ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Hatçe Baltacıoğlu

Anahtar Kelimeler: Çorum, Alaca, Höyük, Alaca Höyük, Çift Başlı Arslan, Ur. Maḫ, Hititler, Boğazköy, Hattuša, Türkiye

Eser, 1994 yılında Çorum iline bağlı Alaca ilçesi sınırları içinde, Hititlerin başkenti Boğazköy (Hattusa) 'i.in 34 km. kuzeydoğusunda yer alan Alaca Höyük'de, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izniyle, Çorum Müzesi Müdürlüğü'nün başkanlığında yapılan "Çevre Düzenlemesi ve Temizliği" çalışmalarında açığa çıkarılmıştır.[*]

R. O. Arık ve H. Z. Koşay tarafından yapılan 1935 yılı kazıları sırasında, Sfenksli Kapı 'nın hemen güneyinden başlayarak doğu-batı yönünde açmış oldukları 6 sondajdan en güneyde bulunan "A" sondajı, Sfenksli Kapı 'ya 96 metre uzaklıktadır ve iki kapı arslanı taslağı ile ilgilidir[2]. Bu sondajla, anılan hafirlerce, toprak altında bulunan kısımlan açığa çıkarılmış olan arslan taslaklarının bir bölümü, daha sonra yeniden toprak altında kalmıştır. Bu nedenle, 1994 yılı temizlik çalışmalarımız söz konusu alanda yoğunlaştırılarak, batıda bulunan arslan taslağının toprak altında kalmış olan bölümünü ortaya çıkarmak üzere, doğu-batı yönünde 7.50X4.50 metre ölçüsündeki bir açmada çalışılmıştır. Bu açmanın batı duvarına yaklaşık 60 santim uzaklıkta, çalışmamıza başlamadan önce çok küçük bir bölümünün toprak üstünde bulunduğu görülen, çift başlı bir arslan protomu ortaya çıkarılmıştır (Le'. Ia-b).

Bu yazıda incelenecek olan arslan protomları, büyük bir olasılıkla, Alaca Höyük'ün 3 kilometre kuzeydoğusunda yer alan ve diğer Alaca Höyük heykeltraşlık eserlerine malzeme sağlamış olan Kalınkaya Taşocağı 'ndan getirilmiş, tek parça andezit bloğa yapılmışur[3]. 1.47 X 0.95 X 0.66 metre ölçüsündeki bloğa yontulmuş, protom şeklindeki arslan başlarından sağdaki tahrip olmuştur (Lev. I c). Sağlam durumdaki, sol tarafta bulunan arslanın başı, ana bloktan 0.61 metre dışarı doğru taşmıştır (Lev. I d). Alaca Höyük'de bulunmuş pençeleri altında bir boğanın yer aldığı arslan tasvirinde[4] arslanın başı, ana bloktan 0.74 metre, yine Alaca Höyük'de 'bulunmuş bir insanı ayakları altına almış arslanın[5] başı, ana bloktan 0.54 metre ve Dokuz köyünde bulunmuş teknede[6] boğa başları, ana bloktan 0.50 metrelik bir çıkıntı yapmıştır. Arslanların yanyana yapılmış başları, araları derince oyulmak suretiyle birbirlerinden ayrılmıştır (Lev. I c). Boyunlan diğer Alaca Höyük arslanlarında olduğu gibi (Lev. II b) kısadır. Başların ana bloktan çıktığı yerde, blok kenarı boydan boya oyularak, hem arslanların boyunlan oluşturulmuş, hem de ana bloğun kenarı belirginleştirilmiştir (Lev. I d). Bu kısımda başka bir çalışma yapılmamıştır.

Çift başlı ve iki gövdeli tasarlanmış arslanlardan, sağlam durumda olanının yürek biçimindeki kulaklarının sınırları çok hafif olarak kabartılmıştır (Lev. I d). Yok denilebilecek kadar kısa olan boynun bittiği yerde, kabartma olarak yapılmış yele hattı alt çenenin sol tarafını belirlemekte ve yumuşak bir kıvrımla yukarı doğru dönerek sol kulağa bağlanmaktadır. Tahrip olmuş diğer başın üst bölümünde, kulakların aynı şekilde belirtilmiş olması (Lev. Ic), arslanların işçiliklerinin aynı seviyede olduğuna işaret etmektedir. Sol taraftakin arslanın yele hattı, Alaca Höyük'de bulunmuş, pençeleri ile bir boğanın sırtına basan arslanın (Lev. II a) sağ tarafındaki yele işlenişini anımsatmaktadır. Ancak söz konusu arslanın daha ileri bir işçilik evresinde olması nedeniyle, yelesi yüzün tamamını çevreleyerek kulaklara bağlanmıştır.

İncelemekte olduğumuz eserde, sol tarafta bulunan arslanın alnı açılmış, gözlerin yapılacağı yer, alınla bu bölüm arasında seviye farkı oluşturularak belirlenmiştir. Ancak, göz çukurları belirtilmemiştir (Lev. I c). Bu bölümün yüzeyi, en yüksek noktası burnun yapılacağı yer olmak üzere, hafifçe dışbükey olarak düzeltilmiş, kenarları işlenerek keskinliği giderilmiş olup, ana bloktan dışarı doğru taşan bir dikdörtgen prizma biçimindedir. Bıyık ve ağzın yapılacağı yer 0.25 X 0.28 metre ölçüsündedir. Bu bölümün de köşeleri yuvarlatılmış, kenarlarını n keskinliği giderilmiş ve zemini düzeltilmiştir.

Sağlam durumdaki arslanın başı, yukarıda anlatılan özellikleri ile bugüne kadar Alaca Höyük'de ele geçirilmiş arslan tasvirlerinden[7] tekniği bakımından farksız olmasına karşın, onlardan daha az işlenmiştir. Başka bir deyişle işçiliği bakımından Alaca Höyük'de bulunmuş arslan tasvirlerinin başlangıç evresine ait bir örnektir.

Arslanların ileri uzatılmış durumda tasarlanmış bacaklarında, pençelerin yapılacağı yer hazırlanmış, bu kısımlarda taşın köşeleri yuvarlatılarak yumuşak bir görünüm kazandırılmıştır (Lev. I b). Pençeler, arslanın bıyıklarının ve ağzının yapılacağı yere göre 0.06 metrelik bir çıkıntı oluşturmaktadır. Alt çene ile pençelerin arası ise, 0.11 metre içeri doğru oyulmuştur. Taslak aşamasında olmasına rağmen, bacakların en yakın benzeri, Alaca Höyük'de bulunmuş pençeleri ile bir boğanın sırtına basan arslanın bacaklarıdır (Lev. II a). Eserin çift başlı ve iki vücutlu arslanlar şeklinde tasarlanması, kısa boyunları ve bacakları bakımından Boğazköy'deki Arslanlı Tekne'nin arslanlarına benzemektedir[8] (Lev. II c).

Arslanların ait olduğu bloğun üstü, yan ve arka yüzleri özenle düzeltilmiştir. Bloğun sağ yan yüzünde, alt kenardan üçgen biçiminde bir bölüm kopmuştur. İnce bir çatlak çizgisi, kopan üçgen bölümün üst köşesinden bloğun arka tarafına doğru devam etmektedir . Arslan başlarının bulunduğu tarafında ise, rötuş yapılmış olduğu görülmektedir. Bu kısmın, sanatçı tarafından arslanın gövdesini işlemek üzere açılmış olduğu düşünülebilirse de, kopan parçanın derinliğinin fazla olması ve diğer Alaca Höyük heykelu-aşlık eserlerinde alçak kabartma tekniğinin uygulanmış olması nedeniyle, bu bölümün tahrip edilmiş olması daha yüksek bir olasılıktır.

Bloğun arka tarafında ve seyirciye göre sol tarafta, üst kenara 0.25 metre, sağ tarafta ise, üst kenara 0.21 metrelik bir uzaklığa kadar olan bölüm oyularak, bloğun alt bölümünde bir kademecik oluşturulmuştur. Yüksekte kalan alt bölümün sağ tarafında dairesel bir kabartmanın varlığı sezilmektedir(Lev. II d).

Eser, taslak durumunda olmasına rağmen, diğer Alaca Höyük heykeltraşlık eserlerinde saptanan Hitit stilinin ve tekniğinin bütün özelliklerini taşımaktadır. Bu nedenle eser, 2. Hitit yapı katında ve olasılıkla II. Muvatalli döneminde (M.Ö. 1306-1285) yapılmış olmalıdır.

Taslağın işlevi konusunda kesin bir yargıya varmak mümkün olmamakla birlikte, bu konuda bazı olasılıklar bulunmaktadır:

1) Eserin üstünün ve yan taraflarının özenle düzeltilmiş olduğu göz önüne alınırsa, onun mimari bir elemandan çok, bağımsız olarak kullanılmak üzere tasarlanmış olabileceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Çünkü, Alaca Höyük'de mimari bir eleman olarak kullanılmak üzere hazırlanmış bazı heykeltraşlık eserlerinde[9], blokların seyirci tarafından görülmeyecek, yani yanına veya üstüne konulacak diğer bloklar tarafından kapatılacak olan taraflarının kabaca düzeltilmiş oldukları gözlemlenmektedir.

2) Hitit imparatorluk Çağı'na ait, heykelden bağımsız olarak tasarlanmış kaideler içinde, tasvirsiz olanların[10] yanında, çeşitli şekillerde süslenmiş olanlar da ele geçirilmiştir. Bu kaideler tasvirleri bakımından üç tipe ayrılmaktadır:

a) Kilisetepe'de bulunmuş blok biçimindeki kaidenin üzerinde, kabartma şeklinde yan yana yapılmış iki ayakkabı yer almaktadır[11].

b) Boğazköy'de bulunmuş blok biçimindeki kaidelerin üzerinde açılmış dikdörtgen planlı oyuklar, buraya bir heykeltraşlık eserinin yerleştirilmesi için yapılmıştır. Kaidelerin ön yüzleri kabartmalarla süslenmiştir[12].

c) Tel Açana'da açığa çıkarılmış ve İdrimi heykeline ait olduğu anlaşılmış bulunan kaide, belirli bir yüksekliğe kadar blok halinde düz bırakılmış, üst kısmına heykelin yerleştirileceği taht yapılmıştır[13]. Tahtın yan kenarlarında, gövdeleri kabartma olarak işlenmiş arslan tasvirlerinin sadece bacaklarının bir bölümü ve pençeleri korunmuştur. Tahrip olmuş arslan başlarının, tahttan dışarı doğru taşacak şekilde tasarlanmış oldukları anlaşılmaktadır[14]. Bu eser, ayrı tipte olmasına rağmen, arslan tasvirleri ile süslenmiş olması bakımından Alaca Höyük taslağına benzemektedir.

Hitit imparatorluk Çağı'nda, doğrudan heykeli taşımak üzere tasarlanmış, hayvan protomları ile süslü heykel kaideleri bugüne kadar bulunamamıştır. Bu tipteki heykel kaideleri M.Ö. 1. binde Geç Hitit Çağı'na ait olmak üzere, Zincirli'de ve Kargamış'da ele geçirilmiştir[15]. Eserimiz, yukarıda belirtilen tipteki kaideler gibi, bir heykeli taşımak üzere tasarlanmış olabilir.

3) Mısır'da ve Babil'de olduğu gibi'[16], Hitiderde de kutsal kabul edilen ve büyük önemi bulunan su, çeşitli törenlerde kullanılmıştır[17].

Kral ve kraliçe için uzun yıllar dileğiyle ilgili işlemleri de içeren Eski Hitit Çağı'na ait ritüel bir metinde, Güneş Tanrım (DUTU) [18] 'nın ve Fırtına Tanrısı (DIM) [19] 'ın çeşmelerinden söz edilmekte ve bu metnin yorumunda Kellerman tarafından söz konusu çeşmelerin mutlaka doğal su kaynağı ile ilişkili olmasının gerekmediği, insan eliyle yapılmış olabileceği de ileri sürülmektedir[20]. Bu çeşmelerden Fırtına Tanrısı (DIM) 'na ait olanının bakırdan (URUDU) [21] yapıldığı ve demir (AN.BAR) [22] ile kaplanmış olduğu, Güneş Tanrısı (DUTU)'na ait olanının ise, taştan (NA4) [23] yapılmış olduğu ve panterler (paıSani4 [24] tarafından korunduğu kaydedilmektedir[25].

Araştırmalar ve kazılar sonucunda, günlük su gereksinimini karşılamak veya törenlerde kullanılmak üzere yapılmış bazı barajlar ve çeşidi su yapıları saptandığı gibi[26], Boğazköy'ün 2 kilometre doğusunda ve Yozgat karayolu- nun hemen yanında Kayalı Boğaz'da, Boğazköyde, Kırşehir'in 50 kilometre batısındaki Dokuz köyünde, Sungurlu yakınlarındaki Arifegazi'den Çorum Müzesi'ne getirilerek korunmaya alınan tek veya çift başlı arslan veya boğa protomları ile bezenmiş tekneler ele geçirilmiştir[27]. Bu dört eser, yukarıda sözü edilen ve yazılı kaynaklardan sağlanan bilgileri doğrulayan arkeolojik belgelerdir. Başları protom şeklinde tasarlanmış arslanlar tarafından korunan eserimiz, yazılı kaynaklarda sözü edilen ve arkeolojik olarak belgelendirmiş bir su teknesi işlevini görmek üzere tasarlanmış olabilir.

Sonuç olarak eserimiz, ister bir heykel kaidesi, ister bu su teknesi görevini görmek üzere tasarlanmış olsun, Alaca Höyük heykeltraşlı k eserlerine, hem yeni bir tipi temsil etmesi bakımından, hem de şehirde bugüne kadar ele geçirilmiş arslan protomlarından daha önceki bir işçilik evresine ait olması nedeniyle, heykeltraşlık eserlerinin işçilik evrelerine ışık tutması yönünden katkı sağlamıştır.

Kaynaklar

  • ALKIM, U.B. 1974, Yesemek Taşocağı ve Heykel Atelyesinde yapılan Kazı ve Araştırmalar, Türk Tarih Kurumu Yayınları V-32, Ankara.
  • ALP, S. 1982, "Hititlerin Dinsel törenlerinde Kullanılan Temizlik Maddesi Tubbuekkar Üzerinde bir İnceleme", Belleten XLVI/182: 247-259.
  • ARIK, R.O. 1937, Türk Tarih Kurumu tarafından yapılan Alaca Höyük Hafriyatı, 1935'teki Çalışmalara ve Keşiflere ait İlk Rapor, Türk Tarih Kurumu Yayınları V-1. Ankara.
  • BALCIOĞLU, B. 1985, "Hitit Çivi Yazılı Belgelerinde Geçen "Mu-ii Meiani- Hakkında Bazı izlenimler", Belleten XLIX/193: 41-52.
  • BALTACIOĞLU, H., 1995, Alaca Höyük Sfenksli Kapı Heykeltraşlık Eserleri, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul (baskıda).
  • BITTEL, K.-R. Naumann, 1952, Boğazköy - Hatttda L Ergebnisse der Ausgrabungen des Deutschen Archaologicshen Instituts und der Deutschen Orient Gesellschaft in den Jahren 1931-1939, Architektur. Topographie. Landskunde und Siedlunggeschichte, Stuttgart.
  • BUDGE, E.A.W. 1978, Herb-Doctors and Physicians in the Ancient World. The Divine Origine of the Craft of the Herbalist, Chicago.
  • DARGA, M. 1969, "Hitit Metinlerinde Geçen NA4 ZI.KIN=NA4 huuafi Kelimesinin Anlamı Hakkında bir Araştırma", Belleten XXXIII/132: 493-504. , 1992, Hitit Sanatı. Akbank Kültür ve Sanat Kitapları 56, İstanbul.
  • DİNÇOL, A.M. 1985, "A.4bella Rituali (CTH 394) ve Hititlerde Salgın Hastalıklara Karşı Yapılan Majik İşlemlere Toplu bir Bakış", Belleten XLIX/193: 1-40.
  • EMRE, K. 1993, "The Hittite Dam of Karakuyu", Essays on Anatolian Archaeology (edited by H.I.H. Prince Takahito Mikasa), Bulletin of the Middle Eastern Culture Center in Japan VII: 1-42.
  • FRIEDRICH, J. 1952, Hethitisches Wörterbuch. Kurzgefasste Kritische Saınmlung der Deutungen hethitischer Wörter, Heidelberg. , 1957, Hethitisches Wörterbuch Kurzgefasste Kritische Sammlung der Deutungen Hethitischer Wörter, L Erganzungsheft, Heidelberg.
  • GARSTANG, J. 1929, Hittite Empire, London.
  • GIORGADZE, G.G. 1988, "On the Word for Silver' with Reference to Hittite Cuneiform Texts", Altorkntalische Forschungen 15: 69-75.
  • GURNEY, O.R. 1977, Some Aspects of Hittite Religion, Oxford.
  • GUTERBOCK, H.G. 1969/1970, "Das Stierbecken von Dokuz", Istanbuler Mitteilungen 19/20: 93-95.
  • KELLERMAN, G. 1978, "The King and the Sun-God in the Old Hittite Period", Tel Aviv5: 199-208.
  • KOŞAY, H.Z.- M. Akok 1966, Türk Tarih Kurumu tarafından yapılan Alaca Höyük Kazısı. 1940-1948'deki Çalışmalara ve Keşiflere ait ilk Rapor,Türk Tarih Kurumu Yayınları V-6, Ankara.
  • LENNEP, H.J. van 1870, Travels in Little-Known Parts of Asia Minor, London.
  • MACRIDY BEY, Th. 1908, La Porte des Sphinx â Euyuk, Fouilles du Muse Imperial Ottoman, Mitteilungen der Vorderasiatischen Aegyptischen Gesellschaft 13, Berlin.
  • MELLINK, M.J. 1970, "Observation on the Sculptures of Alaca Höyük", Anadolu XIV: 15-27.
  • NEVE, P. 1969/1970, "Eine hethitische Quellgrotte in Boğazköy", Istanbuler Mitteilungen 19/20: 97-107.
  • , Regenkult-Anlagen in Boğazköy - Hattusa, Istanbuler Mitteilungen Beiheft 5, Tubingen.
  • 1982, `Die Ausgrabungen in Boğazköy-Hattusa 1981", Arffiologischer Anzeiger: 383-392.
  • 1987, "Boğazköy - Hattusa 1985 Kazı Mevsiminin Sonuçları", VIII. Kazı Sonucları Toplantısı I (Ankara 26-30 Mayıs 1986): 233-251.
  • 1988, "Ein hethitisches Stierrelief aus Derbent bei Boğazköy", Documentum Asiae Minoris Antiquae. Festschrift für Heinrich Otten zum 75. Geburtstag (Herausgegeben von E. Neu-Chr. Rüster), Wiesbaden.
  • , "Die Ausgrabungen in Boğazköy-Hattusa 1990", ArlLiologischer Anzeiger: 299-348.
  • 1992A "Die Ausgrabungen in Boğazköy - HatttAa 1991", Archologischer Anzeiger: 307-338.
  • 1992B "Boğazköy-Hattusa Kazı Sonuçları", XIII. Kazı Sonuçları Toplantısı I (Çanakkale 27-31 Mayıs 1991): 361-384.
  • OPFERMANN, R. 1985, Das Löwenbecken in Hattusa, Versuch einer Deutung (Vortrag vor der DOG in Berlin 1985, als Privatdruck erschienen).
  • ORTHMANN, W. 1971, Untersuchungen zur Spathethitischen Kunst. (Saarbrucker Beitrage zur Altertumskunde Band 8), Bonn.
  • PERROT, G.-E. Guillaume- J. Delbet 1872, Exploration Archeologique de la Galatie et de la Bithynie, d'une Partie de la Mysie, de la Phıygie, de la Cappadoce et du Pont, Volume II, Paris.
  • PERROT, G.- C. Chipiez 1890, History of Art in Sardinia, Judae, Syria and Asia Minor (ed. I. Gonino) Volume II, London.
  • RUSTER, Chr. - E. Neu 1989, Hethidsches Zeichenlexikon Inventar und Interpretation der Keilschriftzeichen aus den Boğazköy - Texten, Wiesbaden.
  • SMITH, S. 1949, The Statue of Idrimi. Occasional Publications of the British Institute of Archaeology in Ankara No: 1, London.
  • SUNGUR, K.A. 1979, Kayalar ve Aynşma, İstanbul.
  • SÜEL, A. 1985, Hitit Kaynaklannda Tapınak Görevlileri ile ilgili bir Direktif Metni, Ankara.
  • ÜNAL, A. 1980, "Hitit Tıbbının Ana Hatları", Belleten XLIV/175: 475-495. , 1993 A, "Boğazköy Metinlerinin Işığı Altında Hititler Devri Anadolu'sunda Filolojik ve Arkeolojik Veriler Arasındaki ilişkilerden Örnekler", 1992 Yılı Anadolu Medeniyetleri Müzesi Konferanslan, Ankara: 11-31. , 1993 B "Ritual Purity Versus Physical Impurity in Hittite Anatolia", Essays on Anatolian Archaeology (ed. H.I.H. Takahito Mikasa), Bulletin of the Middle Eastern Culture Centre in Japan VII: 119-139.
  • WOOLLEY, L. 1955, Alalakh. An Account of the Excavations at Tell-Atchana in the Hatay, 1937-1949. Reports of the Research Commitee of the Society of Antiquaries of London No: XVIII, Oxford.

Dipnotlar

  1. Rüster - Neu 1989: 359 ["Löwe" (arslan)].
  2. * Çalışmalarımız sırasında gösterdikleri örnek işbirliği ve destekleri nedeniyle Çorum Müzesi Müdürü Arkeolog İsmet Ediz'e, müze elemanlarma ve çalışanlarına son derece özverili çalışarak katkı sağlayan Kültür Bakanhğı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nden Hititolog Meliha Coşkun'a ve Arkeolog Beyhan özkazanç'a teşekkürlerimi sunarım.
  3. Arık 1937: 16, şek. 20-26.
  4. Arık 1937: 21, şek. 29-31; Sungur 1973: 35 "Andezit"; Allum 1974: 1-2.
  5. Lennep 1870: 144-146 "k"; Perrot-Guillaume-Delbet 1872: 361, Ler. 55, II no. 15; Perrot- Chipiez 1890: 172-173, res. 324 no. 15, 340-341; Macridy Bey 1908: res. 10, Ler. I no. 19; Garstang 1929: 127 "p", 139-140; Mellink 1970: 21, Lev. Ille, IVE Vg.
  6. Perrot-Guillaume-Delbet 1872:342; Macridy Bey 1908: 25, res. 34; Arı k 1937: 17, sek. 28.
  7. Güterbock 1969/1970: 93-95.
  8. Melliıı k 1970: Lev. lIle, IVf, Vg; Macridy Bey 1908: tes. 10 Lev. I no. 19; Arı k 1937: sek. 20-23.
  9. Opfermann 1985: res. 2.
  10. Perrot-Guillaume-Delbet 1872: 342, res. B; Arı k 1937: şek. 28: Baltacıoğlu 1995: Le‘ XVb, XVIa-b.
  11. Koşay-Akok 1966: 13, Lev. 85; Gurney 1977: 26, 42; Darga 1992: 167.
  12. Neye 1982: 390-932, res. 8-10.
  13. Darga 1992: 189, res. 191-192; Sözkonusu eserlerin Na4 ZI.KIN (Na4 huuafi) olabilecekleri konusunda bkz. Darga 1969: 500.
  14. Woolley 1955: 240, Le. XLVII b (M.Ö. 14. yüzyılın başı).
  15. Smith 1949: 5-7, res. 2.
  16. Orthmann 1971: 509, 512, 545, I". 32 a-e, 62 c-e.
  17. Budge 1978: 21.
  18. Gurney 1977: 29, 32, 51; Ünal 1980: 479; Alp 1982: 255, 258, 259; Balcıoğlu 1985: 45; Dinçol 1985: 7-8, 25, 34; Süel 1985: 157; Ünal 1993A: 16, 19; Ünal 1993B: 12, 128.
  19. Rüster-Neu 1989: 359 rSonne (ngottheit)" (güneş, Güneş Tanrısı)].
  20. Rüster-Neu 1989: 327 ["Wettergott" (Fırtına Tanrım)].
  21. Kellerman 1978: 200 (KBo 21: 22 36-44 "wa-at-ta-ru"); Friedrich 1952: 250 [ııattaru-: Brunnen; Quelle]; Friedrich 1957: 23 [uattaru (auch uatru) "wasserlochl.
  22. Rüster-Neu 1989: [Kupfer (Bzw. eine Kupferlegierung" auch Deterrninativ" (bakır; 'netalden yapılmış eşyanın önüne gelen determinatif)].
  23. Rüster-Neu 1989: 306 rEisen" (demir)].
  24. Rüster-Neu 1989: ["Stein (auch Determinativ)" (taş, taş isimleri önüne gelen determinatif) ]
  25. Friedrich 1952: 163 ["paran(a), panter, Leopard].
  26. Kellerman 1978: 200, 202, 205. Ayrıca btz. Giorgadıe 1988: 69-75.
  27. Arı k 1937: 10, şek. 13; Neye 1969/1970: 97-107; Bittel Naumann 1952: 162; Neye 1971: 13-16, Beilage 1 (x-y/9-11 plankareleri), 7, 9, 10; Neve 1991: 311-312, res. 13-14; Neye 1992 A: 307-338; Neye 1992B: 363, 365-366, res. 6, 15-18; Ünal 1993 B: 124-126, 137-139, havuz ile kuluwani eşitliği konusunda bkz. 135-136; Emre 1993: 1-42.
  28. Güterbock 1969/1970: 93-95, Lev. 13-14; Neye 1987: 237, res. 27-28; Neye 1988: 263-268, res. 2-4.

Figure and Tables