Prof. Dr. SEMAVİ EYÎCE, Son devir Bizans mimârisi, İstanbul’da Palaiologos’lar devri anıtları, İstanbul 1980, Genişletilmiş ikinci baskı, XI + 150 sayfa, (s. 145-148 almanca özettir), ek 136 levhada 218 resim ve kroki. Ayrıca numara almamış dört renkli resim. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Yayınıdır. Fiyatı yazılı değil (ilgili kurumun yayın organı ve ilanlarında 800 lira gösterilmiştir).
Bizans Sanatı Tarihini yıllardan beri İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültcsi'nde uhdesinde bulunduran müellif[1], uzun zamandan beri mevcudu kalmayan kitabının ikinci baskısını, İstanbul yayınlan üzerinde duran Turing Kurumu tarafından gerçekleştirildi. Önsözünde, yeniden yazma yerine gerekli ekleri uygun gören Eyicc’nin bu kitabından sonra etraflı bir araştırma yapılmadığı için alanında tek kalmıştı. Bir sanat tarihçisi olmadığımız için, bu alanlarda verilen hükümlerden kendimizi uzak tutup, İstanbul ve dolayısıyla Türk tarihçiliğine etkisine değineceğimiz kitap, Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı yönetimine kazandırılan metropol hakkında yeterli bilgi vermektedir. Örneklerin çoğu İstanbul'da olduğu için, senelerden beri inceleme konusu olan yapılar, sonradan camiye çevrildiği için günümüze dek ayakta durmuştur. İlk devir Osmanlı mimarisine olan etkilerin de incelenmesi (s. 140-142), bu geçiş döneminin iki ayrı dünya arasındaki karşılıklı etkisini de işaret eder[2]. Mimari özellikler kadar, kullanılan malzeme, işçilik, süsleme değişik ekin sahibi insanların kullanmaktan, etkilenmekten uzak kalmıyacağını ortaya koyar[3]. Diğer taraftan Bizansm son devrinin nasıl olduğu incelemeden uzak tutulmamıştır (s. 87-99). Böylece sanat eserlerinin hangi tarih evresinde yapıldığı da (s. 80-81) sıralanmıştır. Dilimizde tam bir Bizans Tarihinin bulunmaması gerçek bir boşluk yaratmaktadır. Ölmüş bir uygarlığın canlandırılması değil, Türk tarihinin karanlık kalmış bir çok sorunun gün ışığına çıkaracağı için tarihimiz bakımından önemlidir. Bu konudaki sorunları ve kaynakları yetkiyle ortaya koyan müellifin katkısı önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Yapacağımız küçük bir ek, Prof. Agostino Pertusi’nin çalışmalarıdır[4]. Kitabı dolaylı yönden ilgilendiren bu çalışmalar, Bizans kaynaklarının henüz ne kadar önemli konular içerdiğini önümüze sermektedir. Kendi üzerine düşen görevi yerine getiren Prof Dr. S. Eyice’nin İstanbul tarihine önemli yayınlar katması [5] 1955 yılında yayınladığı klavuzdan [6] sonra geçen 25 yıl zarfında İslam Ansiklopedisine (cüz 53 be) İstanbul'un Tarihi Eserlerini ve Galata’yı (s. 1214/44-1214/157) yazdıktan sonra, Galata'yı ayrı bir monografide [7] tarih araştırmalarındaki yerine oturtmuştur. Elimizdeki kitap Bizans ötesinde Türk devri hakkında da önemli bilgiler vermektedir. Okuyanın karşılaşacağı zorluk, alfabetik bir dizin ile kaynakçanın konmamasıdır. Boğaziçi hakkındaki kitabında[8] da bu yöntemi kullanmayan müellifin bu güzel kitabı mütehassısların, İstanbul muhiplerinin, kitapseverlerin kitaplığında haklı yerini alacağından ve birinci baskısı gibi kısa bir süre sonra bulunması güç kitaplar arasına gireceğini biliyoruz.
Yrd. Doç. Dr. MAHMUT H. ŞAKİROGLU