ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Bilal N. Şimşir

Türk Tarih Kurumu Üyesi

Anahtar Kelimeler: Mustafa Kemal Atatürk, Hindistan, Doğu Bengal, Atatürk Lisesi

Bundan kırk yıl önce, Ocak 1939’da, Hindistan’ın Doğu Bengal eyaletinde bir okul açılır. Lise düzeyinde bir okul. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk öleli henüz iki ay olmuştur. Büyük ölünün anısını yaşatmak için yeni okula “Atatürk” adı verilir. “Atatürk High School” denir. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta Atatürk’ün adını taşıyan bir okulun açılışı, zamanında Türk kamuoyuna duyurulmuş mudur? Bilmiyoruz. Burada, geçten geç birkaç belge yayınlıyoruz. Türk Diplomatik arşivlerinde rastladığımız birkaç belge.

***

Okulun hangi koşullarda açıldığını anlamak için Bengal’in o günlerdeki havasını kısaca anımsamak yerinde olur. Bugün büyük bölümü bağımsız Bangladeş Devleti sınırları içinde kalan Bengal, o tarihte İngiliz sömürgesiydi. Türk Kurtuluş Savaşının kahraman lideri Gazi Mustafa Kemal, bütün sömürge halklarının olduğu gibi, Bengal halkının da kurtuluş umudu olmuştu. Kurtuluş için çırpınan, silâha sarılan, savaşın bütün Asya ve Afrika halkları O’nu bir lider olarak benimsemişlerdi. Batı sömürgeciliğine karşı kurtuluş ve bağımsızlık bayrağını açan ulusal liderler, Mustafa Kemal Atatürk’ü örnek almağa, onun izinden yürümeğe çalışıyorlardı. Batı emperyalizminin yenilmezliği efsanesini yıkmış olan Mustafa Kemal Atatürk, Asya ve Afrika halklarının gözünde bir kahramandı. Doğu Bengal’de de çok sayılan, sevilen, yüceltilen büyük bir kişiydi.

Atatürk’ün zamansız ölümü, Asya ve Afrika halklarını, bu arada Doğu Bengal halkını derinden sarsmıştı. Bengal, sanki kendi liderini yitirmişti. Türk halkıyla birlikte Atatürk’ün ölümüne içtenlikle göz yaşı dökmüştü. Bu duygusunu Türk halkına duyurmaya da çalışmıştı. O yıllarda Türkiye’nin güney - doğu Asya’daki tek temsilciliği olan Kalküta Onursal (Fahri) Konsolosluğumuza sayısız başsağlığı mesajları yağmıştı. Konsolos L. C. Mousell, Londra Büyükelçiliğimize sunduğu 29 Kasım 1938 günlü bir yazısında, Atatürk’ün ölümü üzerine bütün Hindistan’da yas tutulduğunu anlatıyor ve şöyle diyordu:

“Cumhurbaşkanı Gazi Kemal Atatürk’ün acı ölümü üzerine, Hindistan’daki çeşitli kuruluş ve derneklerin bana ilettikleri 63 karar örneğini ilişikte sunuyorum.

“18 Kasım (1938) günü, bütün Hindistan’da “Kemal Günü” olarak anıldı. Bütün Müslüman dükkânları, okulları ve kamu kuruluşları kapatıldı. Yalnız Müslüman halk değil, Hinduların da büyük çoğunluğu aşırı sempati gösterdiler.”[1]

Onursal Konsolosumuza iletilen başsağlığı dilekleri, Atatürk’ün erken ölümünün Bengal’de ne denli derin etkiler yaptığını gösteren ilginç belgelerdir. Birkaçını analım. Bengal’in Rupsa bölgesi İslâm Birliği Partisi (Muslim League) Sekreteri N. Zaman şunları yazar:

“Batının Büyük Paşasının acı ölümü bizler için de bir darbe oldu. İslâmın Şerefli evlâdının ruhu için bu ayın 18’inde (18. 11. 1938) Cuma namazından sonra Mevlüt okunarak, toplantılar yapılarak ve dua edilerek “Kemal Günü” düzenlenmesi için bu eyaletin 300’ün üzerindeki camii yetkililerine çağında bulunmuştum. Bütün bu camilerin hepsinde dua edildiği bildirildi. Yine bu camilerde şu karar kabul edilmiştir:

“ 1 — Bu toplantı Kemal Atatürk’ün acı ölümüne yas tutar ve onarılmaz kayba uğrayan Türklere sempatilerini sunar.

“ 2 — Bu kararın örnekleri İslâm Birliği Partisi Bengal eyaleti sekreterine, Türkiye Başkonsolosuna ve Azad gazetesi genel yayın müdürüne gönderilecektir.”

Mektup sahibi, kendisinin ve bölge halkının Türk ulusunun büyük yasını içtenlikle paylaştığını ekler ve bu duygularının Türk ulusuna iletilmesini Konsolostan diler.

Dünkü Bengal, bugünkü Bangladeş halkı, Atatürk için gerçekten topluca yas tutmuştur. Yüzlerce camide Büyük ölünün ruhu için yakarılmış, açık havalarda yaslı kitle toplantıları yapılmış, öğretmenler, öğrenciler ağlıyarak söylevler vermişlerdir. O’nun ruhuna gösterilecek gerçek saygının O’nun izinde yürümek olacağı da vurgulanmıştır. Doğu Bengal’in Bhairab bölgesi halkının başsağlığı kararında şunlar söylenir:

“Türkiye Cumhurbaşkanı rahmetli Kemal Atatürk’ün ruhu için Bhairab Müslümanları bugün (18. 11. 1938) saat 14’te sokaklarda yaslı bir yürüyüş, saat 16’da da bir açık hava toplantısı yaptı. Yerli öğretmen ve öğrencilerinin katıldığı bu toplantıyı, İslâm Birliği Partisi sekreteri Abdurrahman düzenledi. Toplantıya okul Müdürü Raiddin Ahmet Başkanlık etti.

“Okul Müdürü, Müdür Yardımcısı ve öteki öğretmenler, Kemal Atatürk'ün parlak yaşamını dile getiren konuşmalar yaptılar. Dr. K. Hafizuddin Ahmet, yapılan konuşmaları özetliyerek, rahmetlinin ruhuna gösterilecek gerçek saygının O'nun izinde yürümek olacağını belirtti.

“Başkanın konuşması da bitince toplantıya katılanlar, Rahmetlinin ruhuna saygı için ayağa kalktılar ve yaslı ulusa başsağlığı dileklerini ileten bir karar kabul ettiler...”

Kararda, Bhairab halkının duyduğu derin üzüntü dile getiriliyor ve bunun Türkiye Cumhurbaşkanına duyurulması isteniyordu.

Bengal’de büyük bir kaynaşma göze çarpar. Toplantılar, mitingler, yürüyüşler, konuşmalar, kararlar birbirini izler. Türk ulusunun büyük yası bütün bölgede paylaşılmaktadır. Bengal’in Ghughudanga okulu Müdürü Abdül Baki, 19 Kasım 1938 günlü mektubunda, Atatürk için “muazzam bir miting” düzenlediklerini Onursal Konsolosa duyurur. Miting kararında Atatürk, “Çağdaş İslâm dünyasının en büyük çocuğu, Türklerin kurtarıcısı, Demokratik Hükümetin yaratıcısı ve modern politikanın en ünlü lideri” diye anılır. Türk halkına başsağlığı dileği iletilir. Bengal edebiyatçıları, Türk ulusunun yasını paylaşırken Atatürk’ün anısının yaşatılması için de çağırıda bulunurlar. 18 Kasım 1938 akşamı yaptıkları toplantıda şu kararı alırlar:

“Bengal Müslüman Edebiyatçılar Birliğinin bu toplantısı, Türkiye’nin Büyük yaratıcısı ve İslâm dünyasının yetiştirdiği en büyük ve en asil kişilerinden biri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden duyduğu üzüntüyü belirtir. Onarılmaz kayıbından dolayı büyük Türk halkına sempatisini sunar.

“Bu toplantı, kamu yararına uygun bir hizmetle Büyük Ölünün anısını sonsuza dek yaşatılması için Bengal halkına çağında bulunur."

Bengal aydınları, Atatürk için göz yaşı dökerken içlerini de dökerler. Sömürge yönetiminin elverdiği ölçüde. Bengal’in Berhampore kenti Belediye Meclisinin karar defterine, 19 Kasım 1938 günü şunlar yazılır:

“Berhampore Belediye Meclisi üyeleri, bir toplantı yaparak, modern Türkiye’nin yaratıcısı ve yalnız kendi ülkesine ve ulusuna hizmet etmekle kalmamış, fakat ayni zamanda bütün Doğu uygarlıklarını da yüceltmiş ve bu uygarlıkları Batı emperyalizminin pençesinden kurtatarak insanlığın ön safhasına geçirmiş olan Kemal Atatürk’ün birdenbire ölümü üzerine duydukları derin acıyı kayda geçirmişlerdir.”

Yerel yöneticiler, ölçülü bir dille, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Doğuyu Batı emperyalizminin pençesinden kurtarmış bir kişi” olduğunu belirtirler. Gençler bu konuda daha açık seçik konuşurlar. Kalküta’daki Assam Arapça öğrencileri Derneği doğrudan Türkiye Başbakanına şu başsağlığı mektubunu yollar:

“Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına
Kalküta, 12 Kasım 1938.

No. 1203

“Derneğimizin yönetim kurulunca şunları Ekselânslarına bildirmekle görevlendirildim:

“11 Kasım 1938 günü Derneğimizin Yönetim Kurulu olağanüstü bir toplantı yapmış; Büyük Asker, Lider, reformcu ve yurtsever; Türkiye’nin kurtarıcısı, İslâm dünyasının umudu ve övünç kaynağı; Asya'nın savunucusu, çağının en büyük Devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zamansız ölümü üzerine başsağlığı dileklerini ve Türk ulusunun onarılmaz kayıbına sempatilerini belirten bir karar örneğini oybirliğiyle kabul etmiştir. Rahmetlinin ruhunun Cennet-i Firdevs-i Âlâda ebedî istirahatı için dua edilmiştir.

“Allah, sizi ve ulusunuzu refah ve barışın doruğuna erdirsin ! Allah, Avrupa Devletlerinin iblisçe emellerinden Türkiye’yi korusun!!

“YAŞASIN ATATÜRK!!!

“Ulusunuzun yasını paylaşarak en derin saygılarımı sunarım.

Ekselanslarının din kardeşi

(imza) M. S. Ali
Başkan
Assam Arapça Öğrencileri Derneği (Kalküta)”

Gauhati kenti İngiliz - Bengal Yüksek Okulu öğrencileri, Atatürk’ün ölümüyle “Asya Büyük bir Devlet Adamını ve yöneticisini kaybetmiştir” diye yas tutuyorlardı. Türk Ulusunun büyük yasına Bengal kadınları da katılmışlardı. “Bütün Hindistan Müslüman Kadınları Konferansı”nın Bengal Şubesi temsilcisi Bayan Sahabuddin, “Kemal Atatürk’ün ölümünü öğrenmekle derinden sarsılmış” olduklarını bildiriyor ve Türk kadınlarına başsağlığı dileklerini sunuyordu.

Atatürk’ün ölüm haberi üzerine Bengal’de görülen kaynaşmalar 1938 yılının Kasım ayından Aralık ayına da taşar. Kentlerden köylere kadar uzanır. Kitleleri kapsar. 6 Aralık 1938 günü, Bengal’in Hughly ilçesine bağlı Konnagar köyü “Gençlik Derneği” Sekreteri imzasıyla Türkiye’nin Kalküta Onursal Konsolosluğuna şu mektup gönderilmiştir :

“Bengal bölgesi Hughly ilçesine bağlı Konnagar köyünde, 4 Aralık 1938 günü akşam saat 7’de yapılan büyük toplantıda alınan karar örneğini aşağıda sunuyorum :

‘Konnagar Gençlik Derneğinin önderliğinde, Konnagar halkının yaptığı bu toplantı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün birdenbire ve acı ölümünden duyduğu en derin ve yürekler dolusu acıyı ve üzüntüyü kaydeder. Bu onarılmaz kaybı dolayısiyle Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan erkek ve kız kardeşlerine en içten başsağlığı dileklerini sunar. Toplantı ayrıca, En Büyük Ulusal Kahraman ve Çağdaş Türkiye’nin yaratıcısı Rahmetlinin anısına yürekten saygılarını gösterir.’

Yaslı yüreğimle derin saygılarımı sunarım, Efendim.”

Bengal’de Atatürk’e gösterilen son saygı gerçekten çok derindir, yaygındır. Protokol gereği çekilen başsağlığı telgraflarından çok daha anlamlı bir yas göze çarpar. Kitleleri kavrayan, köylere kadar uzanan derin bir yas.

Bengal aydınları Atatürk için yas tutmakla yetinmek de istemezler. Ulu ölüye gösterilecek gerçek saygının “O’nun izinde yürümek” olacağını söylerler. Bengal Edebiyatçıları, Mustafa Kemal Atatürk’ün anısını “sonsuza dek yaşatmak” için bir şey yapılması çağrısında bulunurlar. Bir öğrenci topluluğu, Atatürk’ün ölümü üzerine, “Yaşasın Atatürk!” diye haykırır...

***

İşte bu hava içinde Doğu Bengal’in Noakhali iline bağlı Daganbhuiya kasabasında açılan bir okula “Atatürk" adı verilir. Daganbhuiya oldukça yoksul bir bölgenin merkezidir. Bölge nüfusunun çoğunluğu Müslümandır ve tarımla geçinir. Yeni okul bölgenin en yüksek okuludur. Üniversiteye, özellikle Kalküta üniversitesine öğrenci yetiştirmeyi amaçlar. Doğrudan doğruya bölge halkının kendi girişimleriyle açılmıştır. Halk kendi arasında para toplamış, yeni okulun açılması için hazırlıklar yapmıştır. Tam okulun açılacağı bir sırada Atatürk’ün ölümü duyulur. Büyük ölünün adını yaşatmak için yeni okula “Atatürk” adı verilmesi kararlaştırılır. Karar, Daganbhuiya halkının içinden gelmiştir. Türkiye’nin ve Kalküta’daki Türkiye Onursal Konsolosluğunun bu konuda hiçbir etkisi olmamıştır.

Okulun resmen açılışından önce Okul Müdürü Mizanur Rahman, Kalküta’ya gelmiş, Türkiye Onursal Konsolosu L. C. Mouse'll ile görüşmüş, kararlarını kendisine bildirmiştir. 6 Ocak 1939 günü okulun açılış töreni yapılmıştır. Konsolos, okul yöneticilerine bir kutlama telgrafı çekmiştir. Okul Müdürü Mizanur Rahman, 7 Ocak 1939 günlü uzun bir mektupla Konsolosa teşekkür etmiş, okulun açıldığını duyurmuş ve okul konusunda bilgi vermiştir[2].

Mektupta bildirdiğine göre, açılış törenine 2000’in üzerinde kişi katılmıştır. Türkiye Konsolosunun telgrafı törene katılanları duygulandırmış, sevindirmiştir. Okul Müdürü, Türkiye Fahri Konsolosuna ve onun aracılığıyla Türk ulusuna teşekkürlerini ve minnet duygularını sunuyordu. Aynı zamanda Konsolosun kendisine uygun düşecek bir zamanda Daganbhuiya’ya gelerek okula onur vermesini diliyordu.

Okul geçici bir binada açılmıştı. Ama asıl okul biasının yapımı hazırlıkları da sürdürülüyordu. Yeni bina için en az 10.000 rupye, ayrıca fakir öğrencilere yardım etmek için de bir okadar para daha toplanması kararlaştırılmıştı. Yeni okul binasının “Atatürk’ün adına yaraşacak” biçimde olması amaçlanıyordu. Gereken paralar halktan toplanıyordu ve halk gönüllü katkıda bulunuyordu. Okul Müdürü bunları bildirirken, dolaylı biçimde bile Türkiye’den yardım istemiyordu. Bu konuya hiç değinmiyordu.

Mektupta, Atatürk’ün ölümü dolayısiyle Türk ulusuna başsağlığı dileğinde de bulunuyordu. “Türkiye’yi kurtaran, yenileştiren, İslâm dünyasının en büyük ulusal kahramanı ve günümüz politika dünyasının en seçkin kişisi Türkiye Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü üzerine Türk halkının uğradığı büyük kayıptan dolayı, okul öğrencilerinin, öğretmenlerinin, yöneticilerinin ve bütün halkın en içten başsağlığı dileklerinin Kalküta Türk Konsolosluğu aracılığıyla Türk halkına sunulmasına karar verildi” deniyordu.

Okul Müdürü Mizanur Rahman, “Rahmetli Atatürk'ün yalnız Türkiye'ye değil, aynı zamanda bütün İslam dünyasına yaptığı değer biçilmez hizmetleri minnetle anmak için okula“Atatürk Lisesi" (Atatürk High School) adı verildiğini" bildiriyor ve şunları ekliyordu: Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Doğu Bengal’in Daganbhuiya kasabası önemli bir İslâm merkeziydi. Günden güne gelişmekteydi. Bu bölge insanlarının çoğu fakirdi. Ama “okulu, sonsuza kadar yaşatmak istedikleri büyük anıya yaraşır bir duruma getirmek için ellerinden gelen yardımı yapıyorlardı”. Okul, yörenin en yüksek okuluydu. Daganbhuiya halkı, böyle bir okula kavuştukları ve buna Atatürk adını vermek için Hindistan’ın öteki bölgelerinden daha önce davrandıkları için seviniyorlar, kıvanç duyuyorlardı.

Okul, yörenin gereksinmelerini karşılamak üzere açılıyordu. Öncelikle yörenin yoksul çocuklarını yetiştirmeyi amaçlıyordu. Yine bölge halkının çiftçilikle geçindiği gözönünde tutularak öğrencilere genel eğitimin yanı sıra tarım eğitimi ve teknik eğitim de verilecekti. Daha önce bölgede bir İngiliz orta okulu bulunmaktaydı. Şimdi yüksek düzeyde, lise düzeyinde eğitime geçiliyordu. Okula ilk çırpıda 125 öğrenci kaydolmuştu. “Atatürk” adı pek ilgi çekici olmuş ve okulun açıldığı gün 100 öğrenci daha kaydolmuştu. Yeni okul binası 300 öğrenciyi barındıracak biçimde planlanmıştı. Arsası alınmış, planı yapılmıştı. Çağdaş bir okul olacaktı. Atatürk’ün adına yaraşır biçimde örnek bir okul olacaktı. Kurucularının emeli buydu.

Okul yönetimi, 10 Kasım gününün özel tatil günü olmasını kararlaştırmıştı. Her yıl 10 Kasımda “Kemal Atatürk’ün anısını, başarılarını ve ideallerini canlı tutmak için” törenler yapılacaktı.

Kalküta Onursal Konsolosu 11 Ocak 1939 günlü bir yazıyla Daganbhuiya kasabasında “Atatürk Lisesi”nin açıldığını Londra Büyükelçiliğine ve Dışişleri Bakanlığına bildirdi. Okul Müdürlüğünden aldığı mektubun örneğini sundu[3]. Londra’daki Türkiye İşgüderi Kadri Rizan, bu yazıları Dışişleri Bakanlığına iletirken şunları yazıyordu :

“Atatürk’ün adını ve eserini Hindistan’daki müslüman kitleleri arasında yaşatmak gayesiyle yapılan bu teşebbüsten dolayı, Türk olmak sıfatile memnun olmamak ve iftihar etmemek kabil değil.

“Tensip buyurulursa ve siyasî bir mahzur görülmüyorsa, konsolosumuz vasıtasiyle müteşebbislere teşekkür edilmesi ve dostane birkaç sözle bu teşebbüs hakkında da matbuatımızda neşriyatta bulunulmasının temin buyrulması yüksek rey ve kararlarına bağlıdır”[4].

Doğu Bengal’de “Atatürk” adını taşıyan bir okulun açılışı Türk basınına duyurulmuş mudur? Belli değildir. Bu konuda bir ize rastlamadık. Dışişleri Bakanlığı, okulun açılışını Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine ve Millî Eğitim Bakanlığına duyurmakla yetinmiştir. Millî Eğitim Bakanlığına duyurmadan önce Kalküta Konsolosluğundan ek bilgiler istemiştir[5]. Gelen tamamlayıcı bilgileri ve belgeleri Millî Eğitim Bakanlığına iletirken şunları yazmıştır:

“Londra Büyükelçiliğimizden alınan bir tahriratta, Hindistan’ın müslümanlarla meskûn bulunan şarkî Bengal Eyaleti dahilindeki Daganbhuiya şehrinde, bu şehir sakinlerinden bir grup tarafından, Ebedî Şefimiz namına izafeten bir Atatürk mektebi tesis edildiği ve mektebin resmî küşad günü olan 6 Kânunusâni 1939 tarihinde Kalküta Fahri Konsolosumuz tarafından bir tebrik telgrafı çekildiği ve resmî küşad merasiminde şehir sakinlerinden takriben 2000 kişinin hazır bulunduğu bildirilmiş idi.

“İşbu mekteb hakkında vaki istifsar üzerine bu kerre Kalküta Fahri Konsolosluğumuzdan alınıp İngilizce asılları ile leffen takdim olunan vesaik meyanında mektep Müdürünün mektebin teşkilât ve gayeleri hakkında mütemmim malumatı havi bulunan mektubunda ezcümle:

“ 1 — Kast ve sınıf tefriki yapılmadan bütün erkek çocuklara açık olan bu mektebin Kalküta Üniversitesi ve diğer üniversitelere talebe yetiştirmekten başka talebeye ziraî ve sınaî tahsil vermek gayesinde bulunduğu,

“ 2 — Ekserisi müslüman olmak üzere fakir zürra ve zanaat sahipleri ile meskûn bulunan bu mıntıka ahalisi çocuklarının tahsilini temin etmek üzere yeni teşkil olunmuş bu mektebin, bu mıntaka için mühim bir miktar teşkil eden 300 talebesi mevcut olduğu,

“3 — Maarif makamatının vazettiği nizamata göre ahali arasından seçilmiş mümessiller tarafından idare edilmekte olan bu müessesenin şimdiye kadar halkın ianesi ile idame edildiği,

“4 — Yeni Türkiye’nin kurtarıcısı ve yapıcısının faaliyet ve muvaffakiyetleri sahasından binlerce kilometre uzakta, Daganbhuiya gibi fakir bir mıntıkada teşkil olunabilecek en büyük tahsil müessesesini tesis edenlerin, maddî imkânları dairesinde, bu mektebin taşıdığı isme layık bir hale getirmek azminde oldukları ve Atatürk’ün hatırasını tebcilen ideali ve eseri yad edilmek üzere vefatına müsadif olan 10 Teşrinisani gününün mektep için bir tatil günü addedilmesine esasen karar verilmiş olduğu,

“ 5 — Planı ilişik olan asıl mektep binasının inşası için ilk hazırlıkların ikmal edilmiş olduğu,

“6 — Halen mektep muallimler heyetinin ehliyetli kimselerden ibaret olduğu ve ileride asıl mektep binasının ikmalinden sonra, teknik ve meslekî tahsil kısımlarının tevsii ile asrı ziraat ve san’at usullerini öğretecek kısımlar ihdas ederek yetişecek talebenin cemiyete faideli şahıslar olmasının temini düşünüldüğü, kaydedilmektedir” [6].

Bu yazıyla birlikte, okul konusunda alınan ek belgelerin asılları Milli Eğitim Bakanlığına gönderilmiş, örnekleri Dışişleri arşivinde saklanmamıştır. Bu arada okulun plânı da Millî Eğitim Bakanlığında gönderildiğinden Dışişleri arşivinde bulunamamıştır. Belki Millî Eğitim Bakanlığı arşivinde biraz daha ayrıntılı bilgi vardır.

Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine de şu yazıyı göndermiştir:

“Kalküta Konsolosumuzdan gelen bir yazıda Atatürk’ün tezkârı namı için Daganbhuiya’da 6 Kânunusani’de açılan bir Lise’ye “Atatürk Lisesi” ismi verildiği yazılmaktadır. Konsolosumuzun açılış günü için çektiği tebrik telgrafına mezkûr Lise Sekreterinden gönderilen cevabın bir sureti ilişik olarak saygılarımla sunuldu”[7].

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinden gelen karşılıkta :

“Zikri geçen yazı ile ilişiklerinin muhtevaları Reisicümhur İsmet İnönü’ne arzedildi. Memnun oldular. Teşekkürlerinin Kalküta Konsolosumuz vasıtasiyle Daganbhuiya Atatürk Lisesi Müdürüne iletilmesini emir buyurdular” deniyordu[8].

Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı Kalküta Onursal Konsolosuna durumu bildirmiş ve “Reisicümhurun teşekkürlerinin Atatürk Lisesi Müdürüne bildirilmesine delâlet buyurmanızı rica ederim” demiştir[9].

***

Doğu Bengal’in Daganbhuiya kentinde açılan “Atatürk Lisesi” konusunda Türk arşivlerinde rastlıyabildiğimiz belgeler bu kadardır. Okulun gelişmesi konusunda herhangi bir bilgi yoktur.

Kırk yıl Önce açılan bu okul bugün yaşıyor mu, ya da ne kadar yaşatılabilmiştir? Okulun kurucularından bugün yaşıyanlar var mıdır? Okuldan çıkan öğrenciler bugün nerelerdedir? Belki Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yıldönümünde bu sorular deşilip araştırılabilir.

Ek.

DAGANBHUİYA’DA ATATÜRK LİSESİ MÜDÜRÜNDEN KALKÜTA TÜRK KONSOLOSUNA.
DAGANBHUİYA, 7 Ocak 1939
No. 25
(Çeviri) *

Atatürk Lisesinin resmi küşadı arifesinde tebrik ve halisane temennilerinizi iblâğ etmek üzere irsal buyurulan 6 Kânunusani 1939 tarihli telgrafnamei âlilerinin vüsulünü tekid ile şerefyabım.

Telgraf mektebin resmen açılışının ilânından bir az evvel alınmış ve ittifakı âra ile kabul edilen berveçhi âti mukarrerattan anlaşılacağı veçhile merasimde hazır bulunan iki bin’i mütecaviz şahıs tarafından çok takdir edilmiş idi:










I. Türk Konsolosundan bir az evvel alınan lütufkâr ve samimî tebrik telgrafından dolayı mekteb müesseslerinin teşekkür ve minnettarlık hislerinin Kalküta Türk Konsolosuna ve onun delaletile Türk milletine iblâğ edilmesi,

II. Mektebin hedef ve maksadları hakkında Türk konsolosuna mektub yazılması ve münasib bir vakitte huzurile mektebi şereflendirmesini Konsolosdan rica etmek üzere müdüre selâhiyet verilmesi,

III. Tebcil edilmek istenilen büyük hatıraya mektebi lâyık kılmak için, on bin Rupye’den daha az olmayan bir para ile tuğla binanın inşaatını ikmal etmek üzere teşebbüse geçilmesi ve keza çocukları cemiyetin faideli, milliyetperver ve itimadı nefs sahibi uzuvları yapmak, aynı zamanda mektebin fakir fakat ümid verici çocuklarına tahsillerini idame hususunda yardım etmek üzere umumî tedrisata ilâveten ziraî ve sair meslekî tedrisat için ayrıca on bin Rupye tedarik edilmesi,

IV. Türkiye’nin halâskârı ve muhyisi, âlemi islâmın en büyük millî kahramanı ve bu günkü siyaset dünyasının en güzide şahsiyeti bulunan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatı yüzünden Türk’lerin maruz kaldığı büyük ziya münasebetile, mekteb talebesinin, muallimlerinin ve bütün halkın en samimî taziyetlerinin Kalküta Türk Konsolosu vasıtasiyle Türk milletine iblâğ edilmesi tahtı karara alınmıştır.

Yukarıdaki mukarrerat açık ve izahattan müstağnidir. Yalnız şurasını ilâve edeyim ki mekteb, merhum Atatürk tarafından yalnız Türkiye’ye değil fakat bütün alemi İslâma ifa edilen baha biçilmez hizmetlerinin şükranla takdiri dolayısiyle “Atatürk Lisesi” tesmiye edilmiştir. Atatürk’ün vefatı mektebin açılması için yapılan istihzarat ortasında vuku bulmuşdur. Mektebin kâin olduğu Daganbhuiya gittikçe büyüyen mühim bir İslâm merkezidir. Bu mıntaka halkı umumiyetle fakir fakat dindar müslümanlardır ve mektebi, ebedîleşdirilmek istenilen büyük hatıraya lâyık bir hale getirmek için ellerinden gelen yardımı memnuniyetle yapıyorlar. Bu mahalde mukim fakir halkın bulabileceği en yüksek tahsil müessesi Lise’dir ve büyük Atatürk’ün asla unutulmayacak hatırasını taziz etmek üzere, bütün Hindistan’da en evvel harekete geçerek, ellerinden geleni yapdıkları için gurur duymaktadırlar. Bu mıntaka halkı mektebi değerli ve faideli esasat dairesinde inkişaf ettirmek için mümkün olan en büyük fedakârlığı yapmaya azm etmişlerdir. Bununla beraber, içinde bulundukları malî vesait kifayetsizlikleri de müdrikdirler.

Mekteb, daha ziyade, bütün sunufu içtimaiyenin ve cemaatların nisbeten fakir olan çocuklarını yetişdirmek için tesis edilmiş olup çocukları hem umumî ve hem de teknik bilgi ile teçhiz maksadını istihdaf eder. Bu havali için âcil bir ihtiyaç teşkil eden bu mektebin, güzel bir bina inşasına değin, muvakkaten tavanları demir safihalardan mamul evlerde açılmasına mecburiyet hasıl olmuşdur. Binanın planı son sistemdir ve mâli vaziyetinin müsaadesine göre, mektebi, iftiharla taşıdığı büyük ünvana lâyık bir model haline getirmek müessislerin en aziz emeli ve kararıdır.

Bina üç yüz çocuğu alabilecek şekilde planlanmışdır. Son elli seneden beri o havalide mevcut İngiliz Orta mektebi Atatürk Lisesi ünvanı altında Lise seviyesine yükseltilince, mektebin füsunkâr ismi eskiden mevcut 125 talebeye zamimeten 100 yeni talebe daha çekmişdir.

Mektebin kâin olduğu Noakhali mıntıkası (Şarkî Bengal) bütün Vilâyet dahilindeki İslâmî hars ve irfanın merkezi olub İslâmiyet meş’alesini yüksekde tutan mevlevîlerin ve mevlânaların büyük bir kısmını ihtiva etmektedir.

Türkiye’nin, merhum Atatürk’ün ve bilhassa Îsmet İnönü de dahil olmak üzere diğer Türk Liderlerinin mukaddes hatırası, Vilâyetin bu kısmında tasavvuru mümkün en büyük bir hürmetle taziz ediliyor ve bunu söylemekle bahtiyarım.

Sözüme hatime verirken, mekteb müessislerinin arzusuna tevfikan, sevgili Cümhur Reisleri General İsmet İnönü vasıtasile Türkiye’deki din kardeşlerimize samimî selâmlarımızı gönderir ve işbu mektubun sür’atı mümkine ile General İsmet İnönü’ye iblâğını dileriz

Sadık Bendeniz olmakla mübahi
(İmza) M. RAHMAN
Atatürk Lisesi
Müdürü

D. B. A. — İngiltere. A. 2 - d. 1 - 6/13.

* Çeviri, zamanında, Dışişleri Bakanlığında yapılmıştır. Dili epeyce eskidir. Değiştirilmedi. (B. N. Ş.)

Dipnotlar

  1. Atatürk’ün ölümünün Hind yarım kıtasındaki yankılarıyla ilgili kimi belgeleri daha önce yayınlamıştık. Bkz. Bilâl N. Şimşir, “Atatürk’ün Ölümü ve Asya Halkları”, Cumhuriyet (İstanbul), 10-18 Kasım 1975.
  2. D. B. A. — İngiltere, A. 2, d. 1 - 6/13 - Hindistan’da Atatürk okulu.
  3. Ibid. Kalküta Onursal Konsolosluğundan Londra Büyükelçiliğine yazı. Kalküta, II. 1. 1939, No. TCF. 4/39.
  4. Ibid. Londra Büyükelçiliğinden Dışişleri Bakanlığına yazı. Londra, 23. 1.1939, No. 81/45
  5. Ibid. Dışişleri Bakanlığından Kalküta Onursal Konsolosluğuna yazı. Ankara, 3- 6. 1939, No. 39782/5.
  6. Ibid. Dışişleri Bakanlığından Milli Eğitim Bakanlığına yazı. 25. 8. 1939, No. 46680/341
  7. Ibid. Dışişleri Baknlığından Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine yazı. 27. 2. 1939, No. 31574/96.
  8. Ibid. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinden Dışişleri Bakanlığına yazı. 18. 3. 1939, No. 4/379.
  9. Ibid. Dışişleri Bakanlığından Kalküta Onursal Konsolosluğuna yazı. 17. 5. 1939, No. 38474/706

Şekil ve Tablolar