ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Tuncer Baykara

Hacettepe Üniversitesi

Anahtar Kelimeler: Bodrum, Kelime Kökeni, Halikarnassos, Evliya Çelebi

Türkçcmizde “bodrum” günümüzdeki anlamı ile binaların yoldan veya arazinin genel seviyesinden aşağıdaki kısımlarına söyenmektedir[1]. Türkçe sözlükler, bu kelimenin menşeini grekçe “gi- podrum”, yani hipodrum kelimesi olarak gösteriyorlar[2]. Aşağıda bahis konusu edilecek hususiyetler de gözönünc alınırsa, bu hükmün doğru olması gerekmektedir.

Günümüzde Bodrum, Anadolu’nun güneybatı köşesinde, Muğla ilinin şirin bir ilçesidir. Bodrum kasabası, antik çağın ünlü şehri Halikarnassos’un yerinde olduğu için eskidenberi dikkati çekiyordu. Bu antik şehrin üzerinde kurulan Türk kasabasının adının “Bodrum” olmasının sebebi merak uyandırıyordu. Nitekim Bodrum [3] veya yöre ile ilgili yazılan hemen bütün eserlerde bu ada ve menşeine temas edilmiştir[4]. Bu konuda belli başlı iki görüş vardır: Bu ad, antik Halikar- nassos harabelerinde görülen bodrum’lardan dolayı verilmiştir. Bu bodrumlar, şövalyelerin 1415’lerde yaptıkları kalede de vardır. Eviya Çelebi bu görüşün bir diğer şeklini naklediyor: Kale’nin kuzeye nazır kapısının “solunda leb-i deryada hile ile kal’a bina etmek için Menteşe Bay oğullarından (kâfirlerin) bir bodrumluk yer iste- yüb yaptığı mahzenlerdir. Badehu nice sene mürur cdüb kal’a zuhur edüp hile ile çalılar içinde bir kal’a bina cdüb bir gün çalılara ateş edüb kal’a zuhur edüb anın için Bodrum derler”[5].

Bodrum adının menşeine dair ikinci görüş, 1415’lerde yapılan şövalyeler kalesi ile ilgilidir. Şövalyeler XV. yüzyıl başlarında yap- tıklan bu yeni kalenin adına, mensup oldukları dinin büyüklerinden Aziz Petros’a izafeten “Sanctum Petrum” demişlerdir. Zamanla bu ad, gelişmiş ve “Bodrum” olmuştur. Genellikle bu ikinci görüş daha çok taraftar toplamaktadır[6]. Ancak son tetkiklerde bu konuda yine kesin bir fikir söylenmemiştir[7].

Bodrum kasabasının adının açıklanması, görülüyor ki yetersiz ve tatmin edici değildir. Zaten Türkiye toponimisinin tarihi bir tetkiki de, bize daha birçok Bodrum’lar bulunduğunu gösteriyor.

  1. Bodrum /Sagalassos : Burdur ilinin Ağlasun ilçe merkezi yakınarındaki antik Sagalassos harabelerine, yöre halkı eskidenberi Bodrum adını veriyordu [8]. îsparta ve Burdur tarihi ile ilgili eserlerde de bu kasaba yakınlarındaki harabelere hep “Bodrum harabeleri” adı verilmektedir[9]. Geçen yüzyılın sonlarına ait Konya Vilâyeti Salnameleri de bu gerçeği kesinlikle teyit etmektedir: “Nefs-i Ağlasun’un bir saat mesafesinde Bodrum tabir olunur bir mahal olub orada pek çok âsar-ı atika bulunduğundan ecnebiden bazı zevat mahall-i mez- bûrun resmini alıp âsar-ı merkümenin hatlarını muayene ve tahrir etmektedirler”[10]. Günümüzdeki 1/25.000 ve 1/100.000 ölçekli tafsilatlı haritalar Ağlasun yakınlarındaki harabeleri Bodrum diye adandırmakta devam ediyorlar.
    Ağlasun yakınlarındaki bir kasabaya veya bizzat Ağlasun’a, XVI. yüzyıl başlarında Bodrum denildiğini de görüyoruz. [11]. Baye- zid’in son yıllarında Teke/Antalya yöresinde isyan eden Şah - kulu hayli başarı kazanmıştı. Ş. Altındağ’ın belirttiğine göre “bir müddet Antalya’yı muhasara ettikten sonra Orta Anadolu’ya geçen Şah- kulu, uğradığı köy ve kasabaları yakıp yıkarak ve kendisine katıl- mıyanları katlederek Bodrum’a yaklaştı; Karagöz Paşa’nın kuvvetlerini perişan etti ve muzaffer bir devlet reisi gibi Bodrum’a girdi (16 Nisan 151ı)11”. Burada bahis konusu olan Bodrum Muğla ilinin ilçesi olan değil, Ağlasun yöresindeki, veya bizzat Ağlasun olan kasabadır. Zaten Şah - kulu daha sonra Keçiborlu ve Sandıklı üzerine yürüyecektir.
  2. Bodrum/Efesos: İzmir iline bağlı Selçuk ilçesi yakınlarındaki antik Efesos harabelerine Bodrum denildiğini Evliya Çelebi’den öğreniyoruz[12]. Evliya çelebi, bu ismi muhakkak ki bu yöredeki Türk- lerden öğrenmiş olmalıdır. Fakat bu harabeler Efes olarak meşhur olduğundan başka, yakınındaki Türk kasabası da Ayaslug diye biindiğinden Bodrum ismi pek yaygınlaşmamıştır. Evliya Çelebi, Efesos harabelerinden bahsederken “Şehr-i Harab-ı Bodrum” diye yazmaktadır. Ancak naşirler, bu ismin mahiyetini bilmediklerinden olsa gerek, metinde “Buduryinc” gibi değişik imlalar da veriyorlar.
  3. Bodrum/Kibyra: Burdur iline bağlı ve günümüzdeki adı Göl- hisar olan ilçe merkezinin Horzum mahallesinin 3-4 km kadar kuzeyindeki antik Kibyra şehri kalıntıları da, bir zamanlar Bodrum diye anılıyordu. Konya Vilayeti Salnameleri, bu Kibyra şehri kaıntılarından şöyle söz etmektedirler: “Horzum köyüne bir saat mesafede Bodrum tabir olunur bir mahalde âsar-ı atika olub bazı erbab-ı merak gelerek temaşa etmektedir[13]”.
  4. Bodrum/Theos: İzmir’in Seferihisar ilçesinde, Türk devrine ait Sığacık kalesi yakınlarındaki antik Theos şehri kalıntılarına da Bodrum denmekte idi. Bunu da 1794 lerde burada seyahat eden J. Dallavvay’dan öğreniyoruz[14].
  5. Bodrum/Kastabala - Hioropolis: Adana ilinin bugünkü Osmaniye ilçesinde, Ceyhan nehrinin kuzeyinde, Hemite/Gökçcdam köyünün doğusundaki harabeler günümüzde olduğu gibi[15], eskiden de Bodrum diye anılıyordu[16]. Bu harabeler antik Kastabala/Hiero- ropolis şehrine tekabül etmektedir[17].
  6. Bodrum/(?): Konya Vilayeti Salnamesi’ne göre, Burdur’da bir diğer Bodrum bulunmakta idi. Salname’nin bu konudaki ifadesi aynen şöyledir: “Asar-ı atîka-i İslamiye’den olmak üzere Ağlasun nahiyesinde İncir Hanı demekle maruf kârgir ve mamur bir bab han mcvcud olub bugün içinde iskân edilmemektedir. Keza aynı nahiyede diğer bir Bodrum var ise de bunun hangi asra ait olduğu taayyün etmemiştir[18]”. Burada geçen Bodrum, Kremna/Girmeği harabeleri veya daha kuvvetli ihtimalle üzerinde kitabesi bulunmayan Susuz kervansarayıdır.
  7. Bodrum/Deresi (?): Burdur’un Karacaörcn köyü halkı, içinde antik harabeler bulunan bir vadiye Bodrum Deresi adını veriyorlar[19].

Görülüyor ki, Türkler Anadolu’da genellikle antik, hattâ giderek bütün harabeleri Bodrum şeklinde adlandırmışlardır. Bunun nedenini şöyle düşünebiliriz. Türkler 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu’yu fethettiklerinde, bu harabeleri de gördüler. Dikkaterini ilk planda stad, tiyatro gibi dev yapılar çekti. Bunların ne olduklarını yerlilere sorduklarında, muhtemelen “Gipodrum” cevabını aldılar. Bu da giderek “Bödrum”a dönüşmüş olmalıdır.
Yukarda Bodrum adını aldığını tesbit ettiğimiz antik şehirlerin hemen hepsinde, stad, tiyatro gibi büyük yapılar mevcut bulunuyordu. Ancak daha sonraları, böyle yapılar olmayan harabeler de Bodrum diye adlandırılmış olabilir. Fakat muhakkak ki, Bodrum, özelikle stad ve tiyatro gibi dev yapıları olan antik kalıntılara isim olarak verilmiştir.

Yukarda sözü edilen ünlü antik şehir kalıntılarından sadece Halikarnassos üzerinde kurulan Türk kasabası, bu adı günümüze kadar getirmiştir. Ancak diğer yerlerde de bu isim daha az ölçüde yaşamaya devam etmektedir (Sagalassos, Kastabala vs. de). Türklerin Halikarnassos üzerindeki kasabaya verdikleri ad da, şu halde, kendi adlandırma geleneklerinin eseridir. Yoksa bir hıristiyan azizine veya daha başka nedenlere bağlı izahlar hiç de yeterli görülmüyor.

Dipnotlar

  1. 1 TDK, Türkçe Sözlük, Ankara, 1959, s. 121.
  2. 2 Aynı eser; Meydan - Larousse, II, 449.
  3. 3 A. Galanti Bodrumlu, Bodrum Tarihi, İstanbul 1945, s. 29; aynı yazar, Bod¬rum Tarihine Ek, İstanbul 1946, s. 15; H. Elbc, Bodrum, İstanbul 1972, s. 39.
  4. 4 Zekâi Eroğlu, Muğla Tarihi, İzmir, 1939, s. 207; K. E. Uykucu, Muğla Tarihi, İstanbul 1968, birşey söylemiyor.
  5. 5 Evliya Çelebi, Seyahatname, İstanbul 1935, IX, s. 212.
  6. 6 Türk Ansiklopedisi, VII, 155-156: “Bodrum adının burada görülen bodrum tarzındaki kubbelerden değil, “Sanctus Pctrus” adından geldiği iddia edilmektedir”.
  7. Encyclopedia of İslam, and ed. I, 1288-1289, V. J. Parry her iki görüşü, tercih yapmaksızın naklediyor.
  8. 8 Ch. Fellows, Travels and Research in Asia Minör, London 1852, s. 214: Bood- room.; P. De Tchihatchef, “Lettre sur les antiçutils de l'Asie Mineur", Journal Asiatique, Aout - Sept. 1854, s. 49-143, s. 81: Boudroum.
  9. 9 Böcüzâde Süleyman Sami, İsparta Tarihi, yazma, (İsparta’daki Halil Hamid Paşa Kütüphanesi, Nu: o 5782), s. 10: ; yazar 1883 yılında, devrin Konya valisi ile birlikte buradaki harabeleri ziyaret etmişti; Rıza (Erdem), Burdur Halkiyat ve Harsiyatı, yazma (R. Erdem’in özel kitaplığında), vr. 40 a.
  10. 10 Konya Vilâyeti Salnamesi, 1305 (21. defa), s. 169-170.
  11.  İslâm Ansiklopedisi, C. X, s. 426 (Selim. I. maddesi).
  12. 12 Evliya Çelebi, Seyâhatnâme, İstanbul 1935, C. IX, s. 143.
  13. 13 Konya Vilâyeti Salnamesi, 1305 (21. defa), s. 177.
  14. 14 J. Dallavvay, Constantinople, ancient and Modern, London 1797, s. 265: Bodrun.
  15. 15 Adana 1967 11 Yıllığı, Adana 1968, s. 164.
  16. 16 E.J. Davis, Life in Asiatic Turkey, London 1879, s. 128-134: 1875 lerde gördüğü buradaki harabeleri anlatır.
  17. 17 Paulys Realencylopâdic der Classischen Altertumswissenschaft, X, 2, Stuttgard 1919, s. 2335: Budrun.
  18. 18 Konya Vilayeti Salnamesi, 1317 (28. defa), s. 265.
  19. 973 de, Burdur Müzesi Müdürü sayın Kayhan Dörtlük’ün belirttiğine göre.