ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Recep Yıldırım

Anahtar Kelimeler: Urartular, At, Gem, Kitabe, Anadolu

URARTUAT GEMLERİ

Yrd. Doç.Dr. RECEP YILDIRIM

Çeşitli koleksiyonlarda ve müzelerdeki Urartu eserleri arasında değişik formlarda gemlere rastlanır. Bunlardan kitabeli olanlarım açık bir şekilde Urartu gemi olarak kabul etmek zorundayız. Fakat kitabesiz olanların kesinlikle Urartulara ait olduğunu söylemek oldukça zordur.

Bu çalışmamızdaki Urartu gemleri, yayınlanmış olan Adana, Van Bölge Müzeleri ve Gaziantep müzesindeki bir kısım gemler ile Elazığ müzesindeki gemlere göre tasnif edilmiştir[1]. Bu malzemeye dayanarak Urartu gemlerinin özelliklerini tesbit etmeye çalıştık.

I — Hareketli Yanaklıklı Gemler

IA -Yanaklıkları Dört Halkalı Gemler

IB- Yanaklıkları üç Halkalı Gemler

IC —Yanaklıkları iki Halkalı Gemler

ID —Nor Areş Tipi Gemler

IE—Yanaklıkları Üzerinde Delikler Bulunan Gemler

II - Sabit Yanaklık Gemler

IIA —Yanaklıkları Düz Gemler

II B —Yanaklıkları Tasvirli Gemler

II C —Ağızlıkları üç Parçalı Gemler

III— Yanaklıksız (Kantarma) Gemler

IIIA—Burmalı Gemler

III B—Düz Gemler


Gemlerin Genel Özellikleri

Yukarıdaki tasnife göre, aslında genel olarak iki tip gem vardır: Yanaklıklı Gemler ve Kantarma Gemler. Kantarma gem, bir ağızlık ve uçlarında iki dizgin halkasından meydana gelir (şek. 42-44). Yanaklıklı gemlerde ağızlığın yani sıra, yanaklıklar vardır (şek. 1-41)

Ağızlık: Gemin, atin ağzının içinde bulunan kısmıdır. Ağızlık formu çok fazla bir değişiklik göstermez; ya düz çubuk formunda ya da çengel ve halka şeklinde birbirine geçmiş iki parçalı katlanan formda yapılırlar, iki parçalı katlanan tipteki ağızlıklar, bazen burmalı şekil gösterirler. Bir gurup gemlerin ağızlıkları birbirine geçmiş üç halkalıdır ve bu ağızlık halkaları üzerinde sivri olmayan dikenimsi çıkıntılar bulunmaktadır.

Yanaklık: Gemin ağızlık parçalarının yanlarında, atin ağzının dışında kalan kısımlarına denir.Yanaklıklara dizgin ve başlık kayışları bağlanır. Bu kayış bağlama özelliğinden dolay, yalaklıklar üzerinde delikler yahut halkalar bulunmaktadır. Yanaklıkların çeşitli tip ve süsleme özelliği gösteren şekillerine paralel olarak bu halka ve delikler de değişik formlar gösterir. Gemlerin yanaklık uzunlukları ortalama 15 cm. dir. Dizgin halkalar, dahil ağızlık genişlikleriyse 10-20 cm civarında değişir[ 2].

I—Hareketli Yanaklıklı Gemler

Bu gurubun gemlerinde Yanaklıklar, orta kısımlardaki boru şekilli delik sayesinde ağızlık çubukları üzerinde sağa ve sola rahatlıkla hareket etmekledir. Ancak ağızlığın dış halkaları (dizgin halkaları) geniş olduğundan yanaklıkların çıkması söz konusu değildir.

I A —Yanaklıkları Dört Halkalı Gemler

Bu gurubun gem yanaklıkları üzerinde İkişer halkalı ve iki gurup halinde dört tane başlık kayış halkası vardır. Bu gemlerin yanaklıkları üzerinde Urartukıralı Menua'nın ismini taşıyan birer kitabe bulunmaktadır.

Şekil 1: Erivan-Ermenistan Tarihi Müzesi, Env. no: 2010-77, bronz, Karmir Blur'da 1952 yılında bulunmuştur.

Bu gemin yanaklıkları düz çubuk formludur; uç kısımları sivri ve dışa dönüktür. Yanaklıkların ortası delik ve dışa doğru boru gibi biraz uzar. Bu kışımdan ağızlık çubukları geçer ve Yanaklıklar bu ağızlık çubukları üzerinde hareket edebilir. Her iki Yanaklık üzerinde başlık kayışlarının bağlanması İçin birbirine çok yakın, ikişerden dört tane küçük halka vardır. Gemin ağızlığı, düz çubuk formlu ve katlanan tiptedir. Ağızlık parçalan ortada çengel şeklinde halka oluşturarak birbirine takılmıştır. Ağızlık uçlarında geniş dizgin halkaları bulunmaktadır. Yamaklıklar üzerinde çivi yazısı ile ''SA ı Me-nu-a” okunmaktadır [3].

Şekil 2: Gaziantep Müzesi, Knv. no: 1.55.77, bronzca.g.: 20,3 cm. y.u: 170 dir.

Gemin ağızlığı düz çubuk formludur ve katlanan tiptedir. Ağızlığın çubukları ortada çengel şeklinde birer halka oluşturmuşlar ve birbirine takılmışlardır. Ağızlığın uçları muntazam yuvarlak halkalar şeklindedir. Yanaklıkları çubuk formludur ve ağızlık çubukları üzerinde hareket edebilir. Yaltaklıkların üzerinde başlık kayışlarının bağlanması için, birbirine çok yakın İkişerden dört tane halka bulunmaktadır. Her iki yanaklık üzerinde çivi yazısı ile SA 'Me-nu-a okunmaktadır[4].

Şekil 3: Adana Bölge Müzesi, Knv. no: (?) [5], bronz, y.u.: 17,3

Bir gemin, bir Yanaklık ve ağızlık çubuklarından birini oluşturmaktadır. Ağızlık çubuğunun uç kısmında bulunması gereken geni؛ dizgin halkası kaybolmuştur. Uçları hafif kıvrık olan düz çubuk formlu yanaklığın üzerinde ikişerden dört küçük başlık kayış halkası bulunmaktadır. Yanaklığın üzerinde Menua ismini taşıyan bir kitabeye rastlıyoruz.

Şekil 4: Adana Bölge Müzesi, Knv. no: (?) [6], bronz, a.g.: 11,2 cm. y.u.: 13,2 cm.

Şekil, bir gemin yan kısmına aittir. Bil- ağızlık çubuğu ve ucundaki dizgin halkası oldukça sağlam elegeçmiştir. Ancak yanaklığın uçları kırılmıştır. Yanaklık üzerinde İkişerden dört tane küçük başlık kayış halkası vardır. Bu halkaların arasında Menua isminin yeraldığı çivi yazılı kitabe bulunmaktadır.

Şekil 5: Elazığ Müzesi, Knv. no: 75.24.10, demir, y.u.: 1 7 cm. a.g.: 20,5 cm.

Bu demirden yapılmış gem oldukça paslıdır. Yukarda bahsedilen bronz gemlerin tıpkısıdır. Ancak belki de çok tahrip olduğundan kitabeye rastlanmamıştır. Yaltaklıklar üzerindeki dört başlık kayış halkası bariz, bir şekilde görülmektedir. Ancak bir yanaklık ucu kırıktır.

IB —Yanaklıkları üç Halkalı Gemler

Bu gurubun gemlerinde yataklıklar üzerinde üç başlık kayış halkası bulunmaktadır. Yine yanaklıklar üzerinde Urartukıralı .Menua'nın ismini taşıyan çivi yazılı birer kitabe bulunmaktadır.

Şekil 6: Van Bölge Müzesi, Env. no: 3.1.78, bronz, a.g.: 22,5 cm. y.u.: 10,5 cm.

Gemin ağızlığı iki parçalı katlanan tiptedir. Ağızlığın uçlarında muntazam yapılmış geniş dizgin halkaları bulunmaktadır. Yanaklıklar hafif yay şeklinde yapılmışlardır. Bu yanaklıklar, ağızlık çubukları üzerinde hareket edebilirler. Yanaklıklar üzerinde eşit aralıklarla dizilmiş üç tane başlık kayış halkası bulunur. Bu halkalar, gem atin ağzına yerleştirildiğinde üstte bulunacak şekilde yerleştirilmişlerdir. Bu durumda halkaların aksi istikametine, yani yanaklıkların alta gelen kısımlarına çivi yazılı birer kitabe kazınmıştır ve 'Me-nu-a-i-u-ri-is-hi yazısı okunmaktadır[7].

Şekil 7: Van Bölge Müzesi, Env. no: 3.2.1978, bronz, y.u.: 16,5 cm.

Üzerinde üç başlık kayış halkası bulunan bir gem yataklığıdır. Ortasından kırılmış, ancak tamir görmüştür. Yanaklık, ince uzun ve yay şeklindedir. Başlık kayış halkalarının bulunduğu kısmın aksi yönünde ise 'Me-nu-a-i-ü-ri-is-hi” çivi yazısı vardır[8].

Şekil 8: Yurt dışında özel bir koleksiyondadır. (Doğu Anadolu'dan) bronz, y.u.: 16,6 cm.

Bu gemin ağızlığı katlanan tiptedir. Yanaklıkları hafif yay şeklinde ve ağızlık çubukları üzerinde hareket edebilir durumdadır. Yanaklık üzerinde üç başlık kayış halkası ve bunların aksi yönünde ise yani alt yüzlerinde ,Me- nu-a-i-ü-ri-is-hi” çivi yazısı bulunmaktadır[9].

Şekil 9: Yurt dışında özel bir koleksiyondadır. (Doğu Anadolu'dan) bronz ve demir, y.u.: 17 cm.

Bir gemin yan kısmını oluşturmaktadır. Ağız parçası demirden yapılmıştır. Ağızlığın İç halkası aşınarak kaybolmuştur. Yanaklık ise bronz ve oldukça sağlamdır. Yay şeklindeki yanaklık üzerinde üç başlık kayış halkası bulunmaktadır. Yanaklık üzerindeki çivi yazılı kitabede, 'Me-nu-a- i-ü-ri-is-hi” okunmaktadır[10].

Şekil 10: Yurt dışında özel bir kolleksiyondadır. Bronz, y.u.: 14 cm. y. çapı: 1,4 cm dir.

Bir gemin iki yanaklığından ibarettir. Yanaklıklar düz çubuk şeklindedir, üzerinde üçer tane döküm başlık kayış halkası bulunmaktadır.

Buradaki yanaklıkların diğerlerinden farklı olarak uçları küt ve tamamen düzdür, kesiti yarım daire formundadır. Yanaklıklar üzerinde u-ri-x-is-he Me-nu-a-i çivi yazısı okunmaktadır[11].

IC — Yanaklıkları İki Halkalı Gemler

Bu gurubun gem yanaklıkları üzerinde eşit aralıklı iki başlık kayış halkası bulunmaktadır.

Şekil 11: Elazığ Müzesi, Env. no: 85. TMKC 1.22, bronz, y.u.: 17 cm.

Bir gemin yarı kısmıdır (Ağızlık çubuğunun bir parçası ile bir yanaklıktan ibarettir.)Yanaklığın uçları yay gibi hafif kıvrıktır, dört ve üç halkalı ve kitabeti gemlerin yaltaklıklarına çok benzemektedir. Yanaklık üzerinde iki tane başlık kayış halkası vardır. Ağızlığın dizgin halkası ve katlanan çubuklardan birisi sağlam, ancak ucundaki çengel yahut halka kırıktır.

Şekil 12: Philadelphia Üniversity Museum (Doğu Anadolu’dan), Env. no: UM. 67.39.28, bronz, y.u.: 15 cm. a.g.: 22 cm.

Gemin yanaklıkları düzdür, uçlarına yakın kısımlarında iki başlık kayış halkası bulunmaktadır. Yanaklığın ortasında ağızlık çubuğunun geçtiği dışa doğru borumsu bir çıkıntı vardır. Ağızlık çubukları düzdür, ortada çengel şeklinde birbirine takılmıştır. Ağızlığın dizgin halkası yanında üç bilezik (set) vardır[12].

Şekil 13: Elazığ Müzesi, Env. no: 75.16.17-18 bronz, y.u.: 16,5 cm. (her biri)

Bir çift gem yaltaklığıdır. Yanaklıklar üzerinde iki başlık kayış halkası vardır. Bu halkalar, yukarıdaki gem yanaklıkları üzerinde görülen yuvarlak şekilli halkaların aksine yarım daire şeklindedir.Yanaklıklar, yukarıdakiler- de olduğu gibi, hafif yay şeklinde olmakla birlikte, ortasında bulunan ve ağızlığın geçmesine yarayan delik, dikdörtgen biçimlidir.

Şekil 14: Gaziantep Müzesi, Env. no: (?), bronz-demir, y.u.: 13,3 cm.

Tek yanaklıktan ibarettir. Formu yay şeklinde eğridir; uçları mantar biçimlidir. Yanaklık ortasındaki delik paslıdır. Bu kalıntıya göre bu gemin ağızlığı demirden yapılmış olmalıdır. Yanaklık üzerinde yarım daire şeklinde iki halka bulunmaktadır. Bir halka ile mantar biçimli uç arasında incise çizgilerle yapılmış zikzak bezemeler görülür.

Şekil 15: Gaziantep Müzesi, Env. no: (?), bronz-demir, y.u.: 10,5 cm (kırıktır).

Bir gem yanaklığıdır. Bir ucu kırık olan bu yanaklığın sağlam tarafının ucu, mantar biçimlidir. Yanaklık, yay şeklindedir, üzerinde orta kısmı daire şeklinde olan iki başlık kayış halkası bulunmaktadır. Bu halkalardan birisi ortasından kırılmıştır. Sağlam halka ile mantar biçimli uç arasında, incise çizgili zikzak bezemeler vardır.

Bu Yanaklıklarla birlikte müzeye getirilmiş olan bir halkanın bu gem yaltaklıklarından birinin dizgin halkası olması ihtimali vardır. Bu halkanın içerisinde demir ağızlığın uç kısmı yerleştirilmiştir; kırılan ağızlık ucu burada perçinlenmiş durumdadır.

ID—Nor-Areş Tipi Gemler

Bu gurupta tek örnekle incelediğimiz Urartugemindeki yanaklıklar üzerinde, başlık kayışları için halka yerine delikler açılmıştır.

Şekil 16: Nor-Areş (Erebuni) mezarlığının 1. gömüsünde bulun­muştur [13].

Bu gemin iki düz çubuk formlu yanaklarından birinin bir ucu kırıktır. Dışa doğru hafif yay şeklinde olan yanaklıkların uçları yarım küre (mantar) şeklindedir. Yanaklıklar üzerinde başlık kayışları için ikişer delik vardır. Bu deliklerin bulunduğu kısımlar, normal yanaklık bünyesinden biraz daha geniştir. Yanaklıkların ortasından ağızlık çubukları geçer; kalınca bir tel halindeki bu çubuklar ortada çengel şeklinde birbirine bağlanmıştır. Ağızlığın dıştaki uçlarında geniş dizgin halkaları vardır; ancak birisi kırılmış ve kaybolmuştur. Yanaklıklar, bu ağızlık çubukları üzerinde hareketlidir.

IE — Yanaklıkları Üzerinde Delikler Bulunan Gemler

Bu tür gemlerin bugüne kadar sadece Yanaklıkları ele geçmiştir. Ağızlık kısımları yoktur. Muhtemelen bu tür gemlerin ağızlıklarının, metal değil, belki de deri, sırım yahut da kalın ipler şeklinde olduğu düşünülmektedir[14]. Bu tür gem Yanaklıkları üzerinde eşit aralıklı ve aynı yönde üç delik bulunur. Bunlardan ortadaki ağızlık, yanlardakiler ise başlık kayışları için yapılmış olmalıdır. Yanaklık üst uçları da, geometrik ya da stilize hayvan başlan gibi değişik şekiller gösterir.

Şekil 17: Elazığ Müzesi, Env. no: 75.16.15-16, bronz, y.u.: 17 cm.

Bir çift gem yanaklığıdır. Yanaklıkların üst kısımları eğridir, uç kısımları ise yuvarlak şekillidir. Ancak bu yuvarlak kısmın yanlarında

birkaç mm.lik kalınlığı bulunan daire şeklinde bir plastik süsleme görülür. Yanaklıkların gövdeleri üç boğumludur, boğumların üzerinde dikdörtgen şekilli üç delik bulunur. Alt kısmı ise çubuk şeklinde uzanır.

Şekil 18: Elazığ Müzesi, Env. no: 76.5.120, bronz, y.u.: 18,8 cm.

Bir gem yamaklığıdır. Yanaklık genel olarak fazla eğri olmayan bir yay şeklindedir, üst ucundaki yuvarlak şekilli kısmın yanlarında helezonik bir süsleme vardır. Gövde üzerinde üç boğum ve boğumlar üzerinde ise dikdörtgen şekilli üç delik yeralır.

Şekil 19: Elazığ Müzesi, Env. no: 76.18.188-189 demir, y.u.: 19,2 ve 19,8 cm.

Bir çift gem yanaklığıdır. Bu yanaklıklar ince levha şeklindedir, üst kısımları eğri ve yuvarlak şekillidir. Ancak herhangi bir süsleme ve plastiki durum yoktur. Gövde üzerinde dikdörtgen şekilli üç delik vardır. Ortadaki delik daha küçüktür.

Şekil 20: Philadelpiha University Museum, Env. no: UM 67.39.32 bronz, 17-18 cm. (Doğu Anadolu'dan)

Bir çift gem yanaklığıdır. Yanaklığın üst kısmı eğri ve uçları stilize hayvan başı şeklindedir. Yamaklık üzerindeki üç boğum ortasında elips formlu delikler bulunur [15].

Şekil 21: Philadelphia University Museum, Env. no: 67.39.33 bronz, 16 cm. (Doğu Anadolu'dan)

Bir gem yamaklığıdır, iki ucu dikdörtgen kesitlidir. Yanaklık üzerindeki boğumlar ve ortadaki delikler yuvarlaktır[16].

YORUM

Yukarıdaki tasnifte görüldüğü üzere, “Hareketli Yanaklıklı Gemler" gurubundaki yanaklıkları dört ve üç halkalı gemlerin en önemli özelliklerinden birisi, yanaklıklar üzerinde çivi yazılı bir kitabenin bulunmasıdır.

IA gurubundaki yani yanaklıkları dört halkalı gemlerin ortak özellikleri, yanaklıkları üzerinde SA ı Me-nu-a çivi yazısının bulunması[17]ve başlık kayış halkalarının birbirine çok yakın ikişerden dört tane

olmasıdır. Bu halkalar ağızlık dizgin halkalarıyla ayni yöndedir. Ancak şek. 5'teki Elazığ müzesinde bulunan demir gem üzerinde kitabe görülmemekte­dir (belki de çok tahrip olduğu İçin).

1 B gurubundaki (yalaklıkları üç halkalı gemler) gemlerin yanaklıkları üzerinde ise 1Me-nu-a-i u-ri-iş-hi kitabesi yer almaktadır [18]. Ayrıca bu gem Yanaklıkları üzerindeki başlık kayış halkaları, dizgin halkasına dik ve eşit aralıklı olup üç tanedir. Gropp, Martirosyan tarafından erken Urartu Dönemine (İ.Ö. 9-8. yy) tarihlendirilen Sevan Gölü yakınındaki Astxadzor'da bulunmuş üç başlık kayış halkalı bir gemden bahseder ve çizimini verir[19]. Yanaklıkları levha şekilli bu gemin ağızlıkları üzerindeki bilezikler (setler), yanaklığın ortaya doğru kaymasını önler. Belki de bu şekliyle sabit yanaklıklı gemlerin bir prototipi niteliğindedir (şek. 22).

I C Gurubunda (Yaltaklıklarında İkişer halka bulunanlar) yeralan gemlerin Yanaklıkları üzerinde kitabelere rastlanmamıştır. Ancak bunlar, esas itibariyle kitabeli Menua Dönemi gemlerin özelliklerine sahiptirler. Bu gurubun ilk iki geminin Yanaklıklarındaki halkalar, kitabeli Menua Dönemi gemlerindekilere, daha sonraki gemlerin Yanaklıklarındaki halkalar ise, II. ana gurupta göreceğimiz Sardur Dönemi gemlerinin başlık kayış halkalarına benzemektedir. Bu arada şek. 13'deki yataklıkların ağızlık deliğine bakılırsa, bunun, yuvarlak şekilli madeni bir ağızlığın geçemiyeceği kadar dar ve dikdörtgen şekilli olduğu görülür. Bu gemin ağızlığı sırım veya ip türünden olmalıdır. Bu gem Yanaklıklarım “Yanaklıkları üzerinde Delikler Bulunan Gemler” gurubuna geçiş dönemine tarihlendirebiliriz kanaatindeyim.

Menua Dönemi at gemleri, tespit edebildiğimiz kadarıyla Urartularda en eski gem örnekleridir, 1.0.9. yüzyılda Asur gemlerindeki Yanaklıkları, çift yüzlü balta şekildeyken, Yanaklıklarını Menua Dönemi gem Yanaklıkları gibi çubuk formunda yapılması, Tiglatpilesar III (İ.Ö. 745-727) ve Sargon II (İ.Ö. 721-705) Dönemlerinde görülür[20] . Anderson’un da bahsettiği gibi [21], İ.Ö. 8. yy'ın sonundan önce görülmeye başlayan, önceleri dikdörtgen şeklindeyken, sonraları yarim ay şeklinde kıvrık yapılmış olan Asur gem Yanaklıklarım, biz daha önce İ.Ö. 9. yy'ın sonunda Urartu'da Menua Döneminde görüyoruz. Eğer bu tipin İ.Ö. 800 yıllarından itibaren görüldüğü düşünülecek olursa, en eski örnekler, belki hatta bu tarihten önce yapılmaya başlamış olan Menua Dönemi gemleridir.

Menua Döneminin ilk gurup gemlerinde, her yaltaklıkta ikişerden dört tane başlık kayış halkası varken, ikinci gurup gem yanaklıklarında bu halkaların sayısı üçe inmiştir. Ayrıca başlık kayış halkalarının daha rahat bağlanabilmesi için halkalar ilk gurupta olduğu gibi yanaklığın yanında değil, üst kısmına alınmıştır. Üçüncü gurupta ise gem yanaklıklarında bu halkaların sayısı ikiye inmiş ve halkalar yine yanaklığın üst kısmında yer almıştır. Daha sonraki dönemlerde yapılmış gem yanaklıkları üzerinde dört yahut üç başlık kayış halkası görülmemektedir. Buna göre, bu halkaların Menua Döneminde azalması, bir gelişme özelliğidir.

1 C gurubu içinde zikrettiğimiz ilk iki gemin, kitabeli Menua Dönemi gemlerinin çok yakın benzeri olduğuna değinmiştik. Aynı gurup içinde Gaziantep gem yaltaklıklarındaki halkalar biraz değişik bir formda olmalarına rağmen, bu gem Yanaklıklarıyla birlikte müzeye getirilen ve muhtemelen bu yanaklıklardan birisine ait olan dizgin halkası, Menua Dönemi gem dizgin halkalarının tıpkısıdır. Keza yanaklıkların ortasında ağızlığın geçmesine yarayan dışa doğru boru gibi uzama yapan delik, yine Menua Dönemi gem yaltaklıklarının ağızlık deliğine çok benzemektedir. Başlık kayış halkalarının kitabeli Menua Dönemi gem halkalarına göre azalması ve bu dönem gemlerine benzemesi bu Gaziantep gem yanaklıklarının, muhtemelen Menua Dönemi gemlerinden hemen sonra yapılmış olduğunu düşündürüyor.

I C gurubu gemlerine benzeyen bir gem, Kuzey Kafkasya’da Kabarda Beşdağ Bölgesinde bulunmuştur. Ancak bu gem Krupnov tarafından 11-8. yy gibi geniş bir döneme tarihlendirilmiştir [22].

Gaziantep'teki gem yanaklıklarının çok yakın bir benzeri, Batı Gürcistan’da Zekari iskân yerinde bulunmuştur[23] Yine Gürcistan'da Atskhurı (Açkuri) iskân yerinde bulunan bir gem parçasının kayış halkaları ve bir açı teşkil eden yanaklıkları, Gaziantep gem yanaklıklarına çok benzer. Ancak bu yanaklık, sabit yaltaklıklı bir geme aittir[24].

Gaziantep gem yanaklıkları uçlarının mantar biçiminde olduğunu belirtmiştik. Anderson bu tür yanaklık uçlarını phallus’a benzetmektedir ve hızlı koşan bir aygırın timsali olarak nitelemektedir[25]. Boğazköy II. tabakada bir Frig evinde bir at gemi bulunmuştur[26]. Bu gemin yanaklık uçları da mantar şeklindedir. Ancak bu Yanaklıkların üst kısımları dışa dönük, alt kısmı ise düzdür. Yanaklıklar üzerinde ikişer başlık kayış halkası vardır. Fakat ağızlıkları yanaklıklara bağlayan çengelli halkaların eğri ve mantar formlu çubuklarına Urartularda rastlamak mümkün olmamıştır.

Genel olarak I C gurubu gemlerine benzeyen bronzdan yapılmış bir başka gem, Azerbeycanda Hasanlu’da bulunmuş olup Tahran Müzesindedir[27]. Fakat Ghirshman’ın yayınında çok kötü bir resim verilmiştir. Bundan dolayı bu gemi tam detaylı bilmiyorsak da yanaklıklar üzerinde ikişer tane başlık kayış halkaları görülmektedir. Yine bu son gurubumuzdaki gemlere benzeyen bir gurup Luristan gemi, Amerika ve Avrupa müzelerine dağılmıştır [28].

I D gurubunda tek örnekle incelediğimiz Nor-Areş gemi, yukarıda bahsettiğimiz hareketli Yanaklıklı gemlere benzemekle birlikte, farklı olarak başlık kayış halkaları (delikleri), yanaklıklara ekli halkalar halinde değil, yanaklıklar üzerinde delikler şeklindedir. Yanaklık uçları Gaziantep gem Yanaklıklarında olduğu gibi mantar şeklindedir. Terenojkin, bu gemin bulunduğu mezarlığı İ.Ö. 8. yy’a tarihlendirmiştir [29]. Azarpay’a göre bu gem İ.Ö. 8. yy’dan sonraya tarihlenmelidir[30]. Nor-Areş’te bulunan bu gemin en yakın benzeri Kafkasya'da Gürcistan Bölgesindeki Tak Kilise’de bulunmuştur[31]. Yanaklıkları hareketli, uçları yuvarlak şekilli olan bu Tak Kilise geminin (şek. 23) dizgin halkaları da enli şerit halindedir.

Tak Kilise’de ayrıca mızrakların arka ucuna takılan tunç parçalar da bulunmuştur[32]. Bunlardan biri Tiflis yakınında Musi Yeri’nde bulunmuş bir parçaya[33], diğeri de Beştaşhani’de bulunmuş olan bir örneğe çok benzer[34]. Musi Yeri ve Beştaşhani’de bulunmuş iğnelerin de çok yakın benzerleri Urartular'da vardır. Bunlar İ.Ö. 7. yy’a tarihlenmiştir [35]. Yine Tak Kilise’de bulunmuş bir diğerinin [36]çok yakın benzerleri, Baki Öğün tarafından kazılan Patnos yakınındaki Urartu mezarlarında[37], Tepe Sialk [38] ve Musi Yeri’nde[39] bulunmuştur.

Nor Areş ve Tak Kilise gemlerine benzer bir seri gemler, Transkafkasya’da Paradiesfestung [40]ve Mingeçaur Kurganlarında [41]elde edilmiştir. Bu gemlerin düz çubuk şeklinde yanaklıkları ve katlanan tipte ağızlıkları vardır. Yanaklık uçları düğme şeklindedir. Yanaktık uçlarına yakın kısımlarda ortadaki deliğe dikey yönde birer delik açılmıştır. Bunlar başlık kayışlarının bağlanması için yapılmıştır. Aralarında sadece detaylarıyla ayrılan bu gemlerin bulunduğu kurganlar, Mingeçaur ile ilgili eserler yazan yazarlara göre, Merkezi Kafkasyanın Geç Bronz Çağına tarihlendirilmişlerdir[42]. Ancak Terenojkin, Mingeçaur Kurganlarını burada ortaya çıkan çok sayıdaki demir eşyaya ve bunlar arasından bazılarının İskit eserleriyle olan benzerliklerine dayanarak İ.Ö. 7. yy.’ın II. yarısına tarihlendirmiştir[43].

Mingeçaur I ve II nolu kurganlarda ortaya çıkan bu gemlere benzer bazı gemler, Mingeçaur kurganlarından daha erken bir devre tarihlenen Arçadzor kurganlarında da bulumuştur[44]. Terenojkin, Martirosyan’ın Arçadzor kurganlarından daha eski kurganlarda bu cins gemlere rastlanmadığını yazdığını bildirmektedir[45]. Yine Terenojkin, Kuftin’in Asur ve Urartu çevresindeki bu cins gemleri İ.Ö. 9. ve kısmen de 8. yy.’a tarihlendirdiğini yazmaktadır[46]. Bu durumda Mingeçaur ve Arçadzor tipi gemlerin İ.O. 8-7. yy.’da Urartuların Kafkasya’da hakimiyet kurdukları devirde görüldüklerini düşünmek daha akla yakındır[47]. Nitekim Azarpay düz yanaklı olmaları bakımından Mingeçaur gemlerine “İ.Ö. 7. yy’a yakın bir tarihten olmalıdır” demektedir[48].

Öte yandan gerek Tak Kilise buluntuları, gerekse Baki Öğün tarafından İ.Ö. 8. yy’ın son çeyreği veya 700 yıllarına tarihlenen Nor- Areş’teki fibula[49], bu yerlerde bulunmuş olan mezarların, daha büyük ihtimalle İ.Ö. 8. yy’ın II. yarısından olduklarını göstermektedir. Yanaklık uçlarıyla Gaziantep gem yanaklıklarına benzeyen Nor Areş geminin eski gelenekte yapılmış olduğunu, yahut da İ.Ö. 9. ve 8. yy’da yaygın kullanımı olan hareketli Yanaklıklı gemlerin daha sonraki yıllarda da kullanılmış olabileceğini söyleyebiliriz.

IE Gurubundaki gemlerin bugüne kadar sadece yanaklıkları ele geçmiştir. Yukarıda deskripsiyonları verilen gem yanaklıklarıNIn benzen diğer yanaklıklar ise Mainz, Römisch-Germanischen Zentral Museum [50]ve München, Praehistorische Staatsammlung'da [51]bulunmaktadır.

Üzerinde üç delik bulunan gem yanaklıklarına Rusya’da Milskoy Bozkırındaki Maliy Kurganında, değişik türden eşyalar arasında rastlıyoruz. Terenojkin, Jessen’in aynı mezardaki üç kanatlı bronz ok ucuna bakarak bu kurganı İ.Ö. 7. yy’ın II. yarısına tarihlendirdiğini yazmaktadır [52]. Bu ok uçları î.ö. 7. yy ve kısmen de 6. yy eski ok çubuğu için karakteristikdir. Fakat bu İskit ok uçlarından birisi, Boğazköy II a tabakasında bulunmuştur [53]. Daha başka ok uçları yine Boğazköy’de II a ve I b tabakalarında ele geçmiştir[54]. Bu kovanlı ok uçlarının en eskileri, Boğazköy’de bulunan örneklerdir; bu örneklerden anlaşılacağı üzere, kovanı dışarı doğru olanlar erken örneklerdir. Bu örnekler İ.Ö. 7. yy.’ın başları ve daha muhtemel olarak 7. yy. in II. çeyreğinden ve 6. yy.’dandır. Boğazköy II a’nın tarihi İ.Ö. 650 yıllarından önce olduğuna göre, İskitler’in hiç olmazsa Anadolu'ya gelmeden en az 10 yıl kendi memleketlerinde bu ok uçlarını kullandıklarını da düşünecek olursak, Maliy Kurganı ve buradaki gem ve gem yanaklıklarını İ.Ö. 7. yy’ın ilk yarısına tarihlendirmemiz mümkündür. Aynı şekilde Kafkasya’da Mingeçaur kurganlarında ve Japotin Kemens Köyü yakınında 524 nolu Kurganda bulunan zengin eşyalar yanında kantarma gem ve bazı gem yanaklıkları ele geçmiştir.

524 nolu kurgandaki gem yanaklıkları çubuk formludur. Üzerlerinde başlık kayışları ve ağızlık için üçer delik vardır. Yanaklıkların bir ucu sivrice, diğer ucu şişkindir. Bu mezardaki diğer eşyaya ve özellikle üç kanatlı ok ucuna bakarak Terenojkin, bu kurganı Î.Ö. 7. yy’ın II. yarısına tarihlendirmektedir [55].

Keza bu tür gem yanaklıkların îran platolarındaki merkezlerde ve Luristan Bölgesinde[56]yaygın şekilde rastlandığını biliyoruz. Luristan'da ele geçen bir çift gem yanaklığının uçlarında stilize kuş tasviri vardır. İran’daki diğer gem yanaklıklarından bir kısmı Tepe Sialk B nekropolünde 15 nolu mezarda bulunmuştur. Bunların bir tarafı sivrice, diğer tarafı eğik ve ucu topuzludur. Bu gem yanaklıklarının muhtemelen İ.Ö. 8. yy sonlarından daha eski olamayacakları, bu mezarda bulunan malzemeden anlaşılmaktadır. Öte yandan Bochmer’in Tepe Sialk mezarları için verdiği 820-670 tarihini[57], Baki Öğün biraz değiştirmekte, başlangıcının İ.Ö. 750’den pek fazla erken olamayacağını, sonunun ise 650 yıllarına kadar indirilebileceğini düşünmektedir[58]. Nitekim bu mezarların sona erdiği tarih konusunda Dyson da aynı kanıdadır[59] . Yine aynı şekilde Terenojkin de bu mezarlar için, Î.Ö. 7. yy’ın 11. yarısından daha geç değil, demektedir[60].

Böylece Vanden Berghc ve de Meyer’in Î.Ö. 8-7. yy. gibi geniş bir tarihe verdikleri München ve Mainz müzesindeki gem Yanaklıklarını ve bu gurubumuzdaki eserler İ.Ö. 7. yy’a tarihlendirilmiş olmaktadır.

II—Sabit Yanaklıklı Gemler

Sabit yanaklıklı gemler gurubunda, gemin ağızlığı ile yaltaklıklar biribirine perçinlenmiş, yahut da ağızlık parçalarıyla yanaklıklar birlikte dökülmüşlerdir. Gemlerin bu durumu, kullanımda kolaylık sağlamaktadır. Muhtemelen sabit yanaklıklı gemler, bir stil gelişimini müteakip hareketli Yanaklıklı gemlerden sonra kullanılmışlardır. Bu tip gemlerin ağızlıkları ya katlanan formda burmalı veya üzeri dikenlidir; yahut da birbirine geçmeli üç büyük halka ağızlığı meydana getirmiştir.

Bu gurubun içinde, kitabeli olan II. Sardur Dönemi gemlerini[61]ve Yanaklık uçları hayvan başlan ve uzuvlarıyla süslenmiş II. Argişti Dönemi gemlerini görüyoruz.

II A — Yanaklıkları Düz Gemler

Bu guruptaki gemlerin yanaklıkları düz ve eski gelenekte diyebileceği­miz şekilde, yani Menua Dönemi gemlerinin yanaklıklarına çok benzer.

Şekil 24: Karmir Blur’da bulunmuş-Leningrad Ermitage Müzesi Env. no: K. 395, bronz, y.u. 17 cm[62].

Bir gemin iki yanaklığıdır. Yanaklıkların uçları hafif sivri ve dışa dönüktür. Yanaklıklar bronzdan, ağızlık İse muhtemelen demirden olmalıydı. Çünkü çürüyüp kaybolmuş olan demir ağızlığın izleri yanaklıklar üzerinde görülür. Yanaklıklar üzerindeki dizgin halkaları da tahrip olmuştur. Yanaklık üzerinde II. Sardur Dönemine ait olduğunu belirten bir kitabesi vardır.

Şekil 25: Adana Bölge Müzesi-bronz-demir, y.u. 18 cm a.g. 19 cm

Gemin yanaklıkları bronzdan yapılmıştır; uçları hafif sivri ve dışa dönüktür. Ağızlık çubukları burmalıdır ve kısmen tahrip olmuştur. Yanaklığın yan kısımlarında, yani ağızlık uçlarında dizgin halkaları vardır.Yanaklıkların üst yüzeyinde ve uçlara yakın kısımlarda başlık kayışlarının bağlandığı iki küçük halka, alt yüzlerinde ise Urartu çivi yazılı kitabe (sardur’a ait) bulunur[63].

Şekil 26: Adana Bölge Müzesi, bronz-demir, y.u. 18 cm a.g. 19 cm.

Bu gemin ağızlık ve yanaklıkları birbirine kaynamıştır. Ağızlık burmalı, katlanan formlu ve demirden yapılmıştır. Yanaklıklar ise bronzdandır ve birisinin yarısı noksandır. Yanaklıkların ortasında ve yan kısımlarında geniş dizgin halkaları bulunur. Dizgin halkalarının her iki tarafında ve dizgin halkalarına dik olarak yapılmış birer başlık kayış halkası vardır. Her iki yanaklığın alt yüzeyinde ise çivi yazılı kitabe (sardur'a ait) kazınmıştır[ 64].

Şekil 27: Elazığ Müzesi, Env. no: 85. t .20 demir, y.u. 21 cm. a.g. 20 cm.

Gemin Yanaklıkları Menua Dönemi gem yaltaklıklarına benzer, hafif yay biçimindedir ve uçları gittikçe sivrilir.Yanaklığın ortasında büyük bir dizgin halkası, yanlarında ise iki küçük başlık kayış halkası bulunmaktadır. Ağızlık burmalı ve katlanan tiptedir. Ağızlık çubuklarından birisinin ortadaki halkası çürüyüp kaybolmuştur.

Şekil 28: Elazığ Müzesi, Env. no: 85.1.21 demir, y.u. 21 cm. a.g. 21,5 cm.

Bu gemin yanaklık uçları, dışa doğru dönük ve yay şeklindedir. Yanaklık ortalarında yer alan dizgin halkaları yuvarlak şekillidir, fazla büyük değildir. Yanaklıklar üzerinde dikdörtgen biçimli ikişer başlık kayış halkası vardır. Ağızlık düz çubuklar halinde ve katlanan tiptedir.

Şekil 29: Elazığ Müzesi, Env. no: 76.18.205 demir, y.u. 17 cm. a.g. 19,5 cm.

Bu gemin yanaklık uçları mantar formludur (konik şekilli). Yanaklıklar üzerindeki başlık kayış delikleri dörtgen şekillidir. Bu deliklerin bulunduğu yanaklık gövdesindeki kısımlar, biraz genişlemiştir. Ağızlık ise burmalı katlanan tiptedir.Dizgin halkaları geniş ve yuvarlaktır. Ağızlığın ortasındaki birbirine geçen halkalar tahrip olmuştur.

Şekil 30: Elazığ Müzesi, Env. no: 76.18.203 demir, y.u. 19 cm. a.g. 22 cm.

Bu gem çok paslıdır ve oldukça tahrip olmuştur. Yanaklıklar yay şeklindedir, uçları mantar formludur (konik şekilli). Yanaklık gövdesi üzerinde bulunan ikişer başlık kayış deliğinin bulunduğu kısımlar biraz geniş tutulmuş, delikler ise dikdörtgen şekilde yapılmıştır. Ağızlık, burmalı çubuklardan oluşur, katlanan tiptedir. Dizgin halkaları geniş ve yuvarlak şekillidir. Bir dizgin halkası kırıktır.

II B — Yanaklıkları Tasvirli Gemler

Sabit yanaklıklı gemlerin ikinci gurubunu, yanaklık uçlarında zoomorf başların (at, boğa ve kuş protondan) görüldüğü gemler teşkil etmektedir.

Şekil 31: Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Env. no: 13203 Altıntepe III nolu oda mezar, bronz, y.u. 16 cm. a.g. 21,5 cm.

Bu gemin ağızlığının katlanan formda ve burmalı olduğunu görüyoruz. Ağızlık parçalan yanaklıklara sabit bir şekilde bağlıdır. Yanaklıklar ise ince uzundur; birer ucunda at, diğer ucunda boğa protomları tasvir edilmiştir. At başlarının iri gözleri, düz ve dalgalı hatlarla belirtilmiş yeleleri vardır. Boğa protomları, alındaki tüyleriyle karakterize edilen baş ve boyun kıvrımının bittiği yerde, iki yanda kazıma çizgi tekniğiyle yapılmış, geriye kıvrılmış durumda tek bir boğa bacağı ve ayağı ile belirtilmiştir. Yanaklıkların ortasında büyükçe dizgin halkaları vardır. Başlık kayış halkaları ise Yanaklık bünyesi üzerinde ikişer tane ince uzun yarıklar şeklindedir[65].

Şekil 32: Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Env. no: 99.56.64 Altıntepe III nolu Mezar, bronz, y.u. 15 cm.

Bu gemin yanaktık uçlarının her birinde bir kartal protomu tasvir edilmiştir. Kartalların boynu zarif bir şekilde kıvrılmış ve çengel şeklinde bir gaga ile son bulmuştur. Kartalların gözlerini, kazıma tekniğiyle yapılmış, tek merkezli üç halka çevreler[66].

II C— Ağızlıkları üç Parçalı Gemler

Bu tip gemlerin ağızlıkları ve yanaklıkları birlikte dökülmüştür. Üç parçalı olan ağızlığın yanlardaki parçaları yanaklığa ekli, ortadaki parça ise bu iki sabit ağızlık parçasını birbirine bağlamaktadır.

Şekil 33: Adana Bölge Müzesi, Env. no: 1975 77. grup, bronz, y.u. 20,5 cm, a.g. 10 cm.

Bir gemin yanaklığı ve bir ağızlık parçasından oluşmuştur. Bunda ağızlık kısmının bir parçasıyla, dizgin halkası ve Yanaklık birlikte dökülmüştür. Yanaklık uçlarından birisi boğa (?) toynağı, diğeri ise mantar şeklinde tasvir edilmiştir. Toynağın tabanında uzun bir çentik vardır. Tırnağın üzerinde ayrı bir çentik vardır. Bundan dolayı bu toynak boğa toynağı olmalıdır. Yanaklık yay şeklindedir. Yanaklığın genişlediği ortaya yakın kısımlarında başlık kayışları için iki düzgün delik açılmıştır. Dizgin halkası yuvarlak formludur. Gemin ağızlık kısmım oluşturan halkalardan birisi, kalın bir eklenti ile yanaklığa bağlıdır. Bu bağlantı parçası üzerinde dikenimsi çıkıntılar vardır.

Şekil 34: Adana Bölge Müzesi, Env. no: 1975 yılı 77، gurup bronz, y.u. 18 cm. a.g. 10 cm.

Bir gemin yaltaklığı ve bir ağızlık parçasından oluşmuştur. Bu parçalar birlikte dökülmüşlerdir. Bu yanaklığın uçlarından birisi toynak şeklinde tasvir edilmiştir. Yanaklığın diğer ucu kırıktır. Muhtemelen bundan önceki şekilde görüldüğü gibi mantar tasvir edilmiştir. Ağızlık halkası yaltaklığa ekli ve üzeri dikenlidir. Yanaklık üzerinde başlık kayışları için muntazam iki delik açılmıştır.

YORUM

Bu incelememizde deskripsiyonunu yaptığımız II A gurubu gemlerden Adana Bölge Müzesinde bulunan iki gem ile 1954 yılında Karmir Blur’da 48 nolu odada bulunmuş ve çeşitli yerlerde yayınlanmış olan yaltaklıklar Sardur kitabetidirler. Bu gemler hem şekil yönünden, hem de başlık kayış halkalarının biçimlendirilmesi yönünden Menua Dönemi II. gurup gemlerine çok benzerler. Ancak şekillerde de görüldüğü gibi, bu Sardur Dönemi gemlerinde ikişer başlık kayış halkası bulunmaktadır. Yanaklıklardaki kitabeler Menua Dönemi gemlerinde olduğu gibi halkaların bulunduğu kısmın aksi yönündedir. Bu gemlerin ağızlıkları da burmalı çubuklar şeklindedir.

II A gurubu içinde incelediğimiz, kitabeli II. Sardur Dönemi gemlerine benzeyen ve bundan dolayı muhtemelen aynı döneme tarihlendirilebileceğini düşündüğümüz, iki gem, bunlardan farklı olarak tamamen demirden yapılmışlardır ve kitabesizdirler. Birbirlerine çok benzeyen bu gemlerin ağızlıkları birinde burmalı diğerinde ise düz. çubuklar şeklindedir. Başlık kayış halkaları da ilk gemde yuvarlak şekilli olduğu halde diğerinde dörtgen şekillidir. Bu iki gemin yaltaklıklarındaki halkaların bağlantısı, Yanaklıklarında dört halka bulunan Menua Dönemi 1. gurup gemlerinde olduğu gibi, dizgin halkasıyla aynı yöndedirler.

Ayrıca bu gurup içinde iki örnekle belirtilmiş birbirinin aynı bir gurup gem, Elazığ Müzesine satın alma yoluyla kazandırılmıştır. Bu gurup gemlerin tamamı demirdendir, yanaklık uçları mantar veya konik şekillidir. Yanaklıklar üzerinde bulunan ve başlık kayışlarının bağlanmasına yarayan delikler dikdörtgen şekillidirler.

Bilindiği gibi hareketli yaltaklıklı gemler, Transkafkasya’da Geç Bronz. Çağı denen evrede ve sonraki yıllarda görülen çok yaygın bir tiptir. II A gurubu içinde zikrettiğimiz yaltaklıkları düz ve sabit gemler, daha geç devirlerde yapılmış, genellikle İ.Ö. 8. yy’ın ortasından itibaren Transkafkasya ve Asur’da görülen ağızlık ve yanaklık parçalan birlikte dökülmüş gemlerle Urartularda Menua Dönemi gem tipini birleştiren bir ara tiptir.

Altıntepe'deki Urartu mezarlarında bulunmuş, yanaklık uçları at, boğa ve kartal protomlarıyla süslenmiş II B gurubu İçinde incelediğimiz gemlerin tarihi, büyük bir ihtimalle II. Argişti Dönemine (İ.Ö. 713-685) verilmektedir [67]. Yanaklık uçları hayvan protomu şeklinde biten diğer bir gem, “Adam” Koleksiyonunda yer almaktadır [68]. Bronzdan yapılmış bu gemin ağızlık parçalan incise çizgilerle süslüdür. Yanaklıkların birer ucu toynak şeklinde, öteki uçları ise kuş protomu şeklindedir. Moorey, bu gemin Bati Asya'da İ.Ö. 8. yy'da görülen bronz gemlerin gurubundan olduğunu belirtmektedir [69].

Kuzey Kafkasya'da Kollan (Osetia) Bölgesinde Adam Kolleksiyonundaki gem Yanaklıklarına benzer Yanaklıkların, Krupnov tarafından genel olarak İ.Ö. 7.-4. yy.’lar arasından olduğu bildirilmiştir[70]. Ayrıca yine Kafkasya'da ve Güney Rusya'da yanaklık uçları kuş protomlu ve at toynaklı gemler, Ghirshman tarafından İ.Ö.8-7. yy'lara tarihlendirilirler[71] .

Asur’da ise Sanharip Döneminde (î.ö. 704-681) dört nala giden at formlu gem Yanaklıkları ortaya çıkmıştır [72]. Bunun yani sıra Asurbanipal Döneminde (İ.Ö. 668-626) eski tip Yanaklıklar korunmuş[73] bunlara İlâve olarak kuş protomlu Yanaklıkları olan gemler imal edilmiştir.

Luristan bronz eserleri arasında da at gemlerine çok rastlanır. Bu gemlerin büyük bir kısmı hayvan tasvirli Yanaklıklara sahiptirler. Bu hayvanlar protomdan ziyade bütün olarak tasvir edilmişlerdir[74] .

İskit gemlerinde ise hayvan tasvirlerine çok rastlanır. Bunlar gem Yanaklıklarının uçlarını süsleyen, başlarını geriye çevirmiş ördek protomları, koç protomları, dört nala giden aslan tasvirleri ve karışık yaratıklara ait protomlardır[75].

Ziwiye’de bulunmuş ve halen New York Metropolitan müzesinde korunan kemikten bir gem yanaklığının bir ucunda bir karışık yaratık protomu, diğer ucunda ise bir at toynağı tasvir edilmiştir. Bu gem yanaklığı Porada tarafından İ.Ö. 7. yy'a tarihlendirilmiştir[76].

Görüldüğü gibi Urartularda II. Argişti Döneminde başlayan tasvirli gemlerin kullanımı, İ.Ö. 7. yy'da komşusu kültürlerde de yaygın şekilde görülmektedir.

II C gurubu içinde iki örnekle incelediğimiz ve Adana Bölge Müzesinde bulunan ağızlıkları üç parçalı gem yanaklıkları, müzeye diğer bazı Urartu eserleriyle gelmişlerdir. Muhtemelen bundan dolayı Urartu gemlerinin parçasıdırlar. Ancak genel olarak İ.Ö. 7. yy'a tarihlenen Asur gemlerine çok benzemektedirler. Bu iki yanaklık, detaylarında birbirlerinden farklıdır ve iki ayrı geme aittirler.

Bu yaltaklıklar üzerindeki başlık kayış delikleri Nor Areş geminde olduğu gibidir. Yanaklık uçlarında mantara yahut da phallus'a benzettiğimiz şekil, Nor Areş geminin yanaklik uçlarındaki yarim küre yahut mantar şekillerinden daha muntazam yapılmışlardır. Yukarıda Gaziantep gem Yanaklıklarında da ayni tür yanaklık uçlarını görmüştük. Yanaklık uçlarında toynak şeklini, bir ucu kuş protomu şeklinde biten “Adam" Koleksiyonundaki gem üzerinde görüyoruz [77]. Ayrıca Kafkasya'- da Staropol bölgesinde Alekseyev'deki bir mezarda bulunan eşyalar arasında üç delikli eğik ucunda şişlik (?) diğer ucunda toynak bulunan yanaklıklar ele geçmiştir. Jessen, Alekseyev'deki buluntuları İ.Ö. 7. yy'ın ikinci yarısı ile 7٠ yy ve 6. yy sının olarak tarihlendirmektedir[78] .

Yunanistan'da Atina Akropolünde de perslerin tahrip ettiği tabakada bir gem bulunmuştur[79] (şek. 35). Şekil olarak bu gem, bu gurupta incelediğimiz Adana Bölge Müzesinde bulunan yanaklıklara benzer. Bu Pers gemi, bulunduğu yerden ötürü İ.Ö. 6. yy'ın sonlarından olmalıdır. Bu gemlerin ağızlık parçalan üzerinde bulunan dikenimsi çıkıntılar, uysal olmayan atlarda kontrolü sağlamak için yapılmış olmalıdır. Bu tipin Asur'lu örnekleri Nimrut ve Mısır'da bulunmuştur. Nimrut'daki gem (şek. 36-363), buluntu yerine göre II. Sargon Dönemine tarihlenmiştir [80]. Ayrıca diğer bir

Asur gemi, Paris'te Louvre Müzesindedir (şek. 37) [81].Bu gemin yanaklık uçları dışa dönük ve eğridir. Yanaklıklar üzerindeki delikler küçüktür ve ağızlığı, geçmeli üç halkadan oluşmuştur. Persepolis'te bulunmuş bir örnekte (şek. 38) Yanaklıklar çubuk formlu ve ağızlık parçalarıyla birlikte dökülmüşlerdir. Ağızlık üzerinde küçük yumru ve dikenimsi çıkıntılar vardır. Nagel, bu gemi takriben İ.Ö. 800 yıllarına tarihliyor [82]. Anderson ise ayni gem İçin İ.0Ö. 331'den önce demekle yetinmiştir [83].

Diğer baz, TransKafkasya gemleri Azarpay tarafından İ.Ö. 7. yy'a tarihlendirilmiştir [84]. Bunlar ağızlık ile yanaklık birlikte dökülmüş Gürcistan ve Azerbeycan Bölgesinde çeşitli örneklerini gördüğümüz hemen hepsi dikenli ağızlıktı gemlerdir. Bunların en tipik örneği Azarpay tarafından İ.Ö.7. yy’a tarihlendirilmiş olan Azerbeycanda Dolanlarda bulunmuş gemdir [85] (şek. 39). Kuftin, bu gemle birlikte bulunmuş eşya ile Gürcistan'da Atskhuri'de bulunmuş benzer bir gemin yanında çıkan eşyaların Koban eserleriyle benzerlik gösterdiğine İşaret etmiştir[86] . Fallgren'e göre Kazbek hâzinesi buluntuları arasında bu tür gemler vardır[87] . Ayni tip gemlere Kuzey Suriye'de Deve Höyük'te rastlanmıştır [88] (şek. 40). Deve Höyük mezarlarında İ.Ö.5. yy. Yunan seramiği bulunmuştur. Fakat bunların bütün mezarlığın tarihlendirilmesinde geçerli olamayacağını Woolley'de itiraf etmiştir[89].

Ayrıca Deve Höyük'te fibulalar da bulunmuştur. Bunlar İ.Ö.700 yıllarına tarihlenen Zincirli'de bulunmuş fibulalara benzerlik gösterirler. Potratz Deve Höyük fıbulalarını İ.Ö.8. yy sonu 7. yy başlarına vermek istiyor. Burada bulunmuş gemler de fibulalara dayanarak tarihlendiriliyor [90].

Asur, Transkafkasya, Gürcistan, Devehöyük ve Akropolis gemleri gözönünde bulundurulacak olursa biribirlerine bu kadar yakın benzeyen bu gemlerin şekillerinin yüzyıldan fazla bir zaman hiç değişmediğini kabul etmek gerekecektir.

III — Yanaklıksız؛. (Kantarma) Gemler

Bu tür gemlerin Yanaklıkları yoktur. Kantarma gemler, yuvarlak kesitli, uçları çengel veya halkalar halinde biribirine bağlı iki düz çubuktan yahut da tel şeklindeki parçaların burulmasıyla meydana getirilmiştir. Bu iki parça, katlanabilir formdadır. Bu parçaların dıştaki uçları (dizgin halkaları) ortadaki halkalara göre biraz daha büyüktür. Bu halkalara dizginlerin yani sıra başlık kayışları da bağlanabilmektedir. Bu tür gemler muhtemelen uysal atlar İçin kullanılmıştır.

III A —Burmalı Gemler

Urartularda çok kullanılan burmalı çubuklardan oluşan kantarma gemlere müzelerde sik olarak rastlanmaktadır.

Şekil 42: Ankara Müzesi (Anadolu Medeniyetleri Müzesi), Adilcevaz kazılarında bulunmuştur, bronz.

Bu kantarma gem iki tunç dövme telin burulmasıyla yapılmıştır. Katlanan tiptedir. Dışta kalan dizgin halkalar, geniştir. Ortadaki halkalar birbirine geçirilmiştir.

Şekil: 43: Elazığ Müzesi, Env. no: 75.16.19, bronz, u. 21,5 cm.

İki parçalı katlanan tipte bir kantarma gemdir, üç ince telin burulmasıyla meydana gelmiştir. Kenarda kalan dizgin halkalan ortadaki halkalara göre oldukça geniştir.

Şekil 44: Adana Bölge Müzesi, Env. no: (?)bronz, u. 18 ve 22 cm.

Adana Bölge Müzesine gelen Urartu eserleri arasında biribirine benzeyen, fakat ölçüleri yönünden farklı iki geme rastlanmıştır. Her iki gemin ağızlık çubukları tellerin burulmasıyla oluşmuştur. Ortada bu parçalar birbirine geçmiş iki halka oluşturmuşlardır. Kenardaki dizgin halkaları muntazam yapılmıştır.

YORUM

Urartu kantarma gemlerin benzerlerine çağdaşı diğer kültürlerde de rastlıyoruz. Boğazköy'de I. tabakada Frig katında bir kantarma gem ele geçmiştir. Fakat bu gem, Urartular'da yaygın görülen bronz gemlerin aksine, demirden yapılmıştır[91]. Bir başka gem ise İran'ın kuzey batışında Urmiye Gölünün güneyindeki Hasanlu’da bulunmuştur [92]. Ghirshman, bu gem için İ.Ö. 9.-8. yy gibi geniş bir tarihleme yapmıştır. “Adam” Koleksiyonunda da bu tip bir gem vardır. Birbirine bağlı iki burmalı ağızlık parçasından oluşan ve uçlarında geniş dizgin halkaları bulunan bu gem [93], Adilcevaz ve diğer deskripsiyonunu verdiğimiz gemlerin çok yakın benzeridir. Bunlara benzeyen başka bir gem İran’da Baba.Jan'da İ.Ö.7. yy'a ait bir at mezarında bulunmuştur[94].

Jessen. Kuzey Kafkasya’da bu tür kantarma gemlerin esas olarak İ.Ö.7. yy'ın ilk yarışında kullanıldığını öne sürmüştür[95]. Terenojkin Kafkasyada Milskoy Bozkırındaki Maliy Kurganında kantarma gemin bulunmasından hareket ederek “bu tür gemlerin İ.Ö.7. yy'ların sonlarına kadar kullanıldığı anlaşılabilir” demektedir[96].

Bu tür gemlerde yanaklığın kullanılmadığım yukarıda belirtmiştik. Fakat Moorey bu tür gemlerde yanaklığın kullanılmış olabileceğinden sözetmektedir[97]. Kafkasya’da Maliy kurganında ve Mingeçaur II. kurganında ele geçen kantarma gemin yanında üzerinde üç delik bulunan yanaklıklara rastlanmıştır [98]. Ayrıca Nagel de, Kalekent’te elegeçen kantarma gemin çiziminin yanına aynı yerde bulunmuş üç delikli Yanaklıkları yerleştirmiştir[99].

III B — Düz Gemler

Urartularda, iki düz çubuktan oluşan düz kantarma gemler diğer komşu kültürlerinin aksine ele geçmemiştir. Adilcevaz kazısında ve müzelerdeki karışık Urartu eserleri arasında sadece burmalı çubuklardan oluşan kantarma gemlere rastlanmıştır.

İki düz çubuktan oluşan kantarma gemlere Luristan ve Tepe Sialk kültürü ile çeşitli Kafkas kültürlerinde rastlanmaktadır[100]. Kafkaslar'daki düz çubuklu bazı kantarma gemlerin dizgin halkaları özengi tipindedir. Ghirshman, bunları İ.Ö.8.-7. yüzyıllara tarihlendirmektedir [101].













































Norşuntepe'de yapılan kazılarda üç at gömüsüne rastlanmıştır.Bu gömülerde at koşum takımlarıyla ilgili bazı parçalarla beraber bir özengi tipi gem de ele geçmiştir. Hauptman “...bu gemin en iyi paralelleri İ.Ö.700 yıllarından sonraya ait Güney Rusya mezarlarıdır..." demektedir[102]. özellikle bu gemle birlikte bulunan grifon başı şeklindeki kayış bağlantı parçası, Hauptmanm da belirttiği gibi, İskit tesirini göstermektedir [103].

Burmalı yahut düz kantarma gemlerde Yanaklıklar kullanılmamış olmalıdır. Bazı yerlerde beraberinde bulunan Yanaklıklar başka gemlere ait, olmalıdır. Çünkü Kantarma gemler ayrı bir gem tipidir. Nitekim Terenojkin de bu tür gemlerde yanaklığın bulunmadığım yazmıştır [104].

SONUÇ

Gemler, atçılık tarihi bakımından son derece önemli malzemelerdir. Başlangıçta kemik (boynuz) ve ahşaptan yapılan gemlerin sonraları metalden yapıldıklarım öğreniyoruz.

Etüdümüzün başından beri incelediğimiz gemler arasında yazıtlarıyla tanıdığımız gemlere yalnız Urartu kültüründe rastlanmaktadır. Yazıtlarıyla tarihlenen bu gemler, yanındaki arkeolojik belgelerin ve diğer gemlerin stilistik yönden tarihlendirilmesine yardımcı olmaktadırlar, özellikle Kafkasya ve İran'da Erken ve Orta Demir Çağlarında iyi tarihlendirilmiş başka arkeolojik malzemenin bulunmaması, yazıtlı Urartu gemlerinin önemini artırmış olmaktadır.

Bu incelememizde ortaya çıkan bazı noktalan burada belirtmek istiyoruz:

  1. İ.Ö.9. yy sonu-8. yy- başında kullanılan, yanaklarında dört ve üç başlık kayış halkası bulunan gemler, İ.Ö.8. y-y, ortalarından itibaren (yani Menua Döneminden sonra) kullanılmıyor. Bu tarihten sonra, Yanaklıklarında yalnız iki halka yahut delik bulunan gemler kullanılmıştır.
  2. Şimdiye kadar elimize geçen malzemeye göre, yazıtlı gemler yalnız Menua (İ.Ö.810-780) ve II. Sardur (İ.Ö.760-730) Dönemlerinde yapılmıştır.
  3. Astxadzor'da ele geçen, yanaklığında üç başlık kayış halkası bulunan gem, muhtemelen Menua Dönemi sonundandır; ağızlık üzerindeki çıkıntılarla sabit Yanaklıklı gemlere bir adım olmalıdır.
  4. Sabit yanaklıklı gemlerin yapımı, muhtemelen II. Sardur Döneminde başlamaktadır. Bu arada eski tipin (Hareketli Yanaklıklı Gemlerin) kullanımı devam etmektedir.
  5. Yanaklıklı gemlerde ağızlıkların burmalı yapılması Sabit Yanaklık- iı Gemlerde görülmektedir. Bu arada sabit yanaklıklı gemlerde düz ağızlık çubuklarına da rastlıyoruz.
  6. Yanaklık uçları hayvan protomlarıyla süslü Urartu gemleri, muhtemelen II. Argişti Döneminde görülmektedir; İskitler’de ve Luristan’da tam hayvan tasvirli Yanaklıkları olan gemlerin prototipini oluşturmaktadır.
  7. Urartu Kantarma gemleri burmalı katlanan tiptedirler. Yayınlar­da görülen ağızlık parçalan düz çubuklardan meydana gelen kantarma gemler, muhtemelen Urartulu değil, bilakis komşusu kültürlere aittir.

Yukarıda belirttiğimiz üzere, yakın zamana kadar İ.Ö.II. bin yılına tarihlenmiş olan Kafkasya gemleri, Rus bilginlerinden Jessen ve son olarak da Terenojkin tarafından Î.Ö. 8.-7. yy’lara tarihlendirilmiştir.

Gerek Kafkasya’da ve gerekse Urartulu’da, gemlerle birlikte bulunan eşyanın incelenmesi ve bazı Urartu, Frig, Asur, İran (Luristan ve Tepe Sialk) ve Kafkasya gemlerinin birbirlerinden farklı sayılamayacak kadar birbirileriyle benzerlerinin tespit edilmiş olması, kronoloji yönünden olduğu kadar, bu kültürler arasındaki ilişkiler bakımından da son derece önemlidir.

KISALTMALAR VE BiBLİOGRAFYA

AfO D: Archiv Bir Orient Forschung

Anadolu Medeniyetleri III Cilt

AnAr: Anadolu Araştırmalar,

AnatSt: Anatolien Studies

Anderson 1961: J.K. Anderson, Ancient Greek Horsemanship, Los Angeles, 1961

Ashmolean Museum, Department of Antiquities, Exhibition of Ancient Persian Bronzes, From the collektion of Mrs. Brenda Bomford, 1966

Azarpay 1968: G. Azarpay, Urartian Art and Artifacts A Chronological Study, Los Angeles, 1968

Barnett 1963: R.D. Barnett, “The Urartian Cemetery at Igdır” AnatSt 13 1963,5.153-598.

Belli 1983: o. Belli, “Oynar Yanaklıklı Urartu At Gemleri” AnAr IX1983 s. 373-384

Boehmer 1972: R.M. Boehmer, Die Kleinfunde von Boğazköy, Berlin 1972 Calmeyer 1964: p. Calmeyer, Altiranische Bronze der Sammlung Brockelschen, Berlin 1964

Charriere 1971: G. Charriere, L’ Art Barbare Scythe, Paris 1971

Dyson 1965: R.H. Dyson, “Problems of Protohistoric Iran as seen from Hasanlu” JJVES 24 1965 s. 193-215

ESA: Eurasia Septentrionalis Antiqua

Frühe Bergvölker in Armenien und im Kaukasus-Berlin 1983

JNES: Journal of Near Eastern Studies

Ghirshman 1939: R. Ghirshman, Fouilles de Sialk II, Paris 1939

Ghirshman 1964: R. Ghirshman, Iran, Protoiranier Meder und Achameniden, München 1964

Godard 1931: A. Godard, Les Bronzes du Luristan, Paris 1931

Goff 1969: c. Goff, “Excavations at Baba Jan 1967” Iran 7, 1969

Gropp 1981: G. Gropp, “Ein Prefdegeschirr und Streitwagen aus Urartu” Iranica Antiqua XVII981, s. 95 vd.

Hauptman 1972: H. Hauptman, “Norşuntepe Kazıları 1970” Keban Projesi 1970 çalışmalar 1972, s.87-119

Hrouda 1965: B. Hrouda, Die Kulturgeschichte des Assyrischen Flacbildes, Bonn 1965

Jettmar 1980: K. Jeltmar, Die Frühen Steppenvölker, Baden Baden 1980

Kossack 1983: G. Kossack, “Tli Grab 85 Bemerkungen zum Beginn des skythenzeitlichen Formenkreises im Kaukasus” Beitrage zur Allgemeinen und vergleichenden Archäologie Band 5 1983, s. 89 vd.

Krupnov 1960: E.l. Krupnov, Drevnyaya Istoria Severnoga Kavkasa, Moskova 19(0

Kuftin 1941: B.A. Kuftin, Arclraeological Excavations in Irialeti I, Erivan 1941 (Rusca, İngilizce özetle)

Moorey ,974: P.R.S. Moorey, Ancient Persian Bronzes in the Adam Collection, Eondon 1974

Moortgat 1932: A. Moortgat, Bronzegeräte aus Luristan, Berlin 1932 de Morgan 1889: j. de Morgan, Mission Scientifique au Caucase Paris ,889 Nagel 1963: ١١’. Nagel, Altorientalisches Kunsthandwerk, Berlin 1963 Öğün 1978: B. Öğün, “Die Urartäischen Bestattungsbräuche” Studien zur

Religion und Kultur Kleinasiens Feslschriejl J'ür Friedrich Karl Dörner zum 65 Geburstag am 28 Februar 1976 s. 639-678

Öğün 1978 a: B. Ögün, “Die Urartäischen Gräber in der Gegend von.Adilcevaz und Patnos” ReprintedJrom the Proceedings ojthe X th International Congress oj Classical Archaeology. Ankara 1978 s. 61-67

Öğün 1979: B. Öğün, “Urartäiscche Fibeln” Akten des VII. Internationaler Kongresses .für Iranische Kunst und Archäologie München 7-10 September 1976 AMI Ergdn ngsband 6, s. 178 vd.

Özgen 1984: E. Özgen, “The Urartian Chariot Reconidered” Analolica XI 1984 s. 91 vd.

Özgüç 1961: T. Özgüç, “Altıntepe Kazıları” Belleten XXV 1961j. 253-267

özgüç1969 : T. Özgüç, Altıntepe II, Mezarlar-Depo ve Fildişi Eserler, Ankara 1969

Piotrovski 1955: B.B. Piotrovski, Karmir Blur III, Erivan 1955

Piotrovski 1969: B.B. Piotrovski, T he Ancient Civilisation of u rartu, Geneva 1969

Piotrovski 1970: B.M. Piotrovski, Karmir Blur, 1970

Porada 1979: E. Porada, Alt Iran, Badan Baden 1979

Potratz 1941: A.H. Potratz, “Die Pferdegebisse des zwischenstromländi- sehen Raumes” AfO Band 14 1941, s. I vd.

Potratz 1966: A.H, Potratz, *'Die Pferdetrensen des Alten Orient” Analecta Orintalia 41, 1966

S A: Sovetskaya Arkheologiya

Schaeffer 1948: C.F.A. Schaeffer, Stratigraphie Comparee e, Chronologic de PAsie Occidental Oxford 1948

Tallgren 1930: A.M. Tallgren, Caucasian Monuments The Kazbek 'VreasATtf ESA V 19:30 s, !11-182

'layrek 1975: A, Taşyürek, “Some Inscribed Urartian Armour” Iraq XXXVII, /,975 s. 151-155

Terenojkin 1971: A.l. Terenojkin, “Date Mingeçaursk Udil” SA 4 1971, s. 71-84

V. Berghe-de Meyer 1982: L. Vanden Berghe-L. De Meyer, Urartu een vergeten cultur uit het Bergland Armenie 1982

Yıldırım 1977: R. Yıldırım, Urartu At Gemleri (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi) Ankara 1977

Yıldırım 1983: R. Yıldırım, Urartu iğneleri (Basılmamış Doktora Tezi) Elazığ 1983

Diğer Kısaltmalar

a.g,: Ağırlık genişliği

y.u: Yanaklık uzunluğu

d.n,; Dip not

a.y: Aynı yer

Dipnotlar

  1. Bu tasnifher ne kadar tiplerine göre yapılmış ise de kronolojik sıra gözönüne alınmıştır.
  2. Ağızlık genişliği 10 cm olan gemler, küçük cins atlar İçin kullanılmıştır. Buna örnek olarak Khorsabad'da II. Sargoıı'uıı sarayındaki Asur kabartmalarında, a rica persepolis'te Kserks'in sarayında Pers kabartmalardaki tasvirlerde bir savaş arabasının önündeki son derece küçük allar gösterilebilir (Potratz 194, 6 ).
  3. Piotrovski 1955,؛ res 34; Piotrovski 1969, res 77; Azarpay 1968, 14 fig. 3; Yıldırım !977, 9 şek. 11: Belli 198.3, :379; Gropp 1981, 100, 101.
  4. Yıldırım 1977, 9 şek. 12: Belli 1983, 378 : şek. 5.
  5. Adana Bölge Mile sinde araştırma yaptığımız esnada henüz bu gemin envanter numarası verilmemiştir
  6. Bak. d.n. 5.
  7. Belli 1983, 374 res. I
  8. Belli 1983.376, res. 2.
  9. V. Berghe-de M eyer 1982, 146 kat no: 57; özgen 1984, 101 fig. 25
  10. V. Berghe-de Meyer 1982, 146 kat no: 58; özgen 1984, 101.
  11. Gropp 1981,95 vd. pl. la; Özgen 1984, 101
  12. özgen 1984, ını fig. 24 dn. 4 ve 50
  13. Barnett 1963, 194 res. 45; Yıldırım 1977, 10.
  14. Özgen 1984, 103 (Type C Bits figs. 27, 28).
  15. özgen 1984, 103, 144 şek. 28.
  16. a.y. şek. 27.
  17. Bu tümcenin anlamı "onun sahibi-Menua'nın eşyası" bu konuda bakınız: Belli 1983, 379 d.n. 7.
  18. Bak. Belli 1983, 377.
  19. Gropp 1981, 99 abb. 2.
  20. Hrouda 1965, 134..
  21. Anderson 1961, 66.
  22. Krupnov 1960, 136.
  23. Kuftin 1941, 59 res 57 b.
  24. aynı eser, s. 6o res 58 a./5.
  25. Anderson 1961, 70.
  26. Boehmer 1972, 162 şek. 1694 Bu gem Boehmer'e göre Kimmerler ile Anadoluya gelmiştir. Bu durumda tarihi İ.Ö. 676-585 olmalıdır.
  27. Ghirshman 1964, 279, 280 res 339.
  28. Azarpay 1968, 15; Ghirshman 1939, 244 lev. 25/ ; Schaeffer 1948, res 252/26, 299 (Bu Luristan gemleriyle Transkafkaya gemlerinde ağızlık uçlarının insan yumruğu şeklinde gösterilmesi bakımından bir benzerlik sözkonusudur.
  29. Terenojkin 1971, 79.
  30. Azarpay 1968, 1o4 dn. 146.
  31. Kuftin 1941, 58; Schaeffer 1948, 2 74.
  32. aynı eser, ley. 34; aynı eser, a.y.
  33. de Morgan 1889, 98.
  34. Schaeffer 1948, fig. 280.
  35. Yıldırım 1983, 138, 175.
  36. Schaeffer 1948, fig. 274/16.
  37. öğün 1978, CLXII/38; öğün 1978 a, 67 abb. ıo.
  38. Ghirshman 1939, lev. 57.
  39. de Morgan 1889, 137 (Diğer yerlerde bulunmuş diğrenler hk. da daha geniş bilgi için bak. Boehmer 1972, 139-143).
  40. Frühe Bergvölker in Armenien und im Kaukasus Berliner Forschungen des 19. Jahrhunderts s. 52 şek. 41 (Berlin 1983).
  41. Terenojkin 1971 , 79; Kossack 1983, 132 Abb. 20.
  42. Terenojkin 1971, 79.
  43. Terenojkin bu yazarları eleştirerek: "...herhalde bu konuda yazanlar mezardaki demir eşya buluntularmın gerçek bilimsel önemini azaltmak veya üstü kapalı bir şekilde geçmek için elden gelen bütün gayreti göstermişlerdir..." demektedir
  44. Terenojkin 1971, 79.
  45. a.y.
  46. a.y.
  47. Terenojkin Mingeçaur kurganlar~nda elegeçen çok sayıdaki eserleri sıralarken, hiç fibulanin bulunmayı: dikkatimizi çekmiştir. Fibulanın Kafkaslarda İ.Ö. 8. yy'ın son çeyreğinden sonra yayıldığını düşünürsek, bu kurganın İ.Ö. 8. yy içinden olması ihtimali daha çok kuvvet kazanır.
  48. Azarpay 1968, 104 dn. 147.
  49. Barnett 1963, 163 fig. 42; ö~ün 1979, 18o (Öğün bu fibula için verdiği bu tarihi özel bir konuşmasında söylemiştir).
  50. V. Berghe-de Meyer 1982, 147 ~ek. 6o; Mainz Römisch-Germanischen Zentral Museum'daki yanaklıkların resminde araya hayali bir ağızlık yerleştirilmiştir. Bu kanımca yanlıştır. Ağızlığınn geçtiği delik, diğer deliklerden farklı değil, dikdörtgen şeklindedir.
  51. V. Berghe-de Meyer 1982, 147 ~ek. 61; Katalog Urartu, München 1976 83 nr. 211; Gropp 1981, 1o6, pl. IIb.
  52. Terenojkin 1971, 71.
  53. Boehmer 1972, 110.
  54. a.y.
  55. Terenojkin 1971, 73-75.
  56. Ashmolean Museum -Department of Antiquities- Exhibition of Ancient Persian Bronzes, From the collection of mrs. Brenda Bomford, october 0-30 1966 s. 15, plate. V, res. 36.
  57. Boehmer 1972, 162.
  58. Şahsi konuşmada bunu belirtmiştir.
  59. Dyson 1965, 208; "..The evidence strongly favors a terminal date for Sialk B in the Middle Seventh Century".
  60. Terenojkin 1971, 78.
  61. Karmir Blur ve Adana Bölge Müzesinde bulunan II. Sardur gemleri yayınlanmış; ancak kitabelerin detaylı açıklaması yapılmamıştır. (Azarpay 1968, 42; Piotrovski 197o f~g. 56; Taşyürek 1975, 153).
  62. Piotrovski 1970, fig. 56; V. Berghe-de Meyer 1982, 147.
  63. Taşyürek 1975, 153 ~ek. XXXIV /6; Yıldırım 1977, 15.
  64. aynı yer. şek. XXXIV/a; aynı yer.
  65. Özgüç 1961, 257 res. 17: Azarpay 1968, 43 lev. 22; Anadolu Medeniyetleri I cilt s. 293.
  66. Özgüç 1969, 97 lev. 25/2: Maalesef bu gemin tamamını gösteren ne bir foto~raf~ na ne de bir çizimine rastladım. Bundan dolayı gem hakkındaki bilgimiz sınırlıdır.
  67. özgüç 1969, 24; Azarpay 1988, 1 4.
  68. Moorey 1974, 87 no: 52.
  69. a.y.
  70. Krupnov 1960, 136, 137 aras~ ndaki tablo s. 436 lev. 14/5-6 bak: ~ekil: 32b.
  71. Ghirshman 1964, ~ek. 337.
  72. Hrouda 1965, 98.
  73. a.y.
  74. Godard 1931, 165-180; Moortgat 1932, 8-9; Nagel 1963, 48; Calmeyer 1964, 31, 33; Porada 1979, 82-83.
  75. Charriere 1971, ~ek. 261, 262, 267, 268; Jettmar 1980, go lig. 53-56.
  76. Porada 1979, 128 lig. 70.
  77. Moorey 1974, 87 no: 52 bak. şekil. 32a.
  78. Terenojkin 1971, 74.
  79. Potratz 1941, 20 şek. 43: Tallgren İ.Ö. 7. yy sonlarına tarihlenen Kazbek hazinesi buluntuları arasındaki gemleri bu Pers gemi ile karıştırmıştır (Tallgren 1930, 167).
  80. Potratz 1941, 18 şek. 33; Kuftin 1941, 61.
  81. Potratz 1941 şek. 34.
  82. Nagel 1963, lev. 79.
  83. Anderson 1961, lev. 35/c.
  84. Azarpay 1968, 42 bak: burada şekil 41.
  85. aynı yer .
  86. Kuftin 1941, 62.
  87. Tallgren 1930, 167
  88. Potratz 1941, 19; Kuftin 1941, 6o; Potratz 1966.
  89. Potratz 1941, 19.
  90. Potratz 1941, 23-24; Asur gemleri için bak, geniş bilgi, Potratz 1966.
  91. Boehmer 1972, 162 (Ancak Elazığ müzesinde, çok paslı olduklarından bu çalışmaya alınmayan bir gurup demir Urartu gemi var.
  92. Ghirshman 1964, 4.17.
  93. Moorey 1974, 86.
  94. Goff 1969, res. 7/5 (Bu gem de demirden yapılmıştır).
  95. Terenojkin 1971, 73.
  96. Aynı yer.
  97. Moorey 1974, 86
  98. Terenojkin 1971, 71-73.
  99. Nagel 1963, 54 lev. 79
  100. Frühe Bergvölker in Armenien und im Kaukasus: s. 50 fig. 40; Ghirshman 1939, 233 vd. lev. 56, 62.
  101. Ghirshman 1964, 278.

Figure and Tables