Ḫanḫana’nın önemli bir Kült şehri olduğu aynı adı taşıyan ve ve Telipinu çevresine ait olan Tanrıça Ḫannaḫanna'dan[1] başka H. Otten tarafından Reallexikon der Assyriologie IV s. 104’de bir araya getirilen bilgilerden anlaşılmaktadır: Muahedelere göre Ḫanḫana kentinin Telipinu’su devletin en önemli tanrıları arasında idi. Ḫanḫana aynı zamanda bir Fırtına Tanrısının kült şehri idi. Çivi yazılı belgelerde Ḫanḫana’nın tanrıları ve rahipleri anılmaktadır. Ḫanḫana, Hitit Kralının kült gezilerinde onun tarafından ziyaret edilen kentler arasında idi. Ḫanḫana’nın beyi tarafından tanrıların kültü için verilen kurban maddeleri hakkında da bilgi sahibi bulunmaktayız[2].
Bu kentte bazı arazi bağış belgeleri düzenlenmiş olduğundan K. Riemschneider’e göre Orta Hitit Devleti Çağında Ḫanḫana'da kralın bir ikametgâhı ya da en azından bir büro’su bulunmakta idi[3].
Ḫanḫana’nın Kaška’lılar tarafından tehdit edilen bir bölgede bulunduğu bilinmektedir. Eski Hitit çağı krallarından Hantili zamanından başlayarak İmparatorluk Çağında III. Hattuşili’ye kadar Kaşka’lıların hakimiyeti altında kalan önemli kült şehri Nerik[4][5] ile bir kısmı Kaşka’lıların işgali altında tutulmuş olan Ḫaḫarua dağı[6] ile aynı bölgede olduğu bilinmektedir. Ḫanḫana kenti ile Ḫattena kenti birbirlerine yakın idiler[7]. Her iki kent te prens Hattuşili’nin (daha sonraki III. Hattuşili) küçük kral olarak yönettiği bölgede bulunuyordu. Ḫanḫana kenti Kaşka’lılarla savaşlarda bir hareket üssü olarak kullanılıyordu[8].
E. von Schuler, Ḫanḫana’nın Nerik ile yakınlığı dolayısıyle antik Phazimonitis’te, yani Merzifon - Amasya çizgisinin kuzeyinde, aranması gerektiğini düşünmüştür[9].
Ḫanḫana konusunu işleyen ve yerini araştıran yazarların çoğu İnandık tabletindeki önemli bir metin yerinden bilgi sahibi değildiler. Hitit çivi yazısı ile ve Akkadça yazılan bu bağış belgesini örnek bir biçimde yayınlamış ve işlemiş olan Kemal Balkan[10] Ḫanḫana’nın yeri konusunda çeşitli araştırmacıların görüşlerini bildirdikten sonra kendi görüşünü de şu cümle ile açıklamaktadır[11]: III. Ḫattušili henüz Ḫakpišša şehrinde küçük kral olarak görevli iken, Ḫanḫana kuzeydeki Kaška ülkesi sınırında sıralanan eski Hitit şehirlerinden biri idi.
Balkan, İnandık bağış belgesini geçerli nedenlerden ötürü I. Hattuşili devrine tarihlemiştir[12].
İnandık tableti, Ḫanḫana’nın yeri bakımından çok önemli olduğundan üzerinde büyük Kralın, Tabama’nın, mührü bulunan bu belgenin burada özetini vermek yerinde olacaktır: Ḫanḫana’nın Yöneticisi[13] zem>Tultulla, Zidi’yi evlat edindi (?)[14]ve onu kızı Zizzatta ile evlendirdi. Ona [bir ev ?] bağışladı. Tuttulla'nın oğlu ve Büyük Kral tarafından (himaye altına) alınan ve Katapa kenti tapınağında Tanrıça Kataḫḫa'ya (metinde ideografik olarak: SAL.LUGAL) (rahip olarak hizmete verilen) Pappa'ya ve ahfadına, büyük kral tarafından onaylanan, bu bağışa karşı çıkmaları ve Zidi ile ahfadına karşı talepte bulunmaları yasaklanmaktadır.
Balkan tarafından s. 1’de yapılan açıklamaya göre bağış belgesi Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü Raci Temizer’in yönetiminde 1966 yılında Ankara’nın kuzey doğusunda Ankara - Çankırı Devlet Yolunun 109’ncu kilometresi üzerindeki İnandık köyü yakınındaki eski bir iskân yerinde yürütülen kazıda Eski Hitit katma ait bir yapının mahzeninde in situ durumda dizili iri kiler küplerinden birinin içinde bulunmuştur.
Satır 22 ve devamına göre Ḫattuša'da. düzenlenmiş olan bu bağış belgesi İnandık’a[15] nasıl gitmiştir? Bu soruya anlamlı bir yanıt ancak şöyle verilebilir: inandık yakınındaki Eski Hitit kenti, Ḫanḫana kentinin yöneticisi Tuttulla'nın oturduğu ve görev yaptığı yer idi. Başka bir deyimle: Ḫanḫana İnandık tabletinin bulunduğu kentin Hitit Çağındaki adı idi.
Nasıl Ḫanḫana Hitit metinlerine göre bir kült şehri ise, tabletin bulunduğu yer de önemli bir kült merkezi idi. Bunu her şeyden önce Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde teşhir edilmiş olan ve bir kaç sıra halinde kabartma olarak tasvir edilmiş bulunan kült sahnelerini ihtiva eden ve yalnız parçalar halinde ele geçmiş olan Bitik vazosuna çok yaklaşan bir kült vazosu göstermektedir[16].
Araştırıcılar tarafından Tarih ve Coğrafya konusunda kazandırılan bilgiler de Ḫanḫana’nın yeri konusunda yaptığımız teklifi desteklemektedir. İnandık, Ḫattuša’dan kolayca ulaşılabilecek bir yerde idi. Arazide doğal bir engel yok idi. Bu nedenle Hititler Ḫanḫana'yı oldukça zayıf oldukları yüz yıllarda yönetimleri altında tutabilmişlerdir. Buna karşılık diğer önemli bir kült şehri olan Nerik I. Şuppiluliuma ve oğlu II. Murşili gibi kudretli krallar zamanında bile Kaşka’lıların işgâli altında kalmıştır. Bunun stratejik nedeni herhalde büyük ölçüde Kaşka’lılar tarafından tutulmuş olan Ḫaḫarua dağı olmalıdır[17]. Bu nedenle Ḫaḫarua dağını Çankırı’nın kuzey doğusundaki dağ silsilesinde aramak istiyorum. Çünkü yalnız bu dağın Kaşka’lılar tarafından tutulması Hitit ordularının Nerik bölgesine girişlerini önleyebilirdi. Nerik bu dağların kuzeyinde Devrez Çayı (Hititçesi belki Daḫašta) vadisinde, günümüzde pirinç üretimi ile ünlü Tosya ile Kızılırmak arasında, Kızılırmak yakınında aranmalıdır. Bu vadi kuzeyde ve batıda Ilgaz dağları, güneyde ise Köroğlu Dağlarının devamı olan yüksek dağ silsileleri tarafından korunmaktadır. Doğuda ise Kızılırmak yakınında belki Hitit çağında da bataklık olan bir bölge bulunmakta idi. Belki de bu nedenle I. Şuppiluliuma ile II. Murşili’nin orduları Nerik'i işgal etmeden Kızılırmağın doğusundan geçerek kuzey batı seferlerine çıkmışlardır[18].