ISSN: 0041-4255
e-ISSN: 2791-6472

John Andrew Boyle

Anahtar Kelimeler: İran'ın Gelişimi, Pers İmparatorluğu, Sasaniler, İskender, Bizans, Mısır

Özet

Büyük Kuruş tarafından kuruluşunun yıldönümünü kutladığımız İran İmparatorluğu, İskender'in yönetimi altındaki Yunanlıların istilâsı sonucunda parçalanmış ; takriben beş buçuk yüzyıl sonra bölgenin yerlisi olan Sasaniler tarafından yeniden canlandırılmıştı. Sasaniler de, kendilerinden önce hüküm sürmüş olan Akamanışlar gibi, menşe itibariyle Fars, ya da Pars denilen eyaletin güneybatısındandırlar. Esasen İran'ın Batı âleminde kullanılan adı da yine ayni yere dayanmaktadır. Bu şekilde yeniden benliğini kazanan İran İmparatorluğu, Batı Asya'ya hâkimiyet konusunda İskender'in varisleri, Roma ve Bizans hükümdarları ile anlaşmazlığa düştüler. Bu mücadelenin daha sonraki safhaları için Kur'anda şöyle yazılıdır: "Rumlar en yakın bir yerde yenildiler; onlar bu yenilgilerinden sonra üç ilâ dokuz yıl arasında galip geleceklerdir. Bu, Sasani İmparatoru Husrev Perviz'in Bizanslılara karşı giriştiği harbe atıfta bulunan bir âyettir. Husrev Perviz, yirmi yıldan fazla süren harpler esnasında Pers İmparatorluğunun hudutlarını, Daryus'un zamanındaki yerlere, yani Akdeniz ve Ege kıyılarına kadar genişletti. Ancak yine kehanette belirtildiği gibi, Heraclius'un 629'da muzaffer olarak Kudüs'e girişi ile Bizanslılar nihai zaferi kazanmış oldular. Bu defa her iki imparatorluk ta, o zamana kadar bilinmeyen yeni bir saldırının, Muhammed'in halefleri olan Ebubekir ve Ömer'in idaresindeki Arap ordularının karşısında bozguna uğramaktaydı. Irak'ta Kâdısiye'deki (635) Arap zaferi ile başlayan Iran fütuhatı, Nehavend'deki (624) nihai muharebe ile sona erdi. Yezdicürt III'in tek başına kaçması ve ölmesi (651) ile 400 yıllık Sasani hükümranlığı sona erdi ve Iran, tıpkı Mısır, Suriye ve Mezopotamya gibi, büyük İslâm imparatorluğunun bir eyaleti haline geldi.