II. Muwatalli’nin yedi mühür baskısı elimize geçmiştir[1]. Bunlardan ikisinin diğer kral mühürlerinden farklı olmamalarına karşın[2], geriye kalan beş mühür baskısı özgünlüklerinden ötürü çok ilgi çekmişlerdir (Lev.1 Örneğin, bu mühürlerin göbeğinde yer alan konuya ilk kez rastlan- maktadır ve hiyeroglif kümelerinden birinin okunuşu için çeşitli varsayımlar öne sürülmüştür. Bu varsayımların hepsi II. Muwatalli’nin soyadını okuma çabası göstermişlerdir. Biz başka bir varsayım düşünüyoruz.
Mühürlerin yapıları şöyledir: Soldaki küme (A) kralın hanedan adıyla unvanlarından birini vermektedir: “BÜYÜK KRAL Mu(wa)talli”. Burada, bunlann üzerinde olması gereken kanatlı güneş kursunun eksikliğine dikkati çekerim. Ortada, krala sarılarak elinden tutan bir tanrı; sağda da, iki hiyeroglif kümesi bulunmaktadır: Biri tanrının öne uzattığı kolun üstünde (B), diğeri altındadır (C). Üzerinde duracağımız C kümesini, varyantlarına göre, birazdan değineceğimiz gibi, üç tipe ayırıyoruz.
Önceki bir çalışmamızda, mühürlerin ortasındaki konuyu, çivi yazılı metinlerde geçen, kral unvanlarından “tanrının gözdesi” yani NARAM DİNGİR-LİM piktogramı olarak yorumlamıştık[3]. Bu yorum, II. Muwatalli’nin “pihassassi Fırtına” tanrısına sunduğu dua metniyle VVilusa kralı Alaksandu ile yaptığı anlaşma metni tarafından desteklenmektedir: “sağ elimi tutarak benim yanımda ol...” veya “Fırtına tanrısı gibi benim yanımda bulun..”[4]. Anlaşma metnindeyse, II. Muwatalli kendi kendini “pihassassi Fırtına tanrısının gözdesi” olarak tanıtmaktadır[5]. Demek oluyor ki, bu iki metin mühürlerin ortasındaki tanrının “pihassassi Fırtına” tanrısı olabileceğini göstermektedir[6].
Soldaki hiyeroglif kümesi krala ait olduğuna, ortadaki konu kralın kişisel tanrısı tarafından korunmasını canlandırdığına göre, biz sağdaki her iki kümenin de (B ve C) tanrıya ve tanrıyla kralın ilişkilerine ait olabileceğini düşünüyoruz. B kümesinin hiyeroglifleri tanrı belirtkeni olmaksızın “GÖÇÜN BÜYÜK FIRTINA” tanrısının simgelerini vermektedir, böylece mühürün tümü şematik olarak şöyle okunabilir: Büyük Kral Muwatalli, Göğün Büyük Fırtına tanrısının gözdesi. Biraz önce belirttiğimiz gibi bu tanrı büyük olasılıkla “pihassassi Fırtına” tanrısı olabilir.
Bilindiği gibi E. Laroche, IV. Tudhaliya’nm Ras-Samra’da bulunan mühür baskısını tanıtan makalesinde (RS 17.159; Lev. 2a), ilk kez kralın hanedan adıyla unvanlarının altındaki hiyeroglif kümesinde, IV. Tudhaliya’nın soyadının bulunduğunu ileri sürmüştü. IV. Tudhaliya’nm bu mühürüyle, II. Muwatalli’nin mühürlerini karşılaştırmış, II. Muwatalli’nin mühürlerinin C kümesinde de, kralın soyadının okunabileceğini göstererek X-Tesub adını teklif etmişti[7].
Her zaman kralın hanedan adının üzerinde bulunan kanatlı güneş kursunun yerinde olmayıp, beş mühürden dördünde C kümesinde bulunması, Laroche’u izleyen yayınlarda, gene de C kümesinde ısrarla kralın soyadının aranmasına engel olamadı ve Ari-Tesub[8], Sarri-Tesub[9] soyadları öne sürüldü. Fakat buna karşın, SBo I 38 numaralı mühürün C kümesinin varyantı üzerine hiçbir açıklama yapılmadı. Oysa diğer 4 mühürün bir paraleli olan SBo I 38 mühüründe soyadı bulunması olanağı kesin olarak yoktur, çünkü burada “GÜNEŞİM BÜYÜK KRAL FIRTINA” simgeleri açıkça okunmaktadır (Lev. 1a). Biz bu mühür baskısını da içeren bir varsayım gerektiği kanısındayız.
C kümesinin 1 no.lu tipinde (SBo I 38), kanatlı güneş kursunun (HH I 190) altında FIRTINA (HH 1 199) ve üç kez tekrarlanmış BÜYÜK KRAL(HH I 18) simgesi bulunmaktadır (Lev. 1a).
2 no.lu tipte (SBo I 39-40 ve Boğ. V 1), kanatlı güneş kursunun altında, iki kez BÜYÜK KRAL hiyeroglifi üç simge çerçevelemektedir ki, bunlardan ikisi Tesub (-ba) adını gösterir, diğeriyse birazdan değineceğimiz ve sorunlar doğuran hiyerogliftir (Lev. 1b-d).
3 no.lu tipe gelince (SBo 1 41), bu 2 no.lu tipin eşidir, yalnız burada C kümesinde kanatlı güneş kursu eksiktir. A kümesinde olup olmadığı baskının yıpranmış durumundan ötürü görünmemektedir.
Şimdiye dek sıraladığımız bu gözlemler üç soru ortaya koymaktadır:
1) B kümesinin tanrı belirtkeninin eksikliği nasıl açıklanabilir?
2) 2 ve 3 no.lu tiplerin C kümesindeki sorunlu ve değişik yorumlara neden olan hiyeroglif için ne düşünülebilir?
3) Niçin kanatlı güneş kursu, A kümesinde, kralın hanedan adının üzerinde olması gerekirken, 1 ve 2 no.lu tiplerde C kümesinde gösterilmiştir?
1) B kümesinde Göğün Fırtına tanrısının simgeleri üzerinde tanrı belirtkeninin eksikliği bizce rastgele olmayıp, tanrının kral niteliğinin altı çizilmek istenmiştir[10]. Nasıl ki, çivi yazılı metinlerde özellikle II. Muvvatai- li’nin metinlerinde “Gök ve Yerin Efendisi Tesub, tanrılar kralı”[11] olarak tanıtılmıştır, “pihassassi Fırtına” tanrısı için de “Göğün kralı”[12] denmektedir. Demek oluyor ki, tanrı aynı zamanda kral niteliğindedir. Bu da bizce, kralın insanlar arasındaki yeri gibi, Fırtına tanrısının da tanrılar arasında tuttuğu ayrıcalıklı, önemli yerini vurgulamak içindir.
2) 1 no.lu tip, hem B kümesinde, hem de C’de Fırtına tanrısının simgesini vermektedir. Biz, 2 ve 3 no.lu tiplerinde C kümelerinde Fırtına tanrısının adının (Tesub) ve unvanlarının bulunduğu görüşündeyiz. Şöyleki, ve 3 no.lu tiplerdeki sorunlu hiyeroglif iki tür okunabilir: a) ya Tesub’u “yücelen yüceltilmiş” sarla(îm)mi[13] ya da “yukarının[14] (Göğün bkz. not 12)" olarak sıfatlandıran HH I 70 no.lu hiyeroglif olabilir ki, bu deyimin II. Muwatalli’nin dua metninde okunduğunu yukarıda açıklamıştık. Böylece C’nin okunuşu “Yüceltilen/Göğün, Büyük kral, Güneşimin Tesub’u” olarak ortaya çıkmaktadır, b) ya da H.G. Güterbock’un ileri sürmüş olduğu gibi “pi” değerini veren HH I 66 no.lu hiyeroglif olabilir (bkz. not 8). Fakat biz bunu pi(ya) olarak değil, pi(has) olarak okumayı teklif ederek “Büyük Kral, Güneşimin piassiassi Tesub’u” olarak da anla-yabiliriz. 1 no.lu tip içinde “Büyük Kral Güneşimin Fırtına (tanrısı)” okunuşunu öneriyoruz.
II. Muwatalli’nin mühürlerinin C kümesi için ileri sürdüğümüz bu okunuşu yukarıda sözü geçen IV. Tudhaliya’nın mühürüne de (RS 17.159), E. Laroche’un soyadı olarak okuduğu Hismi-Sarruma kümesine uygularsak, “parlak, aydın Samıma" deyimini elde ederiz. Demek oluyor ki, II. Muwatalli’nin mühürlerinde olduğu gibi, IV. Tudhaiiya’nın da bu mühüründe tanrı adıyla unvanı ve kralla tanrının arasındaki ayrıcalıklı bağlantı vurgulanmak istenmiştir. Uyguladığımız bu okunuşla, hem IV. Tudhaiiya’nın mühüründe, hem de II. Muwatalli’nin mühürlerindeki, yalnız iktidarda olan krallara ait Büyük kral ve Güneşim unvanlarının veliahta atanmış olmasından doğan çelişkiler ortadan kalkmaktadır.
3) Demek ki, hem kanatlı güneş kursunun[15] hem de Büyük kral unvanlarının C kümesinde bulunmalarını söz dizimli bir okuma uygulamakla anlatabiliyoruz. A’da kralın hanedan adı, B’de tanrı simgesi bulunmaktadır. Tanrıyla kralın arasındaki ilişki de iki kez belirtilmiştir: Tanrının krala sarılarak elinden tuttuğu orta konu ve C kümesinde tanrının kralın özel koruyucu tanrısı olduğunu söz dizimiyle belirten tanrı adı ve niteliği. Kanımızca kanatlı güneş kursunun A’da bulunmayıp, C’de yer almış ol-masının nedeni bu bağlantıyı vurgulamak içindir. Söz dizindi bu okunuşların, Güneş yerine Güneşimin (yani tamlayan durumunun) burada kral kartuşu görünümünde ilk kez karşımıza çıkmasının şaşırtıcı olduğunun bilincindeyiz. Yalnız ne var ki, kanatlı güneş kursunun kralın hanedan adının üzerinde (A’da) bulunmayışının da başka bir örneği yoktur.
Bu gözlemler II. Muwatalli’nin mühürlerini kronolojik sıralamaya çağırmaktadır: Bilindiği gibi, XIV. yüzyılın başlarında Gasgalardan kaçan II. Muwatalli, “pihassassi Fırtına tanrısının” baştana olduğu Tarhundassa şehrine sığınmıştı. Sonradan Hattusa’ya başanyla döndüğünde, gönül borcu olarak, pihassassi Fırtına tanrısını beraberinde getirmiş ve onu kişisel koruyucu tanrısı ilan etmişti. Bunun içindir ki biz, II. Muwatalli’nin geleneksel mühür baskılannın (bkz. not 2) kralın Tarhundassa’ya sığınmasından önceki saltanat devrine, konumuz olan beş mühüriinse, saltanatının ikinci devrine, yani Tarhundassa’dan Hattusa’ya döndükten sonraki devre ait olabilecekleri kanısındayız.
Tarihsel açıdan bu beş mühür üç yenilik getirmektedir: önce dinsel alanda, yabancı bir tanrının, Hattusa’da tanrılar piramidinin doruğuna getirilmesi[16]; sonra, ikonogralik alanda, bunun canlandınlmasıyla geleneksel kral mühürlerinin yapısını değiştiren kralı koruyan tanrı konusunun doğuşudur. Bu konu sonradan, yalnız IV. Tudhaliya tarafından (Ras-Sam-ra mühürüyle, 81 no.lu Yazılıkaya kabartmasında) tanrı Sarruma ile uygulanmıştır (Lev. 2a ve b); bir de yazı alanında, mühür üzerinde ilk olarak hiyerogliflerin söz dizimli bir yapı oluşturmaktadır.