ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

Erdoğan Merçil

Anahtar Kelimeler: Ioannes, Manuel Komnenos, Anadolu, Bizans, Türkiye Selçukluları

NIKETAS KHONIATES, Historia (loannes ve Manuel Komnenos Devirleri), Çeviren: Prof. Dr. Fikret Işıltan, Ankara 1995, T.T.K.Y., XI+162 S.

Tarihçilerin zaman zaman yakındıkları konulardan biri de filologların yeterince tercüme faaliyederinde bulunmadıklarıdır. Nitekim onların bu yakınmalarında bir gerçek payı vardır. Bazı filologların çalışmaları dışında tarih alanında ülkemizde pek fazla tercüme yapılmamakta­dır. Ancak tarihçiler içinde değerli bir hocamız olan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fikret IŞILTAN yapuğı çeviriler ile bu boşluğu doldurmaya çalışmakta­dır. Prof. Dr. Işıltan İslâm, Haçh Seferleri ve Bizans tarihi konularında Almancadan çeşitli çeviriler yapmışnr. Tercüme ettiği makalelerin dışında başlıca kitapları şöyle belirtebiliriz;

İslâm Tarihi konusunda, Julius Wellhausen'dan

  1. İslâmın En Eski Tarihine Giriş, İstanbul 1960.
  2. Arap Devleti ve Sukutu, Ankara 1963.
  3. İslâmiyetin İlk Devrinde Dini-Siyasi Muhalefet Partileri, Ankara 1989, T.T.K.Y.
  4. Haçlı Seferleri konusunda, S. Runciman’dan

  5. Haçh Seferleri Tarihi, I-III, Ankara 1986-1987, T.T.K.Y.
  6. Bizans Tarihi konusunda, Ernst Honigmann’dan

  7. Bizans Devletinin Doğu Sınırı, İstanbul 1970.
  8. Georg Ostrogorsky’den

  9. Bizans Devleti Tarihi, Ankara 1981, T.T.K.Y. (Bu eserin dördüncü baskısı yapılmıştır).
Prof. Dr. Işıltan'ın son çevirisi yukarıda künyesini verdiğimiz Niketas Khoniates'in eseridir. Bu eser, "Anadolu'yu yurt edinme tarihimizin hâlâ karanlıklardan sıynlamayan ilk devresine, mütevazı bir ölçüde de olsa, ışık tutabilecek kaynaklar arasında önemli bir mevkie sahiptir."

Niketas Khoniates, 12. yüzyıl ortalarında Denizli yakınındaki Khonai (antik Clossai) şehrinde doğmuştur. Daha sonra İstanbul'da esash bir eğitim gördü ve Bizans'da Angelos haneda­nının hâkim olduğu devrede (1185-1204) saray memuriyederinde ve idari görevlerde önemli mevkilere ulaşu. Haçlılar tarafından 1204'te İstanbul'un zabtı sırasında İznik'e kaçü. Niketas bu­rada da İmparator Thedoros Laskaris zamanında (1204-1222) saray hizmetinde bulundu ve 1213'de öldü.

Türk tarihi açısından Niketas'ın eseri, Türkiye Selçuklu Sultanı I. Mes'ûd (1116-1155) devriyle, Sultan II. Kılıçarslan (1155-1192) hakkında verdiği bilgiler bakımından birinci derecede kaynakur. Özellikle Myriokephalon Savaşı hemen hemen bütün aynnuları ile canlı bir şekilde tastır edilmiştir. Bu eser 16. yüzyılın ortalarından itibaren pek çok defa basılmış, birçok dile kısmen veya tamamen tercüme edilmiştir. Prof. Dr. Işıltan da eserin, Franz Grobler tarafından üç cilt hâlinde Almanca olarak yayınlanmış baskısından, 1. cildini Türkçeye çevirmiştir.

Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanan bu tercüme. Giriş (s. IX-XI)'ten sonra, loannes Kommenos’un İmparatorluk Devri (s. 1-31), Manuel Kommenos'un İmparatorluk Devri (s. 33155) olmak üzere iki ana başlık alunda verilmiştir. Manuel Komnenos devri ise 7 kitaptan oluş­maktadır. Myriokephalon Savaşı ile ilgili olarak aşağıda verdiğim birkaç örnek saur, fevkalade

Belleten C. UX. 55 bir üslupla yapılan bu ؛esirinin Türkiye Selçukluları tarihi açısından onemini aksettirdiği kanaatilideyim.

S. 123 "... Bu arada Sultan [II. Kılıç Arslan] sa١^5 İçin büyük hazırlıklar yapmıştı. Mezopotamya'dan ve ülkenin İç kısımlarında yaşayan Türklerden yeteri (s. 124) kadar büyük bir yardımcı ordu getirmişti: aynca imparatora da elçiler göndererek barışçı yoldan anlaşma ricaSinda bulunmuştu. ... imparator ise yaşlıları uyanlanna zerre kadar onem vermeyerek kulağını tamamiyle akrabalarına, özellikle de kulaklan henüz hiç bir savaş borazanı duymamış, buna mukabil parlak saçlara ve penbe yüzlere sahip, boyunlarında al tin zincirler, parlak ve ateş saçan mücevherler üe değerli incilerden yapılmış gerdanlıklar taşıyan gençlere çevirdi. Ve Sultaıı'ın elçileri hiçbir taşarı elde edemeden yurdlanna döndüler.

Sultan yine de durmadı ve yeniden müzakereye girişmek istedi. Ancak imparator kibirli bir palavrayla, ona cevabim bizzat ve Konya'da bildireceğini belirtti. Bunun üzerine Sultan bir anlaşmaya vanlamayacağım anlayarak, Bizans ordusunun Myriokephalon'dan hareket ettikten sonra geçmesi gereken ve "Tzibritze geçiri" adını taşıyan, yolun darlaştığı yeri İşgal etti... "s. 125" Türkler büyük gruplar halinde Bizanslılann geçebileceği bütün yol ve patikaları tutarak geçidi tıkadılar. Dar geçit İçinde sıkışan BizanslIlar birbirlerinin hareketini engelliyor ve düşmana zarar veremiyorlardı. İş yalnızca bununla da kalmadı. BizanslIlar arkadan gelenlerin yolunu da nkıyor ve bu yüzden bir takviye alamıyorlardı. Bu sebepten, taarruz eden Türkler tarafından kolayca kılıçtan geçirildiler. Ne ardıllardan, ne de imparatordan yardim alabildiler. Kendileri de, geriye veya yan taraflara, kaçamıyorlardı. Çünkü yolu ukayan arabalar ondeki birliklerin ne geri çekilmesine, ne de uygun mevzi olmasına müsaade ediyordu. Bu arabalar Bizans imparatoru ile ordusunun önünde, yolu kapayan bir duvar teşkil ediyordu.

Boylece Türklerin oklarıyla öküz ve süriicüsü. at ve binicisi ölüp gitti; çatlak ve yarıklar cesetle doldu, ağaçlar arasım makml düşenler doldurdu, kan selleri peyda oldu ve insan ve hayvan kain bir arada aktı. Orada cereyan eden olay boylesine tüyler ürpertici, boylesine tasvire sığmaz oldu."

Netice olarak tarihçiler ve tarih severler Nike tas Khoniates'in bu eserini muhakkak okumali ve araştırmalannda yararlanmalıdırlar.

Prof. Dr. ERDOGAN MERClL