek amacıyla inşa edilmiş olmalıdır.
K 13 açmasının kuzeybatı kesiminde açığa çıkan 98 cm. kalınlıktaki kerpiç duvarda iri temel taşları kullanılmıştır. Bu duvara dik açı yaparak yaslandınlmış üçüncü duran n güneyinde iri kireçtaşlarıyla inşa edilmiş bir platform yer alır. Duvarın kuzeyinde yer alan mekanın tabanında beyaz ince bir tabaka saptanmıştır. Mekanda, yapının tarihlenmesini sağlayabilecek in situ buluntulara rastlanmamış, kerpiç döküntüde Orta ve Yeni Assur Çağı seramik parçaları (Çizim 8: 9-10) bulunmuştur.
Güney Yamaç Açması
Güney yamaçtaki kültür katlarının tespit edilmesi amacıyla J-F 12 açmaları boyunca uzanan, 2.5 m. genişlikte bir basamaklı açmada çalışılmıştır. Basamaklı açmanın üst kesimindeki J 12 açmasında 1. tabakayı sert kil dolgu oluşturmaktadır. Üzerine üç yatay sıra halinde kerpiç döşenmiş dolgu bir yapının zeminini oluşturmaktadır. Açmanın güney yarısında, kil dolgunun üzerini kapladığı karışık toprak tabakası 2. tabakayı, karışık malzeme veren bir kül çukuru ile ocak tabanı 3. tabakayı temsil etmektedir. 4. tabakaya ait kerpiç duvarın güneybatı kesiminde yer alan kerpiç çevrili bir dairesel fırının da duvarla aynı tabakaya ait olduğu düşünülmektedir. 5. tabakaya ait fırın içinde MÖ. 2. ve 1. bine ait mutfak kabı parçalan, duvar ile fırın arasında kalan sıkıştırılmış toprak taban üzerinde Kalkolitik Çağ seramiği bulunmuştur.
I 12 açmasında 1. tabaka, kuzey yarıda bir duvar ve kil dolgu parçası, güney yarıda ise geç dönemlere ait ocak ve çukurlardan oluşmaktadır. Açmanın kuzey yarısında 2. tabakayı ocak ve çukurlarla bozulmuş bir kil dolgu temsil etmektedir. Dolgunun altındaki akıntı kerpiç ve akıntı toprak tabakasında (3. Tabaka) yoğun Kalkolitik Çağ seramiği ile MÖ. 3. ve 2. bine tarihlenen birkaç seramik parçası ele geçmiştir. Akıntı toprak tabakası altında bulunan, üstüste inşa edilmiş dairesel ocakların (4. Tabaka) (Çizim 5) tabanları üzerinden toplanan seramik Kalkolitik Çağa aittir. Ocakların altında kerpiç kalıntıları (5. Tabaka), bunların altında da üzerinden Kalkoli-tik Çağ seramiği toplanan beyaz yüzeyli sert taban (6. Tabaka) açığa çıkartılmıştır.
H 12 açmasında akıntı toprak altında kalın kül katmanları (1. Tabaka) saptanmıştır. Açmanın kuzey yarısında, içinde yoğun Kalkolitik Çağ seramik parçaları toplanan akıntı toprak altından gelen sarı kil dolgu (2. Tabaka) altındaki küllü alan (3. Tabaka) yaklaşık 2 m. yüksekliktedir ve açmanın güney yarısında da aynı boyutlarda devam etmektedir. Kül yığıntısı altında belirlenen kerpiç duvarın (4. Tabaka) güney kenarına yapışık dörtgen bir kil havuzu bulunmaktadır (Çizim 5). Yapının temelini oluşturan 55 cm. kalınlıktaki sert kerpiç taban, yaklaşık 90 cm. kalınlıktaki kül yığıntısının (5. Tabaka) üzerini kaplamıştır. Kül altındaki kerpiç mimariden (6. Tabaka) Kalkolitik Çağ seramiği, obsidyen dilgiler, havan eli, öğütme taşı ve ezgi taşı ele geçmiştir.
G 12 açmasının kuzey yarısında akıntı toprak tabakası altında yer alan erimiş kerpiç kalıntılarına mezarlar (1. Tabaka) yerleştirilmiştir. Toplam onbir ahşap örtülü mezar, tepe üzerindekilerle benzeri özellikler taşımaktadır (Çizim 7). Mezarların altında yer alan kerpiç yapının (2. Tabaka) tabanı üzerine yığılmış saz kalıntıları, düzenli beyaz hatlar halinde belirlenmiştir. Tabanda bulunan küçük kül çukurunun çevresine döşenen ve taban üzerinde yer alan seramik parçaları, Kalkolitik Çağa tarihlenmektedir.
Açmanın güney yarısında 1. tabakayı yüzeydeki akıntı toprak ve erimiş kerpiç kalıntılarının altında belirlenen ve üst üste iki tabanı bozarak inşa edilmiş bir kerpiç duvar temsil etmektedir. Duvarın doğu yüzüne eklenmiş yan dairesel bir kil havuzu ile bunlara ait 13 cm. kalınlıkta sert kil taban açığa çıkartılmıştır. Kil havuzundan yeşil sırlı Ortaçağ seramiği, duvarın bozduğu 2. ve 3. tabaka tabanları üzerinden Orta Tunç Çağına tarihlenen Habur boyalı parçaları, en alttaki 4. tabaka tabanı üzerinde bazalt öğüune taşları, bir pişmiş toprak fıgürin başı ile Kalkolitik Çağ kap parçaları toplanmıştır.
F 12 açmasının kuzey kesiminde kazılan 1 m. den fazla kalınlıkta akıntı toprak tabakası, Ortaçağdan MÖ. 2. bine kadar tarihlenen çeşitli seramik parçaları içermektedir. Açmanın güney yarısında 1. tabakayı oluşturan üç mezar, tepe üzeri mezarlarına benzemektedir. Mezarların altında yer alan, yaklaşık 2 m. kalınlıktaki küllü toprak katmanı (2. Tabaka), çoğu Ortaçağ olmak üzere çeşitli dönemlere ait seramik parçaları içermektedir. Kül altındaki kerpiç ve kil döküntü ile kül yığıntılarından (3. Tabaka) çakmaktaşı ve obsidyen dilgi parçalan ile yoğun Kalkolitik Çağ ve çok az Ortaçağ ve Hellenistik kap parçaları ele geçmiştir. Yüzeyden 3 m. derinliğe kadar izlenen kül katmanları (4. Tabaka) ile bunların altındaki sıkıştırılmış toprak taban (5. Tabaka) Kalkolitik Çağ seramik parçaları içermektedir.
SERAMİK
Salat Tepe’de üç kazı mevsiminde toplanan seramik parçaları, Geç Kalkolitik Çağdan Ortaçağ içlerine kadar kesintisiz bir koleksiyon oluşturmaktadır. Bazı çağlara ait mimari tabakalara henüz rastlanmamakla birlikte, bu çağlara ait seramik parçalarının varlığı, tepenin yaklaşık 5000 yıl boyunca kesintisiz iskan edildiğini göstermektedir.
Kalkolitik Çağ
Salat Tepe’de Geç Kalkolitik Çağa tarihlenen seramik güney yamaç açmalarında yoğun ele geçmiştir. Tümü el yapımı olan kaplara ait parçalar iki türe ayrılmaktadır.
Saman katkılı, el yapımı seramik parçaları Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu'da Geç Kalkolitik Çağda yaygındır. Bu seramik arkeoloji literatüründe “chaff-faced ware”[3], “chaff-faced simple ware”[4], “chaff/straw tempered ware”[5] gibi adlarla anılmaktadır. Bu türde kap parçaları üzerinde bazan sıyırma izlerine rastlanmaktadır. Bu izler olasılıkla çakmak taşı parçalarının bir tahtaya çakılmasıyla oluşturulmuş bir aletin kapların dış yüzeylerine sürtülmesi sonucu oluşan kazımalardır ve Arkeoloji literatüründe “Coba Seramiği”[6] ya da “scraped ware”[7] olarak adlandırılmaktadır. Salat Tepe’de ele geçen çok sayıda parça arasında, burada tanıtılan çanaklardan birisi (Çizim 6:1, H12/0044) H 12 açmasının kuzey kesiminde 6. tabakada, diğeri (Çizim 6:2, G12/0034) G 12 açmasının kuzey kesiminde tabakada ele geçmiştir. Bu çanakların benzerleri Orta Fırat havzası ve çevresinden bilinmektedir[8].
Yüzeyi işlenmeden bırakılmış, ya da özensizce perdahlanmış, yüzeyi saman izli kap parçaların çanak biçimleri çeşitlilik göstermektedir. Sığ çanaklar arasında ağız kenarı içten yuvarlak (Çizim 6: 3)[9] ve sivri (Çizim 6: 4)[10] kalınlaştırılmış örneklerin yanı sıra ağız kenarı içe çekik (Çizim 6: 5)[11], ağız kenarı içten ve dıştan T biçimli kalınlaştırılmış (Çizim 6: 6)[12] biçimler ele geçmiştir. Derin çanakların açık ağızlı biçimleri de ağız kenarı içten kalınlaştırılmış (Çizim 6: 7)[13], sivriltilmiş (Çizim 6: 8)[14] ve içe çekilmiş (Çizim 6: 9)[15] olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu grupta küresel karınlı örnekler de ele geçmiştir (Çizim 6: 10)[16].
Çömlekler kısa boyunlu biçimlerden oluşmaktadır. Kısa huni boyunlu, basit ağızlı çömlekler keskin karınlı (Çizim 6: 11)[17] ve oval gövdeli (Çizim 6: 12)[18] örneklerle temsil edilmektedir. Oval gövdeli örneklerden birisinde omuz üzerinde keskin bir yiv bulunmaktadır (Çizim 6: 13)[19]. Sığ gövdeli bir örneğin boynunun omuza geçiş yapüğı kesim yuvarlak hatlıdır (Çizim 6:14)[20]. Başka bir parçada omuz üzerinde keskin bir profil hattı yer almaktadır (Çizim 6: 15)[21]. Burada tanıtılan kap parçalarının benzerleri Kuzey Mezopotamya, Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da MÖ. 4. bine tarihlenmektedir.
Salat Tepe’nin diğer Geç Kalkolitik Çağ seramik türü el yapımı, iyi pişirilmiş, boya bezemeli kaplara ait parçalardan oluşmaktadır. Bunlar Kuzey Mezopotamya ve Kuzey Suriye’de yaygın olaran “Geç Obeid” boyalı seramiği türündedirler. Burada tanıtılan örnekler, çanak ve bardak parçalarından oluşmaktadır. Ağız kenarı içe doğru eğik kesilmiş sığ çanağın dış ağız kenarı üzerinde yer alan yatay boya şeridinden kabın omuz kesimine kadar kalın dikey çizgiler inmektedir (Çizim 7: 1 )[22]. Derin açık bir çanak parçası ise ağız kenarı dışında bir yatay şerit ile bunun alt kenarına yapışık asılı yay dizisi ile bezenmiştir (Çizim 7: 2)[23]. Şişkin gövdeli bir derin çanak ise ağız kenarının iç yüzeyine çizilen bir boya şeridi ve dış yüzüne çizilen sarkan yay dizisi ile bunun altında gövdenin üst yarısını kaplayacak şekilde yerleştirilmiş dört kalın boya şeridi ile bezenmiştir (Çizim 7: 3)[24]. Bir başka parçanın dış yüzeyinde ise ağızdan sarkan içiçe dört yay dizisi ile gövde üzerinde yer alan en az üç yatay boya şeridi bulunmaktadır (Çizim 7: 4)[25].
Dışa çekik ağızlı, ince cidarlı iki küçük bardak parçasından birisi (Çizim 7: 5) dıştan kalın sarkan yay dizisi ve iki yatay boya şeridi ile[26], diğeri (Çizim 7: 6) ise dikey ince bir çizginin bir yanına eklenmiş yay dizisi ve diğer yanına eklenmiş zigzag deseni[27] ile bezenmiştir. Küçük bir çömleğe ait boyun parçasının ağız kenarı içten kalın kırmızı bir boya şeridi ile, dıştan iki siyah kalın boya şeridi arasında bir kırmızı boya şeridi ve bunların altında yer alan içi ağ taralı üçgen dizisi ile bezenmiştir (Çizim 7: 7)[28]. Küresel gövdeli bir boyunsuz çömleğin ağız kenarı dışında ise içiçe geçmiş iki sarkan yay dizisi ile bunların altında bir kalın yatay boya şeridi bulunmaktadır (Çizim 7: 8)[29].
Salat Tepe’de ele geçen Geç Kalkolitik Çağ boyalı seramiklerinin özellikleri Kuzey Mezopotamya'da MÖ. 4500-4000 yıllarına tarihlenen Geç Obeid (Obeid 4) ve MÖ. 4000-3000 yıllarına tarihlenen Gavra Çağı ile benzeşmektedir[30]. Bu seramik türleri Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da MÖ. 4. binin ilk yarısına tarihlenen Geç Kalkolitik 2-3 evrelerine girmektedir[31].
Erken Tunç Çağı
Salat Tepe’de karışık alanlarda ele geçen bir grup seramik parçası, MÖ. 3. bin Doğu Anadolu ve Kuzey Mezopotamya seramik geleneklerine aittir. Bu parçalar dört grup oluşturmaktadır. El yapımı kahverengi ve siyah per-dahlı, ağız kenarında karşılıklı iki üçgen tutamak bulunan çömlekler Doğu Anadolu’da[32] Geç Kalkolitik Çağ sonundan MÖ. 3. bin sonuna kadar üretilmiştir.
Fırat havzası ve Kuzey Suriye'de MÖ. 3. bin boyunca üretilen Standart Seramik[33] tek renkli, çark yapımı bir üründür. Bu seramik türünün yayılım alanının doğu sınırında yer alan Salat Tepe'de, bu seramiğe benzeyen birkaç parça görülmüştür[34]. Çukurlar ve akıntı toprak içerisinde ele geçen parçalar arasında kendine özgü bir grup belirlenmiştir. Çark yapımı, ince nitelikli, yüksek ısıda pişirilmiş turuncu hamurlu, ağız kenarının dışı ve içi kalın bir şerit halinde kırmızı ya da siyah boyalı, mat yüzeyli kaseler (Çizim 7:10, L12/0051) Yukarı Fırat ve Yukarı Habur havzalarında Erken Tunç Çağı III e tarihlenen “black rimmed orange ware “türüne girmektedir[35].
Salat Tepe’de bulunan ince nitelikli, çark yapımı ve yüksek derecede ısı üreten bir fırında pişirilmiş olan kaplara ait gri renkli ya da gri-açık kahverengi ve kırmızı açık kahverengi parçalar. Kuzey Mezopotamya ve Kuzey Suriye’de yaygın olan Metalik Seramiğe aittir[36]. Salat Tepe’de ele geçen bir ip delikli tutamağın (Çizim 7:11, L13/0040/S) benzerleri Teli Chuera’da MÖ. 3. bine, Hafaca’da Erhanedan III e, Tarsus’ta Erken Tunç Çağı III e tarihlenmektedir[37].
Orta ve Geç Tunç Çağı
Salat Tepe’de çukur içlerinde, dolgu tabakalarında ve G 12 açmasının güney yarısındaki 2. ve 3. tabaka tabanları üzerinde ele geçen bazı çark yapımı seramik grupları, MÖ. 2. bine tarihlenmektedir. Bunlardan bir grup boyalı parça Orta Tunç Çağında üretilen “Habur Boyalıları”na aittir[38]. Çeşidi kalınlıklarda yatay boya şeritleri ile bezenen parçalardan dolgu tabakasında ele geçen birisi düz gövdeli (Çizim 8: 1, L13/0033), diğeri boyunlu ve şişkin gövdeli (Çizim 8: 2)[39] birer çömleğe aittir. Dolgu tabakasında ele geçen bir diğer çömlek (Çizim 8: 3, M13/0028) yatay şeritler, sarkan yaylar ve içi doldurulmamış üçgen dizileriyle bezenmiştir. Çukurlarda ele geçen iki boyunlu çömlek parçası iki yatay şerit arasında ağ taralı friz ve bunlardan sarkan dikey çizgilerden oluşan bir omuz bezemesine (Çizim 8: 4) [40], diğeri ise zigzag ve tek yönlü tarama frizlerine sahiptir (Çizim 8: 5, L13/0047).
Çukurlarda bulunan, içe çekik ağzı dıştan kalınlaştırılmış ve üzeri kesik tarama çizgileriyle bezenmiş yuvarlak gövdeli çanak parçaları (Çizini 8: 6, L13/0052/S) Kuzey Suriye ve Yukarı Fırat Havzasında yayılım gösteren yerel boyalı gruplarına benzemektedir[41]. I. yapı katı taban dolgusunda ele geçen bir grup boyalı parça. Geç Tunç Çağında Kuzey Mezopotamya ve Kuzey Suriye’de üretilen “Nuzi Seramiği” türüne girer[42]. Burada tanıtılan örneklerden birisi (Çizim 8: 7) siyah boya şeridi üzerine çizilmiş beyaz kuş motifleri[43], diğeri (Çizim 8: 8) ise açık renk astar üzerine siyah boya ile çizilmiş kuş motifi ile bezenmiştir [44].
Akıntı toprakta ve çukurlarda ele geçen çark yapımı devetüyü seramik. Kuzey Mezopotamya’nın MÖ. 2. bin fabrikasyon ürünlerindendir[45]. Erzak çukurlarında ele geçen standart seramiğe* ait bazı çanak parçaları (Çizim 8: 10, L12/0060; 9: 4. L13/0040) Kuzey Suriye[46] ve Yukarı Fırat havzasında[47] Orta Tunç Çağına tarihlenmekte, diğerleri (Çizim 8: 9, L13/0052) ise Orta Assur seramiği[48] örnekleri arasında yer almaktadır. Bunların yanı sıra Kuzey Mezopotamya Orta Tunç Çağı için karakteristik olan "red-brown wash ware" türünde çok sayıda kap parçasının da ele geçmesi, bölgenin MÖ 2.bin boyunca Mezopotamya kültürünün bir parçası olduğunu göstermektedir.
Demirçağ
Salat Tepe’de Demirçağa tarihlenen seramik parçaları silo ve kül çukurlarından ya da akıntı topraktan toplanmıştır. Boyalı parçalar arasında yer alan bir grup (Çizim 8:13, L13/0024), el yapıtın ve perdahlıdır. Açık bej yüzeyi üzerine genellikle kırmızı boya ile yapılan bezeme, bölgedeki benzerlerine göre MÖ. 9.-8. yüzyıllara aittir[49]. Yukarı Fırat havzasının el yapımı, derin yatay oluklarla bezeli tek renkli seramiği. Geç Tunç Çağının bitiminde sonra MÖ. 12.-10. yüzyıllara tarihlencn Erken Demirçağ tabakalarında görülmektedir[50]. Bu grup, Salat Tepe’de M 13 açmasının en alt seviyesindeki karışık toprak içerisinde ve silo çukurların dip seviyelerinde ele geçmiştir. Bu gruba giren bir çanak (Çizim 8:11, L12/0063/S) ile bir çömlek (Çizim 8:12, L12/0052/S) Yukarı Dicle ve Yukarı Fırat havzaları ile Van Gölü Havzası Erken Demirçağ örnekleri ile benzeşmektedir[51].
I 12 açmasının kuzey yarısındaki 4. ve 5. tabakaları bozan bir çukur içerisinde bulunan askos gri mineral katkılı hamurdan üretilmiş ve yüzeyi işlenmemiştir (Çizim 7: 9, 112/0037). Gövde biçimi benzeyen askoslar Orta ve Doğu Anadolu ile Urmia havzasında MÖ. 8.-7. yüzyıllara tarihlenmektedir[52]. Tepe üzerindeki çukurlarda ele geçen bir grup çark yapımı seramik. Yeni Assur Çağı standart tiplerinden oluşmaktadır ve benzerleri MÖ. 7. yüzyıl ve sonrasına tarihlendirilmektedir. Bu gruba giren parçalar arasında ince nitelikli hamurdan üretilmiş boyunlu bardaklar (Çizim 9: l)[53], orta kaba nitelikli hamurdan üretilmiş, ağzı T biçimli kalınlaştırılmış çanaklar (Çizim 9: 2) [54], ağız kenarı dıştan oval kalınlaşurılmış kısa boyunlu çömlek parçaları (Çizim 9: 3)[55], kısa boynu üzerine kabartma şerit bulunan oval gövdeli ve topuz dipli çömlek (Çizim 9: 5)[56] ile küresel gövdeli çömlekler (Çizim 9: 6)[57] bulunmaktadır.
Hellenistik ve Ortaçağ
Hellenistik Çağ seramiğinin büyük bölümü yalın yüzeyli kaba mallardan oluşmaktadır. M 13 açmasında III. yapı katında açığa çıkan ocakta in situ olarak ele geçen üç çömlek (Çizim 10: 1, 3, 4) Kuzey Mezopotamya’nın Pers ve Erken Hellenistik merkezlerinden bilinmektedir[58]. K 13 açmasında çukur içinde bulunan parçalanmış küpün (Çizim 10: 6) Nuzi’de bulunan benzerleri Hellenistik ve Roma çağlarına tarihlenmektedir[59]. Aynı açmadaki diğer bir çukurdan ele geçen, yüzeyi derince oyulmuş kazıma ve bitkisel süslemeli seramik parçalarının (Çizim 10: 5, L12/0063/S) oldukça yakın benzerleri Gre Dimse’de Hellenistik Çağa tarihlenmiştir[60].
Salat Tepe’de II. ve III. yapı kadarında rasdanan kırmızı ya da siyah mat astarlı seramik parçaları Fırat ve Dicle havzalarında Hellenistik döneme tarihlenmiştir[61]. Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu’daki Hellenistik merkezlerde ele geçen mat boya astarlı seramik türüne giren bu örneklerin yakın benzerleri Gre Dimse’de ele geçmiştir[62].
Salat Tepe’de I. yapı katında ele geçen açık kahverengi ya da yeşilimsi bej hamurlu, astarsız, yüksek ısı üreten bir fırında pişirilmiş Ortaçağ[63] kap parçalarının yanı sıra birkaç yeşil sırlı gövde parçası bu merkezin Bizans Çağında iskân edildiğini göstermektedir. “Late Roman C” olarak ad-landırılan, Akdeniz havzası ve çenesinde yaygın mal grubuna ait parçalar (Çizim 10: 2), M.S. 5.-7. yüzyıllara tarihlenmektedir[64].
SONUÇ
Salat Tepe’de 2000-2002 yılları arasında gerçekleşürilen kurtarma kazılarının verdiği sonuçlara göre Salat Çayının holosen dönemde oluşturduğu çakıl seki üzerine kurulmuş ilk yerleşim Kalkolitik Çağa aittir. Güney yamaç açmalarında açığa çıkan tabakalar, tepenin bu çağda yoğun bir yerleşime sahne olduğuna işaret etmektedir. Bu tabakalarda ele geçen se-ramiğin özellikleri Mö. 4. binde Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye’de üretilen seramik gruplan ile benzeşmektedir.
Tepe üstündeki kerpiç yapının (IV. Tabaka) kaim duvarlı oluşu, burada önemli bir yapının varlığına işaret etmektedir. Bu yapının kalıntıları üzerine açılan erzak çukurları içinden ve güney yamaç açmalarında Akıntı topraktan gelen MÖ. 3.-1. binlere tarihlenen seramik parçalarının ait oldukları mimari katlara henüz ulaşılamamıştır. MÖ. 3. bin seramiği Salat Tepe’nin Erken Tunç Çağının son evresinde Kuzey Mezopotamya seramik geleneklerine göre üretim yapan atölyelerin kaplarının kullanıldığı bir yerleşim birimi olduğunu, MÖ. 2. bin örnekleri de buradaki yerleşiminin Yukarı Fırat havzası ve Kuzey Mezopotamya kültürlerinin bir parçası olduğunu ortaya koymuştur. Orta Tunç Çağına ait bir taban parçası, G 12 açmasının güney yarısında tespit edilmiş, Geç Tunç Çağı seramik parçalarına da tepe üzerindeki Ortaçağ yapı katına temel oluşturan kil dolgu içerisinde rastlanmıştır. Salat Tepe’de Erken Demir Çağında MÖ. 12-10. yüzyıl Yukarı Fırat havzası seramik geleneklerine ait kap parçaları ele geçmiştir. Yeni Assur seramiğinin bulunduğu çukurlar, tepede MÖ. 8.-7. yüzyıllarda Assur krallığının etkisinde kalan atölyelerin ürünlerinin kullanıldığını göstermektedir. Tepe üzerinde Hellenistik (II.-III. Yapı Katları) ve Ortaçağda (I. Yapı Katı) da yerleşilmiş, bu yerleşiminin son bulmasından sonra tepeye mezarlar bırakılmıştır.