ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

İlhami Tekin Cinemre

Karadeniz Teknik Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Trabzon/ TÜRKİYE

Anahtar Kelimeler: Geç Antik Çağ’da Armenia, Armenia Feodalizmi, Ermeni Hristiyanlığı, Ermenilerin Kökeni, Ermeni Mitolojisi.

Giriş

Armenia Bölgesi, kendi tarihi boyunca sayısız farklı topluluğa ev sahipliği yapan ve Anadolu’ya ulaşan yollar üzerinde bulunan oldukça engebeli bir coğrafyaya sahiptir. Bölgenin bu özelliği, tarihin her döneminde bölge ile ilişki içinde olan devletlerin dikkatini çekmiş ve bu coğrafi yapı bölgenin nasıl adlandırılması gerektiği hususunda da belirleyici olmuştur. Mezopotamya medeniyetlerinden süregelen bölgenin adlandırılma şekilleri zaman içinde yeni tabirlere evrilmesine rağmen özünde yukarı/dağlık ülke manasına gelen Uruadri/Uruatri [KURú-ru-at-ri] kelimesinin bölge insanlarıyla olan etnik bağı tartışma konusu olmaya devam etmiştir[1] .

Aynı şekilde Mezopotamya uygarlıkları gibi İranlılar, Kafkas halkları, Yunanlar ve Romalılar tarafından da bölgeye ilişkin pek çok egzonim tanım yapılmıştır. Tüm bu egzonim adlandırmaların kökeninde ise antik literatürde daha çok iz bırakan büyük medeniyetlerin bölgenin içinde değil de çevresinde kurulması yatmaktadır. Nitekim bölgenin kalbinde kurulan Urartuların egzonim terimlerden farklı olarak kendilerini Bianili [bi-a-i-na-ú-e] olarak tanımlamaları genel literatür üzerinde derin bir etki yaratamamıştır [2] . Ancak Urartuların egzonim terimlerden farklı olarak kendilerini tanımlama ihtiyaçları daha sonra Ermenilerin de benzer bir yol izlemeleriyle bölgedeki toplulukların kimler oldukları hakkında bir takım ipuçlarının su yüzüne çıkmasına yardımcı olmuştur.

Bölge için yapılan muhtelif adlandırmalardan günümüze uzanan ve literatürde en çok kabul gören adlandırma Armina/Arminiya veya türevlerinden üretilen Armenia formudur[3] . Akhaimenid kralı I. Darīūš’un yaptırdığı üç dilli Behistūn Yazıtları’ndaki eski Farsça Arme ifadesinden hareketle oluşturulan Armina kelimesi, antik literatürü büyük ölçüde etkisi altına alarak Yunanlar ve Romalılar tarafından da bölgenin Armenia olarak isimlendirilmesine öncülük etmiştir[4] . Nitekim bölge, Herodotus ve Xenophon ile Hecataeus, Strabon ve Gaius Plinius Secundus gibi çok bilindik antik yazarların eserlerinde kesin olarak Armenia ismiyle kabul görmüştür[5] . Dolayısıyla Mezopotamya uygarlıklarından süregelen terimlerde olduğu gibi Yunanların ve Romalıların ileri sürdükleri Armenia isimlendirmesi de etnonim sınıflandırmadan ziyade doğrudan belirli bir coğrafyayı temsil eden toponim bir adlandırmadır. Bu nedenle antik müelliflerin kullandıkları Armenia kelimesinin bölgede yaşayan toplulukları aynı kökenin içine dâhil etmediği, tıpkı Pontus, Sophene veya Cappadocia örneklerinde olduğu gibi yalnızca coğrafi bir çerçeve çizdiği aşikârdır[6] . Bu durum, esasen Armenia’daki insanların gerçekte kimler oldukları konusunda pek çok tartışma ve araştırmanın doğmasındaki temel motivasyonu da oluşturmuştur.

Ambigua Gens

Romalı tarihçi Tacitus, I. yüzyılda yaşanan Roma-İran savaşlarından bahsederken Armenia Bölgesi’ndeki topluluklar için kimliği/kökeni belirsiz manasına gelen ambigua gens ifadesini kullanmaktadır[7] . Tacitus’un bu ifadesi, üzerinden asırlar geçmiş olmasına karşın Behistūn kitabelerinden itibaren hala bölge halklarının kesin olarak tanımlanamadığının ve bir kimlik çizilemediğinin de işaretidir. Bu çok değişkenli topluluklar içinde yaşayan farklı grupların kendilerini diğerlerinden ayırmak için kendi dillerinde kullandıkları ifadelerin sayıca fazla olması da bir nevi bölgenin bu karışık yapısının göstergesidir. Gerçekten de coğrafyanın engebesinden ötürü yakın bölgelerde dahi farklı insan gruplarının yer aldığı ve Kafkaslar üzerinden Armenia’ya uzanan göç ve istila hareketlerinin bölgenin yapısını daha da karmaşık hale getirdiği açıktır[8] . Diğer taraftan bölgeye ilişkin antik kaynaklardaki coğrafi tanım probleminin değişkenlik göstermesi de bir başka problem olarak kendine yer bulmuştur. Çünkü Ermenilerin kendilerini kuzeyli olarak adlandırmaları, muhtemelen İran’ın uydu olarak seçilmesinden ileri gelmektedir ve bu düşünce ambigua gens’in yani çok bilindik haliyle Ermeni, Gürcü, Iber halkları ya da Kafkas Albanları gibi toplulukların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekliliğini de ortaya çıkarmaktadır. Nitekim Gürcüler, Ermenileri tanımlarken güneyli manasında Somex (bölge için Somxetʿi) terimi kullanırken Ermeniler de onlar için Virkʿ ifadesini kullanmakta ve böylece bölge halkları arasında da coğrafi kökene uzanan bir ayrım yapılmaktadır[9] . Benzer şekilde Ermenilerin ırklarını ve yaşam alanlarını atalarının ismiyle adlandırma gereksinimlerinin doğmasında da kendilerini ötekilerden ayırma arzusu yatmaktadır[10]. Bilindiği üzere Ermeniler kendilerini Hay [Հայ], yaşadıkları bölgeyi Hayastan [Հայաստան] ve dillerini de Hayerēn [հայերէն] olarak adlandırmışlardır. Günümüzden yaklaşık 1 asır önce kendisine Ermenilerin kökeni olarak yer bulmaya başlayan Hitit dönemindeki Hayasa-Azzi bağlantısı ise akademik çevrelerce henüz geniş çaplı bir kabul görmekten uzaktır[11].

Armenia’nın kimlik arayışında özellikle Hristiyanlık dönemindeki düşünce kırılması oldukça önemli bir yer tutmaktadır[12]. Çünkü Ermenilerin geriye dönük oluşturdukları kimlik paradigması çerçevesinde kendilerini Hay olarak adlandırmalarında Hristiyanlığın yadsınamaz katkısı ve ruhbanların elinde şekillenen literatürün arka plan yaratma uğraşı vardır. Gerçekten de Hristiyanlığa yeni geçen Armenia aristokrasisi, yeniden doğuştaki ırklar ile kendi soyları arasında bir bağ kurma yolunu seçmiştir. Hatta Hristiyanlığın Armenia’ya kattığı temel düşünce ırka dayalı olmayan millî bir Ermeni imajı olmuştur. Bu imaj çerçevesinde bilhassa geç antik çağ boyunca Armenia üzerinde söz sahibi olan klan liderleri yani naxararlar belirleyici bir rol üstlenmektedir. Nitekim sayıları zaman içinde değişkenlik gösteren ve mülkleri/unvanları erkekler üzerinden kalıtsal olan bu feodal aileler genel bir kabulle Ermeni adıyla anılsalar da kökenleri itibarıyla birçoğunun farklı ırklara mensup oldukları antik kaynaklardan izlenmektedir. Bu açıdan geç antik çağda Armenia’da yaşayan toplulukları temsil eden feodal ailelerin Armenialı mı yoksa Ermeni olarak mı adlandırılmaları gerektiği sorusu hala yanıt beklemektedir.

Feodalite ve Hanedanlık

Armenia’da çok çeşitli kökenlere uzanan toplulukların ve yerel kabile reislerinin ardılları olan prenslerin kendi içlerinde münferit kan bağlarından ötürü antik İran örneğinde olduğu gibi farklı etnik uzantıları vardı. Hâlihazırda Armenia’daki çok sayıda feodal hanedan ya evlilik yoluyla İran soylularıyla kan bağına sahipti ya da kökenleri itibariyle zaten İranlıydı. Armenia’nın monarşi aileleri olan Eruanduniler (Orontid, MÖ 570-190), Artašesianlar (MÖ 190-MS 15) ve Aršakidler (Aršakuniler, Aškānīān, 53-428) bu bağlantının en bilinen sembolik örnekleridir[13]. Üstelik Eruandunikʿ’teki Hayocʿ Jor bölgesine Ermenilerin ataları olarak kabul ettikleri Hayk’ın Bel ile yaptığı savaşın gerçekleştiği yer olması bakımından da Armenia tarihinde ayrı bir misyon yüklenmiştir[14]. Aileler arasındaki bu kan bağı ilişkisinde bazen coğrafyanın bazen yerel yaşantıların ve bazen de çevre toplulukların etkisi açıkça gözlemlenebilir. Bu yüzden Nicholas Adontz, Armenia’daki bu yapıyı théorie ve réalité olarak tanımlarken théorie Ermeni prenslerinin hâkimiyetlerinin tımar beylikleri olarak kabul edilebileceği réalité de ise Ermeni prenslerinin toprakları tam anlamıyla tımar olmadığı, prenslerin krala verdikleri askerlik gibi hizmetlerin ayrıcalıktan çok bir görev olarak görüldüğü ve özerk beylikler oluşturulurken mali, idari ve yargı dokunulmazlıklarının olmadığını söylemektedir[15]. Haliyle Armenia’nın doğası gereği oluşan hanedanlıkların üstünde yer alan feodal sistem ayrı bölgelerde farklı zamanlarda birçok ailenin yaşamasına imkân tanırken Avrupa’daki feodalizm yapısından da ayrılmıştır. Ancak her şartta, bu aileleri birbirleriyle iç içe geçmiş akrabalıkları, pagan tanrılarla kurulan bağlantılar, Hristiyanlıkla ilişkilendirilen kahramanlık anlatıları ve yerel unsurların izlerinden ötürü tek bir çatı altına toplamak pek mümkün değildir. Armenia’daki prensliklerin kökenlerinin belirlenmesindeki ana kaynak olan VII. yüzyıl Ermeni tarihçisi Movsēs Xorenacʿi dahi bahsettiği ailelerin kökenlerini efsanevi ve geleneksel hikâyelerle anlatmaktadır[16]. Doğal olarak bu çalışma, naxararları tek bir sınıflandırmaya tabi tutmadan Ermeni düşüncesini meydana getiren alt etkenleri, kimliğin üzerine inşa edildiği toplumsal yapıyı ve prensliklerin esasen hangi kökenlere uzandığını tartışmayı amaçlamaktadır.

Armenia’daki toplulukların karışık ve yorucu arka planı geç antik çağda kaynakların belirginleşmesi ve Ermeni kaynaklarının tarih sahnesine çıkmasıyla daha anlaşılabilir hale gelmektedir. Roma ve İran arasındaki konumu ve coğrafi yapısından ötürü IV. yüzyıl boyunca yaklaşık 28 farklı sülalenin Armenia’nın muhtelif bölgelerine yayıldığı bilinmektedir[17]. Bu ailelerin etimolojik açıdan isimlendirilmesi bazen görevlerinden türetilen ifadelerle, bazen atalarından gelen adlandırmalarla ve bazen de bulundukları coğrafyadan ötürü belirlenmiştir. Kraliyet içkilerini hazırladığı için şarap manasına gelen gini sözcüğünden hayali olarak türetilen Gnuniler, Bagarat isminden hareketle adlandırılan Bagratuniler ve Otene Bölgesinde yaşadıkları için Otene prensleri olarak anılan aileler buna örnek gösterilebilir. Diğer taraftan, konunun ana kaynağı olan Movsēs Xorenacʿi’nin Ermenilerin Tarihi (Patmutʿiwn Hayocʿ) adlı eseri krallar tarafından her bir aileye gaharar (protokol görevlisi) veya hayrutʿiwn (hadım ağası) gibi pek çok farklı görev verildiğini de vurgulamaktadır[18]. Esasen bu anlatı modeli prensliklerin réalité’de görevli gibi düşünülmesi için yeterli sebebi oluşturmaktadır. Tüm aileler birbirlerine eşit statüye sahip gibi dursalar da bazılarının daha eşit olduğu, gerçekliği ve tarihi şüpheli olmasına karşın askeri potansiyeli gösteren Gahnamak (prens listeleri) ve Zōrnamak’tan (askeri listeler) ayrıca izlenmektedir[19].

Diğer taraftan feodal ailelerin bireyleri soylu anlamını taşıyan naxarar ve azat (āzāt/āzād) ya da kral manasında arkʿay veya tʿagawor, prens anlamında išxan gibi unvanlara sahiptiler[20]. Bu tür unvanların genelinde İran etkisi ve anlam olarak Zerdüştlüğe uzanan önemli izler vardır. Örneğin azat/aznuakan sıfatları soylu manasıyla üst sınıfları temsil ediyorsa da köken itibarıyla Yazata’lara uzanan kutsallık da içermektedir. Bu durum V. yüzyılda dahi Armenia’daki toplulukların yabancı oldukları Hristiyanlığa karşı Zerdüşt eğilimlerini sürdürdüklerini ifade etmektedir. Naxararların gücü genel olarak kendilerini besleyen an-azatların (zanaatkârlar, köylüler ve tüccarlar) üretkenliğinden geliyordu[21]. Bunların yanında prenslerin evi/hanedanı olarak tēr, tanutēr, nahapet ve yaşadıkları bölgeler için de tun, ašxarh ve gawaṙ gibi büyük oranda yine İran menşeli isimlendirmeler kullanıyorlardı ve böylece feodal bir yapı ortaya çıkarak Armenia’daki farklı sülalelerin konumunu belirliyordu[22]. Bu yapının içinde soyluların çocukları olarak eşit statüde sepuhlar ve daha çok sosyal piramidin altında yer alarak köylü olarak nitelendirilen yine İran kökenli šinakanlar (šēnakān) da vardı[23]. Toplumsal sistemin sosyo-kültürel ve siyasi etkilerinde her bir ailenin sahip olduğu akrabalık bağı ya dini temelli mitolojik karakterlere ya da Eski Ahid geleneğindeki önemli isimlere uzanıyordu ve haliyle bu anlatıların yaratılmasında ailelerin yaşadıkları farklı bölgelerin tarihi arka planlarının da etkisi büyüktü.

Naxararlar ve Kökenlerine Atıflar

Birçoğunun arasında akrabalık bağı da olan Armenia’daki sülalelerinin başında geç antik çağda Armenia’nın yönetimini elinde tutan ve Ayrarat Bölgesi’ndeki himayesiyle monarşinin söz sahibi olan Aršakid ailesi yer alıyordu[24]. Armenia’nın üçüncü monarşi ailesi olan ve Armenia’da I. yüzyıldan V. yüzyıla kadar hâkimiyetini devam ettiren Aršakidlerin kökeni, Movsēs Xorenacʿi tarafından açık bir şekilde İran’a dayandırılmaktadır[25]. Aslında bu köken bağlantısı Aršakidlerle birlikte Armenia’daki Yunan etkisinin azalarak yerine daha baskın İran tesirinin geçişini de açıklamaktadır[26]. Fakat konunun diğer yüzünde gerçek manada Aršakidlerin Armenia’daki hanedanının II. Vałaršak (180-yak.191) ile birlikte başladığı ve kan bağıyla devam ettiği anlaşılmaktadır[27]. Nitekim 252 yılından sonra Sâsânîler Wuzurg Šāh Arminān (Armenia’nın büyük kralı) unvanıyla Armenia’ya atama yaptıklarında bile V. yüzyıl Ermeni tarihçisi Pʿawstos Buzand, Aršakidleri ülkenin doğal yöneticileri olarak görmeye devam etmektedir[28]. Bu durum bütün Armenia tarihi dikkate alındığında şaşırtıcı değildir ve esasen 224 yılında İran Aršakidlerini ortadan kaldıran Sâsânîlerin Armenia’ya karşı saldırgan bir politika izlemelerinde de Aršakidlerin soydaşlarının Armenia’yı yönetiyor olmasının rolü vardır[29]. Haliyle Aršakidlerin Armenia’daki kolu zaman içinde bölgede kendi hanedanını oluştururken Armenialı olmuş ancak hâkimiyetini kaybedene kadar Hristiyanlığın çizdiği Ermeni aidiyet dairesinin bir parçası olmamıştır. Özellikle Łazar Pʿarpecʿi’nin IV. Arsaces’in ahlaksız tavırlarından huzursuz olan naxararlar önce katʿołikos I. Sahak’a ardından da V. Wahrām’a giderek tahtın IV. Arsaces’ten alınmasını istediler şeklindeki anlatısı Aršakidlerin 428 yılında dahi Kilisenin arzuladığı Hristiyan öğretiyi benimsemediklerinden nihai açıdan Ermenileşmemiş olarak görüldüklerini doğrulamaktadır[30].

Geç antik çağ boyunca Armenia’da monarşi ailesinin dışında etki gücünü hızla artıran bir diğer aile de Hristiyanlığı Armenia’ya taşıyan Aziz Grigor’a soyuna aittir. Ne var ki Grigor’un soyu, Ermeni kaynaklarında Aršakid ve/veya Part‘ew’den (Surēn-Pahlav) geldiği yönünde bir anlatıya ve köken bağı da uzun bir efsaneye dayanmaktadır[31]. Erken dönem Ermeni Hristiyanlığını yazan Agatʿangełos, Grigorların Part‘ew kökeninden geldiğini ileri sürse de daha geç dönemde yazan Ermeni müelliflerin Aršakid ve Part‘ew bağlantısını birlikte düşündükleri görülmektedir[32].

Hatta V. yüzyılın sonlarında yazan Ełišē, dolaylı yoldan Grigor’un atalarını Aršakid olarak ilan etmektedir[33]. Fakat her iki koşulda da, enteresan bir şekilde Armenia’da Hristiyanlığın kabul görmesi ve Ermeni düşüncesinin oluşmasında İran hanedan kültürünün etkisi oldukça belirgindir. Bu etkinin bir diğer tarafında Ermeni Kilisesi’nin başında olan katʿołikosların tıpkı İran’ın kan bağı ile geçen yönetim geleneğinde olduğu gibi uzun bir dönem kalıtımsal olarak Grigor’un soyundan devam etmesi vardır[34]. Grigor soyunun yanında yine Aršakid soyunun bu kez İran’ın yedi büyük sülalesinden biri olan Karin-Pahlav koluna uzanan Kamsarakanlar da Armenia’daki İran aile etkisinin bir diğer örneğidir[35]. Eruandašat (Pʿawstos Buzand’a göre Aršarunik) ve Širak’taki önemli merkezlere hâkim olan ve Movsēs Xorenacʿi tarafından kökenleri Perozamat’a (3.yy?) dayandırılan Kamsarakanlar, kraliyet ailesiyle olan akrabalıklarından ötürü oldukça etkin bir konuma sahiptiler[36]. Dahası Armenia’nın ekseri kuzeyine yerleşen Kamsarakanların etkisinin tedricen azalmasına karşın ailenin ayakta kalan kolunun VIII. yüzyıldan sonra İrani geçmişi olan Pahlavuni olarak anılması İran köken bağlantısının bir diğer ispatıdır[37].

Her koşulda, Hristiyanlıktan ötürü doğrudan İran kökenli aileler içinde Armenia’nın kültürel hafızasında en çok iz bırakan Grigorlar oldu. Grigor Hanedanı’nın siyasi güce erişmesinde evlilikler yoluyla Aršakidler ile kurduğu hanedan bağının da etkisi büyüktür. Özellikle Aršakid kralı IV. Trdat’ın (298/9-330) Hristiyanlığa olan eğiliminin Grigorlara alan açtığı ve bu sayede senkretik pagan kültüre ait tapınakların Grigor taraftarlarınca yıkılarak mallarına ve topraklarına el konulmasıyla Grigor Hanedanı’nın güçlendiği açıktır. Grigorların hâkim oldukları bölgelerin Aštišat (Tarawn/Taron), Basean ve Acilisene (Ekełeacʿ) gibi Vahevunilerin (Vahnuni) elinde olan eski pagan merkezlerinin olmasının sebebi de gerçek manada budur[38]. Özellikle Aštišat ve çevresinin hamisi olan Vahevuni Hanedanı Armenia’nın paganlık döneminde başrahiplik görevini üstlenen öncü bir konumdaydı. Kökenleri itibarıyla en Ermeni tanrı olan Vahagn’dan geldiği düşünülen ve bu itibarla diğer ailelerden daha çok Ermeni olarak görülen Vahevunilerin menşei, Armenia’nın ilk monarşi ailesi olan Eruandunilere kadar mitolojik bir anlatıyla geri gidiyordu[39]. Ne var ki Hristiyanlığın güç kazanmasıyla Vahevuniler eski konumunu hızla kaybetti ve Ełišē ile Łazar Pʿarpecʿi’nin vurguladıklarına göre de aile, V. yüzyılın ortasında Hristiyanlığa karşı cephe alan naxararların tarafına geçtiler[40]. Bu Hristiyan karşıtı ve İran yanlısı düşünce, bilhassa VI. yüzyıldan sonra tedricen zayıflayarak Vahevunilerin tarihten çekildikleri X. yüzyılın başlarında ailenin doğrudan Ermeni olarak anılmalarıyla sonuçlandı[41]. Vahevunilerin geride bıraktıkları ve Hristiyanlık döneminde Grigorların himaye ettiği topraklar ise 439 yılında ailenin son katʿołikosu Sahak’ın ölmesiyle Mamikonean Hanedanı’na geçti ve Grigorlar, Armenia üzerindeki etkisini tamamen kaybetti. Łazar Pʿarpecʿi ve Movsēs Xorenacʿi gibi kaynaklar, Sahak’ın oğlunun olmadığını ve tek kızı olan Sahakanoyš’un da Hamazasp Mamikonean ile evlenmesinden ötürü Grigorların topraklarının Mamikoneanlara geçtiğini söylemektedir[42]. Aslında Mamikoneanların Grigorlar ile akrabalık bağı kurarak paralel hanedan oluşturmaları, 439 yılından sonra neden Hristiyanlık bayrağını devraldıklarını da açıklamaktadır[43].

Mamikoneanlar, Grigorlara ait toprakların miras yoluyla kendilerine geçmesinden sonra, ata toprakları olan Taykʿ bölgesiyle birlikte Armenia’da en geniş topraklara sahip aile konumunda yükseldi[44]. Bu gücün de etkisiyle diğer rakip naxarar aileleri tarafından Mamikoneanların kimler oldukları konusunda ihtilaflı iddiaların ortaya atılması da şaşırtıcıdır. Özellikle Pʿawstos Buzand ve Bagratuni ailesinin himayesinde yazan Movsēs Xorenacʿi, Mamikoneanların Çinli (Čenkʿ) olduğunu söyleyerek aslında yeni bir tartışma açmaktadırlar[45]. Fakat Mamikoneanların Çinli kökenlerinden ziyade, Kafkaslardan gelmeleri ve Gürcülerle akrabalık ilişkisine sahip olmaları daha muhtemel gözükmektedir. Nitekim coğrafi olarak Mamikoneanların Armenia-Kafkas sınırı olan Taykʿ bölgesinde yaşamaları ve etimolojik olarak isimlerinin Kafkas dilinde baba manasına gelen Mama(k)’dan türemesi Mamikoneanların Kafkas kökenli olduklarına dair görüşü güçlendirmektedir[46]. Üstelik Yovhannēs Mamikonean’a (Zenob Glak) atfedilen Taron Tarihi’nde Čans/Čens adıyla Daryal’da veya Derbet’te bir bölge vardır ve bu geleneksel anlatı Ermeni kaynaklarınca hatalı yorumlanarak Çin halini almıştır[47]. Fakat Pʿawstos Buzand ve Stepʿannos Ōrbelian gibi Ermeni yazarlar Mamikoneanların Kafkaslara neden geldikleri hususunda da sessiz değillerdir. Buna göre imparator Čen-Bakur’un ölümünden sonra yaşanan kardeş kavgasını kaybeden Mamik, Daryal bölgesine kaçmak zorunda kalarak burada kendi soyunu oluşturmuştur[48].

Mamikoneanların Armenia tarihinde bu denli detaylı bir öneme sahip olması hanedanın geç antik çağda üstlendiği sparapēt unvanıyla da ilintilidir[49]. IV. yüzyıldan beri Armenia’nın genel komutanı olan hanedanın 428 ve 439 yıllarından itibaren idarenin ve Hristiyanlığın temsilcisi konumuna yükselmesi özellikle 451 yılından sonra ailenin Armenialı olmaktan çıkarak Ermeni olarak kabul görmesinin de başlıca gerekçesidir. Hatta kilisenin merkezinde olduğu ve Ermeni kimliği fikrini olgunlaştıran 451 savaşı sparapēt Vardan Mamikonean’ın isminden ötürü Vardanancʿ olarak anılmaktadır[50]. Mamikoneanların Arapların ilerleyişi karşısında gücünü kaybettiği ve Araplarla evlilik yoluyla kan bağı oluşturduğu VIII. yüzyıla kadar Armenia’daki diğer feodallerle yaşadığı çatışmalarda ailenin üstlenmiş olduğu bu üst kimliğin etkisi büyüktür[51].

Arapların Armenia’ya ulaşmasından sonra onlarla uzun mücadeleler veren ve tüm Armenia tarihi dikkate alındığında güçlü izler bırakarak bölgesel bir krallık oluşturan diğer bir aile Bagratunilerdi[52]. Sáspeir, Kogovit ve Bagrewand gibi birçok bölgede hâkim olan Bagratuniler, Kafkasların koruyucusu ve kalıtımsal olarak tʿagadir (tʿagakap) ve aspet (aspbed) yani şövalye/süvari şefi unvanlarını elinde tutuyordu[53]. Bu yüzden ailenin tüm Armenia ve hatta Iberia bölgesinde (Bagrationi) etkisi oldukça yüksekti ve bazı Armenialı aile örneklerinde olduğu gibi Bagratunilerin de zaman içinde birden çok soy hikâyesine sahip olmaları tesadüf değildi. Bu hikâyelerden ilki Eruandunilere kadar uzanan ve güneş tanrısı Ang-tun’dan geldiklerini iddia eden en erken tarihli görüştü[54]. Bagratunilerin paganlık dönemiyle olan bu bağlantısı, Hristiyanlık döneminde yerini ailenin Hay’ın soyundan geldiği yönünde atıflara bıraktı[55]. Ancak ilginç bir şekilde Movsēs Xorenacʿi ve hatta daha sonra Ermeni yazar Yovhannou Katʿołikos Draxanakertcʿi ve Constantine Porphyrogenitus’un De Administrando Imperio adlı eseri Bagratunilerin bu Hristiyanlık bağlantısını reddederek onun yerine Yahudi kökenini koydular[56]. Buna göre Bagratuniler, Davut peygamber üzerinden Hz. Âdem’den beri devam eden şecereleriyle teknik olarak Armenia’nın ve de Iberia’nın en eski ailesi olarak kendilerini konumlandırdılar. Gerçekte Armenia’daki Bagratuni kolu bu geleneği reddetmedi ancak Iberia’daki akrabaları kadar da benimsemedi[57]. Bu yüzden Kʿartʿlis Cʿxovreba’da, XI. yüzyılda yazan Sumbat Davitʿis Dze ile XVII. yüzyıldaki Gürcü prens Vaxušti Bagrationi’nin Geograpʿiuli Aqcʿera adlı eserinde bu Yahudi bağlantısı geriye dönük olarak daha güçlü bir şekilde formüle edilmiştir[58]. Böyle bir soy ağacı ya da efsanenin oluşturulma ihtiyacının doğmasında Bagratunilerin rakipleri olan Mamikoneanların bir şekilde Çin’e, Artsrunilerin ise mitolojik olarak Asurlar’a uzanmasının getirdiği aileler arası rekabetin de etkili olduğu düşünülebilir[59]. Bagratuniler ile yakın bölgede bulunan ve II. Trdat (217-252) tarafından Ayrarat’taki Nig bölgesinin verildiği Gntʿunilerin de yine Kenan soyundan geldiklerine ilişkin Movsēs Xorenacʿi’nin anlatısı dikkat çekicidir[60]. Ancak bu bağlantıya ilişkin aynı anlatıyı tekrarlayan Stepʿanos Tarōnecʿi’nin dışında diğer Ermeni kaynaklarının genel olarak sessiz kalması Gntʿunilerin kökenlerinin kısmen karanlıkta kalmasına yol açmıştır[61].

Armenia’da, kökeni Movsēs Xorenacʿi tarafından hatalı olarak Yahudilere dayandırılan ve Van Gölü (Bznuneacʿ Tsov) ile Urmiye (Kaputan Tsov/Mavi Göl) arasındaki Artaz Bölgesinde yaşayan bir de Amatuni Ailesi vardı[62]. Ancak Movsēs Xorenacʿi’nin ailenin efsanevi Samson’un babası Manue’den çoğalarak Yahudi bir kökene sahip olduğuna dair anlatısı, muhtemelen Ermenice İncil’deki Mannaean’ın karıştırılması sonucu ortaya çıkmıştı[63]. Nitekim Amatunilerin gerçek kökeni tıpkı Mandakuni ve Muracʿean (Maratʿsik) Hanedanları gibi Kafkas-Media’ya uzanıyordu ve aile V. yüzyılda hazarapet (bakan/şansölye) gibi önemli bir makamı elinde tutuyordu[64]. Amatuniler kadar etkili olmasa da yine kökenleri muhtemelen Media’ya uzanan Anjevacʿi prensleri de Van Gölü’nün güneyinde yer alıyorlardı[65]. Gerçekte bu bölgede yer alan prenslerin birçoğunun Media kökenine uzandıklarını düşünmek yersiz değildir. Nitekim Movsēs Xorenacʿi bölgedeki Akē prenslerini de Korduacʿi ve Anjevacʿiler gibi efsanevi kral Vałaršak’a (Vologases, 117-136?) dayandırsa da Media kökenin daha baskın olduğu aşikârdır[66].

Van Gölü havzasında, Hristiyanlık geleneği uyarınca kökeni bu sefer Hayk’a (Hayk nahapet) uzanan daha güçlü Ṙštuniler ile Bžnuniler vardı ve klasik Ermeni anlatısına göre bu iki aileye Apahunikʿ ve Manawazean prensleri de dâhildi[67]. Bunların içinde özellikle Ṙštuniler, Apahuniler, Bznuniler ve Orduni prensleri bölgesel olarak Urartu kraliyet ailesine kadar geri giden yerel bağlara sahiptiler ve tabiî olarak Hristiyanlıktan sonra girdikleri yeni soy arayışıyla Hayk’a bağlandılar[68]. Ne var ki Armenia’nın bütünü dikkate alındığında yerel unsurların izlerini taşıyan ve kaybolmuş geleneklerin gizli uzantısı olan başka prenslikler de kendini gösteriyordu. Bilhassa Turuberan’da bulunan Mandakunilerin, Hitit kayıtlarına kadar geri giden Manda ve Sala insanları olarak Słkuniler ile komşu olduklarına dair çağdaş kaynaklarda atıflar vardır[69]. Söz konusu Słkuniler, Movsēs Xorenacʿi’nin soy geleneğine göre acımasız Słak’ın soyundan geliyorlardı ve Ełišē’ye göre 451 yılında savaşa katıldıktan sonra etkisi kaybolan ailelerden biriydiler[70]. Kökenleri Hurrilere uzanan Xoṙxoruniler ise diğer yerel prensliklerin birçoğundan daha önce Hristiyanlık ile tanıştığından ataları Xoṙ üzerinden doğrudan Hayk’ın soyuna atfedildiler[71]. Ailenin kraliyet korumalarının lideri manasına gelen kalıtsal małxaz[72] unvanına sahip olması ve bilhassa 451 yılında Hristiyanlık cephesinde martyr olanların arasında yer alması, Xoṙxoruni prenslerinin Ermeni olarak yorumlanması yeterli sebeplerdir[73]. Benzer şekilde yerel kültürlerin etnik izlerini taşıyan Pala/Bala kökenlerine uzanan Vaspurakan bölgesindeki Paluniler, kuzeydeki Kaşka/Gaşka diye anılan yerel kabilelerin devamı olarak düşünülen Kʿajberuniler ile Alan krallarının soyundan gelen Aṙavełianlar ve yine kesin bir soy geçmişi çizilemeyen Dimakʿseanlar da Anadolu’nun ve Kafkasların erken dönemlerine kadar geri uzanan etnik bağlara sahiptiler[74].

Efsane olarak Bagratuniler gibi Artsruniler de Eruandunilere veya Sophene’ye kadar geri giden bir soyun parçasıydılar ancak Hristiyanlık sonrası bu gelenek değiştirilerek ve Artsrunilerin tarihini yazan Tʿovma Artsruni’nin de vurguladığı gibi, ailenin Asur kralı Senekʿerim/Sennacherib/Sanasar ile aynı soya sahip olduğu şeklinde yeni bir Hristiyan geleneğe dönüştü[75]. Ermeni literatürünün benimsediği Eski Ahid’e ait bir geleneğe göre Senekʿerim’i öldüren oğlu Sanasar Armenia’ya (aslında Ararat’a) kaçmış ve burada zaman içinde çoğalarak yeni bir soy meydana getirmiştir[76]. Movsēs Xorenacʿi ve muhtemelen ondan alıntılayan Stepʿanos Tarōnecʿi bir diğer aile Gnunileri de yine Senekʿerim soyuna dayandırmaktadır ki bu bağlantıya Arzanene prensleri de dâhildir[77]. Bu anlatının yaratılmasında şüphesiz Artsrunilerin Hristiyanlığı öğrendikleri ya da etkilendikleri Süryanilerin etkisi vardı. Çünkü Ałbak ve Van Gölü’nün doğusundaki topraklarda bulunan Artsruniler, diğer aileler gibi kendi soyunu erken bir tarihe dayandırma ihtiyacıyla kendine yakın olan Süryani kültürünün izlerini soy efsanesine dâhil etmişlerdir[78].

Mamikoneanlar, Bagratuniler ve Artsrunilerin de içinde bulunduğu Armenia’nın en güçlü dört naxarar hanedanının sonuncusu Siwni ailesiydi. Bilinen ilk Siwnikʿ prensi yaklaşık olarak 314 yılında yaşamış olan Andovk/Antiocus’tu ve aile, Bagratunilerin himayesine girdikleri VIII. yüzyıla kadar Armenia’nın en önemli güçlerinden biri olarak ayakta kaldı[79]. Genel hatlarıyla Siwnilerin diğerlerinden ayrılan yönü Aršakid monarşisine karşı eş bir yönetim anlayışı benimsemeleri ve Hristiyanlık döneminde de genel olarak Sâsânîlerin yanında yer alan ikili bir politika izlemeleridir[80]. Bu yüzden Ermeni kaynakları Siwni ailesinin prenslerini V. yüzyılda dahi Ermeni değil dinsiz/hain olarak görmüşlerdir[81]. Ancak bu hain tasviri ailenin Hristiyanlığın etkisiyle kökenini Hayk’a dayandırma arzusuna da engel olmamıştır[82]. Soy efsanesine göre Sevan Gölü’nün (Gełakʿuneacʿ Tsov) güneyinde yer alan Siwnikʿ bölgesinin adı yine Hayk’ın soyundan türeyen Gełam’ın oğlu Sisak’ın isminden ötürü bu adı almıştır[83]. Temelde Sisak efsanesinin tarihlendirilmesi ve İran’a ait bir bölge ismi olarak (Sīsagān) literatürde yer bulması da ilk defa Zacharias Rhetor’a atfedilen Historia Ecclesiastica/Chronicle adlı eserde yine aynı köken uzantısı üzerinden kullanılmıştır[84]. Vaspurakan’ın Siwnikʿ sınırındaki Colthene bölgesindeki prensler de gelenek olarak Hayk’a uzanmakla birlikte Siwnikʿ prensleriyle ve aslında Bagratuniler ile akrabalık bağına sahiptiler[85].

Armenia’nın tamamen dışından olan ancak evlilik yoluyla Armenia’da bir naxarar ailesine dönüşen ve literatürde ismi daha az anılan Ṙopʿsean prensleri de Armenialı tanımına uygun ailelerin temsilcilerindendi. Movsēs Xorenacʿi’nin notları ailenin aslen Romalı Ṙopʿi (Rufa) ile kral Tigran’ın (aslında Sohaemus, 164-180) arasındaki evliliğin sonucu olarak doğduğunu vurgulamaktadır[86]. Ṙopʿseanlar gibi Armenia’da baskın bir gücü olmayan ve Ayrarat bölgesinde bulunan Saharuni ve Vanand Prensleri de Ermeni literatüründe çok canlı olmayan izlere sahiptir[87]. Bu silik izler V. yüzyıl ve daha sonrasında varlığını sürdüren prenslikler için de yer yer geçerlidir ve kaynaklar daha çok Ermenileşmiş olarak görülen prensliklerin soylarından ziyade politik yaşamlarına eğilmektedir. Bu bağlamda Gardman, Manawazean, Otene, Varažnuni ve Zarevand gibi prensliklerin kökenleri kaynakların ilgi alanının uzağındadır ve daha çok Hayk bağlantısı kabul görmüş şekilde çağdaş eserlere yansımıştır.

Sonuç

Armenia bölgesi geç antik çağ boyunca kentleşme kültürünün düşük olduğu, yekpare bir görüntüden uzak çok kültürlü bir yapının yansıması halinde kabile veya klanların bölgenin tümüne yayılmasıyla şekillenmiştir. Bölgenin merkezinde ve kuzeyinde Aršakidlerin hâkimiyeti, güneyinde Roma’ya bağlı otonom satraplıklar, 387 yılındaki ayrımdan sonra doğu-batı eksenli şekillenen yeni feodal ilişkiler ve Hristiyanlığın bölgeye girişiyle eski ile yeni arasındaki çatışmalar bu şekil kazanmanın temel kırılmalarıdır. Bu dağınık ilişkilerin odağında, Armenia’da yer alan prensliklerin kökenleri de genel olarak bu kırılmaların etkisiyle ailelerin yaşadıkları bölgelerin tarihi ve kültürel arka planına göre biçimlenmiştir. Bu yüzden güneydeki prensliklerin İran, batıdakilerin Roma ve en kuzeydekilerin de Kafkas etnik gruplarının zamana yayılan kültürlerinden etkilenmiş olması olağandır. Ancak kuşkusuz Armenia’ya yayılmış olan prensliklerin etnik kökenlerinde coğrafya tek başına belirleyici olmamıştır. Bilhassa İran kültürünün derin izlerinin görüldüğü naxararların köken bağlantısı genellikle paganlık dönemine uzanan eski tanrılara veya mitolojik figürlere ve hatta Ermeni kelimesinin varlığından çok öncesine kadar geri gitmektedir. Aynı düşünce Hristiyanlık sonrası yaşamda da devam ederek bu sefer pagan tanrıların yerini Eski veya Yeni Ahid geleneği üzerinden Hristiyanlığa ait kahramanlık ve Hayk’tan ötürü eponim soy yaratma uğraşı almıştır. Pagan dönemdeki soy yaratma maksadının Hristiyanlık döneminde yine aileler arası rekabetin bir yansıması olduğu da ayrıca dikkatlerden kaçmamalıdır. Bu bağlamda Apahuni, Aṙavenean, Ašocʿ, Bznuni, Manawazean, Orduni, Siwnikʿ, Słkuni, Ṙštuni, Xoṙxoruni, Vahevuni, Varažnuni, Zarehawanean prenslerinin doğrudan Hayk soyundan gelenler olarak Ermeni literatüründe kabul gördükleri, diğer prensliklerin ise çeşitli soy anlatılarına sahip oldukları takip edilmektedir. Ancak çeşitli prensliklerin kendi içinde Hayk’a uzandığı şecerelerinde dahi farklılıklar söz konusudur ve genellikle aileler birden fazla soy hikâyesine sahiptir.

Aristokratik yazım geleneği içinde Hristiyanlık sonrası Armenia tarihi dinin ayrılmaz bir parçası olarak görüldüğünden ve geriye dönük olarak herkesi kapsamayı amaç edindiğinden, geniş bölgelere yayılmış olan prensliklerin de bir şekilde Hristiyan geçmişine sahip oldukları vurgusu üzerinde bilhassa durulmuştur. Yine de bölgedeki bütün prenslikleri kapsamayan bu çabanın bir diğer yüzünde, İran ve doğal olarak Zerdüşt etkiden sıyrılma düşüncesi de yatmaktadır. Çünkü Ermeni tarih yazıcılığının başladığı V. yüzyıl ortalarında ve sonrasında Armenia entelektüellerinin Ermeni kimliği yaratma gayesinde Zerdüştlük, ırka dayanmayan karşıt düşünce olarak yer almıştır. Bu durum Hristiyanlığa kadar yalnızca toponim bağlamda Armenialı olarak anılan prensliklerin artık Ermeni olarak adlandırılmasının da fikrî alt yapısıdır. Dolayısıyla Armenia’daki farklı aile gruplarının çok çeşitli soy geçmişleri olsa da özelikle V. yüzyıldan sonra Hristiyanlığın çizdiği daire içinde artık Ermeni olarak görülmeleri doğaldır. Geç antik çağ ve sonrasındaki bu aidiyet duygusunun Hristiyanlıkla eş zamanlı olarak geliştiği ve 555 yılında sonra artık tam manasıyla kapsayıcı olduğu da aşikârdır. Nitekim Ermenilerin kültürel devrimi kalıcı ve kapsayıcı olmanın ötesinde Hristiyan geçmişe sahip olma anlayışını soy bağlantısı üzerinden her zaman desteklemiştir.

* Çalışmada yer alan Ermenice transliterasyonlar Heinrich Hübschmann’ın Armenische Grammatik (1897) adlı çalışması dikkate alınarak yapılmıştır. Ancak özel isimlerin dipnotlardaki kullanımı yararlanılan edisyonlarda olduğu gibi aktarılmıştır. Örneğin metin içinde “Agatʿangełos” olarak yer alan isim dipnotlarda ve kaynakçada “Agathangelos” şeklinde kullanılmıştır. Ayrıca anlaşılabilirliği artırmak için antik kaynaklara ait edisyonlardaki “the” eki alfabetik düzenin dışında tutularak kaynakçaya dâhil edilmiştir.

Kaynaklar

  • Abrahamian, Rafael, “Armyanskoye Rytsarstvo IV-VI bb. [Ermeni Şövalyeliği]”, Armyanskiy Vestnik, n. 1-2, (1999), s. 144-150.
  • Ačaryan, Hračʿeay, Hayeren Armatakan Baṙaran [Ermenice Etimoloji Sözlüğü], c. 3, Erevani Hamalsarani Hratarakchʿutʿyun, Erevan 1977.
  • Adontz, Nicholas, “L’aspect Iranien du Servage”, Recueils de la Société Jean Bodin, c. 2, (1937), s. 141-158.
  • Adontz, Nicolas, “Sur l’origine de Léon V, empereur de Byzance”, Armeniaca, c. 2, (1927), s. 1-10.
  • Agathangelos, History of the Armenians, çev. Robert W. Thomson, State University of New York Press, Albany 1976.
  • Ališan, Ghevond, Ayrarat Bnašxarh Hayastangeaycʿ (Ayrarat, Ermenilerin Anayurdu), Venice 1890.
  • Ananian, Paolo, “La Data e le Circonstanze della Consecrazione di S. Gregorio Illuminatore”, Muséon, C 84, (1961), s. 43-73.
  • Aristakés de Lastivert, Récit des Malheurs de la Nation Arménienne, çev. Marius Canard ve Haig Bērbērian, Éditions de Byzantion, bd de l’Empereur 4, Bruxelles 1973.
  • [The] Armenian History Attibuted to Sebēos, çev. Robert W. Thomson; yorum. James Howard-Johnston, Liverpool University Press, Liverpool 1999.
  • Babaie, Sussan ve Grigor, Talinn, Persian Kingship and Architecture: Strategies of Power in Iran from the Achaemenids to the Pahlavis, I. B. Tauris, London 2015.
  • Benveniste, Émile, “Titres Iraniens en Arménien”, Revue des Études Arméniennes, C 9 (1), (1929), s. 5-10.
  • Boyce, Mary, “Gāh”, Encyclopaedia Iranica, C 10, fasc. 3, (2000), s. 253-254.
  • Burney, A. Charles and Lang, M. David, The Peoples of the Hills: Ancient Ararat and Caucasus, Weidenfeld and Nicolson, London 1971.
  • Chahin, Marc, The Kingdom of Armenia, Curzon, Richmond 2001.
  • Chaumont, Marie-Louise, “Sur l’Origine de Saint Grégoire d’Arménie”, Muséon, C 102, (1989), s.115-130.
  • Christensen, Arthur, L’Iran Sous les Sassanides, Levin & Munksgaard, Copenhague 1936.
  • Constantine Porphyrogenitus, De Administrando Imperio, ed. Gyula T. Moravcsik ve Romilly J. H. Jenkins, Dumbarton Oaks Center for Byzantine Studies, London 1962.
  • De Blois, François, “‘Freemen’ and ‘Nobles’ in Iranian and Semitic Languages”, The Journal of the Royal Asiatic Society of Great Britain and Ireland, n. 1, (1985), s. 5-15.
  • Debevoise, C. Neilson, A Political History of Parthia, Chicago 1938.
  • Diakonoff, M. Igor, The Pre-History of the Armenian People, Caravan Books, New York 1984.
  • Ełishē, Vardan and the Armenian War, çev. Robert W. Thomson, Harvard University Press, Cambridge; MA; London 1982.
  • [The] Epic Histories Attributed to Pʿawstos Buzand, çev. Nina G. Garsoïan, Harvard University Press, Cambridge 1989.
  • Eremyan, T. Suren, Hayastaně ěst “Ašxarhacʿoycʿ” [“Aškharhacʿoycʿ”a Göre Armenia], Haykakan SSR GA Hratarakchʿutʿyun, Erevan 1963.
  • Forrer, Emil, “Hajassa-Azzi”, Caucasia, C 9, (1931), s. 1-24.
  • Frye, N. Richard, “Continuing Iranian Influences on Armenian”, Yād-nāma-ye Īrānī-e Mīnorskī, ed. Mojtaba Mīnovī and Iraj Afshār, Tehran University, Tehran 1969, s. 80-89.
  • Garitte, Gérard, Documents Pour l’Étude du Livre d’Agathange, Biblioteca Apostolica Vaticana, Vatican 1946.
  • Garsoïan, G. Nina, “Prolegomena to a Study of the Iranian Elements in Arsacid Armenia”, Handes Amsorya, Zeitschrift für armenische Philologie, C 90, (1976), s. 177-234.
  • Garsoïan, G. Nina, “Taron: As an Early Christian Armenian Center”, Armenian Baghesh/Bitlis and Taron/Mush, ed. Richard G. Hovannisian, Mazda Publishers, Costa Mesa 2001, s. 59-69.
  • Garsoïan, G. Nina, “The Emergence of Armenia”, The Armenian People from Ancient to Modern Times, ed Richard G. Hovannisian, C 1, St. Martin’s Press, New York 1997, s. 37-62.
  • Garsoïan, G. Nina, “The Problem of Armenian Integration into the Byzantine Empire”, Studies on the Internal Diaspora of the Byzantine Empire, ed. Hélène Ahrweiler ve Angeliki E. Laiou, Dumbarton Oaks Research Library and Collection, Washington 1998, s. 53-124.
  • [The] Geography of Ananias of Širak: (Ašxarhacʿoycʿ): The Long and the Short Recensions, çev. Robert H. Hewsen, DR. Ludwig Reichert Verlag, Wiesbaden 1992.
  • Greenwood, W. Tim, “Armenian Neighbours (600–1045)”, The Cambridge History of the Byzantine Empire c. 500-1492, ed. Jonathan Shepard, Cambridge University Press, Cambridge 2008, s. 333-364.
  • Gulbekian, Edward, “The Significance of the Narrative Describing: The Traditional Origin of the Armenians”, Muséon, C 86, n. 3-4, (1973), s. 365-375.
  • Herodotus, The Persian Wars, çev. Alfred D. Godley, C 2, Harvard University Press, Cambridge, MA, 1921.
  • Herzfeld, Ernst, Paikuli: Monument and Inscription of the Early History of the Sasanian Empire, Dietrich Reimer, Ernst Vohsen, Berlin 1924.
  • Hewsen, H. Robert, “Ayrarat”, Encyclopaedia Iranica, C 3, Fasc. 2, (1987), s. 150- 151.
  • Hewsen, H. Robert, “The Primary History of Armenia: An Examination of the Validity of an Immemorially Transmitted Historical Tradition”, History in Africa, c. 2, (1975), s. 91-100.
  • Hewsen, H. Robert, “Van in This World; Paradise in the Next, The Historical Geography of Van/Vaspurakan”, Armenian Van/Vaspurakan, ed. Richard G. Hovannisian, Mazda Publishers, Costa Mesa 2000, s. 13-42.
  • Histoire de la Géorgie: Depuis l’Antiquité Jusqu’au XIXe Siècle, çev. Marie-Félicité Brosset, Académie Impériale des Sciences, S.-Pétersbourg 1849.
  • Histoire de la Siounie, çev. Marie-Félicité Brosset, C 1, Eggers et Cie., St. Petersburg 1864.
  • [The] History of al-Tabarî, çev. Joel L. Kraemer, vd., C 5, State University of New York Press, Albany 1989.
  • [The] History of Łazar Pʿarpecʿi, çev. Robert W. Thomson, Scholars Press, Atlanta 1991.
  • Hübschmann, Heinrich, Die Altarmenischen Ortsnamen, Oriental Press, Amsterdam 1969.
  • Justi, Ferdinand, Iranisches Namenbuch, Marburg 1895.
  • Kârnâmak-i Artakhshîr Pâpakân, çev. Edalji K. Ântiâ, Fort Printing Press, Bombay 1900.
  • Kherumian, Raphael, “Esquisse d’une Feodalite Oubliie”, Vostan, n. 1/1, (1948- 1949), s. 7-56.
  • King, W. Leonard ve Thompson, R. Campbell, The Sculptures and Inscription of Darius the Great on the Rock of Behistûn in Persia, British Museum, London 1907.
  • Kogean, Sahak, Kamsarakannerĕ: Tearkʿ Širakay ew Aršaruneacʿ [Kamsarakanlar: Širak ve Aršarunik Lordları], Vienna 1926.
  • Krkyašaryan, Simon, “Naxararnern u Naxararutʿyunnerə Hin Hayastanum [Antik Armenia’da Naxarar ve Naxararlık]”, Lraber, C 10, (1978), s. 60-75.
  • Lang, M. David, Armenia: Cradle of Civilization, George Allen & Unwin, London 1970.
  • Lang, M. David, “Iran, Armenia and Georgia”, The Cambridge History of Iran, ed. Ehsan Yarshater, C 3/1, (2006), s. 505-536.
  • [The] Letter of Tansar, çev. Mary Boyce, Istituto Italiano per il Medio ed Estremo Oriente, Roma 1968
  • Luckenbill, D. Daniel, Ancient Records of Assyria and Babylonia, C 1, University of Chicago Press, Chicago 1926.
  • Manandian, Hakob, The Trade and Cities of Armenia in Relation to Ancient World Trade, çev. Nina G. Garsoïan, Fundação Calouste Gulbenkian, Lisbon 1965.
  • Manandyan, Hakob, Feodalizmē hin Hayastanum [Antik Armenia’da Feodalizm], Hratarakutyun Melkʿonyan Fondi, Yerevan 1934.
  • Markwat, Josef, “Die Genealogie der Bagratiden und das Zeitalter des Mar Abas und Ps. Moses Xorenacʿi”, Caucasica, (1930), s. 11-14.
  • Minorsky, Vladimir, “Caucasica IV”, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, C 15/S. 3 (1953), s. 504-529.
  • Minorsky, Vladimir, Studies in Caucasian History, Cambridge University Press, Cambridge 1977.
  • Moses Khorenatsʿi, History of the Armenians, çev. Robert W. Thomson, Harvard University Press, Cambridge; MA; London 1978.
  • Nor Baṙgirkʿ Haykazean Lezui, ed. Gabriēl Awetikʿean, Khachʿatur Siwrmēlean ve Mkrtichʿ Awgerean, C 1-2, İ Tparani Srboyn Ghazaru, Venice 1836-1837.
  • Oskean, Hamazasp, Gnuneacʿ ew Ṙštuneacʿ Naxararutʿiwnnere [Gnunikʿ ve Rshtunik’ʿ Naxararlıkları], Vienna 1952.
  • Périkhanian, Anahit, “Notes sur le Lexique Iranien et Arménien”, Revue des Études Arméniennes, n.s. C 5, (1968), s. 9-30.
  • Petrosyan, Armen, “The Problem of Identification of the Proto-Armenians: A Critical Review”, Journal of the Society for Armenian Studies, C 16, (2007), s. 25- 66.
  • Pliny, Natural History, çev. Harris Rackham, C 2, Harvard University Press, Cambridge, MA 1942.
  • Plontke-Lüning, Annegret, “Iberia”, Brill’s New Pauly, Antiquity, ed. Hubert Cancik ve Helmuth Schneider, C 6, Brill, Leiden; Boston 2005, s. 694-695.
  • Plutarch, Lives, Pericles and Fabius Maximus. Nicias and Crassus, çev. Bernadotte Perrin, C 3, Harvard University Press, Cambridge, MA 1916.
  • Plutarch, Lives, Volume II: Themistocles and Camillus. Aristides and Cato Major. Cimon and Lucullus, çev. Bernadotte Perrin, Cambridge 1914.
  • Preiser-Kapeller, Johannes, “Aristocrats, Mercenaries, Clergymen and Refugees: Deliberate and Forced Mobility of Armenians in the Early Medieval Mediterranean (6th to 11th Century A.D.)”, Migration Histories of the Medieval Afroeurasian Transition Zone, ed. Johannes Preiser-Kapeller, Lucian Reinfandt ve Yannis Stouraitis, Brill, Leiden 2020, s. 327-384.
  • Pseudo-Yovhannēs Mamikonean, The History of Tarōn, çev. Levon Avdoyan, Scholars Press, Atlanta 1993.
  • Rapp, H. Stephen, Studies in Medieval Georgian Historiography: Early Texts and Eurasian Contexts, Peeters Publishers, Louvain 2003.
  • Russell, R. James, “Early Armenian Civilization”, The Armenians: Past and Present in the Making of National Identity, ed. Edmund Herzig ve Marina Kurkchiyan, RoutledgeCurzon, London 2005, s. 23-40.
  • Russell, R. James, “Some Iranian Images of Kingship in the Armenian Artaxiad Epic”, Revue des Études Arméniennes, C 20, (1986-1987), s. 253-270.
  • Russell, R. James, “The Formation of the Armenian Nation”, The Armenian People from Ancient to Modern Times, ed. Richard G. Hovannisian, c. 1, St. Martin’s Press, New York 1997, s. 19-36.
  • Russell, R. James, Zoroastrianism in Armenia, ed. Richard N. Frye, Department of Near Eastern Languages and Civilizations, Cambridge; MA; London 1987.
  • Salvini, Mirjo, Nairi e Ur(u)atri: Contributo alla Storia della Formazione del Regno di Urarṭu, Edizioni dell’Ateneo, Roma 1967.
  • Sargsyan, X. Gagik, “Movses Xorenacʿu Naxararakan Tohmeri Cʿankə”, Patma-banasirakan Handes, n. 1-2, (1996), s. 73-70.
  • Schmitt, Rüdiger, Die iranischen und Iranier-Namen in den Schriften Xenophons, Verlag der Österreichischen Akademie der Wissenschaften, Wien 2020.
  • Settipani, Christian, Continuité des Élites à Byzance durant les Siècles Obscurs. Les Princes Caucasiens et l’Empire du vie au ixe siècle, De Boccard, Paris 2006.
  • Sköld, Hannes, “L’Origine des Mamiconiens”, Revue des Études Arméniennes, C 5(1), (1925), s. 131-136.
  • Stephanos ho Byzantios, Ethnika: Stephani Byzantii Ethnicorum Quae Supersunt Ex Recensione Augusti Meinekii, Akademische Druck - und Verlagsanstal, Graz 1958.
  • Strabo, Geography, çev. Horace Leonard Jones, C 5, Harvard University Press, Cambridge, MA 1928.
  • Sukiasian, G. Aleksej, Obŝestvenno-političeskij Stroj i Pravo Armenii v Èpohu Rannego Feodalizma: (III-IX vv. n. è.), Izdatel’stvo Erevanskogo Universiteta, Erevan 1963.
  • Sumbat Davitʿis Dze, Cʿxorebay da Ucqebay Bagratoniantʿa, Studies in Medieval Georgian Historiography: Early Texts and Eurasian Contexts, çev. Stephen H. Rapp, Peeters Publishers, Louvain 2003, s. 350-404.
  • [The] Syriac Chronicle Known as That of Zachariah of Mitylene, çev. Frederick J. Hamilton ve Ernest W. Brooks, Methuen & Co., London 1899.
  • Tacitus, Histories: Books 4-5, Annals: Books 1-3, çev. Clifford H. Moore ve John Jackson, Harvard University Press, Cambridge, MA 1931.
  • Ter-Ghewondyan, Aram, The Arab Emirates in Bagratid Armenia, çev. Nina G. Garsoïan, Livraria Bertrand, Lisbon 1976.
  • Terian, Abraham, Patriotism and Piety in Armenian Christianity: The Early Panegyrics on Saint Gregory, Crestwood, St. Vladimir’s Seminary Press, New York 2005.
  • The New Oxford Annotated Bible, ed. Michael D. Coogan, Oxford University Press, Oxford 2010.
  • Thomas Artsruni, History of the House of the Artsrunikʿ, çev. Robert W. Thomson, Wayne State University Press, Detroit 1985.
  • Thomson, W. Robert, “The Origins of Caucasian Civizilation: The Christian Component”, Transcaucasia, Nationalism and Social Change, ed. Ronald G. Suny, University of Michigan Press, Ann Arbor 1983, s. 25-44.
  • Toumanoff, Cyril, “A Note on the Orontids”, Muséon, C 72, (1959), s. 1-36.
  • Toumanoff, Cyril, Studies in Christian Caucasian History, Georgetown University Press, Washington DC 1963.
  • Toumanoff, Cyril, “The Bagratids of Iberia from the Eighth to the Eleventh Century”, Muséon, C 74/S. 1-2, (1961), s. 5-42.
  • Toumanoff, Cyril, “The Mamikonids and the Liparitids”, Armeniaca, (1969), s. 125-137.
  • Toumanoff, Cyril, “The Third-Century Armenian Arsacids. A Chronological and Genealogical Commentary”, Revue des Études Arméniennes, C 6, (1969), s. 233- 281.
  • Toumanoff, Cyrille, Manuel de Généalogie et de Chronologie Pour l’Histoire de la Caucasie Chrétienne: (Arménie, Géorgie, Albanie), Edizioni Aquila, Roma 1976.
  • Traina, Giusto, “Ambigua Gens? Methodological Problems in the Ancient Armenian History”, Reflections of Armenian Identity in History and Historiography, ed. Houri Berberian ve Touraj Daryaee, Jordan Center for Persian Studies, California 2018, s. 71-79.
  • [The] Universal History of Stepʿanos Tarōnecʿi, çev. Tim Greenwood, Oxford University Press, Oxford 2017.
  • Van Lint, M. Theo, “The Formation of Armenian Identity in the First Millenium”, Church History and Religious Culture, C 89/S. 1-3, (2009), s. 251-278.
  • Van Loon, M. Nanning, Urartian Art: Its Distinctive Traits in the Light of New Excavations, Nederlands Historisch-Archaeologisch Instituut, İstanbul 1966.
  • Varkʿ Mashtotsʿi, çev. Krikor H. Maksoudian, Caravan Books, Delmar, New York 1985.
  • Whittow, Mark, The Making of Byzantium, 600-1025, University of California Press, Berkeley, Los Angeles 1996.
  • Widengren, Geo, Der Feudalismus im alten Iran, VS Verlag für Sozialwissenschaften, Cologne and Opladen 1969.
  • Xenophon, Anabasis, çev. Carleton L. Brownson, rev. John Dillery, Harvard University Press, Cambridge, MA 1998.
  • Yovhannēs Drasxanakertcʿi, History of Armenia, çev. Krikor H. Maksoudian, Scholars Press, Atlanta 1987.

Dipnotlar

  1. Daniel David Luckenbill, Ancient Records of Assyria and Babylonia, C 1, University of Chicago Press, Chicago 1926, s. 39. Ayrıca Uruadri/Uruatri kelimesinin ait olduğu bölgenin Büyük Zap Vadisi olarak düşünüldüğü de dikkatlerden kaçamamalıdır. Bk. Nanning M. Van Loon, Urartian Art: Its Distinctive Traits in the Light of New Excavations, Nederlands Historisch-Archaeologisch Instituut, İstanbul 1966, s. 7.
  2. Mirjo Salvini, Nairi e Ur(u)atri: Contributo alla Storia della Formazione del Regno di Urarṭu, Edizioni dell’Ateneo, Roma 1967, s. 15.
  3. Charles Allen Burney ve David Marshall Lang, The Peoples of the Hills: Ancient Ararat and Caucasus, Weidenfeld and Nicolson, London 1971, s. 180. Ayrıca Arminin ve Arminan kelimelerine ilişkin bk. Ernst Herzfeld, Paikuli: Monument and Inscription of the Early History of the Sasanian Empire, Dietrich Reimer, Ernst Vohsen, Berlin 1924, s. 145.
  4. Leonard William King ve Campbell Reginald Thompson, The Sculptures and Inscription of Darius the Great on the Rock of Behistûn in Persia, British Museum, London 1907, s. 27-33.
  5. Herodotus, The Persian Wars, çev. Alfred D. Godley, C 2, Harvard University Press, Cambridge, MA 1921, s. 121; Xenophon, Anabasis, çev. Carleton L. Brownson, rev. John Dillery, Harvard University Press, Cambridge, MA 1998, s. 279; Strabo, Geography, çev. Horace Leonard Jones, C 5, Harvard University Press, Cambridge, MA 1928, s. 423-424; Pliny, Natural History, çev. Harris Rackham, C 2, Harvard University Press, Cambridge, MA 1942, s. 347; Stephanos ho Byzantios, Ethnika: Stephani Byzantii Ethnicorum Quae Supersunt Ex Recensione Augusti Meinekii, Akademische Druck - und Verlagsanstal, Graz 1958, s. 580.
  6. Ermeni kaynaklarındaki coğrafi tanımlamaların Yunanca örneklerde olduğu bir son ek ile belirtilmesinde de benzer bir düşünce vardır. Bölgedeki yer isimlerinin birçoğunun Yunanca karşılığında -ene [-ηνη] son eki, bulunma hâl eki olarak kullanılırken bu durum Ermenicede -kʿ [-ք] sesi ile yapılmıştır. Örmeğin Sirakēnē [Σιρακηνη]; Širak [Շիրակ] veya Gogar-ene [Γωγαρ-ηνή]; Gugarkʿ [Գուգարք]. Ayrıca bk. Heinrich Hübschmann, Die Altarmenischen Ortsnamen, Oriental Press, Amsterdam 1969, s. 276.
  7. Tacitus, Histories: Books 4-5, Annals: Books 1-3, çev. Clifford H. Moore ve John Jackson, Harvard University Press, Cambridge, MA 1931, s. 472; Giusto Traina, “Ambigua Gens? Methodological Problems in the Ancient Armenian History”, Reflections of Armenian Identity in History and Historiography, ed. Houri Berberian ve Touraj Daryaee, Jordan Center for Persian Studies, California 2018, s. 73.
  8. Bölgedeki farklı insan gruplarının kökenlerine ilişkin iki detaylı çalışma dikkate alınabilir. Bk. David M. Lang, Armenia: Cradle of Civilization, George Allen & Unwin, London 1970; Igor M. Diakonoff, The Pre-History of the Armenian People, Caravan Books, New York 1984.
  9. Armenia Bölgesi’ni Somxetʿi olarak tanımlayan Gürcü yazarlara bir örnek, XI. yüzyıl kronik yazarı Sumbat Davitʿis Dze’dir. Bk. Sumbat Davitʿis Dze, “Cʿxorebay da Ucqebay Bagratoniantʿa”, Studies in Medieval Georgian Historiography: Early Texts and Eurasian Contexts, çev. Stephen H. Rapp, Peeters Publishers, Louvain 2003, s. 351. Ayrıca bk. Stephen H. Rapp, Studies in Medieval Georgian Historiography: Early Texts and Eurasian Contexts, Peeters Publishers, Louvain 2003, s. 176. Diğer taraftan Ermenilerin kullandıkları Virkʿ ifadesi gerçekte Gürcü topraklarının tamamını değil yalnızca Iberia’yı kastediyordu. Zira günümüzde Gürcistan diye anılan bölge Ermeni kaynaklarınca Eger/Egr şeklinde adlandırılıyordu.
  10. James R. Russell, “The Formation of the Armenian Nation”, The Armenian People from Ancient to Modern Times, ed. Richard G. Hovannisian, C 1, St. Martin’s Press, New York 1997, s. 22; James R. Russell, “Early Armenian Civilization”, The Armenians: Past and Present in the Making of National Identity, ed. Edmund Herzig ve Marina Kurkchiyan, RoutledgeCurzon, London 2005, s. 31; Theo Maarten van Lint, “The Formation of Armenian Identity in the First Millenium”, Church History and Religious Culture, C 89, n. 1-3, (2009), s. 256. Diğer taraftan benzer bir durum Gürcüler ve Albanlar için de söz konusudur. Nitekim Gürcüler de kendi ataları olarak gördükleri Kʿartʿlosi’den [ქართლოსი] türediklerini söylerken Albanlar ise kökenlerini Aṙan’a dayandırarak (=Aṙanšahik [Առանշահիկ]) bölgedeki diğer topluluklardan ayrılma yoluna gitmişlerdir. Ayrıca bk. Cyril Toumanoff, Studies in Christian Caucasian History, Georgetown University Press, Washington DC 1963, s. 257; Annegret Plontke-Lüning, “Iberia”, Brill’s New Pauly, Antiquity, C 6, (ed. Hubert Cancik ve Helmuth Schneider), Brill, Leiden; Boston 2005, s. 694-695.
  11. Emil Forrer, “Hajassa-Azzi”, Caucasia, C 9, (1931), s. 1-24; Armen Petrosyan, “The Problem of Identification of the Proto-Armenians: A Critical Review”, Journal of the Society for Armenian Studies, C 16, (2007), s. 25-66.
  12. Benzer bir yaklaşım esasen kuzey Kafkas toplulukları için de geçerlidir ve Hristiyanlığın etkisi tartışılmadan Kafkas halkları özelinde kimlik belirlemek zordur. Bk. Robert W. Thomson, “The Origins of Caucasian Civizilation: The Christian Component”, Transcaucasia, Nationalism and Social Change, ed. Ronald G. Suny, University of Michigan Press, Ann Arbor 1983, s. 25.
  13. Antik Yunan kaynaklarının Orontid adıyla bildikleri Eruandunilerin ismi büyük olasılıkla Avesta’da geçen aurand/aurvant kelimesinden türemiştir. Ayrıca bk. Cyril Toumanoff, “A Note on the Orontids”, Muséon, C 72, (1959), s. 3-4; Rüdiger Schmitt, Die iranischen und Iranier-Namen in den Schriften Xenophons, Verlag der Österreichischen Akademie der Wissenschaften, Wien 2020, s. 66- 68; Nina G. Garsoïan, “The Emergence of Armenia”, The Armenian People from Ancient to Modern Times, ed Richard G. Hovannisian, C 1, St. Martin’s Press, New York 1997, s. 46; David M. Lang, “Iran, Armenia and Georgia”, The Cambridge History of Iran, ed. Ehsan Yarshater, C 3/1, (2006), s. 505; Sussan Babaie ve Talinn Grigor, Persian Kingship and Architecture: Strategies of Power in Iran from the Achaemenids to the Pahlavis, I. B. Tauris, London 2015, s. 80.
  14. The Geography of Ananias of Širak: (Ašxarhacʿoycʿ): The Long and the Short Recensions, çev. Robert H. Hewsen, DR. Ludwig Reichert Verlag, Wiesbaden 1992, s. 187.
  15. Nicholas Adontz, “L’aspect Iranien du Servage”, Recueils de la Société Jean Bodin, C 2, (1937), s. 143; Toumanoff, age., s. 112.
  16. Movsēs Xorenacʿi’nin detaylandırdığı Armenia’daki prenslikler ve onların kökenleri Türkçe literatürün ilgisinden uzak olsa da konu hakkında yabancı literatürdeki çalışmalar azımsanamayacak mahiyettedir. Bk. Raphael Kherumian, “Esquisse d’une Feodalite Oubliie”, Vostan, n. 1/1, (1948-1949), s. 7-56; Aleksej G. Sukiasian, Obŝestvenno-političeskij Stroj i Pravo Armenii v Èpohu Rannego Feodalizma: (III-IX vv. n. è.), Izdatel’stvo Erevanskogo Universiteta, Erevan 1963; Simon Krkyašaryan, “Naxararnern u Naxararutʿyunnerə Hin Hayastanum [Antik Armenia’da Naxarar ve Naxararlık]”, Lraber, C 10, (1978), s. 60-75; Gagik X. Sargsyan, “Movses Xorenacʿu Naxararakan Tohmeri Cʿankə”, Patma-banasirakan Handes, n. 1-2, (1996), s. 73-70.
  17. Armenia’da yaklaşık 64 farklı hanedanın 36 farklı sülale üzerinden şekillendiğini ancak bunların hepsinin aynı anda var olmadığını unutmamak gerekir. Bk. Toumanoff, age., s. 224; 228-229.
  18. Moses Khorenatsʿi, age., s. 136-139.
  19. Nicolas Adontz, Armenia in the Period of Justinian, çev. Nina G. Garsoïan, Calouste Gulbenkian Foundation, Lizbon 1970, s. 191-195; Mary Boyce, “Gāh”, Encyclopaedia Iranica, C 10, fasc. 3, (2000), s. 253-254.
  20. Nor Baṙgirkʿ Haykazean Lezui, ed. Gabriēl Awetikʿean, Khachʿatur Siwrmēlean ve Mkrtichʿ Awgerean, C 1-2, İ Tparani Srboyn Ghazaru, Venice 1836-1837, s. 399; Hračʿeay Ačaryan, Hayeren Armatakan Baṙaran [Ermenice Etimoloji Sözlüğü], C 3, Erevani Hamalsarani Hratarakchʿutʿyun, Erevan 1977, s. 420-421.
  21. Johannes Preiser-Kapeller, “Aristocrats, Mercenaries, Clergymen and Refugees: Deliberate and Forced Mobility of Armenians in the Early Medieval Mediterranean (6th to 11th Century A.D.)”, Migration Histories of the Medieval Afroeurasian Transition Zone, ed. Johannes Preiser-Kapeller, Lucian Reinfandt ve Yannis Stouraitis, Brill, Leiden 2020, s. 331.
  22. Émile Benveniste, “Titres Iraniens en Arménien”, Revue des Études Arméniennes, C 9(1), (1929), s. 7-8; Hakob Manandyan, Feodalizmē hin Hayastanum [Antik Armenia’da Feodalizm], Hratarakutyun Melkʿonyan Fondi, Yerevan 1934, s. 90-93; Toumanoff, age., s. 114; Rafael Abrahamian, “Armyanskoye Rytsarstvo IV-VI bb. [Ermeni Şövalyeliği]”, Armyanskiy Vestnik, n. 1-2, (1999), s. 144. Ayrıca bk. Richard N. Frye, “Continuing Iranian Influences on Armenian”, Yād-nāma-ye Īrānī-e Mīnorskī, ed. Mojtaba Mīnovī and Iraj Afshār, Tehran University, Tehran 1969, s. 86-87.
  23. Hakob Manandian, The Trade and Cities of Armenia in Relation to Ancient World Trade, çev. Nina G. Garsoïan, Fundação Calouste Gulbenkian, Lisbon 1965, s. 71; Geo Widengren, Der Feudalismus im alten Iran, VS Verlag für Sozialwissenschaften, Cologne and Opladen 1969, s. 123; Anahit Périkhanian, “Notes sur le Lexique Iranien et Arménien”, Revue des Études Arméniennes, n.s. C 5, (1968), s. 13. İran’daki sınıflar için kullanılan sıfatlara ve bunların Armenia ile olan ilişkine dair ayrıca bk. François de Blois, “‘Freemen’ and ‘Nobles’ in Iranian and Semitic Languages”, The Journal of the Royal Asiatic Society of Great Britain and Ireland, n. 1, (1985), s. 5-6.
  24. Armenia’nın kraliyet kentlerinden olan Artaxata ve Dwin’in de bulunduğu bölge Aršakidlerin kendilerini diğer prensliklerden ayırmak için kullandıkları ostan [Ոստան] ismiyle anılıyordu. Adontz, age., s. 352.
  25. Moses Khorenatsʿi, History of the Armenians, çev. Robert W. Thomson, Harvard University Press, Cambridge; MA; London 1978, s. 129-131. İran Aršakidleri kendilerini Akhaimenidlere dayandırmak gibi bir geleneğe de sahiptir. Neilson C. Debevoise, A Political History of Parthia, Chicago 1938, s. 10.
  26. İran’ın Armenia üzerindeki etkisine ilişkin son dönemlerde oldukça fazla çalışma yapılmıştır. Konu hakkında bk. Nina G. Garsoïan, “Prolegomena to a Study of the Iranian Elements in Arsacid Armenia”, Handes Amsorya, Zeitschrift für armenische Philologie, C 90, (1976), s. 177-234; James R. Russell, “Some Iranian Images of Kingship in the Armenian Artaxiad Epic”, Revue des Études Arméniennes, C 20, (1986-1987), s. 253-270.
  27. Cyril Toumanoff, “The Third-Century Armenian Arsacids. A Chronological and Genealogical Commentary”, Revue des Études Arméniennes, C 6, (1969), s. 241. Diğer taraftan Plutarchus’un anlatımına göre Armenia kralı II. Artavasdes, Charrae Savaşı’ndan sonra kız kardeşini Aršakid kralının oğluyla evlendirerek Aršakidlerle akrabalık bağı kurmuştu ancak bu düşünce bir hanedan anlayışının oluşmasında başarılı olamamıştı. Plutarch, Lives, Pericles and Fabius Maximus. Nicias and Crassus, çev. Bernadotte Perrin, C 3, Harvard University Press, Cambridge, MA 1916, s. 421.
  28. =bnak tērn ašxarhis [բնակ տէրն աշխարհիս]. The Epic Histories Attributed to Pʿawstos Buzand, çev. Nina G. Garsoïan, Harvard University Press, Cambridge 1989, s. 81; James R. Russell, Zoroastrianism in Armenia, ed. Richard N. Frye, Department of Near Eastern Languages and Civilizations, Cambridge; MA; London 1987, s. 120.
  29. Movsēs Xorenacʿi, Armenia kralı II. Trdat’ın (Xosrov), soydaşı IV. Artabanus’a I. Ardašīr karşısında yardım etme niyetinde olduğunu söylemektedir. Moses Khorenatsʿi, age., s. 218. Öte yandan İran kaynaklarındaki Arşakidlerin düşüşüne ilişkin notlar için bk. Kârnâmak-i Artakhshîr Pâpakân, çev. Edalji K. Ântiâ, Fort Printing Press, Bombay 1900, s. 19; The Letter of Tansar, çev. Mary Boyce, Istituto Italiano per il Medio ed Estremo Oriente, Roma 1968, s. 29; The History of al-Tabarî, çev. Joel L. Kraemer, vd., C 5, State University of New York Press, Albany 1989, s. 14.
  30. The History of Łazar Pʿarpecʿi, çev. Robert W. Thomson, Scholars Press, Atlanta 1991, s. 57.
  31. Grigor soyunun Armenia monarşisi ile olan çatışma ve uyumu hakkındaki anlatılar Ermeni kaynaklarında tutarsız şekilde ele alınmıştır. Özellikle Grigor’un kökeni ve takdisine ilişkin bk. Paolo Ananian, “La Data e le Circonstanze della Consecrazione di S. Gregorio Illuminatore”, Muséon, C 84, (1961), s. 43-73; Marie-Louise Chaumont, “Sur l’Origine de Saint Grégoire d’Arménie”, Muséon, C 102, (1989), s.115-130.
  32. Agathangelos, History of the Armenians, çev. Robert W. Thomson, State University of New York Press, Albany 1976, s. 57. Ayrıca bk. Moses Khorenatsʿi, age., s. 220; Yovhannēs Drasxanakertcʿi, History of Armenia, çev. Krikor H. Maksoudian, Scholars Press, Atlanta 1987, s. 79.
  33. Ełishē,Vardan and the Armenian War, çev. Robert W. Thomson, Harvard University Press, Cambridge; MA; London 1982, s. 123.
  34. Ermenilerin de kabul ettikleri Nicaea Konsili’nin veraseti yasaklayan kararının aksine Grigor’dan sonra kilisenin başına oğlu Ṙistakēs geçti ve 439 yılına kadar da kısa süreli kesintilere rağmen katʿołikosluk makamı Grigor’un soyundan devam etti.
  35. Christian Settipani, Continuité des Élites à Byzance durant les Siècles Obscurs. Les Princes Caucasiens et l’Empire du vie au ixe siècle, De Boccard, Paris 2006, s. 370.
  36. The Epic Histories Attributed to Pʿawstos Buzand, s. 81; Moses Khorenatsʿi, age., s. 166, 183, 287-288; The Universal History of Stepʿanos Tarōnecʿi, çev. Tim Greenwood, Oxford University Press, Oxford 2017, s. 126; Sahak Kogean, Kamsarakannerĕ: Tearkʿ Širakay ew Aršaruneacʿ [Kamsarakanlar: Širak ve Aršarunik Lordları], Vienna 1926, s. 5-6; Ferdinand Justi, Iranisches Namenbuch, Marburg 1895, s. 154. Bu ayrıcalıklar Kamsarakanların kendi akrabası olan kral II. Aršak (yak.350-367) tarafından ailenin mallarına el konulmasına engel olmamıştır. Bu nedenle Armenia’daki aileler arası ilişkilerde rekabet ve çıkar çatışmasının daha öncelikli olduğu ifade edilebilir. Bk. Moses Khorenatsʿi, age., s. 299.
  37. Toumanoff, age., s. 207; Mark Whittow, The Making of Byzantium, 600-1025, University of California Press, Berkeley, Los Angeles 1996, s. 213.
  38. Agathangelos, age., s. 317; Aristakés de Lastivert, Récit des Malheurs de la Nation Arménienne, çev. Marius Canard ve Haig Bērbērian, Éditions de Byzantion, bd de l’Empereur 4, Bruxelles 1973, s. 105; Russell, age., 199; Nina G. Garsoïan, “Taron: As an Early Christian Armenian Center”, Armenian Baghesh/Bitlis and Taron/Mush, ed. Richard G. Hovannisian, Mazda Publishers, Costa Mesa 2001, s. 61; Abraham Terian, Patriotism and Piety in Armenian Christianity: The Early Panegyrics on Saint Gregory, Crestwood, St. Vladimir’s Seminary Press, New York 2005, s. 52.
  39. Agathangelos, age., s. 347; Moses Khorenatsʿi, age., s. 148. Benzer bir durum Mehnuni ailesinin tanrı Mihr’den geldiğinin varsayılmasında da vardır.
  40. Ełishē, age., s. 125; The History of Łazar Pʿarpecʿi, s. 109.
  41. Toumanoff, age., s. 215.
  42. The History of Łazar Pʿarpecʿi, s. 73; Moses Khorenatsʿi, age., s. 315.
  43. Pʿawstos Buzand’ın iddiasına göre Mamikoneanlar IV. yüzyılın ortalarında Aršakidler ile de yine evlilik üzerinden bir kan bağı kurmuşlardı. Bk. The Epic Histories Attributed to Pʿawstos Buzand, age., s. 228.
  44. Taykʿ bölgesinin kısa bir tarihi için bk. Hübschmann, age., s. 276-278.
  45. The Epic Histories Attributed to Pʿawstos Buzand, s. 194; Moses Khorenatsʿi, age., s. 230; The Armenian History Attibuted to Sebēos, çev. Robert W. Thomson; yorum. James Howard-Johnston, Liverpool University Press, Liverpool 1999, s. 54.
  46. Hannes Sköld, “L’Origine des Mamiconiens”, Revue des Études Arméniennes, C 5(1), (1925), s. 134- 135; Toumanoff, age., s. 209-210; Adontz, age., s. 312-313.
  47. Pseudo-Yovhannēs Mamikonean, The History of Tarōn, çev. Levon Avdoyan, Scholars Press, Atlanta 1993, s. 72.
  48. The Epic Histories Attributed to Pʿawstos Buzand, s. 219; Histoire de la Siounie, çev. Marie-Félicité Brosset, C 1, Eggers et Cie., St. Petersburg 1864, s. 210; Cyril Toumanoff, “The Mamikonids and the Liparitids”, Armeniaca, (1969), s. 125-128. Ayrıca bk. Gérard Garitte, Documents Pour l’Étude du Livre d’Agathange, Biblioteca Apostolica Vaticana, Vatican 1946, s. 223.
  49. Sparapēt unvanı Armenia’daki feodal beylerin sahip oldukları diğer pek çok unvan gibi İran uzantılıdır. Ayrıca bk. Widengren, age., s. 73.
  50. Thomas Artsruni, History of the House of the Artsrunikʿ, çev. Robert W. Thomson, Wayne State University Press, Detroit 1985, s. 146; Arthur Christensen, L’Iran Sous les Sassanides, Levin & Munksgaard, Copenhague 1936, s. 283.
  51. Aram Ter-Ghewondyan, The Arab Emirates in Bagratid Armenia, çev. Nina G. Garsoïan, Livraria Bertrand, Lisbon 1976, s. 33.
  52. Cyril Toumanoff, “The Bagratids of Iberia from the Eighth to the Eleventh Century”, Muséon, C 74, n. 1-2, (1961), s. 5.
  53. Manandian, age., s. 61. Klasik Ermeni kaynakları Bagarat (veya Bagadia) ismi üzerinden Bagratuni ailesine bu unvanları atfetmektedir. Moses Khorenatsʿi, age., s. 133, 136, 208; The Universal History of Stepʿanos Tarōnecʿi, s. 120; Josef Markwat, “Die Genealogie der Bagratiden und das Zeitalter des Mar Abas und Ps. Moses Xorenacʿi”, Caucasica, C 6(2), (1930), s. 11.
  54. Toumanoff, age., s. 306, 326-327.
  55. Moses Khorenatsʿi, age., s. 111. 314 yılından itibaren VIII. yüzyıla kadar Bagratunilerin şeceresi, ailenin monarşi ve Hristiyanlıkla olan ilişkilerinden ötürü Pʿawstos Buzand veya Łazar Pʿarpecʿi gibi döneme yakın Ermeni tarihçilerin çalışmalarından kolaylıkla takip edilebilir. Bk. The Epic Histories Attributed to Pʿawstos Buzand, s. 111; The History of Łazar Pʿarpecʿi, s. 176.
  56. Moses Khorenatsʿi, age., s. 132; Yovhannēs Drasxanakertcʿi, age., s. 73; Constantine Porphyrogenitus, De Administrando Imperio, ed. Gyula T. Moravcsik ve Romilly J. H. Jenkins, Dumbarton Oaks Center for Byzantine Studies, London 1962, s. 205. Diğer taraftan bu efsanenin yaratılmasında II. Tigran döneminde Yahudi bölgesine kadar uzanan kısa süreli hâkimiyet ve kralın Bagadates isimli komutanı etkili olmuş ve muhtemelen Bagadates’tan dolayı bir şekilde ailenin Yahudi bağlantısı oluşturulmuştur. Adontz, age., s. 319. Ayrıca bk. Justi, age., s. 57-59.
  57. Bagratuni bağlantısının da etkisiyle X. yüzyılda bölge için Armeno-Iberia isimlendirmesi kullanılmıştır. Nina G. Garsoïan, “The Problem of Armenian Integration into the Byzantine Empire”, Studies on the Internal Diaspora of the Byzantine Empire, ed. Hélène Ahrweiler ve Angeliki E. Laiou, Dumbarton Oaks Research Library and Collection, Washington 1998, s. 88.
  58. Histoire de la Géorgie: Depuis l’Antiquité Jusqu’au XIXe Siècle, çev. Marie-Félicité Brosset, Académie Impériale des Sciences, S.-Pétersbourg 1849, s. 217; Sumbat Davitʿis Dze, age., s. 339.
  59. Toumanoff, age., s. 328.
  60. Moses Khorenatsʿi, age., s. 104, 138; The Armenian History Attibuted to Sebēos, s. 138; Ghevond Ališan, Ayrarat Bnašxarh Hayastangeaycʿ (Ayrarat, Ermenilerin Anayurdu), Venice 1890, s. 248; Robert H. Hewsen, “Ayrarat”, Encyclopaedia Iranica, C 3, Fasc. 2, (1987), s. 150-151.
  61. The Universal History of Stepʿanos Tarōnecʿi, s. 120.
  62. The Epic Histories Attributed to Pʿawstos Buzand, s. 76.
  63. Moses Khorenatsʿi, age., s. 199-200.
  64. Varkʿ Mashtotsʿi, çev. Krikor H. Maksoudian, Caravan Books, Delmar, New York 1985, s. 50; Toumanoff, age., s. 197. Diğer taraftan bu unvan önce Anjit, IV. yüzyılın ortalarında Gnuni ve V. yüzyılda da Amatuni Hanedanlarına geçti. Haliyle bu durum İran’ın Armenia’daki müttefiklik ilişkisi içinde aileler arasındaki güç çekişmesini de göstermektedir.
  65. Robert H. Hewsen, “Van in this World; Paradise in the Next, The Historical Geography of Van/ Vaspurakan”, Armenian Van/Vaspurakan, ed. Richard G. Hovannisian, Mazda Publishers, Costa Mesa 2000, s. 18-19.
  66. Moses Khorenatsʿi, age., s. 143; Toumanoff, age., s. 197.
  67. Moses Khorenatsʿi, age., s. 142.
  68. Ṙštunilerin bölgeyle olan bağlantısı genel olarak Urartu krallarının ismi olan Rusa adından yola çıkılarak kurulmaktadır. Hamazasp Oskean, Gnuneacʿ ew Ṙštuneacʿ Naxararutʿiwnnere [Gnunikʿ ve Rshtunik’ʿ Naxararlıkları], Vienna 1952, s. 58-59; Toumanoff, age., s. 199, 213, 218.
  69. Moses Khorenatsʿi, age., s. 142; Toumanoff, age., s. 212.
  70. Ełishē, age., s. 151; Moses Khorenatsʿi, age., s. 142.
  71. Agathangelos, age., s. 335; Moses Khorenatsʿi, age., s. 89.
  72. Bu yerel unvandan ötürü aile małxazuni olarak da anılmıştır. Bk. Manandyan, age., s. 68-69.
  73. Ełishē, age., s. 125; The History of Łazar Pʿarpecʿi, s. 105.
  74. Moses Khorenatsʿi, age., s. 188, 306; Toumanoff, age., s. 199, 212.
  75. Thomas Artsruni, age., 68, 82, 107; Marc Chahin, The Kingdom of Armenia, Curzon, Richmond 2001, s. 262; Adontz, age., s. 321. Ailenin bilinen ilk üyesi II. Tigran döneminde Romalılara karşı savaşan Mithrobuzanes’ti. Plutarch, Lives, Volume II: Themistocles and Camillus. Aristides and Cato Major. Cimon and Lucullus, çev. Bernadotte Perrin, Cambridge 1914, s. 551. Ancak ailenin kökenine dair en ilginç tarihsel bağlantı Roma İmparatoru V. Leo’nun (816-820) Senekʿerim’in soyuna dayandırılarak Ermeni olarak düşünülmesidir. Nicolas Adontz, “Sur l’origine de Léon V, empereur de Byzance”, Armeniaca, C 2, (1927), s. 1-10.
  76. The New Oxford Annotated Bible, ed. Michael D. Coogan, Oxford University Press, Oxford 2010, s. 564, 1017.
  77. Moses Khorenatsʿi, age., s. 138; The Universal History of Stepʿanos Tarōnecʿi, s. 120, 311; Toumanoff, age., s. 180; 205; Edward Gulbekian, “The Significance of the Narrative Describing: The Traditional Origin of the Armenians”, Muséon, C 86, n. 3-4, (1973), s. 367.
  78. Toumanoff, age., s. 303.
  79. Vladimir Minorsky, “Caucasica IV”, Bulletin of the School of Oriental and African Studies, C 15, n. 3 (1953), s. 505; Cyrille Toumanoff, Manuel de Généalogie et de Chronologie Pour l’Histoire de la Caucasie Chrétienne: (Arménie, Géorgie, Albanie), Edizioni Aquila, Roma 1976, s. 226
  80. Sâsânîlerim Armenia’ya marzpan olarak atadığı Vasak Siwnikʿ hanedanındandı ve bu yüzden siyasi ve dini açıdan Ermeni görülmemesi olağandır. Özellikle Ełišē gibi dönemin tanıklarının Vasak’a karşı ağır suçlamalar yönetmelerinin temel sebebi Vasak’ın Hristiyan Ermeni birliğinin yer almamasıdır. Diğer taraftan 884’de Bagratuniler Armenia’da yeni bir krallık kurduklarında bölgedeki en büyük rakiplerinden biri yine Siwnik’ti. Bk. Tim W. Greenwood, “Armenian Neighbours (600–1045)”, The Cambridge History of the Byzantine Empire c. 500-1492, ed. Jonathan Shepard, Cambridge University Press, Cambridge 2008, s. 333.
  81. Ełishē, age., s. 113-115.
  82. Toumanoff, age., s. 214.
  83. Moses Khorenatsʿi, age., s. 91; Robert H. Hewsen, “The Primary History of Armenia: An Examination of the Validity of an Immemorially Transmitted Historical Tradition”, History in Africa, C 2, (1975), s. 93. Ayrıca bk. Suren T. Eremyan, Hayastaně ěst “Ašxarhacʿoycʿ” [“Aškharhacʿoycʿ”a Göre Armenia], Haykakan SSR GA Hratarakchʿutʿyun, Erevan 1963, s. 61.
  84. The Syriac Chronicle Known as That of Zachariah of Mitylene, çev. Frederick J. Hamilton ve Ernest W. Brooks, Methuen & Co., London 1899, s. 328; Hübschmann, age., s. 263; Vladimir Minorsky, Studies in Caucasian History, Cambridge University Press, Cambridge 1977, s. 69-70.
  85. Moses Khorenatsʿi, age., s. 143; Toumanoff, age., s. 203-204
  86. Moses Khorenatsʿi, age., s. 209; Adontz, age., s. 209.
  87. The Epic Histories Attributed to Pʿawstos Buzand, s. 82; The History of Łazar Pʿarpecʿi, s. 115.