ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Adnan Binyazar

Anahtar Kelimeler: Mustafa Kemal Atatürk, Atatürk Dönemi İnkılapları, Uluğ İğdemir, Türk Tarih Kurumu

Özet

Atatürk dönemi bir devrim dönemidir. Bu döneme emeğini katmış herkes bir "devrim eri" sayılır. Ne var ki, bir dönemi kendi çabasıyla yaşayanların sayısı çok azdır. Bu yıl sekseninci yaşına basan Uluğ İğdernir de bu az kişilerden biridir. Devrim, genel tanımıyla, geçerliği kalmamış bir düzenin, tutarlı bir düzenle ortadan kaldırılması eylemidir. Devrimci, yıkması gereken düzeni çok iyi bilmekle birlikte, onun yerine neyi koyabileceğini de iyi kestirebilmelidir. Bu olmadı mı, devrim gibi, toplum yaşamını tepeden tırnağa değiştirmeyi amaçlayan bir eylem, bir karmaşa ortamı yaratır. Bunun etkisiyle, toplum ilerleyeceğine geriler. Toplumların yaşamında bunun örnekleri çoktur. Kişinin bilinçli olması, birey olarak sorumluluğunu bilmesi, devrime neler katması gerektiğini kavraması çok önemlidir. Kişi, tam anlamıyla bir devrim emekçisi olmalıdır. Kanıyla canıyla adamalıdır kendini devrime. Denetimsiz bir ortamda, tek başına, kendini bir "toplum" gibi sorumlu duymalıdır. Kendi emeği eksilince, devrimin ana taşlarından birinin düştüğünü varsaymalıdır. Devrimin var olmasının ya da yok olmasının kendine bağlı olduğunu bir bilinç olarak kişiliğine sindirmelidir.